Türkiye'deki UNESCO Dünya Mirası Alanları ve Tarihi Siteleri hakkında her şey burada! Türkiye'deki en önemli tarihi yerleri ve korunan alanları keşfedin. Tarihin derinliklerine doğru muhteşem bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Türkiye, tarihi zenginliği ve doğal güzellikleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan birçok alana ev sahipliği yapmaktadır. Bu makalede Türkiye'deki UNESCO Dünya Mirası Alanları ve tarihi siteler hakkında bilgi edinebilirsiniz.
UNESCO Dünya Mirası Alanları, dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan yerlerdir. Türkiye'deki Dünya Mirası Alanları arasında Alanya Kalesi ve Selçuklu İstanbulu, Göreme Milli Parkı ve Kapadokya gibi önemli alanlar yer almaktadır. Alanya Kalesi, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir yapıdır. Selçuklu İstanbulu ise Osmanlı'nın başkenti olan İstanbul'un farklı bir dönemi için yapılmış bir bölgedir.
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Türkiye'nin doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla ön plana çıkan bölgesidir. Göreme Milli Parkı'nın peri bacaları ve tarihi kiliseleri dünyaca ünlüdür. Kapadokya ise tarihi yerleşimleri, doğal güzellikleri ve peri bacaları ile sıradışı bir yerdir.
Bunların yanı sıra Türkiye'de birçok tarihi siteler de bulunmaktadır. Bu siteler arasında Efes Antik Kenti, Hattuşaş Antik Kenti ve Pamukkale Travertenleri yer almaktadır. Efes Antik Kenti, Roma dönemine ait bir yerleşim yeri olup birçok önemli yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Hattuşaş Antik Kenti, Hitit medeniyeti için önemli bir merkezdir. Pamukkale Travertenleri ise doğal güzelliği ve termal su kaynaklarıyla ünlüdür.
Türkiye'deki UNESCO Dünya Mirası Alanları ve tarihi siteler, ülkenin tarih ve kültür mirasının önemli birer parçasıdır. Bu alanların korunması ve turistlere sunulması, ülke turizmi için de önemlidir.
UNESCO Dünya Mirası Alanları
Türkiye, zengin ve çeşitli kültürel mirasına ev sahipliği yapması nedeniyle dünya çapında tanınmaktadır. Bu kültürel miraslardan bazıları, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir.
Türkiye'deki UNESCO Dünya Mirası Alanları arasında 18 farklı tarihi ve doğal sitenin bulunduğunu biliyor muydunuz? Bunlar, dünya çapında benzersiz olan kültürel ve doğal miraslarımızdır. Türkiye'nin tarihi açıdan zengin kalıntıları ve doğal güzellikleri, bu alanların Dünya Mirası Listesi'nde yer almalarını haklı kılmaktadır.
Bazı örnekler vermek gerekirse, İstanbul'daki Süleymaniye Camii, Edirne'deki Selimiye Camii, Efes Antik Kenti, Safranbolu ve Dünya Doğa Mirası İkizi olarak kabul edilen Göreme Milli Parkı ve Kapadokya sayılabilir. Bu siteler, Türkiye'nin farklı dönemlerinde tarih ve kültür açısından eşsiz mirasları koruyan yapılar ve doğal alanlardır.
UNESCO Dünya Mirası Alanları sadece Türkiye'nin değil, dünyanın ortak mirasıdır. Bu alanların korunması, gelecek nesillerin de bu kültürel ve doğal mirasları keşfedebilmesini sağlayacaktır.
Alanya Kalesi ve Selçuklu İstanbulu
Alanya Kalesi ve Selçuklu İstanbulu, Türkiye'nin tarih ve kültür açısından zengin bölgelerinden biridir. Alanya Kalesi, Akdeniz'in güneyinde, Antalya ili sınırları içinde yer almaktadır. Kale, 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından inşa edilmiştir. Kalenin, Akdeniz'de ticaret yollarını kontrol etmek için yapıldığı tahmin ediliyor. Kalenin dış duvarı 6.5 km uzunluğunda ve 83 kule ile donatılmıştır. Alanya Kalesi, dünyadaki en büyük kalelerden biridir ve turistler için popüler bir turistik yerdir.
