İngiliz İç Savaşı, tarihi bir dönemi yansıtan önemli bir olaydır. Bu dönemde yaşanan politik çekişmeler, ülke tarihinde derin izler bırakmıştır. Bu yazıda, İngiliz İç Savaşı ve politik çekişmeleri detaylı şekilde ele almaktayız. İngiliz tarihinin en önemli olaylarından biri olan İngiliz İç Savaşı'nı anlamak için mutlaka okumalısınız.
17. yüzyıl İngiltere'sinde yaşanan İngiliz İç Savaşı, politik çekişmelerin doruk noktasında gerçekleşmiş büyük bir çatışma olarak tarihe geçmiştir. Kral I. Charles'ın uyguladığı politikalar, İngiliz Parlamentosu’nun tepkileri ve bölgesel farklılıklar nedeniyle ülke içinde bir kriz ortamı doğmuştur.
Kral I. Charles, savaşın sebebiyi askerî zaferler halinde ve Hristiyanlık uğruna yontulmuş bir havada anlatan bir mektup yazdı. Mektup, İngiliz İç Savaşı'nın başlamasına yol açan bir dizi olayın patlak vermesine neden oldu. İngiliz Parlamentosu, Kral'ın yönetimindeki İngiltere'nin dinsel anlayışını farklılaştırarak yönetim sistemini değiştirdi. Bu durum, Kral'ın siyasi konumunu zayıflattı ve Kral I. Charles'ın desteğini kaybetmesine neden oldu.
Bu süreçte Royalist ve Parliamentarian taraflar arasında yaşanan kanlı çatışmalar, tarihe adlarını altın harflerle yazdırdı. Marston Moor ve Naseby gibi büyük savaşlar, İngiliz İç Savaşı'nın en önemli dönüm noktaları olarak kabul edilir. İngiltere, bu savaşlar sonunda büyük bir yıkıma maruz kaldı ve 15 yıl süren savaşın ardından siyasi sistem de büyük ölçüde değişti.
İç Savaşın Nedenleri
17. yüzyıl İngiltere'sinde yaşanan iç savaşın temel nedenleri arasında Kral I. Charles’ın yürüttüğü politikalar, İngiliz Parlamentosu'nun tepkileri ve bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. Kral, Parlamento karşıtı politikaları ile halkın ve milletvekillerinin tepkilerini çekmiş ve İngiltere'de siyasi istikrarsızlık yaratmıştır. İngiliz Parlamentosu ve Kral, İngiltere'deki iktidar mücadeleleri kapsamında birbirleriyle çatışmaya başladılar.
Kral I. Charles'ın politikaları arasında, İngiltere'deki kilise politikalarını değiştirmesi ve İskoçya'nın bağımsızlığını engellemeye yönelik politikaları ile halkın ve milletvekillerinin tepkisini çekmiştir. Bölgesel farklılıklar da iç savaşın nedenleri arasında sayılabilir. İngiltere'nin farklı bölgelerindeki ekonomik ve sosyal yapılar, kültürel farklılıklar ve tarım-rekabeti, iç savaşın patlak vermesine neden olan unsurlar arasındadır.
- Bazı bölgelerde Kral'a bağlı olan gruplar
- Bazı bölgelerde ise Parlamento'ya sadık olan gruplar
- Bu farklılıklar iç savaşın patlak vermesinde etkili olmuştur.
İngiltere'de yaşanan iç savaş, ülkenin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Kral Charles, başta Parlamento olmak üzere çeşitli grupların tepkisini çekmiş ve bundan dolayı iç savaşın patlak vermesine neden olmuştur. İç savaşın uzun yıllar sürmesi, ülke ekonomisine zarar vermiş, halkın yaşam koşullarını olumsuz etkilemiş ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
İç Savaş Dönemi
17. yüzyıl İngiltere'sinde yaşanan iç savaş, Royalist ve Parliamentarian tarafların orduları arasındaki çatışmalarla şekillendi. Kral I. Charles, Parlamento ile anlaşmazlıklar yaşamaya başladığında, ülkenin farklı yerlerinde destekçi toplamaya başladı.
