Modern Türk Şiiri son dönem Türk şiirinin en önemli akımlarındandır Bu akımın temsilcileri, Türk edebiyatının yenilikçi tarafını yansıtmaktadır Modernizm ve avangard tarzıyla yazılan şiirler, derin anlamlar barındırmaktadır Modern Türk Şiiri, Türk kültüründeki yaşanmışlıkların ve güncel dönemdeki sorunların yansımasıdır

Modern Türk şiiri, Türkiye'deki edebiyat dünyasında oldukça önemli bir yere sahip. Geleneksel Türk şiiri ile birlikte farklı akımlar da ortaya çıkmış ve bu akımların yenilikçi özellikleri ile Türk edebiyatı zenginleşmiştir.

Bu makalede, modern Türk şiiri ve bu akımların özellikleri ele alınacak. İlk olarak, halk şiiri akımı incelenecek ve halk şairlerinin modern Türk şiirindeki etkileri ortaya konulacak. Sembolizm akımı da semantik açıdan zengin, imgelerle dolu modern Türk şiirinin sembolist özellikleri ile birlikte irdelenecek. Kozmik şiir anlayışı ile filozofik açıdan ele alınan sembolizm ve kamusal şiirler, toplumsal olaylara ve siyasi söylemlere yer veren ve halkı harekete geçirici şiirler olarak ele alınacaktır.

Bireysel şiirler ise kişisel duygu ve düşüncelerin sembolizm altında işlenmesiyle ortaya çıkan bir akım olup, modern Türk şiiri içinde önemli bir yere sahiptir. Postmodern şiir anlayışı ise geleneksel şiir anlayışından kopuşla ortaya çıkmış, deneyim ve öznelikle birleşen bir akımdır. Bu akımda şiirler, modern yaşamın karmaşıklığı ve karanlık yönlerine odaklanır.

İmgeler ve söylem, modern Türk şiirindeki popüler trendler arasındadır. Mitolojik unsurlar ve Türk folklore'nin kullanımı, modern şiirde oldukça yaygın bir uygulamadır. Kent şiirleri ise modern dünya sorunları ile birlikte şehirleşmeyi ve kent yaşamını işler. Toplumsal ve siyasal eleştiri konusunda da modern Türk şiiri oldukça etkilidir. Şiirler, güncel olaylara etki ederek toplumsal ve siyasal eleştiride bulunur.

Son olarak, cinsiyetçi işleyişlerle ilgili şiirler de modern Türk şiirinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Kadın-erkek ilişkilerine, toplumsal cinsiyet rollerine eleştirel bir bakış sunarak toplumsal farkındalığa katkı sağlarlar. Aynı zamanda, anadil, kimlik ve kültür sorunları da modern Türk şiirinde ele alınan önemli konulardan biridir.

Halk Şiiri

Halk şiiri, Türkiye'de modern şiir akımlarına etki eden önemli etmenlerden biridir. Halk şairleri, geleneğe dayalı Türk şiirine farklı bir bakış açısı getirerek yenilikçi bir anlayış sunmuştur.

Halk şiirinde, doğanın güzellikleri, yaşamın zorlukları ve aşk gibi temalar işlenir. Ayrıca, halkın günlük yaşamındaki olaylar, törenler ve bayramlar gibi konular da sıklıkla ele alınır. Halk şiiri, şiirsel dilin yanı sıra müzikal bir yapıya da sahiptir ve genellikle sözlü olarak aktarılır.

Halk şairlerinin modern Türk şiirine etkisi, şiir dilinde yapılan yeniliklerle kendini gösterir. Halk şiiri, genellikle basit bir dil kullanır ve doğal imgelerle doludur. Bu özellikleri, modern şiirde de sıklıkla görmekteyiz. Örneğin, Nazım Hikmet gibi modern Türk şairleri, halk şiirinin basit ve doğal dilini kullanarak yenilikçi bir şiir dili oluşturmuşlardır.

Ayrıca, halk şiirinde sıklıkla kullanılan vezinler ve ölçüler de modern Türk şiirine etki etmiştir. Özellikle, aruz vezni ile yazılmış şiirlerin yanı sıra, serbest vezin ve ritimli şiirler de modern Türk şiirinde sıklıkla kullanılmaktadır.

