Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ABD ile ilişkileri, son dönemde gerginlikler yaşanıyor ABD'nin Suriye politikası ve FETÖ'ye verdiği destek, ilişkileri olumsuz etkiliyor Türkiye, ulusal güvenliğini korumak için gösterdiği çabaların desteklenmesini istiyor ABD ile olumlu bir diyaloğun sürdürülmesi önem taşıyor Türkiye, NATO ve ABD ile olan ittifakını korumak istiyor

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye'nin en güçlü kuvveti olarak Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile olan ilişkileri stratejik öneme sahiptir. Bu ilişkiler, tarihi boyunca farklı süreçlerden geçmiştir. 1964 yılında imzalanan askeri işbirliği antlaşması ile beraber Türkiye-ABD ilişkileri daha da güçlenerek devam etmiştir. Ancak son yıllarda yaşanan bazı olaylar ilişkileri zorlamıştır.

Özellikle Suriye'ye yapılan operasyonlarda ABD'nin terör örgütü PKK/YPG'ye verdiği desteği Türkiye tepki ile karşılamıştır. Ayrıca gerçekleştirilen FETÖ darbe girişiminde ABD'nin, Türkiye'ye iade etmediği Fethullah Gülen konusunda da iki ülke arasında bir gerginlik söz konusu olmuştur. Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemi alımı ise ABD tarafından büyük bir tepki ile karşılanmıştır.

• Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ABD ile olan ilişkileri, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından önemli bir konudur.
• ABD'nin terör örgütü PKK/YPG'ye verdiği desteğe karşı Türkiye'nin tepkisi her zaman yüksek olmuştur.
• Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iade talebi ve S-400 alımı konusundaki gerginlik ise son yıllarda ilişkileri zorlamıştır.

Tarihi

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile olan ilişkileri tarihi bir geçmişe sahiptir. İki ülke arasındaki iş birliği, 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri başkanı Lyndon B. Johnson'ın Türkiye'ye gönderdiği bir mektupla başladı. Bu mektupla birlikte, ABD, Türkiye'ye ekonomik ve askeri destek sunma kararı almıştı. Bu karar, ABD ve Türkiye arasındaki iş birliğinin temelini oluşturdu.

Ancak, ABD-Türkiye iş birliği tarihi sadece ekonomik ve askeri destekle sınırlı değil. İki ülke arasındaki ilişkiler, Soğuk Savaş döneminde daha da güçlendi. Türkiye, ABD'nin NATO müttefiki olarak önemli bir rol oynadı ve ABD, Türkiye'yi stratejik olarak önemli bir ülke olarak değerlendirdi. Bu nedenle, ABD-Türkiye iş birliği, sadece ekonomik ve askeri destekle sınırlı kalmadı, aynı zamanda politik ve stratejik bir boyut kazandı.

Tarih	Olay
1964	ABD başkanı Lyndon B. Johnson, Türkiye'ye ekonomik ve askeri destek sunma kararı alır.
1980'ler	Türk Silahlı Kuvvetleri'nin eğitimi, ABD askeri danışmanları tarafından sağlanır.
1990	Türkiye, ABD öncülüğündeki Koalisyon Güçleri'ne katılır ve Körfez Savaşı'nda önemli bir rol oynar.

• ABD-Türkiye iş birliği, Johnson mektubuyla başlamıştır.
• Türkiye, ABD'nin NATO müttefiki olarak önemli bir rol oynar.
• ABD-Türkiye iş birliği, sadece ekonomik ve askeri destekle sınırlı kalmamıştır.

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi, ABD-Türkiye iş birliği, tarihsel bir geçmişe sahiptir. Bu iş birliği, her ne kadar zaman zaman çalkantılı dönemler yaşasa da, bugüne kadar sürdü. İki ülke arasındaki iş birliği, sadece ekonomik ve askeri destekle sınırlı değil, aynı zamanda politik ve stratejik bir boyut da kazanmıştır. Gelecekte de bu iş birliğinin devam etmesi beklenmektedir.

1990'lardan 2016'daki darbe girişimine kadar

ABD-Türkiye iş birliği tarihi 1990'larda başladı, ancak sonrasında çalkantılı bir döneme girdi. 2003 yılında ABD'nin Irak Savaşı'na Türkiye'nin desteği beklenirken, Türkiye Meclisi'nin oylaması sonucunda savaş karşıtı bir tutum sergilendi. Bu durum, ABD-Türkiye ilişkilerine zarar verdi. Ayrıca, 2013 yılında Türkiye'de yaşanan Gezi Parkı protestoları, ABD-Türkiye ilişkilerinde gerginliğe neden oldu.