Royalist güçleri, kraliyet lehinde savaşan ve zengin aristokratlar tarafından desteklenen bir orduydu. Parliamentarianlar ise, İngiliz Parlamentosu tarafından desteklenen ve reformcu bir anlayışı benimseyen bir orduydu. İki taraf da taraftarlarını toplamak için çaba sarf etti.
İç savaşın başında Royalist güçleri öne geçti ve birçok önemli şehri ele geçirdi. Ancak Parliamentarianlar, İskoçya'dan gelen yardımlarla güçlerini artırdı ve savaşın seyrini değiştirdi.
Savaşın sonunda, parlamentonun zaferiyle sonuçlandı. Ancak uzun süreli bir barış süreci için henüz hazır değillerdi. Kralın idamı ve Cromwell'in yönetimi sırasında yaşanan olaylar, ülkenin istikrarsızlığına neden oldu.
Tüm bu süreçte, sivil halk ciddi zararlar gördü ve birçok masum insan hayatını kaybetti. İngiliz İç Savaşı, ülkenin tarihinde önemli bir yer tutar ve siyasi tarihe yapılan tarihi bir katkıdır.
Marston Moor Savaşı
İngiliz İç Savaşı’nın en büyük savaşlarından biri olan Marston Moor Savaşı, 2 Temmuz 1644 tarihinde gerçekleşti. Bu savaş, savaşın başlangıcında Royalistlerin güçlü olduğu ve büyük bir zafer elde edecekleri düşünülen bir noktada değişti. Savaşın başlarında, her iki taraf da birçok kayıp verdi. Fakat daha sonrasında, savaşın kaderi Cromwell ve geçirdiği taktiksel hamleler sayesinde değişti.
Marston Moor Savaşı, Cromwell tarafından kullanılan “sivri uçlu mızrak” adındaki kavramı, savaş tarihinde önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Bu kavram daha önce hiç kullanılmamıştı ve savaştaki etkisi oldukça büyük oldu. Sivri uçlu mızrak, köpek balığı dişi gibi keskin bir uca sahip olan ve karşı tarafa verilen hasarın büyük olmasını sağlayan bir mızraktı.
| Marston Moor Savaşı | Ölü Sayısı | Kayıp Sayısı |
|---|---|---|
| Royalistler | 4.000 | 1.500 esir |
| Parliamentarianlar | 300 | 2.000 |
Marston Moor Savaşı, Royalist güçlerinin kesin güç kaybıyla sonuçlandı ve İngiliz İç Savaşı'nın seyrini değiştirdi. Bu savaş, Cromwell ve diğer Parliamentarian liderlerinin diğer savaşlar için de gerekli olan taktiksel hamleleri ve öğrenimleri elde etmelerine yardımcı oldu. Aynı zamanda, Royalist güçlerinin kaybı, İngiliz İç Savaşı'nın uzamasına neden oldu.
- Marston Moor Savaşı, İngiliz tarihinin en önemli savaşlarından biridir.
- Cromwell, savaş tarihinin önemli taktiklerinden biri olan "sivri uçlu mızrak" kavramını Marston Moor Savaşı'nda kullanmıştır.
- Savaş, Royalist güçlerinin kesin bir güç kaybıyla sonuçlanmıştır ve İngiliz İç Savaşı'nın seyrini değiştirmiştir.
Marston Moor Savaşı, İngiliz İç Savaşı'nın önemli bir noktasıdır ve savaşın sonuçlarını belirleyen faktörlerden biridir. Bu savaş, birçok tarihi olayın yaşanmasına ve İngiltere tarihinde önemli değişikliklerin oluşmasına neden oldu.
Naseby Savaşı
İngiliz İç Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından biri Naseby Savaşı'dır. Bu savaş, 1645 yılında gerçekleşmiştir. İngiltere tarihi açısından oldukça önemlidir çünkü Parliamentarian güçlerinin zaferiyle sonuçlanmıştır.
Bu savaş, Royalist güçleri ve Parliamentarian güçleri arasında gerçekleşti. İki taraf arasındaki çatışma, en kanlı çatışmalardan biriydi. İki tarafın askerleri arasındaki savaş, keskinleştirilen siyasi görüşlerin bir sonucuydu. Parliamentarian güçleri, Kral'ın izlediği politikaları eleştiriyordu ve bu eleştirilerin artan şiddeti, iki taraf arasındaki çekişmeyi daha da güçlendirdi.
