Orta Doğu'nun Mısır'da İz Bıraktığı Yerler ve Kaynaklar hakkında meraklı olanlar için bu yazı tam size göre! Piramitler, İsis Tapınağı ve Luxor Tiyatrosu gibi tarihi yerleri keşfedin. Aynı zamanda, Nil Nehri gibi ülkenin doğal güzellikleri hakkında da bilgi sahibi olun. Mısır'ın eşsiz kültürünü keşfetmek için bu yazıyı okumayı sakın kaçırmayın!

Mısır, Orta Doğu'nun tarihine ve kültürüne bıraktığı izlerle tanınan bir ülkedir. Mısır'ın özellikle piramitleri ve sfenksleri, Orta Doğu'daki tarihi yapıların ve anıtların en ilginçlerinden biridir. Ayrıca Mısır'ın tapınakları ile hiyeroglif yazısı gibi sanat eserleri de büyük öneme sahiptir.

Mısır'ın Orta Doğu kültürü ve tarihindeki etkisi, dünya genelinde bilinmektedir. Mısır, tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle Mısır, tarih boyunca farklı kültürlerin bir arada yaşamasına tanıklık etmiştir. Mısır'ın Orta Doğu kültürü ve tarihindeki etkisi, bu farklı kültürlerin bir arada yaşamasından kaynaklanmaktadır.

Mısır'ın Orta Doğu kültürü ve tarihindeki kalıntıları, günümüze kadar ulaşmıştır. Mısır'ın Orta Doğu kültürü ve tarihindeki piramitleri, sfenksleri, tapınakları, heykelleri, mimarisi ve diğer yapıları, ülkenin tarihi hakkında önemli bilgiler vermektedir. Bu yapıları ziyaret ederek, Orta Doğu tarihine ve kültürüne ilişkin fikir edinebilirsiniz.

Piramitler

Mısır piramitleri Orta Doğu'nun en heybetli mimari eserlerinden biridir. Giza platosunda bulunan üç büyük piramit, özellikle Keops Piramidi, tarihin en büyük ve en görkemli eserlerinden biridir. Piramitler aslında kralların mezarları olarak inşa edilmiştir ve yapım süreci oldukça uzun yıllar sürmüştür. Yapımında yaklaşık 100.000 işçinin çalıştığı düşünülmektedir.

Piramitlerin yapımında kullanılan büyük taş bloklarının taşınması için teknolojik imkansızlıklar olduğu iddia edilmiştir. Ancak aslında işçilerin basit aletleri kullanarak taşların yerleştirilmesi ve inşaat malzemelerinin taşınması için bir dizi basit teknik kullanmaları gerekmektedir. Piramitlerin içinde uzun, dar koridorlar bulunur ve kralların naaşları, odaya yerleştirilir.

Piramitlerin Mısır dünyasındaki inançlar ve ritüeller üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Mısır mitolojisinde piramitlerin tanrılar ve ölüler arasındaki önemli bir köprü olduğuna inanılırdı. Ayrıca, piramitlerin yapılarına bakarak, Mısır halkının dönemine göre oldukça gelişmiş matematik ve geometri bilgisine sahip olduğu da anlaşılmaktadır.

Sfenksler

Mısır'ın en ünlü tarihi yapılarından biri olan sfenksler, yarı aslan yarı insan şeklindeki devasa heykeller olarak bilinmektedir. İlk olarak Eski Krallık döneminde yapılmaya başlanan sfenkslerin tarihi, M.Ö. 2500 yıllarına kadar uzanmaktadır. Mitolojide ise sfenkslerin, ünlü bir hikayenin ana karakteri olduğu bilinmektedir.

Mısır mitolojisine göre, Thebai kentini çıkılmaz hale getiren bir sfenks ortaya çıkar. Sfenks, şehre gelene kadar hiç kimseye kim olduğunu ya da nereden geldiğini söylemedi. Kendisine yöneltilen sorulara yanıt veren tek kişinin kurtarıcı olarak kabul edilmesi gerekiyordu. Ancak cevap veremeyen kişiler, sfenks tarafından yutuluyordu. Tam bu sırada, bir kahraman olan Oidipus ortaya çıkmış ve sfenksle buluşmuştur. Oidipus, öğrenilmiş birçok şeyi kullandıktan sonra, sfenksin doğru cevaplarını vermiştir ve onu yenmiştir.

