Endüstriyel dönüşümün Türkiye'ye etkileri konusu son dönemlerin en popüler konuları arasında yer alıyor. Bu dönüşüm, üretim sektöründe yeni teknolojilerin uygulanması ile daha verimli üretim yapılmasını sağlıyor. Fakat endüstriyel dönüşümün Türkiye'ye getirdiği fırsatlar ve zorluklar nelerdir? Bu soruların cevabını öğrenmek için yazımızı okumanız yeterli.
Türkiye, endüstri 4.0 ile birlikte sanayi sektöründe büyük bir dönüşümle karşı karşıya. Bu dönüşümün en büyük etkisi, ülkede iş yapmanın ve yönetmenin yeni bir yolu olacak. Bu noktada, sanayi sektöründe endüstriyel dönüşümün yerel ekonomiye etkileri neler olacak?
Endüstriyel dönüşümle birlikte Türkiye'nin teknolojik alanda ciddi adımlar atacağı kesin. Endüstri 4.0'ın getirdiği yenilikler ve fırsatlar, Türkiye'nin sanayi sektöründe yapabileceği yenilikler ve yatırımlarla birlikte yepyeni bir sanayi sektörü doğuracak. Öte yandan, endüstri 4.0'ın yaratacağı tehditleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Otonom sistemlerin yaygınlaşması, işsizlik ve diğer tehditler gibi birçok farklı riski de beraberinde getiriyor.
Bu nedenle, Türkiye'nin endüstriyel dönüşüme hazırlıklı olması şart. Eğitim planlarının endüstriyel dönüşüme uygun hale getirilmesi, işletmelerde uyum süreci ve teknolojik yatırımların artması, Türkiye'nin bu dönüşüme adapte olabilmesi için atılması gereken adımlar arasında yer alıyor. Ayrıca, ilerlemiş ülkelerin endüstriyel dönüşüm süreçleri de Türkiye için önemli bir örnek oluşturuyor.
Özetle, endüstriyel dönüşüm Türkiye'yi yeni bir teknolojik çağa taşıyacak. Bu dönüşüme hazırlıklı olarak girilmesi ve yeniliklere ayak uydurulması, Türkiye'nin sanayi sektöründe büyük bir ivme kazanacağının garantisi.
Endüstri 4.0'ın Getirdiği Fırsatlar
Endüstri 4.0'ın getirdiği fırsatlar her sektörde olduğu gibi Türkiye'nin sanayi sektöründe de büyük bir potansiyel ortaya çıkarıyor. Bu dönüşüm ile birlikte üretim süreçleri daha akıllı, hızlı ve verimli hale gelerek daha düşük maliyetlerle daha yüksek kaliteli ürünler üretilmesine yardımcı olacak.
Sanayi sektöründeki tüm işletmeler, verimliliklerini artırmak için endüstri 4.0 teknolojilerine ayak uydurmak zorunda kalacak. Otomasyon, robotik ve yapay zeka kullanımıyla üretimde hataların önüne geçilerek ürün kalitesi artırılabilir, üretim maliyetleri azaltılabilir ve daha hızlı üretim yapılabilir.
Endüstriyel internet kullanımı da Türk sanayi sektörüne önemli fırsatlar sunuyor. Bu sayede, nesnelerin interneti (IoT) ile çeşitli sensörlerin kullanımı ile üretim süreçleri takip edilerek, veri analizi yapılabilir ve zamanında müdahaleler yapılarak üretim süreçleri optimize edilebilir. Bu da, daha az atık, daha doğru üretim ve tasarruf sağlayarak işletmelerin karlılığını artırabilir.
Endüstriyel dönüşüm ile birlikte, Türkiye'nin sanayi sektöründe dijitalleşme çağına ayak uydurması için de büyük fırsatlar var. Sanayi 4.0 teknolojilerine yatırım yaparak, sektörde yer alan işletmeler küresel rekabete ayak uydurabilir ve bu teknolojilerin kullanımı ile ürün kalitesi artırılabilir.
Endüstri 4.0'ın Yaratacağı Tehditler
Endüstri 4.0, teknolojideki hızlı bilişsel gelişmelerin sonucu olarak inanılmaz bir potansiyele sahip olsa da, iş hayatı üzerinde de önemli bir etkiye sahip olacağı düşünülmektedir. Sanayideki dönüşüm endüstri 4.0'ın yaratabileceği bazı tehditleri de beraberinde getirebilir.