Naseby Savaşı, Parliamentarian güçlerinin üstünlüğüyle sonuçlandı. Kral I. Charles'ın ordusu büyük bir yenilgi aldı ve Royalist güçleri, savaşın ardından toparlanmakta zorlanıyordu. Savaşın sonucunda, Parliamentarian güçleri İngiliz İç Savaşı'nın üstünlüğünü ele geçirdi.
Naseby Savaşı, İngiliz İç Savaşı'nın dönüm noktası olarak kabul edilir. Savaş, Kraliyet güçlerinin yenilgisini işaret ediyordu ve Parliamentarian güçlerinin ülke üzerindeki kontrolünü sağladı. Bu zafer, Parliamentarian güçleri için büyük bir motivasyon kaynağı oldu ve diğer savaşlarda da bu güçleri başarılı kıldı.
İngiltere'de Siyasi Çekişmeler
İngiliz İç Savaşı'nın ardından İngiliz politik hayatında büyük bir değişim yaşandı. Siyasi çekişmeler arttı ve ülkede istikrarsızlık yaşandı. İngiltere'de kurulan Cumhuriyet yönetimi, 1653 yılında Oliver Cromwell'in Lord Protector olarak seçilmesiyle hayata geçti. Cromwell tarafından yürütülen yönetim, İngiltere için istikrarsız bir dönem oluşturdu. Cromwell'in ölümünden sonra İngiltere yeniden krallık sistemine dönerek kraliyet yönetimi yeniden başladı.
Restorasyon Dönemi olarak adlandırılan bu dönemde, Stuart Hanedanı yeniden İngiltere tahtında yer aldı. Ancak, Parlamento'nun gücü arttı ve Krallığın yetkileri sınırlandırıldı. 1688 yılındaki İkinci Şövalye İhtilaliyle Kral II. James, tahttan çekilmeye zorlandı ve yerine geçen William ve Mary'nin tahta geçmesiyle İngiltere siyasi hayatında yeniden bir değişim yaşandı.
William ve Mary, İngiltere tarihinin en önemli kararlarından biri olan İnsan Hakları Bildirgesi'ni kabul etti. Bu bildirge, insan hakları ve özgürlükleri için önemli bir adım olarak kabul edildi ve İngiltere tarihindeki siyasi sistem üzerinde büyük bir etki yarattı.
Sonuç olarak, İngiliz İç Savaşı'nın ardından İngiltere siyasi hayatı büyük bir değişim geçirdi. İstikrarsızlık dönemi yaşanmasına rağmen, ülke sonunda kraliyet yönetimiyle yeniden istikrara kavuştu. İngiltere siyasi hayatındaki bu dönem, İngiliz tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olarak kabul edildi.
Monarşi Dönemi
İngiliz İç Savaşı, 17. yüzyıl İngiltere'sinde gerçekleşen önemli bir olaydı. Savaşın ardından, İngiliz siyasi sistemi büyük bir değişikliğe uğradı. Monarşi Dönemi, savaşın ardından tekrar kraliyet yönetimi dönemidir. Ancak, kralın gücü sınırlıydı ve İngiliz Parlamentosu daha da önem kazandı.
İç savaş sırasında, kraliyet yönetimi büyük ölçüde zarar gördü. Kral I. Charles, savaşı kaybetmesinin ardından idam edildi. Kralın gücü, Parlamento'nun onayı olmadan vergi koyma hakkını reddetmesi ve askerlerin receteleri gibi konularda karar verememesi gibi sınırlamalara tabi tutuldu.
Bu dönemde, kraliyet yönetimi, Danışma Meclisi ve Her Şeyin Parlamentosu'nun önerilerine uyulması gerektiği anayasal bir yönetim biçimine dönüştürüldü. Ancak, Parlamento'nun gücü artarken, kralın yetkileri azalmaya devam etti. Bu sonuç, Parlamento'nun kraliyet yönetimi üzerinde daha fazla güce sahip olmasına yol açtı.
