İngiliz Hukukunun Temel Prensip ve Doğrultuları konulu bu yazımızda, İngiliz hukuk sistemi hakkında en temel bilgileri öğrenebilirsiniz. Temel ilkeler, doğrultular ve yargı sistemi gibi konulara değinerek, İngiliz hukukuna dair hemen her şeyi açıklıyoruz. Hemen okumak için tıklayın!
İngiliz hukuk sistemi, tarihi gelişim sürecinde bazı temel prensipler ve doğrultular belirlemiştir. Bunlar, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, adil yargılanma hakkı, özgürlüklerin korunması, anayasa hukukuna saygı, sözleşmelerin serbestçe yapılabileceği, miras hukukunun geçerli olduğu, iş hukukunun önemli olduğu ve yargılamada delillerin önemli olduğu gibi genel olarak kabul edilmiştir.
Bunun yanında, İngiliz hukuk sistemi oldukça köklü bir "common law" sistemi üzerine kuruludur. Bu sistem, geçmiş yargı kararlarına dayalı olarak oluşturulmuş bir hukuk sistemi olarak bilinir. Ayrıca, hukuk düzenlemelerinin yapıldığı "statute law" sistemi de mevcuttur.
İngiltere'nin hukuk sisteminde yer alan bir diğer önemli prensip ise, "komşu hukuku" kavramıdır. Bu kavram, komşular arasındaki uyuşmazlıkların ve anlaşmazlıkların çözümünde önemli rol oynamaktadır. Miras hukuku ve iş hukuku da İngiliz hukuk sistemi içinde önemli bir yere sahiptir.
Common Law Sistemi
Common law sistemi, İngiliz hukukunun temel yapı taşıdır ve adından da anlaşılacağı gibi ortak hukuk anlamına gelir. Bu sistem, yargı-yasa ilişkisinde öncelikli olarak yargıcın vermiş olduğu kararlar temel alınarak ilerler.
Common law sistemi, özellikle İngiltere'nin egemenlik alanında olduğu dönemlerde yerel mahkemelerin kanun yapma yetkisi bulunmadığından ve hukukun yazılı olarak kaydedilmesi de söz konusu değildiğinden ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, bir davada daha önce verilmiş bir karar, benzer davaların çözümünde de referans alınır ve genel olarak benimsenir.
- Common law sistemi, benimsendiği dönemden itibaren birçok gelişme göstermiştir. Günümüzde ise özellikle ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde de etkisini korumaktadır.
- Bir diğer önemli özelliği ise ispat yükünün savunmada olmasıdır. Savunma, suçun işlenmediğini kanıtlamakla yükümlüdür.
- Common law sistemi, diğer hukuk sistemlerine göre daha esnek bir yapıya sahiptir ve hukukun gelişimi açısından önemli bir role sahiptir.
Özetle, common law sistemi İngiliz hukukunun temel yapı taşıdır ve yargı-yasa ilişkisinde yargıcın vermiş olduğu kararlar temel alınarak ilerleyen bir sistemdir. Günümüzde de etkisini koruyan common law sistemi, ispat yükünün savunmada olması ve esnek yapısı gibi özellikleriyle dikkat çekmektedir.
Statute Law Sistemi
İngiliz hukuk sistemi, common law sistemi yanında statute law sisteminin de içerisinde yer aldığı bir karışık yapıya sahiptir. Statute law sistemi, yasama organının kabul ettiği kanunlardan oluşmaktadır. Bu yasalar, common law sistemiyle oluşturulan hukuk normlarına ek olarak uygulanır ve hukuk düzenlemelerinin yapıldığı temel kaynakları oluşturur.
Statute law sistemi, common law sisteminin yetersiz kaldığı ya da belirsizliğin ortaya çıktığı durumlarda devreye girer. Bu sayede hukuk normları daha net hale getirilir ve uygulayıcılara rehberlik sağlanır. Ayrıca, common law sistemi yerine yasama organı tarafından oluşturulan kanunlar sayesinde hukuk normlarının bütünlüğü ve istikrarı korunur.
Statute law sisteminin en önemli özelliklerinden biri, yürürlüğe girmesi için yasama organı tarafından kabul edilmesi gerekliliğidir. Kanunlar, yasama organı tarafından kabul edildikten sonra resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girer. Bu sayede, hukuk sistemine uygunluğu sağlanır ve hukuk normlarına uygun uygulamalar yapılır.
