Asur İmparatorluğu'nun yükselişini ve büyük dönemini anlatan bu kitap, Mezopotamya tarihine açılan kapıları aralıyor. Asurların siyasi gücünü ve kültürel etkisini keşfetmek için hemen okuyun!
Asur İmparatorluğu, antik dönemde Mezopotamya'da hüküm sürmüş önemli bir medeniyettir. Tarihi MÖ 24. yüzyıla kadar uzanan Asur İmparatorluğu, MÖ 18. yüzyılda dayanıklı bir yönetim sistemi oluşturarak, güçlü bir ordu ve merkezi yönetimle geniş bir toprak yelpazesine sahip olmuştur.
Coğrafi konumu, Asur İmparatorluğu'nun zenginliği için büyük bir etkendi. Fırat ve Dicle nehirleri Asur İmparatorluğu'nun üzerinde yer alırken, zengin toprağı sayesinde tarım ve hayvancılık gelişmiştir. Ayrıca, Asur İmparatorluğu'nun elde ettiği zengin maden kaynakları, onu güçlü bir ekonomiye sahip bir medeniyet haline getirmiştir.
Asur İmparatorluğu'nun ekonomisi, özellikle ticaret, el sanatları ve tarım gibi farklı sektörlerde yükselen bir sektöre sahipti. Asur İmparatorluğu, ticaret yolları için önemli bir konumdaydı ve geçmişte de bu ticaret yollarının kullanılmasıyla lüks ürünler taşınmıştı.
Genel olarak, Asur İmparatorluğu zengin bir geçmişe ve sahip olduğu zenginliğe sahipti. İmparatorluğun yükselişi, rahat bir hayat sürdüren insanların yerleşim yerlerine varışı ve dağlardan gelen göçmenlerin yerleşmesiyle başladı. Zengin toprakları ve maden kaynakları ekonomik olarak önemliydi ve imparatorluk, zanaat, sanat ve mimarlık gibi kültürel faaliyetlerde de önemli bir yere sahipti.
Kuruluş Dönemi
Asur İmparatorluğu, Mezopotamya bölgesinde, Tigris Nehri'nin doğusunda yer almaktadır. İlk olarak MÖ 2. bin yılda şehir devletleri olarak ortaya çıkan Asurlular, daha sonra güçlerini birleştirerek bir imparatorluk haline geldiler.
MÖ 24. yüzyılda Asurluların başkenti Assur şehri, çevresindeki diğer şehir devletleriyle birlikte bir federasyon oluşturarak ilk Asur devletini oluşturdu. Asur'un erken döneminde, komşu ülkeler ve diğer şehir devletleri ile mücadele eden Asurlular, savaş sanatında ün kazandılar.
Asur İmparatorluğu'nun kuruluş dönemi boyunca, imparatorluğun güvenliğini sağlamak amacıyla sınır kentleri olan kaleler inşa edildi. Aynı zamanda Asurlular, tarım, hayvancılık ve ticaret alanlarında da faaliyet gösterdi. Elde edilen kaynaklarla üretilen mallar, ticaret yoluyla diğer bölgelere ihraç edildi.
Asur İmparatorluğu'nun gelişmesi ve güçlenmesi için önemli bir olay, şehirlerarası yolların düzenlenmesiydi. Böylece ticaret yolları açıldı ve mallar daha hızlı bir şekilde taşınabildi. Bu da imparatorluğun ulaşım ve iletişim ağının hızlı bir şekilde gelişmesini sağladı.
| Kuruluş Dönemi Özellikleri |
|---|
| Kalelerin inşası |
| Tarım, hayvancılık ve ticaret faaliyetleri |
| Şehirlerarası yolların düzenlenmesi |
Asur İmparatorluğu'nun kuruluş dönemi, imparatorluğun diğer dönemlerine kıyasla daha küçük ve güçsüz bir devlet olarak başladı. Ancak, Asurluların savaş yeteneği, ticaret ve tarım faaliyetlerindeki başarıları, imparatorluğun gelişmesini hızlandırdı. Bir sonraki dönem Büyük Dönem olarak adlandırılacaktı.
Büyük Dönemi
Asur İmparatorluğu'nun en parlak dönemi, Büyük Dönem olarak adlandırılır. Bu dönem MÖ 934'ten MÖ 609'a kadar sürmüştür. Bu dönemde Asur İmparatorluğu, Orta Doğu'da en güçlü ve en büyük imparatorluklardan biri haline gelmiştir.
