İskenderiye'nin farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığı Antik Mısır şehrini keşfedin Unutulmaz tarihi yapıları, zengin kültürel mirası ve eşsiz lezzetleriyle İskenderiye'yi keşfetmek için vakit kaybetmeyin

İskenderiye, Antik Mısır'ın en önemli şehirlerinden biridir ve tarihinin eski cazibesi hala hissedilmektedir. Şehir, Büyük İskender tarafından MÖ 4. yüzyılda kuruldu. Dünya tarihindeki ilk kütüphanelerden biri olan Büyük Kütüphane de İskenderiye'de bulunmaktadır.

20. yüzyılın başlarında yeniden yapılandırılan İskenderiye, tarihi ve modern dokuların harmanlandığı bir şehirdir. El-Mursi Abul Abbas Camii, Pompey's Sütunu, Montazah Sarayı ve Bibliotheca Alexandrina gibi birçok önemli turistik yer de bu şehirde bulunmaktadır. Bununla birlikte, İskenderiye'nin zengin yemek kültürüne sahip olması ve çevresindeki tarihi yapılarla birlikte deniz turizmi açısından da oldukça önemli bir şehirdir.

• İskenderiye'nin tarihi cazibesi hala hissedilmektedir.
• Büyük İskender tarafından kurulan şehir, 20. yüzyılın başlarında yeniden yapılandırıldı.
• İskenderiye'de önemli turistik yerler ve zengin yemek kültürü bulunmaktadır.
• Ayrıca, deniz turizmi açısından da oldukça önemlidir.

İskenderiye'nin Tarihi

İskenderiye, Büyük İskender tarafından MÖ 4. yüzyılda kurulan antik bir şehirdir. Şehrin kurulması ile birlikte hızla gelişen İskenderiye, tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Mısır'ın hem ticaret hem de kültür merkezi olan şehir, uzun ve zengin bir tarihe sahiptir.

İskenderiye'nin en önemli tarihi yapılarından biri olan Büyük Kütüphane, dünyanın ilk kütüphaneleri arasında yer almaktadır. Antik çağda dünyanın en önemli kütüphanelerinden biri olan Büyük Kütüphane, Ptolemy Hanedanı tarafından kurulmuş ve özellikle Yunan ve Roma dönemlerinde büyük bir önem kazanmıştır. Günümüzde ne yazık ki, Büyük Kütüphane'nin orijinal binaları yıkılmış olsa da, kütüphanenin İskenderiye Üniversitesi kampüsünde yeniden inşa edilen modern binaları ziyaret edilebilir.

İskenderiye, tarihinin yanı sıra, edebiyat ve bilimin merkezi olarak da önemlidir. Antik dönemde İskenderiye'de birçok bilim ve sanat adamı yetişmiştir. Özellikle Yunanistan'daki bilginlerin, İskenderiye'ye gelerek kütüphane ve müzeleri ziyaret etmeleri, şehrin tarihsel önemini artıran bir diğer etkendir.

Gezilecek Yerler

İskenderiye, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla keşfedilmeyi bekleyen birçok turistik mekan sunuyor. El-Mursi Abul Abbas Camii, ibadet etmek için mihrap ve minberi ile ünlü. Türk-İslam mimarisi tarzına benzer biçimde tasarlanan caminin geniş bahçesinde dolaşmak da oldukça keyifli. Daha sonrasında, gezinizde mutlaka uğramanız gereken Pompey's Sütunu'nu ziyaret edebilirsiniz. İskenderiye'nin denize doğru uzanan sütunu, MÖ 3. yüzyılda inşa edilmiş ve antik yapılar arasında nadir bir şekilde günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.

