Antropolojinin etik ilkeleri ve davranış kuralları, insanların hayatlarına saygı göstermeyi, bilimsel dürüstlüğü ve sosyal sorumluluğu vurgular Bu kitap, antropolojinin felsefesini ve uygulamalarını tanımlar ve tartışır Antropoloji öğrencileri ve araştırmacıları için yararlı bir kaynak

Antropoloji, farklı kültürleri anlama ve yorumlama üzerine bir disiplindir ve bu nedenle araştırma alanı oldukça geniştir. Antropologların yapacakları araştırmaların etik kurallara uygun olarak yapılması gerekmektedir. Etik kuralların ve davranış kurallarının uygulanması, araştırmada güvenilirlik ve dürüstlük özelliklerinin korunması açısından son derece önemlidir.

Etik ilkelerin temeli ise araştırma konusu olan insanların haklarına saygı göstermek, katılımcıların anonimliğini ve gizliliğini korumak, önyargıdan kaçınmak, araştırmanın adil bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. Antropolojik araştırmalar, insanların kültürlerini ve hayatlarını anlamak ve değer vermek için yapılmaktadır. Bu nedenle, antropologların başka kültürlere saygı göstermeleri gerekmektedir.

• Anonimlik ve gizlilik, antropologların öncelikli madde olarak ele almaları gereken pek çok konudan biridir. Araştırmalarda kullanılan verilerin açık bir şekilde paylaşılması, katılımcıların ad ve benzeri bilgilerinin kullanılması, izin verilmeden fotoğrafların çekilmesi gibi durumlar katılımcıların anonimliğini tehdit eder ve araştırmanın güvenilirliğini azaltır.
• Ayrıca, antropolojik araştırmalarda önyargıdan kaçınmak da oldukça önemlidir. Antropologların kişisel, kültürel, dini ve diğer önyargılarını araştırma sürecinden soyutlayıp, tarafsız bir yaklaşım benimsemeleri gerekmektedir. Antropologların karşılaştıkları bilgileri sorgulamaları, her türlü olası etkiye açık olmaları ve farklı bakış açılarını göz önüne almaları gerekir.

Bunun yanı sıra antropolojik araştırmalarda, araştırma konusu olan grupların, toplulukların ya da bireylerin izni alınması gerekmektedir. Araştırma yapılacak kişiler, gruplar ya da topluluklar, araştırmanın amaçları hakkında bilgilendirilmeli ve katılım konusunda özgür iradesiyle karar verebilmelidir. Bu aynı zamanda, antropolojik araştırmaların adil ve eşitlikçi bir şekilde yapılması gerektiği anlamına gelir.

Etik İlkeler:	Davranış Kuralları:
1. Başka kültürlere saygı gösterme	1. İzin alma
2. Anonimlik ve Gizlilik	2. Veri toplama
3. Önyargılardan kaçınma	3. Yayın ve Yazarlık
4. Adalet ve Eşitlik

Antropolojik araştırmalar geniş kapsamlıdır ve her araştırma farklı bir kültüre ya da gruplara odaklanabilir. Ancak, etik kurallara uygun olarak yapılması gerekmektedir. Antropologların, araştırma yapacakları konularda etik kurallara uygun davranışlar sergilemesi konusunda özenli olmaları gerekmektedir. Bu hem araştırmanın güvenirliliğini hem de alanın saygınlığını koruyacaktır.

Antropolojinin Tanımı ve Tarihi

Antropoloji, insan kültürü ve toplumları hakkında bilimsel çalışmalar yaparak anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Antropolojinin kökenleri antik döneme kadar uzanmaktadır ve insanların diğer kültürler ve toplumlar hakkında bilgi sahibi olma ihtiyacından doğmuştur.

Modern antropoloji disiplini, 19. yüzyılın sonunda Edward B. Tylor ve Franz Boas tarafından kurulmuştur. Tylor, antropolojiyi "insanın kültürel gelişiminin bilimsel çalışması" olarak tanımlamıştır. Boas ise antropolojinin güçlü bir metodolojiye dayanması gerektiğini savunmuş, antropolojik çalışmaların kültürler arasındaki farklılıkları anlamaya odaklanması gerektiğini vurgulamıştır.

