Şövalye Kültürü: Tarihin En Büyük Savaşçıları adlı bu kitap, şövalyelerin yüce dünyasına sizi götürecek. Yüzlerce yıldır savaşın ortasında olan bu güçlü askerlerin hayatına dair tüm bilgileri keşfedin. Şimdi okuyun ve savaşçıların heyecan verici dünyasını keşfedin!

Şövalye kültürü, Avrupa tarihinde önemli bir yere sahip olan bir savaşçı kültürüdür. Şövalye kelimesi, genellikle asalet, onur ve dürüstlük değerleriyle ilişkilendirilir.

Tarihin en ünlü şövalyeleri arasında Kral Arthur'un şövalyeleri Lancelot ve Gawain, İspanya'daki şövalyeler ve haçlı seferleri sırasındaki şövalyeler yer alır. Bu savaşçılar genellikle güçlü, cesur ve dürüst olmalarıyla tanınırlar. Ayrıca genellikle zırh ve kılıç gibi savaş aletleri kullanarak savaşırlardı.

Kral Arthur'un şövalyeleri hakkındaki efsaneler ve Lancelot'un hayatı ve başarıları, şövalye kültürü hakkındaki en popüler hikayeler arasındadır. İspanya'daki şövalyeler, Reconquista için savaşan muhafız taburlarıydı ve haçlı seferleri sırasındaki şövalyeler, Avrupa'nın İslam dünyasıyla olan savaşına katılmışlardı.

Şövalye kültürü hakkında yanlış anlaşılmalar da mevcuttur. Örneğin, courtly love sadece aşk anlamına gelir ve şövalyelerin davranışlarının sadece romantik bir lütuftan ibaret olduğu yanılgısı vardır. Ancak, şövalye etiketi ve kodları, dürüstlük, sadakat ve cömertlik gibi değerleri içerir.

Şövalye kültürü, tarih boyunca birçok alanda etkili olmuştur. Bugün, şövalyelerin anısı tiyatrolarda, kitaplarda ve filmlerde yaşatılmaktadır. Ayrıca, şövalye etiketi hala birçok kişinin kendi hayatlarına uyguladığı değerler arasındadır.

Şövalye Kültürü Nedir?

Şövalye kültürü, Orta Çağ Avrupa'sında ortaya çıkan bir savaşçı sınıfının oluşturduğu bir kültürdür. Şövalyeler, soyluların ve kilise üyelerinin çocukları olan genç erkeklerdi. 7 ile 14 yaşları arasında ailelerinden ayrılıp bir lordun yanında hizmetkar olarak çalışmaya giderlerdi. Burada eğitim görerek silah kullanma, savaş taktikleri, at binme, şairane konuşma ve zanaatkârlık gibi beceriler öğrenirlerdi.

Şövalye kültürü terimi, Fransa'nın eski bir bölgesi olan ve günümüzde Belçika, Lüksemburg, Kuzey Fransa ve Batı Almanya'nın bir kısmını kapsayan Lotharingia'nın coğrafi bölgesinden türemiştir. Bu bölge, 11. ve 12. yüzyıllarda en güçlü şövalye sınıflarından birine sahip oldu.

Bu sınıfın ortaya çıkışı, daha öncesinde düzensiz bir şekilde savaşanlara karşı etkili bir savaş taktiği yaratmaktı. Şövalyeler, geniş kalkanlar, kılıçları ve özel giysileri ile savaşta çok etkili oldular ve bu nedenle Avrupa savaş taktikleri tarihinde bölgeye özgü bir unsur olarak yerlerini aldılar.

Tarihin En Ünlü Şövalyeleri

Şövalye kültürü denince akla gelen ilk şey, tarihin en ünlü şövalyeleridir. Bu savaşçılar, adil ve cesur davranışlarıyla insanların kalbinde yer etmiştir. İşte tarihin en ünlü şövalyeleri;

