Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine İlişkin Uluslararası Sözleşmeler ve İlkeler, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmayı hedefleyen belgelerdir Bu sözleşmeler ve ilkeler, ülkelerin kadınların haklarına saygı göstermelerini ve cinsiyet eşitliği için çaba harcamalarını tamamen gerektirir Bu makalemizde, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki uluslararası sözleşmelere genel bir bakış sunuyoruz
Toplumsal cinsiyet eşitliği, dünya genelinde önemli bir konudur ve bu konuda uluslararası sözleşmeler ve ilkeler oluşturulmuştur. Bu sözleşmeler ve ilkeler, kadınların insan haklarına saygı gösterilmesini, cinsiyet ayrımcılığının önlenmesini ve kadınların hayatlarını iyileştirme amaçlıdır. Bu makalede, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili uluslararası sözleşmeler ve ilkeler ele alınacaktır.
Birçok ülke tarafından kabul edilen CEDAW (Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi), toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili en önemli uluslararası sözleşmelerden biridir. Bu sözleşme, kadınların insan haklarına saygı gösterilmesini ve kadınlar arasındaki ayrımcılığın önlenmesini hedefler. Diğer bir önemli sözleşme ise İstanbul Sözleşmesi'dir. Bu sözleşme, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi ve mücadelesi için birçok hükümet tarafından kabul edilmiştir.
UN Women ve HeForShe kampanyası da toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili en önemli uluslararası ilkelerdendir. Bu kampanyalar, kadınların güçlendirilmesine ve haklarının korunmasına yönelik çalışmalar yürütmektedirler. Ekonomik ve sosyal haklar da toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili uluslararası düzeydeki çabalardır ve kadınların hayatlarının iyileştirilmesine yardımcı olmayı amaçlarlar.
Yukarıda bahsedilen uluslararası sözleşmeler ve ilkeler, toplumsal cinsiyet eşitliği için önemli bir yoldur. Bu sözleşmelerin uygulanması, toplumsal cinsiyet eşitliği için daha adil ve sıfır ayrımcılık bir dünya yaratma yolunda önemli bir adımdır.
CEDAW Sözleşmesi
CEDAW Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin İngilizce kısaltmasıdır ve Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiştir. Bu sözleşme, kadınların her türlü ayrımcılıktan korunma hakkını garanti altına almaktadır. Bu sözleşme, kadınların insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çeker.
CEDAW Sözleşmesi, kadınlara siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni haklar ve özgürlükler açısından eşitlik sağlamayı amaçlar. Eğitim, istihdam, sağlık ve aile hayatı alanlarında eşit haklar da dahil olmak üzere birçok alanda ayrımcılığın önlenmesini sağlamaktadır. Sözleşme, Cinsiyet temelli şiddeti de kapsayan kadın hakları konularında ülkelerin yasal düzenlemelerini değiştirmek için de çaba gösterir.
CEDAW Sözleşmesi altında ülkelerin yükümlülükleri arasında, gözetim mekanizmaları aracılığıyla düzenli olarak rapor vermek yer almaktadır. Bu raporlar, ülkelerin kadın haklarını koruma konusundaki ilerlemelerini, hükümetin aldığı önlemleri ve vatandaşların yaşadığı sorunları tespit etmek için kullanılır. Bu sayede ülkeler, kadın hakları konusundaki zayıflıklarını fark ederek düzeltici işlemler yaparak, kadınların her türlü ayrımcılıktan korunmasını sağlamaktadır.
CEDAW Sözleşmesi, kadınların haklarının korunması hakkında uluslararası alanda alınan ilk önemli adımlardan biridir. Bu sözleşme kadınların insan haklarına, hürriyetine ve güvenliğine saygı gösterilmesi konusunda dünya genelinde önemli bir farkındalık yarattı. Sözleşme, Şiddet, ayrımcılık ve diğer kadın hakları ihlallerine karşı savaşmak için bir çerçeve oluşturdu.
Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu
Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu, 1995 yılında Pekin'de gerçekleşen Dördüncü Dünya Kadın Konferansı'nda kabul edilmiştir. Bu sözleşme, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik önemli bir adım olarak kabul edilir. Sözleşme, kadınların güçlenmesi, insan haklarının korunması ve kadınların eşit temsiliyeti için çalışmalar yapılmasını öngörmektedir.
Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu, dünyanın her yerinde kadın hakları için önemli bir referans noktasıdır. Bu sözleşmeyle kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip olduklarını ve toplumdaki rolleri ve katılımları açısından eşit bir konumda yer almaları gerektiğini kabul etmiştir. Bu platform, kadın hakları savunucuları ve aktivistleri için önemli bir işaret fişeği olmuş ve kadın haklarına yönelik önemli ilerlemeler kaydedilmesine neden olmuştur.
Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu'nun ana hedefleri arasında, kadınların eğitim, sağlık, istihdam, siyasi katılım, şiddet ve insan hakları gibi alanlarda eşitliklerinin sağlanması yer almaktadır. Bu hedefleri gerçekleştirmek için, devletler, sivil toplum örgütleri ve özel sektör gibi birçok aktör bir araya gelerek çalışmalar yürütmektedir.
| Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu'nun Başlıca İlkeleri |
| - Kadınların insan haklarına saygı gösterilmesi |
| - Kadınların siyasi ve ekonomik haklarının korunması |
| - Kadınların şiddet, taciz ve ayrımcılıktan korunması |
| - Kadınların eğitim, sağlık ve istihdam haklarının garanti altına alınması |
| - Kadınların toplumsal yaşamın her alanında aktif rol alması |
Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu, kadın haklarına yönelik küresel bir hareketin başlangıcını işaret etti. Kadınlar, bu sözleşme sayesinde uluslararası toplumda daha görünür hale geldi ve kadın haklarına yönelik tartışmaların önünü açtı. Bugün, dünya genelinde kadın hakları için birçok çalışma yürütülmekte ve bu çalışmaların birçoğu, Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu'nda belirtilen ilkeleri referans alarak yapılmaktadır.
İstanbul Sözleşmesi
İstanbul Sözleşmesi, topyumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemeyi ve mücadele etmeyi amaçlayan bir uluslararası sözleşmedir. İlk kez 2011 yılında imzalanan bu sözleşme, Türkiye tarafından da imzalanarak yürürlüğe girmiştir. İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik bir adım olarak kabul edilmektedir.
Sözleşmenin hedefleri arasında toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi, kadınların ve kız çocuklarının korunması, mağduriyetlerinin giderilmesi, şiddetin sonuçlarının azaltılması gibi konular yer almaktadır. Ayrıca sözleşme, mağdurların desteklenmesi ve korunması için de hükümler içermektedir.
| Sözleşmenin Hedefleri: |
|---|
| Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi |
| Kadınların ve kız çocuklarının korunması |
| Mağduriyetlerinin giderilmesi |
| Şiddetin sonuçlarının azaltılması |
| Mağdurların desteklenmesi ve korunması |
İstanbul Sözleşmesi, ülkeler tarafından uygulandığında şiddeti önleyici ve koruyucu tedbirler alınmasını gerektirmektedir. Sözleşme, adli makamların etkin bir şekilde çalışması için birtakım önlemler de öngörmektedir. Ülkeler, sözleşmenin hükümlerini başka ülkelerle işbirliği yaparak uygulamaktadır.
İstanbul Sözleşmesi'nin uygulaması, hükümetlerin ülkelerindeki toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle ilgili politikalarının gösterge niteliği taşımaktadır. Bu sebeple, sözleşmenin uygulanması ile ilgili birçok projeler yürütülmektedir. Sözleşmenin uygulanması, farkındalık oluşturulması ve mağdurların korunması için sivil toplum örgütleri, uluslararası kurumlar ve hükümetler arasında işbirliği yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Sözleşmenin hedefleri
İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi ve mücadele edilmesi için uluslararası bir anlaşmadır. Sözleşmenin hedefleri arasında cinsiyete dayalı şiddetin tüm formlarının engellenmesi, mağdurların korunması ve desteklenmesi, faillerin adalet önüne çıkarılması, kamuoyunun farkındalığının artırılması ve politika ve programların yürütülmesi için mekanizmaların oluşturulması yer almaktadır.