Bunun en önemli örneklerinden biri işsizliktir. Endüstri 4.0'a geçiş sürecinde bazı işlerin ortadan kalkması, bazı diğer işlerde ise ciddi bir azalma olması düşünülmektedir. Otomasyonun yaygınlaşması, robotların artması, yapay zeka ve makine öğreniminin kullanımı bu sürecin doğal sonuçlarıdır. Her ne kadar yeni iş imkanları yaratılmaya çalışılsa da, bu süreçte işsizlik oranında bir artış beklenir.
Bunun yanı sıra, endüstri 4.0'ın diğer bir baskın tehdidi de iş yeri güvenliğidir. Otonom sistemlere ve robotlara olan ihtiyaç arttıkça, insanlarla aynı alanda çalışan robotların bir kaza oluşturma riski de artar. Bu nedenle, iş yeri güvenliği konusunda da ciddi adımlar atılması gerekmektedir.
Endüstri 4.0 aynı zamanda diğer bazı tehditleri de beraberinde getirebilir. Örneğin, siber güvenlik riskleri artabilir ve üretim sürecinden kaynaklı çevresel sorunlar da daha fazla görülebilir. Ancak, bu tür tehditlerin üstesinden gelmek için de çözüm yolları bulunabilir. Önemli olan, bu sürecin faydaları kadar, tehditlerini de dikkate alarak adımların atılmasıdır.
Otonom Sistemlerin Yaygınlaşması
Otonom sistemler, son yıllarda endüstriyel dönüşüm sürecinde en çok konuşulan teknolojik gelişmelerden biridir. Bu sistemler sayesinde sanayi sektöründe otomatik olarak çalışan makineler, üretim süreçlerinde insan müdahalesine ihtiyaç duymaksızın görevlerini yerine getirirler. Ancak, otonom sistemlerin yaygınlaşması diğer birçok teknolojik yeniliği de beraberinde getirmektedir.
Bu nedenle, otonom sistemlerin yaygınlaşması ile birlikte endüstriyel sektörde birçok olası sonuçlar da ortaya çıkacaktır. Bunlar arasında en önemlisi, işsizlik tehlikesidir. Otonom sistemlerin yaygınlaşması ile birlikte endüstri sektöründe insan gücüne olan talep düşecektir. Bu durum, birçok kişinin işlerini kaybetmesine sebep olabilir.
Bunun yanı sıra, otonom sistemlerin yaygınlaşması, teknolojik yatırımların artmasına neden olacaktır. Otonom sistemlerin kullanımı için daha fazla robotik sistem, yazılım ve donanım geliştirilmelidir. Bu da, sanayide teknolojik yatırımların artması ile sonuçlanacaktır.
| Avantajlar | Dezavantajlar |
| - Daha hızlı ve verimli üretim | - İşsizlik tehlikesi |
| - Daha düşük üretim maliyetleri | - İnsan gücüne olan ihtiyacın azalması |
| - İnsan hatalarının azalması |
Özetle, otonom sistemlerin yaygınlaşması hem birçok fırsat hem de tehditler sunmaktadır. Endüstri sektöründeki gelişmeler ile birlikte, insan gücüne olan ihtiyacın giderek azalması, teknolojik yatırımların artması, ve işsizlik gibi birçok sonuçlar ortaya çıkacaktır. Türkiye de, bu sürece hazırlıklı olmalı ve gerekli adımları atarak bu sürecin avantajlarından faydalanmalıdır.
İşsizlik Tehlikesi
Otonom sistemlerin yaygınlaşması, endüstriyel dönüşüm sürecinin bir sonucu olarak işçi talebinde önemli bir azalmaya neden olabilir. Bu, özellikle düşük vasıflı işçiler ve belirli sektörler için büyük bir tehlike oluşturabilir.
Örneğin, birçok fabrika, otonom robotlar kullanarak üretimdeki insan gücüne bağımlılığı azaltıyor. Bu, işgücüne olan talebin azalmasına ve işsizlik oranlarının artmasına yol açabilir.