Statute law sistemi, İngiliz hukuk sisteminin temel yapı taşlarından biridir ve common law sistemiyle birlikte hukuk düzenlemelerinin yapıldığı temel kaynakları oluşturur.
Temel Hak ve Özgürlükler
İngiliz hukuk sistemi, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve uygulanması konusunda titiz bir yaklaşım sergiler. Bu kapsamda, Magna Carta’nın 1215 yılında imzalanması ile başlayan süreçte, bireylerin temel hak ve özgürlükleri en üst seviyede korunmaktadır.
İngiliz hukuk sistemi, insanların yaşama, özgürlük, güvenlik, özel hayatın gizliliği, ifade özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklerine saygı duyar. Bu haklar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından garanti altına alınmıştır.
İngiliz hukuk sistemi içinde yer alan temel hak ve özgürlüklerin en önemlileri arasında, sadece yargı kararı ile sınırlanabilecek olan kişinin özgürlüğünü kısıtlayan tutuklama veya gözaltı gibi durumlar için kullanılan Habeas Corpus ilkesi gelmektedir. Ayrıca, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü, insan haklarının korunması ve özel hayatın gizliliği gibi diğer haklar da önemli konulardır.
İngiliz hukuk sistemi içinde yer alan temel hak ve özgürlükler, yargı sürecinde de önemli bir yer tutmaktadır. Bu kapsamda, adil yargılanma hakkı doğrultusunda kanıt sunma ve muhakeme gibi hükümler çerçevesinde davalar yürütülür. Böylece, bireylerin temel hak ve özgürlükleri adil bir şekilde korunmuş olur.
Genel olarak, İngiliz hukuk sistemi içinde yer alan temel hak ve özgürlüklerin korunması ve uygulanması için titiz bir çalışma sürdürülmektedir. Bu sayede, bireylerin temel hak ve özgürlükleri en üst düzeyde korunur ve yargı sürecinde adil bir şekilde işlemesi sağlanır.
Habeas Corpus İlkesi
Habeas corpus ilkesi, İngiliz hukuk sisteminin temel prensiplerinden biridir. Bu ilke, kişinin özgürlüğünü kısıtlayan bir tutuklamanın meşruluğunun denetlenmesine olanak sağlar. Bu sayede, hukukun üstünlüğü ilkesi korunarak, kişinin keyfi olarak tutuklanması ya da özgürlüğünden mahrum bırakılması önlenebilir.
İlke, Latincede "seni göster" anlamına gelir. Yani bir kişinin, kendisinin neden hapiste olduğunu öğrenmeye hakkı vardır. Habeas corpus ilkesi, kişiyi koruyucu bir önlem olarak, keyfi tutuklamalara karşı koymak için geliştirilmiştir. İngiliz hukukundaki bu ilke, daha sonra ABD anayasasına ve diğer ülkelerin hukuk sistemlerine de benzer şekilde yansımıştır.
Bu ilke, aynı zamanda yargı makamlarının bağımsızlığı ilkesinin korunması açısından da önemlidir. Çünkü bir tutuklamanın meşruluğunun denetlenmesi için yargı makamlarının bağımsız ve tarafsız olması gerekmektedir. Bu sayede, keyfi olarak yapılan tutuklamaların önüne geçilebilir ve adil bir yargılama süreci sağlanabilir.
Yargı Bağımsızlığı
İngiliz hukuk sistemi bağımsız bir yargıya sahiptir ve yargının siyasi müdahalelerden özgür olduğu anlayışı ile işleyiş göstermektedir. Yargı bağımsızlığı ve hakimlerin tarafsızlığı İngiliz hukukunun temel prensiplerinden biridir. Bu prensip yargısal kararların doğru ve hakkaniyetli şekilde verilmesini sağlar.
Bununla birlikte, yargı bağımsızlığı sadece yargı sistemine bağlı kalmayıp, uygulamada da öne çıkmaktadır. Hakimlerin taraflarına eşit mesafede durması, kararların siyasi veya ekonomik baskı altında alınmaması ve hakimlerin görevden alınmalarının siyasi bir karar olmaması yargı bağımsızlığı kavramının öne çıkan yönlerindendir.
