İngiliz Kraliyet Ailesi'nin oturduğu ünlü sarayların tarihi hakkında her şey burada! Buckingham Palace, Windsor Castle ve Balmoral Castle gibi eşsiz yapıları ve yaşamları hakkında detaylı bilgi edinin. Sarayların mimarisini, tarihi anekdotlarını ve yaşayan bir mirasın nasıl şekillendiğini keşfedin.

İngiliz Kraliyet Ailesi, dünyanın en eski rollerinden birine sahip ve hala güçlü bir şekilde devam ediyor. Monarşinin merak uyandıran dünyasına girerken, Kraliyet Ailesi'nin evlerini de keşfetmek ilginç bir deneyim olabilir.

Evlerinin çoğu, İngiltere'nin çeşitli yerlerinde bulunur. Ancak, Buckingham Palace, Windsor Castle ve Balmoral Castle en önemlilerinden üçüdür.

Buckingham Palace, Kraliçe'nin resmi Londra konutu olarak kullanılıyor. Devlet görevleri, resmi toplantılar ve diğer kutlamalar gibi birçok önemli etkinlik burada yapılıyor. Windsor Castle, dünyanın en uzun süredir işletilen saraylarından biridir ve aynı zamanda Kraliçe'nin de favorilerinden biridir. Balmoral Castle ise İskoçya'da bulunur ve daha çok Yaz Sarayı olarak kullanılır.

Buckingham Palace

Buckingham Sarayı, Londra'nın Westminster semtinde yer almaktadır ve dünyanın en ünlü kraliyet saraylarından biridir. 1703 yılında İngiliz Dükü John Sheffield tarafından satın alınan mülk, Kral George III tarafından 1762 yılında Kraliyet ailesinin resmi ikametgahı olarak seçilmiştir.

Sarayın İngiliz Rönesans mimarisi ile inşa edilen ana bölümü, 1700'lü yılların sonuna kadar farklı ünvanlara sahip birçok sahibi tarafından yenilenmektedir. Sarayın en dikkat çeken özelliklerinden biri, ana girişin önünde bulunan ve özellikle turistlerin ilgisini çeken Çeviklik İşareti Seremonisi'dir.

Buckingham Sarayı, İngiliz Kraliyet Ailesi'nin en önemli yerlerinden biridir ve Kraliçe Elizabeth II'nin de resmi ikametgahıdır. Saray, yıl boyunca açıktır ve ziyaretçiler, Kraliyet koleksiyonları, mobilyaları ve sanat eserlerini içeren State Rooms'un bir kısmına erişebilirler.

Windsor Castle

Kraliyet ailesinin vazgeçilmez yerlerinden biri olan Windsor Castle, Kraliçe Elizabeth'in resmi dairelerinden biridir ve aynı zamanda İngiltere'nin en büyük kraliyet ikametlerinden biridir. Windsor, Thames Nehri'nin güneyinde, Londra'nın yaklaşık 35 km doğusunda yer almaktadır.

Windsor Castle, tarihi açıdan Kraliyet ailesinin en önemli yapılarından biridir. Duke of Normandy olan William the Conqueror tarafından inşa edilen ilk yapı, 11. yüzyılın sonlarına doğru tamamlandı. O zamandan beri, Kraliyet ailesi tarafından birçok kez genişletilip yenilendi. Kraliçe Victoria döneminde yeniden inşa edilen Castle, II. Dünya Savaşı'ndaki hasarlardan sonra da restore edilmiştir.

Bugün, Windsor Castle, İngiltere'nin en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ziyaretçiler, State Apartments, St. George's Chapel, Queen Mary's Dolls' House ve diğer önemli yerleri görebilirler. State Apartments, Kraliyet ailesinin ev sahipliği yaptığı devlet törenleri için kullanılan odayı içermektedir. St. George's Chapel, birçok Kraliyet düğününe ev sahipliği yaptı ve aynı zamanda Kraliyet ailesinin üyelerinin mezarlarına ev sahipliği yapmaktadır. Kraliçe Mary'nin oyuncak evi olarak da bilinen Queen Mary's Dolls' House'a da mutlaka uğramalısınız.

