Etnik müzikler, Türkiye müzik kültürünün önemli bir parçasıdır Bu tür müzikler, Türkiye'nin her bölgesinde kendi özgün tarzlarıyla icra edilir Bu yazıda, etnik müziklerin Türkiye'deki örnekleri hakkında bilgi edinebilirsiniz Türkiye'nin dört bir yanındaki etnik müziklerin uzun ve ilginç geçmişleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir yazı!

Etnik müzik, kültürel ve bölgesel farklılıklara dayalı olarak ortaya çıkan bir müzik türüdür. Türkiye, coğrafi konumu ve tarihi geçmişi sebebiyle zengin bir etnik müzik kültürüne sahiptir. Her bölgenin kendine özgü müzikal yapıları ve enstrümanları vardır.

Türkiye'de öne çıkan etnik müzik türleri arasında Türk halk müziği, fasıl müziği, Türk sanat müziği, arabesk müzik, Alevi-Bektaşi müziği ve türküler yer almaktadır. Türküler özellikle Anadolu'nun her bölgesinde kendine özgü sözleri ve melodileriyle ön plana çıkar. Türk halk müziği ve Türk sanat müziği türleri ise tarihi geçmişe sahip olmaları sebebiyle etnik müzik kültüründe ayrı bir yere sahiptir.

Ayrıca, Doğu Anadolu bölgesinde Koçeri geleneği, Ege bölgesinde türkü geleneği, Alevi-Bektaşi müziği ve Mevlevi müziği gibi bölgesel farklılıklara bağlı müzikal yapılar da etnik müzik kültürümüzün zenginliğine katkıda bulunmaktadır.

• Türkiye'nin etnik müzik kültürünü keşfetmek, farklı bölgelerin müzikal niteliklerini dinlemek ve anlamak için ülkemizde düzenlenen geleneksel müzik festivallerine katılabilirsiniz.
• Bu festivallerin yanı sıra Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği konserlerine de katılabilir, kendinizi etnik müzikle dolu dolu bir kültürel deneyim yaşamaya kaptırabilirsiniz.

Özetlemek gerekirse, Türkiye, zengin tarihi ve kültürel geçmişi sebebiyle etnik müzik kültürü açısından oldukça zengin bir ülkedir. Her bölgenin kendine özgü müzikal yapıları ve enstrümanları, bu zenginliği daha da arttırmaktadır.

Anadolu'nun Etnik Müzik Kültürü

Anadolu, binlerce yıllık tarihi boyunca birçok kültürü bünyesinde barındırmıştır. Bu kültürlerin müzikal etkisi ise Anadolu'nun etnik müzik kültüründe kendini göstermektedir. Anadolu, Türk müzik tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olan etnik müziklerin doğduğu yerdir. Anadolu'nun her bölgesinde farklı renklerde ve tarzlarda etnik müzikler bulunmaktadır.

Doğu Anadolu bölgesinde özellikle Koçeri geleneği büyük önem taşımaktadır. Koçeri, Anadolu'da yaşayan Türkmenler tarafından icra edilen bir müzik türüdür. Koçeri müziği hem yapısal olarak hem de sözlü olarak diğer Anadolu kökenli etnik müziklere benzemektedir. Ancak en büyük farkı, saz kullanımında görülmektedir. Koçeri'de sazın kullanımı oldukça yoğun ve zengindir. Doğu Anadolu halayları da diğer yerel müzikler gibi halk oyunlarında en sık kullanılan müzik türlerinden biridir.

Batı Anadolu'da ise zeybek müziği oldukça popülerdir. Ege bölgesinde yaşayan halk, zeybek müziği ile özdeşleşmiştir. Bu tarzda genellikle bağlama ve zurna gibi enstrümanlar kullanılır. Bağlama, Anadolu'da en sık kullanılan enstrümanlardan biridir. Ayrıca Rumeli'nin İstanbul ve çevresinde de sıkça icra edilen bir müzik tarzıdır. Anadolu'nun diğer bölgelerinde de farklı tarzda etnik müzikler bulunmaktadır.

