Afrika'da Bağımsızlık Mücadelesi, kıtanın tarihi ve siyasi dönüşümünde çok önemli bir rol oynadı. Bu mücadele, yıllar süren çatışmalar sonucu bağımsızlık kazanılmasını sağladı. Sömürgecilik ve ırk ayrımcılığına karşı verilen mücadele, Afrika'nın gelecekteki gelişimine de büyük etkileri oldu. Bu makalede, Afrika'nın bağımsızlık mücadelesinin tarihi ve önemi konu ediliyor.
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi, tarihi bir sürece işaret eder. Bu süreçte Afrika ülkeleri, sömürgeciliğe ve bağımlılığa karşı özgürlük mücadelesi vermiştir. Bu makalede, Afrika'nın bağımsızlık mücadelesinin amaçları, ilkeleri ve sonuçları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
200'den fazla etnik grubun ve 2.000'den fazla dilin bulunduğu Afrika kıtası, sömürgeci devletlerin farklı hakimiyetleri altında kalmıştı. Afrika'nın bağımsızlık mücadelesinde barışçıl mücadele veya radikal yaklaşım gibi birçok yöntem kullanılmıştır. Bu mücadele kıtadaki tüm ülkeler için bir dönüm noktasıdır ve Afrika kıtasındaki sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmeleri derinden etkilemiştir.
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesinin amaçları arasında, sömürgecilikten kurtulmak, topraklarına sahip çıkmak, insan haklarını korumak, yoksullukla mücadele etmek ve kendi ülkelerinde özgürce yaşamak gibi hedefler yer alır. Bu hedeflere ulaşmak için, Afrika ülkeleri arasında sıkı bir dayanışma oluşmuştur ve Pan-Afrikacılık gibi hareketler ortaya çıkmıştır. Bu hareketler Afrika ülkelerinin birlik ve beraberliğini sağlamış ve bağımsızlıklarını kazanmalarına yardımcı olmuştur.
- İnsan haklarını korumak
- Barışçıl mücadele yöntemleri kullanmak
- Halkın kendi kendini yönetme hakkı
- Sömürgeciliği ve ırk ayrımcılığını reddetmek
- Dayanışma ve işbirliği
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi sonrası, çok sayıda ülke bağımsızlığını kazanmıştır. Ancak, bu süreçte çatışmalar yaşanmış, yeni bağımsız ülkelerin ekonomik sorunlarla baş etmesi zor olmuştur. Ayrıca, sömürgeci devletlerin izleri hala kıtada derin bir şekilde hissedilmektedir. Ancak, Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi, insanlar arasında bilinç ve dayanışma oluşturmuş ve kıtanın geleceği için bir umut kaynağı olmuştur.
Afrika'nın Bağımsızlık Mücadelesi
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi, 19. yüzyılın sonlarından itibaren başlamıştır. Bu mücadele, Avrupa ülkelerinin Afrika'yı sömürge olarak ele geçirmesiyle başlamış ve bu süreçten sonra Afrika topraklarında egemenlik kurulmuştur. Afrika'da bağımsızlık mücadelesi, sömürgeciliğe karşı verilen bir mücadele olarak ortaya çıkmıştır ve bu mücadele Afrika ülkelerini özgürlüğe kavuşturmak amacıyla yapılmıştır.
Afrika'da bağımsızlık mücadelesinde, pek çok farklı yöntem kullanılmıştır. Boykot faaliyetleri, protesto gösterileri, sivil itaatsizlik eylemleri ve militan mücadele gibi yöntemlerle mücadele edilmiştir. Ancak, Afrikalı liderler tarafından Pan-Afrikacılık hareketi benimsenerek, siyasal birlik, birlikte hareket etmek ve Afrika'da bağımsızlığın sağlanması hedeflenmiştir.
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi tarihinde, birçok başarılı adım atılmıştır. Bu mücadele sonucunda, Afrika ülkeleri bağımsızlıklarını kazanmış ve sömürgecilik dönemi sona ermiştir. Ancak, bağımsızlık sonrasında Afrika ülkeleri, siyasi istikrarsızlık, yolsuzluk, yoksulluk ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.