Selçuklu İstanbulu, Türkiye'nin en popüler turistik yerlerinden biridir. İstanbul'un tarih boyunca birçok uygarlık tarafından yönetilmesi, şehri birçok tarihi eserle dolu hale getirmiştir. Selçuklu İstanbulu, İstanbul'un Selçuklu döneminden kalan tarihi eserlerinin toplandığı bir alandır. Burada, Selçuklu Sarayı, Alaeddin Camii, Mevlana Camii ve İnce Minareli Medrese gibi tarihi binalar yer almaktadır. Bunun yanı sıra, İstanbul'un tarihi yarımadaları olan Sultanahmet ve Beyoğlu semtlerinde de birçok tarihi bina bulunmaktadır.
| Alanya Kalesi | Selçuklu İstanbulu |
|---|---|
| 13. yüzyılda inşa edilmiş | Selçuklu döneminden kalma tarihi eserlerin toplandığı alan |
| Akdeniz'de ticaret yollarının kontrolü için yapılmış | Selçuklu Sarayı, Alaeddin Camii, Mevlana Camii ve İnce Minareli Medrese gibi tarihi binalar yer alır |
| 83 kule ile donatılmış | İstanbul'un tarihi yarımadalarında birçok tarihi bina bulunur |
Alanya Kalesi ve Selçuklu İstanbulu, Türkiye'nin tarih ve kültür açısından önemli yerlerinden sadece ikisidir. Türkiye'de birçok tarihi yer ve doğal güzellikler bulunmaktadır. Bu yerleri ziyaret ederek, Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasını yakından keşfedebilirsiniz.
Alanya Kalesi
Alanya Kalesi, Türkiye'nin Antalya İli'nde yer alan, önemli tarihi yapılarından biridir. Tarihi M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan kale, Selçuklu dönemine kadar çeşitli uygarlıklar tarafından kullanılmıştır.
Kale sadece tarihi açıdan değil, mimari açıdan da oldukça önemli bir yapıdır. Kaledeki yapının mimarisi, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının etkilerini yansıtmaktadır. Kale, 6.5 km uzunluğunda bir sur ile çevrilidir ve içinde birçok tapınak, kule, sarnıç, hamam ve saray yer almaktadır.
Alanya Kalesi, aynı zamanda birçok savaşa da tanıklık etmiştir. En son 1970'lerde bir deprem sonrasında onarılmıştır. Kale, ziyaretçiler için oldukça ilgi çekici bir turistik mekan olup, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Selçuklu İstanbulu
Selçuklu İstanbulu, 11. yüzyılın başlarından 13. yüzyılın sonlarına kadar İstanbul'u yöneten Selçuklu Sultanlığı döneminde yapılan mimari eserler topluluğudur. Bu eserler arasında özellikle Sultanahmet, Fatih, Eyüp, Topkapı Sarayı ve Kapalıçarşı gibi korunmuş binalar başta gelmektedir.
Selçuklu İstanbulu mimarisi, Orta Asya, İran, Anadolu ve Bizans mimarisi unsurlarını harmanlayarak farklı bir tarz yaratmıştır. Binaların geniş alanlar ve yüksek kubbelerle süslenmesi, özellikle camilere özgü olan minarelerin yüksek ve ince yapıları dikkat çekmektedir. Ayrıca, Selçuklu İstanbulu'nun mimari stillerinden biri olan Selçuklu geometrik desenleri ünlüdür.
Özellikle İstanbul'da Selçuklu dönemi mimarisi, zamanla Osmanlı mimarisine de ilham kaynağı olmuştur. Bu nedenle Selçuklu İstanbulu'nun mimari eserleri, Türk tarihindeki mimari gelişmenin önemli bir aşamasıdır. Teknolojik yenilikleri de kullanan Selçuklu mimarisi, döneminin yapı malzemelerini ustalıkla kullanarak yapılarının uzun ömürlü olmasını sağlamıştır.
