NBA'den EuroLeague'e transfer olan oyuncuların adaptasyon sürecini merak ediyor musunuz? Bu yazıda, oyuncuların yeni takımlarına uyum sağlamak için nedenlerini ve zorluklarını bulacaksınız NBA ve EuroLeague arasındaki farklılıkların ne olduğunu öğrenin ve oyuncuların nasıl başarılı olduklarını keşfedin Bu süreç hakkında daha fazla bilgi edinin!
Basketbol, farklı coğrafyalarda oynandığı için NBA'de oynamış bir oyuncunun EuroLeague'e adapte olması birçok farklı faktöre bağlıdır. İki ligin oyun tarzları, antrenman programları ve beden yapıları arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar nedeniyle, NBA'den EuroLeague'e geçmek isteyen bir oyuncunun başarıya ulaşabilmesi için uyum sağlaması gereken bazı özellikler vardır.
Öncelikle, NBA ve EuroLeague arasındaki en büyük farklardan biri beden yapılarıdır. NBA'de daha uzun ve daha kilolu oyuncular bulunurken, EuroLeague'de ise daha çevik ve hızlı oyuncular tercih edilir. Bu nedenle, EuroLeague'e geçmek isteyen bir oyuncu, daha çevik ve hızlı olması için antrenman programını değiştirmesi gerekebilir.
Bunun yanı sıra, oyun tarzları da farklıdır. NBA'de oyun tarzı daha çok bireysel beceriler üzerine kuruludur, EuroLeague'de ise takım oyunu ve disiplinli savunma önemlidir. Bu farklılık nedeniyle, EuroLeague'e geçen bir oyuncu, takım arkadaşlarıyla uyum içinde çalışmak ve disiplinli savunma yapmak için uyum sağlamalıdır.
Takım içi iletişim de farklı bir sorun olabilir. EuroLeague'de takım arkadaşları İngilizce dışındaki dilleri kullanabilirler. Bu nedenle, yerel dili öğrenmek veya İngilizce'yi geliştirmek gerekebilir.
Adaptasyon için öneriler arasında, farklı bir antrenman programı hazırlamak ve EuroLeague'deki farklı oyun tarzına uygun çalışmak da yer alır. Ayrıca, EuroLeague'de adapte olan eski NBA oyuncularının hikayeleri de ilham verici olabilir.
Genel olarak, NBA'den EuroLeague'e geçmek, adaptasyon sürecinin zor olduğu bir karar olabilir, ancak oyuncunun uyum sağlaması için gereken özellikleri kazanması muhtemel bir başarı için gerekli adımlardan sadece biridir.
NBA ve EuroLeague Karşılaştırması
NBA ve EuroLeague arasında belirgin farklılıklar vardır. EuroLeague, Avrupa federasyonları tarafından oluşturulan uluslararası bir basketbol ligi olarak, NBA'den farklı bir oyun stili sergiler. NBA, Amerikan profesyonel basketbol ligi olarak, yüksek bir seyirci kitlesine hitap eder ve Amerikan basketbol kültürünün en yüksek seviyede temsil edildiği yerdir.
NBA, daha güçlü ve daha hızlı oyuncuların yer aldığı bir ligidir. Bu nedenle, NBA'de oynayan oyuncuların boy ve kiloları EuroLeague oyuncularından daha büyüktür. EuroLeague'deki oyun stili ise daha fazla taktiksel öğe içermekte ve takım oyununa dayalıdır. NBA'de ise bireysel beceriler daha çok önemlidir ve takım oyunu daha az tercih edilir.
Bununla birlikte, NBA ve EuroLeague arasında bazı benzerlikler de vardır. İki ligin de benzer seviyede oyun kalitesi vardır ve her iki lig de dünya çapında takip edilir. Ayrıca, her iki ligde de yüksek seviyede profesyonel oyuncular yer almaktadır. Ancak oyunların yöntemleri ve oyun stili açısından farklılıklar gösterirler.
| Karşılaştırma | NBA | EuroLeague |
|---|---|---|
| Oyun Stili | Bireysel | Takım Oyunu |
| Oyuncuların Fiziksel Özellikleri | Büyük ve Güçlü | Çevik ve Hızlı |
| Ekip İçi İletişim | Genellikle İngilizce Konuşulur | Farklı Diller Kullanılır |
Yukarıdaki tablo, NBA ve EuroLeague arasındaki farklılıkları net bir şekilde göstermektedir. Bu farklılıkların farkında olan oyuncular ve antrenörler, adaptasyon sürecinde doğru adımları atarak başarılı sonuçlar elde edebilirler.