Amaçları
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesinin temel amacı, sömürgeciliğe, işgalcilere, yabancı güçlere ve sömürgeci yöneticilere karşı mücadele etmekti. Afrika halkı, kendi yönetimlerini ele almak, kendi ülkelerinde söz sahibi olmak ve kendi kaynaklarını kontrol etmek için mücadele etti. Bunun yanı sıra, bağımsızlık mücadelesi sürecinde birçok faaliyet gerçekleştirildi.
Bağımsızlık mücadelesi sürecindeki faaliyetler arasında, sömürge yöneticilerine karşı yapılan boykotlar, barışçıl protesto gösterileri, büyük oranda sokak eylemleri gerçekleştirilmesi ve Pan-Afrikacılık hareketi yer aldı. Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi sürecinde mücadele eden halkın amacı, kendi ülkelerini yönetmek, özgürlüklerine kavuşmak ve kendi geleceklerini belirlemekti.
Bağımsızlık mücadelesi, Afrika'nın tarihinde bir dönüm noktası olarak görülmektedir. Afrika ülkelerinin bağımsız bir şekilde yönetilmesi büyük bir önem taşıyor ve bu mücadele ile birlikte Afrika halkı, kendi ülkelerinde söz sahibi olma fırsatını elde etti. Ancak, bağımsızlık mücadelesi sonrasında Afrika ülkeleri, kendi toplumsal, ekonomik ve siyasi süreçlerinde birçok sorunla karşılaşmıştır.
Sömürgeciliğe Karşı Mücadele
Afrika tarihindeki en önemli olaylardan biri, Avrupa ülkelerinin Afrika'yı sömürgeleştirmesi ve Afrika halkının bunlara karşı verdiği mücadeledir. Sömürgeciliğe karşı olan bu mücadele, Afrika tarihinin belki de en etkili süreçlerinden biridir. Sömürgeci ülkelerin Afrika'yı kendilerine bağımlı hale getirerek yeraltı kaynaklarını sömürmesi, insanları köleleştirmesi ve insan haklarına saygısızlık yapması, Afrikalılar arasında büyük bir tepki yarattı.
Ortaya çıkan bu tepki sonucunda Afrikalılar, sömürgecilerle mücadele ederek bağımsızlıklarını elde etmek için yıllarca mücadele ettiler. Bu mücadele sürecinde Afrika ülkeleri birlikte hareket etmeyi başardı ve boykotlar, protesto gösterileri ve pan-Afrikacılık gibi farklı faaliyetler gerçekleştirildi.
| Yapılan Faaliyetler | Etkileri |
|---|---|
| Boykot Faaliyetleri | Sömürgeci ülkelerin ekonomisini zayıflatmış ve mücadeleyi destekleyenlerin bir araya gelmesini sağlamıştır. |
| Protesto Gösterileri | Dünya kamuoyunun dikkatini çekmiş ve sömürgeci ülkelerin insan hakları ihlallerini ortaya çıkarmıştır. |
| Pan-Afrikacılık | Afrika ülkelerinin bir araya gelerek mücadeleyi birlikte yürütmelerini sağlamıştır. |
Sömürgeciliğe karşı mücadele sonunda Afrika ülkeleri bağımsızlıklarını elde ettiler ve bu süreç, Afrika'nın güçlenmesinde büyük bir rol oynadı. Ancak bu bağımsızlıktan sonra da Afrika, birçok sorunla karşı karşıya kaldı ve halen de çözüme kavuşturulması gereken sorunlar bulunmaktadır. Bunların başında ekonomik sorunlar, siyasi istikrarsızlık ve savaşlar gelmektedir. Ancak yine de Afrika, sömürgeciliğe karşı verdiği mücadele ile tarihsel bir başarı elde etmiştir.
Boykot Faaliyetleri
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi sürecinde boykot faaliyetleri de önemli yer tutmuştur. Boykot, sömürgeci güçlere karşı uygulanan etkili bir silah olmuştur. Bu faaliyetler ülkelerin bağımsızlık sürecini hızlandırmış ve etkileri bugün bile görülmektedir.
