Osmanlı İmparatorluğu'nda, medreseler ve İslam bilimleri önemli bir yere sahipti. Bu medreseler, camilerde ve diğer yerlerde kuruldu ve öğrencilerin İslam hukuku, fıkıh, tefsir ve hadis gibi konuları öğrenmelerini sağladı. Osmanlı'nın bilimsel ve kültürel gelişiminde medreseler ve İslam bilimleri büyük bir rol oynamıştır. Bu yazıda Osmanlı'ya özgü medreseler ve İslam bilimleri hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Osmanlı İmparatorluğu'nda medreseler, İslam dini ve bilimleri ile ilgili eğitim veren önemli kurumlardı. Bu dini, bilimsel ve kültürel merkezler, Osmanlı döneminde eğitimin temel taşları arasında yer almaktaydı. Medreselerde öğrenciler, başta İslam tarihi, klasik İslam felsefesi, tefsir, hadis ve kelam olmak üzere İslam bilimleri hakkında geniş kapsamlı bir eğitim alırlardı. Ayrıca matematik, astronomi, tıp, fizik, kimya gibi alanlarda da dersler verilirdi.
Eğitim sistemi, medreselerin yanı sıra mahalle mektepleri ve sarayda eğitim veren özel öğretmenler tarafından da destekleniyordu. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sisteminin temel taşı medreselerdi. Bu nedenle öğrenciler, medrese eğitimi görerek, bilgi birikimlerini artırır ve ömür boyu sürecek bir öğrenim yolculuğuna adım atmış olurlardı.
Osmanlı İmparatorluğu'nda medreseler, genellikle camilerin avluları içinde yer alırdı. Bu kurumlarda öğrencilerin yeme, içme ve barınma ihtiyaçları da karşılanırdı. Böylece öğrenciler yaşam boyu sürecek bir öğrenim yolculuğuna başlamış olurdu. Medreselere kayıt olmak için belirli bir yaşta olmanız gerekiyordu ve öğrenciler arasında belirli bir sınavdan geçmek zorunlu idi. Bu sınav, öğrencilerin belirli İslam bilimlerini ne kadar kavradığını tespit etmek için yapılmaktaydı.
Medrese Nedir?
Osmanlı İmparatorluğu'nda medreseler, İslam dinine dayalı bir yükseköğretim kurumu olarak faaliyet gösterirdi. Medreselerde öncelikli olarak İslam dininin temel bilgilerinin yanı sıra, fıkıh, kelam, tefsir, tasavvuf gibi İslam bilimleri öğretilirdi.
Medrese eğitimi, sadece din eğitimi olarak düşünülmemeli, ayrıca Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi eğitim sisteminin de temelini oluştururdu. Bu nedenle, medrese eğitimi sadece din adamları ve hafızların yetişmesi için değil, aynı zamanda idare görevlileri, hukukçular ve yazı işleri memurlarının yetiştirilmesi için de önemli bir role sahipti.
Medreselerde eğitim veren öğretmenler, muhakkik, müderris, şeyhülislam gibi unvanlar taşıyan birer otorite konumunda bulunurlardı. Öğrenciler ise, çok sıkı bir müfredat ve disiplin altında öğrenimlerini tamamlamaya çalışırlardı. Medreselerin sayısı 19. yüzyıla kadar binlere yakındı ve birçok farklı medrese türü vardı.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Eğitim Sistemi
Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sistemi oldukça gelişmişti ve medreseler, bu sistemin en önemli kurumlarından biriydi. Medreseler, İslam ilimlerinin yanı sıra matematik, astronomi ve tarih gibi disiplinleri de öğreten yerlerdi. Ayrıca, medreselerde öğrencilerin temel dini bilgileri alması ve dindar birer birey olarak yetişmeleri hedeflenirdi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sistemi, merkezi ve yerel yönetimler tarafından finanse edilirdi. Medrese eğitimi için genelde kamu harcamaları kullanılır ve müfredatı merkezi yönetim belirlerdi. Ancak, yerel yönetimler de medreselere bağış yapabilir ve bu bağışlar sayesinde medreselerde yeni dersler açılırdı.