Bunların yanı sıra, bu dönemde İngiliz İç Savaşı'nın etkileri devam etti. Olası bir tehdit haline gelen İrlanda ve İskoçya gibi bölgeler üzerinde kraliyet yönetimi daha fazla kontrol sağlamak istedi. Ancak, Parlamento'nun İngiliz orduları üzerindeki kontrolü nedeniyle bu planlar gerçekleşemedi.
Cromwell dönemi, İngiliz İç Savaşı'nı kazanan Oliver Cromwell'in yönetimine denk gelir. Bu dönemde, kraliyet yönetimi tamamen ortadan kaldırıldı ve yerine Cromwell'in Özgür Devleti kuruldu. Kralın yetkileri tamamen kaldırıldı ve İngiltere, bir Cumhuriyet olarak yönetilmeye başladı.
Cromwell'in devlet yönetiminde farklı politikaları vardı. İngiliz İç Savaşı'nın ülkeye vermiş olduğu zararları en aza indirmek için farklı ekonomik politikalar hayata geçirildi. Buna ek olarak, ülkenin farklı bölgelerindeki dinî grupların haklarını korumak için farklı düzenlemeler yapıldı.
Bununla birlikte, Cromwell'in yönetimi eleştirilerle doluydu. Bazıları, diktatörlük uygulandığına inanıyordu. Ayrıca, Cromwell'in yönetimi devam ederken ülkede dinî ve siyasi birçok çekişme yaşandı.
Cromwell Dönemi
Cromwell, İngiliz İç Savaşı'nda Parliamentarian askeri liderlerinden biriydi ve savaşı kazanmalarındaki önemli katkısı nedeniyle Lordlar Kamarası'na atandı. Kraliyet ailesi ve destekçileriyle hesaplaşmak için kraliyet taraftarlarına karşı sert politikalar uyguladı ve İskoçya ve İrlanda'yı ingiliz hükümetine katmak için mücadele etti.
Parliament, Cromwell'in komutasındaki Commonwealth Ordusu'na kaynak sağladı ve Cromwell, İngiliz Parlamentosu'na yakın olan diğer kişilerle birlikte İngiltere'nin savunması ve yönetimi konusunda güçlü bir liderlik sergiledi. Cromwell, İngiliz askeri tarihinde önemli bir figürdü ve parlamentoyu, hükümeti ve orduyu kontrol ederek İngiliz İç Savaşı'nın ardından ülkenin yeniden yapılanmasında önemli bir rol oynadı.
Cromwell, İngiliz tarihinde önemli bir figür olarak kalmaya devam etmektedir. Onun katı politikaları ve güçlü liderliği, birçok insan tarafından takdir edilirken, diğerleri tarafından eleştirilmiştir. Commonwealth Dönemi, Cromwell'in İngiltere'nin tarihindeki önemli bir dönüm noktasıdır ve İngiliz İç Savaşı sonrası ülkenin yeniden yapılanması konusunda çok önemlidir.
Restorasyon Dönemi
İngiliz İç Savaşı'ndan sonra tahtta bulunan Cromwell yönetimi sonrasında İngilizler yeniden monarşiden yana kutuplaşmışlardır. Oliver Cromwell ölümünden sonra istikrarsızlık yaşayan ülkenin efsanevi İngiliz kahramanı, Prens Charles 'ın tahta geçmesiyle restorasyon dönemi başlamıştır. Restorasyon Dönemi İngiliz tarihinin en ilginç dönemlerinden biridir. Bu dönemde monarşinin geri dönüşü ile birlikte Stuart Hanedanı yeniden tahta geçmiş ve ülkede özgürlükler arttırılmıştır.
Stuart Hanedanı, İngiltere'deki monarşinin on dört hükümdarından ikincisi olarak kabul edilir. Restorasyon Dönemi'nde hüküm süren Stuart Hanedanı, İngiliz İç Savaşı'nın yarattığı gerginlikleri hafifletmeye çalışmıştır. Başarılı bir şekilde yöneten kraliyet ailesi ülkede barış ve istikrarın geri dönmesini sağlamıştır.