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Türkiye'nin tarihi ve kültürel açıdan en önemli yerlerinden biridir. Göreme Milli Parkı, ziyaretçilerine muhteşem değişik kayalık oluşumları, mağaraları ve turizm noktalarını sunar. Kapadokya, tarihi yapılar, kültürel anıtlar ve doğal güzelliği ile ünlüdür. Göreme Milli Parkı'nda yer alan peribacaları, volkanik tüf taşından kayalık oluşumlarıdır ve konik şekilleriyle dünya çapında ün kazanmışlardır.
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Türkiye'deki tarihi ve kültürel mirasların en etkileyici örneklerinden biridir. Bölgedeki yerleşimler, tarihi malzemelerinin zenginliği ve kültürel peyzajlarıyla önemlidir. Kapadokya, tarih boyunca insanların yeraltı şehirleri, mağara kiliseleri ve manastırları inşa ettiği yerdir. Göreme Milli Parkı ve Kapadokya'da yer alan tarihi yerler, tarih öncesine dayanan mağaralar, yeraltı şehirleri ve yüzlerce doğal oluşumdan oluşur.
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, UNESCO tarafından listelenen ilk yerlerdendir. Kapadokya'nın kayalık tüf yapısı, bölgenin kültürel ve doğal güzelliğinin korunmasına imkan tanımaktadır. Göreme Milli Parkı, turistik alanlardan biridir ve ziyaretçilere tarihi anıtlar, müzeler, mağaralar ve peribacalarının büyüleyici manzarasını sunmaktadır.
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya bölgesi, doğal güzelliği ve tarihi yerleri ile ziyaretçilerine unutulmaz bir gezi deneyimi sunar. Bölgede gezinti yaparak, yeraltı şehirlerini ve diğer tarihi yerleri keşfedebilirsiniz. Ayrıca, balon turu yapmak veya peri bacalarının etrafında yürümek de harika bir deneyimdir. Bu bölge, tarihi ve kültürel öneme sahip birbirinden değerli yerleri içinde barındırır ve ziyaretçilerine unutulmaz anılar yaşatır.
Göreme Milli Parkı
Göreme Milli Parkı, Türkiye'nin en ünlü doğal güzellikleri arasında yer alıyor ve aynı zamanda tarihi yapılarıyla da göz dolduruyor. Kapadokya bölgesinde bulunan milli park, çok sayıda peri bacaları, kaya oluşumları ve yer altı şehirleri ile ünlüdür. Bunların yanı sıra, milli parkta bulunan Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya'daki Hristiyan inanç merkezlerinden biridir ve tarihi kiliseleri içerir.
Peri bacaları, Göreme ve çevresindeki vadilerde yer almaktadır. Bu peri bacalarının şekilleri, binlerce yıl süren doğal erozyon süreci sonucunda oluşmuştur. Aynı zamanda, Kapadokya bölgesinde yer altı şehirleri bulunmaktadır. Bu şehirler, kaya tabakalarının derinliklerine kazılmıştır ve tarihte ilk kez Hititler tarafından kullanılmıştır. Bazı yer altı şehirleri, binlerce kişinin barınması için yeterince büyüktür.
Göreme Açık Hava Müzesi, Hristiyan inanç merkezlerinden biridir ve 10. yüzyıldan kalma kiliseleri ve manastırları içerir. Kiliseler, şapeller ve diğer yapılar sıradışı fresklerle süslenmiştir. Bu freskler, Bizans sanatının en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaktadır.
Göreme Milli Parkı, Türkiye'nin en önemli turistik yerlerinden biri olarak kabul edilir ve yıl boyunca pek çok turist çekmektedir. Doğal güzelliğinin yanı sıra, tarihi yapılarıyla da büyüleyici bir yerdir. Park, Kapadokya'nın tarihi ve kültürel zenginliği hakkında bilgi edinmek isteyen herkes için bir ziyaret gerekliliğidir.