Medreseler, Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sisteminin temel taşlarındandı. Bu kurumlar, dini ve bilimsel eğitimi bir arada vererek bireylerin iki farklı alanda da uzmanlaşmasına imkan sağlıyordu. Diğer taraftan, kolektif bir eğitim anlayışı benimsenmişti ve öğrencilerin sınıf geçme notları kolektif olarak belirlenirdi.
Medreseler, Osmanlı toplumundaki geleceğin liderlerini yetiştirmek için oldukça önemliydi. Medrese eğitimi, Osmanlı toplumunda yüksek bir sosyal statüye sahip olmak için gereklidir. Sosyal ayrımların yaşandığı Osmanlı toplumuna göre, medreseye giden bir kişi daha rahat bir yaşama sahip olabilirdi. Bu nedenle, medrese eğitimi bir hayat tarzı, bir seçim değil, zorunluluktu.
Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sistemi ve medreseler, kendi dönemlerine göre oldukça gelişmişti ve örnek alınacak nitelikteydi. Medrese eğitimi, hem dinsel hem de bilimsel eğitimi bireylerin bir arada almasına olanak sağlayarak toplumsal yapıyı şekillendirmişti.
Medreselerin Eğitim İçeriği
Osmanlı İmparatorluğu'nda medreseler, İslami eğitimin merkeziydi ve İslam bilimleri de medreselerde öğretilen temel konulardandı. Medreselerde öğretilen İslam bilimleri arasında İslam tarihi, fıkıh, kalam, hadis, kelam, mantık, tefsir, Arapça, matematik ve astronomi yer almaktadır.
İslam tarihi, medreselerde öğretilen temel İslam bilimlerinden biriydi. Medreselerde İslam tarihini öğrenen öğrenciler, İslam'ın temel kavramları, peygamberlerin hayatı, İslam'a geçiş gibi konular hakkında bilgi edinirlerdi.
Medreselerde Arapça, İslam dünyasında en yaygın kullanılan dildi ve Kur'an'ın orijinal dilidir. Bu nedenle medreselerde Arapça öğrenmek önemliydi. Ayrıca, Arap dili aynı zamanda İslam felsefesi, tefsir ve hadis gibi İslami konuların anlaşılmasında önemliydi. Medreseye kayıtlı öğrenciler, Arap dili ve edebiyatı konusunda öğretim gördüler.
Matematik ve astronomi, İslam bilimleri arasında önemli bir yere sahipti. Medreselerde matematik ve astronomi gibi konular öğretilirken, ünlü İslam matematikçisi ve astronomlarından bahsedilirdi. Öğrenciler, evrenin yapısı, gök cisimleri ve yeryüzü hakkında bilgi edinirlerdi.
Medreselerde öğretilen konular sadece İslami bilimlerle sınırlı değildi. Öğrenciler, tarih, coğrafya, edebiyat ve dil öğrenirlerdi. Aynı zamanda, medreseler, İslam dininin günlük hayatına uygulanmasına yardımcı olan sosyal, ekonomik ve siyasi konulara da değinirdi.
İslam Tarihi
Osmanlı İmparatorluğu'nda medreseler, İslam dini ve kültürüne yönelik bilgileri öğrenmek isteyenlerin tercih ettiği eğitim kurumlarıydı. Medreselerde verilen eğitimlerin çoğu İslam bilimleriyle ilişkiliydi ve bu araştırmaların temelleri İslam tarihinde yatıyordu.
Medreselerde İslam tarihine özel bir önem verilirdi. Öğrencilerin tarihi olayları ve İslam dünyasının önde gelen kişiliklerini öğrenmeleri amaçlanırdı. Bu sayede öğrenciler hem İslam tarihinin gelişimini anlarken hem de İslam dünyasının geleceği için yol gösterici fikirler üretebilirlerdi.
İslam tarihinin öğretilmesi, medreselerin en önemli eğitim dallarından biriydi. Öğrenciler, İslam tarihini ayrıntılı olarak öğrenirler ve bu bilgileri gelecekteki araştırmalarında kullanırlardı. Medreselerde İslam tarihi konusunda yapılan farklı çalışmaların büyük bir kısmı, geniş kapsamlı ve ayrıntılı araştırmaları da içerir.
