Engellilerin Özgürlük İstencinde İki Yüz Yıllık Yolculuk, engelli bireylerin tarihteki mücadelesini ele alan bir kitaptır. Engelli haklarına dair farkındalık yaratmak için önemli bir araştırma kaynağı olan bu eseri mutlaka okumalısınız. Engellilerin hayatı üzerine yeni perspektifler sunan bu kitap, toplumsal farkındalığın artması için bir adım atmanıza yardımcı olacaktır.

Engellilerin tarihçesi yaklaşık iki yüz yıl öncesine dayanıyor. O zamanlar, engelli bireylerin toplumda kabul görmesi oldukça azdı. Engellilerin hayatındaki yeri, dinsel inanışlara ve toplumsal yapıya göre değişebiliyordu. Bazı dinlerde engelli bireylerin hayatı bir ceza olarak görülürken, bazı toplumlar engellilik durumuna saygı duyuyordu. Ancak bu saygı, engellilerin toplumsal yaşama tamamen entegre edilmesine yetmiyordu.

Engellilerin özgürlük mücadelesi ise, yaklaşık 1800'lü yıllarda başladı. Engellilerin eğitim ve istihdam haklarını aramaya başladığı bu dönemde, mesleklerinde başarılı olan engelli bireyler de ortaya çıkmıştı. Ancak toplumsal dışlanma, engellilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan biriydi.

Birçok ülkede, özellikle de gelişmiş ülkelerde, engellilerin özgürlük mücadelesi sonucunda birçok yasa ve düzenleme yapıldı. Engellilerin eğitim ve istihdam hakları, toplumsal yaşama tamamen entegrasyonu gibi konularda ilerleme kaydedildi. Ancak bu konuda hala yapılacak çok şey var. Engellilerin hayatını kolaylaştıracak, toplumdaki yerlerini daha da güçlendirecek adımların atılmasına ihtiyaç var.

Engelliliğin Tarihçesi

Engelliliğin tarihçesi, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. Tarihin ilk dönemlerinden itibaren, bedensel ve zihinsel engellilerin varlığı bilinmektedir. İlk kaydedilen tarihi belgelerde de, toplumda engellilerin nasıl kabul edildiği hakkında bilgiler yer almaktadır.

Ortaçağ’da, Avrupa toplumunda engellilerin yaşantısı oldukça zorlu geçiyordu. Engelliler, toplum tarafından dışlanmış, açlığa ve sefalete mahkûm edilmişlerdir. Engelliler, genellikle ‘şeytanın musallatı’ olarak kabul edilmişler ve dine aykırı olduğu düşünülen hareketlerde bulundukları gerekçesi ile yargılanmışlardır.

19. yüzyılda, sanayi devrimi ile birlikte, engellilerin hayatındaki önemli bir değişim yaşanmıştır. İlk kez, işçi sınıfının doğmasıyla beraber engelliler de fabrika işçileri arasında yer almaya başlamışlardır. Ancak bu dönemde de, engellilerin çalışma hayatındaki durumu oldukça zorlu olmuştur. Yaşadıkları toplumsal dışlanma, iş bulmalarını ve toplumsal yaşama katılmalarını engellemiş ve engelli bireylerin yaşam koşulları kötüleşmiştir.

Engellilik ve Toplumsal Dışlanma

Engellilik toplumda çok uzun yıllardır bir dışlanma ve önyargı nedeni olmuştur. Engelliler, toplumsal hayattan dışlanarak, eğitim, istihdam, sağlık hizmetleri gibi temel haklarını kullanamamaktadırlar. Bu nedenle, engellilik toplumsal bir sorun olarak ele alınmaktadır. Engellilerin toplumsal dışlanması sadece onları etkilemez aynı zamanda toplumun yapısını da etkiler. Çünkü toplumsal dışlanmayla karşı karşıya olan engelliler, herhangi bir işe giremez, üretken olamaz ve ekonomik olarak bağımlı hale gelirler.

Engellilerin toplumsal dışlanmasının çözümü için birçok yasal, sosyal ve eğitimsel adım atılmaktadır. Bu adımların ilk amacı, engellilerin toplumdaki eşitliğini sağlamaktır. Eğitim açısından yaşam boyu öğrenme, engelli bireylerin eğitim seviyesini yükseltirken, sosyal yasalarla engellilerin insan hakları korunmaktadır. Engellilerin iş hayatında da yer alabilmeleri için çeşitli kampanyalar ve yasal düzenlemeler yapılmaktadır.