• El Cid: İspanya'da yaşamış bir asker ve şövalyedir. İspanya'yı tüm kabilelerden özgürleştiren savaşçılardan biridir.
• Richard the Lionheart: Kudüs'ü kurtarmak için Haçlı Seferleri'ne liderlik eden İngiltere Kralıdır. İkinci Haçlı Seferleri'nde büyük bir zafer kazandı.
• Joan of Arc: Fransa'nın kurtarıcısı olarak bilinir. Beş Çıkarma Savaşı'nda savaşmış ve İngilizlere karşı tarihi bir zafer elde etmiştir.
• Gawain: Kral Arthur'un en yakın arkadaşlarından biridir ve onun için birçok görevi üstlenir. Daha sonra Kral Arthur için savaşır ve merhametli bir şövalye olarak tanınır.
• Lancelot: Kral Arthur'un en güçlü şövalyelerinden biridir ve onun için birçok zafer kazanır. Efsanelere göre, Kral Arthur'un karısı Guinevere ile aşk yaşadığı söylenir.
• Siegfried: Alman İmparatorluğu'nun önemli bir üyesi olan Sigfried, Nibelungenlied destanında yer alır. Kahramanlıkları, üstün savaş yetenekleri ve sadakatleriyle tanınır.

Bu şövalyeler tarihte büyük bir etki yarattılar ve günümüze kadar hala yakından takip edilmektedirler.

Kral Arthur'un Şövalyeleri

Kral Arthur'un Şövalyeleri, tarihte en ünlü şövalye gruplarından biridir. Bu grup, İngiltere'deki Kral Arthur'un yönetimi altında bulunuyordu. Efsanelere göre, Kral Arthur'un Şövalyeleri, Kutsal Kase Sarayı'nı aramak için bir araya geldi.

Şövalyeler arasında en ünlüsü Galahad'dı. Galahad, Kutsal Kase'yi bulmak için görevlendirildi ve başarılı bir şekilde buldu. Ayrıca, Şövalyelerin lideri olan Lancelot da efsaneler arasında popüler bir karakterdir.

Şövalye üniforması olarak İngiliz siyah zırhı kullanırlardı. Ayrıca, Şövalyeler aynı zamanda birçok sınavdan geçmeliydi. Bu sınavlar arasında, acımacızlık testleri ve kılıç savaşı gibi çeşitli mücadeleler yer alır.

• Galahad Kutsal Kase'yi bulan şövalyeydi.
• Lancelot, Şövalyelerin lideri ve Kral Arthur'un yakın arkadaşıdır.
• Şövalyeler siyah zırh kullanırlardı.

Bu şövalyelerin efsaneleri, zamanla İngiliz halk kültürünün bir parçası haline gelmiştir. Kral Arthur'un Şövalyeleri hakkında birçok kitap, film ve dizi yapılmıştır. Kral Arthur ve Şövalyeleri, sembolizm ve romantizmin birleşimiyle halk arasında popüler bir konu olmuştur.

Bu efsaneler, İngiliz tarihinin bir parçası olarak kabul edilmektedir ve İngiliz kültürüne büyük bir katkı yapmıştır. Şövalyelerin hikayeleri, şimdiye kadar popülaritesini korumaktadır ve hatta günümüzde hala turistik yerlerde veya halka açık parklarda canlandırılmaktadır.

Lancelot

Lancelot, efsanelerde Kral Arthur'un en yakın dostlarından biridir. Efsanelere göre, Kral Arthur'un eşi Guinevere ile aşk yaşayan Lancelot, tam bir şövalye olarak bilinir. Lancelot'un asıl adı ise Lancelot du Lac'dır.

Lancelot'un hayatı, efsanelerle doludur. İddialara göre, Lancelot, Baudemagus'un oğluydu ve bir peri tarafından büyütüldü. Asil bir aileden gelmesine rağmen, yetenekleriyle kendini ispatlaması gerekti. Lancelot, Kral Arthur'un şövalyeleri arasına katıldı ve onların arasında kendini kanıtladı.

Lancelot, Sir Galahad'ın babası ve Turnuva Şampiyonu'dur. Ayrıca, Şövalye Yuvası'nın en üst düzey şövalyelerinden biridir. Efsanelere göre, Lancelot'un birçok kez Kral Arthur ve Round Table şövalyeleri ile bir araya geldiği bir dizi macerası vardır.

Lancelot, efsanelerde mükemmel bir şövalye olarak tasvir edilir. Cesur, zeki ve yakışıklı olan Lancelot, yüksek ahlaki ve etik değerler sergiler. Lancelot, Guinevere ile olan ilişkisi nedeniyle çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalsa da, şövalye koduna sadık kalmayı başarmıştır.