Buna karşı önlem almak için, işgücü piyasasındaki çalışanların yetkinliklerini artırarak, daha yüksek vasıflı işlerde yer alabilecekleri için eğitim almaları gerekmektedir. İşletmeler, çalışanlarını otonom sistemlere uyum sağlamaları için eğitmeli ve iş yerinde dijitalleşmeyi teşvik etmelidir.
Ayrıca, hükümetler ve işletmeler, otonom sistemlerin yaygınlaşmasında çalışanlara uygun maddi destekler sağlamalıdır. Bu, çalışanların yeni iş alanlarına yönelmelerine yardımcı olacak ve işsizlik riskini azaltacaktır.
Tüm bu önlemlere rağmen, otonom sistemlerin yaygınlaşması işsizlik oranlarını artırabilir ve bu endüstriyel dönüşüm sürecinde karşılaşılması gereken önemli bir sorundur.
Teknolojik Yatırımların Artması
Otonom sistemlerin yaygınlaşmasıyla birlikte artacak olan teknolojik yatırımların olası etkileri oldukça önemlidir. Endüstri 4.0, üretim süreçlerinde dijital dönüşümü hızlandırırken, otonom sistemlerin kullanımı da bu hızı arttıracaktır. Yapay zeka, nesnelerin interneti, Big Data ve siber güvenlik gibi teknolojilerin kullanımı artacak ve bunun sonucunda da teknolojik yatırımlar da aynı oranda yükselecektir.
Bununla birlikte, teknolojik yatırımların artması işletmelerin maliyetlerini de arttırabilir. Ancak, yapılan yatırımların geri dönüşü de oldukça önemlidir. Verimlilik artışı, üretimdeki hız ve doğruluk seviyesi, ürün kalitesindeki artış ve hatalardaki azalma, yapılan yatırımların getirilerinden sadece birkaçıdır.
Bununla birlikte, otonom sistemlerin yaygınlaşması işsizlik oranlarını da artırabilir. İlk etapta, bu sistemlerin üretimde kullanılması mevcut işçi talebini azaltacaktır. Ancak, bu durum, işletmelerin daha fazla miktarda ve nitelikli işçiye ihtiyaç duymasına yol açacaktır. Ayrıca, otonom sistemlerin bakım ve onarım işleri de uzman kişiler gerektirecektir. Bu yüzden, teknolojik yatırımların artması ile birlikte iş gücünde değişimler meydana gelecektir.
Yapay Zeka ve Endüstriyel Dönüşüm
Endüstriyel dönüşüm sürecinde yapay zeka kullanımı, birçok alanda etkisini göstermektedir. Üretim, müşteri deneyimi, nakliye lojistiği, risk yönetimi, finans ve daha birçok sektörde yapay zeka teknolojileri kullanımı, endüstriyel dönüşümün temel unsurlarından biridir. Bu teknolojilerin doğru kullanımı, işletmelerin daha yüksek verimlilik ve karlılık elde etmesine yardımcı olabilmektedir.
Endüstriyel dönüşümün temel unsurlarından biri olan yapay zeka, üretim süreçlerinde de birçok fark yaratmaktadır. Yapay zeka, makine öğrenmesi teknolojisi sayesinde verileri toplayıp, analiz ederek üretim süreçlerinde iyileştirmeler sağlamaktadır. Üretim alanında yapay zeka kullanımı, kalite kontrol, hammadde ve stok yönetimi, bakım süreçleri, üretim hatası tespiti gibi birçok alanda faydalı olmaktadır.
| Yapay Zeka'nın Üretime Etkileri | Faydaları | Tehlikeleri |
|---|---|---|
| Üretim Süreçlerinde İyileştirmeler | Daha Akıllı İşletmecilik | Kontrolsüz Teknoloji Kullanımı |
| Veri Analizi | Daha Yüksek Verimlilik | Güvenlik Tehlikeleri |
| Hata Tespiti | Üretim Maliyetlerinde Düşüş | Gizli Amaçlar |
Yapay zeka ve endüstriyel dönüşümün bir diğer önemli alanı da müşteri deneyimidir. Müşteri deneyimi, işletmelerin vazgeçilmez bir unsuru hâline gelmiştir. Yapay zeka teknolojileri sayesinde, müşterilerin beklentileri daha hızlı bir şekilde karşılanabilmekte, istek ve şikayetlerin takibi daha etkili bir şekilde yapılabilmektedir. Bu sayede müşteri memnuniyeti artmakta ve işletmelerin sadık müşteri kitlesi oluşmaktadır.
