İran-Irak Savaşı, Soğuk Savaş döneminin önemli bir olayıydı ve siyasi etkileri hala hissediliyor. Bu yazıda, savaşın Soğuk Savaş politikaları üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz. Siz de bu dönem hakkında merak ediyorsanız, okumaya devam edin!

İran-Irak Savaşı, soğuk savaş döneminin sonlarına doğru gerçekleşti ve bölgede birçok ülke için stratejik bir öneme sahipti. Savaşın batılı ülkeler üzerinde de etkileri oldu ve Orta Doğu politikaları da savaş sonrası değişti. Bazı batılı ülkeler, savaşa taraf olarak siyasi ve ekonomik açıdan kazanç sağlamaya çalıştı.

Özellikle ABD, savaş boyunca Irak'ı desteklemiş ve bölgedeki nüfuzunu arttırmıştır. Ayrıca, savaş sonrası İran'a yönelik ambargo politikasını sürdürmüştür. İngiltere ise savaşta Irak'a silah satışı yaparak Irak'ı desteklese de savaş sonrası İran'la olan ilişkilerini geliştirmiş ve İran'a yönelik ambargo politikasını kırmıştır.

Diğer yandan, savaşın Rusya üzerindeki etkisi de büyük olmuştur. Sovyetler Birliği, savaş sırasında İran'ı destekleyerek ABD'ye karşı nüfuzunu arttırmıştır. Savaş sonrası dönemde de Rusya, İran'a yönelik siyasi ve ekonomik ilişkilerini güçlendirmiştir.

Bu şekilde, İran-Irak Savaşı, Orta Doğu'daki güç dengelerini değiştirmiş ve bölgesel ilişkileri etkilemiştir. Batılı ülkelerin politikaları savaş sonrası değişirken, bölgedeki ülkeler arasındaki ilişkiler de etkilendi. Bu etkiler sadece savaş dönemiyle sınırlı kalmamış ve günümüzde de hissedilmeye devam etmektedir.

Batılı Ülkelerin Politikaları

Soğuk savaş döneminde, batılı ülkeler İran-Irak Savaşı'nda farklı taraflarda yer aldılar. Bu durum, batılı ülkelerin Orta Doğu politikalarına şekil verdi. ABD, savaş süresince Irak'ı desteklerken İran'ı abluka altına aldı. Bu durum, ABD'nin bölgedeki nüfuzunu arttırırken, İran'a karşı sert bir tavır sergiledi.

İngiltere ise Irak'a silah satışı yaparak Irak'ı destekledi. Ancak, İngiltere aynı zamanda İran'la dostluk ilişkileri kurdu. Fransa ise savaşın başlangıcında Irak'ı destekledi ancak sonrasında İran'la dostane ilişkiler kuran bir ülke olarak tanındı.

Sovyetler Birliği ise savaş sırasında İran'ı destekledi ve Irak'a silah satışını durdurdu. Bu durum, ABD'ye karşı Sovyet nüfuzunu arttırdı.

• ABD sert bir tavrını sergilerken, Sovyetler Birliği ise İran'ı destekledi.
• İngiltere, İran-Irak Savaşı sırasında Irak'a silah satarak destek verirken, aynı zamanda İran'la dostane ilişkiler kurdular.

Batılı ülkelerin savaş süresince oynadığı roller, Orta Doğu politikalarına şekil verirken, aynı zamanda savaşın sonuçlarına yön verdi. Bu nedenle, savaşın etkilerini anlamak için batılı ülkelerin savaş boyunca tutumlarını ve sonrasındaki politikalarını incelemek önemlidir.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Tutumu

İran-Irak Savaşı sırasında ABD, Irak'ı desteklemiş ve İran'a karşı abluka uygulamıştır. ABD'nin bu tutumu, Orta Doğu politikalarını belirlemede önemli bir rol oynamıştır. ABD, bu sayede bölgedeki nüfuzunu ve etkisini arttırmıştır.

Savaşın başlarında, ABD Irak'a silah satışı yapmış ve savaşa destek vermiştir. Ancak, İran'ın kazanması durumunda ABD'ye karşı İran nüfuzu artacağı için İran'a karşı abluka uygulamaya başlamıştır.

