Mezheplerin siyasi ve sosyal etkisini merak edenler için harika bir kaynak! Bu kitap, İslam mezheplerinin birbirleriyle olan ilişkilerini, tarihsel arka planlarını ve günümüz siyasi ve sosyal ortamlarındaki etkilerini araştırıyor. Siz de bu konuda derinlemesine bir bilgi sahibi olmak isterseniz hemen şimdi bu kitabı sipariş edebilirsiniz.

Mezhepler, toplumun değerlerini ve inançlarını koruma ve sürdürme amacıyla oluşan dinî farklılıklardır. Hem siyasi hem de sosyal hayatımız üzerinde önemli etkilere sahip olan bu farklılıklar, toplumun çok yönlü bir şekilde incelenmesi gerektiğini göstermektedir.

İlk olarak İslam mezhepleri incelenebilir. İslam mezhepleri arasındaki en büyük ayrım, Sünnilik ve Şiilik arasındadır. Bu iki mezhep farklı siyasi ve sosyal eğilimleri benimsemektedir. Örneğin, Şii mezhebi İran'da siyasi olarak yoğun bir etki alanına sahipken, Sünni mezhebi ise Orta Doğu ülkelerinde daha yaygın bir siyasi etkiye sahiptir.

Bununla birlikte, İslam dışındaki gayrimüslim mezhepleri de ülkemizde birçok farklı alanda etkilidir. Hristiyanlık, Musevilik ve Budizm gibi farklı mezheplerin etkisi, dinin inançlarına göre değişebilir. Bu farklı mezheplerin ülkemizdeki yaygınlığı incelenerek, toplumun dinî yapılanması hakkında fikir sahibi olunabilir.

İslam Mezhepleri

İslam dünyasında en yaygın olan mezhepler Sünnilik ve Şiilik'tir. Bu mezheplerin temel farklılıkları, Hz. Muhammed'in halifeliği konusunda yaşanan tartışmaya dayanmaktadır. Sünni mezhebi, Hz. Muhammed'in arkadaşı Ebubekir'in halife olması gerektiğini savunurken, Şii mezhebi Hz. Muhammed'in damadı ve kuzeni Ali'nin halife olması gerektiğini savunmaktadır.

Bu temel farklılık yanında Sünni ve Şii mezheplerinin kültürel ve sosyal farklılıkları da bulunmaktadır. Özellikle İran, Irak ve Lübnan gibi ülkelerde Şii mezhebi nüfusunun yoğunluğu, bu mezhebin siyasi etkisini de arttırmaktadır. Diğer taraftan, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerde Sünni mezhebinin nüfusunun yoğunluğu, bu mezhebin siyasi etkisini de arttırmaktadır.

Bunun yanında, Hanefi, Şafi, Maliki ve Hanbeli gibi Sünni mezheplere de rastlamak mümkündür. Bu mezheplerin farklılıkları, temel olarak fıkıh ve ibadet esaslarına dayanmaktadır. Özellikle Türkiye'de Hanefi mezhebi yaygın olduğu için, ülkemizdeki din anlayışı da bu mezhebin etkisi altındadır.

Diğer İslam mezhepleri arasında Zeydi, İsmaili, Nusayri gibi mezhepler yer alır. Ancak bu mezheplerin İslam dünyasındaki yaygınlığı daha azdır.

Sünnilik ve Şiilik

İslam dünyasının en önemli mezhepleri olan Sünnilik ve Şiilik arasındaki farklar sadece dini değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal düzeyde de görülebilir.

Siyasi olarak, Sünniler daha merkezi bir yönetim anlayışına sahipken, Şiiler daha çok devletin liderliğinin dini lider tarafından yapıldığı bir sistem isterler. Bu, İran gibi bazı ülkelerde İslam Cumhuriyeti adı verilen rejimlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Aynı şekilde, toplumsal düzeyde Sünniler ve Şiiler arasında farklılıklar görülür. Sünniler çoğunlukla dinin kişisel yorumlanması üzerine odaklanırken, Şiiler liderleri ve aynı zamanda peygamberin ailesi olan İmamlara daha fazla saygı gösterirler. Ayrıca, Sünniler daha geniş bir Müslüman topluluğuyla uyumlu bir şekilde yaşarken, Şiiler daha ayrımcı davranırlar ve sadece kendilerinin inandığı doğru anlayışa sahip olanlarla yakın ilişki kurarlar.

