Terkedilmiş adalarda geçen en iyi filmler, heyecan dolu maceralara hazır ol! İzleyicileri etkileyen, sürükleyici hikayelerle dolu bu filmler, vahşi doğanın ve korkunun içinde geçiyor. Terk edilmiş adaların gizemli ve esrarengiz havası, bu filmlerde izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Sizin için seçtiğimiz bu filmlere bir göz atın, bulundukları adalardaki sıradışı olaylara tanıklık edin!

Terkedilmiş adalar genellikle gizem ve macera dolu hikâyelerin yaşandığı yerlerdir. Bu konsepti ele alan filmler de izleyenleri derinden etkiler ve ilgiyle izlenir. Bu yazıda, terkedilmiş adalarda geçen en iyi filmleri sizler için derledik.

Listemizde ilk sırada, Tom Hanks'in başrolünde yer aldığı ve Robert Zemeckis tarafından yönetilen Cast Away (2000) bulunmaktadır. Film, bir uçak kazasından kurtulan endüstriyel bir temsilcinin, ıssız bir adada hayatta kalma mücadelesini konu edinmektedir.

Bir diğer film olan The Beach (2000), Leonardo DiCaprio'nun başrolünde yer aldığı bir macera filmidir. Tayland’daki Maya Körfezi'nde geçen film, gençlere özgü özgürlük arayışını ve doğanın güzelliklerine duyulan hayranlığı anlatmaktadır.

Bir kış boyunca bakımsız bırakılan bir ada hapishanesinde yaşayan bir mahkumun kaçışını anlatan psikolojik gerilim Shutter Island (2010) da listemizde önemli bir yere sahiptir. Başrolünde yine Leonardo DiCaprio yer almaktadır.

Listemizin sonraki filmleri arasında ise bir grup çocuğun tropikal bir adaya çıkarma yaparken mahsur kaldıkları Lord of the Flies (1963), Pierce Brosnan'ın başrolünde olduğu Daniel Defoe'nun klasik romanından uyarlanan Robinson Crusoe (1997), Montana'daki Rocky Dağları'nda koyun otlatan bir çiftçi ailesinin hayatını anlatan Sweetgrass (2009), Muhbirlik suçundan yargılanan bir çalışanın aksiyon dolu macerasını anlatan Survivor (2015), Cannes Film Festivali'nde gösterilen Brooke Shields ile Christopher Atkins'in rol aldığı The Blue Lagoon (1980) ve Scott O'Dell'in aynı adlı romanından uyarlanan Island of the Blue Dolphins (1964) bulunmaktadır.

Listenin sonunu ise Hayao Miyazaki'nin yönettiği bir animasyon filmi ve bir kızın sevdiği yazarı kurtarmak için bir adada macerasını anlatan Nim's Island (2008) filmi oluşturmaktadır.

İzleyenleri sürükleyici hikâyeleri ve vahşi doğanın atmosferini yansıtan bu filmleri izlemeye doyamayacaksınız.

Cast Away (2000)

Cast Away, Robert Zemeckis tarafından yönetilen ve Tom Hanks'in başrolünde yer aldığı bir film olarak karşımıza çıkıyor. Baş karakter Chuck Noland, bir kargo uçağı kazası sonrası terk edildiği tropikal bir adada hayatta kalmaya çalışır. Bu film aynı zamanda Robinson Crusoe'nun modern bir versiyonu olarak nitelendirilmektedir.

• Filmin başarısındaki en büyük etkenlerden biri Tom Hanks'in müthiş oyunculuğudur.
• Filmin adanın kesinlikle konforlu olmadığını, hayatta kalmaya çalışmanın zorluklarını ve doğayla mücadeleyi net bir şekilde yansıtması büyük takdir topladı.