• Büyük Sfenks:

Büyük Sfenks, Giza platosundaki en ünlü sfenks heykelidir. Büyük Sfenks, M.Ö. 2500 yıllarında yapılmıştır ve Oidipus'un şanına dayanan hikayesiyle bilinir. Heykel, yaklaşık olarak 20 metre yüksekliği ve 73 metre uzunluğu olan bir heykeldir. Orijinal rengi kırmızıydı fakat zamanla erozyona uğradığı için rengi açık kahverengiye dönüşmüştür.

• Küçük Sfenksler:

Ülkenin birçok noktasında, heykeltıraşlar tarafından yapılmış küçük sfenksler de bulunmaktadır. Bu heykellerin bazıları, özellikle firavunların mezarlarındaki tapınak girişlerinde bulunur. Bu heykeller, genellikle kaplan vücutlu ve insan yüzlü olarak tasvir edilmiştir.

Özetle, sfenksler günümüze kadar Mısır kültürüne ve mitolojisine önemli izler bırakmıştır. Büyük Sfenks heykeli, Mısır tarihinin en etkileyici eserlerindendir.

Büyük Sfenks

Büyük Sfenks Mısır'ın en önemli anıtlarından biridir. 4. hanedanlıktan kalma Büyük Sfenks, Kral Khafre adına yaptırılmıştır ve Giza platosunda bulunur. Boyu 73 metre, yüksekliği 20 metre olan Büyük Sfenks, tüm dünyada hayranlıkla izlenir.

Büyük Sfenks'in yapımında, büyük taş blokları keserek, işleyerek ve üst üste yerleştirerek inşa edildi. Ancak, Sfenks'in yüzünü yontmak için kaya kütlesi bir blok olarak tercih edildi ve ardından şekil yeniden düzenlenerek Huor diye adlandırıldı. Sfenks'in üzerindeki kabartmalarda, Mısır mitolojisinde önemli bir yere sahip olan kimera heykel tasvir edilmektedir.

Büyük Sfenks'in tarihi hakkında birçok teori vardır. Bazı araştırmalar, Sfenks'in, Firavun Khafre'nin portresi olduğunu öne sürerken, diğerleri bunun Firavun Khufu'nun portresi olduğunu düşünüyor. Bazı arkeologlar ise, 10 bin yıl önce yapıldığını ve Atlantik medeniyeti ile ilişkili olduğunu iddia ediyor.

• Büyük Sfenks'in yapıldığı dönemde, Mısır teknolojisi oldukça ileri düzeydeydi. Sfenks'in yüzü hayvan karakterlerine sahip olduğu için, birçok araştırmacı, Mısır teknolojisinin geliştiği dönemde, hayvanlara tapındığını öne sürmektedir.
• Büyük Sfenks, 1992'den bu yana UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir ve turistik bir cazibe merkezidir.
• Sfenks, Tefnut ve Sekhmet tanrıçalarını simgeleyen iki küçük Sfenks ile birlikte bulunur.

Küçük Sfenksler

Küçük Sfenksler, Mısır'da bulunan Sfenksler' in küçük boyutlarıdır. Büyük Sfenks gibi vücudu aslan, başı ise firavun olan bu figürler tarihi boyunca birçok hikayeye konu olmuştur. Küçük Sfenksler genellikle firavunların mezarlarında bulunur. Bu figürlerin çoğu mermerden yapılmıştır. Yapımı oldukça zahmetli olan Küçük Sfenksler, geleneksel Mısır sanatının heykeltraşlık konusundaki ustalığına yakından tanıklık eder. Detayları oldukça hassas işlenen bu heykellerde, firavunların sanatsal bir ifadesi bulunur.

Küçük Sfenksler, yapıldıkları dönemin mükemmeliyetinin bir göstergesi olarak kabul edilir. Su bazlı boyalarla ustaca boyanmış gözleri, dikkatli bir şekilde oyulmuş yüz ifadeleri ve işlenmiş saç detaylarıyla ilgi çekerler. Bu heykeller genellikle mezar odalarında bulunur ve mezarın koruyucu gücünü temsil ederler. Firavunların ölümünden sonra, Küçük Sfenksler mezarların girişinde yer alırdı. Böylece, ziyaretçiler firavunun koruyucu ruhunun onları selamladığına inanırlardı.