2016 yılında ise, Türkiye'de bir darbe girişimi gerçekleşti. Bu girişim sonrasında, Türkiye'nin istediği Fethullah Gülen'in ABD'de bulunması, ABD-Türkiye ilişkilerinde gerginliğe sebep oldu. Türkiye, Gülen'in iadesini talep ederken, ABD ise bu talebi yerine getirmemekle suçlandı. Bunun yanı sıra, Türkiye'deki durumun istikrarsızlığı, ABD-Türkiye ilişkilerini daha da zorlaştırdı.

• Bu dönemde yaşanan diğer bazı olaylar:
• Suriye'de yaşanan iç savaş boyunca, ABD ve Türkiye'nin Suriye politikaları farklılıklar gösterdi.
• Türkiye'nin F-35 savaş uçağı alımı engellendi.
• ABD'nin Türkiye'ye yaptığı silah ambargosu.

Bununla birlikte, darbe sonrası ABD'nin Türkiye'yi destekleyen açıklamaları, ilişkilerde bir miktar olumlu etki yarattı. Ancak, son yıllarda Türkiye'nin Suriye politikaları ve Rusya ile yakınlaşması, ABD-Türkiye ilişkilerini tekrar gerginleştirdi.

Irak Savaşı

ABD'nin 2003 yılında Irak'a müdahalesi, Türkiye için önemli bir dönüm noktası oldu. ABD, Türkiye'den askeri desteğin yanı sıra, savaşın lojistik olarak yürütülmesi için Türkiye'deki üsleri kullanma talebinde bulundu. Ancak, Türkiye parlamentosu, savaşa destek verme kararı almaktan çekindi ve ABD talepleri reddedildi.

Irak savaşı sonrasında, Türkiye'nin bölgedeki rolü ve ABD ile ilişkileri değişime uğradı. Irak'taki istikrarsızlık, Türkiye için güvenlik riski oluştururken, ABD'nin bölgedeki politikaları Türkiye'yi rahatsız etmeye başladı. Türkiye, ABD'nin bölgedeki politikalarına yönelik eleştirilerini sıklıkla dile getirerek, bölgedeki siyasi ve ekonomik durumun daha iyiye gitmesi için çaba gösterdi.

• Irak Savaşı, Türkiye-ABD ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu.
• Türkiye parlamentosu, savaşa destek verme kararı almaktan çekindi ve ABD talepleri reddedildi.
• Irak savaşı sonrasında, Türkiye'nin bölgedeki rolü ve ABD ile ilişkileri değişime uğradı.

Fethullah Gülen

Fethullah Gülen, Türkiye'de 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişiminde önemli bir rol oynamıştır ve Türk makamları tarafından hemen hemen tüm darbe girişiminin sorumluluğu ona atfedilmiştir. Bu nedenle, Türk hükümeti, ABD'deki yerleşik Gülen cemaatinin lideri olan Gülen'in Türkiye'ye iade edilmesini talep etmiştir.

Ancak, ABD hükümeti, Türkiye'nin verdiği delillerin yeterli olmadığını ve Gülen'in iade edilemeyeceğini belirtmiştir. Ayrıca, Gülen'in insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Bu nedenle, ABD hükümeti, Fethullah Gülen'i Türkiye'ye iade etme taleplerine karşı çıkmış ve net bir tavır sergilememiştir.

Son Olaylar

Son yıllarda Türkiye ve ABD arasında yaşanan krizler, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkiledi. Özellikle Suriye'ye yönelik farklı politikalar, güvenlik konularındaki anlaşmazlıklar, Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemi alımı ve ABD'nin bu konudaki sert tepkisi ilişkilerin gerilmesine neden oldu.

Suriye politikasındaki farklılıklar, ABD'nin PYD/PKK'ya verdiği destek ve Türkiye'nin terör örgütleri ile mücadelesi arasında çelişki yarattı. Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru oluşmasına izin veremeyeceğini ve milli güvenliği için gereken her şeyi yapacağını açıklamıştı.

Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alımı da ABD tarafından şiddetle eleştirildi. Bu alımın NATO sistemleriyle uyumlu olmadığı, Türkiye'nin güvenliğini tehdit ettiği ve ABD'nin F-35 programını riske soktuğu belirtilmişti. ABD yönetimi, Türkiye'yi bu konudan vazgeçirmek amacıyla birçok yaptırım uyguladı.