Anadolu Bölgesi	Etnik Müzikleri
Doğu Anadolu	Koçeri, Halay
Orta Anadolu	Bozlak, Türk halk müziği
Batı Anadolu	Zeybek, Türkü
Güneydoğu Anadolu	Şarkı, Dılo

Özetle, Anadolu Türk müziği geleneğine büyük bir zenginlik katmaktadır. Anadolu'nun her bölgesinde farklı renklerde ve tarzda etnik müzikler icra edilmektedir. Bu müziklerin çoğunda hem yapısal hem de sözlü olarak halk kültürüne ve yaşayış biçimine ilişkin unsurlar görülmektedir.

Türkü ve Halk Müziği

Türkü ve halk müziği, Türkiye'deki en eski ve köklü müzik türlerinden biridir. Etnik müzik ile sıkı bir bağlantıya sahip olan türler, genellikle sözlü ve anonim olarak icra edilmektedir. Anadolu'nun hemen hemen her bölgesinde farklı varyasyonları bulunan türler, uzun yıllardır halkın gündelik yaşamında önemli bir yer tutmaktadır.

Türkü, genellikle bir kişi tarafından söylenen, duygusal içerikli müziklerdir. Milattan önceki dönemlerden kalma köklü bir geçmişe sahip olan türün örnekleri, Türkiye'nin her bölgesinde farklı tarz ve söyleyişleri ile dinleyicilerin beğenisine sunulur. Halk müziği ise Anadolu'nun zengin kültür hazinesinden beslenerek şekillenmiş bir müzik türüdür. Sözlü olarak nesilden nesile aktarılan türün özellikle sazların kullanımı ile şekillenen enstrümantal bir boyutu da mevcuttur.

Türkü	Halk Müziği
Erzurum Türküsü	Kırşehir'in Gülleri
Çanakkale Türküsü	Yozgat Sürmelisi
Mesut Cemil Türküsü	Bursa'nın İpek Koçu

Hem türkü hem de halk müziği, Anadolu'da yaşayan farklı kültürlerin etkisi altında kalmıştır. Özellikle Alevi-Bektaşi kültürüne ait ritüellere de eşlik eden türler, günümüzde de Anadolu halkının müzik zevkleri arasında yer almaktadır. Türkü ve halk müziği sanatçıları, birçok etnik müzik grubunun da ilham kaynağı olmuştur.

Türk Halk Müziği ve İnce Saz

Türk halk müziği, Türk kültüründe önemli bir yer tutan etnik müzik türüdür. Türk halk müziğinin en önemli özelliklerinden biri, Türk halkı tarafından söylenen ve genellikle anonim olarak dilden dile aktarılan şarkılar olmasıdır. Bu tür müzikte genellikle doğal enstrümanlar kullanılır ve şarkıların söz ve müzikleri halk tarafından oluşturulur.

İnce saz ise Türk halk müziğinin en temel çalgısıdır. Geleneksel Türk müziği enstrümanları arasında yer alır ve Türkiye'nin her bölgesinde kullanılır. İnce saz, Türk halk müziğindeki ölçüsü ve ritmi belirler ve genellikle bağlama ve cura olarak bilinir. Bu müzik aleti, çoğunlukla bir yatak odasında veya bir terasta çalınıp söylenir.

Türk halk müziğinin kökenleri, Anadolu'nun farklı bölgelerinden gelmektedir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde daha geleneksel tarzda müzikler yapılırken, Batı Anadolu'da daha modern tarzlarda müzik yapılmaktadır. Türk halk müziği, genellikle evlerde, düğünlerde ve hasat zamanlarında çalınır ve söylenir.

Türk Halk Müziği Enstrümanları	İnce Saz Çeşitleri
Ud, Bağlama, Cura, Keman, Kanun, Darbuka, Davul	Bağlama, Divan sazı, Cura

Türk halk müziği, Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir ve hala günümüzde de çok dinlenir. Bu müzik türü, Türkiye'nin zengin kültürel mirasının bir parçasıdır ve Türk halkının kendine özgü dil, kültür ve geleneklerini yansıtır.