Cast Away, aynı zamanda Oscar'a aday olması ve Hanks'in En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre ödülü kazanmasıyla da büyük bir başarı elde etmiştir. Film, terkedilmiş adada hayatta kalmayla ilgili tüm detayları başarıyla ele alır ve izleyicileri etkileyici bir robinsionculuk hikayesiyle büyüler.

The Beach (2000)

Leonardo DiCaprio'nun başrolünde yer aldığı, Tayland’daki Maya Körfezi'nde geçen The Beach, terkedilmiş bir adada geçen bir macera filmidir. Film, genç bir Amerikalı turist olan Richard'in, Pattaya'da bulunan bir otelde tanıştığı bir Fransız çiftin verdiği bir haritayla adanın keşfine çıkmasını konu alıyor. Richard ve iki yeni arkadaşı Daffy ve Françoise; dünya dışındaki bu adada, barındırdığı sırlar ile heyecan verici bir keşif yolculuğuna çıkarlar. Ancak, kendi aralarında çıkan anlaşmazlıklar ve adanın karanlık sırları, macera dolu yolculuklarını beklenmedik bir şekilde etkiler. The Beach, macera, gizem ve romantizm türlerini birleştirerek adada bir hayatta kalma mücadelesi veren gençlerin hikayesini anlatmaktadır.

Shutter Island (2010)

Shutter Island, Martin Scorsese tarafından yönetilen ve Leonardo DiCaprio'nun başrolünde yer aldığı, kış boyunca bakımsız bırakılan bir ada hapishanesinde yaşayan bir mahkumun kaçışını anlatan psikolojik gerilim filmidir. Film, 1954 yılında Boston cezaevlerinde on beş yıldır hayatını geçiren meşhur bir hasta olan Rachel Solando'nun kaybolmasını takip eder. Teddy Daniels (Leonardo DiCaprio) ve ortağı Chuck Aule (Mark Ruffalo), Solando'nun kayboluşunu çözmek için Shutter Island adasına giderler.

İkili, adada rahatsız edici olaylarla karşılaşır ve Teddy, geçmişindeki acı dolu anıları ile yüzleşmek zorunda kalır. Teddy, Solando'yu bulmak için adayı dolaşırken, karanlık gerçekleri keşfeder ve gerçek dünya ile gerçeküstü arasındaki ayrımı kaybeder.

Shutter Island, karanlık bir atmosferi ve zihninizde kalacak bir finali olan, gerilim dolu bir film. Martin Scorsese'nin yönetmenliği ve Leonardo DiCaprio'nun mükemmel performansı, filmi unutulmaz kılıyor. Film, psikolojik gerilim sevenler için kesinlikle izlenmesi gereken bir yapımdır.

Lord of the Flies (1963)

"Lord of the Flies" 1963 yapımı bir film olup, William Golding'in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Filmde, bir grup çocuğun küçük bir uçak kazası sonrası tropikal bir adada mahsur kalmaları ve kendi aralarında yaşadıkları mücadeleler anlatılıyor. Çocukların hayatta kalabilmek için, barınaklar kurmaya, yiyecekler bulmaya ve bir lider seçmeye çalıştığı film, insan doğasının karanlık yönleri ile de ilgileniyor.

Filmin çocuk oyuncuları, onların adadaki hayatta kalma mücadeleleriyle birlikte, insan doğasının çıplak hali ile yüzleşmesi bakımından oldukça etkileyici bir performans sergiliyorlar. Film aynı zamanda, toplumun temel kurallarının ve düzeninin, insanların hayatta kalma mücadeleleri gibi koşullarda nasıl kolayca bozulabileceğine dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.

"Lord of the Flies", şiddet ve gerilim içeren sahneler nedeniyle eleştirenler tarafından eleştirilse de, yine de edebiyat ve sinema dünyasında saygın bir yere sahip olan bir yapımdır. Günümüzde bile, filmin özellikle psikolojik açıdan zengin konusu nedeniyle edebiyat ve sinema öğrencileri tarafından sık sık incelenmekte ve tartışılmaktadır.

