Yatırım yapmak isteyenler için birbirinden farklı seçenekler ve getiri oranları burada! Bizi ziyaret edin ve yatırım yapmanın keyfini çıkarın
Her yatırımcı, sahip olduğu sermayeyi en iyi şekilde değerlendirmeyi hedefler. Ancak, yatırım seçenekleri arasında pek çok farklılık bulunur ve bu seçeneklerin getiri oranları da çeşitlilik gösterir. Bu makalede, yatırım seçeneklerinin farklılıkları ve getiri oranları ele alınacaktır.
Borsa yatırımı, yüksek potansiyel getirileri ve riskleriyle tanınır. Gayrimenkul yatırımı ise kira geliri ve değer artışı yoluyla getiri sağlamaktadır. Tahviller ve bonolar ise düşük riskli yatırım seçenekleridir. Yatırım fonları ise portföy çeşitliliği sayesinde yatırımcılara avantajlar sunar. Altın ve kripto para yatırımları ise son yıllarda popüler hale gelmiş yatırım seçeneklerindendir.
Borsa
Borsada yatırım yapmak, doğru işlemlerle büyük karlar elde etme potansiyeli taşımaktadır. Ancak, bu potansiyelin yanı sıra yatırımcılar, piyasada yaşanabilecek herhangi bir oynaklık nedeniyle zarar görebilirler. Bu nedenle, borsada yatırım yapmadan önce, yatırımcılar piyasa hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmalıdırlar.
Borsada yatırımın en büyük avantajlarından biri potansiyel yüksek getiridir. Ancak, bu yüksek getiri, yüksek riskle birlikte gelir. Piyasadaki dalgalanmalar, birçok faktör nedeniyle meydana gelebilir ve bu, yatırımcıların zarar etmesine neden olabilir. Bu nedenle, yatırımcılar, işlemleri yapmadan önce piyasa araştırması yapmalı ve riski minimize etmek için iyi bir strateji oluşturmalıdırlar.
- Borsada yatırım yapmanın avantajları:
- Yüksek getiri potansiyeli
- Çeşitli yatırım araçlarına kolay erişim
- İşlemlerin hızlı gerçekleştirilmesi
- Yatırım portföyü çeşitliliği
- Borsada yatırım yapmanın dezavantajları:
- Yüksek risk oranı
- Yatırım araçlarında yaşanabilecek değer kaybı
- Piyasadaki oynaklıklar nedeniyle kayıp yaşanma ihtimali
| Avantajlar | Dezavantajlar |
|---|---|
| Yüksek getiri potansiyeli | Yüksek risk oranı |
| Çeşitli yatırım araçlarına kolay erişim | Yatırım araçlarında yaşanabilecek değer kaybı |
| İşlemlerin hızlı gerçekleştirilmesi | Piyasadaki oynaklıklar nedeniyle kayıp yaşanma ihtimali |
| Yatırım portföyü çeşitliliği |
Borsada yatırım yapmak, yatırımcılar için büyük karlar elde etme potansiyeli taşırken, riskleri de beraberinde getirir. Piyasadaki dalgalanmaların kontrol edilmesi mümkün olmadığı için, yatırımcılar işlemlerini yapmadan önce piyasa hakkında detaylı bilgi sahibi olmalı, piyasa araştırması yapmalı ve iyi bir strateji belirlemelidirler. Bu sayede borsa yatırımı, yatırımcılar için kazançlı bir alternatif olabilir.
Gayrimenkul
Gayrimenkul yatırımı, uzun vadede düşük riskli bir yatırım seçeneği olarak dikkat çekmektedir. Gayrimenkul yatırımı, kiralama yoluyla ve değer artışı yoluyla elde edilecek getiri oranları ile yatırımcıların dikkatini çekmektedir.
Gayrimenkul yatırımı çeşitleri arasında, konut alımı, ticari gayrimenkul alımı ve arsa yatırımı yer almaktadır. Konut alımı ve kiralama, düşük risk oranı ve yüksek talep nedeniyle yatırımcılar arasında popüler bir seçenek olmaktadır. Ticari gayrimenkul yatırımı ise ofis, mağaza, alışveriş merkezi gibi gayrimenkullerden oluşmaktadır. Bu yatırım seçeneği, daha yüksek getiri oranlarına sahip olabilir ancak risk de buna orantılı olarak artmaktadır. Arsa yatırımı ise, potansiyel olarak yüksek getiri ortaya çıkarma açısından cazip olabilir, ancak bu yatırım seçeneği daha yüksek riskler taşımaktadır.
