Türkiye'de İslamcılık ve siyasi ideolojilerin etkisi, toplumsal ve siyasal yapımızı belirleyen önemli bir faktördür Bu makalede, İslamcılık ve siyasi ideolojilerin Türkiye'deki yansımalarını inceleyeceğiz Müslüman dünyada birçok ülkede etkili olan İslamcılık, Türkiye'de de önemli bir yere sahiptir Siyasi ideolojiler ise ülkemizde siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve siyasi liderlerin siyasi tavırlarını belirleyen temel öğeler arasındadır Bu yazıda, Türkiye'de İslamcılık ve siyasi ideolojilerin etkilerini ve önemini detaylı bir şekilde ele alacağız

Türkiye, tarihi boyunca birçok siyasi ideoloji ve hareket tarafından etkilendi. Bunların içinde en önemli olanı ise İslamcılık hareketidir. Bu hareket, Osmanlı'dan günümüze kadar uzanan tarihiyle Türkiye'de etkisini sürdürmektedir. Bu makalede, Türkiye'deki İslamcılık hareketinin yanı sıra diğer siyasi ideolojilerin ülkeye etkisi ele alınacaktır.

İslamcılık hareketi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlamış ve özellikle 1980'lerden sonra Türkiye'deki siyasi hayatta etkili hale gelmiştir. Bu hareket, İslami değerleri merkeze alır ve Türkiye'nin modernleşmesi için İslami bir perspektif sunar. İslamcılık hareketi ilk zamanlarda siyasi bir parti olarak ortaya çıkmamıştır, ancak sonrasında birçok İslamcı siyasi parti kurulmuştur. Bu partilerin en önemlisi ise Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) olarak bilinir.

İslamcılık Hareketi Tarihi

İslamcılık, Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan bir ideolojidir. 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan bu hareket, İslam'ı geleneksel ve modern dünya arasında bir bağlantı unsuru olarak kullanmayı amaçladı. İslamcılık hareketinin temel amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünü önlemek ve İslam birliğini yeniden kurmaktı.

Günümüzde ise Türkiye'deki İslamcılık hareketi, 1960'larda ortaya çıkan Milli Görüş hareketi ile başladı. Özellikle 1980'lerden sonra İslamcı siyasi partiler güç kazandı ve Türkiye'deki siyasi atmosferi değiştirdi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ise 2002 yılında iktidara gelerek İslamcılığı Türkiye'nin siyasi gündemine taşıdı.

İslamcılık hareketi, Türkiye'deki siyasi arenada etkisini her geçen gün arttırmaktadır. Özellikle son zamanlarda yaşanan siyasi ve ekonomik sorunlar, İslamcılık hareketinin yükselişine neden oldu. Bununla birlikte, İslamcılık hareketi Türkiye'de her zaman tartışmalı bir konu olarak kalmaya devam ediyor.

İslamcılık ve Siyasi Partiler

Türkiye, siyasi yapısında İslamcılık hareketin etkisini hissetmektedir. İslamcılık hareketi, Osmanlı İmparatorluğu'na kadar dayanan tarihi ile Türkiye'de yükseliş göstermiştir. Bununla birlikte, İslamcılık hareketinin siyasi partilerle bağlantısı da oldukça güçlüdür.

Türkiye'deki ilk İslamcı siyasi parti olan Refah Partisi, 1983 yılında kurulmuştur. Ancak, bu parti daha sonrasında kapatılmıştır. Refah Partisi'nin kapatılmasının ardından, Fazilet Partisi 1998 yılında kurulmuştur. Fazilet Partisi de, kapatılmıştır. Ancak, bu iki parti de Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) olarak yeniden yapılanarak Türkiye siyasetinde etkisini sürdürmüştür.

AK Parti'nin kuruluşu ve yükselişi, İslamcılık hareketinin Türkiye'deki siyasi etkisini artırmıştır. AK Parti'nin siyasi politikaları, İslamcılık hareketi ile bağlantılı olarak şekillenmektedir. Parti, İslamcılık hareketinin felsefesiyle bağdaşan birçok siyasi karar almıştır. Bununla birlikte, AK Parti'nin İslamcılıkla ilişkisi sadece ulusal yasal düzenlemelerle sınırlı kalmamıştır.

