Keşfedilmemiş Hazineler: Türk Halk Müziği Enstrümanları kitabı, Türk müziği tutkunlarına sesleniyor! Okuyucuya Türk halk müziğindeki nadir enstrümanları tanıtırken, keşfedilmemiş bir dünyaya kapı açıyor Bu kitap, müzikseverler için hayatta kalması gereken bir kaynak!

Türk Halk Müziği, zengin kültürümüzün önemli bir parçasıdır ve geniş bir enstrüman yelpazesine sahiptir. Ancak bazı enstrümanlar, diğerlerine kıyasla daha az bilinir. Bu makalede, Türk Halk Müziği'nin keşfedilmemiş hazineleri olan en az bilinen enstrümanlardan bahsedeceğiz.

Öncelikle, kendine özgü bir sesi olan çeng hakkında bilgi verelim. Kanun tarzında bir enstrüman olan çeng, Özbekistan kökenlidir. Daha çok Doğu Anadolu Bölgesi ve İran'da kullanılan bu enstrüman, boyutlarına göre farklı ses tonları üretir. Üstelik, telleri çengin yan tarafına yerleştirildiğinden, farklı bir çalma tekniği gerektirir.

Bir diğer en az bilinen enstrüman ise üflemeli bir çalgı olan kaval'dır. Teknenin şekline benzetilebilecek kavalın tarihi, M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzanır. Telli enstrümanlarla uyum içerisinde kullanılan bu enstrüman, iki ya da daha fazla parça olarak yapılır. Bunlardan biri baş, diğeri gövde olarak adlandırılır.

Ayrıca Türk Halk Müziği'nde görkemli olarak adlandırılan telli bir enstrüman da vardır. Genellikle Akdeniz ve Ege Bölgesi'nde kullanılan görkemli, aynı anda birkaç melodi çalmaya olanak sağlayan bir yapıya sahiptir. Yay tellerine basarak, ses tonunu değiştirir ve geleneksel müziklerde sıkça kullanılır.

• Çeng
• Kaval
• Görkemli

Bu enstrümanlar, Türk Halk Müziği'nin gözden kaçan güzellikleri arasındadır. Kendine özgü özellikleri olan bu enstrümanlar, zengin müzik kültürümüzdeki yerlerini hak ediyorlar. Siz de Türk Halk Müziği'nin keşfedilmeyi bekleyen hazineleri olan bu enstrümanları dinleyerek müziğin güzelliklerine kapılarınızı açabilirsiniz.

Çeng

Türk Halk Müziği'nde yer alan ve kanuna benzer bir çalgı olan çeng, aslında Özbekistan kökenli bir enstrümandır. 6 tel ve 18 burgudan oluşan çeng, kavisli bir çalma yüzeyine sahiptir ve çalınırken yan çevrilir. Bu nedenle diğer telli çalgılardan ayrılmaktadır. Genellikle Karadeniz Bölgesi'nde kullanılan çeng, özellikle yöresel düğünlerde sıkça tercih edilmektedir.

Çeng, hafif sesi ve sakin yapısıyla dinleyenlere tatlı bir ortam yaratabilir. Özellikle doğaçlama olarak çalındığında şarkılara eşlik edebilir ve eşsiz bir hava katabilir. Ayrıca çeng, kolay taşınabilir bir enstrümandır ve kendine özel bir çanta ile rahatlıkla taşınabilir.

Çeng çalmayı öğrenmek için birçok müzik okulu ya da derneği ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca internet üzerinden de video dersleri izleyerek öğrenebilirsiniz. Türk Halk Müziği'ne ilgi duyanlar için çeng, farklı bir müzikal deneyim sunabilir ve keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olarak karşınıza çıkabilir.

Kaval

Türk Halk Müziği'nin en az bilinen enstrümanlarından biri olan kaval, üflemeli bir çalgıdır. Kavalın kökeni ise tam olarak bilinmemekle birlikte, Orta Asya ve İran topraklarında ortaya çıktığı düşünülmektedir. Kaynaklara göre Türkler, kavalı Türkistan'dan Anadolu'ya getirmiştir.

Kavalın tekne şekline benzetilmesinin nedeni, enstrümanın gövdesinin boş ve silindirik olmasıdır. Bu nedenle de üfleme kısmı teknenin üst kısmına benzetilir. Kavalın çalım tekniği ise çene altına tutulup, üflenmesiyle sağlanır. Ayrıca kavalın üfleme şekli ve ses rengi, çalgıcının üfleme şekline bağlı olarak değişebilir.

Türk Halk Müziği'nde, kaval genellikle ölüm, ayrılık ve sevgi temasını işleyen şarkılarda kullanılır. Ayrıca kaval, Türk Halk Müziği'nde sıkça kullanılan enstrümanlardan biridir.