Sonuç olarak, halk şairlerinin doğal ve sade şiir dili, modern Türk şiirine yeni bir bakış açısı getirmiştir. Halk şiiri, Türk şiirine ve kültürüne dair birçok önemli unsuru barındırdığı gibi, modern şiirin gelişimine de katkı sağlamıştır.

Sembolizm

Modern Türk şiiri, sembolizmin güçlü bir etkisi altındadır. Şiirde kullanılan sembolik imgeler okuyucunun duygu ve düşüncelerinde derin izler bırakır. Bu nedenle modern Türk şiiri semantik açıdan oldukça zengin ve anlamlıdır. Şiirde sadece yalın bir anlatım değil, imgelerin katkısıyla doyurucu bir anlam da elde edilir.

Sembolist özellikler her dönemde sanat eserlerinde önem taşımıştır. Modern Türk şiirinde sembolizm, ozanların doğa, insan, hayvan ve nesneleri imgelerle ele almalarıyla canlılık kazanır. Bu sayede okuyucunun hayal dünyasında derin izler bırakır ve şiirlerinin etkisi artar. Ayrıca sembolizm, modern şiirde sadece imgeler üzerinden değil, kozmik duyarlılıkla da bütünleştirilerek filozofik açıdan da ele alınmıştır. Bu durum modern Türk şiirinin birçok farklı kolda çıtayı yükseltmesine neden olmuştur.

Sembolizm, kamusal ve bireysel şiir dallarında da etkili bir kullanım alanı bulmuştur. Kamusal şiirlerde, toplumsal olaylar ve siyasi söylemler işlenerek, halkı harekete geçirici ve farkındalık yaratan şiirler yazılır. Bireysel şiirlerde ise kişisel duygu ve düşünceler sembolizm altında işlenerek ortaya çıkan şiirler oldukça ilgi çekicidir.

Sonuç olarak, modern Türk şiirinde sembolizm oldukça önemli ve etkili bir rol oynamaktadır. Sembolist özellikler şiire anlam katar ve okuyucuların hayal dünyasında iz bırakır. Bu nedenle sembolizm, modern Türk şiirinin olmazsa olmazları arasında yer alır.

Kozmik Şiir

Kozmik Şiir, modern Türk şiirinde önemli bir yere sahip olan bir akımdır. Bu akımın temelinde kozmik duyarlılık yer almaktadır. Kozmik duyarlılık, evrene ve varoluşun anlamına dair felsefi bir hassasiyet olarak açıklanabilir. Kozmik Şiir de bu hassasiyetin şiirle olan birleşimidir.

Bu akım, sembolizm altında ele alınan şiir anlayışıyla özdeştir. Sembolizm, semantik açıdan içerikleri zenginleştiren imgelerin şiirde kullanılmasıdır. Kozmik Şiir de sembolist bir anlayışın yanı sıra, dünya görüşü, felsefi yaklaşımları ve evrensel olarak kabul edilen düşünceleri işler.

Kozmik Şiirin Özellikleri
Kozmik duyarlılık	Evrene ve varoluşun anlamına dair felsefi bir hassasiyetin şiirle olan birleşimi
Sembolizm	Semantik açıdan içeriklerin zenginleştirilmesi ve imgelerin kullanımı
Felsefi yaklaşım	Dünya görüşleri, evrensel düşüncelerin şiirle işlenmesi

Kozmik Şiir, filozofik tartışmaları şiir diliyle ele alan bir şiir anlayışıdır. Şiirler, evrenin ve varolan her şeyin anlamına dair düşünceleri, özlemleri, sorgulamaları içermektedir. Bu nedenle, kozmik şiir, sadece Türkiye'de değil, dünya edebiyatında da önemli bir yere sahiptir.

Kamusal Şiir

Modern Türk şiirinde kamusal şiir akımı, toplumsal olayların işlendiği ve siyasi söylemlerin farkındalık yarattığı bir şiir anlayışı olarak tanımlanabilir. Bu şiirler, halkı harekete geçirici ve toplumsal sorunları ele alarak toplumun duyarlılığını artırıcı bir etkisi vardır. Kamusal şiir akımı, genellikle toplumun ezilen kesimlerine karşı duyarlılık gösterir ve onların sesini duyurmak için bir araç olarak kullanılır.

