Sürüngenler ve amfibiler evrende nasıl yaşıyor? Bu sorunun cevabını keşfetmek için buradayız! Tüm sürüngen ve amfibiler hakkında bilgi edinin, yaşam alanlarını keşfedin ve özel özelliklerini öğrenin Sürüngenler ve amfibilerin renkli dünyasına adım atın!
Sürüngenler ve amfibiler, gezegenimizdeki en eski canlı türlerinden biridir. Bu türler, karada yaşayan omurgalı hayvanlar olarak sınıflandırılır. Genel olarak, sürüngenler ve amfibiler, soğuk kanlı hayvanlardır, yani vücut ısılarını dış çevreden alırlar. Aynı zamanda bu türler, çeşitli özellikleriyle de farklılaşmaktadır.
Sürüngenler, kertenkeleler, yılanlar, kaplumbağalar ve timsah gibi hayvanları içeren geniş bir gruptur. Bu türler, tüm dünyada farklı alanlarda yaşarlar. Bazıları çok sıcak ve kuru çöllerde, bazıları ise nemli ormanlarda yaşarlar. Amfibiler ise kurbağalar, semenderler ve salamander gibi hayvanları içerir. Bu türler genellikle suda yaşarlar, ancak karada da hayatta kalabilirler. Amfibilerin yaşam alanları, sürüngenlerden daha kısıtlıdır.
Birçok sürüngen ve amfib türü, son derece nadir hale geldi ya da tükenme tehlikesi altında kaldı. Bu türleri korumak ve gelecek nesillerin görebilmesi için, hayvan türlerini koruma altına alan çok sayıda organizasyon var. Bu tür organizasyonlar, sürüngenler ve amfibilerin yaşam alanlarını korumak, çevre kirliliğinden ve insan faaliyetlerinden kaynaklanan tehditleri azaltmak için çalışmaktadırlar.
| Sürüngenler | Amfibiler |
|---|---|
| Kertenkeleler | Kurbağalar |
| Yılanlar | Salamonlar |
| Kaplumbağalar | Semenderler |
| Timsahlar | - |
- Sürüngenler genel olarak soğuk kanlıdır
- Amfibilerin suda yaşayan türleri solungaçlarını kaybederler ve akciğerlerden nefes almaya başlarlar
- Bazı sürüngenler zehirlidir, ancak çoğu zararsızdır
- Birçok amfib türü, yağmur ormanları ve subtropikal bölgelerde yaşar
Sürüngenler
Sürüngenler, soğuk kanlı ve sert kabuklu hayvanlar olarak bilinirler. Bu hayvanlar, karada, suda ve bazı türlerde ise hem karada hem de suda yaşayabilirler. Sürüngen familyası çok geniştir ve bu nedenle sınıflandırmaları oldukça karışıktır. Sürüngenler, özellikle pulları ile tanınırlar ve bazı türleri ise zehirlidir.
Yılanlar ve kertenkeleler, sürüngen familyasının en yaygın türlerinden bazılarıdır. Yılanlar özellikle ayakları olmadan süründükleri, zehirli olabilen ve birçok farklı renkte olabilen canlılardır. Kertenkeleler ise ilginç ve çeşitli türlere sahip olan sürüngendir. Bazı türleri evlerde yaşayan kertenkeleler olarak bilinirken, bazıları ise özel şekillere sahip kuyruklara sahip olabilirler.
| Kertenkele Türleri | Yaşam Alanları | Özellikleri |
|---|---|---|
| Varan | Asya ve Afrika kıtaları | Çok büyük ve güçlüdür |
| Komodo Ejderi | Endonezya adaları | En büyük kertenkele türüdür ve etoburdur |
| Cüce Kertenkele | Hindistan ve Sri Lanka | Küçük boyutlu ve renkli tüylere sahiptir |
Sürüngenlerin yaşam alanları, türlerine göre farklılık gösterir. Bazı türler sadece sıcak iklimlerde yaşarken, bazıları soğuk iklimlerde de yaşayabilirler. Kertenkeleler genellikle ağaçlar üzerinde yaşarken, yılanlar ise toprağa gömülmeyi tercih ederler. Bazı türler ise suda yaşayarak hayatlarını sürdürürler.
- Yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar ve timsahlar, sürüngen familyası içinde yer alır.
- Sürüngenler, yüksek sıcaklıklara dayanıklı olan canlılardır.