İngiliz yargı sistemi, yargının bağımsızlığı ve adaletin doğru uygulanması açısından oldukça etkili bir şekilde işlemektedir. Hukukun üstünlüğü ilkesine uygun olarak, yargısal kararlar kişisel veya siyasi amaçlar doğrultusunda değiştirilemez veya askıya alınamaz. Bu, İngiliz hukuk sistemi için en önemli değerlerden biridir.
Komşu Hukuku
Komşu hukuku, İngiliz hukuk sistemi içinde önemli bir yere sahiptir. Taraflar arasındaki sınır, yükseklik, gürültü, sızıntı, ağaç kesimi, taşınmazın kullanımı gibi konularda ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde kullanılır. Komşu hukuku, common law prensipleri doğrultusunda belirlenir ve geçmiş davalarda verilen kararlarla şekillenir.
Komşu hukuku, çoğunlukla mülkiyet davalarında önemli bir rol oynar. Komşu hukukuna göre, her mülk sahibi komşusunun huzur ve rahatını bozamaz ve ona zarar veremez. Örneğin, bir kişi komşusunun arazisine ağaç dikemez çünkü bu komşunun güneş ışığından yeterince yararlanmasını engelleyebilir. Ayrıca, herhangi bir sızıntı veya gürültü sorunu yaşanması halinde, komşu hukuku bunların çözümünde kullanılır.
Bir diğer önemli konu ise yükseklik konusudur. Komşu hukuku, yapıların yüksekliğiyle ilgili olarak sınırdaşların haklarını ve çıkarlarını korumaktadır. Örneğin, eğer bir bina diğer komşu binanın manzarasını engelliyorsa, bu konuda çözüm için komşu hukuku kullanılabilir.
Sonuç olarak, İngiliz hukuk sistemi içinde yer alan komşu hukuku, sınırdaşlar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir rol oynamaktadır. Komşu hukuku davaları, her zaman öncelikle diyalog yoluyla çözülmeye çalışılır ancak çözümsüzlük halinde yargı yoluna başvurulabilmektedir.
Miras Hukuku ve İş Hukuku
İngiliz hukuk sistemi içinde oldukça önemli bir yere sahip olan miras hukuku, İngiltere'de ölen kişilerin malvarlıklarının aktarımı ile ilgili hukuk düzenlemelerini içermektedir. Miras hukuku, temel olarak kişilerin tercih ettiği mirasçılarına miras bırakabilmesi esasına dayanmaktadır. Bunun yanında, İngiliz iş hukuku da, çalışanların hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla belirlenen düzenlemeleri kapsamaktadır.
İş hukuku içinde, çalışanların temel hakları ve sendika hakları gibi konular düzenlenmiştir. İş yasaları, çalışanların haklarının korunması, çalışma koşullarının düzgün hale getirilmesi ve işverenlerin çalışanlarına sağlık ve güvenliklerini sağlaması gibi konuları içermektedir. İngiliz miras hukuku içinde ise, vasiyetname düzenlemelerinin önemi ve uygulamaları oldukça yaygındır. Burada amaç, kişilerin miraslarının nasıl bölüneceği ve kimlere bırakılabileceği konusunda belirli düzenlemeler getirilmesidir.
İngiliz miras hukuku, aile üyeleri ve diğer potansiyel mirasçılar arasında anlaşmazlıkların önlenebilmesi için hukuk sistemince belirlenmiş belirli sıralamaları içermektedir. Bunun yanında, yasal hakların devredilebilirliği, babadan oğla miras konusundaki düzenlemeler ve karmaşık miras yasaları gibi konulara ilişkin detaylı düzenlemeler de mevcuttur.
| Miras Hukuku | İş Hukuku |
|---|---|
| Ölen kişinin malvarlığının aktarımı | Çalışanların temel hakları |
| Kişilerin tercih ettiği mirasçılarına miras bırakabilmesi | Sendika hakları |
| Vasiyetname düzenlemelerinin önemi | İşverenlerin çalışanlara sağlık ve güvenliklerini sağlaması |
Her iki hukuk alanı da oldukça önemlidir ve kişilerin haklarının korunması ve işleyişinin sağlanması amacıyla belirli düzenlemeler getirilmiştir. Ülkemiz için de örnek alınabilecek bu düzenlemeler, İngiliz hukuk sisteminin diğer adalet sistemlerine de örnek teşkil etmektedir.