Kamusal şiirde sıklıkla işlenen konular; sosyal eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik, çevre sorunları, insan hakları ve özgürlükleridir. Bu şiir akımı, toplumsal olaylara dair yorumları ve eleştirileri içererek, toplumsal farkındalık yaratan şiirler olarak da değerlendirilir. Ayrıca, siyasi söylemler ve hükümet politikalarına da sıklıkla eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşılır.

• Kamusal şiir akımına örnek olarak; Nazım Hikmet, Attila İlhan, Özdemir Asaf, Cemal Süreya gibi şairlerin eserleri verilebilir.
• Bu şairler, sosyal ve siyasal sorunları işleyen şiirler yazarak, halkı harekete geçirmeye ve toplumsal dönüşüme katkıda bulunmaya çalışmıştır.

Örnek Şiir	Şair
Memleket İsterim	Nazım Hikmet
Sakin Olmalıyız	Attila İlhan
Bir Kıyıda	Özdemir Asaf

Kamusal şiir akımı, Türkiye'de siyasal dönüşümlerin yaşandığı dönemlerde daha belirgin hale gelmiştir. Özellikle 1960'lı ve 1970'li yıllarda, halkın demokratik haklarına yönelik mücadelelerin yoğunlaştığı dönemde, kamusal şiir önemli bir araç olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise, hala güncel olaylara yönelik yeni şiirler üretilmektedir ve kamusal şiir akımı, Türkiye'deki modern şiirin önemli bir parçası olarak varlığını sürdürmektedir.

Bireysel Şiir

Bireysel Şiir:

Modern Türk şiirinde kişisel duygu ve düşüncelerin sembolizm altında işlenmesiyle ortaya çıkan şiir türüdür. Bu şiir türünde şairin iç dünyası ön plana çıkmaktadır. Daha çok sembolist ve duygusal bir anlatım tarzı benimsenmektedir.

Bireysel şiirde şair, kendine özgü imgeler kullanır ve bu imgeleri sembolizm altında işler. Şiirler genellikle diğer şiir türlerine göre daha kişiseldir ve bireysel deneyimler, duygular ve düşünceler üzerine kuruludur.

Bireysel şiirde, şairin kişisel duygu ve düşünceleri hayalî dünya ile birleştirilerek anlatılır. Bu birleşim, okuyucuya daha yoğun bir duygu yoğunluğu kazandırır. Özellikle sembolizm ile birleştiğinde, şiirler daha anlaşılır ve derin bir coşku, tutku dünyası yaratır.

Bireysel şiirin öne çıkan özellikleri arasında; yoğun bir sembolizm, duygusal bir anlatım, kişisel deneyimlerin öne çıkması ve sezgisel hayal gücüne dayalı bir anlatım şekli yer almaktadır.

Özetle, bireysel şiir, sembolizm ile birleştirilerek yaratılan duygusal, kişisel ve sezgisel bir şiir türüdür. Şairin kişisel dünyası ve deneyimleri, sembolizm altında işlenerek okuyucuya zengin bir duygu deneyimi sunar.

Postmodern Şiir

Postmodernizm modernizmin eleştirisi olup, modern dünyanın getirdiği sorunlar ve ayrımcılıkla üstesinden gelmek isteyen bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım Türk şiirinde de kendini göstermiş ve geleneksel şiir anlayışından kopuşla ortaya çıkan postmodern şiir hareketi doğmuştur.

Postmodern Türk şiiri, deneyim ve kişisel öykü ile öznelikle birleşen yansımalara ve açıklamalara yer verir. Şiirde bir coşku ya da umutsuzluk ifadesi yerine alaycı bir dil kullanılırken, atasözleri, deyimler, dil oyunları ve ironi sıkça kullanılmaktadır.

Bununla birlikte, postmodern Türk şiiri geleneksel şiirin olarak kabul edilen uyak, vezin ve ritim gibi tekniklerden uzak durur. Şiirdeki imgeler, özgür bir biçimde kullanılır ve özellikle çağdaş sanat akımlarıyla yakın bir ilişki içindedir.