Boykotların en yaygın sebebi, sömürgecilerin Afrikalıları ikinci sınıf insanlar olarak görmesi ve onlara ayrımcı davranmalarıydı. Bu nedenle, Afrikalılar sömürgeciler tarafından üretilen malları boykot ettiler ve kendi ürünlerine yönelmeye başladılar. Ayrıca, Afrikalı işçiler, işverenlerinin yanında çalışmayı reddettiler. Bu tür eylemler, sömürgecileri ekonomik olarak zararlı etkilediği gibi politik açıdan da onları zayıflattı.
Afrika ülkelerinde yapılan boykot faaliyetleri, ülkelerin bağımsızlık mücadelesine önemli katkılar sağlamıştır. Özellikle sömürgecilerin ürettikleri ürünlerin boykot edilmesi, Afrika'daki ekonomik yapının değişmesine ve Afrikalıların kendi üretimlerine yönelmesine neden oldu. Bu durum, ülkelerin ekonomik bağımlılığını azalttı ve kendi ekonomilerinde güç kazandılar.
Özetlemek gerekirse, boykot faaliyetleri Afrika'nın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu faaliyetler, sömürgecilerin Afrikalıları ikinci sınıf insanlar olarak görmesi ve ayrımcı davranmaları nedeniyle ortaya çıktı. Afrikalılar, ülke içinde sömürgecilerin ürettikleri malları ve hizmetleri boykot ettiler. Bu faaliyetler, sömürgecilerin ekonomik ve politik anlamda zayıflatılmasına ve Afrika ülkelerinin bağımsızlığına katkı sağladı.
Protesto Gösterileri
Afrika ülkelerinde bağımsızlık mücadelesi sürecinde yapılan en önemli etkinliklerden biri de protesto gösterileridir. Protesto gösterileri, insanların haklarını savundukları ve bağımsızlık mücadelesini destekledikleri bir eylem şeklidir.
Bu gösterilerin en önemli etkisi, sömürgeci ülkelerin Afrika halklarını bastırma politikalarını kalıcı bir şekilde değiştirmelerini sağlamış olmalarıdır. Protestoların özellikle şiddetsiz bir şekilde yapılması, Afrika'nın bağımsızlık mücadelesine olan desteği arttırmıştır.
- Protesto gösterileri, insanların haklarını savundukları ve bunu açık bir şekilde belli etmelerini sağlamakta.
- Protesto gösterileri sayesinde, Afrika'daki sömürgecilere karşı muhalefet güçlendirilmiş, ülkelerin kendi güçlerini hissetmelerine ve direnişlerinin büyümesine olanak sağlamıştır.
- Bununla birlikte, protestolar bazen şiddete dönüşebilir ve haberlerin tepkisine yol açabilir. Bu durum, bağımsızlık mücadelesinde zor zamanlar yaşayan Afrika ülkeleri için zorlu bir durumdur.
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi, protesto gösterileri gibi etkinlikler sayesinde güçlenmiştir. Bu etkinlikler, insanları bir araya getirmiş, halkın gücünü göstermiştir. Ancak özellikle şiddetsiz bir şekilde gerçekleştirilen gösterilerin sonucu daha etkili olmuştur ve Afrika'nın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır.