- Bazı sürüngen türleri, yemek yedikten sonra günlerce aç kalmaya devam edebilirler.
Sürüngenlerin çeşitleri oldukça fazla olduğu için, her bir türün özelliklerini ayrı ayrı incelemek mümkündür. Sıradan görünen ev kertenkelelerinden, zehirli kobralara kadar birçok ilginç ve farklı özellikli canlı sürüngen familyasında yer almaktadır.
Kertenkeleler
Kertenkeleler, sürüngenlerin en yaygın türlerinden biridir. Dünya genelinde 6.000'den fazla kertenkele türü bulunur. Kertenkeleler, tropikal ormanlardan çöllere kadar çeşitli yaşam alanlarında bulunabilirler. Boyutları da oldukça değişken olabilir, bazı türler sadece birkaç santimetre olurken diğerleri birkaç metre uzunluğa ulaşabilirler.
Kertenkelelerin özellikleri arasında sert ve pullu derileri, süratli hareket kabiliyetleri ve çenelerindeki güçlü çeneleri sayılabilir. Bazı türler ise zehirli ısırıklarıyla bilinirler. Kertenkele türleri arasında gekolar, agamalar, kamaleonlar ve iguanalar bulunur.
Bununla birlikte, kertenkelelerin bazı türleri endemik bölgelere özgüdür ve sadece o bölgede bulunurlar. Örneğin, Malezya'da yaşayan, uçan kertenkeleleri gibi. Bunun yanı sıra, bazı türler diğer türlerden farklı olarak evlerde bile yaşayabilir, özellikle ev kertenkeleleri olarak bilinen türler.
| Kertenkele Türleri | Özellikleri |
|---|---|
| Gekolar | Küçük boyutları ve tutunma özellikleri ile bilinirler. |
| Agamalar | Kafalarının üstündeki deri kürelerini açarak tehdit ederler. |
| Kamaleonlar | Renk değiştirebilme özellikleri ile bilinirler ve avlanmak için uzun dillerini kullanırlar. |
| Iguanalar | Büyük boyutlara ulaşabilirler ve bazı türleri suda yaşayabilir. |
Buna ek olarak, Tokyo kertenkelesi gibi bazı türler, popülasyonlarındaki hızlı artış sebebiyle endişe yaratabilirler. Bu türler genellikle oturma odalarında veya evlerde bulunurlar ve bölgenin yerli türlerine zarar verebilirler.
Ev kertenkeleleri
Ev kertenkeleleri şehirlerde, özellikle de evlerde sıkça görülen sürüngen türleridir. Uzunlukları genellikle 10-15 cm arasında değişir ve genellikle yeşil, kahverengi veya grimsi renklere sahiptirler.
Bu tür kertenkelelerin evlerde yaşamalarının birçok nedeni olduğu düşünülmektedir. Bunlardan biri, evlerin ve bahçelerin sıcaklığıdır. Sıcaklıklarının 25-30°C arasında olması gereken bu sürüngenler, bahar ve yaz aylarında dışarıda yeterince sıcaklığı bulamamaktadırlar. Bu nedenle evlerin, özellikle de evin güney tarafındaki odaları, ev kertenkeleleri için ideal yaşam alanları olmaktadır.
Bunun yanı sıra, bu tür sürüngenler evlerde beslenmek için girdikleri bileşenlerin de bir kısmını tüketirler. Örneğin, evdeki sivrisinekleri, hamamböceklerini, örümcekleri gibi zararlı hayvanları yiyerek insanların evlerindeki böceklerden kurtulmasını sağlarlar.
Bununla birlikte, ev kertenkeleleri bazen insanlar için bir rahatsızlık kaynağı olabilirler. özellikle bazı evlerde oldukça kalabalık bir şekilde bulunabilirler. Bu durumlarda, evdeki yiyecek kaynaklarını (örneğin açıkta bırakılan yiyecekleri) kaldırarak, kertenkelelerin daha az ilgi gösterdiği yerlerde nemlendirici kullanarak veya kertenkelelerin yaşama alanlarını minimize ederek önlem alınabilir.
Genellikle insanlara zarar vermeyen bu sürüngenlerin evlerde bulunması, özellikle doğa severler için heyecanlı bir deneyim olabilir. Ancak, her zaman ısırma veya diğer tehlikeli davranışlar gösterme riski olduğu unutulmamalıdır. Çünkü tüm canlılar gibi, ev kertenkeleleri de potansiyel olarak tehlikeli olabilirler.