Bunların yanı sıra İskenderiye'de görülmesi gereken diğer tarihi yapılar arasında Qaitbay Kalesi, Ras el-Tin Sarayı ve Montazah Sarayı yer almaktadır. Harika mimarisi ve tarihi atmosferi ile Montazah Sarayı hem İskenderiye'de hem de çevresindeki turistik yerlerde ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Bibliotheca Alexandrina, İskenderiye'nin en yeni ve en modern turistik mekanıdır. Antik kütüphanenin yeniden canlanması, mimari tasarım ve çağdaş iç mekân seçenekleri ile kaliteli bir ziyaret sunar.

• El-Mursi Abul Abbas Camii
• Pompey's Sütunu
• Qaitbay Kalesi
• Ras el-Tin Sarayı
• Montazah Sarayı
• Bibliotheca Alexandrina

El-Mursi Abul Abbas Camii

İskenderiye'nin en önemli yapılarından biri olan El-Mursi Abul Abbas Camii, göz alıcı mimarisiyle dikkat çekiyor. Caminin üst kısmında yer alan yeşil ve beyaz desenli kubbeler, camiye ayrı bir zarafet katıyor. Cami, hem İslam mimarisi hem de Türk-İslam mimarisi özellikleri taşıyor. İç kısım oldukça ferah ve geniştir. Renkli camlarla süslenmiş mihrap ve minber, caminin iç kısmının en ilgi çekici unsurları arasında yer alıyor.

El-Mursi Abul Abbas Camii'nin bahçesi ise oldukça geniş ve detaylı bir tasarıma sahip. Bahçe, caminin tarihi havasını yaratan diğer etkenlerden biri. Ziyaretçiler, bahçede dolaşarak veya dinlenerek caminin atmosferini daha iyi hissedebilirler.

Pompey's Sütunu

İskenderiye'nin merkezinde denize doğru olan bu sütun, MÖ 3. yüzyılda inşa edilmiş ve günümüzde hala ayakta kalmayı başaran nadir antik yapılar arasında yer alıyor. Yüksekliği 20 metre olan sütun, granit taşından yapılmıştır. Sütunun Pompey ve imparator Diocletian'a ithaf edildiği düşünülmektedir.

Sütun, bir zamanlar bir sarayın bahçesinin ortasındaydı, ancak daha sonra bugünkü yerine taşındı. Toplamda üç bölümden oluşan sütun, her bölümde farklı sahneleri betimleyen kabartmalarla süslenmiştir. Üst bölümde dekoratif bir başlık bulunur.

Bugün, sütun çevresindeki bahçe ve alanlar hala ziyaret edilebilir. Sıcak günlerde gölgelik bir bölge arayan ziyaretçiler için harika bir yerdir. Pompey's Sütunu, İskenderiye'nin antik yapısı ve tarihine ışık tutan yerlerden biridir.

Montazah Sarayı

İskenderiye'nin meşhur yarımadasında yer alan Montazah Sarayı, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Sarayın bahçelerinde gezerken, deniz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Sarayın bahçeleri oldukça geniş ve yeşillikler içinde. Tarihi sarayın bahçelerinde yürürken, kendinizi İskenderiye'nin eski zamanlarına doğru yolculuk yapmış gibi hissedeceksiniz.

Saray bahçelerinin yanı sıra plajda da zaman geçirebilirsiniz. Montazah Plajı, eşsiz manzarası ve masmavi deniziyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Plajda güneşlenip, yüzebilir veya sadece deniz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Saray ve plaj, İskenderiye'de mutlaka görülmesi gereken yerlerden.

Bibliotheca Alexandrina

İskenderiye'nin modern yüzlerinden biri olan Bibliotheca Alexandrina, 2002 yılında açılmıştır. Antik kütüphanenin tarihindeki yeri kadar modern dünya için de önemli bir yeri olan Bibliotheca Alexandrina, modern mimarisi, geniş koleksiyonları ve çeşitli sanat etkinlikleriyle ünlüdür.

