Çalışan anne-babalara verilen izinler konusunda bilgi edinmek isteyenler için buradayız! Bu makalede, hamilelik izni, doğum öncesi izin, doğum izni, ebeveyn izni ve daha fazlası hakkında güncel bilgileri bulabilirsiniz Okuyun ve haklarınızı öğrenin!

Türkiye'de çalışan anne-babalar, çocukları için gerekli bakımı sağlamak amacıyla belirli izinlere ve haklara sahiptir. Bu yazımızda, çalışan anne-babaların hakları hakkında detaylı bilgileri sizlerle paylaşacağız.

Öncelikle, doğum izni süresi hakkında bilgi verelim. Çalışan anne-babalar doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra ise annenin sağlık durumuna göre 8-16 hafta arasında izin kullanabilirler. Bu süre, hamileliğin riskli geçmesi ya da çoğul gebelik halinde ise 2 hafta daha uzatılabilir. Doğum izni süresince ücret, SGK tarafından ödenmektedir.

Doğumdan sonra, annelerin kullanabileceği ücretli izinler de bulunmaktadır. Öncelikle doğum sonrası ilk 1 yıl içinde, her çocuk için 2 saat günlük emzirme izni kullanma hakkı vardır. Ayrıca, çocuğun hastalanması durumunda 10 günü aşmamak kaydıyla ücretli izin kullanma hakkına sahiptirler. Ücretsiz izin kullanma hakkı ise tüm işçilerde olduğu gibi çalışmaya başladığı ilk yıl için 14 gündür.

Babaların da doğum sonrası izin kullanma hakkı bulunmaktadır. Doğumun gerçekleştiği tarihten itibaren 5 iş günü, işçinin evlilik dışı birlikte yaşadığı kadın ile olan çocuklarında ise 10 iş günü babalık izni kullanma hakkına sahiptirler.

Çalışan annelerin en sık karşılaştığı sorunlardan biri de çocuklarını işe götüremediği zamanlarda yaşadıkları sorunlardır. Bu durumlarda da yine anne-babalara izin hakkı tanınmıştır. Çocuğun hastalığı veya acil durumlar söz konusu olduğunda, anneler 10 gün, babalar ise 3 gün ücretli izin kullanabileceklerdir.

Kısacası, Türkiye'de çalışan anne-babalara çocuklarıyla ilgili izin ve haklar tanınmaktadır. İşverenler, çalışan anne-babalara bu haklarını kullanmaları konusunda yardımcı olmalı ve bu hakların kullanımı ile ilgili herhangi bir ayrımcılık yapmamalıdır.

Doğum İzni

Çalışan anne-babalar Türkiye'de belli haklara sahip olup, bunlar arasında doğum izni de bulunmaktadır. Doğum izni, kadın çalışanlara doğumdan önce ve sonra belirli bir süre izin hakkı tanımaktadır.

Türkiye'de doğum izni süresi toplamda 16 haftadır. Bunun 8 haftası doğumdan önce kullanılabileceği gibi, doğum sonrası da kullanılabilir. Doğum sonrası kalan izin süresi ise 8 haftadır. Bu süreler, yalnızca tam süreli çalışan anneler için geçerlidir. Kısmi süreli çalışan anneler ise doğum izni süresini yarı yarıya kullanabilirler.

Doğum izni kullanmak için öncelikle anne-babanın resmi evli olmaları gerekmektedir. Ayrıca doğum tarihinden önce, kadın çalışanın çalıştığı işyerine doktor raporu ile başvuru yapması gerekmektedir. Doğum izni sırasında çalışanın ücretinin tamamı SGK tarafından karşılanır.

Doğum izni kullanımı sırasında işveren, çalışanın işe dönüşü öncesinde aynı işte çalışabilecek durumda olduğunu tespit etmek için sağlık raporu talep edebilir. İşveren, çalışanın istekleri doğrultusunda doktorunu da belirleyebilir. Ayrıca doğum izni sonrasında işveren, çalışanın isteği doğrultusunda esnek çalışma saatleri veya kısmi süreli çalışma gibi imkanlar da sunabilir.