• AK Parti, İslamcılık hareketinin eğitim felsefesi doğrultusunda hareket etmektedir.
• AK Parti, İslamcılık hareketinin sosyal felsefesi doğrultusunda, yoksul kesimlere yönelik politikalar uygulamaktadır.
• AK Parti, İslamcılık hareketinin ekonomik felsefesi doğrultusunda, finans düzenlenmelerini ve diğer ekonomik kararları alırken bazı esaslara uymaktadır.

Türkiye'de AK Parti dışındaki İslamcı siyasi partiler de bulunmaktadır. Bunlar, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi'dir. Ancak, bu partiler, AK Parti'nin yükselişi kadar güçlü değillerdir. İslamcılık hareketinin siyasi etkisi, AK Parti etkisiyle daha çok özdeşleşmektedir.

Türkiye'de İslamcılık hareketinin ve siyasi partilerin etkisi, ülkedeki siyasi yapısında kendini hissettirmektedir. Bu bağlamda, siyasi hareketlerin etkisi, Türkiye'nin gelecekteki siyasal ve toplumsal yönünü belirleyecektir.

AK Parti'nin İslamcılıkla İlişkisi

AK Parti'nin İslamcılıkla ilişkisi Türkiye'deki siyasi tarihin en önemli başlıklarından biridir. AK Parti, İslamcılık hareketinin siyasi alana girişinde önemli bir rol oynamıştır. Parti, İslamcılık hareketinin siyasi alanda örgütlenmesine ve doğrudan siyaset yapmasına olanak sağlamıştır.

AK Parti'nin İslamcılık hareketiyle olan ilişkisi Türkiye'ye de önemli etkileri olmuştur. Öncelikle, partinin İslamcılık hareketiyle birlikte yürüttüğü seçim çalışmaları, onların siyasi alanın en önemli oyuncularından biri haline gelmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca, AK Parti'nin İslami kökenli olması, hükümetteki politikaların İslami referanslarla şekillenmesine neden olmuştur.

AK Parti'nin İslamcılık hareketiyle olan ilişkisi Türkiye'nin dış politikasına da yansımıştır. Parti, İslami ülkelerle ilişkileri güçlendirme politikası izlemiştir ve bu politikası sayesinde Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütlerde etkin bir konuma gelmiştir.

AK Parti'nin İslamcılıkla olan ilişkisi ayrıca siyasi muhalefet tarafından da eleştirilmektedir. Muhalefet partileri, AK Parti'nin İslamcılık hareketiyle olan ilişkisini, Türkiye'yi İslamcı bir yönetim altında yönetmek istediği şeklinde yorumlamaktadır.

Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, AK Parti'nin İslamcılıkla olan ilişkisinin Türkiye'ye önemli etkileri olduğu açıktır. İslamcılık hareketinin siyasi alanda örgütlenmesine ve Türkiye'de güç kazanmasına yardımcı olan AK Parti, Türkiye'nin iç ve dış politikasını İslami referanslarla şekillendiren bir siyasi aktör haline gelmiştir.

AK Parti'nin Yükselişi

Türk siyasi tarihinde önemli bir yer edinen AK Parti'nin yükselişi, İslamcılık hareketiyle olan bağlantısıyla sık sık gündeme gelir. 2002 genel seçimlerinde açık ara bir farkla iktidara gelen AK Parti, Türkiye'de siyasi konumunu güçlendiren birçok faktörün bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur.

Öncelikle, AK Parti'nin İslamcılık hareketiyle olan bağlantısı yadsınamaz bir gerçektir. Partinin kurucuları arasında yer alan Recep Tayyip Erdoğan, İslamcı bir geçmişe sahiptir ve partinin İslami değerleriyle uyumlu politikaları benimsemesi de bu bağlantının kanıtıdır. Partinin ilk yıllarında, İslamcılık hareketinin güçlü bir desteğiyle iktidara gelen AK Parti, Türkiye'deki siyasi yapı ve toplumsal gerçekliklerle de uyumlu politikalar üretmiştir.