Windsor Castle, ayrıca İngiltere'deki en ünlü yürüyüş yollarından biri olan Long Walk'un başlangıç noktasıdır. Bu yürüyüş yolu, zamansız güzelliği ve onunla ilişkili tarihi nedeniyle turistler arasında oldukça popülerdir. Castle'da ayrıca birçok kafe ve hediyelik eşya dükkanı da vardır.

St. George's Şapeli

Windsor Castle, Kraliyet Ailesi'nin en sevilen yerlerinden biridir ve St. George's Şapeli, kraliyet ailesinin birçok önemli etkinliğinin sahnesidir. Şapel, ünlü mimar Sir Christopher Wren tarafından tasarlanmıştır ve 1480 yılında inşa edilmiştir.

St. George's Şapeli, Kraliyet Ailesi'nin üyelerinin defnedildiği yerdir. Ayrıca, kraliyet düğünleri, taç giyme törenleri ve diğer önemli etkinlikler de burada gerçekleştirilir. Şapelin içi oldukça güzel ve dekoratif öğelerle doludur. Şapeldeki en dikkat çekici özelliklerden biri, Garter Şövalyeleri için ayrılmış olan kısımdır. Şövalyeler, İngiliz asilzadesinin en yüksek seviyesinde yer almaktadır ve şövalyelikleri, Kraliyet Ailesi tarafından verilen bir onurdur.

St. George's Şapeli, daha yakından bakmak isteyen ziyaretçiler için ziyaret saatleri düzenlemektedir. Ayrıca, her yıl Noel ayında düzenlenen ve Kraliyet Ailesi'nin etkileyici bir şekilde katıldığı bir Noel ayini de düzenlenir. Windsor Castle gezisi sırasında, St. George's Şapeli kesinlikle görülmeye değer bir yerdir.

Queen Mary's Dolls' House

Windsor Castle'daki Queen Mary'nin Oyuncak Evi, dünyanın en büyük oyuncak evlerinden biri olarak kabul edilir. İnşa edilmesi yaklaşık üç yıl sürdü ve ince ayrıntılara sahiptir. Oyuncak evi, birçok odaya ve hatta kendi içinde bir sinemaya sahip. Ayrıca tam işlevli bir mutfak, yatak odası ve kütüphane de içermektedir. Oyuncak evi, aile üyeleri tarafından düzenli olarak ziyaret edilir.

Bununla birlikte, Queen Mary's Dolls' House sadece oyun oynamak için bir yer değil. Gerçekten de, oyuncak evi, mimarisi ve ayrıntıları sayesinde bir sanat eseri olarak da kabul edilir. İçinde, birçok ilginç koleksiyon yer alır, örneğin oyuncak yemek takımları, minyatür kitaplar ve resimler. Ayrıca, oyuncak evinde yer alan minyatür mobilyalar gerçek mobilyaların tam kopyasını oluşturmasıyla ünlüdür.

Bununla birlikte, Queen Mary's Dolls' House konusunda en etkileyici şey, gerçekliğe olağanüstü derecede yakın olmasıdır. Oyuncak evinde kullanılan tüm malzemeler, o dönem için gerçek boyutlardaki malzemelerle aynı türdendir. Ayrıca, oyuncak evinde kullanılan elektrikli aydınlatmalar dahi, o dönem için gerçekçi bir şekilde tasarlanmıştır.

State Apartments

Windsor Castle'daki State Apartments, kraliyet ailesinin resmi işlerini gördüğü ve ziyaretçilere açık olan kısmıdır. Bu bölüm, İngiltere Kraliçesi'nin özel konuklarını ağırladığı daireleri, çeşitli işlevleri olan resmi salonları ve özenle süslenmiş gösterişli bir salonu içerir.

Bu apartmanlar 17. yüzyılda I. Charles tarafından inşa edilmiştir ve her yıl yüz binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçiler, işlevleri ile ilgili bilgi edinmek ya da İngiltere Kraliyet Ailesi'nin tarihini keşfetmek için bu apartmanları ziyaret edebilir.