Dilsiz Kaval

Türk Halk Müziği'nin en az bilinen enstrümanlarından biri olan dilsiz kaval, klasik kavaldan farklı özelliklere sahiptir.

Dilsiz kaval, klasik kavaldan daha uzun ve daha kalındır. Ayrıca üzerinde ses delikleri bulunmaz ve daha az üfleme sesi çıkartır. Bu nedenle daha hüzünlü ve farklı bir ton elde edilir.

Dilsiz kavalın genellikle düğünlerde ve halk oyunlarında kullanıldığı bilinse de, günümüzde pek çalınan bir enstrüman değildir. Ancak, Türk Halk Müziği'nin unutulmaya yüz tutmuş enstrümanları arasında yerini almaktadır.

Köçekçe Kavalı

Köçekçe kavalı, Türk Halk Müziği'nin en hareketli enstrümanlarından biridir. Genellikle köçek oyunlarında kullanılan köçekçe kavalı, uzunluğu yaklaşık 30-40 cm olan, tekne şeklinde bir borudan oluşur. Köçek oyunlarına eşlik eden müzikte sıklıkla tercih edilen köçekçe kavalı, özellikle orta kısımdaki boyunluk bölümündeki delikleri sayesinde yüksek ses çıkarır.

Köçekçe kavalı çalarken çalgıyı kavalcının sol eliyle tutması gerekir. Sağ el ise kaval ucunu ve sabit tutmaya yarayan özel bir parçayı kontrol eder. Köçekçe kavalı, özellikle Trakya, Marmara ve Ege bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır.

Köçekçe kavalı, sadece köçek oyunlarında değil, bazı Türk halk müziği eserlerinde de kullanılır. Yöresel düğünlerde, eğlencelerde ve festivallerde de sıkça tercih edilen köçekçe kavalı, hızlı ritimleriyle dansları coşturur.

Köçekçe kavalı, tekne şekline benzeyen boru yapısı sayesinde oldukça ilginç bir enstrümandır. Özellikle eğlence ve dans müziği eserlerinde sıklıkla kullanılan köçekçe kavalı, Türk Halk Müziği'nin canlı ve enerjik kültürüne önemli bir katkı sağlamaktadır.

Mısır Kavalı

Türk Halk Müziği'nin en az bilinen enstrümanları arasında yer alan Mısır kavalı, Orta Asya ve İran kökenlidir. Uzun, ince ve delikleri olan Mısır kavalı, bambu ağacından yapılmaktadır. Genellikle siyah-sarı renklidir ve ortalama 35 cm uzunluğundadır. Enstrümanın üfleme noktası, kavallara göre daha geniş ve contalıdır.

Mısır kavalının çalınması oldukça zordur ve özel bir tekniği gerektirir. İlk olarak, üfleme noktasına dudaklar yaklaştırılır ve hava üflenir. Ardından, dudaklar açılarak sesin frekansı değiştirilir ve notalar elde edilir. Mısır kavalının çalınması sırasında, akortu doğru ayarlamak oldukça önemlidir ve çalınışı diğer üflemeli enstrümanlardan oldukça farklıdır.

Mısır kavalı, Türk Halk Müziği'nin bazı yörelerinde kullanılmaktadır. Özellikle Erzurum, Kars ve Ardahan gibi Doğu Anadolu illerinde, genellikle bağlama eşliğinde kullanılmaktadır. Ayrıca, müzik terapisi alanında da kullanılmaktadır ve ruhsal sağlığı pozitif yönde etkilediği düşünülmektedir.

Görkemli

Görkemli, telli bir enstrümandır ve genellikle Akdeniz bölgelerinde kullanılır. İki çeşidi bulunur: bazı bölgelerde üç telli olanı kullanılırken, daha kalın tellere sahip olan dört telli görkemliler de mevcuttur.

Görkemlinin kullanımı, Türk Halk Müziği'nin birçok türünde görülebilir. Örneğin, zeybeklerde ve gelin adayları evden ayrılırken çalınan havalarla birlikte kullanılır. Ayrıca, zeybeklerde oryantal müzikle çalındığında oryantal bir etki yaratır.

• Görkemli, aynı zamanda cilalı ahşap bir kapta çalınarak farklı bir ses elde etmek için de kullanılır.

Görkemli Örnekleri	Kullanım Alanı
“Gelin Havası”	Gelin adayları evden ayrılırken
“Kaşık Havası”	Zeybeklerde
“Cilalı Ahşap Kapta Görkemli”	Farklı bir ses elde etmek için

Davul

Türk Halk Müziği'nde vazgeçilmez bir ritim aracı olan davul, aynı zamanda en eski enstrümanlardan biridir. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin müzik kültüründe yer alan davulun kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, Orta Asya'da doğduğu düşünülmektedir.