Bu dönemde Asur İmparatorluğu'nun sınırları genişledi ve büyük bir bölge hakimiyeti kuruldu. Bu hakimiyet, güçlü ordusu ve yetenekli liderlik sayesinde sağlandı. Asur İmparatorluğu, 25 kral tarafından yönetildi ve her biri kendi döneminde büyük başarılar kazandı.
Büyük Dönem ayrıca Asur kültüründe büyük gelişmelerin yaşandığı bir dönemdir. İmparatorluk, edebiyat, bilim, mimari ve sanatta büyük bir ilerleme kaydetti. Asur İmparatorluğu, ünlü Asur Kütüphanesi'ni kurdu ve çivi yazısı ile yazılmış birçok önemli belgeyi korudu. Ayrıca, İmparatorluk mimarisinde de büyük gelişmeler kaydedildi.
| Mimari Yapılar | Açıklama |
|---|---|
| Asur Şehri | Birçok büyük saray, kale ve tapınak inşa edildi. |
| Nimrud | En büyük Asur metropolü haline geldi ve büyük bir saray inşa edildi. |
| Khorsabad | Asur İmparatorluğu'nun başkenti haline geldi ve büyük bir saray inşa edildi. |
Büyük Dönem ayrıca zanaat sektörü için de oldukça önemliydi. Asur İmparatorluğu, gümüş ve altın işlemeleri ile tanındı. Ayrıca, kadim çağlardan beri kullanılan bronz kılıçlar, takılar ve diğer metal ürünleri de ürettiler. Aynı zamanda, cam işlemeciliğinde de uzmanlaştılar ve renkli camların kullanımının öncüleri olarak kabul edildiler.
Büyük Dönem, Asur İmparatorluğu'nun zirvesi olarak kabul edilir ve Orta Doğu'nun tarihinin en önemli dönemleri arasında yer alır. Ancak bu dönem, ülkenin sonu geldiğinde çöküşünü hızlandıran bir dönüm noktası oldu.
Ekonomi
Asur İmparatorluğu'nun ekonomik yapısı, dünya tarihinin ilk büyük imparatorluklarından biri olması nedeniyle oldukça gelişmişti. İmparatorluğun temel ekonomik aktiviteleri arasında tarım, hayvancılık, ticaret ve zanaat yer alıyordu.
Asur toplumu, zengin doğal kaynaklar ve verimli topraklar sayesinde tarım faaliyetlerinde oldukça başarılıydı. Tarım ürünleri arasında buğday, arpa, hurma, pamuk ve zeytin gibi birçok çeşit yer alıyordu. Aynı şekilde hayvancılık da önemli bir yere sahipti ve Asur halkı, at, sığır, koyun, keçi, deve, at ve eşek gibi hayvanları yetiştirerek sağladığı ürünleri pazarlamaktaydı.
Asur İmparatorluğu'nun ekonomik gücünün temelini ise ticaret oluşturuyordu. İmparatorluk, dünya ticaretinin merkezlerinden biriydi. Asur halkı, özellikle Anadolu, İran, Fırat ve Dicle vadileri ile Akdeniz'e açılan ticaret yolları sayesinde büyük karlar elde ediyordu. Bu ticaret yolları boyunca Asur halkı, mücevher, altın, gümüş, bronz, tunç, tuz ve baharat gibi ürünleri ihraç ederken yüksek fiyatlı lüks malların alımını da gerçekleştiriyordu.
Zanaat faaliyetleri ise Asur İmparatorluğu'nun ekonomisinin diğer önemli bir parçasını oluşturuyordu. Özellikle demircilik, taş işçiliği, seramikçilik ve dokumacılık faaliyetleri oldukça gelişmişti. Asur halkı, doğal kaynakları kullanarak demir, bakır, altın, gümüş ve taş gibi malzemelerden muhteşem sanat eserleri ve dekoratif nesneler üretiyordu.
Sonuç olarak, Asur İmparatorluğu'nun ekonomisi oldukça çeşitliydi ve dünya çapında büyük bir ticaret ağına sahip olduğu için oldukça güçlüydü. İmparatorluk dönemi boyunca Asur halkı, zengin doğal kaynaklarını kullanarak gelişen zanaat, tarım ve hayvancılık faaliyetleri sayesinde ekonomik gücünü korumayı başardı. Ancak imparatorluk son dönemlerinde başka güçlü devletlerin yükselmesi nedeniyle ekonomik zayıflıklar yaşandı ve bu durum, Asur İmparatorluğu'nun sonunu getirdi.