Bu sorunun çözümü için ayrıca duyarlılık ve farkındalık yaratmak amacıyla da etkinlikler düzenlenmektedir. Engellilik, evrensel bir konu olduğundan, dünya çapındaki sivil toplum örgütleri de engellilerin hakları için mücadele vermektedir. İlerlemeler yapılmış olsa da, engellilerin hayatı hala birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sorunlara karşı mücadele ederek, engellilerin hayatındaki dışlanmayı ve diğer olumsuz durumları azaltmak mümkün olacaktır.

Engellilerin Hak Mücadelesi

Engellilerin hak mücadelesi tarihi oldukça eski bir geçmişe sahip. İnsanlar daima farklı olanları dışlamış ve onlarla ilgili sahip olduğu yanlış algılar sonucunda, engelliler toplumda halihazırda dışlanmış bir konumda yer almışlardır. Ancak, 20. yüzyılın başlarına dek, engellilerin hakları veya özel gereksinimleri hakkında toplumda çok az şey biliniyordu.

Engelsiz bir dünya için çabalayan aktivistler, engellilerin haklarına yönelik mücadelelerini 20. yüzyılda, özellikle de 1960'larda yoğunlaştırdılar. Amerika Birleşik Devletleri'nde "Sakatlar için Güzel Sanatlar Festivali" 1975 yılında gerçekleştirildi. Bu, engellilerin kamuya açık bir şekilde isteklerini ve ihtiyaçlarını dile getirmelerine yardımcı oldu. Aynı yıl, Amerika Birleşik Devletleri'nde Rehabilitasyon Yasası yürürlüğe girdi ve engellilerin eğitime, istihdama, konut ve ulaşıma erişimleri hakkında yasal düzenlemeler yapıldı.

Günümüzde, engelliler hakları mücadelesini sürdürüyorlar. Birçok ülke, engelli haklarının korunması için yasalar ve yönetmelikler çıkarmıştır. Engellilerin özgürlük istencine daha çok dikkat çekmek amacıyla, bazı ülkelerde, örneğin Amerika Birleşik Devletleri, Engellilerin Farkındalık Ayı kutlanmaktadır. Tarihte olduğu gibi, engelliler hala eksikliklerle mücadele ediyorlar, ancak artık toplumun bir parçası olarak kabul ediliyorlar ve birçok alanda haklarına saygı duyuluyor.

Engellilerin Eğitim Hakkı

Engellilerin eğitim hakkı, özgürlük mücadelesindeki önemli bir adımdır. Engellilerin eğitim hakkı için mücadele, tarihte uzun yıllar boyunca devam etmiştir. Günümüzde, engellilerin eğitim hakkı konusunda alınan önlemler sayesinde eğitimlerini almaları daha kolay hale gelmiştir.

Engellilerin eğitim hakkı için mücadele başladığında, çoğu engelli okullarda eğitim hakkı bulamıyordu. Özel eğitim okulları dışında, engellilerin eğitimi genellikle imkansızdı. Ancak, engellilerin eğitim hakları konusunda yapılan çalışmalar sonucunda, özel eğitim okulları ve öğretmenleri, engellilerin spesifik öğrenme ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirildi.

Bu süreçte, engellilerin eğitim hakkı için çeşitli yasal düzenlemeler yapıldı ve özel eğitim okullarının yanı sıra engellilerin genel okullarda da eğitim görebilmeleri sağlandı. Bununla birlikte, engellilerin eğitimi hala birçok zorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Örneğin, engellilerin spesifik öğrenme ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikli öğretmenlerin eğitimi ve gereksinimleri ile ilgili birçok sorun yaşanmaktadır.

Günümüzde, engellilerin eğitim hakkı giderek artan bir şekilde desteklenmekte ve toplum tarafından kabul edilmektedir. Engellilerin eğitimi için yapılan düzenlemeler, engellilerin sosyal hayatlarında da daha aktif bir rol almalarına yardımcı olmuştur. Eğitim fırsatları sayesinde, engelliler iş hayatında da daha başarılı olabilmekte ve kendi hayatlarını yönetebilmektedirler.

