Bu makale, yazılım geliştirme sürecinde kullanabileceğiniz en iyi mimari yaklaşımları inceliyor Monolitik mimari, Hizmet Odaklı Mimari SOA, Mikro Hizmetler Mimarisi, İş Odağına Yönelik Mimari ve Alan Odaklı Tasarım gibi popüler mimari yaklaşımları ele alıyor ve her birinin avantajları ve dezavantajları hakkında bilgi veriyor Bu makaleyi okuyarak, hangi mimari yaklaşımın projeniz için doğru olduğuna karar verebilirsiniz

Yazılım geliştirme sürecinde doğru mimari yaklaşım, projenin başarılı tamamlanması için kritik önem taşır. Yazılım geliştirme projeleri, genellikle birden fazla yazılım bileşeninin bir arada çalışmasıyla oluşur. Bu bileşenlerin doğru bir şekilde tasarlanması ve birbirleriyle doğru bir şekilde entegre edilmesi, projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlar. Bu nedenle, yazılım geliştirme sürecinde, doğru mimari yaklaşımı seçmek büyük önem taşır.

Bu makalede, yazılım geliştirme için en iyi mimari yaklaşımlarını inceleyeceğiz. Monolitik mimari, Hizmet Odaklı Mimari (SOA), Mikro Hizmetler Mimarisi, İş Odağına Yönelik Mimari ve Alan Odaklı Tasarım gibi popüler mimari yaklaşımları bu makalede incelenecektir.

Monolitik Mimari

Monolitik mimari, uygulamaların tek bir sunucu üzerinde çalıştığı ve tüm bileşenlerin aynı kod tabanı içinde yer aldığı bir mimari yaklaşımdır. Bu yaklaşım, özellikle küçük ve orta ölçekli uygulamalar için uygun bir seçenek olabilir. Monolitik mimaride, uygulamanın tüm bileşenlerini tek bir merkezi yerde yönetmek mümkündür.

Bunun yanı sıra, monolitik mimari, dağıtım ve güncelleme süreçlerini de basitleştirir. Kodun tümünün tek bir yerde yer alması sayesinde, değişikliklerin uygulama genelinde nasıl yansıyacağı daha kolay tahmin edilir. Aynı zamanda, test süreçleri de daha az karmaşık olur.

SOA (Hizmet Odaklı Mimari)

Hizmet Odaklı Mimari (SOA), yazılım bileşenlerinin bağımsız hizmetler şeklinde düzenlenmesini sağlar. Bu hizmetler, birbirleriyle mesajlaşarak çalışır ve bir uygulamanın farklı bileşenleri arasında iletişimi kolaylaştırır. SOA, modüler bir mimari yapısı sunarak, ölçeklenebilir ve esnek bir çözüm sunar. Bu mimari yaklaşım sayesinde, uygulama bileşenleri arasında bir bağımlılık oluşmaz, dolayısıyla yazılımın bakımı daha kolay hale gelir.

SOA mimari yapısı, farklı işlevleri olan hizmetlerin modüler olarak tasarlanmasını sağlar. Bu sayede, her hizmetin kendi işlevselliği ve veri kaynakları olabilir, ancak birbirleriyle bağlantılı olabilirler. SOA mimari yapısı, hizmetler arasında ortak bir mesajlaşma protokolü kullanarak iletişimi sağlar. Bu nedenle, hizmetlerin birbirleriyle uyum sağlaması kolaylaşır ve bir hizmetin değişmesi diğer hizmetlerin işleyişini etkilemez.

SOA Mimarisinin Avantajları	SOA Mimarisinin Dezavantajları
- Modüler yapısı nedeniyle ölçeklenebilir ve esnektir. - Her bileşenin kendi belirli işlevselliği vardır ve bu bileşenler bir araya geldiğinde uygulama oluşturulur. - Bakımı kolaydır, çünkü bir bileşen değiştirildiğinde diğer bileşenleri etkilemez.	- SOA mimarisi, daha kompleks bir yapıya sahiptir ve uygulama tasarımı daha zaman alır. - Hizmetler arasındaki iletişimin yoğun olması nedeniyle performans sorunları olabilir. - Yapılan hizmetlerin doğru şekilde tanımlanmaması nedeniyle, yeniden kullanılamayan hizmetler oluşabilir.

Microservices (Mikro Hizmetler Mimarisi)

Mikro hizmetler mimarisi, SOA ile benzerlik göstermekle birlikte daha küçük ve daha bağımsız hizmetlere ayrılması prensibi üzerine inşa edilir. Bu sayede uygulamalar daha hassas ve belirli bir işlevsellik sunan hizmetlere bölünebilir.