Anadolu'nun Batısı ve Türkü Geleneği

Anadolu'nun batısında yer alan Ege bölgesi, zengin müzik kültürü ile dikkat çekmektedir. Burada çeşitli türkülerin söylendiği ve farklı enstrümanların kullanıldığı türkü geleneği oldukça yaygındır. İzmir, Aydın, Manisa gibi şehirlerde yoğun olarak görülen türkü geleneğinin köklü geçmişi, bölgenin yaşam tarzlarına ve kültürüne birebir yansımaktadır.

Ege türküleri, özellikle sazlı-cümbüşlü söyleyiş tarzıyla diğer türkü varyasyonlarından ayrılır. Bu türküler çoğunlukla aşk, hasret, vatan sevgisi, özlem gibi duygusal konuları işler. Sözleri genellikle halk şairleri tarafından yazılan bu türküler, geniş bir yelpaze içinde kendilerine yer bulmuştur. "Ah şu yalan dünya", "Yarim gitti", "Bir elimde sazım" gibi sevilen türküler, günümüzde de hala dinleyiciler tarafından büyük ilgi görmektedir.

• Türkülerde kullanılan enstrümanlar arasında bağlama, ud, keman gibi telli ve vurmalı çalgılar öne çıkar.
• Ege türküleri, Karadeniz türkülerine göre daha sade ve yavaş bir ses tonuna sahiptir.
• Her yörenin kendine özgü türküleri bulunsa da, Ege türküleri diğer türkü türlerinden ayrı bir yerde durur.

Anadolu'nun batısındaki türkü geleneği, zaman içinde etnik müziğin de etkisinde kalmış ve farklı tınılar kazanmıştır. Özellikle Batı Anadolu ve Ege bölgesinde yaşayan Rum, Ermeni ve Yahudilerin kültürel ögeleri, türkü ve halk müziği tarzına yansımıştır. Bu yönüyle Ege türküleri, diğer türkü geleneği örneklerinden farklıdır ve kendine özgü bir yere sahiptir.

Türkülerin İsimleri	Halk Ozanları
Yine de Yanmasın	Neşet Ertaş
Dertliyim Radyoda Çalan	Hasan Tahsin Yılmaz
Yaylalar	Arif Sağ

Doğu Anadolu ve Koçeri Geleneği

Doğu Anadolu bölgesi, Türkiye'deki etnik müzik kültürünün en zengin olduğu bölgelerden biridir ve koçeri geleneği bu bölgedeki en önemli örneklerden biridir. Koçeri, bölgede yaşayan Alevi topluluklar arasında geçmişten günümüze kadar sürdürülen bir müzik geleneği olup, genellikle düğün, cenaze ve bayramlarda icra edilir.

Koçeri müziği, doğal solfej ve küçükçiftetelli gibi ritmik özelliklere sahiptir ve sıklıkla zurna, bağlama, darbuka ve def gibi ses ve ritim aletleri kullanılır. Bu ritmik özellikleri sayesinde, koçeri dansları da oldukça dikkat çekicidir.

Bölgedeki diğer etnik müzik türlerinden farklı olarak, koçeri müziğindeki sözler genellikle Alevi inancı ve sembolizmine odaklanır. Sözlerde sıkça kullanılan semboller arasında cem, pir, dede, yoldaş gibi kavramlar yer alır.

Doğu Anadolu bölgesindeki koçeri müziğin etnik müzik ile ilişkisi oldukça güçlüdür. Koçeri müziği, çoğunlukla Alevi topluluklar tarafından icra edilir ve bu toplulukların kültürel ve etnik kimliğinin önemli bir parçasıdır. Ayrıca, koçeri müziği bölgedeki diğer etnik müzik türlerine de ilham kaynağı olmuştur.

Arabesk Müziği

Arabesk müziği Türkiye'deki en popüler müzik türlerinden biridir. Özellikle 1980'li yıllarda popüler hale gelmiş ve hala günümüzde de sevilen bir müzik türüdür. Arabesk müzik, etnik müziklerin bir türüdür ve Türk Halk Müziği ile yakın ilişkilidir.

Arabesk müziğin Türkiye'deki özellikleri arasında genellikle romantik ve hüzünlü şarkı sözleri, ayrılık, sevgi, fedakarlık gibi konular yer almaktadır. Müzikal açıdan bakıldığında ise klasik Türk müziği, Türk Halk Müziği ve Arap müziği gibi etkileşimler içermektedir.

