İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin Tarafsızlığı, tarihin gözbebeği olaylarından biri Türkiye, savaşın taraflarından herhangi biriyle bağlantı kurmadı ve kendi egemenliği ve güvenliği için mücadele etti Bu tarihi olayın detaylarına ulaşmak için sizi yazımıza davet ediyoruz

İkinci Dünya Savaşı, dünya tarihindeki en büyük çatışma olarak ön plana çıkıyor. Bu savaşın Avrupa'da patlak vermesiyle birlikte, pek çok ülke savaşa katılmış ve müttefik ya da düşman olarak sınıflandırılmıştır. Ancak Türkiye, bu savaş sırasında tarafsızlığını ilan etmiştir. Türkiye, savaştan uzak durarak, hem insanlarının güvenliğini korumuş hem de olası bir savaşın etkilerini minimize etmiştir.

Türkiye, savaş öncesinde de tarafsızlık politikasını savunuyordu. Ülke, tüm dünya ülkeleriyle eşit mesafede durma politikası izlemekteydi. Fakat savaşın başlaması ve özellikle Hitler'in işgal ettiği ülkelerin sayısının artması, Türkiye için de ciddi bir tehdit oluşturmaya başladı. Ancak Türkiye, tarafsız kalmayı sürdürdü ve bu kararından taviz vermedi. Bu sayede Türkiye, savaşın yıkımından kurtuldu ve ülke içinde huzur ve güvenlik ortamı korunmuş oldu.

Türkiye'nin Tarafsızlık Kararı

İkinci Dünya Savaşı başladığında Türkiye, Almanya'nın Polonya'ya saldırması üzerine İngiltere'nin yanında yer almayı planlamıştı. Ancak Türkiye liderleri savaşın Türkiye'ye getireceği olası zararlardan endişe ederek tarafsız kalmayı tercih etti. Tarafsızlık politikası, Türkiye'nin herhangi bir savaşa dahil olmayacağını açıkça belirtiyordu.

Bu karar, Türkiye'nin sınırları içinde barışı korumayı ve nötr kalmayı hedefliyordu. Ancak bu karar, tek başına sadece Türkiye'yi savaşın etkilerinden korumakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye'nin dünya ülkeleri tarafından saygı duyulan bir ülke olarak kabul edilmesine de katkıda bulundu. Türkiye'nin tarafsızlık kararı, dünya barışının korunmasına da destek oldu.

Tarafsızlık politikası sayesinde Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sırasında savaşa dahil olmadı ve savaşın sonrasında ülke, ekonomik bir çöküşten kaçınarak büyümeye devam etti. Bu karar Türkiye'yi savaşın zararlı etkilerinden korudu ve Türkiye bugünkü durumuna gelmesinde büyük rol oynayan bir karar olarak tarihte yerini aldı.

Savaşın Türkiye'ye Etkileri

İkinci Dünya Savaşı, Türkiye'nin ekonomisine ciddi zararlar vermiştir. Savaş nedeniyle pek çok ülke ihracatlarını azaltmış, ithalatlarını ise artırmıştır. Türkiye de ihracatını düşürürken, ithalatını artırmıştır. Bu durum Türkiye'nin ticaret dengesini olumsuz etkilemiştir ve ülke ekonomisi zorlu bir dönemden geçmiştir. Savaş döneminde gıda üretimi de olumsuz etkilenmiştir. Savaşın sebep olduğu gıda sıkıntısı, halkın yaşam koşullarını zorlaştırmıştır.

İkinci Dünya Savaşı, Türkiye'de gıda sıkıntısı yaşanmasına neden olmuştur. Savaşın sebep olduğu gıda sıkıntısı, halkın aç kalmasına, sağlık sorunları yaşamasına ve hatta ölümlere neden olmuştur. Ülkedeki gıda sıkıntısı sebebiyle, devlet gıda ithalatı yoluyla gıda sıkıntısını atlatabilmiştir.

Savaşın en fazla etki ettiği sektörlerden birisi de madencilik sektörüdür. Türkiye, savaş döneminde birçok maden yatağına sahip olması nedeniyle, maden ihracatı yapmıştır. Ancak, Almanya ve İngiltere arasındaki savaş nedeniyle, Türkiye'nin bazı madenleri savaş amaçları için kullanılmıştır. Bu durum, Türkiye'nin maden ihracatını azaltmıştır.