Açık Toplum ve Engellilerin Entegrasyonu

Engellilerin entegrasyonu ve açık toplumda yer alması için birçok çalışma yapılmaktadır. Engellilerin toplumun tamamına entegre olmaları, hayatın her alanında yasal haklara sahip olarak var olmaları için hükümetler, yerel yetkililer ve sivil toplum kuruluşları iş birliği yapmaktadır.

Bu çabaların bir örneği, engelliler için erişilebilirliği kolaylaştıran fiziksel altyapıların ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesidir. Engelli bireyler, havaalanları, otobüs durakları ve kamu binalarındaki rampalar, engelli tuvaletleri, sesli yönlendirme sistemleri gibi kolaylaştırıcı altyapılar sayesinde toplumun her alanına entegre olabilmektedir.

Bunun yanı sıra, engelli bireylerin eğitim, sağlık ve istihdam gibi alanlarda haklarına saygı gösterilmesi de entegrasyonun bir diğer önemli ayağıdır. Eğitimde her öğrencinin özellikle özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin okullarda tam olarak yer alabilmesi, sağlık hizmetlerinin engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi ve istihdamda engelli bireylerin iş hayatına tam anlamıyla katılabilmesi, entegrasyonun ve engelli bireylerin açık toplumda yer almasının önemli bir parçasıdır.

Bu amaçla hükümetlerin ve yerel yönetimlerin, özel sektörün de dahil olduğu programlar düzenlediği, tüm sektörlerde engelli bireylerin işe alınması konusunda desteklendiği düzenlemeler hayata geçirilmektedir. Bunun yanı sıra, engelli bireylerin günlük iş yaşamında karşılaştıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olacak eğitim programları, danışmanlık hizmetleri ve destek mekanizmaları da sunulmaktadır.

Tüm bu çalışmaların amacı, engelli bireylerin sosyal hayata tam anlamıyla katılmalarının kolaylaştırılması ve açık toplumda özgürce yaşayabilmeleridir.

Engellilerin İstihdam Hakkı ve İş Hayatındaki Durumu

Engellilerin istihdam hakkı, onların özgürlük mücadelesinin önemli bir parçası haline gelmiştir. İş hayatındaki durumlarına bakıldığında ise göze çarpan sorunlar mevcuttur. Engellilerin işe alım sürecinde karşılaştığı zorluklar, eşit iş fırsatlarına erişememeleri ve işyerindeki ayrımcılık bu sorunların başında gelmektedir.

Ayrıca, engelli çalışanların işyerindeki erişilebilirliği, çalışma saatleri, özel ihtiyaçlarına yönelik yapılan düzenlemeler de bir diğer önemli konudur. Bu düzenlemelerin yapılmaması veya yetersiz kalması, engelli çalışanların işyerine adapte olmalarını ve verimli bir şekilde çalışmalarını engellemektedir.

Engellilerin iş hayatındaki durumunun iyileştirilmesi için önemli adımlar atılmaktadır. Bu adımlar arasında engellilerin eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, işverenlerin farkındalıklarının artırılması, kamu kuruluşlarının ve özel sektörün işe alım süreçlerinde engellilerin tercih edilmesi ve engellilere yönelik işyeri düzenlemeleri yapılması yer almaktadır.

Bunun yanı sıra, engelli çalışanlara yönelik maddi destekler verilmesi de iş hayatında engellilik sorununun çözümüne katkı sağlamaktadır. Bu destekler, engellilerin iş hayatında daha fazla yer almalarını ve kendilerini daha özgüvenli hissetmelerini sağlamaktadır.

Engellilerin iş hayatındaki durumunun iyileştirilmesi, onların özgürlük mücadelesinin bir parçası olmakla kalmayıp, toplumsal bütünleşmenin de bir gerekliliğidir. Engellilerin iş hayatına aktif katılımının sağlanması, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli bir etki yaratacaktır. Bu nedenle engellilerin iş hayatındaki haklarına yönelik mücadele devam etmeli ve her zaman desteklenmelidir.