Ayrıca, ABD'nin Türk vatandaşlarına vize kısıtlamaları da iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden oldu. Türkiye, bu karara karşılık olarak ABD vatandaşlarına da vize kısıtlamaları uygulamıştı.

Geçtiğimiz dönemde, ABD'nin PKK/YPG terör örgütüne yönelik operasyonlarda bazı Amerikan vatandaşları Türkiye tarafından rehin alınmıştı. Ancak, Amerikan hükümeti bu rehinelerin serbest bırakılması konusunda Türkiye'yle iş birliği yapmayı reddetti.

Ancak, iki ülke arasında ortak çıkarlar olması, gelecekteki ilişkilerin gelişmesine olanak sağlayabilir. Özellikle, terörle mücadele, enerji politikaları, ticari anlaşmalar ve stratejik iş birliği konularındaki ortak çıkarlar ilişkilere pozitif yönde etki edebilir.

Suriye Politikası

Suriye'deki çatışmalarda PKK/PYD terör örgütüne verilen destek, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde önemli bir kriz sebebi oldu. Türkiye terör örgütlerinin Suriye sınırlarında toprak kazanmasına izin verilmemesi gerektiğini savunurken, ABD'nin PKK/PYD'yi IŞİD'le mücadele için stratejik bir ortak olarak görmesi ilişkilerde gerilime neden oldu. PKK/PYD'nin Türkiye'nin güvenliği için tehdit oluşturduğunu düşünen Türk hükümeti, ABD'nin PKK/PYD'ye verdiği silah, mühimmat ve eğitim desteğinin sonlandırılmasını istedi.

Ancak ABD, Türkiye'nin önerdiği diğer seçenekleri kabul etmeyerek PKK/PYD'ye verdiği desteği sürdürdü. Bu durum, hem Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini zedelerken hem de Türkiye'nin güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturdu. Türkiye, PKK/PYD terör örgütüne karşı gerçekleştirdiği askeri operasyonlar sırasında sivillere zarar vermekle suçlanarak uluslararası kamuoyunda eleştirilse de, Türkiye operasyonların terör örgütüne karşı yapıldığını ve sivillerin zarar görmemesi için büyük çaba gösterildiğini söyledi.

Sonuç olarak, Suriye politikası Türkiye-ABD ilişkilerinde önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Türkiye, ABD'nin PKK/PYD'ye verdiği desteğin sonlandırılmasını ve terör örgütlerinin Suriye topraklarında varlığının sonlandırılmasını talep ederken, ABD ise PKK/PYD'yi terörle mücadele için stratejik bir ortak olarak görmeye devam ediyor.

S-400 Krizi

Türkiye, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri satın aldığında ABD, bu satın alımı önlemek için Türkiye'ye baskı yapmıştı. ABD, Türkiye'ye Patriot füze sistemi satın alması için teklifte bulunmuştu ancak Türkiye, bu teklifi reddederek S-400 sistemlerini almaya devam etti. Bu durum, Türkiye-ABD ilişkilerinde gerginliğe neden oldu ve ABD, Türkiye'ye yaptırım uygulamaya başladı.

ABD'nin yaptırımları şunları içeriyordu: Türkiye'nin ABD yapımı F-35 savaş uçağı programından çıkarılması, Türk yetkililerin ABD'ye seyahat etmelerinin kısıtlanması ve Türkiye'nin ABD'den alacağı bazı silah sistemlerinin iptal edilmesi. S-400 krizi, Türkiye-ABD ilişkilerinin tarihteki en büyük krizlerinden biri olarak kabul edilir.

Bununla birlikte, S-400 krizi sonrasında Türkiye ve ABD arasındaki diyalog devam etti. İki ülke, Suriye'deki çatışmalarla mücadelede iş birliği yapmak için ortak çalışma grubu kurdu. Ayrıca, ABD Başkanı Joe Biden, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüştü. Bu görüşme, Türkiye-ABD ilişkilerinde önemli bir adım olarak görülüyor.

Türkiye'nin S-400 Hava Savunma Sistemi Alımı	ABD'nin Tepkisi
Türkiye, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri satın aldı.	ABD, Türkiye'ye baskı yaparak bu satın alımı önlemeye çalıştı.
ABD, Türkiye'ye Patriot füze sistemi satın alması için teklifte bulundu.	ABD, Türkiye'ye yaptırım uygulamaya başladı ve Türkiye'yi F-35 programından çıkardı.
Türkiye, ABD'nin teklifini reddederek S-400 sistemlerini almaya devam etti.	Türk yetkililerin ABD'ye seyahat etmeleri kısıtlandı.
	Türkiye'nin ABD'den alacağı bazı silah sistemleri iptal edildi.