İş Hukuku
İş hukuku, işverenlerin ve çalışanların iş ilişkilerini düzenleyen bir alanıdır. İş hukuku, işverenlerin çalışanlarına karşı yükümlülüklerini belirlerken, aynı zamanda çalışanların haklarını ve korunmasını da sağlar. İş hukukunda, çalışanların iş sözleşmeleri, ücretleri, çalışma saatleri, izinleri, iş güvenliği gibi konular düzenlenir.
İş hukuku aynı zamanda çalışanların sendikalaşma haklarını da korur. İşçi sendikaları, çalışanların menfaatlerini koruyabilmeleri amacı ile bir araya gelirler. Bu sendikalar, işverenlerle sözleşmeler yapmak, grev yapmak gibi haklara sahiptir. İş hukuku, sendika haklarını da düzenlemektedir.
İşçi hakları açısından en önemli düzenlemelerden biri, çalışanların asgari ücret düzeylerini belirleyen kanunlardır. İngiliz hukuku, çalışanların ücretleri ve diğer yan hakları ile ilgili düzenlemeler içeren birçok kanunu içermektedir. Buna ek olarak, İngiliz hukuku, çalışanların işyerinde güvenliği ve sağlığı konularında yasal koruma sağlamaktadır. İşverenler, işyerinde güvenliği ve sağlığı için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
İşçi hakları konusunda, İngiliz hukuku tarihinde önemli bir olay da Trade Union Act'tır. Bu kanun, işçilerin sendikalaşma ve örgütlenme haklarını düzenlemektedir. Bu kanun, işçilerin sendikal faaliyetlerine karşı işverenlerin baskısını engellemekte, işçilerin haklarını korumaktadır.
| Özet | İş hukuku, işverenlerin ve çalışanların haklarını ve yükümlülüklerini düzenleyen bir alandır. Çalışanların iş sözleşmeleri, ücretleri, çalışma saatleri, izinleri, iş güvenliği ve sendikalaşma hakları iş hukukunda düzenlenir. |
Miras Hukuku
Miras hukuku, İngiliz hukuk sistemi içinde önemli bir yere sahiptir. Miras hukuku içinde yer alan vasiyetname düzenlemeleri de oldukça önemlidir. Vasiyetname düzenlemeleri, kişilerin ölümünden sonra mal varlıklarının dağıtımına ilişkin düzenlemeler içerir.
Vasiyetname düzenlemeleri, miras bırakanın mal varlığının nasıl dağıtılacağına ilişkin iradesidir. Bu nedenle, vasiyetname düzenlenmesi oldukça önemlidir. Miras bırakan, vasiyetname ile mal varlığına ilişkin düzenlemeler yaparak hakim kararını önleyebilir ve mal varlığının dağıtımının kendisine göre olmasını sağlayabilir.
Vasiyetname düzenlemelerinde dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Örneğin, vasiyetnameyi düzenleyen kişi, yasal olarak ehliyetli olmalıdır. Ayrıca, vasiyetname düzenlerken hukuki terimler ve ifadeler de kullanılabilir. Bununla birlikte, vasiyetname düzenlerken ifadeler açık ve anlaşılır olmalıdır.
Vasiyetname düzenlemeleri, noter huzurunda düzenlenirse daha güvenli hale gelir. Böylece, vasiyetnameye ilişkin herhangi bir tartışma veya uyuşmazlık yaşanmaz. Ayrıca, vasiyetnamede belirtilen kişilerin isimleri doğru bir şekilde belirtilmeli ve vasiyetnamede belirtilen paylaşım oranları yazılmalıdır.
Sonuç olarak, vasiyetname düzenlemeleri, miras hukuku içinde oldukça önemlidir. Vasiyetname zamanında ve doğru bir şekilde düzenlenirse, mirasın dağıtımı sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilebilir. Vasiyetnamede belirtilen özel düzenlemeler, hakim kararından daha önemli hale gelir ve miras bırakanın iradesi doğrultusunda mal varlığı dağıtımı gerçekleştirilir.