AK Parti'nin yükselişindeki bir diğer faktör ise dönemin muhalefet partilerinin zayıflığıdır. Özellikle CHP'nin toplumsal ve siyasi gerçekliklere uygun politikalar üretememesi, AK Parti'nin yükselişine neden olmuştur. Bunun yanı sıra, AK Parti'nin ekonomik politikalarının da Türkiye'deki siyasi konumunu güçlendiren etkenlerden biri olduğu söylenebilir. İleri teknolojik yatırımlar, büyük ölçekli projeler ve çeşitli teşvikler, Türkiye ekonomisine önemli bir ivme kazandırmıştır.

AK Parti'nin İslamcılık hareketiyle olan bağlantısı ve güçlü siyasi konumu, Türkiye'de bazı kesimler tarafından eleştirilse de, partinin ülkeye sağladığı olumlu etkiler de kabul edilmektedir. Özellikle dış politikada Türkiye'nin güçlenmesi, ekonomik kalkınma ve demokratikleşme adımları, partinin başarılı bir siyasi geçmişinin göstergesi olarak kabul edilmektedir.

AK Parti'nin Siyasi Politikaları

AK Parti'nin İslamcılık hareketinin etkisiyle aldığı siyasi kararlar ve politikaları, Türkiye'nin son yirmi yılında önemli bir değişim süreci yaşamasına neden oldu. AK Parti, İslamcı geleneğin yansımalarını politikasında güçlü bir şekilde hissettirdi ve İslamcılık hareketi ile sıkı bir bağ oluşturdu.

Bu politikalar arasında İslami değerleri koruma, devletin dini kimliği, şeriat kanunlarının yerleşmesi ve İslamcı toplumun gereksinimlerinin karşılanması gibi konular başta geliyor. AK Parti'nin bu politikaları, ülke genelinde İslamcı kesimlerin desteğini almayı hedefledi ve başarılı oldu.

AK Parti'nin İslamcılık hareketinin etkisiyle aldığı siyasi kararlar arasında, başta eğitim reformları, ekonomik politikalar, dış politika, demokratikleşme gibi konular yer alıyor. Özellikle eğitimde yapılan reformlar, İslamcı kesimler tarafından özellikle tercih edilen imam hatip okullarının artışına neden oldu.

Ayrıca, AK Parti dış politikada da İslamcı kesimlerin beklentilerine cevap verme amacı güttü. Örneğin, Filistin meselesinde İslamcı kesimlerin desteğini almak için İsrail'e karşı tavır aldı ve bu politikası geniş bir kesimden destek gördü. Yine, Suriye'deki iç savaş sürecinde İslamcı muhalefetin yanında yer alarak, bu kesimlere olan sempatisini artırdı.

Bunun yanı sıra, AK Parti'nin İslamcılık hareketinin etkisiyle aldığı siyasi kararlar arasında, kadın hakları, aile politikaları, insan hakları gibi konular da yer alıyor. Bu politikalar, İslamcı kesimlerin eleştirilerine rağmen, kadınların iş hayatına daha fazla katılmasına, aile içi şiddetin önlenmesine ve insan hakları ihlallerinin azaltılmasına yönelikti.

Sonuç olarak, AK Parti'nin İslamcılık hareketinin etkisiyle aldığı siyasi kararlar ve politikaları, Türkiye'de siyasi, sosyal ve kültürel yapının dönüşümünde önemli bir yere sahip. Bu politikalar, Türkiye'de İslamcılık hareketinin yayılmasına ve etkisinin artmasına neden oldu. Ancak, AK Parti'nin İslamcılık hareketiyle olan ilişkisi ve aldığı politikaları hakkında farklı görüşler mevcut ve bundan sonra alınacak kararlar da Türkiye'nin geleceğini belirleyecek önemli faktörlerden biri olacak.

Diğer İslamcı Partiler

Türkiye'de AK Parti dışında İslamcılık hareketine dayalı diğer siyasi partiler de bulunmaktadır. Bu partilerin tarihi ve politikaları, Türkiye'nin siyasi yapısını etkilemiştir. En önemli diğer İslamcı parti, Millî Görüş geleneğinin devamı olarak kurulan Saadet Partisi'dir. Parti, 2000'li yılların başında Refah Partisi'nin yasaklanmasından sonra ortaya çıkmıştır. Saadet Partisi, İslami bir devlet yapısını benimsemektedir ve laiklik karşıtı görüşlere sahiptir.