Pan-Afrikacılık
Pan-Afrikacılık hareketi, Afrika kıtasının farklı bölgelerindeki insanlar arasında birliği ve dayanışmayı teşvik etmek için kuruldu. Bu hareket, Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi sürecinde önemli bir yer tuttu. Pan-Afrikacı liderler, Afrika'nın sömürgeciliğe karşı birlikte mücadele etmesi gerektiğine inanıyorlardı. Hareket, Afrika uluslarının birleşik bir devlet olarak birleşmesi fikrinin öncüsü oldu.Pan-Afrikacı liderler, bağımsızlık mücadelesi sürecinde büyük bir rol oynadı. Örneğin, sekiz Afrika ülkesi lideri 1957 yılında Gana'nın bağımsızlığı kutlamalarına katılmak için Accra'ya gitti. Bu liderler, "Afrika'da bağımsızlık hareketi"ni başlatan Accra Bildirgesi'nin yayınlanmasını desteklediler. Bu hareket, Afrika ülkeleri arasında bir birlik ve dayanışma ruhunu geliştirdi ve baskı yöntemleriyle mücadele için planlar yaptılar.Pan-Afrikacılık hareketi, Afrika'nın bağımsızlığı ve siyasi eşitliği için mücadele etmekten daha fazlasını vurguluyordu. Afrika'nın kültürlerinin korunması ve ilerletilmesi, tarımın modernleştirilmesi, sağlık sistemi ve eğitim sistemlerinin geliştirilmesi gibi, Afrika'nın kalkınması için de mücadele ediyorlardı. Pan-Afrikacı liderler, Afrika'nın diğer bölgelerindeki siyasi ve sosyal hareketleri de desteklemek için çaba gösterdiler.Sonuç olarak, Pan-Afrikacılık hareketi, Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi sürecindeki en önemli hareketlerden biriydi. Bu hareket, Afrika ülkeleri arasında birlik ve dayanışma ruhunu canlandırdı ve Afrika'nın kalkınması için de mücadele etti. Pan-Afrikacılık, tarihin en önemli hareketlerinden biri olarak kabul edilir ve bugün bile Afrika ülkeleri arasında bir birlik ve dayanışma sembolü haline gelmiştir.
İlkeleri
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi, belirli ilkeler etrafında şekillenmiştir. Bu ilkeler, Afrika'nın siyasi, ekonomik ve sosyal yapısını değiştirmeyi hedeflemiştir. Bu bölümde, bağımsızlık mücadelesinin ilkeleri hakkında detaylı bilgi verilecektir.
- Sömürgeciliğe Karşı Mücadele: Afrika'nın bağımsızlık mücadelesinin temel amaçlarından biri, sömürgeciliğe son vermektir. Sömürgecilerin yaklaşımı, yerli halkın kaynaklarına el koymak ve onları sömürmektir. Buna karşı mücadele, sömürgeciliğe karşı ilkeler etrafında şekillenmiştir.
- Barışçıl Mücadele: Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi, genellikle barışçıl yollarla gerçekleştirilmiştir. Nedeni, çoğu ülkenin askeri güç açısından güçsüz olmasıdır. Bu yüzden, barışçıl yollarla mücadele etmek zorunda kalmışlardır. Ancak, barışçıl mücadele yaklaşımı tercih edilmesine rağmen, bazı ülkelerde radikal yaklaşımlar da mevcuttur.
- Demokrasi: Afrika ülkelerinin bağımsızlık mücadelesi, demokrasi ilkesine dayanmaktadır. Çoğu Afrika ülkesi, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra demokratik bir sistem benimsemiştir. Ancak, bu ilkenin uygulanması sık sık sorunlara neden olmuştur.
- Pan-Afrikacılık: Pan-Afrikacılık hareketi, Afrika'nın birleşmesi gerektiğini savunan bir harekettir. Bu hareket, bağımsızlık mücadelesi sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Pan-Afrikacılık hareketi, Afrikalı liderlerin bir araya gelerek, Afrika'nın sorunlarına çözüm bulmak için bir araya gelmesi fikrini desteklemektedir.
Bağımsızlık mücadelesinde farklı yaklaşımlar olsa da, amaçları aynıdır. Afrika halkı, sömürgeciliğe, yoksulluğa ve açlığa karşı bir mücadele vermiştir. Bu mücadele, başta siyasi alanda olmak üzere, Afrika'nın hemen her alanında değişimleri beraberinde getirmiştir.
Barışçıl Mücadele
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi çeşitli yaklaşımlarla gerçekleştirilmiştir. Barışçıl mücadele yaklaşımı, şiddet içermeyen yöntemlerle halkın sesini duyurmayı amaçlar. Bu yaklaşım, Afrika'daki bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır.
Barışçıl mücadele, Afrika ülkelerinde birçok farklı şekilde uygulanmıştır. Örneğin, Hindistan lideri Mahatma Gandhi'nin geliştirdiği sivil itaatsizlik yöntemi, bazı Afrika ülkelerinde de kullanılmıştır. Bu yöntemde, halk önceden belirlenmiş kurallara uymayı reddeder ve hükümeti zor durumda bırakır.