Tokyo kertenkelesi
Tokyo kertenkelesi, Japonya'nın başkenti Tokyo'da ortaya çıkan ve son zamanlarda halk arasında endişe yaratan bir sürüngendir. Bu kertenkele türü, özellikle Japonya'nın kuzeydoğu bölgelerinde yaygın olarak görülmekte olup, birçok kişi tarafından evlerde ve diğer yerlerde bulunmuştur.
Tokyo kertenkelesinin özellikleri arasında, siyah ve beyaz çizgili derisi ve uzun kuyruğu yer almaktadır. Bu türün en büyük özelliği ise, evlerdeki elektronik cihazlara zarar vererek kablolarda kısa devreye neden olabilmesidir. Bu nedenle, Japonya'da yakın zamanda Tokyo kertenkelelerinin popülasyonlarındaki artış ciddi bir endişe kaynağı haline gelmiştir.
Tokyo'da yaşayan birçok kişi, evlerinde bu kertenkele türünü görmüş ve korkmuştur. Ancak uzmanlar, bu sürüngenlerin doğal yaşam alanlarına salınarak popülasyonlarının kontrol altına alınabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, Tokyo kertenkelesi gibi sürüngenlerin hayatta kalmasına ve popülasyonlarının artmasına neden olan faktörler hakkında da araştırmalar devam etmektedir.
Özetle, Tokyo kertenkelesi diğer sürüngenler gibi özellikle Japonya'da belirli bir popülasyon artışı göstermektedir ve neden olduğu kısa devre endişesi, insanlar tarafından ciddiye alınmaktadır. Ancak doğal yaşam alanlarına salındıklarında kontrol altına alınabilecekleri ve bu türün yaşamına neden olan faktörlerin belirlenmesi gerektiği de uzmanlar tarafından önemle vurgulanmaktadır.
Yılanlar
Yılanlar, sürüngenler ailesinin en ünlü üyelerinden biridir. Uzun ve esnek vücutları, zehirli dişleri ve yılan derisinden yapılan cilt şekilleri ile tanınırlar. Yılanlar, avlanmak ve kendilerini savunmak için zehir kullanırlar. Bazıları çok agresif olur ve insanları öldürebilir.
Yılanların yaşam alanları çok çeşitlidir. Bazıları çöllerde, bazıları ormanlarda, bazıları da suda yaşarlar. Yılanlar yürüyebildikleri gibi tırmanabilirler ve bazıları da uçabilir. Yılanlar, belirli bir tür için karakteristik olan farklı renk tasarımlarına sahiptir ve bu renkler genellikle doğal çevredeki renklere benzer. Yılan türleri arasında engerek, yılan kralı, boa, kobralar ve daha birçok çeşit bulunur.
- Boa Yılanı: Bu yılanın göze çarpan özellikleri arasında boyutları, koyu kahverengi ciltleri ve büyük kanat benzeri pulları bulunur. Boa yılanları, genellikle küçük memeliler, kuşlar ve sürüngenlerle beslenirler.
- Kobralar: Kobralar, diğer yılan türleri arasında en zehirli olanlarıdır. Onları diğer yılanlardan ayıran özellikleri arasında, genellikle altı pulla kaplı oval bir şekline sahip olan kafaları, boynunun dilatör kasları tarafından genişletilip daraltılabilmesi ve zehir dişleridir.
Yılanlar, yeryüzünde uzun süredir mevcuttu ve insanlarla olan ilişkileri de çok eski zamanlardan beri devam ediyor. Bazı insanlar yılanları beslenme kaynağı olarak kullanırken, bazı kültürlerde yılanlar kutsal kabul edilir. Ancak, yılan türlerinin bazıları nesli tükenmekle karşı karşıya ve korunmalıdır.
Boa Yılanı
Boa yılanı, tropikal bölgelerde yaşayan ve iri yapısıyla bilinen bir türdür. Yılanın özellikleri arasında, diğer türlerden farklı olarak gözlerinin altında delikler ve oval bir kafası bulunur. Bunun yanı sıra, solunumunu yapmak için geniş bir akciğer sistemine sahiptir.