Savaş döneminde Türkiye'nin tarafsız kalmayı tercih etmesi, ülkenin siyasi açıdan da etkilenmesine neden olmuştur. İngiltere ve Almanya, Türkiye'yi savaşa dahil etmek için uğraşmışlardır. Ancak, Türkiye, tarafsız kalmayı tercih etmiştir. Bu tercih, Türkiye'nin savaş sonrası diplomasi açısından da farklı bir konuma gelmesine yol açmıştır.

Savaş döneminde, İngiltere ve Almanya savaşa dahil etmek istedikleri Türkiye'yi ikna etmek için çaba göstermişlerdir. İki taraf da Türkiye'nin tarafını seçmesi için çeşitli teklifler sunmuştur. Ancak, Türkiye, tarafsız kalmayı tercih etmiştir.

Savaş sonrası dünya ülkeleri, Türkiye'nin savaşta tarafsız kalmasını takdirle karşılamıştır. Türkiye, savaş sonrası dünyanın en saygın ülkelerinden birisi olmuştur. Savaş sonrası diplomatik ilişkilerde de Türkiye'nin konumu farklılaşmıştır.

Savaşın sosyal etkileri Türkiye'de de hissedilmiştir. Savaş nedeniyle bölgedeki insanlar Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca, savaş döneminde askere alınan bireylerin yaşam koşulları da oldukça zorlaşmıştır.

Savaşın sebep olduğu göç dalgası Türkiye'de de etkili olmuştur. Bölgeden Türkiye'ye gelen sığınmacılar, Türkiye'nin ekonomisine yük olmuşlardır. Savaşın bitmesiyle birlikte Türkiye'deki sığınmacılar, ülkelerine geri dönmüşlerdir.

Savaş döneminde Türkiye'nin askerleri de savaşa katılmak için hazırlıklar yapmışlardır. Askeri hazırlıkların yanı sıra, askerlerin yaşamları da zorlaşmıştır. Savaş sonrası dönemde Türkiye, askeri yükümlülükleri ile de uğraşmak zorunda kalmıştır.

İkinci Dünya Savaşı, Türkiye'yi ekonomik, siyasi ve sosyal açılardan etkilemiştir. Ancak, Türkiye, tarafsız kalarak savaşın olumsuz etkilerini en aza indirmiş, savaştan sonraki süreçte de dünya ülkeleri tarafından takdir toplamıştır.

Ekonomik Etkileri

İkinci Dünya Savaşı, Türkiye'nin ekonomisinde ciddi etkilere neden oldu. Savaş, Türkiye'nin dış ticaretini zayıflattı ve ihracatını ve ithalatını olumsuz etkiledi. Savaş sırasında, Türkiye'nin başlıca ticaret ortakları olan İngiltere ve Almanya, kendi ihtiyaçlarına yönelmek zorunda kaldılar ve Türkiye'nin ihracatı ve ithalatı ciddi şekilde azaldı.

Bununla birlikte, savaşın ihracat ve ithalat üzerindeki olumsuz etkileri her sektörde aynı değildi. Örneğin, savaş nedeniyle Türkiye, tarım ürünlerindeki ihracatını arttırmak zorunda kaldı. Bu, savaşın diğer ülkelerde gıda sıkıntısına neden olması nedeniyle gerçekleşti. Türkiye, ürettiği tarım ürünlerini diğer ülkelerle ticarete açarak, ülkeye döviz girdisi sağlamaya çalıştı.

Ancak, savaşın en büyük etkilerinden biri, gıda sıkıntısıydı. İkinci Dünya Savaşı, Türkiye'deki gıda üretimini olumsuz etkiledi ve gıda sıkıntısı yaşanmasına neden oldu. Bu dönemde, insanlar açlıkla mücadele etmek zorunda kaldılar ve hükümet, gıda üretimini artırmak için çeşitli önlemler aldı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'de gıda sıkıntısı yaşandı. Savaşın neden olduğu malzeme ve erzak sıkıntısı, gıda üretiminde verimliliği düşürdü ve birçok insan açlıkla mücadele etmek zorunda kaldı.