Fiziksel Farklılıklar
NBA ve EuroLeague arasındaki en büyük farklardan biri oyuncuların bedensel özellikleri. NBA'de oynayan oyuncular genellikle daha uzun ve daha kiloludur, EuroLeague'de ise daha çevik ve hızlı oyuncular tercih edilir.
NBA'deki oyuncular, ortalama olarak 6 fit 7 inç (2.01 metre) boyunda ve 220 pound (100 kg) ağırlığındadır. Bu boyut, NBA oyuncularının bedensel özellikleri konusunda farklı bir baskı altında olmalarına neden olur. NBA oyuncularının çoğu, boy uzunluklarının avantajlı olduğu pozisyonlarda oynamak için eğilimlidirler.
EuroLeague'deki oyuncular ise tipik olarak daha kısa ve daha hafifler. Oyuncuların ortalama boyu 6 fit 5 inç (1.96 metre) ve 200 pound (90 kg) ağırlığındadır. Bu, oyuncuların daha çevik olmalarını ve hücumda daha hızlı oyuncuların kullanılmasını sağlar. Ayrıca savunmada hareketlilik ve hız, oyunu izleyen izleyicileri de tatmin edecek bir tarzın benimsenmesine yol açar.
NBA, fiziksel gücü, boyutu ve özellikleri geliştirmek için birçok kaynak sunar. NBA takımları, oyuncuların boy ve kilolarını arttırmak için uzun saatler antrenman yaptırır. Bu, EuroLeague'deki oyuncuların aksine, oyuncuların daha büyük bedenleri benimsemek zorunda kalmaları anlamına gelir. Bu baskının EuroLeague'de olmadığını belirtmek gerekir. EuroLeague'de daha çok, oyuncuların dripling yapısını tamamlayıp, daha çevik olmasını sağlayan antrenmanlar yapılır.
EuroLeague'deki oyuncuların daha hafif olması, daha fazla koşu ve hareketli oyun tarzının benimsenmesine yol açar. Oyuncular, daha küçük bedenleriyle daha çevik hareket edebilirler ve hızla top sürdürüp, savunmaları geçmek için fırsat yaratabilirler. EuroLeague'de savunmaların daha sert olduğunu, dolayısıyla hücumda daha koşu ağırlıklı bir oyunun benimsendiğini belirtmek gerekir.
Boy ve Kilolar
Boy ve kilo gibi bedensel özellikler, basketbol oyuncularının performansını önemli ölçüde etkiler. NBA ve EuroLeague'de oynayan oyuncuların bedensel farklılıkları, bu liglerin oyun tarzlarıyla ilgilidir. NBA'de daha çok savunma ağırlıklı oyun tarzı uygulanması sebebiyle daha uzun ve kilolu oyuncular tercih edilir. EuroLeague'deki daha hızlı ve çevik oyuncular ise hücumda daha etkili olurlar.
Bu farklı özelliklere sahip olan oyuncuların, yeni lige adapte olmak için çaba göstermesi ve farklı bir antrenman programı hazırlaması gereklidir. Özellikle EuroLeague'e geçen NBA oyuncuları, daha çok koşmaya dayalı oyun tarzına uyum sağlamalı ve daha çevik olabilmek için farklı antrenmanlara odaklanmalıdır.
| Lig | Ortalama Boy (cm) | Ortalama Kilo (kg) |
|---|---|---|
| NBA | 200 | 100 |
| EuroLeague | 195 | 85 |
Yukarıdaki tablo, NBA ve EuroLeague'de oynayan oyuncuların boy ve kilo ortalamalarını göstermektedir. NBA'deki oyuncuların boy ve kilo ortalaması, EuroLeague oyuncularından daha yüksektir. Ancak bu farklılıklar oyuncuların performanslarına direkt olarak etki etmez, çünkü basketbolun sadece fiziksel özelliklere dayalı bir spor olmadığı unutulmamalıdır.
Boy ve kilo gibi faktörlerin yanı sıra, oyuncuların yetenekleri ve tecrübeleri de adaptasyon sürecinde önemli bir rol oynar. Eski NBA oyuncuları arasında EuroLeague'de başarılı olanlar da bulunmaktadır. Önemli olan, oyuncuların yeteneklerini uyarlamak ve yeni ligde başarılı olmak için gereken çalışmaları yapmak üzere ellerinden geleni yapmalarıdır.