Boa yılanının avlanma yöntemi özellikle ilgi çekicidir. Yılan, genellikle gece avlanır ve avını kendisine çeken koku ve ısıya duyarlı organlara sahiptir. Avına yaklaşırken sessiz bir şekilde ilerleyen yılan, keskin dişleri sayesinde avını hızla yakalar. Boa yılanı, vücuduna sararak boğarak öldürür ve sonrasında tamamen yutar. Bu yöntem, daha büyük avlar için oldukça etkilidir.
- Boa yılanı, genellikle fareler, kuşlar ve tavşanlar gibi küçük hayvanlarla beslenir.
- Yılanın, insan görünümüne alıştığı durumlarda tehlikeli olabileceği unutulmamalıdır.
Boa yılanının vahşi doğada ve özellikle tropik bölgelerde yaşamasına rağmen, evcil hayvan olarak da beslenebilir. Ancak, yılanların doğal ortamlarını değiştirerek evde beslemek çok önerilmez. Boa yılanı, iri yapısına rağmen zararsız bir türdür ve doğru şekilde beslendiğinde oldukça sakin bir hayvan olabilir. Ancak, yine de evcil hayvan olarak beslenecek yılanların özellikle uzman kişiler tarafından bakılması gerektiği unutulmamalıdır.
| Boa Yılanı | |
|---|---|
| Yılanın özellikleri | Gözlerinin altında delikler, oval kafa yapısı ve geniş akciğer sistemi |
| Evde beslenmesi | Kullanılan ortamların uygun olması durumunda evcil hayvan olarak beslenebilir. |
| Avlanma yöntemi | Koku ve ısıya duyarlı organlar ve keskin dişleri ile avını boğarak öldürür ve tamamen yutar. |
Kobralar
Kobralar, uzun ve zayıf bedenleri, geniş açılı zehirli dişleri ve hızlı hareketleriyle tanınan zehirli sürüngenlerdir. Kobraların genellikle tek renkli pulları ve düzgün tasarlanmış bir boynu vardır. Bu boynu korkutucu bir şekilde şişirip saldırıya hazırlanırlar.
Kobraların zehri oldukça zehirlidir ve insanlar için ölümcül olabilir. Zehirlerinin etkileri arasında şiddetli ağrılar, nöbetler ve solunum problemleri yer alır. Zehirlilik düzeyleri, türlerine ve coğrafi dağılımlarına bağlı olarak değişebilir. Hindistan'a özgü Hint kobrası, türler arasında en zehirli olanıdır.
Kobralar, genellikle yerde yaşayan kemirgen, kuş ve diğer sürüngenleri avlamak için yakın çevreyi izleyerek avına yaklaşırlar. Ayrıca, zehirlerinin savunma amaçlı kullanımı da yaygındır. Avcılarına saldırmak için zehirlerini kullanarak kendilerini savunurlar.
Kobraların neredeyse 20'ye yakın türü vardır. Özellikle Afrika'da, Hindistan'da ve Asya'nın diğer bölgelerinde yaygın olarak bulunurlar. Kral kobra olarak bilinen doğu kobra, en büyük türler arasındadır ve ortalama 3-4 metre uzunluğunda olabilir. Diğer taraftan, orman kobrası gibi daha küçük türler de vardır.
Sonuç olarak, kobralar güçlü ve zehirli yılanlardır. Genelde sadece insanlar için tehlike teşkil ederler, avları için saldırgan olabilirler. Yavaş hareket etmelerine rağmen, zehirlerinin etkisi tehlikeli olabilir.
Amfibiler
Amfibiler, hem karada hem de sucul ortamlarda yaşayabilen canlılardır. Bu özellikleri onları sürüngenlerden ayırır. Derileri genellikle nemli olur ve solunumlarını bazı türlerde derileri vasıtasıyla yaparlar. Amfibilerin üreme şekilleri değişebilir. Bazıları yumurtalarını suya bırakırken, bazıları yumurtalarını karada bırakır. Amfibiler, zooplankton, böcekler, küçük balıklar ve solucanlar gibi çeşitli hayvanlarla beslenirler.
Amfibilerin doğal yaşam alanları, türlerine göre değişir. Bazıları tatlı su havzalarında yaşarken, bazıları okyanuslarda yaşar. Amfibiler, tüm dünyada yaşayan 5000 türden fazla canlı türüne sahiptir. Kurbağalar ve semenderler, amfibilerin en yaygın türlerindendir.