• Antropolojinin ana alanları arasında biyolojik antropoloji, kültürel antropoloji, arkeoloji ve dilbilim yer almaktadır.
• Biyolojik antropoloji, insan ve insana benzer primatların biyolojik özelliklerini inceler.
• Kültürel antropoloji, insan topluluklarının kültürlerini ve yaşam tarzlarını inceler.
• Arkeoloji, antik kültürlerin kalıntıları üzerine çalışır.
• Dilbilim, dilin yapısını, evrimini ve tarihini inceler.

Antropoloji disiplini, farklı kültürler arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları anlamaya çalışarak insanlık tarihi hakkında önemli bir yolculuk sunar. Antropolojinin etik ilkeleri ve davranış kuralları bu yolculukta araştırmacıların doğru ve adil bir şekilde çalışmalarını sağlamak için son derece önemlidir.

Etik İlkelerin Önemi ve Kapsamı

Etik ilkeler, antropolojide araştırma yaparken doğru ve adil bir şekilde davranmak için önemlidir. Antropologlar, sahip oldukları güç ve sorumlulukların farkında olmalı ve araştırma süreçlerinde etik ilkeleri göz önünde bulundurmalıdır.

Antropolojideki etik ilkeler, araştırma konusu olan bireylerin ya da grupların haklarını korumaya yöneliktir. Başka kültürlere saygı gösterme, önyargılardan kaçınma, anonimlik ve gizlilik gibi etik ilkeler, antropolojik araştırmaların en temel gereksinimleridir. Aynı zamanda adalet ve eşitlik ilkeleri de araştırmaların adil bir şekilde yapılmasına yardımcı olur.

Antropologlar, araştırmalarını yaparken izin alma, veri toplama ve yayın ve yazarlık konularında da etik davranış kurallarına uygun hareket etmelidirler. Özellikle veri toplama sürecinde, araştırmacıların toplumların hislerini yaralamaması, bağlantıları koparmaması ve güvenliklerini riske atmaması için hassas bir yaklaşım benimsemesi gerekir.

Antropologlar, veri toplama ve yayın sürecinde elde ettikleri bilgileri doğru bir şekilde sunmalı ve özgünlüklerini korumalıdır. Yayınlanan makaleler, araştırmacıların toplumlarına, geniş kitlelere ya da akademik dünyaya hizmet ederken titizlikle hazırlanmalıdır.

Sonuç olarak, antropolojik araştırmalar etik ilkeler ve davranış kuralları doğrultusunda yapılmalıdır. Antropologların, araştırma konusu olan bireylerin ya da grupların haklarını korumaya yönelik davranışlar sergilemeleri, toplumlara saygı göstermeleri ve önyargılardan kaçınmaları gerekmektedir.

Başka Kültürlere Saygı Gösterme

Antropolojik araştırmalar, farklı kültürlere ait grupların ya da toplulukların incelenmesi gerektiği için, antropologların bu kültürlere saygı göstermeleri son derece önemlidir. Antropologlar, bu kültürleri anlamak ve yansıtmak için, kendi ön kabullerini dışarıda bırakmalıdırlar.

Antropologların görevi, kendilerini inceledikleri kültürün üyeleriyle empati kurmak ve onların dünya görüşlerini anlamaya çalışmaktır. Başka kültürlere saygı gösteren antropologlar, kendi kültürlerinin üstünlüğünü düşünmeden, kültürleri objektif bir şekilde açıklama ve yorumlama konusunda daha başarılı olacaklardır.

Ancak başka kültürlere saygı göstermek, sadece kültürlerin farklılıklarına saygı duymakla sınırlı değildir. Bu aynı zamanda, araştırmalar esnasında incelenen kişilerin gelenekleri ve davranışlarına müdahale etmemek anlamına gelir. Antropologlar, araştırmalarını yaparken, toplumların örf ve adetlerine saygı göstermeli ve kendi araştırma alanlarına müdahale etmeden, onların doğal yaşam tarzlarını sürdürmelerine izin vermeleri gerekmektedir.

Sonuç olarak, antropologların başka kültürlere saygı duymaları, mesleki etik açısından son derece önemlidir. Bu saygı, araştırmaların kalitesini ve objektifliğini arttırmanın yanı sıra, antropologların toplumlarla daha iyi bir diyalog kurmalarını da sağlayacaktır.