Kapadokya
Kapadokya, Türkiye'nin en önemli turistik mekanlarından biridir ve adeta bir açık hava müzesi niteliği taşımaktadır. Kapadokya'nın tarihi MÖ 3000 yıllarına kadar uzanır ve Hititler, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi farklı medeniyetlerin izlerini taşımaktadır.
Kapadokya'nın en dikkat çeken özelliklerinden biri, volkanik tüf kayalarının rüzgar ve su erozyonu sonucu oluşturduğu peri bacalarıdır. Bu doğal oluşum, dünyada eşsiz bir özellik olarak kabul edilmektedir. Ayrıca bölgedeki tarihi yerler de büyük ilgi çekmektedir. Göreme Açık Hava Müzesi, tarihi kiliseleri ve kaya evleriyle Kapadokya'nın başlıca turistik yerlerinden biridir.
Kapadokya, aynı zamanda Türk mutfağındaki lezzetlerle de ünlüdür. Peynirli börek, testi kebabı, lahana dolması gibi yöresel yemekler, Türk mutfağına farklı bir tat katmaktadır. Ayrıca bölgede yetişen meyve ve sebzeler de oldukça lezzetlidir ve sağlıklıdır. Bunun yanı sıra Kapadokya, balon turlarıyla da ünlüdür. Bu turlar, bölgenin eşsiz manzarasını izlemek için en iyi seçeneklerden biridir.
Kapadokya, Türkiye'nin tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir bölgesidir. Yüzlerce yıllık tarihi yapıları, muhteşem doğal oluşumları ve lezzetli yemekleri ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır. Kapadokya'yı ziyaret eden herkes buradan güçlü bir anıyla ayrılır.
Tarihi Siteler
Türkiye, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle doludur. Ülke genelinde birçok tarihi sitenin yanı sıra, yüksek mimari değerler taşıyan yapılar bulunmaktadır. Bu tarihi sitelerin büyük bir kısmı, ülkenin tarihi eserleri olarak koruma altına alınmıştır.
Türkiye'de bulunan tarihi siteler arasında, özellikle Akdeniz bölgesi, Ege bölgesi ve İç Anadolu bölgesindeki antik kentler öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra, tarihi öneme sahip kaleler, camiler, hanlar, hamamlar ve müzeler de bulunmaktadır.
Bunların arasında en ünlüleri arasında yer alan Efes Antik Kenti, Hattuşaş Antik Kenti ve Pamukkale Travertenleri, ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeken yerler arasında başı çeker.
- Efes Antik Kenti: Efes, antik Roma döneminde Anadolu'nun en önemli şehirlerinden biriydi. Büyük bir kütüphane, tiyatrolar ve diğer yapılarla ünlüdür.
- Hattuşaş Antik Kenti: Hititlilerin başkenti olan Hattuşaş Antik Kenti, tarih öncesi devirlerden günümüze kadar birçok Medeniyetin izlerini taşımaktadır.
- Pamukkale Travertenleri: Pamukkale Travertenleri, beyaz kireçtaşı teraslarıyla bilinir. Sıcak suların yüzeye çıkması sonucu oluşan doğal bir oluşumdur.
Bunun yanında Lycia Necropolis, Sagalassos Antik Kenti, Ani Harabeleri, Ören Han ve Celsus Kütüphanesi gibi yerler de tarih meraklıları tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Türkiye'nin zengin tarihi geçmişini yansıtan bu tarihi siteler, ülke turizmi için de oldukça önemlidir.
Efes Antik Kenti
Efes Antik Kenti, İzmir'in Selçuk ilçesinde yer alan ve Antik Roma döneminin en önemli kentlerinden biri olarak kabul edilen bir tarihi alandır. Antik kent, MÖ 1000 yılında Yunan kolonistler tarafından kuruldu ve sonraki yıllarda Lidyalılar, Persler, İskender ve Romalılar tarafından kontrol edildi.