Bununla birlikte, diğer İslamcı partiler de mevcuttur, ancak siyasi arenada çok fazla etkileri yoktur. Büyük Birlik Partisi, İslami bir parti olarak bilinse de İslamcılık hareketiyle doğrudan bağlantılı değildir. Hatta Kemalist ideolojiyi savunan kesimlere yakın duran bir sosyal muhafazakarlık anlayışına sahiptir.

Diğer İslamcı partiler arasında Halkın Yükselişi Partisi (HYP) ve İslami Büyük Birlik Partisi (IBBP) gibi partiler de mevcuttur. Ancak bu partilerin siyasi arenada çok fazla etkileri yoktur ve genellikle küçük çaplı protesto eylemleriyle anılırlar.

Özetle, Türkiye'de AK Parti dışında İslamcı siyasi partiler de mevcuttur, ancak siyasi arenada AK Parti kadar etkili değillerdir. Bu partiler genellikle küçük ölçekli, bölgesel partiler olarak faaliyet göstermektedirler ve genellikle Saadet Partisi, diğer İslamcı partiler arasında daha önde gelmektedir.

Kemalizm ve Atatürkçülük

Kemalizm ve Atatürkçülük, Türkiye'de İslamcılık hareketinin yanı sıra önemli siyasi ideolojiler arasında yer almaktadır. Kemalizm'in tarihi, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından benimsenmiş ve Türkiye'nin siyasi, kurumsal ve kültürel yapısına büyük ölçüde yansımıştır. Kemalizm, daha önceki Osmanlı İmparatorluğu'ndaki İslami kurumlara karşılık olarak, laik, ulusalcı, modern ve batılı bir devlet yapısını savunmaktadır.

İslamcılık hareketiyle çatışması, uzun yıllardan beri tartışılmaktadır. Kemalistler, İslamcılığın Türkiye'nin modernleşme çabalarını engellediğini düşünmekte ve bu nedenle laik, batı yanlısı bir yaklaşım benimsemektedirler. İslamcılar ise, Kemalistlerin İslam kültürüne karşı geleneksel düşmanlık beslediğini iddia etmektedirler. Bu çekişme uzun yıllar boyunca Türkiye'nin siyasi yaşamını şekillendirmiştir.

• Bir yandan İslamcılar, Kemalistlerin Atatürkçü politikalarını eleştirmiş ve laiklik karşıtı açıklamalar yapmışlardır.
• Öte yandan Kemalistler, İslamcıların İslami bir devlet yapısı kurma çabalarını engellemiş ve İslami terör örgütlerine karşı sert tedbirler almışlardır.
• Ancak son yıllarda, AK Parti hükümetinin İslamcı bir yaklaşım benimsemesiyle, bu çatışma hafiflemiş ve Türkiye'nin siyasi yapısı daha dengeli hale gelmiştir.

Özetle, Kemalizm ve Atatürkçülük, Türkiye'nin siyasi ve kültürel hayatında önemli bir yer tutmaktadır. İslamcılık hareketiyle olan çatışmaları, uzun yıllar boyunca devam etmiştir. Ancak son yıllarda, AK Parti hükümetinin İslamcı bir yaklaşım benimsemesiyle, Türkiye'nin siyasi yapısı daha dengeli hale gelmiştir.

Kemalist Politikaların Etkileri

Türkiye'nin kurulduğu yıllardan itibaren, Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Kemalist hareket, İslamcılık hareketiyle çatışmalar yaşamış ve ayaklanmalarla mücadele etmiştir. Bu mücadele sonucunda, Kemalist politikalar İslamcılık hareketinin yayılmasına bir engel olmuştur. Ancak bu politikaların etkisi yıllar içinde azalmış ve İslamcılık hareketi özellikle 80'li yıllardan sonra güçlenmeye başlamıştır.

Kemalist politikaların etkisi, İslamcılık hareketinin siyasi yapıya yansımalarını da etkilemiştir. Kemalist politikalar, Türk siyasi hayatında oluşan üç partili sistemi de beraberinde getirmiştir. Ancak, İslamcılık hareketinin güçlenmesi sonucunda, Türk siyasi hayatı çekişmeli bir yapıya bürünmüştür. Bu süreçte, İslamcı ve laik siyasi partilerin karşı karşıya gelmesi, sık sık krizlere neden olmuştur.