| Hedefler | Açıklama |
|---|---|
| Cinsiyete dayalı şiddetin tüm formlarının engellenmesi | Bu hedefle, fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve diğer tüm cinsiyete dayalı şiddet formlarının azaltılması amaçlanmaktadır. |
| Mağdurların korunması ve desteklenmesi | Bu hedefle, cinsiyete dayalı şiddet mağdurlarının korunması, haklarının savunulması, desteklenmesi ve rehabilitasyonu amaçlanmaktadır. |
| Faillerin adalet önüne çıkarılması | Bu hedefle, faillerin soruşturulması, yargılanması ve cezalandırılması amaçlanmaktadır. |
| Kamuoyunun farkındalığının artırılması | Bu hedefle, toplumda cinsiyete dayalı şiddetin yanlış olduğu, kabul edilemez olduğu ve engellenmesi gerektiği bilincinin artırılması amaçlanmaktadır. |
| Politika ve programların yürütülmesi için mekanizmaların oluşturulması | Bu hedefle, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, cinsiyete dayalı şiddeti önlemek ve mücadele etmek için politika ve programların geliştirilmesi ve uygulanması için mekanizmaların oluşturulması amaçlanmaktadır. |
Sözleşme hedeflerinin uygulanması, sözleşmeyi imzalayan ülkeler için zorunlu hale getirilmiştir. Ülkeler, sözleşmeye uyum sağlamak için gereken yasal düzenlemeleri yapmak ve politikaları uygulamakla yükümlüdür. Sözleşme hedeflerinin uygulanması için etkin mekanizmalar oluşturulmalı ve cinsiyete dayalı şiddetle mücadele eden kuruluş ve kurumlar desteklenmelidir.
Sözleşmenin uygulanması
İstanbul Sözleşmesi, şiddete maruz kalan kadınların korunması ve haklarının güvence altına alınması için önemli bir adımdır. Sözleşme, imzalandığı ülkeler tarafından uygulanmaktadır. Sözleşmenin uygulanması konusunda her ülkenin kendi mevzuatına uygun yasal düzenlemeler yapması gerekmektedir.
Ülkeler, İstanbul Sözleşmesi'nin hükümlerine uygun olarak kadına yönelik şiddetle mücadelede daha etkili olabilmek için birçok yenilikçi yöntemi uygulamaya başlamıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Şiddet mağduru kadınlara daha fazla destek sağlamak için ücretsiz hukuki yardım hizmetleri sunulması
- Şiddetin önlenmesi ve şiddet mağduru kadınların rehabilitasyonu için ücretli izin uygulanması
- Şiddetin önlenmesi için toplumda farkındalık kampanyaları düzenlenmesi
İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması sonucunda kadına yönelik şiddetle mücadelede birçok olumlu gelişme kaydedilmiştir. Kadınlar güvende hissetmeye başlamış, toplumda kadına yönelik şiddete karşı daha duyarlı hale gelinmiş ve kadınların haklarına yönelik farkındalık artmıştır. Ancak, bazı ülkeler sözleşmeye rağmen halen yeterli yasal düzenlemeleri yapmadığı için sorunlar devam etmektedir.
İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması konusunda daha etkili ve kapsamlı bir yaklaşım benimsenmesi, her ülkenin kendi iç hukukuna uygun yasal düzenlemeler yapması ve toplumda kadına yönelik şiddete karşı farkındalığın artırılması önemlidir.
UN Women ve HeForShe Kampanyası
UN Women, Birleşmiş Milletler bünyesinde cinsiyet eşitliğini sağlamayı amaçlayan bir kuruluştur. UN Women, kadınların liderlik pozisyonlarında, siyasi hayatta ve iş dünyasında daha fazla yer alması için çalışmalar yapar. UN Women’ın sloganı "Herkes için eşitlik, herkes için ilerleme"dir.
HeForShe kampanyası ise UN Women tarafından 2014 yılında hayata geçirilmiştir. Kampanya, kadın hakları savunucuları kadar erkekleri de cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmaya çağırmaktadır. Kampanya, herkesin cinsiyet eşitliği sürecine katılımını sağlamaya çalışırken, erkeklerin de bu sürecin bir parçası olmasını hedeflemektedir. Cinsiyet eşitliğinin sadece kadınların sorunu olmadığı, toplumun genelinde bir sorun olduğu mesajını vermektedir.
HeForShe kampanyasını destekleyen birçok ünlü isim de bulunmaktadır. Emma Watson, Matt Damon, Tom Hiddleston gibi dünya çapında tanınan isimler kampanyayı desteklemektedir ve farkındalık yaratmak için aktif olarak çalışmalar yapmaktadır.
