Alice Ball, tarihte az bilinen bir isim olmasına rağmen zayıf kemikler hastalığına çare bulan ilk kadın kimyagerdir Bu yazıda, Ball'ın hayat hikayesi ve mirası hakkında bilgi edinin ve onun bu alanda yaptığı yenilikçi çalışmaları keşfedin Okumak için hemen tıklayın!
Bu makalede, Alice Ball'ın ilginç hayat hikayesi, kısa ama üretken kariyeri ve bilimsel mirası ele alınacak. Afro-Amerikan bir kimyager ve farmakolog olarak, Alice Ball, Hawai Üniversitesi'nde pidarik asit tedavisi üzerine çalışmalar yaptı. Bu çalışmalarıyla bilinçli bir şekilde ilerleyen yaşamında birçok başarıya ve saygınlığa ulaştı.
Alice Ball, Seattle, Washington'da doğdu ve Hawai'ye taşındı. Hawai Üniversitesinde kimya okuyarak kimyager unvanını aldı. 25 yaşındayken, pidarik asit tedavisini geliştirdi ancak keşfini başka bir kişi tarafından sahiplenildi ve kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.
Alice Ball'ın keşifleri zatürre tedavisindeki yapısal tedavilerin zararlarına karşı önlem alınmasında büyük bir rol oynadı. Pidarik asit tedavisi, pidarik asit ve sodyum hidroksit kullanılarak bir bileşik elde edilmesiyle oluşur. Bu bileşik, pidarik asit tuzları olarak bilinir ve lepralı hastalarda kullanılır.
Alice Ball'ın bilimsel mirası, pidarik asit tedavisinin geliştirilmesindeki çalışmaları nedeniyle büyük saygınlığa sahip olmasını sağladı. Ancak, Afro-Amerikan bir kadın olarak Hawai Üniversitesi'nde çalışması onun için diğer saygınlıkların önünde bir engel oldu.
Sık sorulan sorulara cevap vermek gerekirse Alice Ball, 1916 yılında henüz 24 yaşındayken hayatını kaybetti. Alice Ball'ın hastalık nedeni bilinmemekle birlikte daha sonraları lupus olduğu anlaşıldı. Alice Ball'ın keşfi başkası tarafından sahiplenildi ve onun saygınlığını gölgeledi.
Alice Ball Kimdir?
Alice Ball Kimdir?
Alice Ball, Afro-Amerikan kökenli bir kimyager ve farmakologdur. Hawai Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktaydı. Özellikle pidarik asit tedavisinin geliştirilmesindeki çalışmalarıyla tanınmıştır. Alice Ball, 24 Temmuz 1892 tarihinde Seattle, Washington'da doğmuştur. Hawai'ye taşındıktan sonra kimya eğitimi almıştır.
- Pidarik asit tedavisinin geliştirilmesi
- Hawai Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışma
Alice Ball'ın yaşam öyküsü oldukça ilgi çekicidir. Afro-Amerikan bir kadın olarak o dönemde yüksek eğitimli bireyler arasında sayılmak oldukça zor olmasına rağmen, Alice Ball başarılı bir kimyager ve farmakolog olarak kendini kanıtlamıştır. Hawai Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışması ve özellikle pidarik asit tedavisini geliştirmesi, bilim dünyasında kendisine özel bir yere sahip olmasını sağlamıştır.
Alice Ball'ın Hayatı
Alice Ball, 24 Temmuz 1892'de Seattle, Washington'da doğdu. Babası William Ball bir fotoğrafçı ve annesi Laura Ball ise öğretmendi. Alice, ailesiyle birlikte Hawai'ye taşındı ve burada eğitimine devam etti. Hawai Üniversitesi'nde kimya okuyan Alice, okulda oldukça başarılı bir öğrenciydi.
Alice, 25 yaşındayken pidarik asit tedavisinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı. Ancak, bu keşif diğerleri tarafından sahiplenildiği için kısa süre sonra öldü. Alice, hayatında çok özel birisi değildi ancak yaptığı keşif nedeniyle tıp dünyasında hatırlanacak isimler arasında yer alır.
Ball, Hemofili gibi kan hastalıkları tedavileri üzerine daha araştırmalar yapmak için Hawaii Üniversitesi'ndeki çalışmalarına devam etti. Ancak, çalışmaları onu tüberküloz gibi gizemli bir hastalığa yakalandırdı ve 26 yaşındayken hayatını kaybetti.
Alice Ball'ın Kariyeri
Alice Ball, Hawai Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı ve pidarik asit tedavisinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı. 25 yaşındayken, henüz öğrenciyken, bu tedavi yöntemi ile lepralı hastalarda dönüşümler gözlemledi. Ancak, yakın bir takipçisi olan Julian B. Paige tedavinin anneler üzerindeki etkisini araştırdı ve Alice Ball'ın keşfi kendi çalışmasıymış gibi yayınladı. Ball'ın hastalarında görülen başarılı sonuçları çalarak ona hiçbir şey vermeden kendi öğrencilerinin üzerinde deneyler yapmaya devam etti.