Bununla birlikte, bu dönemde hükümet, gıda üretimini artırmak için çeşitli önlemler aldı. Örneğin, yeni tarım arazilerinin kullanımı teşvik edildi ve çiftçilere çeşitli düzenlemeler yapıldı. Bunlar, gıda sıkıntısına rağmen, Türkiye'nin insanlarını açlıkla mücadele etmeye çalıştığı bir dönemi kapsıyor.

Gıda Sıkıntısı

İkinci Dünya Savaşı, Türkiye'nin gıda üretimini de doğrudan etkilemiştir. Savaş dönemi boyunca Türkiye, besin ürünlerinin ihracatını artırmış ve askerî amaçlar için kullanılan bazı tarım alanlarına el koymuştur. Bu süreçte, Türkiye'deki hayvan sayısı ve üretilen süt miktarı da azalmıştır. Savaşın etkisiyle, Türkiye'de gıda sıkıntısı yaşanmaya başlamıştır.

Türkiye, savaş döneminde kendi kendine yetebilmek için tarım üretimini artırmak durumunda kalmıştır. Ancak iklim koşullarının yanı sıra ülkenin tarımsal altyapısı düşük olduğu için bu hedefe ulaşmak zor olmuştur. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde gıda sıkıntısı yaşanmış ve halkın beslenmesi için devlet tarafından çeşitli önlemler alınmıştır.

Savaş döneminde gıda sıkıntısının en yoğun yaşandığı bölgeler ise Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'dur. Bölgedeki insanların tarımsal altyapısı ve teknolojisi yetersiz olduğundan, bölgenin toplam üretimi düşük kalmıştır. Bu da bölgedeki insanların savaş etkisiyle daha da yoksullaşmasına ve gıda sıkıntısı çekmesine neden olmuştur.

Özetle, İkinci Dünya Savaşı döneminde Türkiye'nin gıda üretimine olan bağımlılığı artmış ve savaşın etkisiyle gıda sıkıntısı yaşanmıştır. Bu süreçte devlet, çeşitli önlemler alarak halkın beslenmesini sağlamaya çalışmış ve tarım üretimini artırmak için çalışmalar yürütmüştür.

Askeri Amaçlar İçin Kullanılan Madenlerin Dış Ticarete Etkisi

İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle stratejik öneme sahipti ve savaşın tarafı olmamasına rağmen etkilenmişti. Türkiye'de kullanılan madenler de savaşın etkileri arasında yer alan önemli bir konuydu.

Savaş döneminde Türkiye'de kömür, bor, krom, çinko ve bakır gibi birçok maden çıkarılıyordu. Bu madenler, savaşın tarafları tarafından askeri amaçlar için kullanılıyordu. Bu nedenle, Türkiye'nin maden ihracatı ve ithalatı da savaşın etkisine maruz kalmıştı.

Bazı ülkeler, savaş sırasında Türkiye'den maden ithalatını durdurmuştu. Ancak Türkiye, madenlerini savaş sırasında da ihracat etmeye devam etti. İngilizler, Türk hükümetine petrol satabilmek için Türkiye'ye maden satarak karşılık veriyorlardı.

Savaşın sona ermesi ile birlikte, Türkiye maden ihracatını artırdı ve bu Türkiye'nin ekonomik gelişiminde önemli rol oynadı. Türkiye, madenlerinin ihracatı sayesinde ekonomik olarak güçlendi ve madencilik sektörü önemli ölçüde büyüdü.

MADEN TÜRÜ	ÇIKARILDIĞI YERLER	AMAÇ
Kömür	Zonguldak, Bartın, Kastamonu	Termik santraller, fabrikalar, demiryolu ısıtması
Bor	Kırka, Eskişehir	Cam, seramik, sabun, tarım, ilaç endüstrisi
Çinko	Keban, Kayseri, Balıkesir	Askeri amaçlar, metal endüstrisi
Krom	Tavşanlı, Elazığ	Askeri amaçlar, metal kaplama endüstrisi
Bakır	Siirt, Balıkesir	Elektrik iletkenleri, askeri amaçlar, metal endüstrisi

Toplanan verilere göre, II. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye, maden ihracatını artırdı. Hermann Goering, Hitler'in sağ kolu, Türkiye'nin mineral zengini topraklarını ve cömert Türk halkını överken, Türkiye savaş döneminde askeri amaçlı kullanılan madenlerini ihraç etti ve ekonomik gelişme için çalıştı.