Sweetgrass (2009)

Sweetgrass, bir Montana çiftçi ailesinin, Rocky Dağları'nda koyun otlatmalarını ve hayatta kalma mücadelelerini anlatan bir belgesel. Film, modern bir dünya ile geleneksel bir yaşam tarzı arasındaki çelişkileri ele alır. Filmde, birçok tehlike ve zorlukla karşı karşıya kalan çiftçi ailesi, doğayla uyumlu bir yaşam sürdürmeye çalışır. Ancak, modern yaşamın getirdiği zorluklar da hayatlarını etkiler.

Birkaç yönetmen tarafından çalışılan ve tam 16 tam ay süren bu film, estetik açıdan muhteşem manzaralar sunar. Özellikle, Rocky Dağları'ndaki pastoral manzaralar, izleyicilere nefes kesen bir deneyim sunar.

Eğer doğal yaşam, pastoral manzaralar ve hayatta kalma hikayeleri sizi ilgilendiriyorsa, bu belgeseli mutlaka izlemelisiniz. Sweetgrass, size unutulmaz bir deneyim sunacak.

Robinson Crusoe (1997)

Daniel Defoe'un klasik romanı Robinson Crusoe'nun 1997 uyarlaması, İngiliz aktör Pierce Brosnan'ın başrolünü oynadığı bir film. Film, 18. yüzyılda, genç ve maceracı Robinson Crusoe'nun İngiltere'den ayrılıp gemiyle yaptığı seyahatte meydana gelen bir kaza sonucu ıssız bir adaya düşmesini ve burada hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.

Bir dizi zorlukla karşılaşan Crusoe, sonunda adada kendine bir ev inşa eder ve hayatını burada sürdürmeye başlar. Ancak yalnızlık, zamanla onun psikolojisini olumsuz etkilemeye başlar. Bir gün, adada başka bir insanın varlığını keşfeder ve bu, hayatta kalma mücadelesinde Crusoe için bir dönüm noktasıdır.

Film, Defoe'un romanını sadık bir şekilde takip eder ve Brosnan, Crusoe rolünü başarıyla canlandırır. Hem macera hem de dram türünde olan Robinson Crusoe, kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

Survivor (2015)

Survivor, 2015 yapımı bir aksiyon, gerilim filmidir. Başrolünde Milla Jovovich ve Pierce Brosnan yer alıyor. Filmde, muhbirlik suçundan yargılanan bir çalışanın rastgele atandığı bir adaya kaçmaya çalışması konu ediliyor. Ancak, olaylar onun planladığı gibi gitmiyor ve gerilim dolu bir maceranın içinde buluyor kendisini. Ada da hayatta kalmak için mücadele etmek zorunda kalıyor.

Film, gerilim sahneleri ve kovalamacalarıyla izleyenleri ekrana kilitlemeyi başarıyor. Milla Jovovich'in performansı, özellikle hayatta kalmak için çaresizce mücadele ettiği sahnelerde oldukça etkileyici. Pierce Brosnan’ın ise, uzman bir ajanı canlandırdığı rolüyle filmdeki varlığı büyük önem taşıyor.

Filmdeki en güzel detaylardan biri ise, adanın gerçekliği. Çekimler gerçek bir adada yapılmış ve bu sayede izleyiciler, filmde anlatılan maceranın gerçekçiliğine daha çok inanıyor. Survivor, terk edilmiş bir adada hayatta kalmak zorunda kalanların zorlu mücadelesini başarıyla aktarıyor.