Doğum izni sırasında çalışanlara yasal koruma sağlanmaktadır. İşveren, çalışanın doğum iznini kullanmasından ötürü işine son veremez veya iş koşullarında herhangi bir değişiklik yapamaz. Bu süreçte meydana gelen iş kazaları veya hastalıklar nedeniyle doğum izni süresi uzatılabilir.

Doğum izni ayrıca, çalışanın doğum sonrası iş hayatına daha rahat ve huzurlu bir şekilde dönmesine de yardımcı olmaktadır. Bu izin sayesinde hem çalışanların hem de bebeklerin sağlık durumu korunurken, aynı zamanda işverenin de çalışan memnuniyetini artırmaktadır.

Ücretli ve Ücretsiz İzinler

Çalışan anne-babaların en önemli ihtiyaçlarından biri, bebekleriyle ilgilenmek için zaman ayırabilmeleri için izin almaktır. Türkiye'de çalışan anne-babalara verilen izinler arasında hem ücretli hem de ücretsiz seçenekler bulunmaktadır.

Ücretli izinler, işverenin belirlediği koşullar dahilinde verilir ve çalışanlar normal ücretlerini almaya devam ederler. Doğum izni, bu kapsamda en yaygın kullanılan ücretli izinler arasındadır. Annelere en az 16, babalara ise en az 5 gün doğum izni verilmektedir. Ayrıca, anne veya babanın isterse kullandığı doktor raporu doğrultusunda toplam 180 güne kadar ücretli izin kullanma hakkı bulunmaktadır.

Ücretsiz izinler ise normal ücretleri ödenmeksizin verilir. Bu kapsamda verilen izinler arasında süt izni, askerlik izni, evlatlık veya koruyucu ebeveynlik izni gibi seçenekler bulunmaktadır.

Ayrıca, çalışan annelerin ve babaların, doğum izni süresi dışında, çocuklarıyla ilgilenmek için öngörülen kanuni izinlerden de yararlanma hakları bulunmaktadır. Bu izinler arasında, çocuğun okula başlaması öncesindeki süreçte verilen izinler, çocuk hastalandığı veya bir kazaya maruz kaldığı durumlarda verilen izinler ve refakat izni gibi seçenekler yer alır.

Ücretli ve ücretsiz izinler, anne-babaların iş hayatı ile aile hayatını dengede tutabilmeleri için oldukça önemlidir. İşverenlerin bu hakları kullanmalarını desteklemeleri, çalışma koşullarını iyileştirecektir.

Çocuk Doğduktan Sonra Verilen İzinler

Çocuk doğduktan sonra annelere doğum izni sonrası da bazı izinler verilmektedir. Her ne kadar doğum izni sona erdikten sonra işe geri dönüş yapılsa bile, anne-babaların belirli sürelerde çocuklarıyla birlikte olmaları gerekmektedir. İşverenler, çalışan annelerin bu ihtiyacını karşılamak için belirli izinler tanımaktadır.

Çalışan anneler, doğum izni sonrası bebeklerine bakmak için 149 gün daha izin hakkına sahiptirler. Bu izin süresi, annenin işyerinin bulunduğu ildeki sağlık kuruluşundan alacağı "sağlık kurulu raporu" ile 20 gün daha artırılabilmektedir. Doğum sonrası izinlerin yanı sıra, anne-babaların çocuklarıyla zaman geçirmelerine imkan tanımak için kullanılabilecek diğer izin seçenekleri de bulunmaktadır.

Çalışan anne ya da babalar çocuklarına bakmak için kullanılabilecek ücretsiz izinlerin yanı sıra, ücretli izinlerden de yararlanabilmektedirler. Ücretli izin kullanımı için belirli süreler ve koşullar vardır. Örneğin, anne-babalar çocuklarının okul hayatının başlamasıyla birlikte haftada 10 saatlik ücretli izin kullanma hakkına sahip olmaktadırlar. Bunun yanı sıra, çocuğun hastalığı veya hastalık izni süresince de ücretli izin kullanılabilmektedir.

Çalışan anne ya da babalar, doğum izninin bitim tarihinden itibaren ilk altı aylık dönemi kapsayan bir dönem içinde istedikleri zaman yarı zamanlı olarak çalışma hakkına sahiptirler. Bu süre, isteğe bağlı olarak 6 ay daha uzatılabilmektedir. Ayrıca, çocuk doğduktan sonra işe geri dönen annelerin, işlerinin niteliği ve işyerinin çalışma koşulları gerektirdiği durumlarda, uygun bir işyeri düzenlemesi yapmak suretiyle emzirme süresi dikkate alınarak uygun bir yerde bebeğin emzirilmesine ve süt sağımına imkan verilmesi gerekmektedir.