ABD'nin bu tutumu, savaşın sonuçlarına bağlı olarak bölgesel güçler arasındaki ilişkileri etkilemiştir. İran-Irak Savaşı, ABD'nin Orta Doğu politikalarında birçok değişikliği ve özellikle Irak'ın işgaline giden süreci etkilemiştir.

İngiltere'nin Tutumu

Soğuk savaş döneminde İngiltere, İran-Irak Savaşı'na farklı bir yaklaşım sergiledi. Ülke, savaş süresince Irak'a silah satışı yaparak destek verdi. Böylece, Irak'ın güçlenmesinde rol oynadı.

Ancak, İngiltere aynı dönemde İran'la ilişkilerini daha da geliştirdi. İran'la ekonomik ve askeri işbirliği yapan İngiltere, İran'a petrol ve doğalgaz tedarik ederek ekonomik ilişkilerini güçlendirdi.

Sonuç olarak, İngiltere'nin savaş sırasında takındığı bu çifte tavrı, batılı ülkelerin Orta Doğu politikalarına yön vermesinde etkili oldu ve İngiltere'nin Orta Doğu'daki nüfuzunu arttırdı.

Fransa'nın Tutumu

Fransa'nın İran-Irak Savaşı sürecindeki tutumu, belirleyici bir faktördür. Savaşın başlangıcında Irak'ı desteklemesi, Fransa'nın İran'a yönelik bir tutum edinmesine neden oldu. Ancak savaşın ilerleyen süreçlerinde, Fransa İran'la dostane ilişkiler kurdu. Bu yakınlaşma, İran'ın Batı'ya olan yaklaşımında da etkili oldu.

Irak'ın Fransa'ya karşı güçlü bir sempatisi vardı ve Fransa da Irak'ın Batı'ya yakınlaşmasında etkili oldu. Bununla birlikte, Fransa'nın İran'la olan ilişkileri de oldukça dostane hale geldi. Bu dönemde Fransa, İran'a çeşitli silah ve teknoloji transferleri yaparak İran'ın Batı'ya olan yaklaşımını olumlu yönde etkiledi.

Özet olarak, Fransa'nın İran-Irak Savaşı sürecindeki tutumu oldukça karışıktır. Öncelikle Irak'ı desteklemesi, ardından İran'la yakınlaşması, Fransa'nın Orta Doğu politikalarına yön vermesinde önemli bir faktördür.

Rusya'nın Tutumu

Sovyetler Birliği, İran-Irak Savaşı sırasında İran'ı desteklemiş ve Irak'a silah satışını durdurmuştur. Bu tutum, Sovyetler Birliği'nin ABD'ye karşı nüfuzunu arttırdı. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un 1980'lerin sonuna doğru yürüttüğü glasnost ve perestroyka politikaları, savaşın sonucuna da etki etmiştir. 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Rusya Federasyonu olarak yeniden yapılandırılmış olmasına rağmen, ülkenin Orta Doğu politikalarındaki etkisi azalmıştır.

Bölgesel Güçler Arası İlişkiler

İran-Irak Savaşı, bölgesel güçler arasındaki ilişkileri de şiddetle etkiledi. Savaş boyunca, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri İran'ın şii İslam propagandasına karşı koymaya çalışırken, İran da Şii grupları destekleyerek kendini Arap dünyasındaki Sünni ülkelere karşı savundu. Bu durum, bölgesel güçler arasındaki ekonomik, siyasi ve dini ilişkileri derinden etkiledi.

Irak'ın Türkiye'ye yönelik askeri saldırganlıkları da savaş sırasında Türk-Irak ilişkilerinde bir çatışmaya neden oldu. Türkiye, Irak'ı desteklemek yerine savaşın dışında kalmaya çalıştı. Bu durum, Türk-Irak ilişkilerini zayıflattı ve iki ülke arasındaki ticaret de büyük zarar gördü.

İran-Irak Savaşı ayrıca İsrail'in Ortadoğu politikalarını da derinden etkiledi. İsrail, İran-Irak Savaşı esnasında Irak'ı destekleyerek, İran'ın yayılmacı politikalarına karşı çıktı. İsrail ayrıca bu süreçte Lübnan'daki Şii gruplara destek vererek İran ve Suriye'ye karşı bir müttefik edindi. Bu durum, İsrail'in Orta Doğu'da güçlenmesine ve İran'ın etkisini azaltmasına neden oldu.