Önyargılardan Kaçınma

Önyargı, antropoloji araştırmaları için büyük bir engel olabilir. Önyargılı yaklaşımlar, araştırmacıların farklı kültürleri anlamalarını engelleyebilir ve dolayısıyla araştırmaların doğruluğunu ve geçerliliğini etkileyebilir. Bu nedenle, antropolojik araştırmalarda önyargıdan kaçınmak son derece önemlidir.

Antropologların, araştırmalar sırasında farklı kültürleri ve davranışları anlamaları gerekir. Bu amaçla, önyargısız bir yaklaşımla araştırma yapmaları ve katılımcıların görüşlerine saygı göstermeleri gerekmektedir. Araştırmacıların kendi kültürlerinden gelen ön kabulleri seçmeleri ve araştırma sonuçlarını yorumlamaları, sonuçları etkileyebilir. Bu nedenle, araştırmacıların diğer kültürleri, değerleri ve davranış biçimlerini anlamaya çaba göstermeleri çok önemlidir.

Önyargılardan kaçınmak için antropologların araştırmalarını önyargılı dürüst bir şekilde tasarlamaları ve yürütmeleri gerekir. En iyi yol, farklı kültürlerin değerlerini, inançlarını ve davranışlarını anlamak için katılımcıları dinlemek, anketler düzenlemek ve gözlemlerde bulunmaktır. Araştırmacılar, farklı kültürlerin gerçekliğini anlayabilmek için önyargılarından kaçınmak ve kültürlerin farklılıklarına saygı göstermek zorundadırlar.

Sonuç olarak, antropolojik araştırmalarda önyargılı yaklaşımlardan kaçınmak son derece önemlidir. Antropologların farklı kültürleri anlamaları, etik ilkeleri ve davranış kurallarına uygun olarak araştırma yapmaları gerekir. Önyargısız bir yaklaşımla yapılan araştırmalar, farklı kültürlerin daha iyi anlaşılmasına, daha sağlıklı sonuçlara ve daha iyi toplumlar yaratan politikalara yol açacaktır.

Anonimlik ve Gizlilik

Antropolojik araştırmalar sırasında, katılımcıların anonimliği ve gizliliği oldukça önemlidir. Bu nedenle, antropologlar araştırmalarında katılımcıların isimlerini ya da diğer kişisel bilgilerini kullanmamaya özen gösterirler. Araştırmalar sırasında elde edilen veriler, sadece araştırmacılar tarafından kullanılmalı ve hiçbir koşul altında üçüncü şahıslarla paylaşılmamalıdır.

Anonimlik ve gizlilik, araştırmalara katılan bireylerin güvenliğini sağlamak için de önemlidir. Antropologlar, çalışmalarının yayınlanması sırasında katılımcıların kimliklerini ve diğer kişisel bilgilerini açıklamamalıdır. Bu sayede, araştırmalara katılan bireylerin hukuki durumları ya da topluluklarının imajı zarar görmez.

Antropolojik araştırmalar sırasında, anonimlik ve gizlilik konusuna özen göstermek, araştırmanın güvenilirliğini artırır. Bireyler, araştırmaların sonuçlarına güvenebilirler ve bu sayede araştırmaların sosyal etkisi artar. Antropolojik araştırmalar, katılımcıların haklarını koruyarak ve onlara saygı göstererek yapılmalıdır.

Adalet ve Eşitlik

Antropolojik araştırmalar, araştırmalara katılan her bir bireye adil ve eşit şekilde davranmayı gerektirir. Bu nedenle, antropologlar araştırmalarını yaparken önyargılardan arınmış bir şekilde hareket etmeleri gerekir. Araştırmanın konusu olan gruplar, topluluklar veya bireylerin kültürel, dini, etnik veya cinsiyet gibi özelliklerine bakılmaksızın, eşit bir şekilde muamele edilmelidir.

Antropologlar araştırmalarında ayrımcılık yapmamalı ve herkesin eşit bir şekilde ortaya konan verilerden yararlanmasını sağlamalıdır. Bunun yanı sıra, antropologlar araştırmalarında herhangi bir ayrımcılıkta bulunmayıp, insan haklarına saygı göstermelidir.