Etkilendikleri Müzik Türleri	Özellikleri
Klasik Türk Müziği	Sazların kullanımı, makam yapısı
Türk Halk Müziği	Düzenlemeleri, şarkı sözlerindeki konular
Arap Müziği	Usul yapısı, müzik aletleri

Arabesk müzik, özellikle Anadolu'nun batısında ve büyük şehirlerde yoğun bir şekilde dinlenmektedir. Türkiye'de pek çok arabesk müzik sanatçısı bulunmaktadır ve müzik türü popülerliğini korumaktadır. Ancak, müzik eleştirmenleri arasında tartışmalar devam etmektedir ve bazı kişiler bu müzik türünün halkı olumsuz yönde etkilediğini düşünmektedir.

• Arabesk müzik, Türkiye'nin sosyal ve kültürel yapısına uygun bir müzik türüdür.
• Müziğin şarkı sözleri halkın gerçek hayat tecrübelerine dayanır ve bu açıdan büyük bir izleyici kitlesine sahiptir.
• Klasik Türk müziği ve Türk Halk Müziği ile etkileşim içinde olduğu için değişim ve gelişim göstermektedir.

Özetle, Arabesk müziği Türkiye'deki en popüler müzik türlerinden biridir ve etnik müziklerin bir türüdür. Türk Halk Müziği ve klasik Türk müziği ile yakın ilişkisi vardır. Müzikal olarak etkileşim halinde olduğu müzik türleri ile farklı dinamikler kazanmaktadır.

Türk Sanat Müziği ve Klasik Türk Müziği

Türk Sanat Müziği ve Klasik Türk Müziği, Türkiye'nin köklü müzik geleneğinde önemli bir yere sahiptir. Etnik müzik ile yakın ilişkisi bulunan bu iki tür, Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen geçmişleriyle de dikkat çekmektedir.

Türk Sanat Müziği, Batı müziğiyle paralel olarak gelişen bir türdür ve genellikle enstrümantal olarak icra edilir. Türkiye'nin farklı bölgelerindeki müzik geleneğinden etkilenerek oluşan Türk Sanat Müziği, etnik müzik ile sık sık karşılaştırılır. Özellikle yörenin kültürel özelliklerinin müziğe yansıtılması, Türk Sanat Müziği ile etnik müzik arasındaki bağı güçlendirir.

Türk Sanat Müziği Örnekleri	Klasik Türk Müziği Örnekleri
Yine de Şahlanıyor Başımın Çiçeği	Muhlis Sabahat Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine
Bir Dalda İki Kiraz	Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine
Sevda Vakti	Segah Peşrevi

Klasik Türk Müziği de Osmanlı döneminden gelmektedir ve etnik müziğe benzerlik gösterir. Türk Sanat Müziği'nde olduğu gibi, bölgesel kültürlerin özellikleri bu türde de etkilidir. Klasik Türk Müziği eserleri genellikle sözsüz olup, icracıların improvisasyon kabiliyetlerine dayanır.

• Bir Dalda İki Kiraz
• Seyyah-ı Şarki
• Kordugum
• Düş Bahçeleri

Etnik müzik, Türk müzik geleneğinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye'nin farklı bölgelerindeki müzikal özellikler bu türde görülür ve günümüzde de özgün bir şekilde icra edilmektedir. Türk Sanat Müziği ve Klasik Türk Müziği gibi diğer türlerle beraber, etnik müzik Türk müzik kültürünün zenginliğini ortaya koymaktadır.

Osmanlı Musiki Geleneği ve Etkileri

Osmanlı musiki geleneği, Türkiye'deki etnik müziklerin gelişim aşamasında önemli bir yere sahiptir. Bu geleneği günümüze yansıtan örnekler de bulunmaktadır. Osmanlı musiki geleneği, Türk müziğindeki tüm katmanların atası kabul edilmektedir. Bu geleneğin en önemli özelliği, kullanılan Türk makamlarının zenginliği ve çeşitliliği olmuştur. Bu makamlar etnik müziklerde de sıklıkla kullanılmaktadır.