Restorasyon Dönemi'nde İngiltere'nin yazarlar, bilim adamları ve sanatçılar tarafından çokça tercih edilmesiyle İngiliz edebiyatı ve sanatı altın çağını yaşamıştır. Ancak bu dönemde siyasi çekişmeler de yaşanmış ve ülkenin siyasi sistemi iki kutba bölünmüştür. Parliamentarianlar ve Royalistler arasındaki siyasi düşmanlık, II. James'in zaferi ile son bulmuştur.
Restorasyon Dönemi İngiliz tarihi için önemli bir dönüm noktasıdır. İngiltere'nin sanat ve edebiyat alanlarında yükselişe geçtiği, siyasi düzenin eski haline geri döndüğü bir dönemdir. Stuart Hanedanı'nın tahta yeniden oturması, İngiliz tarihinde unutulmaz bir dönem olarak kabul edilir.
Sonuçları
İngiliz İç Savaşı, İngiliz siyasi sistemi üzerinde kapsamlı bir değişiklik yarattı. İç savaşın ardından, monarşinin gücü sınırlanmış ve kraliyet yönetimi daha katı hale getirilmiştir. Parlamento, kraliyetin gücüne karşı daha fazla yetkiye sahip hale gelmiş ve parlamentonun kararları daha fazla önemsenir hale gelmiştir.
Oliver Cromwell, İngiliz İç Savaşı'nın kazananı olarak ülke yönetiminde etkili bir role sahip oldu ve yaklaşık on yıl boyunca Lord Protector unvanıyla ülkeyi yönetti. Yönetimi döneminde, ülkeyi hızlı bir modernleşme sürecine soktu ve sert bir tutum sergiledi. Fakat, Cromwell'in yönetimi birçok insan tarafından da eleştirildi.
İngiliz İç Savaşı'nın sonuçlarından biri de, Stuart Hanedanı'nın geri dönmesiyle restorasyon döneminin başlaması oldu. Restorasyon dönemi, monarşinin yeniden kurulmasıyla birlikte İngiliz siyasi hayatında yeni bir dönemi başlatmıştır. Parlamento ve kral arasındaki güç dengesi, restorasyon dönemi boyunca farklılıklar göstermiştir. Ancak, bu dönemde yaşananlar, sonraki yüzyıllar boyunca İngiltere siyasi sistemi üzerinde etkili olmuştur.
Ayrıca, İngiliz İç Savaşı'nın sonuçlarından biri de, William ve Mary'nin tahta geçişi oldu. Kral II. James'in tahttan çekilmesi sonrasında William ve Mary, İngiltere tahtına geçti. Bu, İngiltere siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
William ve Mary'nin Tahta Geçişi
Kral II. James, İngiliz İç Savaşı'ndan sonra tahta geçmişti. Ancak, politikaları sebebiyle halkın ve parlamentonun tepkisini çekti ve tahttan çekilmek zorunda kaldı. James'in yerine İngiltere tahtına geçen William ve Mary'nin hükümdarlığı, İngiliz tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir.
William ve Mary, İngiltere tahtına geçtikten sonra siyasi ve ekonomik alanda büyük değişikliklere imza attılar. Sıkı bir Protestan olan William, İngiliz Kilisesi'ni güçlendirmeyi ve Katoliklikle mücadeleyi sürdürmeyi hedefledi. Ayrıca, William ve Mary dönemi, parlamentonun güçlenmesi ve monarşinin yetkilerinin sınırlandırılmasıyla da karakterize edilir.
William ve Mary, İngiltere'nin ekonomik kalkınması için de önemli adımlar attılar. Bu dönemde, ticaret ve sanayi büyümeye başladı ve İngiltere, dünya ticaretinde önemli bir yer edindi. Ayrıca, William ve Mary, İngiliz sömürgelerinin yönetimini sıkılaştırdılar ve İngiliz İmparatorluğu'nun gelişmesine katkı sağladılar.
William ve Mary'nin hükümdarlığı, İngiltere tarihi açısından oldukça önemlidir. Bu dönemde, modern İngiliz siyasi sistemine doğru atılan adımlar ve ekonomik kalkınma hız kazanmıştır. Aynı zamanda, bu dönem, İngiliz İmparatorluğu'nun doğuşunun da habercisidir.