Küçük Sfenksler, ilk kez Eski Krallık döneminde yapılmaya başlanmıştır. Dönemindeki firavunların portrelerini taşıyan bu heykeller, memleketlerinin gücünü temsil ediyordu. Daha sonraki dönemlerde ise, farklı firavunların figürleri yapıldı. Her firavunun kendi yüzünün ve kostümlerinin figürde işlenmesiyle, firavunun kişiliği gösterilirdi.

Küçük Sfenksler, Mısır sanatının en önemli eserlerindendir. İyi korunmuş örnekleri hâlen müzelerde sergilenmektedir. Bu eserler, Mısır kültürünün bir parçası olarak dünya tarihinin en önemli sanat eserleri arasındadır.

Mısır Tapınakları

Mısır Tapınakları, Mısır tarihinin ve kültürünün en önemli yapılarından biridir. Bu tapınaklar, Mısır'daki öncü medeniyetin hayatta kalan hatıralarıdır ve yüzlerce yıl boyunca kullanılmıştır. Büyük Karnak Tapınağı ve Luxor Tapınağı gibi tapınaklar, antik Mısırlıların tanrılarına tapmak için inşa edilmiştir. Tapınaklarda, firavunların tanrılara sunuları için hazırlanan odalar da bulunmaktadır.

Mısır Tapınakları, mimari açıdan oldukça önemlidir. Bu yapılar, devasa taş bloklarının bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Mısır Tapınakları, dönemindeki en büyük yapılar arasında yer almıştır. Bu yapıların çizim ve boyama sanatı, Mısır kültürünün diğer alanlarında da etkili olmuştur. Ayrıca, Karnak Tapınağı'ndaki obeliskler, Mısır sanatında kullanılan dini semboller arasında yer almaktadır.

Bu tapınaklar, Mısır'ın turistik cazibe merkezlerinden biri haline geldi. İnsanlar, antik Mısır kültürü hakkında bilgi edinmek ve bu tarihi yerlerde gezinmek için burayı ziyaret etmektedir. Eğer Mısır'a yolculuk edecekseniz, tapınakları ziyaret etmek isteyeceksiniz. Mısır Tapınakları, dünya tarihinin en önemli yapılarından biridir.

Luxor Tapınağı

Luxor Tapınağı, Mısır'ın ünlü tarihi yapılardan biridir. Bu tapınak, Firavun Ramses II tarafından İÖ 1400 yıllarında inşa edilmiştir. Günümüzde, burası açık hava müzesi olarak kullanılmaktadır. Tapınak, firavunların yüce tanrı Amon'a tapınmak için kullandıkları bir yerdi.

Luxor Tapınağı, Mısır mimarisi açısından oldukça ilginç bir örnektir. Tapınak, Thutmose III tarafından inşa edilmiştir ve daha sonra Ramses II tarafından genişletilmiştir. Tapınak, yanındaki kutsal alanlarla birlikte, yaklaşık 22.000 metrekare alanı kaplamaktadır. Tapınağın güneyinde, Amenhotep III tarafından inşa edilen ve Nübye'deki granit taş ocaklarından getirilen iki devasa obelisk bulunmaktadır.

Mısır mimarisinde yaygın olarak kullanılan güçlü direkler ve sütunlar, burada da kullanılmıştır. Tapınağın kapalı bölümlerinde, bu direklerin inanılmaz bir şekilde hassas bir şekilde inşa edildiği görülür. Bu tapınak ayrıca, çoğu Mısır tapınağı gibi simetrik bir yapıya sahiptir. Tapınağın bir diğer ilginç özelliği de, taş işçiliğindeki ustalıktır. Mısır sanatındaki diğer yapılar gibi, bu tapınak da taş işçiliği açısından oldukça ileridedir.

• Luxor Tapınağı, Mısır'ın en önemli tarihi yapılarından biridir.
• Tapınak, Firavun Ramses II tarafından inşa edilmiştir.
• Mimarisi, güçlü direkler ve sütunlar kullanılarak inşa edilmiştir.
• Tapınak, çoğu Mısır tapınağı gibi simetrik bir yapıya sahiptir.
• Luxor Tapınağı ayrıca taş işçiliği açısından oldukça ileridedir.

Karnak Tapınağı

Karnak Tapınağı, Mısır'ın güneyindeki Luxor kentinde yer alır. Mısrırlılar, bu tapınağı Tanrı Amun için inşa etmiştir. Tapınak, MÖ 2055 yılında, Karnak'ta bulunan Thebes kentinde ilk inşa edildi. Bu yer, zaman geçtikçe genişletildi ve Mısır'ın eski döneminde tapınağın genişlemesi için sık sık kullanıldı.