Siyasi Etkileri

Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sırasında tarafsız kalmayı tercih etmesiyle birlikte siyasi olarak da birçok etkiyle karşı karşıya kalmıştır. Savaşın başlamasıyla birlikte İngiltere ve Almanya, ülkenin savaşa dahil olmasını sağlamak için baskı uygulamaya başlamıştır. İngiltere, Türkiye'nin savaşa girerek Almanya'nın güneyden işgal etmesini önlemeyi amaçlamıştır. Almanya ise, Türkiye topraklarını kullanarak Sovyetler Birliği'ni işgal etmeyi planlamıştır. Ancak, Türkiye tarafsız kalmayı başardı ve bu baskılara direnmiştir.

Bununla birlikte, savaşın sonucunda dünya ülkeleri tarafından Türkiye farklı algılanmaya başladı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya, kutuplaşmaya ve yeni bir dünya düzenine doğru yol almaya başladı. Bu doğrultuda ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş dönemi başlamıştır. Türkiye ise, Soğuk Savaş döneminde Batı Bloku'na dahil olmuştur. Bu süreçte Türkiye, Batılı ve Sovyet blokları arasında bir denge unsuru olmuştur.

İngiltere ve Almanya'nın Türkiye Üzerindeki Baskısı

İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'nin tarafsız kalma politikası, İngiltere ve Almanya tarafından baskı altına alınmıştır. İngilizler, Boğazlar'ı kontrol etmek ve Almanlara karşı üstünlük sağlamak amacıyla Türkiye'yi savaşa dahil olmaya ikna etmeye çalıştılar.

Buna karşılık Almanlar, Türkiye'yi savaşa dahil etmek istediler çünkü Sovyetler Birliği'ne karşı saldırı yapmak için üçüncü bir cephe açmak istiyorlardı. Almanya, Türkiye'ye saldırmayı bile düşündü, ancak Türkiye'nin tarafsızlık ilanı, Almanya'nın bu fikrini terk etmesine neden oldu.

İngilizler ve Almanlar'ın baskısı, Türkiye'yi savaştan uzak tutmak için uygulanan tarafsızlık politikasını destekledi. Ancak, baskı nedeniyle Türkiye, silahlanma yarışı ve askeri hazırlıkları hızlandırdı ve daha da izole hale geldi.

• İngilizler, Boğazların yönetimi konusunda Türkiye'ye baskı yaptılar.
• Almanlar, Türkiye'yi Sovyetler Birliği ile savaşmaya ikna etmeye çalıştılar.

Bu baskılara rağmen, Türkiye savaştan uzak durdu. Türkiye'nin tarafsızlık kararı, ülkenin savaşın yıkıcı etkilerinden korunduğu anlamına gelirken, aynı zamanda ekonomik ve siyasi olarak izole edildi. Sonuç olarak, Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından dünya ülkeleriyle ilişkilerini yeniden kurmaya çalıştı.

Savaş Sonrası Diplomatik İlişkiler

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Türkiye dünya ülkeleri tarafından tarafsızlığı nedeniyle takdir edildi. Savaşın sonunda Türkiye, Birleşmiş Milletler Örgütü'nün kurucu üyelerinden biri oldu ve NATO'nun en önemli üyelerinden biri olarak kabul edildi.

Türkiye'nin ABD ile ilişkileri 1947'de Truman Doktrini'nin kabulüyle önem kazandı. Bu manifestoda, Sovyetler Birliği'nin yayılmacı amaçlarını önlemek için ABD'nin Ortadoğu'da müttefiklere destek vereceği belirtildi. Bu da Türkiye'nin ABD ile yakınlaşmasına ve Batı'ya yönelik bir politika benimsemesine yol açtı.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte, Türkiye Rusya'nın da arasında yer aldığı birçok bağımsız cumhuriyet ile diplomatik ilişkiler kurdu. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin AB'ye üyelik başvurusu da olumlu bir yaklaşımla karşılandı ve 1999 yılında aday ülke olarak kabul edildi.