NBA'de oyuncuların fiziksel gelişimleri üzerindeki baskı
NBA'de oynamış birçok oyuncu, EuroLeague'e geçerek kariyerlerine devam etme kararı almıştır. Ancak, basketbolun farklı coğrafyalarda farklı özellikler taşımasından dolayı, NBA'de oynamış bir oyuncunun EuroLeague'de adapte olabilmesi için bazı zorluklarla karşılaşması muhtemeldir. NBA ekipleri, oyuncularının fiziksel olarak gelişmesi için büyük baskı uygularken, EuroLeague'de bu baskının ne kadarı var?
NBA'de takımların oyuncularının fiziksel gelişimleri üzerinde ciddi bir baskı uyguladığı bilinmektedir. İyi bir basketbol oyuncusu olmanın yanı sıra, NBA'de oynayabilmek için belirli bir fiziksel özelliklere sahip olmak da gerekmektedir. Oyuncuların daha hızlı koşmak, daha yüksek zıplamak, daha hızlı atış yapmak gibi yetenekleri geliştirmeleri istenir. NBA oyuncularının antrenman programları da çok yoğun ve sıkıdır. EuroLeague'de ise bu baskının olup olmadığı daha belirsizdir. EuroLeague takımları da tabii ki oyuncularının fiziksel olarak gelişmesini ister, ancak NBA'a kıyasla daha az baskı uygularlar.
Bununla birlikte, EuroLeague'de daha fazla koşmaya dayalı bir oyun tarzı olduğu için, oyuncuların daha hızlı ve çevik olmaları önceliklidir. Oyuncuların fiziksel özelliklerinin yanında, kondisyonlarına da dikkat etmeleri gerekir. NBA'den EuroLeague'e geçen oyuncuların fiziksel özellikleri ve kondisyonlarına ek olarak, takım oyunu ve disiplinli savunma gibi özellikleri öğrenmeleri gerekecektir.
| NBA Fiziksel Özellikler | EuroLeague Fiziksel Özellikler |
|---|---|
| Uzunluk ve kilo | Çeviklik ve hız |
| Yüksek zıplama | Hızlı koşu |
| Dayanıklılık | Kuvvet |
- NBA oyuncuları daha yüksek ve kilolu iken, EuroLeague oyuncuları daha çevik ve hızlıdır.
- NBA'de daha çok yüksek zıplama becerilerine önem verilirken, EuroLeague'de daha hızlı koşma becerileri önceliklidir.
- NBA ekipleri oyuncularını fiziksel olarak yıpratıcı antrenman programlarına tabi tutarken, EuroLeague takımları daha az yoğun antrenman programları hazırlamaktadırlar.
EuroLeague'de başarılı olmak için, oyuncuların fiziksel ve kondisyonel olarak hazır olmalarının yanı sıra, takım oyunu ve disiplinli savunma gibi özellikleri de öğrenmeleri gerekmektedir. NBA'den EuroLeague'e geçmek isteyen oyuncular çevikliklerini artırmalı, kondisyonlarını geliştirmeli, takım oyunu özelliklerini öğrenmeli ve yerel dilleri öğrenerek takım arkadaşlarıyla iletişim kurabilmelidirler.
EuroLeague'de daha fazla koşmaya dayalı oyun tarzı
EuroLeague, NBA'den farklı oyun tarzı ile ayrılan bir ligdir. EuroLeague'deki maçların daha çeviklik, hız ve koşuya dayalı olduğu bilinmektedir. NBA maçlarında daha çok bireysel becerilere odaklanırken, EuroLeague'de takım çalışmasının önemi daha fazladır.
Bununla birlikte, EuroLeague'de daha fazla koşu ve hareketlilik gerektiren bir oyun tarzı olduğu için oyuncuların fiziksel olarak daha iyi hazırlanmaları gerekmektedir. NBA'den EuroLeague'e geçen oyuncular, daha fazla dayanıklılık ve koşu egzersizleri yaparak bu yeni oyun tarzına adapte olabilirler.
EuroLeague'deki maçlarda daha fazla koşu aranmasının bir sebebi de daha kısa hücum süreleri olmasıdır. NBA'de top hakimiyeti daha uzun süre korunurken, EuroLeague'de hızlı hücumlar ve hızlı hücum sonrası savunmada baskı yapma öne çıkmaktadır. Bu nedenle, EuroLeague'de oynamak isteyen oyuncuların hücum ve savunma konusunda daha iyi hazırlıklı olmaları gerekmektedir.