Ticaret
Asur İmparatorluğu, tarih boyunca sahip olduğu kendine özgü ekonomi sistemiyle bilinir. İmparatorluğunun en parlak dönemleri, geniş ticaret ağı sayesinde sağlanmıştır. Asur İmparatorluğu, ticaret yolları üzerinde önemli bir konuma sahip olması dolayısıyla, çeşitli ülkelerle ticari ilişkiler kurmuştur.
Asur İmparatorluğu'nun ticaret ağı, doğu ve batı yönünde uzanmaktadır. Doğu yönünde, İran, Afganistan, Hindistan, ve Çin'e kadar uzanan bir ticaret yolu vardı. Batı yönünde ise, Fenike, Suriye, Filistin, Anadolu ve Mısır'a kadar birçok bölgeye ticaret gerçekleştiriliyordu.
Asur İmparatorluğu, ticaret hacmini arttırmak ve vergi gelirlerini arttırmak için ticari faaliyetleri teşvik ediyordu. Ticaret faaliyetleri için çeşitli adımlar atılmıştı. Mesela, Asur tüccarları, çeşitli ülkelerden getirdikleri malları, Asur limanlarına getirdiklerinde, burada bulunan gümrük memurları tarafından vergilendiriliyorlardı.
Ticarette, özellikle değerli taş ve madenler, lüks tekstil ürünleri, tarım ürünleri, baharatlar ve tahta ürünleri en çok talep gören ürünler arasında yer alıyordu. Asur İmparatorluğu, ticaretteki hakimiyetini korumak ve kendi ürettiği malların satışını arttırmak için çeşitli düzenlemeler yapmıştı. Mesela, belirli ürün yelpazelerinde, yabancı satıcılara sınırlama getirilmiştir.
Sonuç olarak, Asur İmparatorluğu, ticaret alanında büyük bir güce sahip olmuş ve geniş bir ticaret ağına sahip olmuştur. Bu ticaret ağı sayesinde hem kendi ekonomisini güçlendirmiş hem de diğer ülkelerle önemli ticari bağlar kurmuştur.
Zanaat
Zanaat, Asur İmparatorluğu'nun ekonomik faaliyetlerinde önemli bir yere sahipti. El sanatları, metal işleri ve dokumacılık gibi birçok zanaat dalında faaliyet gösterilirdi. Arkeolojik kazılar sonucu bulunan el sanatlarına ait eserler, Asurluların zanaatçılık alanında oldukça ileri düzeyde olduklarını gösterir.
Asur İmparatorluğu zanaatkârları, metal işçiliği alanında oldukça ünlüydü. Bakır işleri, altın yaldızlama, gümüş oymacılığı ve bronz döküm gibi işler oldukça yaygındı. Bunun yanı sıra, Asur İmparatorluğu'nda dokumacılık da oldukça gelişmişti. Kumaş ve halıların dokunması gibi çalışmalar zanaatkârların elinden çıkarılırdı.
Ayrıca, Asur İmparatorluğu'nun sahip olduğu maden kaynakları sayesinde, zanaatkârlar metal işlemelerde de oldukça başarılıydı. Süs eşyaları, mücevherler, silahlar ve zırhlar gibi birçok eşya üretilirdi. El işçiliğiyle örülen halılar ve kilimler de, Asur İmparatorluğu'nun zanaat faaliyetleri arasında yer alırdı.
Asur İmparatorluğu'nun zanaatkârları, çalışmalarında oldukça detaycı davranır ve işlerinin kalitesine önem verirdi. Metal işleri, dokumacılık ve diğer zanaat dalları için, özel tasarlanmış alet ve makineler kullanılırdı. Bu sayede, işlerin daha hızlı ve kaliteli bir şekilde tamamlanması sağlanırdı.
Sonuç olarak, Asur İmparatorluğu'nun zanaat faaliyetleri oldukça gelişmişti ve bu faaliyetler, ekonomik olarak da oldukça önemliydi. Zanaatkârların ürettiği ürünler, ticaret yoluyla başka bölgelere satılır ve Asur İmparatorluğu'nun ekonomik gücüne katkı sağlardı.
Kültür
Asur İmparatorluğu'nun sanat ve mimari faaliyetleri, İmparatorluğunun en parlak dönemi olan Büyük Dönemi'nde büyük gelişmeler kaydetti. Bu dönemde, Asur sanat ve mimari alanlarında önemli eserler üreterek, zirveye ulaştı.