Apartmanların süslemesi de oldukça dikkat çekicidir. İçerideki mobilyalar, tablolar ve halılar özenle seçilmiştir. Aynı zamanda süslemelerindeki paha biçilemez tarihi miras niteliğinde olan, görkemli freskler ile de oldukça ünlüdür.

State Apartments'in en özel yerlerinden biri, İngiltere Kraliçesi'nin ve Kraliyet Ailesi üyelerinin resmi törenlerde kullandığı ve aynı zamanda mücevherler, kraliyet nişanlar ve altın hediyelerin tutulduğu the Grand Reception Room'dur. Ziyaretçiler, işlevselliği ile ilgili bilgi edinip, özenle dekore edilmiş bu oda da dahil olmak üzere tüm apartmanları keşfedebilirler.

The Long Walk

The Long Walk, Windsor Castle'da yer alan yürüyüş yolu, Kraliyet Ailesi'nin haftasonları için popüler bir rotasıdır. Bu yürüyüş yolu, Windsor Kalesi'nin güney girişinden başlar ve Snow Hill olarak adlandırılan bir dik tepeye kadar uzanır.

The Long Walk, 2.64 mile (4.25 km) uzunluğundadır ve dünyanın en ünlü yürüyüş yollarından biridir. Bu yol, 1680'lerde Kral II. Charles tarafından düşünülmüş ve yaratılmıştır. Yol boyunca, yaban hayatı, çiçekler ve ağaçlar gibi doğal yaşam unsurları yer almaktadır. Duraklama yapmak isteyenler, yolu çevreleyen piknik alanlarını kullanabilirler.

The Long Walk, ayrıca, Windsor Kalesi gösterilerinden sonra Kraliyet Ailesi ve hayranlar arasındaki bir toplanma noktasıdır. Ayrıca, The Long Walk, Kraliyet musafları için İngiliz kültüründe önemli bir yer tutar.

Balmoral Castle

Balmoral Castle, İskoçya'daki Aberdeen yakınlarında yer alan İngiliz Kraliyet Ailesi'nin bir diğer önemli konutudur. Bu kale, 19. yüzyılın başlarında satın alınmış ve zaman içinde fonksiyonel bir mülk olmuştur. Kraliyet Ailesi, özellikle de Kraliçe Victoria, burayı yaz aylarında sık sık ziyaret etti ve çevrede avlanmayı seven bir bahçe ve doğa hayranı olduğunu gösterdi.

1862'de Kraliçe Victoria ve Prens Albert, eski kale yerine yenisinin inşa edilmesine karar verdi. Balmoral'daki yeni kale, 3 Ağustos 1856'da tamamlanmış ve Kraliçe'nin kabulü için kullanılmıştır. Kraliyet Ailesi, Balmoral'u gerçek bir aile evi haline getirdi ve günümüzde de bu şekilde kullanılmaktadır.

Balmoral, İskoçya'da Kraliyet Ailesi için taşınmaz mal haline geldi ve birçok Kraliyet üyesi burada kendi kişisel zevkleri doğrultusunda vakit geçirdi. Mülk de zaman içinde modernize edilmiş ve geliştirilmiştir, ancak Kraliyet Ailesi'nin ziyaretleri sırasında bile antika bir havasını korumayı başarmıştır.

Balmoral Castle, İngiliz Kraliyet Ailesi'nin önemli bir parçasıdır. Hem tarihi hem de günümüzdeki işleviyle dikkat çeken Balmoral, Kraliyet Ailesi'nin yoğun hayatı arasında kendilerine özgü bir dinlenme ve rahatlama yeri olarak önemli bir yere sahiptir.

Özellikler ve Peysaj

Balmoral Castle, İskoçya'da yer alan İngiliz Kraliyet Ailesi'nin bir diğer kraliyet evi olarak dikkat çekiyor. Sarayın mimarisi, İskoçya'nın kendine özgü bir tasarımın özelliklerini taşıyor. Koyu renkli taşları ve yeşil çatısı, doğal manzaraya uyum sağlar şekilde düzenleniyor.