Bu farklılıklar göz önüne alındığında, NBA'den EuroLeague'e geçiş yapmak aniden gerçekleşen bir karar olmamalıdır. Oyuncuların kendilerini hazırlamaları ve fiziksel olarak daha iyi bir seviyeye ulaşmaları için gereken zamanı ayırmaları gerekmektedir.
Oyun Tarzları
Basketbol dünyasında NBA ve EuroLeague farklı oyun tarzlarına sahip liglerdir. NBA'de oyun tarzı daha çok bireysel beceriler üzerine kurulu olurken, EuroLeague'de takım oyunu ve disiplinli savunma önemlidir. NBA'de üstün bedensel özelliklere sahip oyuncuların ön planda olduğu görülürken, EuroLeague'de daha çevik ve hızlı oyuncular tercih edilir.
NBA'de oyuncular bireysel olarak daha fazla öne çıkabilir ve maçı kazandıracak hamleler yapabilirler. Ancak EuroLeague'de takım oyunu önemli olduğu için bir oyuncunun becerilerinin yanı sıra takımın uyumu, disiplinli savunma ve koordinasyonu da maçın sonucunu belirleyen faktörler arasında yer alır. Bu yüzden EuroLeague'e geçecek bir oyuncunun takım oyununa uygun oynaması için çalışması ve adapte olması gerekmektedir.
Ayrıca NBA'de maçlar genellikle yüksek skorlu ve daha az defansif geçerken, EuroLeague'de maçlar daha düşük skorlu ve defansif ağırlıklı geçer. Bu da EuroLeague'de adapte olacak bir oyuncunun defansif yeteneklerine daha fazla odaklanması gerektiği anlamına gelir.
Ekip İçi İletişim
EuroLeague'de oynayan oyuncuların farklı dillerde konuşan takım arkadaşlarıyla iletişim kurabilmeleri adaptasyon sürecinde önemli bir faktördür. EuroLeague takımları genellikle farklı ülkelerden oyuncuları bünyesinde barındırdığından, Türkçe, İspanyolca gibi dillerde konuşarak takım arkadaşlarıyla iletişim kurmak yaygın bir durumdur.
Ancak NBA'de bütün takımların genellikle İngilizce konuşması, oyuncuların iletişim kurması için bir dezavantaj olarak görülebilir. Farklı dillerde konuşan ve kendi aralarında anlaşamayan oyuncular, takım uyumu açısından büyük bir engel olabilir. Bu nedenle, NBA'den EuroLeague'e geçen oyuncuların, yerel dil öğrenerek ya da İngilizce'yi daha iyi konuşarak iletişim kurabilme becerilerini geliştirmeleri gerekir.
Bununla birlikte, takım içi iletişim adaptasyon sürecinin sadece bir yönüdür. Oyuncuların takım arkadaşlarıyla anlaşabilme ve uyum sağlayabilme yetenekleri, EuroLeague'deki başarılı performanslarına da yansır.
Antrenman Süreci
Basketbolda başarılı olmak adına oyuncuların fiziksel kapasitesinin en üst seviyede olması gerekiyor. Bu sebeple de antrenman süreci çok önemli bir yer tutuyor. NBA ve EuroLeague'de antrenman programları arasında belirgin farklılıklar var.
NBA'deki antrenman programları EuroLeague'e göre daha sıkı ve yoğun bir şekilde düzenleniyor. Bu durumda NBA'deki oyuncular da EuroLeague'deki oyunculara kıyasla daha iyi bedensel özelliklere sahip oluyor. EuroLeague'de ise antrenmanlar daha az yoğun geçiyor ve oyunculara daha fazla dinlenme süresi sağlanıyor. Ancak bu, antrenmanların gereksiz olduğu anlamına gelmiyor. EuroLeague takımları da sıkı bir şekilde antrenmanların planlanması konusunda çaba gösteriyorlar.
NBA'deki antrenman programlarında özellikle sezon öncesinde oyunculara sıkı bir şekilde çalışma programları uygulanıyor. EuroLeague takımları ise sezon sırasında oyuncuların dinlenme ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak antrenman programlarını ayarlıyorlar. Ancak bu farklılıkların aynı zamanda oyuncular için zorluklar da yarattığını söyleyebiliriz. NBA'de alıştıkları yoğun antrenman programının ardından EuroLeague'deki daha az yoğun antrenmanlar oyuncuları şaşırtabilir.