Bununla birlikte, bu farklılıklar genellikle barışçıl bir şekilde çözülür ve her iki mezhep de İslam'ın ortak yönlerinde birleşir.

Siyasi farklılıklar

Sünni ve Şii mezhepleri arasındaki siyasi farklılıklar, tarihin en derin çizgilerinden biridir. Sünni İslam, İslam'ın çoğunluğunu teşkil ederken, Şii İslam ise Aziz Ali'nin liderliği altındaki bir azınlığı temsil eder. Siyasi olarak, Sünni İslam, genellikle, devlet otoritesinin meşru temsilcisini takip etti. Diğer taraftan, Şii teolojisi, her zaman toplumun siyasi liderlerine eleştirel bir şekilde yaklaştı. İran'da, Şii teolojisinin altın çağı, Hussain ve diğer İmamların öldürülmesinin ardından, yalnızca birkaç yüzyıl önce 800'lü yıllara kadar uzanır.

Sünni İslam'ın siyasi eğilimleri, İslam medeniyetinin doğuşundan bu yana belirgin bir şekilde var olmuştur. Aynı zamanda, Sünni İslam aynı zamanda Arap dünyasının temel siyasi güç kaynağıdır. Bu siyasi güç, Emevi Hanedanı ile başladı ve Osmanlı İmparatorluğu dönemi boyunca devam etti. Bu süre zarfında, Sünni İslam, Osmanlı İmparatorluğu'nun en temel ayaklarından biri olarak kalmıştır.

Diğer yandan, Şii İslam, on dördüncü yüzyılda ortaya çıktı ve İslam'ın tarihindeki merkezi olayların bir sonucu olarak dini ve politik olarak ayrıldı. Şii teolojisi, siyasi liderliğe karşı oldukça yazılı bir eleştiri sunar. Şii liderleri genellikle kitleler arasında popüler olurlar, çünkü tutkulu vaazları ve eleştirel tutumları yoluyla farklı toplulukları bir araya getirirler.

Son olarak, Sünni ve Şii İslam dünyasındaki siyasi önyargılar, inançlar ve yorumlar tarihin bir süreci olarak ortaya çıktı. Bu önyargılar, İslam dünyasındaki siyasi çatışmalardan kaynaklansa da, bu siyasi önyargılar 21. yüzyılda hala devam etmektedir.

Sosyal farklılıklar

Sünni ve Şii mezhepleri arasındaki sosyal farklılıklar, ülkemizin toplumsal hayatındaki önemli konular arasındadır. Sünni Müslümanların çoğunlukta olduğu Türkiye'de, Şii Müslümanların varlığı azımsanamayacak kadar büyüktür. Bu yüzden, her iki mezhebin toplumsal hayatımıza etkileri incelenmelidir.

Birçok sosyal olay ve davranışlar, Sünni ve Şii mezheplerinin farklı yaklaşımlarından dolayı ortaya çıkmaktadır. Örneğin, cenaze törenleri veya düğünler gibi toplu etkinliklerde Sünni Müslümanlar, Şii Müslümanlardan farklı davranışlar sergilerler. Bunun yanı sıra, her iki mezhebin farklı ibadet yapıları ve törenleri, ülkemizdeki toplumsal hayatta da farklılık yaratır.

Diğer yandan, Sünni ve Şii mezhepleri arasındaki sosyal farklılıkların yanı sıra, her iki mezhebin diğer İslam ülkelerinde de farklılıkları vardır. Örneğin, İran gibi Şiilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde, toplumsal hayatın Şii geleneğine göre şekillendiği görülmektedir. Bu yüzden, mezheplerin toplumsal hayatımızdaki etkileri, sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de incelenmelidir.