Sonuç olarak, Lancelot, tarihin en ünlü şövalyelerinden biridir. Efsanelerde, cesaret, bağımsızlık ve aşkın sembolü olarak değerlendirilir. Bu sebeple, Lancelot, şövalye kültürü ve tarihin en ünlü savaşçıları hakkında yazılan herhangi bir makalede yer alması gereken önemli bir figürdür.

Gawain

Gawain, İngiliz mitolojisinde önemli bir yer edinmiş şövalyedir. Kral Arthur'un en sadık arkadaşlarından biri olarak bilinir. Gawain, Kral Arthur'un yedi şövalyesinden biridir ve İngiliz tarihinin en büyük kahramanlarından biridir. Gawain, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nin en güçlü savaşçılarından biriydi.

Gawain, Kral Arthur'un ısırıcı düşmanlarına karşı birçok sefer görev almıştır. Gawain, galip geldiği savaşlar ve başarıları ile tarihe geçmiştir. Gawain, Kral Arthur'un yeğeni ve en yakın arkadaşı olarak bilinir. Gawain, Kral Arthur'un en sevdiği şövalyelerinden biri olmuştur ve İngiliz tarihinin en büyük kahramanlarından biri olarak kabul edilir.

Gawain, İngiliz şiirlerinde sıkça yer edinen bir karakterdir. Gawain, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri'nin en güçlü savaşçılarından biriydi. Gawain, tarihin en büyük şövalyeleri arasında sayılmıştır. Gawain, müthiş gücü ve cesareti ile savaş alanlarında büyük bir üne sahip olmuştur.

Gawain'in tarihte bilinen en önemli başarıları arasında, Grail'in Arayışı ve Yeşiş Şövalye'nin ölümü yer alır. Gawain, pek çok zorlu görevde yer almış ve bu görevlerde başarı ile sonuçlandırmıştır. Gawain'in cesareti ve mücadeleci ruhu, onu İngiliz tarihinde unutulmaz bir kahraman haline getirmiştir.

İspanya'daki Şövalyeler

Şövalye kültürü İspanya'da da önemli bir yere sahipti. İspanya, Müslümanların işgali altında kalmıştı ve bu süre boyunca İspanyol şövalyeleri, Reconquista adı verilen İspanya'yı Müslümanlardan geri almaya çalıştığı dönemde büyük bir rol oynadılar. İspanya'daki şövalyeler, İslam ile Hıristiyanlık arasındaki savaşta ön saflarda yer aldılar.

Reconquista, 8. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar İspanya'yı etkisi altına alan ve Hıristiyanlar tarafından geri kazanılan bir süreçti. Bu süreç boyunca İspanyol şövalyeleri, İslam imparatorluklarına karşı savaşarak Hıristiyan krallıklarını birleştirdiler. Bu savaşlar, İspanyol şövalyelerinin gücünü ve yeteneklerini sergilemelerine olanak tanıdı.

İspanya'daki şövalyeler, savaşta beceri ve cesaretleriyle tanınıyordu. Reconquista boyunca Hıristiyanların topraklarını korumak için büyük fedakarlıklar gösterdiler ve İspanya'nın Hıristiyan krallıklarını birleştirmesinde büyük rol oynadılar.

İspanya'daki şövalyeler, tarihin en ünlü şövalyeleri arasında yer almaktadır. Bu savaşlarda öne çıkan şövalyeler arasında El Cid, Rodrigo Diaz de Vivar sayılabilir. Ayrıca, Cizvit Tarikatı'nın askeri kolunu oluşturan İspanyol şövalyeleri de dünya çapında tanındı.

Reconquista sonrasında, İspanyalı şövalyeler, Avrupa'nın geri kalanına benzer şekilde kendi kültürel ve sosyal etiketlerini yarattı. Öte yandan, İspanyol şövalyelerinin bestelediği ve söylediği Cancioneros çalışmaları, sokaklarda popüler olmuştu.

Haçlı Seferleri Sırasındaki Şövalyeler

Haçlı seferleri, 11. yüzyılın sonlarında Tanzimat'a adı verilen Bizans İmparatoru'nun çağrısıyla başladı. Avrupalı şövalyeler, Kutsal Toprakları İslam'ın elinden almak ve Hristiyanları korumak amacıyla bölgeye geldi.

Haçlı seferlerinde savaşan şövalyeler, üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek için elinden geleni yaptı. İlk kez bir araya gelen askerler, özellikle kılıç ve mızrak gibi silahları kullanmakta ve savaşın zorlu ve yıpratıcı koşullarına uyum sağlamakta zorlandılar.