Bununla birlikte, son dönemlerdeki gelişmelerle birlikte AK Parti önemli bir siyasi güç haline gelmiştir. AK Parti, İslamcılık ile olan bağlarını açıkça ortaya koyarak iktidara gelmiştir ve Türkiye'de yeni bir siyasi dönemi başlatmıştır.

Kısacası, Kemalist politikaların İslamcılık hareketinin yayılmasına etkisi büyük olmuştur. Ancak, yıllar içinde bu etki azalmış ve Türkiye'de çekişmeli bir siyasi ortamın oluşmasına yol açmıştır. Bu süreçte AK Parti'nin yükselişi ve iktidara gelmesi, ülkede yeni bir siyasi dönemi başlatmıştır.

Diğer Siyasi İdeolojiler

İslamcılık hareketinin yanı sıra Türkiye'de diğer siyasi ideolojiler de önemli bir yere sahiptir. Bunlar arasında sosyalizm ve komünizm gibi sol görüşlü ideolojiler, milliyetçilik ve ulusalcılık gibi sağ görüşlü ideolojiler yer almaktadır.

Türkiye'deki sol hareketlerin tarihi oldukça zengin bir geçmişe sahiptir. 1960 ve 1970'li yıllarda sol ideolojilere yönelik ilgi oldukça artmıştır. Ancak, 12 Eylül darbesi sonrası sol hareketler sert bir şekilde baskı altına alınmıştır. Bugün Türkiye'de sol ideolojilere olan ilgi oldukça sınırlıdır ve sol görüşlü siyasi partilerin seçimlerde aldığı sonuçlar da düşüktür.

Milliyetçilik ve ulusalcılık ise Türkiye için oldukça önemli bir yere sahiptir. Özellikle Türkiye'nin köklü milliyetçilik hareketlerine ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Türkiye'deki milliyetçi hareketlerin birçoğu Atatürkçü görüşü benimsediği için, İslamcılık hareketiyle çelişkiler yaşanmaktadır.

Türkiye'de diğer siyasi ideolojilerin de etkileri oldukça hissedilmektedir. Özellikle milliyetçilik ve ulusalcılık, siyasi partilerin politikalarını etkileyen önemli faktörler arasındadır. Ayrıca sol görüşlü partilerin varlığı da Türkiye'nin politik yapısını etkilemektedir.

Sonuç olarak, Türkiye'deki siyasi ideolojilerin farklılıkları ve çatışmaları ülkenin siyasi yapısına yansımaktadır. İslamcılık hareketi, diğer siyasi ideolojilerle yaşanan çatışmaların yanı sıra, tarihi ve politik etkileriyle Türkiye'nin siyasi geleceğinde de belirleyici olmaya devam etmektedir.

Sosyalizm ve Komünizm

Türkiye'de sosyalizm ve komünizm ideolojileri, özellikle 1960'lardan sonra İslamcılık hareketinin yükselişiyle birlikte baskı altına alındı. Solcu örgütlerin yasaklanması ve üyelerinin tutuklanmasıyla birlikte, sol hareketler büyük ölçüde etkisizleşti.

1970'lerde ise Türkiye'de solcu örgütlerle birlikte, Kürt milliyetçiliği de güçlenmeye başladı. Bu dönemde, ülke genelinde hükümete karşı silahlı mücadele yürüten solcu gruplar ortaya çıktı. Bu grupların en bilinenleri, Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) ve Devrimci Sol (DS) idi.

1980 askeri darbesiyle birlikte, solcu örgütlerin baskısı arttı ve üyeleri tutuklandı. Özellikle 12 Eylül darbesi sonrasında, binlerce solcu örgüt üyesi hapse atıldı. Bu süreçte, solcu örgütlerin etkisi büyük ölçüde azaldı ve Türkiye'deki sol hareketler, İslamcılık hareketinin yükselişi karşısında savunmasız kaldı.

Bugün Türkiye'de sosyalizm ve komünizm ideolojileri, hala baskı altında. Solcu örgütlerin faaliyetleri sıkı bir şekilde kontrol altında tutulmakta ve üyeleri hapse atılmaktadır. Ancak, son yıllarda sosyalist ve komünist fikirler, özellikle gençler arasında yeniden popüler olmaya başlamıştır.