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra, yapay zeka kullanımının endüstriyel dönüşüme etkileri zararlı da olabilmektedir. Özellikle de güvenlik riskleri, veri hırsızlığı unsurları, verilerin kötüye kullanımı gibi konular, yapay zeka kullanımının tehlikelerinden birkaçıdır. Bu nedenle, yapay zeka teknolojileri kullanımı konusunda uzman kişilerin, endüstriyel işletmelerde görev alması son derece önemlidir.
Türkiye'nin Hazırlıkları
Türkiye'nin endüstriyel dönüşüm sürecine uyum sağlaması için birçok adım atması gerekiyor. Öncelikle, eğitim planları bu sürece uygun hale getirilmeli ve işletmelerde uyum süreci başlatılmalı. Endüstri 4.0 ile birlikte otomasyon sistemlerinin yaygınlaşması işsizlik tehdidi yaratabilir, bu nedenle yeni teknolojiye uygun eğitimler verilmesi ve işgücünün eğitimlerle yeniden eğitilmesi gerekiyor.
Bunların yanı sıra, Türk hükümeti de endüstriyel dönüşüm sürecine yatırım yapmalı. Özellikle, teknolojik yatırımların artırılması, ar-ge çalışmalarının desteklenmesi ve girişimciliğin teşvik edilmesi gerekiyor. Ayrıca, mevcut işletmelerin yeni teknolojilere uyum sağlaması ve yeni işletmelerin kurulması için teşvikler sunulabilir.
Türkiye'nin endüstriyel dönüşüm sürecine hazırlık aşamasında diğer ülkelerin örneklerinden de faydalanabileceği açıktır. Almanya'nın endüstri 4.0 sürecindeki başarıları ve Çin'in robotik yeniliklerle elde ettiği ilerlemeler Türkiye için örnek teşkil edebilir. Ancak, Türkiye'nin kendine özgü şartları da göz önünde bulundurarak atacağı adımların da buna uygun olması önemlidir.
Eğitim ve Uyum Süreci
Eğitim ve uyum süreci, endüstriyel dönüşümün başarılı bir şekilde gerçekleşebilmesi için oldukça önemlidir. Eğitim planlarının endüstriyel dönüşüme uygun hale getirilerek, genç nesillerin gelecekteki iş dünyasına hazırlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, mevcut işçilerin de endüstri 4.0'a uyum sağlayabilmesi için gerekli eğitimlerin verilmesi önemlidir.
Ayrıca, işletmeler de endüstri 4.0 ile birlikte hayatımıza girecek olan teknolojik yeniliklere uyum sağlamalıdır. İşletmeler, üretim süreçlerine dahil edecekleri otonom sistemlerin kullanımı konusunda çalışanlarına eğitimler vermelidir. Bu sayede işçiler, yeni teknolojileri kolayca benimseyecek ve endüstriyel dönüşüme hızlı bir şekilde uyum sağlayacaktır.
Eğitim ve uyum süreci, ayrıca ülkelerin endüstriyel dönüşüme hazırlanması için gerekli adımlardan biridir. Türkiye'nin de endüstri 4.0'a uyum sağlayabilmesi için eğitim planlarının yenilenmesi, işletmelerin uyum sürecinin hızlandırılması ve yeni teknolojilere yatırım yapılması gerekmektedir.
Bu süreçte, üniversiteler ve teknik liseler gibi eğitim kurumları da önemli bir rol oynamaktadır. Bu kurumlar, endüstri 4.0 ile birlikte gelişen teknolojik yenilikleri yakından takip ederek, öğrencilerine gerekli eğitimleri verebilirler. Ayrıca, işletmelerle işbirliği içinde çalışarak, öğrencilerin iş dünyasına hazırlanmalarını sağlayabilirler.