Davulun Türkiye'deki kullanımı geniş bir yelpazedir. Anadolu'nun farklı bölgelerinde farklı çeşitleri kullanılmaktadır. Örneğin, Ege bölgesindeki davulların çarpma yüzeyleri daha geniştir ve daha sert malzemeler kullanılırken, Doğu Anadolu'daki davulların çarpma yüzeyleri daha küçüktür ve deri malzeme kullanılmaktadır.

Türkiye'deki davullar, büyük oranda iki çeşittir. Bunlardan ilki, zurna ile çalınan "cura davulu" adı verilen küçük bir davuldur. Cura davulunun çarpma yüzeyi siyah darı unu ve tutkalla kaplanan ince bir deridir. Diğer bir davul çeşidi ise zurna ve klarnet ile çalınan "bandıra davulu" olup, çarpma yüzeyi daha geniş bir deriyle kaplanmıştır.

Davullar Türk Halk Müziği'nde, düğün, asker uğurlamaları, bayram kutlamaları gibi pek çok farklı tören ve kutlamalarda kullanılmaktadır. Ayrıca, Türk Sanat Müziği'nde de davul sıkça kullanılmaktadır.

Tabii ki davul, yalnızca Türk Halk Müziği'nde değil, dünya müziklerinde de önemli bir yere sahiptir. Özellikle Afrika müziğinde sıkça kullanılan davul, modern müziklerde de yerini almıştır.

Sonuç olarak, davul gibi köklü bir enstrümanın Türk Halk Müziği'ndeki yeri oldukça derindir. Davul, müzikal kültürümüzün vazgeçilmez bir parçasıdır ve bu geleneğin devam etmesi için, gelecek kuşaklara aktarılması gerekir.

Kabak Kemane

Kabak Kemane: İç Anadolu'nun En Sevilen Enstrümanlarından Biri

Kabak kemane, İç Anadolu bölgesinde sıkça kullanılan bir enstrümandır. Kabak kemane'nin adı, yapımında kullanılan kabaktan gelmektedir. Kabak kemane'nin tarihi, Çatalhöyük gibi antik kalıntılarda bile bulunduğu için oldukça eskidir.

Kabak kemane'nin yapımında kullanılan malzemeler arasında kabak, buzağı derisi, tavşan kılı, kuru fasulye çekirdeği ve kahverengi kalem yer almaktadır. Enstrümanın üzerinde iki, üç veya dört tel bulunur. Teknik olarak, kemane'nin çalınması çevik bir parmak çalışması gerektirir ve teknik varyasyonlar çoktur.

Kabak kemane, İç Anadolu bölgesinde düğünler, cenazeler, festival ve bahar şenlikleri gibi pek çok etkinlikte kesintisiz çalınır. Hem yerli halk hem de turistler genellikle kabak kemane ile yapılan müziklere hayran kalırlar.

Kabak kemane birçok müzik aletinin birleşiminden oluşan ve birçok farklı türküye eşlik edebilen bir enstrüman olarak öne çıkar. Ayrıca, kabak kemane ile yapılan müzikler İç Anadolu'nun geleneksel kültürlerinin bir yansımasıdır. Yani, İç Anadolu bölgesine ziyaret eden bir kişi müzik dinleyerek ve kabak kemane ile yapılan müziklere eşlik ederek bölgenin geleneksel kültürünü yakından tanıyabilir.

Gayda

Gayda, Bulgaristan'ın geleneksel bir enstrümanıdır. Şekil olarak torpido benzeri bir yapıya sahiptir. Bunun yanı sıra, sahibi tarafından istenildiği takdirde güçlü bir sese de sahip olabilir. Gayda enstrümanında kullanılan ana malzeme ise keçi derisidir.

Türk Halk Müziği'nde ise gayda, özellikle Orta Anadolu Bölgesi'nde kullanılmaktadır. Genellikle düğün, nişan, sünnet vb. gibi kutlama ve törenlerde tercih edilir. Gayda, genellikle ritim için kullanılır ve diğer enstrümanlarla beraber çalınır. Yerel düğünlerdeki orkestralarda yer alan gayda, davullarla beraber muhteşem bir uyum sağlar.

Türk Halk Müziği'nin gayda sesinden oluşan parçaları da vardır. Bu parçalara "Gayda Üzleri" adı verilir. Keşfedilmemiş bir hazine olan gayda, Türk Halk Müziği'ne başarıyla uyarlandı ve hala kullanılmaktadır.

Bulgaristan'ın gaydasının Türk Halk Müziği'nde benimsenmesi, Türklerin bu enstrümanı Balkanlar'dan ithal etmeleri ile başlamıştır. Orijinal haliyle kullanılmaya devam eden gayda, Türk müziğinde kendine yer bulmuş ve güçlü ritimleriyle müzikseverlerin beğenisini kazanmıştır.