Kurbağalar, amfibilerin en çok bilinen türüdür. Sağlam bacakları ve sıçrama yetenekleriyle bilinirler. Dünya çapında 4000'den fazla kurbağa türü vardır. Kurbağaların yaşam alanları, ormanlar, bataklıklar ve göllerdir.
Semenderler, amfibilerin bir başka yaygın türüdür. Bunlar, tatlı su kaynaklarında yaşayan etli gövdeli bir türdür. Çoğu zaman vücutları uzun ve kabarık bir kuyrukları vardır. Semenderlerin doğal yaşam alanları, Kuzey Amerika, Asya ve Avrupa'nın nemli ve ormanlık bölgeleridir.
Sonuç olarak, amfibilerin özellikleri ve yaşam alanları oldukça çeşitlidir. Her türün kendine özgü karakteristikleri vardır. İnsanlar, bu canlıların yaşam alanlarını korumak için çeşitli önlemler alarak doğal dengelerini korumaya çalışmalıdır.
Kurbağalar
Kurbağalar, dünya üzerindeki en yaygın amfibilerdir. Dünya çapında bulunan farklı türleri, sucul ya da karasal yaşamları sürdürürler. Her ne kadar kurbağalar sucul ortamların favorisi olsa da, bazı türleri karada da yaşayabilirler. Kurbağaların genel olarak nemli, serin ve karanlık ortamları tercih ettiği bilinir. Bu tercihleri onların su kaynaklarına yakın yerlerde yaşamasına sebep olur.
Kurbağaların yaşam döngüsü dikkate değer bir olaydır. Larva olarak bilinen yeni doğan yavrular, suya bağımlıdır ve solungaçları ile solunum yapar. Bu aşamada beslenme için solucanlar ve küçük böcekler gibi sucul canlılar tüketirler. Ergin haline geldiklerinde ise kurbağalar, akciğerleri sayesinde karada yaşamlarına devam ederler. Beyaz, sarı, kahverengi, siyah gibi farklı renklerde ve boyutlarda olabilen kurbağalar, dünya üzerindeki en çeşitli amfibi türlerinden biridir.
Bazı kurbağa türleri, maalesef yok olma riskiyle karşı karşıyadır. Örneğin, cıva kurbağası adı verilen kurbağa türleri, cıva zehirlenmesine maruz kaldıkları için doğal yaşam alanlarından yok olma tehdidi altındadır. Bu nedenle, bazı ülkelerde cıva madenciliği yasaklanmıştır. Diğer taraftan, kara kurbağaları korunma altına alınmıştır. Bu tür kurbağalar, genellikle kum zeminlerde yaşarlar ve karada geçirdikleri ömrü boyunca birçok canlıya av olabilirler.
Sonuç olarak, kurbağalar dünya üzerinde yer alan en yaygın amfibi türlerinden biridir. Su kaynaklarına yakın yerlerde yaşasa da bazı türleri karada da hayatta kalabilir. Larva dönemleri oldukça farklı geçtiği için çok fazla renk ve büyüklükte kurbağalar bulunmaktadır. Maalesef, bazı türler yok olma tehdidi altındayken, diğerleri koruma altına alınmıştır.
Cıva Kurbağası
Cıva kurbağası, adından da anlaşılacağı gibi yüksek miktarda cıva kirliliğine maruz kaldığından kaynaklı birçok tehlike altındaki türlerden biridir. Bu tür, özellikle maden havzaları ve endüstriyel atık depolama alanlarındaki sularda yaşamaktadır. Bu sulardaki cıva kirliliği kurbağaların dokularında birikerek zehirli hale gelir ve bu durum kurbağaların sağlığı için büyük bir risk oluşturur.
Ayrıca, cıva kurbağası habitat kaybı, sulak alanların yakılması, avlanma ve ticari koleksiyonculuk gibi nedenlerle de tehdit altındadır. Bu nedenler, cıva kurbağası popülasyonlarının hızla azalması ve nesillerinin tükenme riskiyle karşı karşıya kalması anlamına gelmektedir.
Cıva kurbağası, birçok diğer amfibiden farklı olarak yüksek derecede toksik bir madde olan cıvanın etkilerine özellikle maruz kaldığından, diğer türleri korumak için çaba harcanması gereken bir türdür. Bu nedenle, sulak alanların korunması ve cıva kirliliğiyle mücadele edilmesi, cıva kurbağası gibi nadir türlerin hayatta kalması için önemlidir.