Antropolojik araştırmaların eşitlikçi bir şekilde yapılması aynı zamanda antropologların araştırma sonuçlarını objektif ve tarafsız bir şekilde sunmalarını da gerektirir. Araştırma verilerinin sunulmasında, araştırma sonuçlarından kaynaklanan herhangi bir yanlılığın önlenmesi ve tarafsız bir perspektif sunulması önemlidir.

Sonuç olarak, antropolojik araştırmalar etik ve adaletli bir şekilde yürütülmelidir. Antropologların araştırmalarında önyargıdan arınmış bir şekilde hareket etmeleri, araştırma konusu olan grupların, toplulukların veya bireylerin haklarına saygı göstermeleri gerekmektedir. Adalet ve eşitlik, antropolojik araştırmalarda vazgeçilmez bir prensiptir.

Davranış Kuralları

Antropoloji araştırmaları yapılırken, araştırmacılar bazı davranış kurallarına uymalıdır. Bu kurallar, araştırmanın doğruluğunu ve güvenilirliğini artırmak için gereklidir. Davranış kurallarına uymayan araştırmacılar, araştırmada yer alan kişilerin haklarını ihlal etmiş olabilirler. Dolayısıyla, antropoloji araştırmalarında uygulanması gereken davranış kuralları şunlardır:

Antropoloji araştırmalarında yer alan grupların, toplulukların ya da bireylerin izni alınmalıdır. Araştırmacılar, araştırmaya katılmayı kabul etmeden önce bu kişilere araştırmanın amacı ve sonuçları hakkında bilgi vermelidir. Ayrıca, katılımcılar, araştırmanın sonuçları hakkında bilgilendirilmelidir.

Antropoloji araştırmalarında kullanılan veri toplama yöntemleri, güvenilir ve doğru olmalıdır. Veriler, katılımcıların gizliliğini koruyacak şekilde saklanmalıdır. Ayrıca, araştırmacılar, araştırmada yer alan kişilerin haklarını ihlal eden herhangi bir veri toplama yönteminden kaçınmalıdır.

Antropolojik makalelerin yayınlanması, araştırmacıların çalışmaları için önemlidir. Ancak, araştırmacılar, araştırmada yer alan kişilere saygılı davranmalıdır. Makalelerde, katılımcıların kimlikleri açıklanmamalı ve gizlilikleri korunmalıdır. Ayrıca, makaleler, araştırmacının adı ve katkısı ile birlikte yayınlanmalıdır.

Antropoloji araştırmalarında bu davranış kurallarına uyulması, araştırmaların daha güvenilir ve etik bir şekilde yapılmasını sağlar. Ayrıca, araştırma sonuçlarının daha geniş bir kitleye ulaşmasına da imkan verir. Bu nedenle, antropoloji araştırmacıları bu kurallara uymalıdır.

İzin Alma

Antropolojik araştırmalar genellikle farklı kültürlerde veya topluluklarda gerçekleştirilir. Ancak bu araştırmalar yapılırken, araştırma konusu olan grupların, toplulukların ya da bireylerin izinleri alınmalıdır. Bu izinler, araştırmacılara toplulukları tanıma, inceleme ve araştırma yapma fırsatı verirken, aynı zamanda bu grupların haklarını koruma altına alır.

İlgili kişilere verilecek bilgiler hakkında açık bir şekilde bilgilendirme yapılması, verilen iznin süresi, verilerin nasıl toplanacağı ve saklanacağı gibi konular da açıkça belirtilmelidir. Bu bilgiler araştırmanın amacı, yöntemleri ve sonuçları hakkında açık bir anlayış yaratır. Bu sayede hem araştırmacılar hem de araştırma konusu olan gruplar arasında karşılıklı bir anlayış sağlanabilir.

Araştırmacılar, araştırma sırasında onay almak için izin verilen kişilere açık bir şekilde, araştırmalarının türünü, mümkün olan tehlikeleri ve veri toplama yöntemlerini açıklayarak bilgilendirmelidirler. Kişilerin onaylarını almadan önce aynı zamanda onların bir durumu reddedebileceklerini veya araştırmanın herhangi bir aşamasında izinlerini geri çekebileceklerini açıklamalıdırlar. Bu durum özellikle belirli bir kültür veya topluluk araştırması yaparken önemlidir çünkü bu topluluklar sıklıkla araştırmaları istemeyebilirler.

