Yerli ve yaban hayatının korunması, doğanın dengesi için kritik önem taşıyor Bu sayfada, Türkiye'nin doğal zenginliklerini koruma konusunda neler yapıldığına dair bilgilere ulaşabilirsiniz Çevreye dostluğun öneminin anlatıldığı bu sayfada, doğayı sevmeye ve korumaya teşvik ediliyorsunuz!
Yerli ve yaban hayatının korunması, doğanın dengesinin sağlanması ve biyoçeşitliliğin devamı için son derece önemlidir. Yerli hayvan türleri, ülkemizin yaban hayatı mirasıdır ve korunması gereken canlıların başında gelmektedir. Aynı zamanda, yaban hayatı doğanın bir parçasıdır ve insanlarla bir bütündür. Bu nedenle, yaban hayatının korunması ve biyoçeşitliliğin sürdürülmesi insanlar için de önemlidir.
Yerli ve yaban hayatı koruma çalışmaları, canlıların habitatlarının korunmasına, populasyonların yönetilmesine, yasadışı avcılıkla mücadeleye ve rehabilite edilerek doğaya geri bırakılan hayvanların sayısının arttırılmasına odaklanır. Ayrıca, koruma alanları oluşturularak göçmen kuşların korunması ve türlerin habitatlarının yenilenmesi için çalışmalar yapılır.
|
|
Yerli hayvan türleri koruma çalışmaları kapsamında, popülasyon yönetimi hayati önem taşımaktadır. Bilimsel yöntemler kullanılarak hayvan popülasyonları takip edilir ve müdahalelerle nesillerinin devamı sağlanır. Aynı zamanda, koruma altındaki türlerin yaşam alanlarının izlenmesi ve korunması da çalışmalar arasında yer alır.
Bu çalışmaların yanı sıra, yerli ve yaban hayatının korunması için düzenlenen kampanyalar da önemli bir yer tutar. Sosyal medya da bu kampanyalarda kullanılarak büyük bir etki yaratabilir. Ulusal ve uluslararası kuruluşların da yerli/yaban hayatı için mücadele ettikleri ve başarılar elde ettikleri bilinmektedir.
Biyoçeşitlilik Yönetimi
Biyoçeşitlilik, dünyamızdaki canlı türlerinin ve yaşam alanlarının çeşitliliğini ifade eder. Biyoçeşitlilik yönetimi, doğal kaynakların kullanımını ve korunmasını düzenleyerek biyoçeşitliliğin devamlılığını sağlamak için gerekli çalışmaları yürüten bir süreçtir.
Bu yönetimin amacı, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlayarak, yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamak ve doğal yaşam alanlarındaki türlerin devamlılığını sağlamaktır. Biyoçeşitlilik yönetimi, bilimsel veriler ışığında, doğal kaynakların korunmasını ve sürdürülebilir kullanımını sağlayacak stratejilerin belirlenmesiyle başlar.
Bu yöntem, yerel halkın da katılımını sağlayarak, doğal kaynakların kullanımı ile ilgili en iyi uygulamaların belirlenmesine ve yaşayan varlıkların korunmasına yardımcı olmaktadır. Biyoçeşitlilik yönetimi, ülkeler arasında yapılan ortak çalışmalar ve uluslararası anlaşmalar tarafından desteklenmektedir.
Kısacası, biyoçeşitlilik yönetimi, insanların doğal kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanarak biyoçeşitliliği korumalarına yardımcı olan bir çalışma sürecidir. Unutmayalım ki, biyoçeşitlilik, dünyamızdaki canlı türlerinin ve yaşam alanlarının çeşitliliği gibi değerli bir varlıktır ve herkesin koruması gerekmektedir.
Yaban Hayatı Koruma Çalışmaları
Yaban hayatı, doğanın en önemli unsurlarından biridir ve insan faaliyetleri nedeniyle giderek tehlike altında kalmaktadır. Bu nedenle, yaban hayatı koruma çalışmaları son derece önemlidir. İlk yaban hayatı koruma çalışmaları, Avrupa'da orta çağda doğmuştur. Bu çalışmalar daha çok av sahalarının korunması ve av yapılacak hayvan popülasyonlarının sürdürülebilirliği üzerine odaklanmıştır.
