Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, tüm kurumlar elde ettikleri karın belli bir kısmını vergi olarak ödemenin ardından kalan kısmını pay sahiplerine dağıtabilirler Ancak vergi, fon ve diğer yükümlülüklerin ödenmesi gerekmektedir ve kâr dağıtımında bazı kısıtlamalar bulunmaktadır Ayrıca kurumlar, belirli amaçlar için kârı kullanabilirler ve bazı durumlarda zorunlu olarak kâr dağıtmak zorundadırlar
Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, Türkiye'de faaliyet gösteren tüm kurumlar karlarının belli bir kısmını devlete vergi olarak ödemekle yükümlüdür. Bu vergi ödendikten sonra kurumlar, kalan karı pay sahiplerine dağıtabilmek için belirli kısıtlamalara tabi tutulmaktadır. Kurumların kâr dağıtımına dair temel ilkeler, Türk Ticaret Kanunu'nun relevant maddeleri kapsamında belirlenmiştir.
Kâr Dağıtımı: Genel İlkeler
Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, kurumların kar dağıtımı belirli ilkeler doğrultusunda gerçekleştirilir. Türk Ticaret Kanunu'nun 519. maddesine göre, kurumlar sadece o yıl içinde elde ettikleri net karın yedide birini kar dağıtımı için kullanabilirler. Bu oran, Türk Ticaret Kanunu'nun 450. maddesi ile belirlenmiştir.
Bunun yanı sıra, kurumların kâr dağıtımı yapabilmeleri için vergi, fon ve diğer yükümlülüklerin ödenmesi gerekmektedir. Bu yükümlülüklerin tahakkuk ettirilerek karşılanması, kâr dağıtımında bulunulabilmesi için önemlidir.
Kârdan Pay Verilemeyecek Hâller
Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, kurumların kar dağıtımına dair bazı kısıtlamalar bulunmaktadır. Özellikle, zarar eden yılların karının dağıtımı ve daha önceki yıllarda bırakılan zararların karşılanması gibi durumlarda kâr dağıtımı yapılamamaktadır. Bu kısıtlamalar, kurumların sağlıklı ve sürdürülebilir bir finansal yapıya sahip olmalarını sağlamak amacıyla konulmuştur.
Kurumlar, kâr dağıtımı yapabilmenin yanı sıra, kârı belirli amaçlar için de kullanabilirler. Bu amaçlar arasında yedek akçe oluşturma, yatırım yapma gibi faaliyetler yer alabilir. Ancak, kurumun kâr dağıtımı yapamaması veya belirli bir oranda kârı yedek akçe olarak ayırması, pay sahipleri için dezavantajlı bir durum yaratabilir.
Dağıtılacak Karın Belirlenmesi
Kârların dağıtılabilmesi için öncelikle karın belirlenmesi gerekmektedir. Kurumlar, brüt kârın hesaplanması için yıl içerisinde elde ettikleri tüm gelirlerini toplarlar. Daha sonra bu brüt karın hesaplanması için düşülmeyen bütün giderler, amortisman, vergi, faiz, prim ve diğer yükümlülükler düşüldükten sonra net kâr elde edilir. Net karın yedide biri pay sahiplerine dağıtılabilir. Bu oran, Türk Ticaret Kanunu'nun 519. maddesi kapsamında belirlenmiştir.
Ayrıca, kurumlar belirli kazanç düzeylerine ulaştıklarında zorunlu olarak kâr dağıtmakla yükümlüdürler. Bu zorunlu kâr dağıtımı oranları, Türk Ticaret Kanunu'nda belirtilmiştir. Anonim şirketlerde dağıtılacak asgari kâr oranı elde edilen net kârın %5'i iken, limited şirketlerde ise elde edilen net kârın en az dörtte biri kadardır.
| Kâr Dağıtımı Aşamaları | Oranlar |
|---|---|
| Brüt karın hesaplanması | - |
| Düşülmeyen bütün giderler, amortisman, vergi, faiz, prim ve diğer yükümlülüklerin düşüldüğü net karın hesaplanması | - |
| Net karın %7'sinin pay sahiplerine dağıtımı | %7 |
| Anonim şirketlerde asgari dağıtılacak kâr oranı | %5 |
| Limited şirketlerde asgari dağıtılacak kâr oranı | En az dörtte biri |
Zorunlu Kâr Dağıtımı
Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, bazı durumlarda kurumlar zorunlu olarak kâr dağıtımı yapmak zorundadır. Türk Ticaret Kanunu'nun 519. maddesi bu durumları belirtmektedir. Anonim şirketlerde dağıtılacak asgari kâr oranı, elde edilen net kârın %5'i, limited şirketlerde ise en az dörtte biri kadardır. Bu oranlar, kurumların elde ettikleri net kâra göre hesaplanır ve zorunlu kâr dağıtımı yükümlülüğü de bu oranlar doğrultusunda belirlenir.
Zorunlu kâr dağıtımı ile ilgili uygulamalar, genellikle anonim şirketlerde daha sık görülür. Limited şirketlerde ise kârın tamamının şirkette tutulması ve yatırıma yönlendirilmesi daha yaygındır. Ancak, limited şirketler de belli şartların oluşması halinde zorunlu kâr dağıtımı yapmak zorunda kalabilirler.
Zorunlu kâr dağıtımı, kurumların finansal durumlarına ve yönetim kararlarına direkt olarak etki edebilir. Bu sebeple, kurumlar zorunlu kâr dağıtımı yükümlülüklerini dikkatli bir şekilde hesaplamalı ve planlamalıdırlar.