Kara Kurbağaları
Kara kurbağaları, amfibiler ailesinin dışında yer alan birçok türü kapsayan bir alt sınıfa sahiptir. Kara kurbağaları türleri, tüm dünyada çok çeşitli yaşam alanlarında bulunabilirler. Kara kurbağalarının vücut yapısı neme ve çevresel değişimlere hızlı uyum sağlamalarına yardımcı olacak şekilde evrimleşmiştir. Bu canlılar karada yaşamasına rağmen, derileri nemli kalmalıdır çünkü solunumlarını yapmak için deri ile su arasında gaz alışverişi yaparlar.
Kara kurbağaları genellikle küçük hayvanlardır, ancak bazıları diğer türlerden daha büyüktür. Bu hayvanlar küçük böceklerle, kurbağalarla ve hatta kemirgenlerle beslenirler. Kara kurbağaları yumurtalarını suya bıraktıklarında, yumurtadan çıkan yavrular da doğal olarak suya girerler. Su bir bölüm olduğunda, yavrular karada yaşayan yetişkinlerin yapmaları gereken solunumu yapamazlar ve çoğu zaman ölürler.
Çok sayıda kara kurbağa türü tehlike altındadır. Bu türlerin nesli tükenme tehdidi altında olduğu için koruma altındadır ve izlenirler. Bazı ülkeler, nesli tükenme tehlikesi altında olan kara kurbağalarının ihracatını yasaklayıp ülke içinde koruma altına almaktadır. Önlem alınmadığı takdirde bu canlıların yok olması kaçınılmazdır.
Salamonlar
Salamonlar, kısmen karada ve kısmen de suda yaşayan amfibilerdir. Yaşam alanları genellikle kuzey yarımküredeki kısıtlı sıcak ve serin akarsular ile göllerdir. İki tür salamander vardır: su salamanderleri ve kar salamanderleri. Su salamanderleri, genellikle suda yaşayanlar ve kar salamanderleri, karada yaşayanlardır. Salamonlar, uzun kuyrukları, ince ayakları ve genellikle pul veya kabuklu bir cildi olan ilginç bir görünüme sahiptir.
Ayrıca, salamanderlerin genellikle birçok rengi ve deseni vardır ve bazıları kuyrukları kopararak kendilerini düşmanlardan koruyabilirler. Ayrıca salamanderler, yırtıcı hayvanların yenmesini önlemek için ciltlerinde balık benzeri bir koku üretirler. Salamandeler doğada hem etçil hem de otçuldur ve ince uzun dilleri ile avlanırlar. Bu dillerini kullanarak, suda yaşayanların küçük hayvanlarını veya karada yaşayan böcekleri yakalayabilirler.
Salamonlar, dünya üzerindeki en ilginç ve heyecan verici amfibilerden biridir ve çeşitli türler yüksek tehlike altındadır. Bazı türler nesli tükenmek üzere ve korunmaları için çeşitli programlar uygulanmaktadır.
Ambulocetus
Ambulocetus, Eosen döneminde yaşamış bir hayvan türüdür. Yaklaşık olarak 50 milyon yıl önce, suda yaşayan memelilerin atası olarak kabul edilir. Ambulocetus, güçlü dişleri ve pençeleri ile hem karada hem de suda yaşayabilen bir yaratıktır.
Ambulocetus, diğer memelilere kıyasla oldukça büyük boyutlara sahip bir canlıdır. Fiziksel olarak, bir ayıya benzese de, burun ve ağız yapısı, su hayvanlarına benzer. Ambulocetus, hem suda hem de karada hareket edebilmek için uzun bacaklara sahip olduğundan, yürüme şekli suda yüzmeye benzer.
Ambulocetus, su memelilerinde görülen ek olarak adlandırılan memelilerin özelliklerine sahiptir. Bu özellikler arasında, kulaklarının suda işitme kabiliyetini arttırmak için su geçirmez hale gelmesi, burun deliklerinin üst kısımlarına taşınması ve vücutlarının hidrodinamik olması sayılabilir.
Ambulocetus, günümüzde yaşayan balina ve yunus türlerinin atası olarak kabul edilir. Bu nedenle, bu canlının özellikleri ve yaşam tarzı, balinaların evrimi hakkında yapılan araştırmalar için büyük bir önem taşır.