Günümüzde ise yaban hayatı koruma çalışmaları çok daha geniş kapsamlı hale geldi. Koruma çalışmaları, yaban hayatının habitatının korunması, yasadışı avcılıkla mücadele, kesim alanlarının önlenmesi, yaban hayatının rehabilitasyonu ve populasyon yönetimi gibi konuları içermektedir. Yaban hayatına yönelik çalışmaların amacı, doğal yaşam alanlarına sahip çıkarak yaban hayatını korumak, bu sayede de biyoçeşitliliği koruyarak ekosistemleri dengede tutmaktır.
Yaban hayatı koruma çalışmalarında, modern yöntemlerden teknolojinin kullanımına kadar pek çok çalışma mevcuttur. GPS takip sistemleri, uzaktan algılama cihazları ve diğer teknolojik aletler yaban hayatının doğal düzenini bozmadan izleme ve araştırmalar yapmak için kullanılmaktadır. Doğal yaşam alanlarının yeniden yaratılması, türlerin habitatlarının yenilenmesi, eğitim çalışmaları, yerli halkın katılımı ve yürütülen kampanyalar da diğer önemli yaban hayatı koruma çalışmaları arasında yer almaktadır.
- Yaban hayatı koruma çalışmalarında kullanılan diğer yöntemler arasında yaban hayvanlarının sayımı, gelecekteki nesillerin korunması, yaban hayatının hastalıklarına karşı bilimsel uygulamalar, yetiştirme ve tekrar doğaya salım gibi uygulamalar yer almaktadır.
- Bu çalışmalar, yaban hayatının yaşamak için ihtiyaç duyduğu doğal yaşam alanlarını korumak ve popülasyonunu sürdürülebilir düzeylerde tutmak için son derece önemlidir. Ancak, yaban hayatına yönelik koruma çalışmaların dünya geneline yayılması ve toplumların bu konuya duyarlı hale getirilmesi gerekmektedir.
Yaban hayatı koruma çalışmaları, yaban hayatının sadece korunması için değil, aynı zamanda ekolojik denge ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için de yapılan çalışmalardır. Bu konuda yapılan her türlü çalışma, insanlık için önemli bir adım ve gelecek nesillerin doğal yaşam alanlarına sahip çıkmasını sağlayacak önemli bir temel olacaktır.
Yaban Hayatı Rehabilitasyonu
Yaban hayatının korunması çalışmaları sadece türlerin yaşama alanlarının korunması ile sınırlı değildir. Yaralı, hasta veya zarar görmüş hayvanların tedavi edilip, rehabilite edilmesi de son derece önemlidir. Bu sayede, yaban hayatının çeşitliliği korunabilir ve doğal döngü sağlıklı bir şekilde işlevini sürdürebilir.
Yaralı veya zarar görmüş hayvanların tedavi ve rehabilite edilmesi için birçok merkez kurulmuştur. Bu merkezlerde, hayvanlara gerekli tedaviler uygulanır ve hayvanlar iyileştikten sonra doğal yaşam alanlarına geri bırakılır. Bu şekilde doğal dengenin korunması sağlanır ve türlerin nesillerinin devam etmesi mümkün olur.
Yaban hayatı rehabilitasyonu çalışmaları sadece hasta veya yaralı hayvanların tedavisiyle sınırlı değildir. Bazı durumlarda, hayvanlar doğal yaşam alanlarından uzaklaştırıldığı için de rehabilite edilmeleri gerekebilir. Bu nedenle, bazı merkezler türlerin doğal yaşam alanlarına nasıl geri dönebilecekleri konusunda eğitim programları sunarlar.
Yaban hayatı rehabilitasyonu, yaban hayatı koruma çalışmalarının önemli bir parçasıdır. Yaralı veya zarar görmüş hayvanların tedavisi ve rehabilite edilmesi, yaban hayatının korunması için atılmış önemli adımlardan biridir.
Koruma Alanları ve Habitat Yenileme
Göçmen kuşlar, dünyanın dört bir yanında belirli rotalar izlerken, evlerini kaybetmeleri, tükenme riskiyle karşı karşıya kalmaları ve yaşam alanlarının yok olması gibi çeşitli tehditlerle karşı karşıya kalırlar. Bu nedenle, koruma alanlarının ve habitat yenileme çalışmalarının önemi oldukça büyüktür.