• Doğum izni sonrası toplam izin süresi 149 gün
• İzin süresi sağlık kurulu raporu ile 20 gün daha artırılabilir
• Çalışan anne ya da babalar, ücretsiz izinlerin yanı sıra belirli şartlar altında ücretli izinlerden de yararlanabilmektedirler
• Çocuk doğduktan sonra, anne-babalar yarı zamanlı olarak çalışma hakkına sahiptirler
• İşyerleri, emziren annelerin uygun süt sağımı imkanlarının sağlanması için gerekli düzenlemeleri yapmak zorundadır

Baba İzinleri

Babaların, doğumdan sonra işyerinde daha az zaman geçirmeleri için verilen izinlere "baba izni" adı verilir. Bu izinler, Türkiye'de 2021 yılı itibariyle 10 güne kadar çıkabiliyor ve bu izin günleri ücretli olarak kullanılabiliyor. Baba izni, işçinin ilk beş çocuğu doğduğunda kullanılabiliyor ve doğumun ardından en geç bir hafta içinde işverene bildirilmesi gerekiyor. Ancak, bu izinlerin kullanımı için çocukların anne ve babasının evli olmaları gerekiyor.

Baba izni süresince çalışan işçinin ücretinden kesinti yapılmadan tam ücretli olarak izin kullanabilmesi için, SGK'ya doğum izni nedeniyle Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi veren işveren tarafından beyan edilmesi gerekiyor. Baba izni, işçinin yıllık izninden düşürülmediği için, işverenler bu hakkı kısıtlayamazlar ve çalışanlarını baba izni almaları için zorlayamazlar.

Baba izninin kullanımı, babanın bakımını üstlendiği çocuğun 1 yaşına kadar olan süre içinde kullanılabilir. Ancak, eğer çocukta uzun süreli bir hastalık ya da engel varsa, bu süre 3 yaşına kadar uzayabilir. Baba izni kullanmak için talep edilen dilekçe işverene verilir ve işveren tarafından izin süresi hesaplanır.

Son olarak, doğum izninden yararlanan çalışan anne ile birlikte çalışan anne baba, toplamda 14 gün izin kullanabiliyorlar. Bu izinlerin kullanımı öncesinde, işverenlere bildirim yapılması gerekiyor.

Emzirme İzni

Emziren annelerin iş yerlerinde çocuklarını emzirmeleri için özel bir izin hakkı vardır. Bu izin, doğumdan sonraki ilk 6 ayda günlük 1 saat, sonraki 6 ayda ise günlük 30 dk olarak kullanılabilir. Ancak, bu süreler, çalışılan iş yerinin özelliklerine göre değişebilir. Örneğin, fabrika ya da maden gibi riskli işlerde çalışan annelere, daha fazla izin hakkı tanınabilir.

Emzirme izninden yararlanmak için, anne ya da babanın doğumdan sonra 10 gün içinde doğum bildirgesi ile birlikte işverene başvurması gerekmektedir. Anne, isteği halinde bu izni sonraki yıla kadar erteleyebilir. Ayrıca, işveren tarafından iş sözleşmesinde ya da toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe, emzirme izni ücretli sayılmalıdır.

Sonuç olarak, emzirme süreci, bebekler için son derece önemlidir. Bu nedenle, iş yerlerinde çalışan emziren annelere, çocuklarını güvenli ve sağlıklı bir şekilde emzirebilmeleri için gerekli olan izinlerin tanınması büyük bir önem taşır. İşverenlerin de, bu konuda annelerin taleplerine karşılık vererek, emzirme izni konusunda işçilerin mağdur olmasını engellemeleri gerekmektedir.

Çocuk Hastalandığında Verilen İzinler

Çocukların hastalanması özellikle çalışan anne-babalar için oldukça stresli bir durum olabilir. Türkiye'de, ailevi sorumluluklar nedeniyle çalışan anne-babaların çocuklarından biri hastalandığında izin kullanabilecekleri yasal bir hakları bulunmaktadır. Genellikle çocukların yanında kalmak isteyen anne-babaların kullanabileceği bu izin türünün kullanım şartlarına bir göz atalım.