• Eleştirel bir tutum takınarak, günümüz toplumsal sorunlarını da ele alır.
• Parçalı bir anlatımı olduğundan şiirde geçişler, kopmalar daha belirgindir.
• Yeni sözcüklerin keşfedilmesine ve yeni tarzların icat edilmesine açık bir yaklaşım sergiler.
• Zaman, mekan ve kimlik kavramlarını sorgular.
• Şiirin anlamını işitsel, görsel ve işlevsel bir dizi özellik belirler.

Postmodern Türk şiiri, geleneksel Türk şiirinden koparak kendine özgü bir anlayış geliştirmiş, çağdaş sanatla paralel bir yol çizmiştir. Postmodern şiir, modern dünyanın sorunlarına ve yansımalarına dair eleştirel bir tutum sergilerken, öznel tecrübeleri de özgürce ifade etme fırsatı sunar.

İmgeler ve Söylem

Modern Türk şiiri, sembolizm ve imgelere yoğun bir ilgi duyar. Şairler, imgeleri yoğun bir şekilde kullanarak şiirin dili üzerindeki etkisini artırır. İmgeler, soyut fikirleri somut hale getirir ve şiirin etkisini artırır. Ayrıca, şiirin içindeki imgeler şiirin bütününe bir anlam ve amaç katar.

Modern Türk şiirindeki imgeler, doğayla, günlük hayatla, mitolojik ögelerle ve diğer sembolik imgelerle doludur. Bu imgelerin kullanımı, şiirin bütün haline anlam ve duygusal derinlik katarak şiirin okuyucu üzerindeki etkisini artırır. Şiirsel imgeler, genellikle ortak unsurlar veya deneyimler yoluyla kolayca anlaşılabilir. Bu imgeler, okuyucunun edebi metnin altında yatan anlamı keşfetmesine yardımcı olur ve onu daha fazla bağlar.

İmage Türleri	Açıklama
Doğa İmajı	Doğal unsurların somut olarak kullanılması, ayrıca şiirde doğanın güzelliğine vurgu.
Mitolojik İmge	Antik Yunan ve Türk mitolojisi ögeleri kullanarak, şiirde güçlü bir sembolizm oluşturulur.
Günlük Hayat İmgesi	Günlük yaşamın ögeleri kullanılarak şiirde ironi veya gerçekçilik unsuru oluşturulur.
Kent İmgesi	Kent yaşamı, şehirleşme ve modernleşme unsurları kullanarak, şiirde farklı bir atmosfer yaratılır.

• Şiirlerdeki sembolik imgeler, dilin doğal akışını kesintiye uğratır ve okuyucunun çoklu anlamlar yakalamasına izin verir.
• Şairler, genellikle doğanın imgelerini kullanarak, okuyucuyu keşfetmeye teşvik eder ve şiirin içindeki mesajı daha anlaşılır hale getirir.
• Günlük hayatta karşılaştığımız şeyler, bazen şiirin imgelerinde beklenmedik bir şekilde kullanılır ve okuyucunun yaratıcılığını teşvik eder.

Mitoloji ve Folklor

Türk şiirinde mitolojik ve folklorik unsurlar, modern şiir anlayışında sık sık kullanılan temalar arasında yer almaktadır. Eski Türk inançları ve kültürü, şiirlerde sıklıkla işlenen bir konudur.

Özellikle Attila, Oğuz Kağan gibi büyük Türk liderlerinin hikayeleri, destanları modern şiirde de sıklıkla kullanılan unsurlardandır. Bunlar Türk halkının milli değerlerinden biridir ve bu değerler şiirde dil, sembolizm ve imgeleme aracılığıyla işlenir.

Bazı modern Türk şairleri, özellikle de Cemal Süreya gibi şairler, Türk mitolojisi ve tarihi arasında köprüler kurarlar. Bu şekilde kendi kültürümüze sahip çıkarak modern dünyada var olabildiğimizi düşünürler. Türk mitolojisiyle birleşen sembolizm ise modern şiirin zenginliğini arttırır.

Türk folkloru da modern Türk şiirinde sıkça yer alır. Aruz ve hece ölçüsüyle yazılan şiirlerde, halk dilindeki deyimler, tekerlemeler, ağıtlar gibi folklorik öğeler şiirin söylemi haline gelir. Bu öğeler şiire halka dokunmamı sağlarken, aynı zamanda modern şiirin folklorik mirasına sahip çıkarak, geleceğe taşınmasına olanak sağlar.