Yaban hayatı koruma projelerinde önemli bir rol oynayan koruma alanları, tehlike altındaki türlerin yaşadığı bölgelerdir. Bu alanlar, türlerin üremeleri, kaçmaları ve beslenmeleri için gerekli olan doğal yaşam koşullarının sağlanması yoluyla türleri korumaya yardımcı olur.
Göçmen kuşların korunması, yılın belirli dönemlerinde farklı ülkelerde yaşayan kuşların göç etmesiyle gerçekleşir. Bu nedenle, uluslararası işbirliği ve habitatların korunması, koruma projelerinin temel öğeleridir.
Türlerin habitatlarının yenilenmesine yönelik çalışmalar, koruma alanlarının tasarımını ve uygulanmasını içerir. Bu, kuşların doğal yaşam alanlarının bozulması nedeniyle zarar gören alanlarda bitki örtüsü yenileme, su kaynakları restorasyonu, kontrolsüz avcılık ve turizm faaliyetleri gibi etkileri en aza indirmek için yapılan çalışmaları da kapsar.
Yerel topluluklar, koruma alanlarını korumak ve yönetmek için çeşitli yöntemler kullanır. Bu yöntemler arasında, su kuşları için doğal alanlar yaratma, göçmen kuşların yavrularına bakma, tarım arazilerinde yapılan ormancılık faaliyetlerinde türlerin korunması gibi faaliyetler yer alır.
Yasadışı Avcılıkla Mücadele
Doğadaki hayvanların avlanması gereken zamanlarda ve yöntemlerle yapılan avcılık sırasında kontrollü bir şekilde gerçekleştiği takdirde, doğanın dengesi korunmuş olur. Ancak yasadışı avlanma, dünya genelinde büyük bir sorun haline gelmiştir. Bazı ülkelerde hayvanları tüketme geleneği nedeniyle, bazıları da ekonomik nedenlerle yasadışı avlanma yapmaktadır. Ancak bu davranış hayvanların tükenmesine ve gelecekteki nesillerin hayvanların varlığından yoksun kalmasıyla sonuçlanır.
Bu nedenle, yasadışı avlanmayla mücadele etmek, doğayı korumak için hayati bir önem taşımaktadır. Dünya genelinde birçok kurum, yasadışı avlanma faaliyetleriyle mücadele eder. Yaban hayatı koruma çalışmalarında bulunan kurumlar, yasadışı avcılara karşı kurdukları tuzaklardan yararlanarak yapılan avlanmaları sınırlandırırlar. Bu tuzaklar doğanın dengesini bozmaz. Bunun yanı sıra, yasadışı avcılıkla mücadelede teknolojiden de yararlanılır. Bazı ülkelerde avcılık teknolojileri takip edilerek, yasadışı avcılar daha iyi takip edilebilir ve yakalanabilirler.
Yasadışı avcılıkla mücadele eden kurumların faaliyetleri son derece önemlidir. Bu kurumlar, doğada yaşayan hayvanların sayılarının azaltılmasını ve neslinin tükenmesini önlemek için çalışır. Bu sayede, doğal yaşam ortamı korunur ve biyoçeşitlilik devam ettirilir. Bu kurumlar tarafından yasadışı avlanan avcıların yakalanması ve soruşturmaların sonrasında cezalandırılması, yasadışı avcılığın azalmasına yardımcı olur.
Yasadışı avcılıkla mücadele eden kurumların faaliyetleri sonucunda, yasadışı avcılık azalmaktadır. Ancak hala çok sayıda yasadışı avcı bulunmaktadır. Bu nedenle, insanların doğayı korumak için çaba göstermeleri ve yasadışı avcılıkla mücadele etmek için kurumlar tarafından sunulan imkanlardan yararlanmaları gerekmektedir. Bu sayede, gelecek nesillerin de doğayı koruyarak hayatlarını sürdürmeleri sağlanabilir.