İş kanunumuza göre, çalışan anne-babaların çocuklarının hastalanması durumunda kullanabilecekleri izin süresi 10 gündür. Bu izin türü, 3 yaşına kadar olan çocuklar için geçerlidir ve yılda bir kez kullanılabilir. İşverenler, çalışanların bu izin hakkını kullanmalarına engel olamazlar ve izin süresinde çalışanların ücretlerinin kesintiye uğramaması gerekiyor.

Çocuğun hastalığı için sağlık raporu da istenebilmektedir. İşverenler, çalışanın haklı bir nedeni olmaksızın işten uzak kalması durumlarında işi bırakma nedeniyle iş sözleşmesinde fesih hakkına sahip olabilirler. Bu nedenle, çalışanlar izin kullandıklarında işverenlerine resmi bir bulgu sunmalıdır. Hastalık raporu, çocuk hastaneye yatırıldığında veya ciddi bir hasta olduğunda istenebilir.

Bununla birlikte, işverenler çalışanların yerine başka bir işçiyi tedarik etmek zorunda değillerdir. İşverenlerin iş yükü nedeniyle çalışanlara verilen izin süresinin uzatılması durumu da bulunmaktadır. Bu nedenle, çalışanlar işverenleriyle izin süresi konusunda açık bir diyalog kurmalıdır.

Sonuç olarak, çalışan anne-babaların çocuklarının hastalanması durumunda kullanabilecekleri izin türleri vardır. İzin süresi, yılda bir kez kullanılabilir ve 10 günden fazla olamaz. İşverenlerin iş yükü nedeniyle kesinti yapmaması gereklidir ve rapor gerekliliği durumu bulunabilir. Çocukların hastalanması durumunda, çalışanların resmi prosedürleri takip etmeleri ve işverenleriyle izin kullanımı konusunda diyalog kurmaları önemlidir.

İşten Ayrılma ve Yeniden İşe Başlama

Doğum sonrası işten ayrılma ve yeniden işe başlama süreci oldukça önemlidir. Bu süreçte anne-babaların hakları ve kullanım koşulları mevcuttur. İşten ayrılmak isteyen anne-babalara, doğum sonrası 8 hafta içinde bu isteklerini işverene bildirme hakkı tanınmaktadır. İşveren, bu talebi kabul etmek zorundadır ve anne-babanın iş sözleşmesi sona ermeksizin, doğum sonrasında izin hakkı muhafaza edilir.

Yeniden işe başlama hakkı da anne-babalar için önemli bir konudur. Bu konuda Kıdem Tazminatı Kanunu gereği, doğum izninin ardından iş sözleşmesi sona eren çalışanlar da, işverenin işyerinde uygun bir iş bulması halinde tekrar işe alınabilmektedirler. Yeniden işe başlama hakkı talebi işe başlatılmadan önce yapılmalıdır.

Bu süreçte, bebek bakımının sağlanması için, kreş ve gündüz bakım evleri gibi kurumlar anne-babalara destek vermektedir. Kreş ve gündüz bakım evlerine kayıt yaptırmak için bazı koşullar mevcuttur. Bu koşullar arasında çocuğun yaşının uygun olması, anne-babanın işyerinin yakınında olması gibi koşullar yer alır. Ayrıca, anne-babalara kısmi süreli çalışma hakkı da tanınmaktadır. Kısmi süreli çalışma hakkından yararlanmak isteyenler, işverenleriyle görüşerek bu haktan yararlanabilirler.

Kısmi Süreli Çalışma

Anne-babaların iş hayatını sürdürürken çocuklarına daha fazla zaman ayırmak için tercih edebilecekleri yollardan biri de kısmi süreli çalışmadır. Kısmi süreli çalışma hakkı, işverenler tarafından sağlanan bir imkandır ve anne-babalara çocuklarına bakım sağlama ve aynı zamanda işlerini de sürdürme fırsatı verir.