Her iki ligde de antrenman programlarına uymak, takım arkadaşlarıyla uyumlu bir şekilde çalışmak, antrenmanların yanı sıra düzenli bir beslenme programı da takip etmek önemli faktörler arasında yer alıyor. Oyuncuların hem fiziksel hem de zihinsel olarak her zaman en iyi durumda olmaları gerekmekte.
Adaptasyon İçin Öneriler
Basketbolun farklı coğrafyalarda farklı özellikler taşıması nedeniyle NBA'den EuroLeague'e geçmek isteyen oyuncuların adaptasyon süreci bulmacanın çok önemli bir parçasıdır. Bu süreç, oyuncuların fiziksel ve zihinsel hazırlığının yanı sıra yerel kültüre ve oyun tarzlarına uyum sağlamalarını gerektirir. İşte NBA'den EuroLeague'e geçmek isteyen oyuncuların dikkate almaları gereken bazı öneriler:
- Dil öğrenmek: EuroLeague takımlarında yerel dilde veya İngilizce'de iyi iletişim kurabilmek, takımda yer almak, takım oyunlarında rol almak ve arkadaşlık kurmak için çok önemlidir. Bu nedenle, NBA oyuncularının, İspanyolca, Fransızca, Rusça veya Türkçe gibi yerel dillere ya da İngilizce'ye hakim olmaları gerekmektedir.
- Farklılık farkında olmak: NBA ve EuroLeague arasındaki fiziksel ve oyun tarzı farklılıklarını kabul etmek ve buna göre çalışmak gerekmektedir. EuroLeague takımları daha çevik ve koşmaya dayalı oyunlar oynarken, NBA'de bireysel yetenekler daha önemlidir. Bu nedenle, oyuncular farklı bir yapıya uygun antrenman programları hazırlamalıdırlar.
- Kişisel gelişim: Oyuncular, teknik ve taktik becerilerinden bağımsız olarak kişisel olarak gelişmelidirler. Buna, sağlıklı beslenme, uyku, stres yönetimi ve disiplinli bir yaşam tarzı dahildir. Kişisel gelişim, oyuncuların adapte olma sürecinde kilit rol oynar.
EuroLeague, büyük bir rekabet ortamıdır ve oyuncuların burada başarılı olmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaları gerekir. Özellikle, NBA'de büyük bir başarı kazanmış oyuncuların EuroLeague'de adapte olmaları ve başarılı olmaları zordur, ancak bu mümkün. Sergio Rodriguez, Kyle Hines ve Sonny Weems gibi eski NBA oyuncuları, EuroLeague'de başarılı bir şekilde adapte oldular ve kulüplerinde büyük başarılar elde ettiler. Bu nedenle, NBA'den EuroLeague'e geçmek isteyen oyuncuların, dikkate almaları gereken önerileri uygulamaları, adaptasyon sürecinde başarılı olmalarını sağlayacaktır.
Dil Öğrenmek
EuroLeague'e geçmek isteyen NBA oyuncuları için adaptasyon süreci oldukça zorlayıcı olabilir. Farklı coğrafyalarda ve liglerde oynanan basketbol sahalarının farklılıkları oyuncuların adapte olmasını güçleştirebilir. Ancak takım arkadaşları arasında iletişim kurabilmek, takım stratejilerini anlayabilmek ve adaptasyonun hızlı bir şekilde gerçekleşebilmesi için dil öğrenmek önemli bir adımdır.
EuroLeague'de oynayan takımların farklı ülkelerden gelmesi ve farklı dilleri konuşması, yerel dil öğrenmek veya İngilizce'yi daha iyi konuşabilmek oyuncuların takımlarına daha hızlı uyum sağlamalarına yardımcı olur. Bu nedenle NBA oyuncularının, EuroLeague'de oynamak için gerekli dil becerilerini edinmeleri ve buna zaman ayırmaları önemlidir.
İngilizce'nin günümüzde uluslararası bir dil olması sebebiyle, özellikle İngilizce'yi daha iyi konuşabilen oyuncuların adaptasyon süreci daha hızlı geçebilir. Ancak yerel dil öğrenmek, oyuncuların takım içi iletişimlerinde daha rahat olmalarını sağlar ve takım arkadaşlarıyla daha uyumlu bir şekilde çalışmalarına yardımcı olur.