Barışçıl mücadelede kullanılan diğer bir yöntem ise grevlerdir. Afrika ülkelerinde birçok işçi greve gitmiş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi veya haklarının verilmesi için mücadele etmiştir. Bu grevler, hükümetlerin dikkatini çekerek değişim sağlamıştır.
Barışçıl mücadele yaklaşımının etkileri oldukça önemlidir. Barışçıl mücadele yöntemleri, hükümetlerin halkın taleplerini görmezden gelmesi durumunda bile şiddete başvurmadan taleplerin gerçekleştirilmesine yardımcı olmuştur. Bu yaklaşım, Afrika ülkelerinde bağımsızlık mücadelesini tanınan liderleri ve barışçıl yöntemleriyle hatırlamamıza neden olmuştur.
Radikal Yaklaşımlar
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi sırasında, bazı afrika ülkeleri radikal mücadele yöntemlerine başvurmuştur. Bu yöntemlerin temelinde silahlı mücadele ve şiddet içeren protesto gösterileri gibi sert hareketler yer almaktadır. Bu yaklaşımlar, barışçıl mücadele yöntemleri ile aralarında farklılıklar göstermektedir.
Silahlı mücadele yöntemleri, bazı ülkelerde bağımsızlık kazanma sürecine hız kazandırmış olsa da, genellikle Afrika toplumunda kabul görmez. Zira, bu yöntemler çoğunlukla sivil halkın acımasızca katledilmesine neden olur. Dolayısıyla, radikal mücadele yöntemleri Afrika toplumunun büyük bir kesimi tarafından reddedilir.
Bu yaklaşımların bağımsızlık mücadelesine olan etkileri hakkında farklı görüşler vardır. Bazı kişiler, silahlı mücadele yöntemlerinin başvurulması sayesinde bazı ülkelerin bağımsızlık kazandığını düşünmektedir. Ancak diğer bir kesim, bu yöntemlerin uzun vadede kendilerini zarara uğratacağını düşünmektedir. Zira, bu yöntemler ülkelerin imajına ve uluslararası desteğine zarar verir.
Sonuç olarak, radikal mücadele yöntemleri, Afrika toplumunda hem destekçileri hem de karşı çıkanları olan bir konudur. Dolayısıyla, bu yöntemlerin bağımsızlık mücadelesinde kullanılması konusu tartışmalıdır.
Sonuçları
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi sonucunda elde edilen en önemli sonuç, sömürgeciliğin son bulmasıydı. Ancak bağımsızlık sonrasında Afrika hala birçok sorunla karşılaştı. Bunların en önemlisi siyasi istikrarsızlıktı. Bağımsızlık sonrası pek çok Afrika ülkesinde etnik ve siyasi gerilimler arttı. Ülkelerde sık sık darbeler yaşandı ve bazı ülkelerde iç savaşlar sürdü.
Bağımsızlığın diğer bir sonucu ise ekonomik açıdan bağımsızlığın kazanılamamış olmasıydı. Çoğu Afrika ülkesi, eski sömürgecilere bağımlı kaldı ve yoksulluk sarmalına girdi. Ayrıca, batı ülkeleri tarafından dayatılan neoliberal ekonomik politikalar, Afrika'nın kalkınması için önemli bir engel oluşturdu.
Buna rağmen, Afrika'da bağımsızlık mücadelesi sonucunda bazı olumlu gelişmeler de yaşandı. Bunların başında, siyahilerin sömürgeciliğe karşı birlik olmaları ve Pan-Afrikacılık hareketinin doğması gelir. Ayrıca, bağımsızlık sonrasında Afrika ülkeleri arasında iş birliği için Afrika Birliği kuruldu. Bu gelişmeler, her ne kadar yeterlı olmasa da, uzun vadede Afrika'nın kalkınması için umut verici bir adım olarak görülebilir.
Bağımsızlık mücadelesi sonucunda yaşanan bu sonuçlar, Afrika'nın günümüzdeki durumunu da etkilemeye devam ediyor. Ancak Afrika hala kalkınma yolunda ilerleyebilecek bir potansiyele sahip. Bağımsızlık mücadelesi, Afrika halklarındaki inanç ve umudu göstermektedir.