Karnak Tapınağı, Mısır'ın en büyük hacimli tapınağıdır. 247 hektarlık bir alanı kaplar ve Rameses III'ün saltanat döneminde inşa edilmiştir. Karnak Tapınağı içerisinde, arkeologlar tarafından keşfedilen 134 sütun ormanı bulunmaktadır ve tapınakta efsanevi bir atmosfer yaratmaktadır.

Daha ayrıntılı şekilde, Karnak Tapınağı büyük bir iç avluya sahiptir. Bu iç avlu, ortalama olarak 100.000 kişiyi ağırlayabilir. Tapınak kompleksinde birçok yapı bulunmaktadır, ancak en öne çıkan yapılar; ana tapınak, açık hava tapınağı, Ramses II Tapınağı, Khonsu Tapınağı ve Amun'un tavernalarıdır.

Mısır Sanatı

Mısır sanatı, tarih boyunca insanların hayal gücünü ve hayranlığını kazanmıştır. Mısır medeniyeti, insan figürlerini ve doğayı yansıtan ahşap heykellerden, kumtaşı ve granit gibi dayanıklı malzemelerden yapılmış heykellere kadar çeşitli sanat eserleri yaratmıştır.

Bu sanat eserleri arasında en bilineni Hiyeroglif yazısıdır. Antik Mısır'ın yazı dilidir ve duvarlara, papirüslere, sarcofalara ve çeşitli eşyalara kazınmıştır. Hiyeroglif yazısı, çarprazlama bir dil olduğu için bu yazıyı okuyabilen sadece Mısırlı rahiplerdir.

Mısır heykelleri de sanatın önemli bir parçasıdır. Mısır heykelleri, yaşayan insanları ve ölen kişileri yansıtır. Firavun heykelleri en gösterişli olanlardır. Firavun heykelleri, genellikle öldükten sonra anıldıkları için ölüme bağlı olarak yapılır.

Mısır mimarisi de etkileyici bir sanat alanıdır. Mısır, firavunların mezarlarını, tapınakları, sarayları, piramitleri ve obeliskleri gibi birçok yapıda uzmanlaşmıştır. Mısır mimarisi, yapı malzemelerinde çamurdan yontulmuş taşa kadar değişen uzun bir tarihi sergiler.

Genel olarak, Mısır sanatı insanların hayranlıkla bakabileceği birçok örnek sunar. Bu eserler, günümüzde bile dünya genelinde insanoğlunun izleyebileceği bir sanat mirasını temsil eder.

Hiyeroglif Yazısı

Hiyeroglif yazısı, antik Mısır'ın en bilinen ve gizemli yazı sistemlerindendir. Bu yazı sistemini kullanarak kaydedilen metinler, Mısır'ın tarihini, kültürünü ve mitolojisini anlamak için önemli bir kaynak olmuştur.

Hiyeroglif yazısının kullanımı, MÖ 4.000 yıllarına kadar dayanmaktadır ve çoğunlukla taşlara kazınarak veya kil tabletleri üzerine yazılarak kullanılmıştır. Yazı sistemini kullanmak için, öncelikle belirli bir sembolün kelime veya ses açısından anlamını anlamak gerekiyordu. Hiyeroglif sembolleri, çoğunlukla hayvan figürleri, bitkiler, nesneler veya soyut konseptler gibi çeşitli nesneleri temsil ederdi.

Hiyeroglif yazısı, antik Mısır uygarlığının önde gelen bir özelliği olarak kabul edilir. Bu yazı sistemi, Mısır'da günlük konuşma şeklini alarak, rahipler ve kraliyet memurları tarafından resmi belgelerde kullanılmıştır. Yazı sistemi, kutsal metinlerin ve edebi eserlerin yanı sıra, çalışmalar ve bilim alanlarına ait yazıların da kaydedilmesinde kullanılmıştır.

Hiyeroglif yazısı, antik Mısır'ın değişen tarihleri boyunca farklı evrelerde kullanılmıştır. Bu evreler arasında geçişler yaşandığı için, vizörler veya papirüsler gibi belgelerdeki yazılar, okunması ve anlaşılması zor olabilir.