Kira geliri, gayrimenkul yatırımının temel getiri kaynaklarından biridir. Kiralama yoluyla, düzenli bir getiri elde edebilirsiniz. Ancak kiralamanın avantajları ve dezavantajları da vardır. Bunlar arasında, uzun vadeli kiralamanın daha güvenli olması ancak daha az esnekliğe sahip olması, kısa vadeli kiralamanın ise daha fazla esnekliğe sahip olması ancak daha yüksek risklere sahip olmasıdır.
Kiralama getirisi artırmak için çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler arasında, gayrimenkulünüzü onararak veya yenileyerek daha yüksek kira ücretleri talep etmek, doğru kiracı seçmek, ve yönetim masraflarını azaltmak yer almaktadır. Gayrimenkulün değer artışı, yatırımcıların elde edebileceği bir diğer getiri kaynağıdır. Bu değer artışı, gayrimenkulün bulunduğu bölgenin gelişimi, gayrimenkulün özellikleri, ekonomik ve politik faktörler gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir.
Kira Geliri
Gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenlerin birçok seçeneği vardır. Bunun en popüler yolu kiralama yoluyla yatırımdır. Kiralama, gayrimenkul sahibine düzenli bir gelir sağlayabilen bir yatırım stratejisidir. Ancak, avantajları yanında dezavantajları da vardır. İşte kiralama yoluyla gayrimenkul yatırımının avantajları ve dezavantajları:
Kiralama yoluyla gayrimenkul yatırımında, uzun vadeli kiralama ve kısa vadeli kiralama seçenekleri vardır. Uzun vadeli kiralama, yatırımcıya daha istikrarlı bir gelir sağlar. Ancak, yatırımcı uzun vadeli kiracılarına kiralık mülkünü geri alma hakkını veremez. Kısa vadeli kiralama, yatırımcının kiralık mülkünü daha sık kontrol edebilmesine olanak sağlar. Ancak, kiracı sık sık değişebilir ve bu da gelirin sabitliğini azaltabilir.
Kiraya verilen mülkün getirisi, kiracıların ödeme yapma kapasitesi ve yere bağlı faktörlere göre değişebilir. Yatırımcı, kiralama getirisini artırmak için mülkü yenileme ve iyileştirme çalışmaları yapabilir. Ancak, yatırımcının aynı zamanda yönetim masraflarını da göz önünde bulundurması gerekir. Yönetim masrafları, kiralık mülkün bakımı, güvenlik, kiracı ilişkileri ve satış vergileri gibi faktörleri içerebilir.
Kiralama yoluyla gayrimenkul yatırımı yaparken, yatırımcının vergi ve diğer harcamaları da düşünmesi gerekir. Kiralama işlemi, gelir vergisine tabi olabilir. Ayrıca, yatırımcı, mülkün satın alınması sırasında ödemiş olduğu faizleri de düşünmelidir.
Kiralama yoluyla gayrimenkul yatırımının avantajlarından biri de, mülkün değer artışıdır. Uygun mülk seçiminde bulunarak, yatırımcı mülkün değerinin artabileceği bölgelere yatırım yapabilir. Ancak, mülkün değeri piyasada dalgalanır ve her zaman garanti edilmez.
Kiralama yoluyla gayrimenkul yatırımı yapmak, yatırımcılar için iyi bir seçenek olabilir. Ancak, yatırımcıların avantajları ve dezavantajları iyi değerlendirmesi ve risklerin farkında olması gerekir.
Uzun Vadeli Kiralama vs. Kısa Vadeli Kiralama
Uzun vadeli kiralama ve kısa vadeli kiralama, her ikisi de gayrimenkul yatırımcıları için finansal açıdan faydalı olabilir. Ancak her iki yöntem de, farklı riskler ve ödüller ile birlikte gelir. Bu nedenle, bir yatırımcı olarak, avantajları ve dezavantajları dikkate alarak hangi yöntemin daha iyi olacağına karar vermek önemlidir.