Suudi Arabistan - İran İlişkileri

Suudi Arabistan ve İran, Orta Doğu'da uzun süredir devam eden rakip güçlerdir. İran-Irak Savaşı sırasında, Suudi Arabistan İran'ı savaşa dahil olmakla suçladı ve İran'a karşı tutumunu sertleştirdi. Suudi Arabistan'ın bu tutumu, savaş sonrası da devam etti.

Suudi Arabistan, İran'ın bölgedeki nüfuzunu arttırmasından endişe duyuyordu. Ayrıca, Suudi Arabistan İran'ın Şii İslam'ının yayılmasını da tehlikeli buluyordu. Bu nedenle, Suudi Arabistan savaş boyunca Irak'ı desteklerken, İran'a karşı tutumunu sertleştirdi.

İran-Irak Savaşı sonrası, Suudi Arabistan'ın İran politikası uzun yıllar boyunca aynı kalmadı. İran'la ilişkiler daha da kötüleşti ve İran'a karşı sert bir tutum benimsendi. Bunun yanı sıra, Suudi Arabistan İran'a karşı sınırlarını korumak için silahlanmaya başladı.

Türkiye - Irak İlişkileri

İran-Irak Savaşı, Türkiye'yle Irak arasındaki ilişkileri de etkiledi. Bu dönemde, Irak'ın Türkiye'ye yönelik saldırgan tavırları, Türkiye'nin Irak'la olan ilişkilerini zayıflattı. Savaşın başlamasıyla birlikte, Türkiye, Irak'ın girişimleriyle karşı karşıya kaldı ve bu durum, Türkiye'yi çatışmanın içine çekmemek için çaba sarf etmeye yönlendirdi.

Bununla birlikte, Türkiye, Irak'a karşı Körfez Savaşı'nda asker göndererek ABD liderliğindeki koalisyonun bir parçası oldu. Bu, İran-Irak Savaşı'nın etkisini azalttı ancak Türkiye-Irak ilişkileri açısından hassas bir durum oluşturdu.

İran-Irak Savaşı'yla birlikte, Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak için Irak'a müdahale etmek durumunda kaldı. Bu da gerginliği arttırdı ve Türk-Irak ilişkilerini daha da bozdu. Ancak, savaşın sona ermesiyle birlikte, Türkiye ve Irak arasındaki ilişkiler yeniden normale döndü ve iki ülke arasında sınır anlaşmaları imzalandı.

Irak'ın Türkiye'ye yönelik saldırgan tutumları, Türkiye'nin bölgesel güçler arasındaki dengeleri göz önünde bulundurarak hareket etmesine neden oldu. İran-Irak Savaşı'nın ardından, Türkiye, Irak'la olan sınır güvenliğini arttırmak için çaba sarf etti. Ancak, Türkiye-Irak ilişkilerinin yeniden normalleşmesi zaman aldı.

Sonuç ve Değerlendirme

İran-Irak Savaşı, bölgesel güçler arasındaki ilişkileri etkileyen önemli bir olaydı. Bu savaş, bölgedeki ülkelerin güvenlik politikalarını yeniden şekillendirdi. Savaş, birçok uluslararası ilişkiler uzmanı tarafından Soğuk Savaş sonrası ordusuz çatışmaların başlangıcı olarak nitelendiriliyor.

ABD, İran-Irak Savaşı sırasında bölgedeki nüfuzunu arttırdı. Savaşın başında Irak'ı destekleyen ABD, savaşın ilerleyen dönemlerinde İran'la ilişkilerini normalleştirmeyi tercih etti. Bu normalleşme, Amerikan politikalarındaki değişimde ciddi bir rol oynadı.

Sovyetler Birliği de savaş sırasında İran'ı desteklemiş ve bu örgüt, ABD'ye karşı nüfuzunu artırmıştır. Bölgedeki bazı ülkeler, savaş sırasında tek taraflı kararlar alarak, kendi güvenliklerini tehlikeye attılar. Savaş sonrası, dünya çapında ekonomik krizler yaşandı ve çatışmalar sürmeye devam etti.

Özet olarak, İran-Irak Savaşı tarihsel bir dönüm noktasıdır. Savaş, bölgesel güçler arasındaki ilişkileri derinden etkiledi ve ülkelerin güvenlik politikalarını etkilemiştir. Sadece ABD'nin değil, dünyanın birçok ülkesinin politikalarını da derinden etkiledi.