Diğer İslam Mezhepleri

İslam dininde Sünni ve Şii mezheplerinin yanı sıra bazı diğer mezhepler de bulunmaktadır. Bu mezhepler genellikle daha az yaygın olmakla birlikte, hala bazı bölgelerde takip edilmektedir. Bunlardan bazıları İbadilik, Haricilik ve Ahmediye mezhepleridir.

İbadilik, özellikle Orta Asya ve Rusya'da yaygın olan bir İslam mezhebidir. İbadiler, kendilerini "ahlakçı" olarak tanımlarlar ve Kur'an'ı mucizevi bir şekilde değil, öğrenilmiş bir bilgi olarak kabul ederler. Haricilik ise, ilk İslam dönemlerine dayanan ve daha sonra çeşitli versiyonları bulunan bir mezheptir. Bu mezhep, İslam devletini yöneten halifelere karşı çıkmıştır ve sert bir şekilde muhalefet etmiştir.

Ahmediye mezhebi ise, 19. yüzyılda Hindistan'da ortaya çıkan bir İslam mezhebidir. Bu mezhep, bir peygamber olarak Ahmediyye'nin kurucusu Mirza Gulam Ahmad'ı kabul eder. Diğer İslam mezhepleri gibi, Ahmediye mezhebi de bazı tartışmalara neden olmuştur ve bazıları tarafından İslam'ın bir dalı olarak kabul edilmemektedir.

Diğer İslam mezhepleri Sünni ve Şii mezheplerine göre daha az yaygın olmalarına rağmen, bu mezheplerin hala takipçileri bulunmaktadır. İslam'ın farklı yorumları ve uygulamaları nedeniyle, bu mezheplerin varlığı, İslam toplumunda çeşitliliği arttırmaktadır.

Gayrimüslim Mezhepleri

Gayrimüslim mezhepleri, Türkiye'de azınlık gruplarını oluşturur. En yaygın olanları Hristiyanlık, Musevilik ve Budizm'dir.

Hristiyanlık, Türkiye'deki gayrimüslimlerin en büyük nüfusuna sahip mezheptir. Genellikle Rum Ortodoks kilisesine bağlı olan Hristiyanlar, Türkiye'nin özellikle batı bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Ayrıca, Katolik Hristiyanlar ve Protestanlar da ülkemizde gayrimüslim nüfusun içerisinde yer alır.

Musevilik ise Türkiye'deki en küçük gayrimüslim mezheplerinden biridir. Genellikle İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde yaşayan Museviler, uluslararası ticaret ve bankacılık sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Türkiye'de yaşayan Museviler, genellikle Sefarad Yahudileri olarak adlandırılırlar.

Budizm ise Türkiye'deki en az yaygın gayrimüslim mezheplerinden biridir. Genellikle Doğu Asya'da yaygın olan mezhep, Türkiye'de çok az nüfusa sahiptir. Ancak, son yıllarda yoga ve meditasyonun popüler hale gelmesiyle birlikte, Budizm'in Türkiye'deki etkisi artmıştır.

Türkiye'de yaşayan gayrimüslim mezhepleri, ülkemizin dinamik kültür mozaiğinin önemli bir parçasını oluşturur. Ülkede yaşayan gayrimüslimler, kendi gelenek, görenek ve kültürlerini sürdürmekte serbesttirler ve bu özgürlük, Türkiye'nin bir kozmopolit ülke olduğunu göstermektedir.

Hristiyanlık

Hristiyanlık, Hz. İsa'nın öğretilerine dayalı bir din olarak kabul edilir. Hristiyanlık, dünyanın en yaygın dini olarak kabul edilir ve dünya genelinde iki milyardan fazla insan tarafından benimsenir. Hristiyanlık, farklı mezheplerde ortaya çıkmıştır ve her mezhep kendi inanç sistemine ve pratiklerine sahiptir.