Öğrencilerin İslam tarihini öğrenirken kullandıkları farklı kaynaklar vardı. Bunların başında Kur'an-ı Kerim, Hadisler, Siyer ve peygamberlerin hayatlarına ilişkin eserler gelir. Geleneksel İslam tarihçiliğinin yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu'nda bazı İslam bilginleri kendilerine özgü tarih yazım tarzları da kullanmışlardır.
Tüm bu nedenlerle, İslam tarihi medrese eğitiminin en önemli unsurlarından biriydi. Bugün bile, Osmanlı İmparatorluğu'nda medrese eğitimi görmüş insanlar, İslam tarihinin ayrıntılı bilgisine sahiptirler ve İslam dünyasının gelişimine yönelik büyük katkılar yapmışlardır.
Arab Dili
Osmanlı İmparatorluğu'nda medreselere kayıt olan öğrenciler, öncelikle Arapça dilini öğreniyorlardı. Arapça, İslam dini ve kültürü açısından çok önemli bir dil olduğu için medreselerde Arapça öğrenmek zorunluydu. Bunun yanı sıra Farsça, Türkçe, İngilizce ve Fransızca gibi diller de öğretiliyordu.
Medreselerde Arapça öğrenmenin önemi, İslami bilimlerin kaynaklarının büyük bir kısmının Arapça olmasından kaynaklıydı. Arapça, Kuran-ı Kerim'in orijinal dilidir ve peygamberimizin sözleri de Arapça kaynaklarda yer almaktadır. İslam hukuku, tefsir, fıkıh, kelam, hadis gibi İslami ilimlerin kaynağı olan kitaplar da Arapça kaleme alınmıştır.
Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun büyüme döneminde, Arapça bilen kişilere büyük ihtiyaç duyuldu. Osmanlı Devleti'nin fethettiği topraklarda yaşayan halkın büyük çoğunluğu Arapça konuşuyordu ve ilim adamları da Arapça kaynaklardan yararlanıyorlardı. Bu nedenle medreselerde Arapça öğrenmek, devletin ve toplumun ihtiyacını karşılamak açısından oldukça önemliydi.
Matematik ve Astronomi
Osmanlı İmparatorluğu'nda medreseler, İslam bilimleri adına birçok dersi öğreten okullardı. Medrese eğitiminin bir parçası olarak matematik ve astronomi gibi İslam bilimleri de öğretiliyordu.
Matematik dersleri, klasik geometri ve hesaplamaları kapsıyordu. Astronomi dersleri ise, gözlem ve hesaplamanın yanı sıra gök cisimlerinin hareketini de kapsıyordu. Bu dersler, İslam dünyasında ve Batı'da yapılan çalışmaların özümsenmesine ve geliştirilmesine katkıda bulunmuştur. Özellikle, matematik ve astronomi konusunda büyük bilginler yetiştiren medreseler zamanlarının en ileri seviyedeki bilimsel kurumları arasında yer almıştır.
Bununla birlikte, medreselerde öğretilen matematik ve astronomi konuları sınırlıydı. Çünkü, bu derslerin amacı daha çok İslam dinine ve kültürüne uygun bir şekilde kullanılmaktı. Bu yüzden, Avrupa'da geliştirilen matematik ve astronomi bilgileri Osmanlı İmparatorluğu'nda yeterince yaygınlaşamamıştı. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'nda bilim ve teknolojik gelişmeler, Avrupa'daki gelişmelere göre daha yavaş ilerlemiş olsa da, medreselerde öğretilen İslam bilimleri sayesinde önemli bir yere sahipti.
Medreseye Kimler Kayıt Olabilirdi?
Osmanlı İmparatorluğu’nda medreselere kayıt olan öğrencilerin önemli özellikleri vardı. Herhangi bir ayrım yapılmadan, tüm çocuklar eğitim alabilirdi. Ancak medreselerde öğrenci olmak için bazı kriterler vardı. Öncelikle çocuğun Kur’an’ı ezberlemesi gerekirdi. Buna hatim etmek denirdi ve çoğunlukla 7-8 yaşında yapılırdı.
Ayrıca öğrencilerin, okumayı, yazmayı, hesaplamayı ve İslam’ı iyi derecede öğrenmiş olmaları gerekirdi. Bunların yanı sıra, öğrencilerin maddi yetersizlikleri de dikkate alınarak, seçici davranılmazdı ve tüm çocuklar medrese eğitimi alabilirdi. Medreselerde eğitim alacak öğrenciler, sünnetli ve müslüman olmalıydı.