Yazı sistemi, MÖ 3.000 yılında, Eski Krallık döneminde ortaya çıkmıştır ve daha sonra 3. ara sırada kullanılmaya devam etmiştir. Orta Krallık dönemi boyunca, klavyeler yazı sisteminin kullanımı da popüler hale gelmiştir. Yeni Krallık döneminde, hiyeroglif yazı sistemi, Akdeniz'in güneyindeki diğer medeniyetlerin de etkisiyle değişmiştir.

Hiyeroglif yazısının kullanımı, MÖ 4. yüzyılda, Yunan kaynaklarının ortaya çıkması ve Mısır'ın Pers, Grek ve Roma hakimiyeti altına girmesiyle azalmaya başlamıştır. Sonunda, MÖ 4. yüzyılda, yazı sistemi yerini daha basit bir alfabe olan Koptik yazısına bırakmıştır.

Mısır Heykelleri

Mısır heykelleri, Mısır kültürünün en önemli sanat eserlerinden biridir. Genellikle beyaz kireçtaşından yapılmış olan heykeller, uzun yıllar boyunca insanların ilgisini çekmiş ve hala da büyük bir ilgiyle karşılanmaktadır. Mısırlılar, heykellerin bulunduğu tapınaklarda tanrılarına adak olarak bu heykelleri yaptırmışlardır.

Mısır heykellerinin yapılışı oldukça ustalık gerektirir. Heykeller, genellikle insan, hayvan veya tanrı figürlerinden oluşur ve gerçek hayattan alınmış özellikleri yansıtır. Heykeller, önce bir çizim olarak hazırlanır ve ardından taşa işlenir. İşlemede kullanılan araçlar, Mısırlılar tarafından özel olarak tasarlanmıştır.

Mısır heykellerinin anlamı, Mısır mitolojisi ile ilgilidir. Heykeller, tanrılara adak olarak yapılmış ve tapınaklarda sergilenmiştir. Mısır halkı, heykellerle birlikte tanrılarına yakın olduklarını düşünmüştür. Ayrıca, heykellerin yapıldığı malzemelerin de önemi vardır. Beyaz kireçtaşı, ölülerin bedeninin yeniden doğuşunu temsil eder ve bu nedenle tapınaklarda bulunan heykellerin büyük bir önemi vardır.

Mısır heykellerinin tarihi, Mısır medeniyetinin başlangıcına kadar gitmektedir. Mısırlılar, heykelleri Antik Mısır döneminde çok yaygın bir şekilde kullanmışlardır. Heykeller, firavunların mezarlarına da yerleştirilmiştir. Ayrıca, heykeller, eski Yunan ve Roma medeniyetlerinde de büyük ilgi görmüştür. Günümüzde birçok müzede Mısır heykelleri sergilenmektedir.

Mısır Mimarisi

Mısır, antik çağlardan beri inşaat teknolojisiyle ünlüdür. Firavunlar, daha fazla ölüm engelleyici mezar yapmak adına güçlü inşaat teknikleri ve yüksek miktarda işçi kullanımı geliştirdiler. Mısır mimarisi olarak bilinen mimari stil, piramitler, tapınaklar ve mezarlar dahil olmak üzere birçok yapıyı barındırır. Bu mimari tarz kendine özgüdür ve birçok uzman tarafından dünya tarihinde harikalarından biri olarak kabul edilir.

Mısır mimarisi, yalnızca işlevi yerine getiren yapıları değil, aynı zamanda duvarlar, sütunlar ve heykelleri gibi sanat eserlerini de içerir. Karnak'taki obeliskler, Mısır mimarisinin en belirgin örneklerinden biridir. Bu yapılar, firavunların tapınaklarda güçlerini sergilemelerine yardımcı oldu. Karnak Tapınağı, Mısır mimarisinin en büyük yapıları arasında yer alır. Bu tapınak, Ramses II tarafından inşa edilmiştir.

Mısır mimarisi aynı zamanda firavunların mezarlarına da ev sahipliği yapar. Mısır mezarları genellikle büyük piramitler şeklindedir ve mükemmel bir geometrik düzen içinde inşa edilirler. İnşaatçılar, taş blokları manuel olarak taşıdılar ve işin büyük kısmını el ile yaptılar. Firavunlar, mezarlarda değerli eşyalar, yiyecekler ve hizmetçilerin mumyaları ile birlikte gömüldüler.