Rehinelerin Serbest Bırakılması

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ABD ile ilişkileri arasında bazı krizler de yaşandı. Bu krizlerden biri de 2019 yılında gerçekleşti. PKK terör örgütüne yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen bir operasyon sırasında, ABD vatandaşı olan bir rahip ve bir Türk çalışan kaçırıldı.

Bu gelişme, Türkiye-ABD ilişkilerinde büyük bir soruna yol açtı. Türkiye, ABD'yi rehineleri serbest bırakmamakla suçladı ve bu kişilerin FETÖ ile bağlantıları olduğunu belirtti. ABD ise Türkiye'yi eleştirdi ve rehinelerin serbest bırakılmasını talep etti. İki ülke arasındaki görüşmeler uzun sürdü ve sonunda rehineler serbest bırakıldı.

Bu olay, Türkiye-ABD ilişkilerinin ne kadar hassas ve karmaşık olduğunu gösteriyor. İki ülkenin arasındaki ilişkiler her zaman kolay olmayabilir, ancak bu krizlerin üstesinden gelmek için birlikte çalışmaları gerekiyor.

Gelecekteki İlişkiler

Gelecekteki Türkiye-ABD ilişkileri, mevcut krizlere rağmen iyileşme sinyalleri gösteriyor. İki ülkenin liderleri arasındaki görüşmelerde, diyaloğu yeniden tesis etmek ve işbirliğini artırmak için atılan adımlar, ilişkilerin pozitif yönde gelişmesine yardımcı olacak. Biden yönetiminin Türkiye'ye yönelik tavrının daha yapıcı olması ve ABD ile Türkiye arasındaki ortak çıkarların belirlenmesi, gelecekteki ilişkileri etkileyecek önemli faktörler arasında yer alıyor.

İki ülke arasında süregelen krizlere rağmen, Türkiye-ABD ilişkilerinin gelecekte nasıl şekilleneceği, iki ülkenin birbirine olan bağımlılığına ve ortak çıkarların bulunmasına bağlı olarak değişebilir. Türkiye'nin NATO üyesi olarak güçlü bir müttefik olduğu gerçeği, ABD ile olan ilişkilerin yönlendirilmesinde önemli bir etki yaratabilir.

Gelecekteki Türkiye-ABD ilişkileri, terörle mücadelede işbirliği, ticaret anlaşmaları ve teknoloji paylaşımı gibi alanlarda daha fazla işbirliğine yol açabilir. İki ülke arasındaki olumlu bir diyaloğun yeniden tesis edilmesi, bölgedeki istikrarın sağlanması ve uluslararası gerginliklerin azaltılması için büyük bir adım olacak.

• Türkiye-ABD ilişkilerinin gelecekte nasıl şekilleneceği, Biden yönetimi politikaları ve iki ülke arasındaki ortak çıkarlar belirleyecek.
• İki ülke arasındaki olumlu diyaloğun yeniden kurulması, bölgedeki istikrarın sağlanması ve uluslararası gerginliklerin azaltılması için büyük bir adım olacak.
• Türkiye'nin NATO üyesi olarak güçlü bir müttefik olduğu gerçeği, ilişkilerin yönlendirilmesinde önemli bir etki yaratabilir.

Biden Dönemi

Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan son başkanlık seçimlerinde Joe Biden, başkanlık koltuğuna oturdu. Peki, Biden'ın Türkiye politikaları nasıl şekillenecek?

Biden, seçim öncesinde yaptığı açıklamalarda, Türkiye ile ilişkilerin güçlendirilmesine ve NATO müttefiki olan Türkiye'nin güçlendirilmesine önem verdiğini belirtmişti. Ancak, Türkiye-ABD ilişkilerinde son yıllarda yaşanan krizler de dikkate alındığında, Biden'ın Türkiye politikaları ne yönde olacağı merak konusu.

Biden'ın Türkiye politikaları, özellikle Suriye ve Rusya ile ilişkiler konusunda belirleyici olacak gibi görünüyor. Biden yönetimi, Suriye'deki savaşta ABD'nin PYD/PKK'ya desteğini sürdürüp sürdürmeyeceği ve Türkiye'nin bu konudaki taleplerine nasıl yaklaşacağı önemli bir konu olacak.