Bu mimari yaklaşım, geliştiricilere sistemi daha küçük birimlere ayırarak daha esnek bir yapı oluşturma imkanı verir. Her bir mikro hizmet, kendisine özgü bir işlevsellik sunar ve bu sayede uygulama ölçeklendirilebilir.

Mikro hizmetler mimarisi, uygulamaların daha erişilebilir ve daha kolay test edilebilir olmasını sağlar. Ayrıca, farklı mikro hizmetlerin birleştirilerek yeni işlevselliklerin yaratılması da mümkündür.

Bununla birlikte, mikro hizmetler mimarisi kullanımında dikkatli olunması gereken noktalar da vardır. Örneğin, farklı mikro hizmetlerin birlikte çalışabilmesi için iyi bir koordinasyon gereklidir. Ayrıca, her bir mikro hizmetin ayrı bir sunucu üzerinde çalışması, işletme maliyetini artırabilir.

Genel olarak, mikro hizmetler mimarisi, hizmet odaklı mimarinin daha küçük ve daha özelleştirilmiş bir versiyonu olarak düşünülebilir. Bu mimari yaklaşım, daha esnek ve ölçeklenebilir bir yapı oluşturmak isteyen geliştiriciler için ideal bir seçenek olabilir.

İş Odağına Yönelik Mimari

İş odağına yönelik mimari, bir işletmenin iş süreçlerine odaklanarak, bu süreçlerin gereksinimlerine en uygun mimari yapının tasarlanmasını amaçlar. Bu yaklaşım, iş süreçlerine yapılan yatırımların akılcı kullanımını sağlayarak, zaman ve maliyet tasarrufu sağlar.

İş odağına yönelik mimari yaklaşımı, süreçlere bireysel bakış açısı ile değil, tüm sistemi oluşturan süreçlerin işbirliği içinde olmasını sağlar. Bu sayede, süreçler arasındaki bağımlılıklar kırılarak, sistemin öngörülemeyen hataları minimuma indirilir.

Bu mimari yaklaşımında, işletmenin tüm birimleri arasında işbirliği sağlanarak, ortak bir sistem tasarlanır. Böylece tüm birimlerin aynı hedefe yönelik çalışması sağlanır. Bu sayede işletmede verimlilik artar ve kaynakların daha doğru bir şekilde kullanılması sağlanır.

İş odağına yönelik mimari yaklaşımı, işletmenin gereksinimlerine en uygun şekilde tasarlanarak, süreçlerin daha verimli bir şekilde işletilmesini sağlar. İşletmenin hedefleri, süreçlerin tasarım sürecinde ön planda tutularak, sistemin işletilmesinde başarılı sonuçlar elde edilir.

Domain Driven Design (Alan Odaklı Tasarım)

Alan odaklı tasarım yaklaşımı, yazılım geliştirme sürecinde, iş gereksinimlerinin doğru bir şekilde yansıtılması için kullanılır. Bu yaklaşım, belirlenen problemin alanını en iyi şekilde kavramak ve buna uygun bir çözüm önermek için terminolojiye dayalı bölümlere ayrılarak tasarım yapmayı önerir.

Alan odaklı tasarım, sistemlerin karmaşıklığını azaltır ve daha anlaşılır hale getirir. Bu yaklaşımın temel amacı, problemin çözümüne odaklanarak, karışıklıklardan uzak bir yapı oluşturmak ve müşteriye doğru çözüm sunmaktır. Bu yöntemin bir diğer avantajı da, proje ekibinin bir araya gelmesini, iletişimini ve işbirliğini artırarak, geliştirme sürecini iyileştirmesidir.

Alan odaklı tasarımın öne çıkan bir diğer özelliği, modelleme çalışmalarının önemli bir yer tutmasıdır. Bu çalışmalarla, problemin alanı net bir şekilde ifade edilir ve bu alanda yer alan olaylar, gerçekleşen işlemler, nesneler ve özellikler gibi gereksinimler tanımlanır. Bu sayede, projenin tüm süreçlerinde, sistem yönetiminin verimli olması sağlanır.

Bu yöntem, yazılımın yeniden kullanılabilirliğini ve esnekliğini de artırır. Çünkü, alan odaklı tasarım kullanarak oluşturulan modüller, başka projelerde de kullanılabilir ve yeniden düzenlenebilir. Ayrıca, iş gereksinimlerine uygun bir şekilde tasarlanan mimari, hızlı ve kolay bir şekilde değiştirilebilir ve genişletilebilir.