• Yönetmen: James McTeigue
• Senarist: Philip Shelby
• Başrol: Milla Jovovich ve Pierce Brosnan

The Blue Lagoon (1980)

"The Blue Lagoon", 1980 yılı yapımı bir romantik drama filmidir. Film, Brooke Shields ve Christopher Atkins'i tropikal bir adada hayatta kalma mücadelesi veren iki genç olarak canlandırmaktadır. Cannes Film Festivali'nde gösterilen film, ilginç konusu ve güzel manzaralar ile dikkat çekmektedir. Filmde, iki genç, bir gemi kazasından sonra kendilerini ıssız bir adada bulurlar ve burada yaşamak zorunda kalırlar. İlk başta zorluklar çekerler, ancak zamanla birbirlerine aşık olurlar ve adada bir yaşam kurmaya başlarlar.

Filmdeki anahtar tema, insanların doğanın gücü karşısında ne kadar hassas olduğudur. İki genç, hayatta kalmak için doğayla savaşmak zorunda kalırken, yaşadıkları tecrübeler onları doğanın güzellikleri ile bağlantı kurmaya iter. Bu bağlantı, film boyunca güzel bir şekilde tasvir edilmiştir.

Film, müzik ve manzaralar gibi yönleriyle de oldukça başarılıdır. David Hamilton tarafından çekilen manzaralar, seyirciyi ıssız adanın güzelliği ve doğanın şiddetiyle baş başa bırakmaktadır. Filmdeki müzik ise, kayda değer Ennio Morricone tarafından bestelenmiştir.

Island of the Blue Dolphins (1964)

Island of the Blue Dolphins (1964), Scott O'Dell'in aynı adlı romanından uyarlanan bir film olarak karşımıza çıkıyor. Film, bir Kızılderili kızının hikayesini anlatıyor ve izleyicileri sıradışı bir maceraya davet ediyor.

Film, 18. yüzyılın sonlarında Kuzey Amerika'da geçiyor. Otok isimli bir adada yaşayan bir Kızılderili kabilesinin küçük bir kızı olan Karana, diğerleriyle birlikte adayı terk etmek zorunda kalır. Ancak Karana ve kardeşinin gemiyi kaçırdığını fark eden kaptan, gemiyi geri getirmek için geri döner. Fakat Karana, gemiyi beklerken geri kalan tüm kabilesinin de gemiyi beklemeyeceğini öğrenir. Tek başına adada kalan Karana, zorlu koşullara ve yalnızlığa karşı koyarak hayatta kalmaya çalışır.

Film Adı:	Island of the Blue Dolphins (1964)
Yönetmen:	James B. Clark
Senaryo:	Scott O'Dell (roman) ve Theodore Taylor
Yapımcı:	Robert B. Radnitz

Island of the Blue Dolphins, Kızılderili kültürü ve tarihi hakkında önemli bir film. Karana'nın hayatta kalma mücadelesi izleyicilere ilham ve umut verirken, onların bilgi ve perspektiflerini de genişletiyor.

• Film, Kızılderili kültürüne ve tarihine olan ilgiyi artırabilir.
• Karana'nın hayatta kalma mücadelesi izleyicilere umut ve ilham verebilir.
• Film, heyecan verici bir macera sunarak izleyicilere eğlenceli bir seyir deneyimi sunar.

Island of the Blue Dolphins, aynı zamanda diğer terk edilmiş ada filmlerinden farklı olarak, izleyicilere Kızılderililerin tarihine ve kültürüne daha derin bir bakış açısı sunar. Film, etkileyici oyunculuk performansları, güçlü bir öyküleme ve muhteşem görüntülerle dolu bir macera sunar. İzleyiciler, Karana'nın sıra dışı hikayesiyle kendilerini kaybederken, aynı zamanda Kızılderili kültürü ile ilgili daha fazla bilgi edinebilirler.

L'Avventura (1960)

L'Avventura, Michelangelo Antonioni tarafından yönetilen ve Enrico Morricone'nin müzikleriyle süslenen bir film. Bir grup arkadaş, tamamen yenilenmiş tekneleriyle bir ada keşif yolculuğuna çıkarlar. İzleyicilerin büyük bir kısmı, filmin kendisi kadar doğal yerleri de dikkat çekici bulmuştur. Ancak, filmin kilit noktası, bir grup arkadaşın bir adaya keşif gezisine çıkması ve burada bir arkadaşlarını kaybetmeleridir. Filmin akıbeti son derece sıra dışı ve izleyicilere bazı şeylerin her zaman göründüğü gibi olmadığı fikrini verir.