• Biden'ın Türkiye politikaları ile ilgili diğer önemli konular şunlar olabilir:
• Fethullah Gülen'in iadesi konusu: Trump yönetimi, Gülen'in iadesine dair Türkiye'nin taleplerini reddetmişti. Biden yönetimi, bu konuda ne tür bir tavır takınacak, önümüzdeki dönemde göreceğiz.
• S-400 krizi: Türkiye, S-400 hava savunma sistemlerini ABD'nin tepkisine rağmen Rusya'dan satın almıştı. Biden yönetimi, bu konudaki tutumunu nasıl belirleyecek?

Biden'ın Türkiye politikalarında, insan hakları, demokrasi ve özgürlük gibi konuların da öne çıkması bekleniyor. Ancak, Türkiye-ABD ilişkilerindeki mevcut sorunların aşılması için de çaba harcanması gerekiyor.

Biden döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinin nasıl şekilleneceği henüz belli değil ancak, Türkiye'nin de ABD ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve ortak çıkarların korunması konusundaki kararlılığı önemli bir rol oynayacak.

Ortak Çıkarlar

Ortak çıkarlar, her iki ülkenin de ulusal güvenliği açısından son derece önem taşımaktadır. İki ülke arasındaki stratejik ortaklığın en önemli nedenlerinden biri, Ortadoğu bölgesinin istikrarıdır. Hem Türkiye hem de ABD, bölgedeki terör tehdidiyle mücadele etmektedir ve bu amaca ulaşmak için birbirleriyle iş birliği yapmaktadır.

İki ülke arasındaki bir diğer ortak çıkar, enerji kaynaklarıdır. Hem Türkiye hem de ABD, enerji kaynaklarına olan ihtiyaçları nedeniyle ortak çalışmalar yapmaktadır. Bu, Türkiye'nin doğalgaz kaynaklarına olan bağımlılığını azaltmak için bir fırsat sunmaktadır.

Ayrıca, Türkiye ve ABD arasındaki ticari ilişkiler de son derece önemlidir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi yıllık olarak milyarlarca doları bulmaktadır. Bu ticaret hacminin artması, her iki ülke için de faydalı olacaktır.

Bunlarla birlikte, Türkiye ve ABD arasında ortak mücadele gerektiren bir başka konu da uyuşturucu ve insan kaçakçılığıdır. İki ülke, bu tür suçların önlenmesi için iş birliği yapmaktadır.

Son olarak, Türkiye ve ABD arasındaki en önemli ortak çıkarlardan biri de NATO'dur. Her iki ülke de NATO üyesidir ve bölgedeki istikrarı korumak için ortak çalışmalar yapmaktadır. Bu nedenle, Türkiye-ABD ilişkileri, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bölgesel ve küresel düzeyde de son derece önemlidir.

Yeni Anlaşmalar

Türkiye ve ABD arasındaki ilişkiler zorlu bir süreçten geçiyor. Ancak, her iki ülkenin de birbirine karşı ortak çıkarları bulunuyor. Bu nedenle, Türkiye ve ABD arasında gelecekte de yeni anlaşmaların yapılması olasıdır.

Bu yeni anlaşmaların olası sonuçları arasında birçok farklı senaryo bulunuyor. Bunlardan biri, Türkiye ve ABD arasında bir serbest ticaret anlaşması olabilir. Bu anlaşma sayesinde, her iki ülke arasındaki ticaret hacmi ve iş birliği artabilir. Ancak, bu sürecin uzun ve zorlu olabileceği unutulmamalıdır.

Bir diğer olası senaryo ise, Türkiye'nin F-35 programına yeniden katılması olabilir. Türkiye, S-400 hava savunma sistemi alımı nedeniyle F-35 programından çıkarılmıştı. Ancak, Türkiye'nin yeniden programa dahil edilmesi, her iki ülke arasındaki askeri iş birliği için oldukça önemli olacaktır.

Bunların yanı sıra, Türkiye ve ABD arasında daha güçlü bir NATO iş birliği de geliştirilebilir. Bu iş birliği sayesinde, her iki ülkenin güvenliği için daha fazla adım atılabilir.

Sonuç olarak, Türkiye ve ABD arasındaki yeni anlaşmaların olası sonuçları oldukça farklı olabilir. Ancak, her iki ülke de birbirine karşı ortak çıkarlar taşıdığından, gelecekteki iş birlikleri sayesinde ilişkilerin daha da güçleneceği de bir gerçektir.