Sonuç olarak, eğitim ve uyum süreci, endüstriyel dönüşümün başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için oldukça önemlidir. Bu süreçte, genç nesillerin gelecekteki iş dünyasına hazırlanmaları ve mevcut işçilerin endüstri 4.0'a uyum sağlamaları için gerekli eğitimlerin verilmesi büyük önem taşımaktadır. İşletmelerin de endüstri 4.0 ile birlikte hayatımıza girecek olan teknolojik yeniliklere uyum sağlamaları için çalışanlarına eğitimler vermesi gerekmektedir. Türkiye'nin endüstriyel dönüşüme hazırlanması için eğitim planlarının yenilenmesi, işletmelerin uyum sürecinin hızlandırılması ve yeni teknolojilere yatırım yapılması gerekmektedir.
Yatırımların Artması
Türkiye'nin endüstriyel dönüşüme hazırlanması için önemli adımlar atılması gerekiyor. Bu süreçte yatırımlar da oldukça önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Türk hükümetinin endüstriyel dönüşüm sürecine yatırımlar yapması gerekiyor. Bu yatırımların bir kısmı, teknolojik alt yapıyı hazırlama ve üretim tesislerindeki ekipmanları yenileme amaçlı olabilir. Ayrıca, Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin de bu dönüşüme uyum sağlamaları için desteklenmeleri gerekiyor.
Türkiye'nin endüstriyel dönüşüm sürecine yatırım yapması sadece ülkemizin geleceği açısından değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da önemlidir. Bu sayede, ihracat potansiyelimiz artarak dünya genelinde rekabet edebilir hale gelebiliriz. Teknolojik alt yapının hazırlanması, otomasyon ve otonom sistemlere geçişin sağlanması, gelecekteki üretim sistemlerine ayak uydurmak için oldukça önemlidir.
Yatırımların artması ayrıca yeni iş fırsatları yaratacaktır. Türkiye'deki endüstriyel dönüşüm sürecine uyum sağlamış işletmelerin daha rekabetçi hale gelmeleri, ihracat hacimlerini artırmaları ve daha fazla üretim yapmaları söz konusu olacaktır. Bu da yeni istihdam olanakları demektir. Bu nedenle Türk hükümetinin, endüstriyel dönüşüm sürecine yatırım yaparak, ülkemizin gelecekteki ekonomik kalkınması için önemli bir adım atmış olacaklarını söyleyebiliriz.
Örnekler
Endüstriyel dönüşüm sürecinde ilerlemiş ülkelerin örnekleri, Türkiye için oldukça önemlidir. Bu ülkelerin dönüşüm sürecinde aldığı adımları ve elde ettikleri sonuçları incelenerek, Türkiye kendi dönüşüm sürecinde daha doğru adımlar atabilir.
Bu ülkeler arasında en bilinen örneklerden biri Almanya'dır. Almanya, Endüstri 4.0 sürecinde sanayi sektöründe yapay zeka, nesnelerin interneti, veri analizi ve otomasyon teknolojilerini kullanarak kendi üretimini daha verimli hale getirdi. Bu sayede, iş gücü maliyetlerini düşürürken, üretimdeki kaliteyi artırmayı başardı.
| Ülke | Dönüşümün Odak Noktası | Başarıları |
|---|---|---|
| Almanya | Endüstri 4.0 | Verimlilik artışı, iş gücü maliyetlerinde azalma, üretim kalitesinde artış |
| Çin | Yapay zeka ve robotik üretim | Üretimde büyük artış, maliyetlerde azalma, üretim kalitesinde artış |
| Amerika Birleşik Devletleri | Sanayi IoT, büyük veri analizi | Üretimde verimlilik artışı, maliyetlerde azalma, üretim kalitesinde artış |
Çin ise robotik üretimde attığı adımlarla ülke ekonomisini hızlandırdı. Özellikle Huawei gibi teknoloji şirketleri, yapay zeka ve akıllı robotlar kullanarak üretimlerini geliştirdiler. Ayrıca, ABD de sanayi IoT ve büyük veri analizi teknolojilerini kullanarak üretimlerini verimli hale getirdi.
Türkiye'nin bu örneklerden ne öğrenebileceği ise, hangi teknolojilere yatırım yapması gerektiği konusunda ipucu sağlayabilir. Özellikle Almanya örneğinde olduğu gibi, yapay zeka, nesnelerin interneti, veri analizi ve otomasyon teknolojilerine yatırım yaparak Türk sanayi sektörü de hızlı bir dönüşüm süreci geçirebilir.