Balmoral Castle, doğal peyzajının yanı sıra, İskoçya'nın en güzel manzaralarından birini sunuyor. Sarayın etrafındaki topraklar, geniş ormanlık alanlar, derin vadiler, akarsular ve çoğunlukla karaçalılarla kaplı geniş çayırlıklardan oluşur.

Bu doğal manzara, genellikle şehirlerin ve kentsel alanların gri yaşamına alışmış olan ziyaretçiler için nefes kesici bir deneyim sağlar. Sarayın arka tarafında yükselen tepeler, çeşitli yerlerden dağlık manzaraları da izleyebilmenize olanak sağlar.

Balmoral Castle'ın bahçesi, İskoçya'nın doğal bitki örtüsünden yoğun bir şekilde faydalanır. Sarayın etrafındaki topraklarda, İskoç tepelerine ve vadilerine özgü bitkilerin yanı sıra, İskoçya'nın ulusal çiçeği olarak bilinen sarp uçlu menekşeler, papatyalar, lupinler ve karaçalıların dikili olduğu bahçıvanlık alanları da mevcuttur.

Bağlantılar

Kraliyet Ailesi'nin evleri, İngiltere'nin farklı yerlerinde yer alır ve birbirleriyle sıkı bağlarla bağlantılıdır. özellikle Balmoral Castle ve Windsor Castle arasındaki bağlantı oldukça güçlüdür. Windsor Castle, Kraliyet Ailesi'nin resmi konutu olmasının yanı sıra, hafta sonları ve tatil dönemleri için en sevilen yerlerinden biridir. Ayrıca Balmoral Castle, İskoçya'da Kraliyet Ailesi için taşınmaz mal olarak kullanılmaktadır.

Balmoral Castle ve Windsor Castle arasındaki bağlantı, Kraliyet Ailesi üyelerinin yaz aylarında İskoçya'da geçirdiği zamanlarla ilgilidir. Aile, Balmoral Castle'da yaz tatillerini geçirir ve sonbaharın başlarında Windsor Castle'a geri dönerler. Bu iki ev, Kraliyet Ailesi'nin dışarıda geçirdiği zamanın yanı sıra, resmi etkinliklerde de birbirleriyle bağlantılıdır.

• Balmoral Castle'da, Kraliyet Ailesi'nin birçok resmi ziyareti gerçekleşir.
• Windsor Castle'da ise, devlet başkanları ve diğer yabancı liderlerin ağırlanması gibi önemli etkinlikler düzenlenir.

Kraliyet Ailesi'nin diğer evleri de bu bağlantı ağında yer alır. Kensington Sarayı, Westminster Abbey'e yakın bir konumda yer alır ve kraliyet düğünleri, taç giyme törenleri ve diğer önemli etkinlikler için kullanılır. Buckingham Palace ise, resmi davetler ve protokol etkinlikleri için kullanılır.

Tüm Kraliyet Ailesi'nin evleri, İngiliz tarihinde önemli bir yere sahiptir ve her birinin kendine özgü tarihi ve mimari özellikleri vardır.

Kensington Sarayı

Kraliyet Ailesi, İngiltere'nin bahçeli sarayı olarak bilinen Kensington Sarayı'nın yerleşkesindeki kraliyet dairelerinde ikamet etmektedir. Kensington Sarayı, 1605 yılında Sir George Coppin tarafından inşa edilmiştir ve daha sonra 1689 yılında William III ve Mary II tarafından satın alınmıştır. Lincoln Bitpazarı'ndan satın alındıktan sonra, barok mimarinin İngiliz özelliklerine özgü bir biçimde uyarlanmıştır.

Kraliyet ailesinin Kensington Sarayı'nı kullanımı, Kraliçe Victoria'nın hayatı boyunca giderek artmıştır. 19. yüzyılın sonlarında, Kraliyet Ailesi, hareketli bir hayat tarzından ziyade daha rahat bir hayat tarzına yöneldi. Bu nedenle, Kensington Sarayı ailesinin en sevdiği yerlerden biri oldu ve hala kullanılmaya devam ediliyor. Şu anda, saray, Prens William ve Cambridge Düşesi Kate Middleton'ın ana sarayıdır.