Ancak, şövalyelerin özellikle 1099 yılında Kudüs'ü ele geçirdikleri ve şehirdeki Ortodoks Hristiyanlar ve Yahudilerin katledilmesine neden oldukları biliniyor. Bununla birlikte, şövalyelerin Haçlı Seferleri sırasında gerçekleştirdikleri hizmetler, Avrupa'da adlarını duyurmalarına ve büyük bir saygınlık elde etmelerine neden oldu.

Haçlı Seferleri sırasında şövalyeler, savaşın en zorlu bölgelerinde savaştılar ve savaşta büyük başarılar elde ettiler. Bölgedeki İslam ordularını defalarca yenmeyi başardılar ve kutsal toprakları korumak için elinden geleni yaptılar. Şövalyeler, Haçlı seferleri sırasında gösterdikleri cesur davranışlar ve savaşın ardından geri döndüklerinde kazandıkları saygı nedeniyle tarihte önemli bir yere sahiptir.

• Haçlı seferleri sırasında görev alan bazı ünlü şövalyeler şunlardır:
• Tancred - Bizanslılarla birlikte çalışarak Antakya'yı ele geçirmiştir.
• Baldwin - Edessa'nın prensi olarak atandı ve bölgenin İslam ordularından korunmasına yardımcı oldu.
• Godfrey - Haçlı seferlerini kolaylaştırmak ve Hristiyanları korumak için kendi ordusunu toplayan önemli bir liderdi.

Haçlı seferleri sırasında şövalyelerin gösterdiği fedakarlıklar ve verdikleri mücadeleler, tarihin en büyük savaşlarından birinin yaşandığı döneme damgasını vurdu. Şövalyelerin bugüne kadar varlıklarını sürdürmeleri ve hala saygınlık kazanmaları, başarıları ve cesaretleri nedeniyledir.

Şövalye Kültürü Hakkında Yanlış Anlaşılmalar

Şövalye kültürü tarihin en ilginç dönemlerinden biridir ve genellikle romantizm ve macera ile ilişkilendirilir. Ancak, bu kültür hakkında birçok yanlış anlaşılma vardır. Bunların bazıları doğruları çarpıtırken, bazıları ise tamamen yanlış bilgilendirme temelinde oluşturulmuştur.

Bunlardan biri, şövalyelerin sadece zengin ve soylu insanlar tarafından oluşturulduğu fikridir. Aslında, şövalyeler herhangi bir sosyal sınıftan insanlardı ve hatta bazıları köylülerdi. Şövalyelik statüsüne yükselmek için sadece savaşta başarılı olmak değil, aynı zamanda doğru davranış kurallarına uyum sağlamak da gerekiyordu.

Bir diğer yanlış anlaşılma, şövalyelerin sadece erkeklerden oluştuğu yönündedir. Oysa tarihte birçok kadın şövalye olarak bilinmektedir. Özellikle İngiltere, Fransa ve İspanya'da, kadınlar savaşa katılmış ve şövalyelik unvanını almışlardır.

Bir diğer yanlış bilinen gerçeklerden biri, şövalyelerin her zaman haklı ve dürüst olduğudur. Ancak, şövalyelerin de insan oldukları ve hatalar yapabilecekleri unutulmamalıdır. İki şövalye arasında çıkan anlaşmazlıklar genellikle adaletli bir şekilde çözülemezdi ve bazen şövalyeler haksız yere savaşa atılabilirlerdi.

Şövalye kültürü hakkında yanlış bilinen bir diğer fikir, şövalyelerin sadece savaşçılar olduğu yönündedir. Ancak şövalyeler, sadece savaşa katılmakla kalmaz, aynı zamanda sanat, edebiyat ve müzik gibi alanlarda da becerikliydi. Bu konuda birkaç örnek vermek gerekirse; 14. yüzyılda İspanyol şövalye Don Juan Manuel, ünlü bir yazar ve oyun yazarıydı. Aynı şekilde, İngiliz şövalye Geoffrey Chaucer, İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından biridir.