Kemençe

Kemençe Türk Halk Müziği'nin en sevilen enstrümanlarından biridir. Hem Karadeniz hem de Ege bölgelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Kemençe, genellikle kemençe yayı, üç veya dört teli, kalem ve keman gibi çalınmaktadır. Küçük boyutlu olan kemençe, genellikle elde tutulur.

Kemençenin tarihi oldukça eskiye dayanmaktadır. Birçok kişi kemençenin Orta Asya'nın Türk boyları tarafından geliştirildiğini düşünüyor. Kemençe çeşitleri arasında Karadeniz kemençesi, Ege kemençesi, Sipsi kemençesi ve daha birçok kemençe türü bulunmaktadır. Her bölgenin kendine özgü bir kemençe tarzı vardır ve her tarzın kendine has bir tını ve çalınış tekniği vardır.

Kemençe, Türk Halk Müziği'nin en canlı enstrümanlarından biridir. Serenatlar, düğünler, şenlikler, festivaller ve diğer özel etkinlikler gibi pek çok farklı özel etkinlikte kullanılır. Kemençe, bir çeşit çalımsal bir enstrüman olup, özellikle Karadeniz yöresinde çalınan Horon müziğinde önemli bir yeri vardır.

Tulum Kemence

Tulum kemence, tulum ve kemençe'nin birleşiminden oluşan bir enstrümandır. Tulum, içi hayvan derisiyle kaplı bir çalgıdır ve genellikle Karadeniz bölgesinde kullanılır. Kemençe ise, telli bir enstrümandır ve Karadeniz ve Ege bölgelerinde sıkça kullanılır. Tulum kemence, bu iki enstrümanın birleşimiyle ortaya çıkmış bir çalgıdır.

Tulum kemence, Karadeniz bölgesinde özellikle doğaçlama müziği yapmak için kullanılır. Bu nedenle, çalgının kullanımı ve ritimleri oldukça esnektir. Tulum kemence, Türk Halk Müziği'nde oldukça önemli bir yere sahiptir ve müzisyenler tarafından sıkça tercih edilir.

Tulum Kemence Özellikleri	Tulum Kemence Kullanımı
Tellere yerleştirilen düğmeler sayesinde çeşitli tonlar üretir.	Doğaçlama müzik yapmak
Tulum kemence, çok yönlü bir çalgıdır.	Karadeniz bölgesinde sıkça kullanılır.
Tellere basarak, farklı tonlarda müzik çalınabilir.	Işıkların yakınında çalınarak dans müziği eşliğinde kullanılabilir.

• Tulum kemence, tulum ve kemençe ile karşılaştırıldığında daha az bilinmektedir.
• Genellikle doğaçlama özellikler taşıdığından dolayı, müzisyenler tarafından sıkça tercih edilir.
• Tulum kemence, Türk Halk Müziği'nde önemli bir yere sahiptir.

Tulum kemence, tulum ve kemençe'nin birleşimiyle oluşan özgün bir çalgıdır. Karadeniz bölgesinde sıkça kullanılır ve doğaçlama müziğinde önemli bir yere sahiptir. Tulum kemence, tellere yerleştirilen düğmeler sayesinde çeşitli tonlar üretebilir ve ritimleri oldukça esnektir. Türk Halk Müziği'nde önemli bir yere sahip olan tulum kemence, müzisyenler tarafından sıkça tercih edilir.

Giresun Kemençesi

Kemençe çeşitleri arasında Karadeniz bölgesinde özellikle Giresun'da kullanılan giresun kemençesi oldukça özel bir yere sahip. Giresun kemençesi, benzersiz bir tonu ve sıcak bir tınıya sahiptir. Bu enstrüman, tulum, klarnet, bağlama ve diğer birçok yerel enstrümanlarla birlikte kullanılır.

Giresun kemençesi, telli bir enstrümandır ve yayla havaları, horonlar, vodalar gibi çeşitli müzik türleri için kullanılabilir. Enstrümanın boyutu, diğer kemençe türlerine göre daha küçüktür ve telleri, ince şekilde sarılmış bir çeşit tel ile kaplanmıştır. Bu kaplama, geleneksel olarak iç organların ince zarları kullanılarak yapılır.

Giresun kemençesi çalınışı oldukça özeldir. Sanatçı, aynı anda hem yayı hem de telleri kullanarak bir dizi teknik kullanır. Bu teknikler arasında legato (akışkan bir şekilde), staccato (keskin bir şekilde), pizzicato (parmaklarla pleying), tremolo (yoğun bir titreme hareketi), harmonic (üst frekanslarda olan notalar) gibi teknikler yer alır. Bu teknikler, tınıya çeşitlilik ve zenginlik katarken, müziğin ritmik ve melodik yapısına da katkı sağlar.