Osmanlı musiki geleneğinden günümüze yansıyan birçok etnik müzik örneği mevcuttur. Bu örnekler genellikle Türk sanat müziği ve tasavvuf müziği ağırlıklıdır. İstanbul'un farklı semtlerinde birçok meyhane ve gazino, osmanlı musiki geleneğinden gelen etnik müzik örnekleri ile müşterilerine hizmet vermektedir.

Osmanlı musiki geleneği, günümüzde uluslararası arenada da kendine yer bulmuştur. Dünya müzik festivallerinde, Türk halk müziğinde, Türk tasavvuf müziğinde ve diğer Türk müzik türlerinde bu geleneğin etkileri görülmektedir. Osmanlı musiki geleneği, Türkiye'deki etnik müzikler ve tasavvuf müziği üzerindeki etkisi nedeniyle, Türk müziğindeki en önemli müzik türlerinin başında gelmektedir.

Türk Sanat Müziği'nin Yöresel Etkileri

Türk sanat müziği, Türk halk müziği ve diğer türlerle beraber Türk müziğinin en önemli dallarından biridir. Anadolu'nun birçok bölgesinde farklı türler ortaya çıkmış ve zamanla Türk sanat müziği ile etkileşim haline geçmiştir. Bu durum, Türk sanat müziğinin içerisinde yer aldığı etnik müzik geleneğine de yansımıştır.

Türk sanat müziğindeki yöresel etkiler, müzikte yer alan melodiler, sözler ve enstrümanların çeşitliliği ile kendini göstermektedir. Örneğin, Karadeniz bölgesinden gelen türkülerde genellikle kemençe kullanılırken, Ege bölgesinde ud ve akordeon gibi enstrümanlar öne çıkmaktadır. Bu farklılıklar, Türk sanat müziği ile etnik müzik arasındaki bağı da göstermektedir.

Yöre	Örnek Sanatçılar	Etkileri
Anadolu'nun Güneyi	Cem Karaca, Zeki Müren	Fasıl müziği etkileri ve Arap müziği enstrümanları kullanımı
Anadolu'nun Batısı	Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar	Türkü geleneği ve Yunan müziği enstrümanları kullanımı
Doğu Anadolu	Arif Sağ, Erdal Erzincan	Koçeri müziği ve bağlama kullanımı

Türk sanat müziği, Türk halk müziği gibi yöresel özellikleri müziğine yansıtmasıyla etnik müzik ile bağlantılıdır. Bu durum, Türk müziğinin zenginliğine ve farklı unsurları bir arada barındırabilme özelliğine de işaret etmektedir.

Fasıl Müziği

Fasıl müziği, Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze kadar gelen özgün bir müzik türüdür. Bu türdeki müzik, genellikle klasik Türk müziği eserleri ve şarkıları içerir. Fasıl müziği, etnik müzik ile bağlantılıdır çünkü Osmanlı İmparatorluğu döneminde müzik kültürü, etnik gruplar arasında paylaşılmıştır. Bu da farklı kültürlerin müziğinin bir araya gelerek, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki müzik kültürünün zenginleşmesini sağlamıştır.

Fasıl müziği ayrıca, hicaz makamı gibi birçok etnik özellikle de yüklüdür. Hicaz makamı, Orta Doğu müzik kültüründe sıkça kullanılan bir müzik makamıdır. Fasıl müziğinde bu makamın sıkça yer alması, müziğin etnik öğelerle beslendiğini ve bu öğelerin zengin bir müzik çeşitliliği ortaya çıkardığını gösterir.

Fasıl Müziği Özellikleri:
- Klasik Türk müziği ve fantezi müziği eserleri içerir.
- Osmanlı İmparatorluğu döneminden etkiler taşır.
- Hicaz makamı gibi birçok etnik özellikle yüklüdür.
- Genellikle uzun çalınan dinletiler şeklinde icra edilir.
- Kanun, ud, keman, tar ve klarnet gibi çalgılar kullanılır.

Fasıl müziği, Türk müzik kültürünün önemli bir parçasını oluşturur ve hâlâ Türkiye'de sıkça dinlenmektedir. Bu müzik türü, Türk müziğinin zengin ve köklü geçmişini yansıtır ve Osmanlı İmparatorluğu dönemi müzik kültürünün önemli bir parçasıdır.