Yerli Hayvan Türleri Koruma Çalışmaları
Yerli hayvan türleri, ülkemizin ve dünyanın biyoçeşitliliği açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu türlerin korunması, nesillerinin devamının sağlanabilmesi için büyük bir önem taşımaktadır. Bu kapsamda birçok çalışma yürütülmekte ve projeler geliştirilmektedir.
Türlerin korunması için yapılan çalışmalar arasında, habitatların korunması, popülasyon yönetimi ve yağmur ormanları gibi önemli alanların korunmasına yönelik çalışmalar yer almaktadır. Bu çalışmaların yanı sıra, türlerin korunması için genetik çeşitliliğin korunması, doğal yaşam alanlarının yenilenmesi ve türlerin takibi gibi çalışmalar yapılmaktadır.
- Bu kapsamda koruma alanları ve doğal yaşam alanları oluşturulmaktadır. Bu alanlar, yerel halkın da katkısıyla yönetilmekte ve koruma çalışmalarına dahil edilmektedir.
- Türlerin takibi ve izlenmesi de önemli bir çalışma alanıdır. Bu alanda, teknolojik gelişmeler sayesinde türlerin takibi daha kolay hale gelmiştir. Özellikle, küçük türler ve habitatları izlenerek, türlerin korunması sağlanmaktadır.
- Popülasyon yönetimi ise, bilimsel yöntemlerle yapılmaktadır. Bu yöntemler sayesinde, türlerin evrimine katkı sağlanmakta ve nesillerinin devamlılığı sağlanmaktadır.
Yerli hayvan türleri, anavatanımızın zengin doğal hayatına katkı sağlamaktadır. Bu nedenle, doğal yaşam alanlarının korunması ve türlerin devamlılığı için yapılan çalışmalar oldukça önemlidir.
Türlerin Takibi ve Doğal Yaşam Ortamlarının Korunması
Koruma altındaki türlerin takibi ve doğal yaşam ortamlarının korunması, yerli ve yaban hayatının korunması için en önemli adımlardan biridir. Bu çalışmalar, türlerin yaşam alanlarının izlenmesi ve korunması ile gerçekleştirilir.
Koruma altındaki türlerin takibi, bilimsel verilerin toplanması ve analizi ile yapılır. Bu veriler, türlerin nerede yaşadığı, popülasyon büyüklüğü, üreme oranı gibi bilgileri içerir. Takip çalışmaları sırasında türlerin yaşam alanlarına zarar vermeyecek şekilde bazı yöntemler kullanılır. Örneğin, bazı türlerin takibi için uzaktan fotoğraf çekimi veya telsiz yayınları kullanılır.
Doğal yaşam ortamlarının korunması da koruma altındaki türlerin devamlılığı için önemlidir. Bu çalışmalar, koruma alanları, doğal parklar ve diğer benzeri alanlar gibi türlerin yaşam alanlarına zarar vermeyecek şekilde yapılır. Aynı zamanda, habitat yenileme çalışmaları da türlerin yaşam alanlarının korunmasında etkilidir.
Koruma altındaki türlerin takibi ve doğal yaşam ortamlarının korunması için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir:
- Uzaktan izleme teknolojilerinin kullanımı
- Doğal yaşam alanlarının korunmasına yönelik yasal düzenlemelerin yapılması
- Rehberlik ve bilgilendirme çalışmaları ile halkın farkındalığının arttırılması
- Koruma alanları ve doğal parkların oluşturulması
- Türlerin habitatlarının yenilenmesi
Bu yöntemler, koruma altındaki türlerin takibi ve doğal yaşam ortamlarının korunması için etkili adımlardır. Ancak, bunların yanı sıra yasadışı avlanma ve habitat tahribatı gibi tehditler de varlığını sürdürmektedir. Yerli ve yaban hayatının korunması için, bu tehditlerle mücadele edilmesi ve koruma çalışmalarına daha fazla yatırım yapılması gerekiyor.
Populasyon Yönetimi
Populasyon yönetimi, bir bölgedeki hayvan türlerinin sayısını ve yayılımını kontrol etmek için kullanılan bilimsel bir yöntemdir. Bu yöntem, hayvanların yaşadığı alan ve yavrulama dönemleri gibi faktörler göz önünde bulundurularak belirlenir.