Uzun vadeli kiralama, kiracılar tarafından genellikle 1 yıldan daha uzun süre kiralanmasını içerir. Bu tür bir kiralama, istikrarlı bir gelir getirisi sağlar ve kiracıların daha uzun süreli kira kontratları imzalamasından dolayı yatırımcılar için daha az stresli bir yatırım seçeneği olabilir. Ayrıca, genellikle kısa vadeli kiralama ile karşılaşılan boş ev süresini azaltma olasılığı daha yüksektir. Uzun vadeli kiralama, hem ev sahibi hem de kiracı için daha az esneklik anlamına gelebilir ve kiracıların sözleşmeyi karşılıklı anlaşma yoluyla feshetmeleri gerekebilir.
Diğer taraftan, kısa vadeli kiralama, kiracıların 1 yıldan daha az kira ödeme süresini içerir. Kısa vadeli kiralama, ev sahibi için daha fazla esneklik sağlar ve yatırımcıların düzenli olarak birikim yapmalarını sağlayabilir. Ancak, bu tür kiralama seçeneği, bir ev sahibi için daha stresli ve kiracıların sık sık taşınması anlamına gelebilir. Kısa vadeli kiralama, yatırımcılar için istikrarlı bir gelir akışı sağlamayabilir ve ev sahibi, boş ev sürelerine maruz kalabilir.
| Uzun Vadeli Kiralama | Kısa Vadeli Kiralama | |
|---|---|---|
| Avantajları | -Düzenli gelir akışı sağlar. -Boş ev süresini azaltır. -İstikrarlı kira kontratları imzalanır. | -Ev sahibi daha esnek olur. -Yatırımcılar düzenli olarak birikim yapabilirler. |
| Dezavantajları | -Kiracılar için daha az esneklik anlamına gelebilir. -Sözleşmeyi karşılıklı anlaşma yoluyla feshetmek gerekebilir. | -Boş ev süresine maruz kalabilir. -İstikrarsız bir gelir akışı sağlar. |
Özet olarak, uzun vadeli kiralama ve kısa vadeli kiralama arasında seçim yaparken, yatırımcıların, öncelikle tercih ettikleri gayrimenkulün özelliklerine ve bütçelerine uygun olan stratejileri tercih etmeleri önemlidir. Yatırımcıların avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirmeleri ve riskleri yönetme stratejileri geliştirmeleri gerekebilir.
Kiralama Getirisi ve Yönetim Masrafları
Gayrimenkul sektörü yatırımcılarımız için oldukça çekici bir yatırım aracıdır. Ancak, birçok yatırımcı kiralama gelirlerini arttırmanın yolları konusunda yeterli bilgiye sahip değillerdir. Gayrimenkul kiralama getirisini artırmak için birkaç yöntem kullanılabilir.
- İyi bir pazar araştırması yapmak kiralama getirisini artırmak için önemlidir. Çünkü, bölgede bulunan benzer özelliklere sahip diğer gayrimenkullere göre daha yüksek bir kira talep edilebilir.
- Gayrimenkulünüzü modernleştirmek, yenilemek veya tadilat yapmak da kira getirisini arttırmak için etkili bir yöntemdir.
- Kiralama süresi uzadıkça, kiracı değişiklikleri ve tadilat masrafları azalır. Bu sayede, yönetim masraflarınızı da aşağı çekebilir ve getiriyi arttırabilirsiniz.
Gayrimenkul yatırımında yönetim masrafları da oldukça önemlidir. Yatırım getirinizi hesaplarken, bijterimizin yönetim masraflarını da dikkate almanız gerekir:
| Yönetim Masrafı | Açıklama |
|---|---|
| Kiracı Bulma Masrafları | Kiralamak istediğiniz gayrimenkul için doğru kiracıyı bulmak için genellikle birkaç bin TL ödemeniz gerekebilir |
| Bakım-Onarım Masrafları | Bunlar kiracıların ihtiyaçları ve beklentilerine göre değişebilir, ancak genel olarak bakım ve onarım masrafları en büyük yönetim masrafları arasında yer alır |
| Personel Masrafları | Bu masraf kalemi, kapıcı, güvenlik görevlisi veya yönetmen gibi çalışanların maaş ve sosyal haklarına ödenir |
| Diğer Giderler | Herhangi bir ödeme yapılması gereken diğer masraflar için kullanılır |
Kiralama getirinizi arttırmanın yolları ve yönetim masrafları hakkında yeterli bilgiye sahip olmak yatırımınızdan maksimum getiriyi elde etmeniz için önemlidir.