Kent Şiiri

Türk şiirinde kent yaşamının ele alındığı, modern dünya sorunlarının işlendiği şiirlerin ortaya çıkmasıyla birlikte, kent şiiri akımı da oluştu. Bu akım, kentin kaotik yapısı, büyük şehirlerde yaşamanın getirdiği sorunlar, sıkıntılar ve yaşam mücadelesi gibi konuları işler.

Kent şiirinde, insanın doğayla olan ilişkisine de değinilir. Şehirleşme sürecinde yapılan betonlaşma ve insanların doğadan uzaklaştırılması, kent şiirinin ele aldığı önemli konular arasındadır. Kent şiirinde kullanılan dil, sert, keskin ve acımasız bir nitelik taşır. Şiirlerde işlenen konuların ciddiyeti, dilde de kendini gösterir.

Kent şiiri, modern dünya sorunlarının işlendiği şiirlerin bir alt dalıdır. Şairler, kentin getirdiği problemlere, insanların birbirleriyle olan bağına ve kent yaşamının sıkıntılarına dair şiirler yazarlar. Bu şiirlerde, toplumsal farklılıklara da değinilir. Kentte yaşayan insanlar arasındaki sosyal statü farkı, şiirlerde sıklıkla ele alınan bir konudur.

Kent şiirleri, genellikle geleneksel şiir anlayışından farklıdır. Daha öznel ve deneyimlere dayalıdır. Şairler, kent yaşamını ve kent insanını, kendi deneyimlerinden yola çıkarak ele alırlar. Şiirlerde sıklıkla kullandıkları metaforlar, kelime oyunları, alışılmışın dışında bir dil kullanımları, kent şiirinin özellikleri arasındadır.

Toplumsal ve Siyasal Eleştiri

Modern Türk şiiri, toplumsal ve siyasal eleştiri yapmak için sıklıkla tercih edilen bir platform haline gelmiştir. Şairler, güncel olayları, toplumsal sorunları ve siyasal yapıyı eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak okuyucularını etkilemeyi başarmaktadır.

Özellikle 1960'lardan sonra Türkiye'deki siyasal yapının değişimi, modern Türk şiirinin siyasi eleştiriye yönelmesinde etkili olmuştur. Örnek olarak, Behçet Necatigil'in "Daralıp Kalan" şiiri, darbe sonrası dönemde yaşanan baskı ve sansür ortamını eleştiren sert bir dil kullanmasıyla bilinmektedir.

Benzer şekilde, Edip Cansever'in "Yiğitlerin Yürüyüşü" adlı şiiri ise Vietnam Savaşı ve 1968 Paris Olayları gibi uluslararası olaylardan ilham alarak, dünya genelinde anti-savaş hareketlerinin yükselişini ve özgürlük için verilen mücadeleyi anlatmaktadır.

Toplumsal eleştiride ise, Ataol Behramoğlu'nun "Ahmetler'in Şarkısı" adlı şiiri, köylülerin kent hayatına uyum sağlamakta yaşadığı sıkıntıları yansıtmakta ve toplumsal eşitsizliğe dikkat çekmektedir.

Ayrıca feminist şiirler de modern Türk şiirinde yükselen bir eğilimdir. Fazıl Hüsnü Dağlarca, "Gözleri Kara" şiiriyle kadın figürlerine derin bir bakış açısı getirerek, kadının gücünü ve özgürlüğünü vurgulamıştır.

Sonuç olarak, modern Türk şiiri toplumsal ve siyasal yapıya yönelik eleştirileriyle, günümüz Türkiye'sinin yaşadığı sorunlara dair mesajlar vererek, güncel olaylara etkili bir şekilde değinmektedir. Şairlerin tavrı, toplumsal ve siyasal sorunlara dikkat çekmek için şiirin gücünden yararlanarak okuyucuya bir çağrı niteliğinde olmaktadır.

Cinsiyetçi İşleyişler

Modern Türk şiirinin önemli özelliklerinden biri, toplumsal ve siyasal eleştiriyi şiirlerinde sıklıkla kullanmasıdır. Bu eleştirilerin içinde, cinsiyetçi işleyişlere eleştirel bir bakış sunan şiirler de yer almaktadır.