Bu yöntem, türlerin devamlılığını sağlamak için oldukça önemlidir. Örneğin, belirli bir bölgedeki bir hayvan türünün sayısı aşırı artarsa, o bölgedeki diğer türlerin yaşam alanını tehdit edebilir ve ekosistemde dengesizliğe neden olabilir. Bu nedenle, hayvan popülasyonlarının bilimsel olarak yönetilmesi, hem o türün hem de diğer türlerin yaşamını sürdürmesine yardımcı olur.
Populasyon yönetimi genellikle korunan hayvan türlerinde kullanılır. Bu türlerin sayısı kontrol altında tutulur ve yayılım alanları izlenir. Böylece, bir türün neslinin tükenmesi gibi bir durum engellenir. Aynı zamanda, bu yöntem, avcılık baskısının neden olduğu türlerin zarar görmesini de önler. Fazla sayıda avlanan bir türün nesli tehlikeye girer ve bu da daha sonra diğer türleri de etkileyebilir.
Populasyon yönetimi için kullanılan yöntemler arasında, doğal avcıların yeniden tanımlanması ve yasal avcılık kotalarının belirlenmesi yer alır. Bu kotalar, bir bölgede belirli bir türün, belirli bir dönemde avlanabilecek maksimum sayısını belirler. Aynı zamanda, hayvanların daha kolay izlenebilmesi için yanıltıcı izleme yöntemleri kullanılır. Bu yöntemler sayesinde, korunan hayvan türlerinin sayısı kontrol altında tutularak türlerin devamlılığı sağlanır.
Yerli ve Yaban Hayatı İçin Yapılan Kampanyalar
Yerli ve yaban hayatının korunması için yapılan kampanyalar, son yıllarda artarak devam ediyor. Bu kampanyaların birçoğu yerli ve yaban hayatının korunması konusunda farkındalık yaratarak, insanların bu konuda daha duyarlı olmasını sağlıyor. Bu kampanyaların bir kısmı ise doğal yaşam alanları için maddi yardım sağlamayı amaçlıyor.
Birçok ulusal ve uluslararası kuruluş, yerli ve yaban hayatının korunması için farklı kampanyalar düzenliyor. Örneğin, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), "Kırmızı Kitap" adı verilen bir proje yürütüyor. Bu proje kapsamında, korunması gereken türler belirleniyor ve bu türlerin korunması için çalışmalar yapılıyor.
Bazı kampanyalar ise doğal yaşam alanlarının korunmasına yönelik. Örneğin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yürütülen "Munzur Vadisi Tabiat Parkı" projesi, Munzur Dağı'ndaki doğal yaşam alanlarını korumayı amaçlıyor. Proje kapsamında, bölgedeki orman alanları korunarak, türlerin yaşam alanları yenileniyor.
Doğal yaşam alanları ve türlerin korunması için başlatılan kampanyaların birçoğu da sosyal medya üzerinden yürütülüyor. Örneğin, WWF-Türkiye, sosyal medya hesapları üzerinden yerli ve yaban hayatının korunması için farkındalık yaratarak, insanları harekete geçirmeyi hedefliyor.
Başarılı kampanyalardan biri de "Kelaynakları Kurtaralım" kampanyası. Bu kampanya sayesinde, Türkiye'de bu nadir kuş türünün nesli korunabildi. Kampanya kapsamında, kelaynakların yaşam alanları korunarak, türün nesli devam ettirildi.
Sonuç olarak, yerli ve yaban hayatının korunması için yapılan kampanyaların sayısı artarak devam ediyor. Bu kampanyaların birçoğu doğal yaşam alanlarının korunması ve türlerin nesillerinin devamı için yapılan çalışmalardan oluşuyor. Kampanyaların farkındalık yaratma ve maddi yardım sağlama gibi farklı amaçları da bulunuyor.
Sosyal Medya ve Yerli/Yaban Hayatı
Yerli ve yaban hayatının korunması, son yıllarda birçok insanın gündeminde yerini aldı. Bu konuda farkındalık yaratan birçok kuruluşun da sosyal medya üzerinden yaptığı kampanyaların etkisi oldukça büyük. Özellikle, genç neslin yoğun olarak kullandığı sosyal medya platformları, bu kampanyaların yayılmasında büyük rol oynuyor.