Gayrimenkul Değer Artışı
Gayrimenkul yatırımı, uzun vadede yüksek getiri elde etmek için popüler bir seçenektir. Gayrimenkulün değerinin artması, yatırımcılar için önemli bir kazanç kaynağıdır. Ancak, gayrimenkulün değer artışı çeşitli faktörlere bağlıdır.
Birinci faktör, gayrimenkulün bulunduğu bölgedir. Gayrimenkulün konumu, bölgenin ekonomik durumu, nüfusu ve altyapısı gibi faktörler, gayrimenkulün değerini doğrudan etkiler. Örneğin, gelişmekte olan bir bölgedeki gayrimenkuller, bölgenin gelişmesiyle birlikte değerlerinde artış yaşayabilir.
Diğer bir faktör, gayrimenkulün özellikleridir. Gayrimenkulün cinsiyeti, büyüklüğü, inşa tarihi gibi faktörler, değer artışı üzerinde etkilidir. Örneğin, çok katlı binaların otopark alanları ve asansörleri varsa, değerleri artabilir.
Ayrıca, faiz oranları ve ekonomik koşullar da gayrimenkulün değer artışını etkileyen faktörlerdendir. Faiz oranları düştüğünde, mortgage faizleri de düşer ve ev almak daha kolay hale gelir. Bu da talebi artırır ve gayrimenkulün fiyatlarının artmasına yol açar.
- Gayrimenkulün konumu
- Bölgenin ekonomik durumu, nüfusu ve altyapısı
- Gayrimenkulün özellikleri
- Faiz oranları ve ekonomik koşullar
| Bölge | Gayrimenkul Değeri |
|---|---|
| A | 1.000.000 TL |
| B | 750.000 TL |
| C | 500.000 TL |
| D | 250.000 TL |
Gayrimenkul değer artışı için en önemli faktör, uzun vadeli bir yatırım planıdır. Uzun vadeli yatırımlar, potansiyel getirileri artırabilir ve değer artışına dayanan yatırımlarda önemlidir.
Tahviller ve Bonolar
Tahvil ve bonolar, düşük risk ve sabit getiri sağlamak amacıyla ideal yatırım araçlarıdır. Tahvil ve bonolar, ödemelerin süresi, faiz oranı ve geri ödeme planları açısından farklılık gösterir. Tahviller, önceden belirlenen bir faiz oranıyla belirli bir tarihte geri ödenen borç senetleridir. Öte yandan, bonolar, kısa vadeli borçlardır ve belirli bir tarihte sabit bir getiri oranı ile geri ödenirler.
Tahviller ve bonolar düşük riskli yatırımlar olarak kabul edilirler ve uzun vadeli yatırım için önerilirler. Tahviller, düzenli ve sabit gelir sağlarlar ve genellikle bankalar veya şirketler tarafından ihraç edilirler. Bono yatırımları ise ülkeler veya şirketler tarafından yapılabilirler.
Faiz oranlarının düşüklüğü nedeniyle, tahvillerin getirileri son yıllarda azalmıştır. Ancak tahviller, hala yatırımcılara kısa vadeli sabit getiriler sağlamak açısından iyi bir seçenek olarak kabul edilmektedir. Bono yatırımları da sabit getiri oranları nedeniyle yatırımcılar için kârlı bir seçenektir.
Tahvil ve bonoların riskleri ise özellikle kredi riskidir. İhraç eden kuruluşlar, ödeme yapamama riski ile karşı karşıya kalabilirler. Tahvil veya bono ihraç eden şirket veya ülke iflas ettiğinde, yatırımcılar yatırımlarını kaybedebilirler. Bu nedenle, yatırımcıların bu riskleri dikkate alarak yatırımlarını yapmaları önerilir.