Bir araştırma etiği açısından, araştırmacılar izin almak ve açık bir şekilde bilgilendirmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülük, tüm araştırmalar için geçerlidir. İzin almak, toplulukların ve bireylerin haklarını korumaya yönelik bir adımdır ve bu nedenle araştırmacıların bu yükümlülüğü yerine getirmesi son derece önemlidir.

Veri Toplama

Antropolojik çalışmalar veri toplama aşamasıyla başlar. Bu aşama, doğru verilerin doğru yöntemlerle toplanması çok önemlidir. Veri toplama sürecinde antropologlar, araştırma konusu olan kültürdeki insanların güvenini kazanmalıdır.

Bir antropolog, veri toplamadan önce etik ilkeler hakkında bilgi sahibi olmalı ve bu ilkeleri takip etmelidir. Öncelikle, araştırma konusu olan kültürde rızaya dayalı bir toplama yapılmalıdır. Bu, veri toplanacak kişilerin rızasının alınması anlamına gelir. Veri toplama sürecinde, araştırmacılar dürüst olmalı ve araştırmanın amacını açıklamalıdır.

Bunun yanı sıra, gizlilik ve anonimliğe de özen gösterilmelidir. Veri toplanan insanların isimleri ve kimlikleri saklanmalıdır. Ayrıca, veri toplama sürecinde antropologlar, hiç kimseye zarar vermemek adına dikkatli olmalıdır.

Antropologlar, veri toplamada kullanılan yöntemlerin de doğru olmasına özen göstermelidir. Sözlü anlatım, gözlem ve anketler gibi farklı yöntemler kullanılabilir. Hangi yöntemin kullanılacağı, araştırma konusuna ve kültürüne göre değişir.

Ayrıca, verilerin nasıl saklanması gerektiği de önemlidir. Verilerin doğru bir şekilde saklanması, çalınma ve kötüye kullanıma karşı korunmalarını sağlar. Verilerin saklanması için çeşitli teknolojiler kullanılabilir. Bu teknolojiler verilerin doğru bir şekilde saklanmasını sağlar ve araştırmacıların verilere güvenle erişmelerini sağlar.

Veri toplama sürecinde antropologların doğru bir şekilde hareket etmeleri, doğru verilerin toplanmasına ve araştırmanın doğru bir şekilde yapılmasına yardımcı olur. Ayrıca, verilerin doğru bir şekilde saklanması da antropolojik araştırmaların kalitesini arttırır.

Yayın ve Yazarlık

Antropolojik araştırmaların sonuçları genellikle makaleler halinde yayınlanır. Yayınlanan makaleler, diğer antropologların makalenin sonuçlarına erişebilmelerine olanak tanır. Bu nedenle, yazarların makalelerinin doğru ve güncel bilgiler içermesi ve açık bir şekilde yazılması önemlidir. Bir makalenin amacı, antropolojik araştırma sonuçlarını düzenli bir şekilde yerleştirmek ve okuyucuya bir fikir vermek olarak belirlenir.

Antropologların, kaynakların doğru bir şekilde kullanıldığı ve diğer antropologlar tarafından kolayca anlaşılabilen bir şekilde yazıldığından emin olması gerekmektedir. Antropologlar, yayınlanan makalelerinde çalışmanın ayrıntılarını ve sonuçlarını açıklayarak antropoloji topluluğuna katkıda bulunabilirler.

Yayınlanan makalelerde yazarların sorumlu olduğu bilgilerin doğru olduğundan emin olmalıdırlar. Ayrıca, bir antropolog, diğer antropologların eserlerinden doğru bir şekilde yararlanarak alıntı yapmalı ve kaynaklarına atıfta bulunmalıdır.

Antropologlar, bir makalenin yayınlanması aşamasında hakemlerin değerlendirmesine tabi tutulur. Hakemler, makalenin bilimsel doğruluğunu ve açıklık derecesini değerlendirirler. Hakemlerin yorumlarına dikkat ederek antropologlar, makalelerini gerekli düzenlemeleri yaparak ve hakemlerin görüşlerini dikkate alarak yeniden düzenleyebilirler.

Sonuç olarak, antropologlar, makalelerinin yayınlandığından emin olmak için doğru ve güncel bilgiler içerdiklerinden emin olmalıdırlar. Bu, antropoloji topluluğuna katkıda bulunmak için önemlidir ve diğer antropologların çalışmalarından yararlanmak için gereklidir.