Sosyal medya, yerli ve yaban hayatının korunması için düzenlenen kampanyaların duyurulması, farkındalık yaratılması, insanların bilgilendirilmesi ve desteklerinin artırılması için çok önemli bir araç. İnsanlar, sosyal medya sayesinde bu kampanyalara kolayca ulaşıp, paylaşımlar yaparak desteklerini gösterebiliyorlar. Ayrıca, kampanyalar hakkında yapılan yorumlar ve paylaşımlar, başka insanların da bu konuda farkındalık kazanmasına ve destek olmasına yardımcı oluyor.
Yerli ve yaban hayatının korunması için özellikle doğa fotoğrafçıları ve doğaseverler tarafından düzenlenen kampanyalar, sosyal medyada çok etkili oluyor. Bu kampanyalar, doğanın güzellikleriyle birlikte, insanların doğayı koruma sorumluluğunu da hatırlatıyor ve çok sayıda insanın destek vermesini sağlıyor.
Sonuç olarak, sosyal medya, yerli ve yaban hayatının korunması için yapılan kampanyalarda önemli bir araç haline gelmiştir. Özellikle gençlerin yoğun ilgi gösterdiği sosyal medya platformları, kampanyaların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayarak, farkındalığın artmasına ve doğaya destek olunmasına katkı sağlıyor.
Ulusal/uluslararası Mücadeleler
Yerli ve yaban hayatı korunması sadece bir ülkenin sorumluluğu değildir, tüm dünya için önemlidir. Bu nedenle, yerli ve yaban hayvanlarına yardım etmek için uluslararası kuruluşlar ve ulusal kurumlar bir arada çalışmaktadır. Aşağıda yerli ve yaban hayatı için yapılan mücadeleler ve başarıları hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
WWF, yerli ve yaban hayvanlarının korunması konusunda dünya genelinde büyük bir rol oynamaktadır. WWF, 1961'de kurulmuş ve o günden beri hayvanların yaşam alanlarının korunması konusunda çalışmaktadır. Çalışmaları arasında türlerin korunması, ormansızlaşmanın önlenmesi, sürdürülebilirliğin teşviki, yasadışı avcılıkla mücadele ve yerli toplulukların desteklenmesi yer almaktadır.
Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması Birliği (IUCN), 1948'de kurulmuştur. IUCN, dünya genelinde 1400'den fazla üyeye sahiptir ve yerli ve yaban hayvanı türleri için uluslararası mücadele vermektedir. IUCN, yaban hayatının türlerinin korunması, yaşam alanlarının restorasyonu, nesli tükenmekte olan hayvanların korunması ve insanların doğal kaynaklarla uyumlu yaşamasını teşvik eden çalışmalar yürütmektedir.
Greenpeace, dünya genelinde milyonlarca kişiye ulaşan bir çevre örgütüdür. Amacı, çevre sorunlarının çözümü için aktivizm çalışmaları yapmak ve kampanyalar düzenlemektir. Greenpeace, hayvanların yaşam alanlarının korunmasına yardımcı olmak için dünya çapındaki ormansızlaşma, deniz kirliliği ve iklim değişikliği gibi çevre sorunlarına odaklanmaktadır.
Türkiye, zengin biyoçeşitliliği ile dikkat çeken bir ülkedir. Türkiye Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, yerli ve yaban hayvanlarının korunması için faaliyet gösteren resmi bir kurumdur. Doğal kaynakların korunmasını ve sürdürülebilirliğin teşvik edilmesini sağlamak için çalışmalar yürütmektedir. Bunlar arasında korunma alanlarının oluşturulması, yaban hayatının yaşam alanlarının restorasyonu, nesildoğa alanlarının yönetimi ve kontrolü yer almaktadır.
- Ulusal ve uluslararası kurumlar, yerli ve yaban hayvanları için büyük bir çaba harcamaktadır.
- WWF, IUCN, Greenpeace gibi örgütler, yerli ve yaban hayvanları için global mücadele veren örgütlerin başında gelmektedir.
- Türkiye Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ise Türkiye'nin zengin biyoçeşitliliğini korumak için faaliyet göstermektedir.