Efes Antik Kenti, Büyük İskender'in ölümünden sonra Seleukos İmparatorluğu'nun bir parçası oldu ve daha sonra İskenderiye Antik Kenti ile birlikte Hellenistik Dönemin en önemli merkezlerinden biri haline geldi. Roma İmparatorluğu'nun kontrolüne geçtikten sonra ise kent büyük bir dönüşüm geçirdi.
Başlangıçta küçük bir liman kasabası olan Efes, Roma döneminde geniş bir ticaret ve eğitim merkezi haline geldi. Mermer caddeleri, tapınakları, tiyatrosu, kütüphanesi ve büyük stadyumu gibi birçok önemli yapıya ev sahipliği yaptı. Ayrıca, dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı da burada yer alıyordu.
Efes Antik Kenti, İstanbul'dan sonra Türkiye'nin en çok ziyaret edilen turistik mekanlarından biridir. Antik kentteki yapılar arasında Celsus Kütüphanesi, Büyük Tiyatro, Hadrian Tapınağı, Trajan Çeşmesi, Farnese Heykeli ve Odeon gibi birçok önemli yapı bulunmaktadır. Ayrıca, antik kentteki su kanalları ve su kemerleri de ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmaktadır.
- Efes Antik Kenti, Antik Roma döneminin en önemli kentlerinden biridir.
- Kent, birçok farklı uygarlık tarafından kontrol edilmiştir ve tarihi bir geçmişe sahiptir.
- Efes, Hellenistik dönemin en önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir.
- Roma döneminde geniş bir ticaret ve eğitim merkezi haline gelen Efes, birçok önemli yapıya ev sahipliği yapmıştır.
| Yer | Özellik |
|---|---|
| Celsus Kütüphanesi | Antik dünyanın en büyük kütüphanesi |
| Büyük Tiyatro | 25,000 kişilik kapasiteye sahip yamuk şekilli tiyatro |
| Hadrian Tapınağı | Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırılmış bir tapınak |
Günümüzde, Efes Antik Kenti, birçok turistin ziyaret ettiği popüler bir turistik mekandır. Kentin tarihine, mimarisine ve kültürel yapısına ilgi duyanlar, antik kente büyük ilgi göstermektedir.
Hattuşaş Antik Kenti
Türkiye'de birçok tarihi kalıntı ve antik kent bulunmaktadır. Bu antik kentlerden birisi de Hattuşaş Antik Kenti'dir. Hattuşaş, Hitit medeniyetinin başkenti olarak bilinmektedir. Hititler'in günümüzdeki Boğazkale ilçesi sınırlarında yer alan antik kente tarihi kalıntılar ışığında bakıldığında, çağdaş medeniyetin de uyguladığı birçok örneği çağları aşarak barındırdığı anlaşılmaktadır.
Hattuşaş Antik Kenti, Hititler'in güçlü olduğu dönemde Anadolu'da birçok devlete, hatta bazı Mısır hanedanlarına bile küçük prenslikler halinde liderlik etmiştir. Antik kentin etrafındaki sur duvarları ve yerleşim yerlerinin özellikleri, zamanın zor şartlarında bile inşaat konusunda Hititler'in ne kadar üst düzeyde olduklarını göstermektedir.
Hattuşaş Antik Kenti, günümüzde turistlerin sıkça ziyaret ettiği yerler arasındadır. Antik kentte yer alan Binkılıç Kapısı, Aslanlı Kapı, Yazılıkaya gibi kalıntılar, ziyaretçilere Hitit medeniyetinin inançlarını ve kültürünü yansıtmaktadır. Zamanında Hititler'in güçlü bir başkent olarak kullandığı Hattuşaş, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınmış ve koruma altına alınmıştır.
Hattuşaş Antik Kenti, Hitit medeniyeti için stratejik bir öneme sahiptir. Döneminde çok sayıda tapınak, saray ve surların inşa edildiği antik şehrin, Hititler'in güçlü bir devlet olduğunu ve diğer medeniyetlere meydan okuduğunu kanıtlamaktadır. Ayrıca Hattuşaş'ın keşfi, Hitit medeniyetine dair bilgilerin günümüze kadar aktarılmasında önemli rol oynamaktadır.