Hicaz Makamı ve Fasıl Müziği

Hicaz makamı, Türk müziğinde sıklıkla kullanılan bir makamdır. Bu makamın etnik müzikle ilişkisi oldukça güçlüdür. Fasıl müziği, Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir saray müziği olarak ortaya çıkmış ve günümüze kadar gelmiştir. Fasıl müziği, batılı müzik aletleri ve Osmanlı musiki geleneğinin birleştirilmesi sonucu ortaya çıkmıştır.

Hicaz makamı, acıklı, hüzünlü ve derin bir etki bırakan bir makamdır. Bu makam, Anadolu'nun pek çok bölgesinde kullanılmaktadır. Ayrıca, Arap müziğinde de sıkça kullanılmaktadır. Fasıl müziğinde ise hicaz makamı sıklıkla kullanılmaktadır ve etnik müzikle bu bağlantısı sayesinde Türk müziğinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.

Fasıl müziği, ülkemizde özellikle İstanbul'da icra edilmektedir. Bu müzik tarzında kullanılan enstrümanlar arasında kanun, ud, tanbur ve ney gibi geleneksel Türk müzik aletleri yer almaktadır. Ayrıca, Batılı müzik aletleri de bazı eserlerde kullanılmaktadır.

Fasıl müziği, genellikle uzun bir süre boyunca devam eden ve bir dinleme keyfi sunan bir müzik türüdür. Bu türde, bir dizi şarkı, ilahi, usul ve peşrevden oluşmaktadır. Fasıl müziği, Osmanlı döneminin saray müziği olmasından dolayı oldukça özenle ve dikkatle icra edilmektedir.

Sonuç olarak, hicaz makamı etnik müzikle güçlü bir bağlantıya sahip olan bir makamdır. Fasıl müziği ise Türk müziğinin önemli bir kısmını oluşturan, geleneksel ve keyifli bir müzik türüdür. Bu müzik tarzları, Türk müziğinin geniş yelpazesine renk katmaktadır.

Fasıl Müziği'nin Tarihi Gelişimi

Fasıl müziği, Osmanlı döneminde saraylarda çalınan klasik Türk müziği türlerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. 19. yüzyılda geleneksel Osmanlı musiki geleneğinde önemli bir yer edinen fasıl müziği, 20. yüzyılda halk müziği ve batı müziği etkileriyle değişiklikler yaşamıştır.

Fasıl müziği, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde hem sarayda hem de halk arasında dinlenen bir müzik türüydü. Fasıl, kelime manası olarak "sıra" veya "dizi" anlamına gelir. Fasıl müziği, birer dizi halinde çalınan peşrev, şarkı, beste, saz semai, oyun havası gibi klasik Türk müziği eserlerinin bir arada sunulmasından oluşur.

Bu tarihi gelişim sürecinde birçok etnik müzisyenin katkıları önemli olmuştur. Özellikle 20. yüzyılda halk müziği unsurlarının fasıl müziğinde kullanılması ve batı müziği etkilerinin yansıması, fasıl müziğinin halk arasında daha çok dinlenmesine sebep olmuştur.

Fasıl müziğinin tarihi gelişimini üç döneme ayırabiliriz. İlk dönem, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki klasik Türk müziği geleneğine dayanır. Diğer bir dönem, Cumhuriyet'in ilk yıllarında batı müziği etkileriyle gelişen dönemdir. Son dönem ise 1950'lerden itibaren halk müziği unsurlarının fasıl müziğine katılmaya başlaması ve bu müzik türünün daha halka açık olması dönemidir.

Fasıl müziği, hicaz, rast, nikriz, uşşak gibi makamlarda bestelenir ve icra edilir. Bu makamların yanı sıra, kürdili hicazkar, neva, eviç, sabâ gibi özgün makamlar da fasıl müziğinde kullanılır. Fasıl müziğinin tarihi gelişimi, müzisyenlerin katkılarıyla birlikte bugüne kadar ulaşmış ve hala dinlenmeye devam etmektedir.