- UN Women ve HeForShe kampanyası, cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmayı ve bu alanda çalışmalar yapmayı hedeflemektedir.
- Kampanya, herkesin cinsiyet eşitliği sürecine katılımını sağlamayı amaçlarken, erkekleri de bu sürecin bir parçası olmaya davet etmektedir.
- Kampanyayı destekleyen birçok ünlü isim bulunmaktadır.
Kadın Hakları İhlalleri ve Uluslararası İlişkiler
Uluslararası ilişkiler ve kadın hakları ihlalleri arasında güçlü bir bağlantı vardır. Kadın hakları ihlalleri, uluslararası insan hakları ilkeleri ve ilkeleri tarafından tanınan evrensel insan haklarına aykırıdır. Kadınlar, özellikle savaş ve çatışmalar sırasında, yine de birçok ülkede insan hakları ihlallerine maruz kalıyorlar. Dünya çapında eğitimsizlik, yoksulluk, şiddet ve ayrımcılık, kadın haklarına saygıyı zayıflatıyor.
Bu nedenle, uluslararası hukuk çerçevesinde, kadın haklarına saygı gösterme taahhütleri ve ihlallerin önlenmesi öncelikli hale gelmiştir. Bu çabalar, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar ve ülkeler tarafından yürütülmektedir. Kadınların insan haklarına saygı gösterilmesi, ülkelerin ekonomik ve sosyal refahı ve sürdürülebilir kalkınması için de hayati öneme sahiptir.
- Kadın hakları ihlalleri, uluslararası insan hakları çerçevesi ve ilkelerine aykırıdır.
- Kadınlar, savaş ve çatışmalar sırasında insan hakları ihlallerine maruz kalırlar.
- Eğitimsizlik, yoksulluk, şiddet ve ayrımcılık, kadın haklarına saygıyı zayıflatır.
- Bu nedenle, kadın haklarına saygı gösterme taahhütleri ve ihlallerin önlenmesi öncelikli hale gelmiştir.
- Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar ve ülkeler bu çabaları yürütmektedir.
- Kadınların insan haklarına saygı gösterilmesi ekonomik ve sosyal refah için hayati öneme sahiptir.
Kadınların Savaş ve Çatışma Süreçlerindeki Durumu
Savaş ve çatışma süreçlerinde kadınlar, erkeklerden farklı şekilde mağdur olmaktadır. Savaş çatışmalarının etkisi altında kalan kadınlar, maruz kaldıkları cinsiyete dayalı şiddet, tecavüz ve insan hakları ihlalleri ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu nedenle savaş ve çatışma süreçlerinde kadınların korunması ve haklarının savunulması büyük önem taşımaktadır.
Uluslararası toplum, kadınların savaş ve çatışma süreçlerindeki durumlarını ele almak için birçok adım atmıştır. Örneğin, BM Güvenlik Konseyi; toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin özellikle savaş ve çatışma ortamlarında arttığına dikkat çekerek, kadınların korunması ve haklarının savunulması için uluslararası toplumun müdahalesi gerektiği konusunda farkındalık oluşturmuştur. Bunun yanı sıra BM, CEDAW Sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler ve ilkeler ile kadınların savaş ve çatışma süreçlerindeki durumlarını ele almaktadır.
| Uluslararası Toplumun Yaptıkları | Örnekler |
|---|---|
| Kadınların savaş ve çatışmalardan korunması | - Kadınlara yönelik ayrımcılık ve şiddetin önlenmesi için eğitim programları - Kadınların barınma, sağlık ve diğer temel ihtiyaçlarına erişimlerin sağlanması - Kadınların toplumsal, ekonomik ve politik katılımı teşvik edecek çalışmalar |
| Kadın hakları ihlallerinin önlenmesi | - BM İnsan Hakları Komisyonu tarafından raporlar hazırlanması - Kadın Hakları Komisyonu'nun kurulması ve çalışmaları - CEDAW Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi gibi sözleşmelerin uygulanması ve takibi |
Tüm bu çalışmaların yanısıra, kadınların savaş ve çatışma süreçlerindeki durumlarına ilişkin farkındalık oluşturmak amacıyla birçok kampanya da düzenlenmektedir. Özellikle son yıllarda UN Women ve HeForShe kampanyaları, kadınların savaş ve çatışma sürecindeki durumlarına karşı farkındalık oluşturmak, kamuoyunu bilinçlendirmek ve kadın haklarına yönelik farkındalığı arttırmak için büyük bir etki yaratmaktadır.