Mısır mimarisinin diğer önemli yapıları arasında Philae Tapınağı, Abu Simbel Tapınağı ve Dendera Tapınağı yer alır. Bu tapınaklar genellikle çok sayıda sütun, kabartmalar, heykeller ve diğer süslemelerle zenginleştirilmiştir.

Sonuç olarak, Mısır mimarisi insanlığın mirasıdır ve inanılmaz bir teknik beceri ve yaratıcılık ile inşa edilmiştir. Mimari tarz, antik çağlarda kullanılmaya devam edildi ve günümüzde hala insanları etkilemeye ve hayranlıkla baktırmaya devam ediyor.

Karnak'taki Obeliskler

Karnak Tapınağı, Mısır'ın tapınaklarından en büyüğüdür ve tarihi eserleriyle ünlüdür. Karnak'taki Obeliskler bunun en önemli örneklerinden biridir. Bu obeliskler, Mısır Firavunu III. Tuthmosis tarafından tasarlandı ve yapımı tamamlandığında tapınağa giriş kapısına yerleştirildi.

Karnak'taki Obeliskler, dikey olarak yüksekliği 30 metre ve 350 ton ağırlığıyla Mısır'ın en büyük obeliskleri arasında yer alır. Granit taşından yapılmış ve tapınakları süslemek için inşa edilmiştir. Mısır'da obeliskler, tapınaklardaki güneş tanrısı Ra'nın yükselişini simgelemek için kullanılmıştır. Karnak'taki Obeliskler de aynı amaçla yapılmıştır.

Obelisklerin üzerindeki yazıtlar, Firavun III. Tuthmosis'i overlord ve tanrının yeryüzündeki temsilcisi olarak tanımlar. Obeliskler, Tanrı Ra'nın güneş ışınlarına benzer şekilde tapınağın bahçesine ışık tutarlar. Karnak'ta bulunan diğer obeliskler arasında Hatshepsut Obeliski ve Ramses II Obeliski de bulunur.

Obelisk Adı	Firavun	Boyutları	Yapım Tarihi
Karnak'taki Obeliskler	III. Tuthmosis	30 metre yükseklik ve 350 ton ağırlık	MÖ 1473-1458
Hatshepsut Obeliski	I. Hatshepsut	29,5 metre yükseklik	MÖ 1479-1458
Ramses II Obeliski	Ramses II	25 metre yükseklik	MÖ 1279–1213

Karnak'taki Obelisklerin yapımı, Mısır'ın o dönemdeki teknolojik seviyesine rağmen oldukça zor ve zaman alıcı bir işlemdi. Obeliskin şekli ve hacmi, taşıma işlemi sırasında aksilikler yaşanmasına neden oldu. Ancak, Mısır'ın zeki mimarları, taşınması için özel bir ray sistemi geliştirdiler ve obelisk Norman Mısır'a taşındı. Obeliskin inşası yaklaşık 7 ay sürdü ve bugüne kadar ayakta kalmayı başardı.

Firavunların Mezarları

Firavunların mezarları, Mısırlılar için büyük önem taşıyordu. Ölen firavunların bedenleri mumyalanır ve hazırlanan mezar odalarının içine yerleştirilirdi. Bu mezar odaları, çoğunlukla piramit şeklindedir ve firavunların mücevherleri, giysileri ve hatta yiyecekleri bile bu mezar odaları ile birlikte gömülürdü.

Mezarların yapımı oldukça zahmetliydi. Bir firavunun mezarının yapımı, yaklaşık olarak 20 yıl sürerdi ve binlerce işçi mezarın yapımında çalışırdı. İlk olarak, geniş bir çukur kazılır ve ardından içerisine merdivenler ve tüneller inşa edilirdi.

Daha sonra, firavunun naaşı özenle mumyalanır ve mezar odasının içerisine yerleştirilir. Firavunun üzerindeki mücevherler ve giysiler gibi eşyalar, ayrı mezar odalarında saklanırdı. Firavunun mezarının dört bir yanına, ona hayat verdiğine inanılan resimler çizilirdi.

Firavunların mezarları birçok kez yağmalandı ve değerli eşyalar çalındı. Bu nedenle, Mısırlılar daha sonra gizli mezar odaları inşa ederek firavunlarından sonra bile onların mezarlarını korumaya çalıştılar. Firavunların mezarları, tarihimizin en önemli ve ilginç yapılarından biridir ve günümüzde bile büyük bir şaşkınlık ve hayranlık uyandırmaktadır.