Sonuç olarak, tahvil ve bonolar düşük riskli ve sabit getirili yatırım araçlarıdır. Faiz oranları ve geri ödeme planları dikkate alındığında, yatırımcılar için tercih edilebilir bir yatırım aracıdır. Ancak, kredi riski gibi risklerin varlığına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Fonlar
Fonlar, diğer yatırım seçeneklerine kıyasla daha düşük riskler taşıyarak yatırım yapmak isteyenler için ideal bir seçenektir. Yatırım fonları, birçok farklı yatırım aracına yatırım yapılarak oluşturulan bir havuzdur. Bu sayede yatırımcılar, tek bir yatırım aracına değil, birden fazla yatırım aracına yatırım yaparlar. Böylece, portföylerindeki riski de dağıtmış olurlar.
Emeklilik fonları ise, özellikle emeklilik dönemi için birikim yapmak isteyenler için ideal bir seçenektir. Yatırımcılar, düzenli düşük meblağlarla birikim yaparak emeklilik dönemlerinde daha yüksek gelir elde etme hedefine ulaşırlar. Emeklilik fonlarının getirileri, yatırım fonlarına kıyasla daha düşük olmakla birlikte, uzun vadede daha yüksek getiri sağlama potansiyeline sahiptir.
Yatırım fonları ve emeklilik fonları, yatırım yapmak isteyenler için bir dizi avantaj sunar. Bu avantajlar arasında çeşitlendirilmiş bir portföy, profesyonel portföy yönetimi, vergisel avantajlar ve düşük yatırım maliyetleri yer almaktadır.
Yatırım fonlarının getiri oranları, içerdikleri yatırım araçlarına ve piyasa koşullarına bağlı olarak değişebilir. Emeklilik fonlarının getiri oranları ise, genellikle daha sabit ve düzenlidir.
Tablo ve listeler, fonların getiri oranları ve avantajlarının daha detaylı bir şekilde sunulmasına yardımcı olabilir. Bununla birlikte, yatırım fonları ve emeklilik fonlarına yatırım yaparken, yatırım amaçları ve risk toleransları göz önünde bulundurulmalıdır.
Hisse Senedi Yatırım Fonları
Hisse senedi yatırım fonları, bireysel yatırımcılar için oldukça avantajlıdır. Bu fonlar, birçok hisse senedinin bir arada toplanmasından oluşurlar. Bu sayede, yatırımcıların hisse senetlerine doğrudan yatırım yapmalarından daha kolay ve daha az riskli bir seçenek sunarlar.
Hisse senedi yatırım fonlarının getiri oranları, içerdikleri hisse senetlerinin performansına bağlıdır. Ekonomik koşulların iyi olduğu dönemlerde, hisse senetleri genellikle iyi performans gösterir ve dolayısıyla fonların getirisi de artar. Ancak, bunun tersi de geçerlidir. Ekonomik koşulların kötü olduğu dönemlerde, hisse senetleri genellikle düşük performans gösterir ve fonların getirisi de azalır.
Risk açısından, hisse senedi yatırım fonlarındaki risk, içerdikleri hisse senetlerinin performansına bağlıdır. Yani, hisse senetleri kötü performans gösterirse, fonların getirisi de azalacaktır. Ancak, hisse senedi yatırım fonları, doğrudan hisse senedi alımı gibi büyük bir risk içermezler. Fon yöneticileri tarafından yönetildiği için, portföyünüzü yönetmenize gerek yoktur.
Hisse senedi yatırım fonlarının avantajlarından biri de çeşitlilikleridir. Birden fazla hisse senedinin bir arada bulunması, yatırımınızın çeşitlendirilmesini sağlar. Bu, riski azaltır ve potansiyel getiri oranını artırmaya yardımcı olur. Ayrıca, hisse senedi yatırım fonları, likidite açısından da avantajlıdır. Hisse senetleriyle aynı anda alınıp satılabilirler.
Sonuç olarak, hisse senedi yatırım fonları, bireysel yatırımcılar için oldukça avantajlıdır. Getiri oranları hisse senetlerinin performansına bağlıdırken, riski azaltma, çeşitlendirme ve likidite açısından avantaj sağlarlar.
Tahvil Yatırım Fonları
Tahvil yatırım fonları, sermaye piyasası araçları arasında yer almaktadır. Bu fonlar, tahvil yatırımlarından oluşur ve yatırımcılara sabit getiri imkanı sağlar. Tahvil yatırım fonları, birçok yatırımcının portföyünde önemli bir yer tutmaktadır.