Medreselere kayıt yaptıran öğrenciler genellikle, dini eğitime ilgi duyan öğrencilerdi. Ancak bazı öğrenciler, medrese eğitimi sayesinde siyasi veya idari kariyer yapmak istedikleri için medreseye kayıt yaptırdılar. İlk yıllarında öğrenciler sadece İslam bilimleriyle ilgili dersler alırlardı. Ancak daha sonraki eğitim yıllarında, tıp, astronomi ve matematik gibi bilimlere de eğitimleri devam ederdi.
Her öğrenci, medreseye devam etmek için özel bir izin almış olmalıydı. Öğrencilerin öğrenimlerini tamamlamaları ve medreseyi bırakmaları için gerekli izin sadece medrese eğitimi tamamlanana kadar verilirdi. Bu nedenle, öğrenciler toplumda saygın bir yer edinerek, birer bilgin olarak yetişirdi ve genel olarak toplum tarafından büyük bir saygınlık kazanırlardı.
- Öğrencilerin hatim yapmış olmaları gereklidir.
- Okuma, yazma, hesaplama ve İslam’ı çok iyi derecede öğrenmiş olmaları gereklidir.
- Maddi yetersizlikleri olan öğrenciler seçilmez ve her öğrenci medrese eğitimi alabilir.
- Müslüman olmayan öğrencilerin medrese eğitimi almaları yasaktı.
İslam Bilimleri ve Osmanlı İmparatorluğu'nda Yeri
Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam bilimleri, medrese eğitiminin en önemli parçasıydı. Bilim adamları, medrese mezunları arasından seçilirdi ve toplumun saygın üyelerinden biri olurlardı. Medrese eğitimi, özellikle İslam bilimleri konusunda uzmanlaşmak isteyen öğrenciler için en gözde eğitim yollarından biriydi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam bilimleri arasında tarih, felsefe, dil, matematik, astronomi ve tıp gibi konular vardı. Bilim adamları, özellikle tıp konusunda önemli çalışmalar yapmışlardır. Bununla birlikte, Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam bilimleri, özellikle Batı'nın etkisinin artmasıyla gerileme dönemine girmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki bilim adamlarının çoğu, Arap dünyasından gelmiştir ve Arap dili öğrenmek önemli bir yer tutmaktaydı. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki medreselerde Farsça, Türkçe ve diğer yerel diller de öğretilmekteydi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam bilimleri ünlü bilim adamları tarafından uygulanmıştır. Bunların çoğu, tıp veya astronomi gibi konulara odaklanmıştır. En ünlü bilim adamlarından biri, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk tıp okulunu kuran Şerafeddin Sabuncuoğlu'dur. Ayrıca, Nasreddin Tusi gibi ünlü bilim adamları da Osmanlı İmparatorluğu'nda çalışmalar yapmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam bilimleri ve medrese eğitimi, Osmanlı kültürünün vazgeçilmez bir parçasıydı. Ancak, Batılı etkilerin artması ve medrese eğitiminin yetersiz kalmasıyla, bu önemli eğitim sistemi zaman içinde gerilemiş ve sonunda yıkılmıştır. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki İslam bilimleri ve bilim adamları hala saygıdeğer bir yerdedir ve bu alanda yaptıkları çalışmalarla dünya tarihinde önemli bir yere sahiptirler.
Osmanlı Bilim Adamları ve Katkıları
Osmanlı İmparatorluğu, İslami ilimlerin geliştiği önemli bir merkezdi ve Osmanlı bilim adamları da bu alanda önemli katkılar sağlamıştır. Bu bilim adamlarından bazıları şunlardır:
Mimar SinanOsmanlı İmparatorluğu'nun en ünlü mimarlarından biridir. Sinan, Osmanlı İmparatorluğu'nun pek çok önemli yapısını inşa etmiştir. Bu yapılar arasında İstanbul'daki Süleymaniye Camii ve Selimiye Camii yer alır.
TakiyüddinTakiyüddin, Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli astronom ve matematikçilerinden biridir. Kendisi aynı zamanda bir mühendisti ve bazı kuşatma silahlarının geliştirilmesinde rol oynadı.