Bu hak kapsamında anne-babalar, çalışma saatlerinin bir kısmında işyerinde bulunmak zorunda değillerdir. Ancak, bu hakka sahip olmak için belirli şartları yerine getirmeleri gerekmektedir. Öncelikle, kısmi süreli çalışma hakkı yalnızca işyerinde en az bir yıl çalışan anne-babalara sağlanmaktadır. Ayrıca, belirli bir süre için işveren ile anlaşma yapılması gerekmektedir.

Anlaşma kapsamında, çalışma saatlerinde azaltmaya gidilebilir ve buna bağlı olarak ücret de azalabilir. Ancak, çalışanların kısmi süreli çalışmaları durumunda, çalışma koşulları veya ücretlerinde ayrımcılık yapılamaz. İşveren, tüm çalışanlarına eşit davranmak zorundadır.

Ayrıca, çocuklarının bakımı için zaman ayırmak isteyen çalışanların, çalışmalarının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, belirli günlerde veya saatlerde izin kullanmalarına izin verilir. Bu izinler, çalışanların ücretlerinde kesintiye sebep olmaz ve İş Kanunu'nda belirlenen sınırlar dâhilinde kullanılabilir.

Kısmi süreli çalışma hakkı, hem işveren hem de çalışanlar açısından avantajlı bir durumdur. İşverenler, çalışanlarının ailevi sorumluluklarını yerine getirmelerini ve işlerinde daha mutlu ve verimli olmalarını sağlayabilirler. Anne-babalar ise, çocuklarına daha fazla zaman ayırmanın yanı sıra iş hayatını da sürdürmeye devam edebilirler. Bu sayede, iş ve aile yaşamları arasındaki dengeyi daha iyi kurabilirler.

Kısacası, kısmi süreli çalışma hakkı, anneler ve babalar için mutlu bir çözüm olabilir. İşverenlerin sağlaması gereken şartları yerine getiren çalışanlar, çocuklarına daha fazla zaman ayırmanın yanı sıra işlerini de sürdürebilirler. Bu sayede, iş ve aile yaşamlarını daha dengeli bir şekilde yönetebilirler.

Kreş ve Gündüz Bakım Evi İmkanları

Anne-babalara çalışma hayatında kolaylık sağlayan bir diğer seçenek ise kreş veya gündüz bakım evlerinden yararlanma hakkıdır. Bu imkan, anne-babaların çalışırken çocuklarını güvenilir bir yerde bırakarak hem işlerini yapmalarını hem de çocuklarına özenli bir bakım sağlamalarını mümkün kılmaktadır.

Kreşler, belirli bir ücret karşılığında çocukların özenli bir şekilde bakımını üstlenen kurumlardır. Bebeklerin, okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocukların farklı gruplara ayrıldığı kreşlerde, çocuklara gelişim düzeylerine uygun aktiviteler sağlanmaktadır. Anne-babalar için en önemli noktalardan biri de, kreşlerin yasal olarak denetleniyor olmasıdır. Bu sayede, çocuklarının güvenli ve sağlıklı bir ortamda bakımının sağlanacağından emin olabilirler.

Gündüz bakım evleri ise, kreşlerden farklı olarak daha sınırlı süreli hizmet veren kurumlardır. Genellikle anne-babaların iş saatleri içindeki ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışan gündüz bakım evleri, çocuklara kısa süreli bakım sağlamaktadır. Bu nitelikleri nedeniyle, kreşlere göre daha esnek bir yapısı vardır.

Kreş veya gündüz bakım evlerinden yararlanmak için velilerin bellli koşulları karşılamaları gerekmektedir. Öncelikle, çocukların belirli yaş aralıklarına uygun olması gerekmektedir. Ayrıca, anne-babaların çalışan olmaları ya da eğitimlerine devam etmeleri gerekmektedir. Bu hizmetlerden yararlanma hakkı, işverenler tarafından da desteklenmektedir; çoğu işveren, çalışanlarına kreş veya gündüz bakımı için belli bir maddi destek sağlamaktadırlar.

Kısacası, kreş ve gündüz bakım evleri sayesinde anne-babalar, güvenilir ellere çocuklarını bırakarak çalışmalarına devam edebilirler. Bu hizmetlerden yararlanmak için belli koşullar gerektiği gibi, çocukların sağlığı ve güvenliği açısından yasal standartların mevcut olduğu da unutulmamalıdır.