Asur İmparatorluğu'nun mimarisinde özellikle saraylar, tapınaklar ve kütüphaneler inşa edildi. İmparatorluk başkenti Ninova'daki Saray ve şehir duvarları, ileri teknikler kullanılarak inşa edilen önemli yapılar arasında yer alır. Bu yapılar özellikle Asur sanatının en önemli örneklerinden bazıları olarak kabul edilirler.
Asur sanatı döneminde heykelcilik, kabartmacılık ve mozaikçilik önemli gelişmeler göstermiştir. Asur kabartmaları, Asur İmparatorluğu'nun tarihi hakkında bilgi veren en önemli kaynaklardan biridir. Sanat eserleri arasında, Asur tanrıları ve kraliyet ailesi üyelerinin kabartma portreleri, hayvan figürleri ve savaş sahneleri yer alır.
Ayrıca Asur İmparatorluğu'ndaki zanaatçılık faaliyetleri de oldukça önemliydi. İpek dokuma, seramik yapımı ve bronz işlemeciliği gibi alanlarda Asur zanaatçıları oldukça üretken ve usta hünerlere sahipti. Bu eserler bugün de müzelerde sergilenmektedir.
Sonuç olarak, Asur İmparatorluğu'nun sanatı ve mimarisi, geçmişteki bir medeniyetin bugüne ışık tutan en önemli miraslarından biridir. Asur sanatının, kabartma sanatının, mimari yapıların ve el sanatlarının olağanüstü örnekleri günümüze kadar gelebilmiştir. Bu nedenle Asur İmparatorluğu medeniyeti, tarihin öğrenilmesi gereken önemli bir parçası olmaya devam etmektedir.
Mimarlık
Mimarlık alanında da Asur İmparatorluğu oldukça önemli gelişmelere imza atmıştır. Asurlular, inşa ettikleri yapılarla hem sanatsal hem de mühendislik açısından ileri bir seviyedeydiler. Bu yapılar, genellikle devasa boyutları, detaylı ve estetik süslemeleri ile dikkat çekerlerdi. Asurlular, inşaat teknolojilerinde de oldukça ileri seviyede olan bu imparatorluk, günümüze kadar gelen birçok mimari esere de ev sahipliği yapmıştır.
Asur İmparatorluğu'nda en dikkat çeken yapılar, saraylar, tapınaklar, kütüphaneler ve surlardır. Asur sarayları, İran'lardan gelen etkileri de yansıtan mimariye sahiptir. Sarayların genellikle dikdörtgen şeklinde olduğu ve üç katlı olarak inşa edildiği bilinmektedir. Tapınaklar ise Asur Sanatı'nın en önemli özelliklerinden biridir. Tapınakların yanı sıra, Asurlular birçok kütüphane de inşa etmişlerdir ve bu kütüphanelerde binlerce tablet ağırlanmaktadır.
Mimarlık alanında Asur İmparatorluğu'nun en büyük yeniliklerinden biri, surların inşası için kullanılan tuğlanın kullanılmasıdır. Bu tuğlaların boyutu ve şekli, sadece savunma amacı için değil, aynı zamanda yapıların estetik görünümünü de etkilemiştir. İmparatorluk, asma köprüler, kanallar ve tüneller yaparak su yönetiminde de önemli bir rol oynadı.
Sonuç olarak, Asur İmparatorluğu mimari açıdan önemli ve etkileyici yapılar inşa etmiştir. Bu yapılar, Asur Sanatı'nın en önemli özelliklerinden biridir. Gerek inşaat malzemeleri gerekse inşaat teknolojilerindeki yenilikleri sayesinde, Asur İmparatorluğu mimarlık tarihine önemli katkılarda bulunmuştur.
Sanat
Asur İmparatorluğu, sanatın geliştiği önemli bir döneme şahitlik etmiştir. Özellikle kraliyet saraylarındaki freskler, kabartmalar ve heykeller dikkat çekicidir. Bu eserlerde genellikle kral ve tanrılar tasvir edilmiştir. Sanatta geometrik desenler, bitki motifleri ve hayvan figürleri kullanılmıştır.
Asur İmparatorluğu'ndaki sanat eserleri, üslup açısından Hitit, Babil ve Mısır sanatından oldukça farklıdır. Asurlular, gerçeğe sadık kalmak yerine daha çok sembolik anlamları ön plana çıkarmışlardır. Özellikle kabartmalar ve heykellerde güçlü figürlerin kullanımı dikkat çekmiştir.