Şövalye kültürü, her ne kadar romantizmle ilişkilendirilse de, tarihin oluşumunda büyük bir etkiye sahiptir. Günümüzde bile, şövalye etiği ve davranış kuralları birçok alanda kullanılmaktadır. Doğru bilgi akışı ve anlayışı ile, şövalye kültürü hakkındaki yanlış anlaşılmalardan kurtulabilir ve tarihin en büyük savaşçıları olarak kabul edilen şövalyeleri daha iyi anlayabiliriz.

Courtly Love

Courtly Love, sadece aşk anlamına gelen bir terim olarak bilinir. Ancak şövalye kültüründe oldukça önemli bir yeri vardır. Bu terim, şövalyelerin efendilerinin eşleriyle geliştirdiği platonik aşkı ifade eder. Şövalyeler, efendilerinin eşlerine karşı büyük saygı ve sadakat beslerlerdi. Onları korur, kollar ve onların isteklerini yerine getirirdi. Ancak aynı zamanda bu aşkın karşılıklı olmadığına da inanılırdı.

Courtly Love aynı zamanda, şövalyelerin kendilerini aşka adamış olmaları anlamında da kullanılırdı. Şövalyeler, kendilerine belirli bir ideal kadın imajı yaratırlar ve buna göre hareket ederlerdi. Bu ideal kadın genellikle masum ve doğal güzelliği olan birisi olarak tasvir edilirdi.

Şövalye kültüründe, Courtly Love bazen çekişmeli bir aşk üçgeniyle de ilişkilendirilir. Şövalyeler, sadakat, dürüstlük ve dürüst davranışlarla dolu olarak kabul edilirken, aynı zamanda bu ideal kadın arasındaki romantik çekişme de bir yere kadar toleranslı bir şekilde kabul edilirdi.

Bu aşkın, şövalye kültüründe nasıl bir yeri olacağı konusunda fikirler farklılık gösterse de, onun hatırı sayılır bir rolü vardı. Şövalyelerin sahip olduğu karakter özellikleri, sadakat, dürüstlük, cömertlik, ve cesaret gibi özellikler, sadece askeriyede değil, genel yaşamda da önemliydi.

Sadece aşk

Şövalye kültürü, sadece savaş ve şiddetle değil, aynı zamanda aşk ve romantizmle de yakından ilişkilidir. Courtly Love olarak da bilinen bu aşk kültürü, şövalyelerin büyük bir önem verdiği bir kavramdı. Şövalyeler, aşklarını bir ölçüde bağlılık, sadakat ve saygı kavramlarına dayandırarak yaşarlardı.

Courtly Love, soyut bir kavramdır ve belirli kuralları vardır. Bu kurallar, şövalyelerin aşklarını nasıl ifade ettiklerini ve davranışlarının nasıl olduğunu belirler. Örneğin, bir şövalye, büyük bir aşkı olan bir kadına asla zorla dokunmazdı. Aynı şekilde, aşkının nesnesine karşı her zaman dürüst ve saygılı olmaları gerekiyordu.

Courtly Love, şövalyelerin hayatlarının bir parçası olmasına rağmen, çoğu zaman gerçek hayatta zorluklarla karşılaşıyorlardı. Özellikle, evli bir kadına aşık olan bir şövalye, bu aşkını gerçekleştirmekte zorlanırdı. Bu nedenle, Courtly Love sadece bir fantezi olarak kalır ve gerçek hayattaki aşklarının bir yansıması olmazdı.

Şövalyelerin aşk ve romantizme verdikleri bu önemli yer, kültürlerinin birçok yönüne de yansımıştır. Şövalyelerin şiirlerinde, hikayelerinde ve diğer edebi eserlerinde, aşka ve aşkın güçlerine büyük bir önem verilmiştir. Bu nedenle, şövalye kültürü sadece savaşla değil, aynı zamanda aşkla da özdeşti ve bu kültürün hayatta kalmasına yardımcı oldu.

anlamına gelen Courtly Love kavramı ve şövalye kültüründeki yeri.

Courtly Love, yalnızca aşk anlamına gelen bir terim olarak bilinse de aslında şövalye kültüründe önemli bir yere sahiptir. Şövalyeler, sadece savaşçı olarak değil, aynı zamanda aşkın ve sadakatin sembolü olarak da kabul edilirdi. Şövalyelerin, birbirlerinin karılarına ya da diğer kadınlara aşırı saygılı davranmaları gereken kuralları vardı.