Tahvil yatırım fonları, düşük riskli olduğu için daha güvenli bir yatırım aracıdır. Genel olarak, tahvil yatırımları, hisse senedi yatırımlarına göre daha düşük getiri sağlar. Ancak, bu tür yatırımlar zaten düşük riskli olduğu için yüksek getiri beklenmemelidir. Bu yüzden, tahvil yatırım fonları, belli bir gelir elde etmek isteyen ve yüksek risk alma isteği olmayan yatırımcılar için uygun bir seçenektir.
Tahvil yatırım fonları, çeşitli tahvil türlerinden oluşur. Hazine bonoları, devlet tahvilleri, şirket tahvilleri ve eurobondlar gibi farklı tahvil türleri, tahvil yatırım fonlarının portföylerinde yer alabilir. Bu çeşitlilik, yatırımcılar için risk dağıtımı açısından önemlidir.
Tahvil yatırım fonlarının getiri oranları, tahvil türlerine göre değişiklik gösterir. 2021 yılı tahvil getiri oranlarına baktığımızda, Hazine bonosunun %12,97, Bono’nun %15,2 ve Tahvil’in %17,74 gibi oranlarda olduğunu görebiliriz. Tabii ki, tahvil yatırım fonlarının getiri oranları, tahvilin yıllık faiz oranına bağlı olarak değişir.
Tahvil yatırım fonlarının avantajları, düşük riskli olmaları ve sabit getiri sağlamalarıdır. Ayrıca, farklı tahvil türlerinden oluşan portföyleri sayesinde, riskin dağıtılması sağlanır. Ancak, tahvil yatırım fonları, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde yatırımcılar için yeterli gelir getiremez.
Tahvil yatırım fonlarının riskleri, faiz oranlarındaki değişimlerden kaynaklanır. Faiz oranları arttığında, tahvil değerleri düşer ve fonların getirisi azalır. Ayrıca, tahvil yatırım fonlarına yatırım yaparken, fonların yönetim ücreti ve alım-satım komisyonları gibi masraflar da dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak, tahvil yatırım fonları, düşük riskli, sabit getiri sağlayan ve riskin dağıtılmasını sağlayan bir yatırım aracıdır. Ancak, yüksek enflasyon dönemlerinde getiri oranları düşük kalmaktadır. Yatırımcıların tahvil yatırım fonlarının getiri oranlarını, risklerini ve masraflarını dikkate alarak yatırım kararları vermeleri önerilir.
Altın ve Kripto Para
Altın ve kripto para yatırımları, özellikle son yıllarda popüler yatırım seçenekleri haline geldi. Altın, hemen hemen herkesin bildiği bir yatırım aracıdır. Kripto para ise daha yeni bir yatırım aracı olarak kabul edilir. Her iki yatırım aracının da potansiyel getirileri ve riskleri vardır.
Altın yatırımı, genellikle uzun vadeli bir yatırım olarak düşünülür ve fiyatları döviz piyasasındaki hareketlere bağlıdır. Altın yatırımının avantajları arasında, yüksek likidite, düşük risk, fiyat dalgalanmalarına direnç, diğer finansal piyasalardan farklı işleyen bir yapı ve düşük vergi avantajı sayılabilir. Ancak, fiyatlar hala dalgalı olabilir ve getiriler bazen düşük olabilir.
Diğer yandan, kripto para yatırımı, son yıllarda popüler bir yatırım aracı haline geldi. Kripto para yatırımının avantajları arasında, yüksek volatilite, yüksek getiri potansiyeli ve düşük işlem ücretleri sayılabilir. Ayrıca, kripto para birimleri, merkezi otoritelerin kontrolünde olmadığı için, para politikalarından etkilenmez. Bununla birlikte, kripto para birimleri hala yüksek bir risk taşır ve piyasadaki düzensizlikler nedeniyle hızla değer kaybedebilirler.
Sonuç olarak, altın ve kripto para yatırımları, potansiyel getirileri ve riskleri olan yatırım seçenekleridir. Her iki yatırım aracı da uzun vadeli bir yatırım olarak düşünülmeli ve risk seviyeleri göz önünde bulundurularak yatırım yapılmalıdır.