Bu dönemde, metal işlemeciliği ve taş oymacılığı gibi zanaat dallarında da büyük gelişmeler yaşanmıştır. Kraliyet saraylarındaki kapıların, kemerlerin ve tahtların üzerindeki kabartmalar oldukça önemlidir. Ayrıca dünyaca ünlü Asur kalıpları da bu dönemde yapılmıştır.
Sanatın yanı sıra Asur İmparatorluğu'ndaki mimari çalışmalar da oldukça etkileyicidir. Kraliyet sarayları, tapınaklar ve kaleler gibi yapılar, devasa boyutları ve detaylı süslemeleriyle göz kamaştırmaktadır. Özellikle Ninova kenti, yapılan kazılar sonucu günümüze kadar gelen muhteşem eserlere ev sahipliği yapmaktadır.
Sonuç olarak, Asur İmparatorluğu, sanat ve mimari alanında önemli gelişmeler yaşamış bir medeniyettir. Kabartmalar ve heykellerde kullanılan sembolik anlamlar, geometrik desenler ve güçlü figürler sanatı başarılı kılan faktörler olmuştur. Eserler günümüze kadar ulaşmasa da, kalıpların tekrar kullanılmış olması bu sanatın günümüze kadar olan etkisini göstermektedir.
Çöküş Dönemi
Asur İmparatorluğu, yaklaşık olarak 2500 yıl önce kurulmuş ve binlerce yıl boyunca varlığını sürdürmüştür. Ancak, her ihtişamlı imparatorluğun sonunda olduğu gibi, Asur İmparatorluğu da bir dönüm noktasında çöküş yaşamıştır. Asur İmparatorluğu'nun son dönemi, içinde birçok sebep barındıran karmaşık bir süreçtir.
Asur İmparatorluğu'nun son dönemi, ülkenin askeri başarılarından uzak, genel olarak son derece kötü bir dönemdir. Yakın dönem Asur İmparatorluğu tarihi, çatışmalar ve isyanlarla doludur. Savaşlar ve iç çatışmalar nedeniyle, devletin gücü azalmış ve krallar arasındaki huzursuzluk artmıştır.
Bununla birlikte, Asur İmparatorluğu'nun çöküşü sadece iç savaşlar ve isyanlarla açıklanamaz. Aslında, kültürel ve ekonomik faktörler de imparatorluğun çöküşüne önemli katkıda bulunmuştur. Asur İmparatorluğu, ekonomik olarak çökmüştü ve ticaret yollarındaki hakimiyetini kaybetmişti. Bu durum, birçok kültürel ve ekonomik sıkıntıya yol açmıştır. Asur İmparatorluğu, diğer Asya ülkelerinin ekonomik nüfuzunu ve kültürel etkisini kabul edemediği için, ister istemez zayıfladı.
Asur İmparatorluğu'nun çöküşüne neden olan diğer bir faktör, başarısız yönetimdi. Krallar arasındaki mücadeleler ve siyasi krizler, kriz yönetimine yardımcı olmadı ve halkta güvensizlik uyandırdı. Sonuç olarak, halk isyan etti ve imparatorluğun çöküşü kaçınılmaz oldu.
Savaşlar ve İsyanlar
Asur İmparatorluğu, yüzyıllar boyunca varlığını sürdüren en güçlü imparatorluklardan biriydi. Ancak, tarihi boyunca Asur İmparatorluğu savaşlar ve isyanlarla çalkalandı. Asur orduları, düşmanlarını mağlup etmek ve sınırlarını genişletmek için büyük bir strateji kullanıyordu.
Asur İmparatorluğu'nun savaşları arasında, Mısır ve Babil'in zamanla gerçekleştirilen savaşları gibi birçok önemli çatışma yer alıyordu. Asur orduları, bölgede güçlü bir varlık sergilediği için en seçkin savaşçılardan ve en yeni silahlardan yararlandı. Tarih boyunca yapılan savaşlar, büyük askeri işleri ve üstün taktikleri göstermişti.
Asur İmparatorluğu aynı zamanda iç çatışmalarla da boğuştu. İsyanlar, ülkeyi genellikle yıkıcılığa götüren bir dönemeç olarak görülüyordu. Asur İmparatorluğu'nun tarihi boyunca yaşanan en önemli isyan, Asur İmparatorluğu'nun sonunu getiren Babil İsyanıydı. İsyancılar kısa bir süre içinde Asur İmparatorluğu'nu yıkarak tarih sahnesinden sildi.
