Bu yazıda, ergenlerin sosyal medya kullanımında gösterdikleri ilginç davranışlar ele alınmıştır Selfie çılgınlığı, online dışavurumculuk, video oyunları ve streaming, sosyal medya bğımlılığı ve sanal imaj ve özgüven gibi konular tartışılmıştır Ergenlerin sosyal medya kullanımında olumlu bir denge oluşturmak için sınırlarını belirlemeleri ve psikolojik destek almaları önemlidir
Bu ilginç davranışlar arasında en dikkat çekeni, gençlerin selfie çılgınlığıdır. Özellikle kadınlar, her fırsatta kendilerini çekmekten çekinmezler ve bu fotoğrafları sosyal medya platformlarında paylaşırlar. Bunun yanı sıra, gençler sosyal medyayı bir sanal günlük olarak da kullanırlar. Düşüncelerini ve hislerini paylaşarak online dışavurumculuk yaparlar. Ancak, bazı paylaşımlar tartışmalara yol açabilir.
Selfie Çılgınlığı
Gençler arasında özellikle selfie çılgınlığı son yılların en ilginç fenomenlerinden biridir. Sosyal medya platformlarında genç kızlar her fırsatta selfie çekip, paylaşarak kendilerini takip eden kişilere bir nevi günlük hayatları hakkında görsel bilgi verirler. Ancak bu durum bazen abartılı boyutlara ulaşabilir ve kişinin gerçeklik algısının bozulmasına neden olabilir.
Ayrıca selfie çılgınlığı, ergenlerin psikolojik yönden zarar görmelerine de neden olabilir. Özellikle sosyal medya hesaplarını kontrol etmek, beğeni sayılarını takip etmek gibi aktiviteler, gençlerin kendine olan güvenini etkileyebilir. Bu nedenle, ailelerin, gençlerin sosyal medya kullanımını kontrol altında tutmaları ve psikolojik destek sağlamaları önemlidir.
Online Dışavurumculuk
Ergenlerin sosyal medyada online dışavurumculuk yapmalarının sebepleri arasında paylaşımcı bir karaktere sahip olmaları ve duygusal bir boşluğu doldurma arzuları yer almaktadır. Bunun yanı sıra, çevrimiçi dışavurumculuk gençlerin birbirleriyle bağlantı kurmasını da sağlamaktadır. Ancak, bazı içeriklerin paylaşılması tartışmalara neden olabildiği gibi, kişilik hakları ihlalleri de yaşanabiliyor.
Ergenlerin internetteki kimliklerini belirlemeye çalışmaları, bazen sanal dünya ile gerçek hayat arasındaki farkı kaybetmelerine neden olabiliyor. Bu da, gençlerin kendilerini sanal olarak yarattıkları imgeler ile gerçek hayattaki özgüven seviyeleri arasında bir karışıklığa neden olabiliyor. Online dışavurumculuk yapmak için sosyal medya platformlarını kullanmak normal bir davranış olmakla birlikte, sağlıklı bir denge oluşturmak için, gençlerin sınırlarını belirlemesi ve gerektiğinde danışmanlık alması gerekmektedir.
Video Oyunları ve Streaming Çılgınlığı
Ergenler arasında video oyunları ve streaming çılgınlığı oldukça yaygın hale geldi. Bu durum genellikle sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor. Gençler, sevdikleri oyunları bir videoya kaydederek paylaşıyorlar. Bunun yanı sıra, oyunları canlı yayınlayarak takipçileriyle birlikte oyun oynayabiliyorlar ve bunun üzerinden para kazanabiliyorlar. Özellikle popüler olan oyunlar, gençlerin sosyal medya hesaplarını takip edenlerin sayısını artırdığı gibi, bu paylaşımlar diğer gençler arasında da popüler hale geliyor. Bu durum, gençlerin sosyal medyada daha fazla takipçiye sahip olmalarını sağlıyor.
Aynı zamanda, bu durum ergenler arasında bir rekabet unsuru olarak da kullanılıyor. Kimin daha fazla takipçisi olduğu, daha popüler olduğu gibi konular öne çıkıyor. Bu durum gençler arasında sosyal medya üzerinden bir çekişme ortamı oluşturuyor. Ancak, uzmanlar bu durumun sağlıklı bir yarışma ortamına dönüştürülmesi gerektiğini belirtiyorlar. Gençlerin, birbirlerini teşvik ederek daha yaratıcı içerikler oluşturmaları ve paylaşmaları öneriliyor.
Sosyal Medya Bağımlılığı
Ergenlerin sosyal medya kullanımı, bağımlılık yapıcı davranışlar sergilemelerine neden olabiliyor. Özellikle sosyal medyaya sürekli bakmak, gerçek hayattan kopmayı ve sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Birçok ergen, sosyal medya bağımlılığına neden olan faktörler arasında endişe, kaygı, duygu durum bozukluğu ve yalnızlık gibi psikolojik sorunlar yaşayabilir.
Sosyal medya bağımlılığı, ergenlerin sosyal yaşamları, okul ve iş performansları gibi diğer alanlarda da zayıflamalarına yol açabilir. Örneğin, sürekli olarak sosyal medyaya bakarak derslerden geri kalabilirler ya da işle ilgili görevleri tamamlamakta zorluk çekebilirler. Bunun ötesinde, sosyal medya bağımlılığı, uyku bozuklukları, yorgunluk, depresyon ve diğer sağlık sorunlarına da yol açabilir.
Ergenler, sosyal medyada harcanan zamanın ve içeriklerin kontrolünü sağlamak için birtakım stratejiler geliştirebilirler. Bu stratejiler arasında, sosyal medyadan belirli bir süre uzaklaşma, gün içinde sadece belirlenmiş saatlerde sosyal medyaya bakma ve listeler oluşturma gibi yöntemler yer alabilir. Ayrıca, sosyal medya kullanımının sınırlandırılması, ailelerin ergenlerin sosyal medya bağımlılığına karşı önlemler almasına yardımcı olabilir.
Sanal İmaj ve Özgüven
Ergenlik dönemi, kişilerin kendini keşfetmeye başladığı bir zaman dilimi olarak bilinir. Bu dönemde, gençler kendilerini farklı yönleriyle tanımak isterler ve sosyal medya bu sürece yardımcı olabilir. Ancak, sanal dünyada oluşturulan imaj ile gerçek hayattaki özgüven seviyesi arasındaki farklılık, birçok ergenin psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir.
Bu durumun bir nedeni, sosyal medyanın genellikle en iyi yönlerin paylaşıldığı bir platform olmasıdır. Dolayısıyla, birçok ergen, sadece iyi yönlerini göstererek kendilerini sanal dünyada olumlu bir şekilde sunarlar. Bu da, gerçek hayatta kendilerine güven konusunda sıkıntı yaşamalarına neden olabilir.
Bunun yanı sıra, bazı gençler, sanal dünyada yarattıkları imajların gerçek hayatta da varoluşunu sürdürmesi gerektiğine inanırlar. Bu düşünce de, kişilerin kendilerine aşırı bir özgüven yüklemesine ve gerçek hayatta çökmelerine neden olabilir.
Sonuç olarak, ergenlerin sanal dünyadaki imajları gerçek hayattaki özgüven seviyeleri ile karıştırmaları, psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, gençlerin sosyal medya kullanımına sınırlama getirmek ve gerçek hayattaki özgüvenlerini geliştirmelerine destek olmak önemlidir.