Filmin Antonioni'nin diğer filmleri gibi sakin, biraz melankolik bir hikayesi vardır. Olay örgüsü, Melancholia gibi diğer filmlerden daha basit ve daha az karmaşıktır. Ancak, filmin atmosferi, doğal çevrenin güzelliğiyle birleştirilmiş, sinemaseverleri etkisi altına almıştır. Bazıları için başlangıçta sıkıcı gelebilir ancak filmin heyecanı, karakterlerin ilişkileri, ve özellikle ikinci yarısında yaşananlar sizi şaşırtabilir.

L'Avventura, kendine özgü tarzıyla bir utanç simgesi haline geldi. Bu filmde kullanılan metot, sinema dünyasında dönemin alışılmış renkli filmleri yerine sakin ve açık tonlu bir yaklaşıma adapte edilerek bir uygulama haline gelmiştir. Film, güzel görüntüleri, ince zekalı rolleri, ölçülü seyir temposu ve duyum ambiyansı ile sinemaseverler tarafından takdir edilen filmlerden biridir.

Kaguyahime no monogatari (2013)

Kaguyahime no Monogatari (Kaguya prensesi'nin hikayesi), Japonya'nın popüler animasyon yönetmeni Hayao Miyazaki tarafından yönetilen bir animasyon filmidir. Film, 10. yüzyılda yazılmış bir Japon masalından uyarlanmıştır.

Animasyon, Kaguya prensesinin keşfedildiği ormanı ve tanrısal yetenekleri olan masum bir kızın hayatını konu alıyor. Kaguya, bir bambu gövdesinin içinde bulunur ve annesi tarafından evlat edinilir. Kaguya, güzelliği, zarifliği ve insani yetenekleriyle göze çarpar ve birçok hayran kazanır. Ancak, bir prens tarafından fark edildiğinde, Kaguya prenseslik hayatının büyüsünden çıkarak gerçek kimliğini keşfetmek için ormana kaçar.

Miyazaki'nin, filmin animasyonundaki her detayı özenle hazırlaması ve karakterlerin her birine ayrıca hayat vermesiyle, Kaguyahime no Monogatari seyirciyi büyülü bir yolculuğa çıkarıyor. Film, görsel olarak müthiş manzaralara sahip ve Japon kültürüne yakından bakıyor.

Kaguyahime no Monogatari, sadece animasyon hayranları için değil, aynı zamanda çocuklar ve yetişkinler için eşsiz bir deneyim sunar. Film, hem akıl hem de kalp için büyüleyici bir masal anlatıyor.

Nim's Island (2008)

Nim; okyanus ortasındaki bir adada babası ile birlikte yaşayan küçük bir kızdır. Nim'in en sevdiği şey dünyanın en büyük macera yazarı Alexandra Rover’ın kitaplarıdır. Ancak Alexandra Rover, ansızın gerçek hayatta karşısına çıkınca Nim, kendisini düşlem gibi bir maceranın içinde bulur. Alexandra, Nim’in babasının adada sıkışıp kaldığını düşünmektedir ve Nim de büyük yazarın yardımı olmadan babasını kurtaramayacağını düşünür. Ancak durumlar, Nim’in umduğundan daha zorlu olduğunu ortaya çıkarır. Zira babasının kurtarılması, adada yaşayan hayvanlar ve Nim'in kendi yeteneklerine bağlıdır. Hem eğlenceli hem de dolu dolu bir film olan Nim'in Adası, aksiyon dolu sahneleriyle izleyenleri kendine hayran bırakıyor.