Asur İmparatorluğu'nun savaşlar ve isyanlarla dolu tarihi, bölgenin bugünkü siyasi ve ekonomik durumunu etkileyen önemli bir faktördür. Asur İmparatorluğu'nun savaşçılığı, zanaatı, mimarisi ve kültürü, bölgedeki birçok ülkenin hayatında büyük bir rol oynamıştır.
Kültürel ve Ekonomik Faktörler
Asur İmparatorluğu, sadece savaşlar ve isyanlar nedeniyle değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik faktörler nedeniyle de çöktü. İmparatorluğun toplumsal dokusunun bozulması ve idari yapıların çökmesi, kültürel krizlerin yaşanmasına sebep oldu. Ayrıca, ekonomik gerileme, Asur'un çöküşünde önemli bir rol oynadı.
Asur İmparatorluğu, ekonomik açıdan oldukça güçlü bir imparatorluktu. Ancak zamanla, imparatorluk içindeki verimlilik düştü ve Asur şehirleri arasındaki ticarette azalmalar yaşandı. Bu durum, Asur ekonomisinin çöküşüne yol açtı.
Ayrıca, kültürel krizler de Asur İmparatorluğu'nu çöküşe götüren önemli faktörlerden biriydi. Asuri kültürü, zamanla gelişemeyen ve yenilenmeyen bir hal aldı. Asur İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, edebiyat ve sanat alanında da gerileme yaşandı.
Ekonomik ve kültürel sorunlar, sonunda Asur İmparatorluğu'nun sonunu getirdi. Ekonomik çöküş, isyanlar ve askeri yenilgilerin yaşanması, kültürel krizlerle birleşince, imparatorluk mücadele veremeyecek bir noktaya geldi.
Sonuç olarak, Asur İmparatorluğu'nun çöküşü, sadece askeri yenilgiler ve isyanlar nedeniyle değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik faktörler nedeniyle de gerçekleşti. Ancak Asur İmparatorluğu, tarih boyunca önemli bir etki bıraktı ve kültürel ve ekonomik mirasını bugün bile sürdürmektedir.
Mirası
Asur İmparatorluğu, tarih boyunca önemli bir yer tutmuş ve dünya tarihi üzerinde derin bir iz bırakmıştır. İmparatorluğunun çöküşünden bu yana binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen, Asur İmparatorluğu'nun mirası günümüze kadar etkisini korumaktadır.
Asur İmparatorluğu'nun en önemli miraslarından biri, etkileyici mimari yapılarıdır. Asur İmparatorluğu'nun mimari eserleri, bugün bile hayranlık uyandırmaktadır. Büyük saraylar, tapınaklar, kütüphaneler ve diğer yapılar, inanılmaz bir mühendislik becerisi ile yapılmıştır. Bu yapılar, günümüze kadar ayakta kalan ender yapıtlar arasındadır.
Bunun yanı sıra, Asur İmparatorluğu'nun kütüphaneleri de dünya kültürüne büyük katkılar sağlamıştır. Asur İmparatorluğu, yazıyı icat eden ilk uygarlıklardan biriydi. Bu nedenle, Asur İmparatorluğu'nun kütüphaneleri birçok önemli yazıyı koruyarak günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Bu yazılar, tarihçiler ve arkeologlar tarafından bugün hala incelenmektedir.
Ayrıca, Asur İmparatorluğu'nun bugünkü Ortadoğu'da kültürel bir mirasının yanı sıra, ekonomik mirası da önemlidir. Asur İmparatorluğu, Orta Doğu'daki ilk büyük ekonomik merkezlerden biriydi. İmparatorluk, ticari açıdan çok önemli bir konumda yer almış ve bu durum da kültürel, sanatsal ve ekonomik açılardan birçok yenilik ve gelişmeyi tetiklemiştir. Bu gelişmeler, günümüzde bile Ortadoğu'nun ekonomik yapılarının şekillenmesinde rol oynamaktadır.
Asur İmparatorluğu'nun mirası, günümüzde hala birçok alanda görülebilmektedir ve dünya tarihindeki yerini korumaktadır. İmparatorluğu'nun sahip olduğu kültürel, sanatsal ve ekonomik gelişmeler, bugünkü toplumlar için hala birçok ipucu taşımaktadır.