Günümüzde de Türkiye, dünya ülkeleriyle sağlam diplomatik ilişkileri olan ve uluslararası platformlarda aktif bir rol oynayan bir ülke olarak karşımıza çıkıyor.

Sosyal Etkileri

Savaşın Türkiye'deki insanlar üzerindeki etkisi oldukça büyük olmuştur. Özellikle sığınmacıların Türkiye'ye göç etmesi, ülkedeki insanların yaşamını oldukça zorlaştırmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye, birçok Avrupa ülkesinden daha az zarar görmesine rağmen, savaşın etkileri hala hissedilmekteydi. Savaşa dahil olmayan Türkiye, savaşın yan etkilerini yaşamıştır.

Savaşın başlamasıyla birlikte, Avrupa ülkelerinde yaşayan birçok insan Türkiye'ye sığınmaya başlamıştı. Bu durum, Türkiye'deki insanların yaşam koşullarını olumsuz etkilemiştir. Sığınmacılar için yeterli barınma ve yiyecek sağlanması oldukça zordu. Ayrıca, Türkiye'deki ekonomik durumun da savaşın etkisi ile kötüye gitmesi, sığınmacıların yaşamını daha da zorlaştırmıştır.

Savaşın insanlar üzerindeki etkisi sadece sığınmacıların yaşamını zorlaştırmakla kalmamıştır. Türkiye'deki erkeklerin büyük bir kısmı askere alınmıştı. Bu durum, ülkedeki ekonomik işleyişin aksamasına ve kadınların evde daha fazla iş yapmak zorunda kalmasına neden oldu. Ayrıca, askere alınan erkeklerin yakınları da onların yokluğundan dolayı zorluk çekti.

Savaşın böyle bir etki yaratması, Türkiye'nin tarafsızlık politikasını haklı çıkarmıştır. Savaşa dahil olmak istemeyen Türkiye, savaşın getirdiği sosyal etkilerden de kaçınmıştır. Ancak, savaşın etkileri yine de hissedilmiştir.

Sonuç olarak, ikinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'deki insanlar üzerinde birçok olumsuz etki görülmüştür. Sığınmacıların yaşam koşullarının zorlaşması, askere alınan erkeklerin yokluğu, ekonomik durumun kötüleşmesi gibi etkiler, Türkiye'deki yaşam koşullarını oldukça zorlaştırmıştır. Ancak, Türkiye'nin tarafsız politikası sayesinde, ülke daha fazla zarar görmekten kurtulmuştur.

Sığınmacıların Türkiye'deki Yaşamı

İkinci Dünya Savaşı, birçok ülke için büyük bir göç dalgası başlattı. Savaşın etkisiyle birçok insan, yurtlarını terk ederek daha güvenli ve huzurlu bir yaşam arayışında göç etmek zorunda kaldı. Bu göç dalgaları Türkiye'yi de etkiledi.

Savaş sırasında bölgedeki insanların Türkiye'ye göç etmesi, Türkiye'deki sosyal hayatın da değişmesine neden oldu. Türkiye'ye göç eden sığınmacılar, barınma sorunu yaşadılar. Bu sorunun çözülmesi için hükümet tarafından kamplar kuruldu. Bu kamplarda, sığınmacılar için yemek, barınma, su ve diğer temel ihtiyaçlar karşılandı.

Kamp Adı	Konum	Kapasite
İskenderun Kampı	İskenderun, Hatay	15,000 kişi
Kırşehir Kampı	Kırşehir, Kırşehir	10,000 kişi
Adana Kampı	Adana, Adana	20,000 kişi

Fakat, kampların yanı sıra, sığınmacıların Türkiye'deki yaşamı pek de kolay değildi. Dil ve kültür farkları, iş bulma konusunda sorunlar yarattı. Ancak sığınmacılar, Türk halkı tarafından sıcak bir şekilde karşılandı. Türk insanları, sığınmacılara yardımcı olabilmek için ellerinden geleni yaptılar.

Türkiye, sığınmacıların ülkelerine geri dönüşleri için de çaba harcadı. Savaşın sona ermesiyle birlikte, Türkiye'nin gösterdiği çaba sonucunda, birçok sığınmacı ülkelerine geri dönebildi.