- Türk hükümeti, endüstriyel dönüşüm sürecine yeterli yatırımları yapmalı ve bu teknolojilerin kullanımını teşvik etmelidir.
- Sanayide çalışacak işçilerin, bu teknolojileri kullanabilecek eğitimleri alması için eğitim programları düzenlenmelidir.
- Türk endüstrisi, teknolojiyle uyumlu hale gelmek adına, kendi üretim süreçlerini yeniden düzenlemelidir.
Almanya'nın Endüstri 4.0'a Hazırlığı
Almanya, endüstri 4.0 sürecindeki yatırımları ve başarıları ile birçok ülkeye örnek olmuştur. Almanya, yıllardır makine üreticileri ve otomasyon şirketleri gibi endüstriyel sektörlere yaptığı yatırımlarla öne çıkmıştır. Endüstri 4.0'a daha hızlı bir geçiş yapmak için Almanya hükümeti, teknolojiye kanalize edilen milyarlarca euro yatırım yaptı.
Almanya, endüstri 4.0 sürecindeki yenilikleri benimsemek için fabrikalarda ve endüstriyel tesislerde yer alan tüm cihaz ve makinelere dijital sensörler yerleştirdi. Bu sensörler, cihazların çalışma performansı, verimliliği ve hata oranı hakkında gerçek zamanlı veriler toplar. Bu veriler, fabrikaların belirli durumlarda otomatik olarak öngörülemeyen durumları önleme yeteneği gibi birçok avantaj sağlar.
Almanya, yeni fabrikaların ve tesislerin inşası sırasında sürekli olarak endüstri 4.0 teknolojileri kullanmaktadır. Ayrıca, Almanya'da otomasyon ve robotik sistemlere yarım milyon iş yaratması bekleniyor. Bu kadar çok endüstriyel otomasyon ve robotik sistemle birlikte Almanya'nın endüstriyel sektörü, gelecekte yüksek verimlilikle çalışmaya hazır olacaktır.
| Almanya'nın Endüstri 4.0'daki Başarıları |
|---|
| • Endüstriyel sensörlerin kullanılmaya başlanması ile birçok fabrika süreçlerinde %50'ye kadar verimlilik artışı göstermiştir. |
| • Endüstriyel otomasyon ve robotik sistemlere yapılan yatırımlar sayesinde, otomasyon sistemlerinin etkisiyle 2018 yılında Almanya, 10 yılın rekorunu kırdı ve üretimde %3,7'lik bir artış gösterdi. |
| • Endüstri 4.0 teknolojilerinin yayılması, Almanya işgücünde bir değişiklik yaratmamış, aksine işgücü maliyetlerini azaltmıştır. |
Almanya, endüstri 4.0 konusundaki yatırımlarını ve yenilikçi çalışmalarını sürdürerek, endüstri 4.0'ın sunduğu birçok fırsattan tam olarak yararlanmayı hedeflemektedir. Türkiye'nin de Almanya gibi endüstriyel sektöre yatırımlar yaparak endüstri 4.0'a hızlı bir geçiş yapması gerekmektedir.
Çin'in Üretimdeki İlerlemeleri
Küresel ölçekte üretim sektörünün liderlerinden biri haline gelen Çin, son yıllarda robotik yenilikler ve otomasyon teknolojileri kullanarak endüstriyel dönüşüm sürecinde önemli mesafeler katetti.
Çin'in üretimdeki ilerlemeleri, başta robotlu üretim olmak üzere otonom sistemleri kullanarak hızlı ve verimli üretim yapabilmesine dayanıyor. Robot teknolojilerinin yaygınlaşması ile birlikte üretim hatlarında hata oranı azaltılabiliyor, üretim hızı artırılabiliniyor ve maliyetler düşürülebiliyor. Bu yenilikler sayesinde Çin, üretim sektöründe dünya lideri konumuna geldi.
Çin'in otomasyon ve robotik teknolojiler kullanarak başarılı bir endüstriyel dönüşüm süreci yaşaması, Türkiye'nin de önemli dersler çıkarması gereken bir konu. Türkiye, üretim sektöründe yerel otomasyon ve robotik şirketleri destekleyerek bu alanda yüksek teknolojili ürünler geliştirip, küresel rekabetin içinde yer alabilir.