Toplumsal cinsiyet rolleri, özellikle kadın-erkek ilişkileri, modern Türk şiirinde ele alınan temel konulardan biridir. Bu konular üzerine yapılan eleştiri şiirleri, cinsiyetçi bakış açılarına dikkat çekerek toplumsal farkındalık yaratmaktadır.

Bu eleştirilerin önemli örnekleri arasında, Edip Cansever'in "Yalnızlık Paylaşılmaz" şiiri yer almaktadır. Şiirde, erkek egemen toplumda kadının yaşadığı zorlukları ve baskıları işleyen Cansever, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmektedir.

	Kadın	Erkek
Çalışma hayatı	Kadınların iş hayatında karşılaştığı ayrımcılık, düşük ücretler	Erkeklerin iş hayatında daha fazla avantajı olması
Aile hayatı	Kadının eve hapsedilmesi, ev işlerine yönlendirilmesi	Erkeğin ailesini geçindirmesi gerektiği düşüncesi

Bu tabloda da görülebileceği gibi, kadınların karşılaştığı ayrımcılık ve baskılar, modern Türk şiirinde sıklıkla işlenen konulardan biridir. Kadınların toplumsal ve siyasal alandaki eşitlik mücadelesine destek vermek amacıyla kaleme alınan şiirler, toplumsal farkındalığı artırarak cinsiyetçi işleyişlere dikkat çekmektedir.

• Bu eleştirilere örnek olarak, Ataol Behramoğlu'nun "Ayın En Çok Seni Sevdim Gecesi" şiiri verilebilir. Şiirde, kadının ikincil konuma itilmesine karşı çıkarak kadının erkekle eşit haklara sahip olması gerektiğine vurgu yapmaktadır.
• Bunun yanı sıra, Nâzım Hikmet'in "Güz Dönümü" şiiri de kadınların toplumsal ve siyasal hayattaki yerinde eşitlik mücadelesine dair bir eleştiri sunmaktadır.

Modern Türk şiiri, toplumsal cinsiyet rolleri ve kadın-erkek ilişkileri gibi konulara eleştirel bir bakış sunarak, toplumda farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır. Bu eleştiriler sayesinde, toplumsal yapıda değişiklik yapmak için harekete geçmek mümkün hale gelmektedir.

Anadil ve Kimlik Eleştirisi

Modern Türk şiirinde sıkça ele alınan konulardan biri de anadil, kimlik ve kültür sorunlarıdır. Şiirlerde işlenen bu konular genellikle etnik mirasın yarattığı sorunları anlatır. Kültürler arasındaki etkileşim, dilin kullandığı semboller, yanlış kullanımlar ve daha birçok konu şiirde ele alınır.

Anadil ve kimlik eleştirisi, genellikle Türkiye'nin farklı coğrafyalarında yaşayan insanların farklı kültürlerinin bir arada bulunmasından kaynaklanır. Anadil, birçok kez yerel bileşenler tarafından asimile edilirken, bu süreç kimlik kaybına neden olur. Şiirde bu kayıpların telafi edilmesi, yerel kültürlerin yaşatılması ve geniş kitlelere tanıtılması amaçlanır.

Şiirlerde anlatılan anadil ve kimlik konuları, genellikle toplumda göz ardı edilen, fark edilmeyen konuları açığa çıkarır. Şiir, kimlikli bireylerin kendilerine tanımlanmış rollerden çıkıp, özgürlüklerini kullanmalarına yardımcı olur. Etnik kimliğin yarattığı olumsuz etkileri ortadan kaldırmak ve toplumu farkındalık konusunda bilinçlendirmek amaçlanır.

Şiirde ele alınan anadil ve kültür konuları bir çok farklı biçimde işlenebilir. Genellikle şiirlerde yerel kültürün renkleri, kalıpları, dil yapıları gibi unsurlar kullanılır. Bu sayede şiir, kültür mirasını daha iyi anlamak ve yerel dillerin güzelliklerini yakalamak için bir fırsat yaratır.

Anadil ve kimlik eleştirisi, Türk şiirinde sıkça işlenen bir konudur ve şiirlerde toplumsal farkındalığın arttırılmasına katkı sağlar. Bu konuları ele alan şiirler, Türk şiirindeki en önemli başlıklardan biridir.