En yaygın Hristiyan mezhepleri arasında Katolik Kilisesi, Ortodoks Kilisesi ve Protestanlık yer almaktadır. Katolik Kilisesi, dünya genelinde milyarlarca üyesiyle en büyük Hristiyan mezhebidir. Ortodoks Kilisesi, güçlü bir şekilde Rusya ve Doğu Avrupa'da yaygındır. Protestanlık ise, Ana Akım Protestanlık ve Pentekostal Protestanlık gibi alt kollarıyla dünya genelinde yaygın bir mezheptir.

Hristiyan mezheplerinin toplumlara olan etkisi oldukça geniştir. Tarih boyunca, kilise güçlü bir siyasi ve sosyal etkiye sahip olmuştur. Örneğin, Ortaçağ Avrupa'sında, Katolik Kilisesi, Papalık Devleti'ni kurarak krallıklarla rekabet eden bağımsız bir devlet olarak hareket etmiştir. Ayrıca Hristiyanlık, sanat, müzik ve mimaride de önemli bir rol oynamıştır.

Musevilik

Musevilik, Yahudilerin dini olarak bilinmektedir. Yahudiler, dünyanın farklı bölgelerinde yaşamaktadırlar ve farklı mezheplere ayrılmışlardır. Başlıca 3 Musevi mezhebi vardır:

• Ortodoks Yahudilik: En yaygın Musevi mezhebi olarak kabul edilir. Şabat günleri dinlenmek, ayrı Yahudi yemeklerini yemek ve Tora inancına sıkı sıkıya bağlı kalmak gibi gelenekleri vardır.
• Reform Yahudilik: Modern bir Musevi mezhebi olarak kabul edilir. Kutsal kitapları yorumlama ve modern hayatın gereksinimlerine uyarlama konusunda daha esnek bir tutumu benimsemiştir.
• Konservatif Yahudilik: Ortodoks ve Reform mezheplerinin arasında bir tutumu benimsemiştir. Geleneksel Yahudi değerlerine bağlı kalmakla birlikte, modern yorumlarla birleştirmektedir.

Musevilik etkisi, dünya tarihinde farklı dönemlerde çeşitli etkiler yaratmıştır. Dünya tarihi üzerinde Yahudi etkisi, ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda önemli bir rol oynamıştır. Yahudilerin önemli bir kısmı İsrail devletinde yaşamaktadır ve bu da Yahudilerin İsrail ekonomisi ve kültürü üzerindeki etkisini artırmaktadır.

Musevilerin tarihi boyunca çeşitli zorluklarla karşılaşmış olmalarına rağmen, Museviler genellikle dünya tarihinde önemli bir etkiye sahip olmuşlardır. Musevi mezheplerinin özellikleri ve etkileri de dünya tarihinin önemli bir parçası olmaktadır.

Budizm

Budizm, kökeni Hindistan olan bir felsefe ve din sistemi olarak bilinmektedir. Temel amaçlarından biri insanların huzuru ve mutluluğunu sağlamaktır. Budizm'in özellikle Uzak Doğu ülkelerinde yaygın olduğu bilinmektedir ve bu ülkelerdeki toplumsal hayatı etkilemiştir.

Budizm'in temel öğretisi, 'Dört Büyük Gerçek' olarak adlandırılan; acı çekmenin gerçek olduğu, acının nedeninin arzular olduğu, arzuların sonlandırılabileceği ve bunun da 'sekiz aşamalı yolda' gerçekleştirilebileceği üzerine kuruludur.

Budizm, farklı mezhepleri de içinde barındırır ve bu mezheplerin farklı özellikleri ve uygulamaları vardır. Bu mezhepler arasında Theravada, Mahayana, Vajrayana gibi yaygın olanları bulunmaktadır. Bu mezhepler arasındaki farklılıklar daha çok uygulama ve inanç üzerinde odaklanır.

Budizm, yaygın olarak Budistlerin takip ettiği tepeden tırnağa disiplinli bir yaşam tarzı anlayışına sahiptir. Bu da Budizm'in toplum hayatı üzerindeki etkisini artırmıştır. Ayrıca, Budistlerin meditasyon yapması ve daha huzurlu olması da toplum hayatına olumlu bir etki yapmaktadır.