İbn-i Sinaİbn-i Sina, İslam dünyasının en önemli filozoflarından biridir. Avicenna adıyla da tanınır. Tıp alanında önemli çalışmaları vardır. Tıp alanında yazdığı The Canon of Medicine adlı kitabı, Ortaçağ'da Avrupa'da da uzun süre ders kitabı olarak kullanılmıştır.
MevlanaMevlana Celaleddin-i Rumi, İslam dünyasının en önemli düşünür ve şairlerinden biridir. Sufi düşüncesinin önde gelen temsilcilerinden biridir. Mevlevilik adlı tarikatın kurucusudur ve semazenlerin dönüşüyle tanınır.
Osmanlı bilim adamları, İslami ilimlerin yanı sıra matematik, tıp, astronomi, felsefe ve diğer alanlarda da önemli çalışmalar yapmıştır. Bu bilim adamlarının katkıları, hem Osmanlı İmparatorluğu'nun kendisine hem de dünya bilim tarihine etki yapmıştır.
Felsefe ve Din
Felsefe ve din ilişkisi, Osmanlı İmparatorluğu'nda oldukça önemliydi. Osmanlı toplumu, İslam'a dayalı bir kültür ve inanç yapısına sahip olsa da, felsefi düşüncelerin de etkisi altındaydı. Ancak, felsefe ve din arasındaki ilişki göreli olarak karmaşıktı.
Osmanlı İmparatorluğu'nda felsefe, genellikle İslam bilimleri ile bir bütün olarak ele alınmıştı. Yani, felsefi düşünceler İslam bilimleri etrafında gelişti. Bununla birlikte, İslam'ın bazı yönleri felsefeden etkilendi. Özellikle, felsefe ve İslam arasındaki ilişki, dinin öğretileri ile çatışmaya yol açtığında tartışmalı hale geldi.
İslam bilimleri, felsefenin etkisi altında gelişmelerine rağmen, genellikle dini inanç üzerine kuruluydu. Bu nedenle, felsefe ve din arasındaki ilişki de genellikle İslam bilimleri ile birlikte ele alındı. Ancak, felsefenin İslam bilimleri üzerindeki etkisi de görmezden gelinemez. Bu etki, özellikle matematik ve astronomi gibi alanlarda daha belirgin hale geldi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda felsefi düşüncelerin etkisi, özellikle Saray'da hissediliyordu. Saray'daki bazı bilim adamları, felsefi düşünceleri İslam bilimleri temelinde yorumlayarak, daha fazla ilerleme kaydetti. Ancak, bu tür felsefi düşüncelerin yayılması sırasında ortaya çıkan çatışmalar, felsefe ve din arasındaki ilişkinin karmaşıklığını artırdı.
Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nda felsefe ve din arasındaki ilişki İslam bilimleri etrafında şekillendi. Bununla birlikte, felsefi düşüncelerin İslam bilimleri üzerindeki etkisi görmezden gelinemez. Felsefe ve İslam arasındaki ilişki tartışmalı olsa da, Osmanlı İmparatorluğu'nda bilimsel ilerlemenin sağlanmasına katkıda bulunmuştur.
Medreselerin Yıkılışı
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde medreselerin yıkılışı, eğitim sistemi açısından büyük bir kayıp olmuştur. Bu dönemde Batılı ülkelerden gelen etkilerin artması, Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sisteminin değişmesine yol açtı. Bu değişim ile birlikte medreseler önemini yitirdi ve yıkıldılar.
- Batılı ülkelerden gelen etkiler: Osmanlı İmparatorluğu, Batı'nın askeri, teknolojik, ekonomik ve kültürel gelişmelerinden geri kalırken, Osmanlı Devleti'nde yavaş yavaş Batı'nın etkisi arttı. Bu etki ile birlikte, Batı tarzı eğitim sistemleri Osmanlı İmparatorluğu'nda da benimsendi. Bu durum, medreselerin önemini yitirmesine ve yıkılmasına neden oldu.