Bununla birlikte, Alice Ball'ın keşfi sadece lepra hastalarının tedavisinde değil, aynı zamanda o dönemde zatürre tedavisinde yapılan yapısalcı tedavilerin değiştirilmesinde de büyük bir adım oldu. Bu dönemde yapılan tedaviler anne ölümlerine neden oluyordu ve Ball'ın keşfi, yapısal tedavilerin yerine daha basit ve etkili bir yöntemin kullanılmasını sağladı. Ne yazık ki, Alice Ball 24 yaşında ölümüne kadar bilimsel çalışmalarına devam edemedi.
Pidarik Asit Tedavisi
Lepra hastalığı gibi kronik bir enfeksiyon ile mücadelede pidarik asit tedavisi kullanılır. Tedavi, pidarik asit ve sodyum hidroksit kullanılarak bir bileşik elde etmekten oluşur. Bu bileşik, pidarik asit tuzları olarak bilinir.
Pidarik asit tuzları, lepra hastalığı için bir tedavi yöntemi olarak 20. yüzyılın başlarında keşfedildi. Pidarik asit, lepra hastalığına neden olan bakterilerin büyümesini engelleyebilir ve hücreleri öldürebilir.
Pidarik asit tedavisi, lepralı hastaların büyük bir kısmında etkilidir. Ancak, tedavi hepatik toksisiteye neden olabilir ve bu da tedavinin bir yan etkisi olarak kabul edilir. Hastaların pidarik asit tedavisi sırasında düzenli olarak tıbbi takip edilmeleri gerekir.
Pidarik asit tuzları, sıvı formda intravenöz olarak ve üreticinin önerdiği dozda uygulanabilir. Tedavi süresi, hastalığın şiddetine ve kişinin ağırlığına göre değişir. Tedavi atanmadan önce doktorunuzla konuşmanız önemlidir.
Yapısalcı Tedavilerin Sorunları
1900'lerin başlarında, zatürre gibi enfeksiyon hastalıkları tedavisi için yapısal tedaviler kullanılıyordu. Bu tedaviler, hastalığa direkt etki etmediği gibi, hastalığın seyrini değiştirmiyordu. Bunun yerine, hastanın genel sağlığını iyileştirmeye çalışırken, hastalığın ilerlemesine izin verilirdi.
Maalesef, bu yöntem anne ölümlerine neden oldu ve zatürre tedavisi için daha iyi bir çözüm arayışı başladı. Alice Ball'ın pidarik asit tedavisi keşfi bu arayışa en önemli cevaplardan biri oldu. Pidarik asit tedavisi ile ilgili yapılan çalışmalar, hastalığın tedavisinde büyük bir adım olmasının yanı sıra, yapısal tedavilerin hayatları tehdit eden risklerini de ortadan kaldırdı.
Alice Ball'ın Bilimsel Mirası
Alice Ball, Hawai Üniversitesi'nde yapılan araştırmaları ile birlikte dünya tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kendisi, pidarik asit tedavisinin keşfi ile anti-lepra faaliyetlerinin çığır açması ile tanınır. Pidarik asit tedavisi daha sonra yapısalcı tedavilerden daha başarılı olduğu belgelenmiştir.
Ayrıca Alice Ball, Afro-Amerikan bir kadın olmasından dolayı yüksek eğitimli bireyler arasında sayılmayı daha da zorlaştıran bir dönemde bilimsel çalışmalar yaparak toplumda büyük bir etki yaratmıştır. Hawai Üniversitesi'nde çalışması, bilim dünyasında kadınların rolünü tartışmaya açarak kadınların bilim sahnesinde yer almasına yardımcı olmuştur.
Ball'ın sonrasında yapılan çalışmalar, AF1 adı verilen bileşiğin keşfedilmesi ile devam etmiştir. Ball'ın ismi de Hawai'da birçok kütüphanede ve tıp merkezinde anılmaktadır. Alice Ball, yaptığı keşif ile bilim tarihine adını, Hawai tarihine önemli bir miras bırakmıştır.
Sık Sorulan Sorular
Alice Ball, 12 Aralık 1916'da sadece 24 yaşındayken öldü.
Ölüm sebebi resmi olarak belirtilmese de, zehirli gazdan kaynaklı bir kaza sonucu olduğu düşünülmektedir.
Pidarik asit tedavisi keşfi diğerleri tarafından sahiplenildi, ancak bugün Alice Ball'un bu keşfi onun adını ve mirasını yaşatmak için yeterlidir.