Savaşın bölgedeki insanların yaşamını kaosa sokmasıyla birlikte, Türkiye'ye göç eden sığınmacılar için Türk hükümeti tarafından kamplar ve diğer destekler sağlandı. Dil ve kültür farklarına rağmen, Türk insanları sığınmacılara destek oldu ve ülkelerine geri dönmeleri için çaba harcandı.

Askeri Yükümlülükler

İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye, savaşa dahil olmayıp tarafsız kalmıştır. Ancak savaşın etkileri askeri alanda da hissedilmiştir. Türkiye, savaş boyunca askeri yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda kalmıştır. Genç erkeklerin askere alınması, ailelerin geçim sorunlarına yol açmıştır.

Savaş boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemi artmış, askeri yükümlülükler de buna paralel olarak artmıştır. Askeri yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yeni bir askerî sisteme geçiş yapılmıştır. Bu sistem, askerlik yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olan herkese üç yıllık zorunlu askerlik hizmeti verilmesini öngörmüştür.

Bu dönemde, askerlik hizmetinin getirdiği zorluklar ve devletin kısıtlı kaynakları, askerliğin sağlık açısından uygun olmayanların bile yapması gerektiği anlamına geliyordu. Askeri yükümlülüklerin yerine getirilmesi için erkekler, ailelerinin ge-timi için önemli işleri bırakmaya mecbur kaldılar. Bunun yanı sıra, askerliğe devam etmek istemeyenlere karşı hoşgörüsüz bir yaklaşım sergilendi ve askeri olmayan işlerde çalışmak zorunda kalmışlardı.

Bütün bu zorluklara rağmen, askerlik yaşamında da olumlu faktörler bulunmaktaydı. Askerî yaşam, insanları disipline ettiği ve eğittiği için bu dönemde pek çok insan için önemli bir deneyim oldu. Yapılan askerlik hizmetiyle birlikte, pek çok insanın öğrendiği şeyler ve edindiği deneyimler hayatları boyunca onlara yardımcı oldu.

Genel olarak, Türkiye'nin tarafsız kalmayı tercih ettiği İkinci Dünya Savaşı dönemi, askeri yükümlülükleri ve askere alınanların yaşamı üzerinde ciddi etkilere neden oldu. Fakat Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonu için yapılan çalışmalar, devletin askeri konulardaki stratejileri için önemli bir adım teşkil etti.

Sonuç

Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden hemen sonra, savaşın dışında kalmayı ve tarafsız kalmayı tercih etti. Böylece, savaştan dolayı yaşanabilecek maddi kayıpların yanı sıra insan kaybı ve ülkenin yıkılması riski de ortadan kalkmış oldu.

Bununla birlikte, bu karar Türkiye'yi bazı zorluklarla baş başa bıraktı. Savaşın zorluklarının yanı sıra, ülke bir yandan yükselen mali sorunlarla boğuşurken diğer yandan da ekonomik kalkınma çabalarını da sürdürmek zorunda kaldı. Öte yandan, tarafsızlığına rağmen, İngiltere ve Almanya gibi çeşitli ülkeler Türkiye'ye baskı yapıp onu savaşa dahil etmek istedi. Ancak, Türkiye kendi politikasını izledi ve kendi yararına olanı yaptı.

Etki Türleri	Savaşın Türkiye'ye Etkileri
Ekonomik Etkileri	İhracat ve ithalatın azalması, gıda sıkıntısı, madenlerin dış ticarete olan etkisi
Siyasi Etkileri	İngiltere ve Almanya'nın baskısı, savaş sonrası diplomatik ilişkilerdeki değişim
Sosyal Etkileri	Sığınmacıların Türkiye'de yaşamı, askeri yükümlülükler ve askere alınanların yaşamı üzerindeki etkisi

Etkileri altında Türkiye, savaşın etkilerinden ve sonuçlarından kaçınmayı başardı. Tarafsız kalma politikasını izleyerek, ülke birçok olumsuz sonuçtan kurtuldu. Savaşın neden olduğu sıkıntılara rağmen, Türkiye ekonomik açıdan büyümesini sürdürmeye devam etti. Tarafsızlık kararı, Türkiye'ye zamanında birçok avantaj sağladı ve ülkenin gücüne katkıda bulunan bir politika oldu.