Bibliotheca Alexandrina, dünya edebiyatından 8 milyondan fazla kitap, müzik ve video koleksiyonuna sahip. Bunlar arasında Arapça, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Almanca, Çince ve diğer dillere ait eserler bulunmaktadır. Kütüphanenin bir diğer özelliği ise, tarihi verilerin ve bilimsel araştırmaların yer aldığı devasa veri tabanlarına sahip olmasıdır. Hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler, kütüphanenin modern havasını ve tarihi eserlerini keşfetmek için burayı ziyaret etmekten büyük keyif alacaklardır.

Bibliotheca Alexandrina, zengin kültürel mirası kadar, düzenlediği farklı etkinliklerle de ünlüdür. Kütüphanede çeşitli konferanslar, kitap imza günleri, sanat sergileri ve konserler düzenlenmektedir. Ayrıca kütüphanenin bahçesinde yapılan açık hava etkinlikleri sayesinde, ziyaretçiler İskenderiye'nin güneşli havasında keyifli zaman geçirebilirler. Kısacası, Bibliotheca Alexandrina günümüz dünyasının en önemli kütüphaneleri arasında yer almaktadır ve İskenderiye'yi ziyaret edenlerin mutlaka görüp keşfetmesi gereken yerlerden biridir.

Lezzet Durakları

İskenderiye, yemekleriyle de ön plana çıkan bir şehir. Zengin bir yemek kültürüne sahip olan İskenderiye'de, farklı tatlar ve lezzetler keşfedebilirsiniz. Şehrin sokakları boyunca yer alan kafeler, pastaneler ve restoranlar, ziyaretçilere farklı ve lezzetli bir gastronomi deneyimi sunar.

Mustafa'nın Fırını, İskenderiye'nin en ünlü fırınlarından biridir. Fırında yapılan ekmekler, poğaçalar ve börekler, taze ve lezzetlidir. Ayrıca El Sheikh Wafik Bakery de İskenderiye'de mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yerdir. Burada yapılan ve "feteer" olarak adlandırılan küçük pideleri tatmanızı şiddetle tavsiye ederiz.

Bunların yanı sıra El Malek Farouk gibi diğer restoranlarda, özellikle balık yemekleri, pirinçle yapılan halka pilavı (koshary) ve mezeleri tatmanızı tavsiye ederiz. İskenderiye'nin yemekleri, lezzetleri ve gastronomisi, Mısır mutfağının en güzel örneklerinden biri olarak biliniyor."

El Sheikh Wafik Bakery

İskenderiye'nin meşhur küçük pidelerinin (feteer) tadını çıkarmak isteyenler için El Sheikh Wafik Bakery ideal bir mekan. Burada taze malzemelerle hazırlanan ve fırından çıktığı gibi servis edilen, sıcacık ve lezzetli pideler bulunuyor. Pideler çeşitli malzemelerle hazırlanabiliyor; örneğin peynirli, ıspanaklı veya etli gibi. Ayrıca kahvaltıda bile tüketebileceğiniz farklı lezzetler de sunuluyor. El Sheikh Wafik Bakery, İskenderiye'nin en ünlü fırınlarından biri olarak turistlerin de sıkça uğradığı bir mekan haline geldi.

El Malek Farouk

İskenderiye'de bulunan El Malek Farouk, halka pilavı (koshary) ile meşhur yerel bir lokanta. Etraftaki restoranlarda yemekten sıkıldıysanız ve yerel halkın tercih ettiği yerleri keşfetmek istiyorsanız, bu lokantaya uğramanızı öneriyoruz.

Burada en sevilen yemek, balık ve pirinçle hazırlanan halka pilavıdır. Hafif acı biber sosu ve lezzetli baharatlarıyla birlikte sunulan koshary, doyurucu ve lezzetlidir. Ayrıca, yemek sonrası tatlı olarak sipariş edebileceğiniz fırın sütlaç da oldukça ünlüdür.

Lokanta, sıcak ve samimi bir atmosfere sahiptir ve yerel halkın da sık sık uğradığı bir yerdir. Ayrıca fiyatları da oldukça uygun olduğu için bütçe dostu bir seçenek olarak da öne çıkmaktadır.