Türkiye'de sosyalizm ve komünizm ideolojilerinin yasal durumu ise net değildir. Solcu örgütlerin faaliyetleri yasaklanmış olsa da, sosyalist ve komünist fikirler ifade özgürlüğü kapsamında kabul edilir. Ancak, Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesi, komünist propaganda yapmanın suç olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, sosyalist ve komünist örgütlerin legal olarak faaliyet gösterme imkanı sınırlıdır.

Milliyetçilik ve Ulusalcılık

Türkiye'de milliyetçilik ve ulusalcılık ideolojileri oldukça güçlüdür. Milliyetçilik, Türkiye'de çok uzun bir tarihe sahiptir ve özellikle Cumhuriyet döneminde Atatürk tarafından benimsenmiştir. Milliyetçilik, Türk devletinin birliğini ve bütünlüğünü koruma amacı taşır. Bu ideoloji, Türkiye'nin bağımsızlığına, egemenliğine ve ulusal değerlerine vurgu yapar. Diğer taraftan ulusalcılık, milliyetçilik ile benzerlik gösterse de, daha geniş bir alana yayılır. Ulusalcılık, bir ülkenin siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel alanlarda bağımsızlığını koruma amacını taşır.

Türkiye'de milliyetçilik ve ulusalcılık ideolojileri, özellikle siyasi arenada önemli bir konumdadır. Milliyetçi ve ulusalcı partiler, Türkiye'nin siyasi yapısında önemli bir yer tutar. Bu partiler, Türkiye'nin milli çıkarlarını savunur ve ülkenin bağımsızlığı için mücadele ederler. Ancak, milliyetçilik ve ulusalcılık ideolojilerinin bazı yönleri, diğer fikirlerle birlikte çatışmalara yol açabilir. Bu nedenle, Türkiye'deki milliyetçi ve ulusalcı partilerin siyasi atmosfere etkileri ve sonuçları sürekli olarak tartışılmaktadır.

• Milliyetçilik: Türk devletinin birliğini ve bütünlüğünü korumaya yönelik bir siyasi ideolojidir.
• Ulusalcılık: Bir ülkenin siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel alanlarda bağımsızlığını koruma amacına yönelik bir siyasi ideolojidir.

Sonuç

Türkiye'de İslamcılık hareketinin ve diğer siyasi ideolojilerin etkileri, ülkede siyasi düşüncelerin ve politikaların şekillenmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Özellikle AK Parti'nin İslamcılıkla ilişkisi ve Kemalist ideolojinin İslamcılık hareketiyle çatışması, toplumda önemli tartışmalar ve kutuplaşmalar yaratmaktadır.

İslamcılık hareketinin Türkiye'deki yükselişi, AK Parti'nin siyasi konumunu güçlendiren önemli bir faktördür. İslamcılık hareketi, aynı zamanda ülkenin sosyal ve kültürel yapısına da etki etmiştir. Ancak, İslamcılık hareketinin yayılması ve güçlenmesi, Türkiye'de farklı düşüncelere sahip insanlar arasında kutuplaşmalara da yol açmıştır.

Diğer siyasi ideolojilerin etkileri de göz ardı edilmemelidir. Sosyalizm ve Komünizm, Türkiye'de yasal olarak tanınmayan ve toplumda kabul görmeyen ideolojilerdir. Milliyetçilik ve ulusalcılık ise, ülkede sık sık gündeme gelen ideolojilerdir. Bu ideolojiler, özellikle siyasi düşünceler ve politikalar açısından etkilerini hissettirmektedir.

Gelecekte, Türkiye'deki siyasi ideolojilerin etkilerinin nasıl şekilleneceği ve ülkenin siyasi yapısına nasıl yansıyacağı belirsizdir. Ancak, siyasi düşünceler ve politikalar, toplumun genel yönelimlerine göre şekillenmektedir. Bu nedenle, siyasi liderlerin toplumda ne kadar geniş bir kesim tarafından desteklenildiği, Türkiye'deki siyasi ideolojiler açısından büyük bir öneme sahiptir.