- Askeri yenilgiler: Osmanlı İmparatorluğu, XIX. yüzyılın son dönemlerinde bir dizi askeri yenilgi aldı. Bu yenilgiler, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünün azalmasına neden oldu. Azalan güçle birlikte, Osmanlı İmparatorluğu'nda yeni bir eğitim sistemi arayışı başladı ve bu da medreselerin yıkılmasına neden oldu.
- Eğitimdeki yetersizlikler: Osmanlı İmparatorluğu'nda medreselerde verilen eğitim, çoğu zaman yetersiz kaldı. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nda yeni bir eğitim sistemi arayışını artırdı ve bu da medreselerin yıkılmasına neden oldu.
Medreselerin yıkılışının ardından Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sistemi tamamen değişti. Batılı ülkelerden gelen etkiler ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu'nda yeni bir eğitim sistemi benimsendi. Medreselerin yıkılması, yeni okulların açılmasına ve modern eğitim kurumlarının oluşmasına yol açtı.
Ancak, medrese eğitimi İslam kültüründe önemli bir yere sahiptir. Medreselerin yıkılması, İslam bilimlerinin azalmasına da neden oldu. Günümüzde, medrese eğitimi hala birçok İslam ülkesinde halen devam etmektedir.
Yıkılış Nedenleri
Osmanlı İmparatorluğu'nda medreselerin yıkılışına birçok neden sebep oldu. Bunlar arasında en önemlisi, Avrupa'da başlayan bilimsel rönesans hareketlerinin etkisiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu'nda Batı tarzında eğitim ve teknolojik gelişmelerin önemi artmıştı. Bunun sonucunda, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernize olması gerektiği fikri doğdu ve yeni bir eğitim sistemi geliştirme ihtiyacı hissedildi.
Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ekonomik sorunlar da medreselerin yıkılmasına neden olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik durumu kötüleştikçe, devletin eğitim harcamalarını kısıtlama ihtiyacı ortaya çıktı ve medreseler bu kısıntılardan nasibini aldı.
Bunun yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu içindeki mezhep çatışmaları ve seçkin sınıfın medrese eğitiminden uzaklaşması, medreselerin yıkılış sürecini hızlandırmıştır. Medrese eğitimi artık yeterince cazip olmamış ve modern eğitim kurumlarına kayma eğilimi başlamıştı.
Medreselerin yıkılışına sebep olan başka faktörler de vardı, ancak bu nedenler en önemlileri sayılabilir. Medreselerin yıkılışının ardından, Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sistemi büyük oranda değiştirildi ve modern eğitim kurumları oluşturuldu.
Yıkılış Sonrası
Yıkılış dönemi Osmanlı İmparatorluğu'ndaki medrese sisteminin önemli ölçüde etkilendiği bir dönemdi. Yıkılışla birlikte medreseler önemini yitirdi ve yerini yeni eğitim kurumları aldı. Bu yeni eğitim kurumları arasında çeşitli okullar ve meslekî eğitim veren kurumlar bulunmaktaydı.
Yıkılıştan sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim sistemi Batı ülkelerinden etkilenerek değişime uğradı. Bu değişimle birlikte, medreselerin yerini modern okullar ve üniversiteler aldı. Bu okullar dini eğitim vermekten ziyade, daha çok bilimsel ve teknik eğitim veren okullardı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde çıkarılan mevzuatlarla birlikte, modern ve çağdaş eğitim sistemleri gündeme geldi. Devlet, okul inşaatlarına önem vererek, eğitim seviyesini yükseltmeyi hedefledi. Bu dönemde, okuma yazma oranı arttı ve Osmanlı toplumu modern dünyaya hazırlanmaya başladı.
Yıkılışın ardından, medrese sistemi bitse de Osmanlı İmparatorluğu'nun İslam bilimlerine verdiği önem devam etti. İslam bilimleriyle ilgilenen insanlar, modern okullarda eğitim alarak İslam bilimlerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynadılar. Bu insanlar, yarattıkları eserlerle Osmanlı İmparatorluğu'nun bilim alanında da söz sahibi olmasını sağladılar.
Sonuç olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nda medreselerin yıkılışı, eğitim sisteminde büyük bir dönüşümü beraberinde getirdi. Ancak, İslam bilimlerine verilen önem devam etti. Yıkılış sonrası modern ve çağdaş eğitim sistemiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu da modern dünyada yerini almış oldu.