Ekonomik ve Sosyal Haklar
Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece kadınların siyasi ve toplumsal hayattaki yeterli temsil edilmesiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda, erkekler ve kadınlar arasındaki ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin giderilmesi de önemlidir. Kadınların eğitim, istihdam, işlevsel gelir elde etme, toprak sahipliği ve bankacılık hizmetlerine erişim hakları önemli bir konudur.
Bu noktada, uluslararası toplum, kadınların ekonomik ve sosyal hakları için birçok önemli adım attı. 1979'da kabul edilen Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) hem kadınların hem de erkeklerin ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi haklarını garanti altına almaktadır. Ayrıca, Birleşmiş Milletlerin Kadınlar için Dünya Konferansı'nda kabul edilen Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu, kadınların istihdam ve iş bulma fırsatlarına erişimlerini ve karar alma mekanizmalarında yeterli temsil edilmelerini sağlamayı amaçlamaktadır.
| Ekonomik ve Sosyal Haklar | Uluslararası Düzeydeki Çabalar |
|---|---|
| Eğitim | -UNESCO’nun Kız Çocuklarının Eğitimi Programı |
| İstihdam | -ILO’nun “Kadınlar İçin İş Sağlığı ve Güvenliği” programı |
| İşlevsel Gelir Elde Etme | -UN Women’in “Ekonomik Eşitlik” programı |
| Toprak Sahipliği | -Dünya Gıda Programı’nın “Toprak Hakları” programı |
| Bankacılık Hizmetlerine Erişim | -Dünya Bankası’nın Mikrofinans programı |
Ayrıca, uluslararası toplum, toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışan uluslararası bir kuruluş olan UN Women'in yürüttüğü programlarla kadınların ekonomik ve sosyal haklarını güçlendiriyor. UN Women tarafından başlatılan "HeForShe" kampanyası, kadınların hakları için erkekleri de harekete geçirmeyi amaçlamakta ve toplumsal cinsiyet eşitliğine adanmış bir hareket başlatmıştır.
- Kadınlar ve erkekler arasındaki ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için birçok uluslararası çaba bulunmaktadır.
- Ulusal hükümetler ve sivil toplum örgütleri, kadınların eğitim, istihdam ve ekonomik haklara erişimine yönelik düzenlemeler yapmaktadır.
- UN Women tarafından yürütülen kampanyalar, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için önemli adımlar atmaktadır.
Toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden uluslararası kuruluşlar, yerel düzeyde yapılan çalışmaların önemine vurgu yapmaktadır. Kadın haklarının korunması ve kadınların ekonomik ve sosyal haklara erişimini sağlamak için tüm dünyadaki hükümetler ve sivil toplum örgütleri işbirliği yapmalıdır.
Yol Haritası
Bu makalede ele alınan diğer konular gibi, toplumsal cinsiyet eşitliği için de uluslararası düzeyde birçok sözleşme ve ilke bulunmaktadır. Bu sözleşme ve ilkelerin uygulanması için ise bir yol haritası belirlenmiştir.
Bugün, dünya genelinde pek çok ülke toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmaların bir kısmı, toplumsal cinsiyet eşitliği için belirlenmiş uluslararası sözleşme ve ilkelerin uygulanması üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu sözleşme ve ilkeler arasında, özellikle CEDAW sözleşmesi, Beijing Deklarasyonu ve Eylem Platformu, İstanbul Sözleşmesi ve HeForShe kampanyası önemli bir yere sahiptir.
Uluslararası sözleşmelerin ve ilkelerin uygulanması için öncelikle ülkelerin resmi kurumları, STK'lar ve bireyler arasında bilgi paylaşımı ve işbirliği yapılması gerekmektedir. Bu yol haritasının bir diğer önemli hedefi, toplumun geniş kesimleri arasında toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin oluşturulmasıdır.
Gelecekte, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için dünya genelinde birçok çalışma yapılacaktır. Bu çalışmaların bir kısmı, toplumsal cinsiyet eşitliği için belirlenmiş uluslararası sözleşme ve ilkelerin uygulanması üzerine yoğunlaşacaktır. Ancak, yol haritasının belirlenmesi ve hedeflerin ortaya konulması, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ilerleme kaydedilmesine katkı sağlayacaktır.