Siyasi Sonuçlar
Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi sonrası yaşanan siyasi süreçler, Afrika ülkelerinin geleceği için oldukça önemli sonuçlar doğurmuştur. Bağımsızlık sonrası Afrika ülkeleri, kendi siyasi sistemlerini oluşturma yolunda önemli adımlar atmıştır. Ancak, bu süreç oldukça karmaşık ve çekişmeli geçmiştir.
Bağımsızlık mücadelesi sonrasında, Afrika ülkeleri farklı siyasi sistemleri benimsemiş ve farklı politikalar uygulamıştır. Bazı ülkeler, demokratik bir yapıya sahip olurken bazıları ise totaliter bir yönetim sistemini benimsemiştir. Bu durum, ülkeler arasında politik ve ekonomik istikrarsızlıklara neden olmuştur.
Bununla birlikte, Afrika ülkeleri bağımsızlık mücadelesinden sonraki süreçte birbirleriyle tutarlı bir siyasi yapı oluşturmakta zorlanmışlardır. Bu zorluğun nedeni ise ülkeler arasındaki farklılıklar ve bölgesel çekişmelerdir. Bunun sonucunda, birçok Afrika ülkesi iç karışıklıklar ve siyasi çekişmelerle mücadele etmeye devam etmektedir.
- Bazı Afrika ülkeleri siyasi istikrarı sağlamak için demokratik seçimlere odaklanmıştır.
- Bazıları ise, otoriter bir yönetim altında siyasi kontrolü elinde tutmaktadır.
- Bazı ülkelerde, siyasi çekişmeler çatışmaya ve iç karışıklıklara yol açmıştır.
Bağımsızlık sonrası Afrika ülkeleri, içinde bulundukları zorlu koşullara rağmen birçok başarıya imza atmıştır. Ancak, ülkeler arasındaki siyasi farklılıklar ve çekişmeler, Afrika kıtasının kalkınması ve istikrarı için hala büyük bir engel teşkil etmektedir.
Ekonomik Sonuçlar
Afrika'nın bağımsızlık sonrası ekonomik süreci, Afrika ülkelerinin bağımsızlık mücadelesinin kazanılmasından sonra yaşadığı değişim ve süreci ifade eder. Bu süreçte, Afrika ülkeleri kendi kaynaklarını kullanarak ekonomilerini geliştirmeye ve ülkelerindeki yoksulluğu azaltmaya çalıştılar. Ancak, ekonomik sürecin birçok sorunu vardı.
Birçok Afrika ülkesi, bağımsızlık mücadelesinden önce sömürgeci ülkeler tarafından sömürülmüş ve ekonomik olarak zayıflatılmıştı. Bu nedenle, bağımsızlıktan sonra, ekonomik gelişimleri yavaş kaldı. Bir diğer sorun ise, bağımsızlık sürecinin hemen ardından savaşlar ve iç iktidar çekişmelerinin başlamasıydı.
Ayrıca, diğer dünya ülkeleri de Afrika ülkelerini kendi ekonomik çıkarları için kullanmaya çalıştı. Bu nedenle, Afrika ülkeleri, yüksek borç yükleri ve düşük fiyatlarla ihracat yapmak zorunda kaldı. Bu da ülkelerin ekonomik gelişimini zayıflatmıştır.
Ekonomik süreçteki diğer bir sorun ise, Afrika ülkelerinin doğal kaynaklarının dışarıya bağımlılığıdır. Doğal kaynaklar ihracatının çoğu, dünya piyasasındaki fiyat dalgalanmalarından etkilenmiştir. Ayrıca, Afrika ülkeleri, doğal kaynakların çıkartılması sırasında çevreyi sık sık tahrip etmişlerdir. Bu da gelecek nesillerin kaynaklardan yararlanmasına engel teşkil etmektedir.
Sonuç olarak, Afrika'nın bağımsızlık sonrası ekonomik süreci hala çeşitli sorunlarla karşı karşıyadır. Ancak, Afrika ülkeleri kendi kaynaklarını kullanarak ekonomilerini geliştirme konusunda çalışmalarına devam etmektedirler. Ayrıca, gelişmiş ülkelerin yapacakları destekleyici politikalarla, Afrika ülkelerinin ekonomik gelişimlerine katkı sağlanması mümkündür.