Burada yemek yemek isteyenler için birkaç önerimiz var. İlk olarak, koshary'nin yanında tatmaya değer olan nohutlu bir salata olan ful medames'i deneyebilirsiniz. Ayrıca, humus ve patlıcan ezmesi gibi mezeler de oldukça lezzetlidir.

El Malek Farouk, İskenderiye'deki yerel yemek kültürünün en güzel örneklerinden biridir ve mutlaka uğramanız gereken lezzet duraklarından biridir.

Denize Girmek İçin En İyi Noktalar

İskenderiye, Mısır'ın kuzey sahilinde yer alan ve güzel plajlarıyla ünlü bir şehir. Deniz manzarası eşliğinde günün tadını çıkarmak isteyenler için bu şehirde gezebileceğiniz güzel plajlar var.

Şehrin merkezine yakın olan Maamoura Beach, turistlerin uğrak yerlerinden biri. Geniş ve güzel bir kumsalı var ve açık deniziyle birçok ziyaretçinin tercihi. Ayrıca plaj boyunca sıralanan restoran ve kafelerde yemek yiyebilir ve serinletici içeceklerin tadını çıkarabilirsiniz.

Sessiz ve sakin bir atmosfer arayanlar için ideal olan Golden Beach, doğal güzelliği ve masmavi sularıyla ünlü. Yemyeşil sahili ve uzun kumsalı ile deniz manzarası eşliğinde keyifli bir gün geçirmenize yardımcı olan bir plaj. Plajda geniş bir çalışma alanı ve yüzme havuzları da mevcut.

Bunlar dışında, İskenderiye'de birçok farklı plaj bulunmaktadır. Günü deniz kenarında geçirmek isteyenlerin rahatça seçim yapabileceği birçok plaj bulunuyor. Ayrıca plajların deniz suyu çok temiz ve tuz oranı da çok düşük olduğu için denize girmeniz oldukça keyifli olacak.

Maamoura Beach

İskenderiye'de denize girmek isteyenler için en popüler plajlardan biri Maamoura Beach. Şehir merkezine yakın olması nedeniyle genellikle turistlerin uğrak yeri olan plaj, geniş ve güzel bir kumsala sahip. Deniz suları temiz ve açıktır.

Maamoura Beach'in sahilinde yürüyüş yapmak, güneşin tadını çıkarmak ve okyanus manzarası eşliğinde rahatlamak için birçok olanak var. Çevredeki restoranlarda deniz ürünleri ve diğer lezzetli yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Plajın yakınında birçok turistik alanda yer almaktadır, böylece Maamoura Beach gezilmesi gereken yerler listenizde mutlaka bulunmalıdır.

Maamoura Beach, Mısır'ın kuzey sahillerinin en güzel manzaralarından birine sahiptir. Sahilde şemsiye ve şezlong kiralanabilir veya kendi ekipmanlarınızı getirebilirsiniz. Maamoura Beach sadece birkaç dakika yürüme mesafesinde bulunan oteller, tatilcilerin burada vakit geçirmek için ideal bir yer bulmalarını sağlar.

Golden Beach

İskenderiye'nin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenlerin uğrak noktalarından biri olan Golden Beach, sessiz ve sakin bir atmosfer arayanlar için gerçekten ideal bir yer. Plajın tertemiz kumu ve masmavi suları ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Burada vakit geçirirken doğal güzel manzaraları gözlemlemek ve sahilde yürümek mümkün. Ayrıca plajda birçok aktivite yapabilirsiniz. Denizin tadını çıkarmak isteyenler için özellikle balık avı yapmak oldukça popüler bir etkinlik.

Golden Beach aynı zamanda doğaseverler için de mükemmel bir kanoylama merkezi olarak öne çıkıyor. Kanolarla güneşin batışını izlemek unutulmaz bir deneyim olabilir. Plajda hizmet veren birçok kafe ve restoran seçeneği de var, ziyaretiniz sırasında lezzetli yemekler tadabilirsiniz.