Kensington Sarayı'nın bahçeleri, Londra'nın en güzel koruluklarından biridir. Kensington Sarayı bahçeleri, Victoria zamanından beri halka açıktır ve peyzaj mimarisinin harika bir örneğidir. Ayrıca, bahçelerde birçok heykel ve fıskiyeler de vardır.

Kraliyet Ailesi'nin Şehir Evi

Kensington Sarayı, İngiliz Kraliyet Ailesi'nin bahçeli sarayıdır ve ana şehir evi olarak kullanılmaktadır. Saray, günümüzde varlıklı ailelerin yaşadığı South Kensington semtinde yer almaktadır. Kensington Sarayı, Kraliçe Victoria'nın torunu, İskoç Kraliçesi Mary'nin eşi, Prens Albert Edward'ın inşaatı için görevlendirdiği mimar William Burnett tarafından tasarlanmıştır.

Kensington Sarayı'nda, Kraliyet Ailesi'nin Köşkü olarak bilinen bir bina bulunmaktadır. Bu bina, Kraliyet Ailesi için çok özel anlamlara sahip olaylara ev sahipliği yapmaktadır. Örneğin, Dük ve Düşesin evlilik töreni, Kraliçe Victoria'nın Altın Jübilesi ve Kraliyet Mücevherlerinin Dalış Görüntüleri ile ilgili birçok resmi etkinlik burada gerçekleştirilmiştir.

Kensington Sarayı, aynı zamanda İngiliz Kraliyet Ailesi'nin en sevilen üyeleri olan Diana, Prenses'in son yıllarında yaşadığı yerdir. Diana'nın ölümü sonrası Kensington Sarayı önünde büyük bir anma töreni düzenlenmiş ve sarayın bahçesi, halkın Diana'nın anısını canlı tutabileceği bir alan olarak kullanılmıştır.

Diana Anması ve Gösterileri

Kensington Sarayı, Diana, Prenses of Wales'e ayrılan anma alanı ve anıtı ile bilinir. Diana'nın ölümünden sonra, Kensington Sarayı'na gitmek ve onun için çiçekler, mumlar ve notlar bırakmak yüz binlerce kişi tarafından yapıldı. Bu da Kensington Sarayı'nın Prenses Diana'nın ölümünün anılması için merkezi bir yer haline geldiğini gösteriyor.

Sarayda, Prenses Diana'nın ölümünden sonra açılan bir anma alanı bulunmaktadır. Bu alanda, onun hayatını anlatan birçok eser ve fotoğraf yer almaktadır. Ayrıca, birçok turist de saraya geldiklerinde bu alana ziyarette bulunmakta ve hayranlıkla sevmekte olduğu prensesin hatırasını yaşatmaktadırlar.

• Kensington Sarayı'nda, Prenses Diana'nın anısını yaşıtmak için bir anıt da bulunmaktadır.
• Anıt, 2004 yılında açılmıştır ve mimar Ian Rank-Broadley tarafından tasarlanmıştır.
• Anıt, birçok kişinin saygısını göstermek ve anıtlarına bakmak için geldiği Kensington Sarayı'nın önünde yer almaktadır.

Bunların yanı sıra, prensesin ölümünden sonraki yıllarda her yıl Kensington Sarayı'nda anma törenleri de düzenlenmektedir. Bu törenlerde ailesi, yakın arkadaşları ve hayranları bir araya gelerek, onun hayatını ve mirasını anmaktadırlar. Genellikle, uzun bir sessizlik dönemi tutulduktan sonra, konserler, şiirler ve konuşmalarla hayatını anmak için törenler düzenlenmektedir.

Toplanan fonların bir kısmı, Diana'nın sevdiği hayır kurumlarına bağışlanmaktadır. Kensington Sarayı, Diana'nın ölümünden sonra bir anıt olarak kullanılmaya başlanmıştır ve hala onun hayatına saygı duymak isteyen insanlar tarafından ziyaret edilmektedir.