Pamukkale Travertenleri
Pamukkale Travertenleri, Türkiye'nin ünlü turistik mekanlarından biridir. Traverten terasları, kaynak sularının çökeltisi ile oluşmuştur ve sıcak su kaynaklarından akan suyun bu kayalar üzerindeki akışı, sıcak suyun mineralleri sahip olduğu özelliklerden dolayı mineral çökelleri oluşmasını sağlar. Sıcak su kaynakları ise, travertenleri oluşturan mineral zenginleridir.
Bu doğal güzelliğin yanı sıra, Pamukkale Travertenleri tarihi öneme de sahiptir. Pamukkale, antik Roma dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Hierapolis Antik Kenti, bu bölgede yer almaktadır ve antik şehrin kalıntıları hala ziyaret edilebilir durumdadır. Antik çağlardan beri, Pamukkale sıcak su kaynakları ve travertenleri nedeniyle insanların ilgisini çekmiştir.
- Aynı zamanda, antik Roma imparatorluğu döneminde de bu bölge termal kaplıcaları ile bilinmekteydi. İmparatorluk döneminde, bu kaplıcaların bir sağlık merkezi olarak kullanıldığı bilinmektedir.
- Bunun yanı sıra, Pamukkale Travertenleri'nin tarihinde Hristiyanlık dönemi de önemli bir yere sahiptir. İnançlara göre, Aziz Philippus, Hierapolis'te vaaz vermiş ve bu bölgeye özel bir anlam kazandırmıştır.
Pamukkale Travertenleri, doğal güzelliği ve tarihi önemi ile dünya çapında bir popülerlik kazanmıştır ve ziyaretçiler için benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Her yıl, binlerce turist, Pamukkale'ye akın etmektedir ve bu doğal harikayı ziyaret etmek, ömür boyu unutulmayacak bir anı olacaktır.
Sonuç
Türkiye, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dünyanın en önemli destinasyonları arasında yer alıyor. Ülkemizde yer alan UNESCO Dünya Mirası Alanları ve tarihi siteler, dünyanın dört bir yanından milyonlarca turistin ilgi odağı haline gelmiştir. Bu özel yerlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması, ülkemiz için büyük bir önem taşıyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan yerler, dünya mirasının devamını sağlamak ve farklı kültür ve medeniyetlere ait tarihi ve kültürel dokuları korumak amacıyla belirlenmiştir. Ülkemizde ise Alanya Kalesi ve Selçuklu İstanbulu, Göreme Milli Parkı ve Kapadokya bu listeye dahil edilmiştir. Bu özel yerler, Türkiye'nin tarihini ve kültürünü yansıtan yapıları, doğal güzellikleri ve tarihi dokularıyla ziyaretçilerini kendilerine hayran bırakıyor.
Tarihi siteler de birçoğu geçmiş medeniyetlerden kalan harika yapıları ve mimari özellikleriyle dikkat çekiyor. Efes Antik Kenti, Hattuşaş Antik Kenti ve Pamukkale Travertenleri gibi tarihi siteler, ülkemizdeki zengin kültürel mirasın örneklerini oluşturuyor. Bu özel yerlerdeki açık hava müzeleri, turistlere tarihi bir yolculuk yapma fırsatı sunuyor.
Sonuç olarak, Türkiye'deki UNESCO Dünya Mirası Alanları ve tarihi siteler, dünya çapında ün kazanmış ve turistlerin ilgisini çekmeyi başarmıştır. Bu yerler, ülkemizin zengin tarihi ve kültürel mirasını yansıtmakta ve gelecek nesillere aktarmak için korunması gerekmektedir. Bu özel yerleri koruma altına alarak, ülkemizin kültürel zenginliğini tüm dünyaya tanıtmak mümkün olacaktır.