İskenderiye'de Yakın Çevrede Gezilecek Yerler

İskenderiye, sadece kendi içinde değil, çevresindeki tarihi yapılar ve güzelliklerle de ziyaretçilerine geniş bir seyahat deneyimi sunuyor. İskenderiye'nin yakın çevresindeki en popüler yerlerden biri, İkinci Dünya Savaşı'ndaki Alamein Savaşı'nı anmak için inşa edilen Alamein Savaşı Anıtı'dır. Bu anıt, denize nazır bir tepede yer almaktadır ve savaşın taşıdığı tarihsel önemi hatırlatmakta.

Diğer bir popüler destinasyon ise Wadi El Natrun Manastırları'dır. İskenderiye'nin kuzeybatısında bulunan bu manastırlar, farklı Hristiyan mezheplerine ait manastırlardan oluşmaktadır. Ziyaretçiler, manastırların güzel bahçelerinde gezinebilir ve dini mirasın tarihi dokusunu deneyimleyebilirler.

İskenderiye'nin yakın çevresindeki diğer tarihi yerler arasında Mısır'daki İkinci Dünya Savaşı'nı anmak için yapılan Sidi Abdel Rahman Sağlık Merkezi ve Mısır'daki en güzel doğal göllerden biri olan Bardawil Gölü de yer almaktadır. Tüm bu doğal ve tarihi yerlerin keşfi, aileler ve gezginler için unutulmaz bir ziyaret deneyimi sunmaktadır.

Alamein Savaşı Anıtı

Alamein Savaşı Anıtı, İkinci Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen Alamein Savaşı'nın anısına, savaşın tarihsel önemine işaret etmek amacıyla yapıldı. Anıt, Akdeniz kıyısında bulunuyor ve savaşın gerçekleştiği alana yakın bir noktada yer alıyor. Alamein Savaşı, İngilizlerin Kuzey Afrika'da zafer kazandığı kritik bir dönüm noktasıdır.

Anıt, savunma hatlarını temsil eden büyük mermer bloklarla rekreasyon alanlarının birleştiği bir yapıya sahip. Anıtın yapımında, Kuzey Afrika'da savaşan İtalyanlar, Almanlar ve İngilizler arasında yaşanan çatışmaların tarihi fotoğrafları, silahlar, zırhlı araçlar ve diğer savaşa ait objeler kullanılmıştır. Anıtı ziyaret edenler, savaşın tarihsel önemini daha iyi anlayabiliyor ve savaşta hayatını kaybeden askerler için saygılarını sunabiliyorlar.

Wadi El Natrun Manastırları

İskenderiye'nin kuzeybatısında yer alan Wadi El Natrun, Mısır'ın ünlü manastırlarından biridir. Manastırların bulunduğu vadi, Hristiyan dinine bağlı farklı mezhepler tarafından kullanılmaktadır. Manastırların tarihi MÖ 4. yüzyıla kadar gitmektedir.

Wadi El Natrun, adını bölgenin kuzeyinde yer alan Natron Gölü'nden almaktadır. Bölge, Hristiyanlığın erken dönemlerinden beri dini bir merkez olarak kullanılmaktadır. Burada bulunan manastırlar, Hristiyan inanışlarına ve kültürüne dair zengin bir miras sunmaktadır.

Bölgedeki manastırların arasında Kıpti Ortodoks Kilisesi'ne bağlı olanlar ile Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı olanlar da yer almaktadır. Manastırların mimari özellikleri, Hristiyan dünyasına ait sanat ve kültürün izlerini taşımaktadır.

Wadi El Natrun ayrıca, bölgedeki manastırların yanı sıra, çöl manastırları olarak da adlandırılan başka manastırlara da ev sahipliği yapmaktadır. Bu manastırların bir kısmının tarihi MÖ 4. yüzyıla kadar gitmektedir. Günümüzde bile manastırlar, Hristiyanlığın erken dönemlerine ait gelenekleri ve uygulamaları takip etmektedir.