Dil öğrenmek oyuncular için sadece adaptasyon sürecinde değil, aynı zamanda oyuncuların kariyerleri açısından da önemlidir. Farklı ülkelerdeki takımlarda oynama imkanı bulacak olan oyuncuların, yabancı dil bilgilerinin iyi olması kendilerine avantaj sağlayabilir.
Farklı Yapıya Uygun Antrenman Programı
EuroLeague ve NBA arasındaki farklılıkların önemli bir kısmı oyun tarzından kaynaklanır. EuroLeague'de daha takım odaklı, disiplinli savunma ve hızlı hücumlar tercih edilirken, NBA'de bireysel becerilerin ön planda olması nedeniyle hücumlar daha çok 1'e 1 şeklinde gerçekleşir. Bu nedenle, farklı yapıya sahip antrenman programları hazırlamak gereklidir.
Örneğin, EuroLeague'deki oyuncuların daha çok sprint ve çeviklik üzerine çalışırken, NBA oyuncularının daha güçlü ve dayanıklı olmaları gerekiyor. Bu nedenle, bir oyuncunun EuroLeague'den NBA'e ya da NBA'den EuroLeague'e geçerken, antrenman programını bu yapıya göre düzenlemesi önemlidir.
Bazı NBA oyuncuları, EuroLeague'deki farklı oyun tarzlarına adapte olmak için antrenman programlarını değiştirdiler. Örneğin, Kyle Hines, Fenerbahçe'ye geçmeden önce daha çok güç antrenmanlarına ağırlık verirken, EuroLeague'de daha çok çeviklik hareketleri ve koşu üzerine çalışmaları gerektiğini fark etti. Bu nedenle, antrenman programını buna göre değiştirdi.
Bu yüzden, bir oyuncu EuroLeague'den NBA'e geçerken veya tam tersi, antrenörlerin oyuncunun farklı oyun tarzlarına uyum sağlaması için hazırlanmış antrenman programlarına uyması gerekir. Aksi takdirde, oyuncunun adaptasyon süreci daha zorlu olabilir ve performansını olumsuz etkileyebilir.
Adapte Olan Oyuncuların Hikayeleri
EuroLeague'e geçen oyuncuların adaptasyon süreci NBA'den farklı olarak oldukça zorlu geçiyor. Ancak bazı oyuncular bu süreci başarılı bir şekilde tamamlayarak takımlarının en önemli isimlerinden biri haline geliyor. Bunlardan biri de Sergio Rodriguez. İspanyol basketbolcu 2016 yılında Real Madrid'den Philadelphia 76ers'a geçiş yaptıktan sonra tekrar EuroLeague'e döndü ve CSKA Moskova'da oynamaya başladı. Rodriguez, EuroLeague'de oynadığı ilk sezon olan 2017-2018 sezonunda 14.3 sayı ve 4.9 asist ortalamalarıyla takımının başarısına katkı sağladı.
Diğer bir adaptasyon hikayesi de Kyle Hines'a ait. Hines, Olympiacos Pireus'ta oynarken oyun tarzına uyum sağlamakta zorlandığını fark etti ve antrenman programını buna göre ayarladı. Ayrıca takım arkadaşlarıyla daha çok zaman geçirerek hem dil öğrenmeye çalıştı hem de takımın oyun tarzını anlamaya çalıştı. Bu çabaları sayesinde, takımının en önde gelen oyuncularından biri haline geldi.
Son olarak, Sonny Weems de adapte olan oyuncular arasında. Weems, NBA'den Anadolu Efes'e geçiş yaptıktan sonra EuroLeague'de başarılı bir performans sergiledi. Takımının en önemli skorerlerinden biri olan Weems, 2015-2016 sezonunda 12.9 sayı ve 4.1 ribaund ortalamalarıyla oynadı ve takımının Final Four'a kalmasına katkı sağladı.
Bu oyuncuların hikayeleri, EuroLeague'e geçmek isteyen oyuncular için umut verici nitelikte. Takımlarının oyun tarzına uyum sağlamak için gösterdikleri çaba, dil öğrenme gibi faktörlere dikkat ederek, NBA'den EuroLeague'e geçiş yapmak mümkün olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki her oyuncunun adaptasyon süreci farklı olabilir ve sabır gerektirebilir.