Courtly Love, bu kuralların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bir şövalye, kendisini sevdiği kadına aşkıyla hizmet etmek zorundaydı. Ancak bu aşk, evlilik dışında bir ilişki değil, tamamen bir saygı ve hayranlık ifadesiydi. Bu nedenle, Courtly Love kavramı, ahlaki yükümlülüklerin bir örneği olarak kabul edilmektedir.

Bu kavram, aynı zamanda edebiyatın da önemli bir parçası haline gelmiştir. Şövalyelerin, sevdikleri kadınlar hakkında yazdıkları şiirler ve destanlar sıklıkla Courtly Love teması taşımaktadır. Aynı zamanda, bu tarz yazılar, şövalyelik idealini yücelten ve onları örnek gösteren eserlerdir.

Özetle, Courtly Love kavramı, şövalye kültürünün romantik ve ahlaki yönünü yansıtmaktadır. Bu kavram, başta edebiyat olmak üzere, sanatın birçok dalında da kendine yer bulmuştur.

Şövalye Etiketi ve Kodları

Şövalye kültürü, kendine özgü bir etik ve davranış kurallarına sahipti. Bu kurallar ve ahlaki kodlar, şövalyelerin onurlu, dürüst ve saygın bireyler olarak görülmesine katkı sağladı. Şövalye etiği, savaş sanatını, savunma sanatını, at binmeyi, avcılık ve diğer sosyal becerileri içeren bir dizi beceriye dayanıyordu. Şövalye kültürüne saygılı davrananların, kendileri de bu becerilere sahip oldukları düşünülürdü.

Şövalyeler, toplumda saygın bir konum kazanmaları için bazı davranış kodlarına bağlı kalmalıydılar. Bunların en önemlileri dürüstlük, sadakat, cömertlik ve itaatkârlıktı. Şövalyelerin, daha yüksek sınıflardan olan önderlerine saygı göstermesi ve toplumdaki diğer insanlara karşı nazik ve yardımsever olması da beklenirdi.

Bunun yanı sıra, şövalyelerin ayrıca bulundukları tarihi döneme göre farklı etik kodları da vardı. Örneğin, şövalyelerin savaşma becerileri onları başka insanlarla savaşmak yerine yerel halka karşı saldırganlık göstermekten alıkoyardı. Ayrıca, şövalyeler çocuklardan, kadınlardan ve diğer savunmasız gruplardan zarar görmemeleri için her zaman koruma altında tutulurlardı.

Bir şövalyenin başka bir şövalye ile karşı karşıya gelmesi gerekiyorsa, seçkin davranmak anlamına gelen Courtly Love kuralları geçerli olurdu. Bu kurallar, her iki taraftaki şövalyelerin birbirlerine karşı saygılı ve nazik davranmalarını sağlardı. Bu kurallar, şövalyelerin aralarındaki çekişmeleri ve ayrılıkları barışçıl bir şekilde çözmelerine de yardımcı oldu.

Sonuç olarak, şövalye kültürü, sahip olduğu etik kurallar ve davranış kodları ile tarihin en saygın, onurlu ve cömert savaşçılarından oluşan bir topluluk yaratmıştır. Bu insanlar, sadece savaş becerileri ile değil, aynı zamanda sosyal becerileri, dürüstlükleri ve insanlara karşı olan saygıları ile de hatırlanacaklardır.

Sonuç

Şövalye kültürü, tarihte önemli bir yer işgal etmiştir. Şövalyelerin savaşlarda sergilediği üstün cesaret, onları tarihin en büyük savaşçıları haline getirmiştir. Şövalyeler, sadece savaşçı değil, aynı zamanda saygı değer birer lider ve onurlu birer adam olarak da kabul edilmişlerdir.

Günümüzde, şövalyelerin yerini teknoloji ve bilim almış olsa da, şövalye kültürünün hala etkileri hissedilmektedir. Şövalye etiketi ve kuralları günümüzde de birçok insan tarafından benimsenmiştir. Şövalyelerin onur, saygı, sadakat ve cesaret prensipleri, hala birçok insanın ihtiyaç duyduğu değerlerdir.

Ayrıca, şövalye kültürü film ve edebiyatta da önemli bir yere sahiptir. Birçok insan, şövalye kültürüne hayranlıkla bakmakta ve bu kültürü anlatan hikayeleri okumakta veya izlemektedir. Bu popüler kültür öğelerinin de, şövalye kültürünün günümüzdeki etkisini artırdığı söylenebilir.