Engellilerin Özgürlük Mücadelesi

Engellilerin özgürlük arayışı, tarih boyunca devam eden bir mücadele. İlk olarak, engelliler antik Roma döneminde ‘cacator’ adı verilen bir sınıfa ayrılmışlardı. Bu sınıf, marjinalleştirmeyi ve dışlanmayı amaç edinmişti. Orta Çağ Avrupa’sında ise engelliler, cadı olarak damgalanıp öldürülmüşlerdi.

Engellilerin özgürlük mücadelesi, 19. yüzyılın sonlarında başladı. Bu dönemde, Avrupa toplumlarında insan hakları kavramı yaygınlaşmaya başlamıştı. Engelliler de bu kavrama dahil edilmek istediler. Bu mücadele, engellilerin sağlık, eğitim ve istihdam haklarını elde etmelerine yardımcı oldu.

Bu mücadelenin öncüleri arasında Amerika’da Helen Keller ve Türkiye’de Şinasi ve Fikret Adil gibi isimler yer alıyor. Bu isimler, engelli bireylerin toplumsal ve siyasi hayatta yer almasını savunan ilk kişilerdi. Günümüzde pek çok ülkede engelliler için özel yasalar ve düzenlemeler yapılmaktadır.

• 1981 yılında Birleşmiş Milletler Beyannamesi yayınlandı
• 2008 yılında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi imzalandı
• 2011 yılında Türkiye Engelliler Stratejisi Planı hazırlandı

Engellilerin özgürlük mücadelesi devam ediyor. Engellilerin toplumsal hayatta eşit haklara sahip olması herkesin ortak sorumluluğudur.

Engellilerin Kendi Kendine Yeterliliği

Engellilik, "engel" gibi yüklü bir kelimeyi çağrıştırsa da, engelliler birçok alanda kendilerine yeterliliklerini kanıtlamışlardır. Engellilerin kendilerine güvenmeleri, kendi kendilerine yeterli olmaları ve diğer insanlarla eşit koşullarda yaşamaları için birçok adım atılmıştır.

Engelliler, hayatlarını kolaylaştırmak ve güçlendirmek için bir dizi eğitim programı ve faaliyetleri takip edebilirler. Özellikle teknolojinin hızla ilerlemesi sayesinde, akıllı cihazlar, tabletler ve bilgisayarlar gibi araçlarla, engelliler internete, bilgiye, eğitime kolayca erişebiliyorlar. Ayrıca, engellilerin günlük yaşamlarını kolaylaştırmak için birçok araç ve cihaz da geliştirilmiştir. Örneğin, akıllı tekerlekli sandalyeler, işitme cihazları, dokunmatik ekranlı bilgisayarlar gibi birçok teknolojik araç, engellilerin hayatını daha kolay ve konforlu hale getiriyor.

Engelliler, kendilerine verilen fırsatları iyi değerlendirerek, toplumsal hayatın içinde yer alabilirler. Engelliler için özel iş olanakları sunan, engellilerin iş hayatına uyum sağlamaları için tasarlanmış programlara katılmaları ve bu fırsatları değerlendirmeleri, kendilerine olan güvenlerini artırarak, kendi kendilerine yeterliliğin sağlanmasını da destekleyecektir.

Ayrıca, engellilerin kendi kendilerine yeterli olmalarını sağlamak için, onların şehirlerde, parklarda, alışveriş merkezlerinde ve diğer her yerde rahatça dolaşabilmeleri için yolların düzenlenmesi ve engellerin kaldırılması gereklidir. Engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak ve kendi kendilerine yeterli olmalarına yardımcı olmak için, toplumun her kesiminin, engeller konusunda daha fazla farkındalık geliştirmesi ve yardım etmesi gerekmektedir.

Engellilerin Özgürlük İstenci ve Yürüyüşleri

Engellilerin özgürlük mücadelesinin sembolü haline gelen yürüyüşler, tarihsel bir öneme sahiptir. Engellilerin hak mücadelesinde önemli bir adım olan yürüyüşler, dünya genelinde yapılmıştır ve engelli bireylerin farkındalığının artmasına da katkı sağlamıştır.

Amerika'da 'Capitol Yürüyüşü' adı altında gerçekleşen yürüyüşler, 1960'lı yıllarda Afroamerikanların ırk ayrımcılığına karşı yaptıkları yürüyüşlerden ilham alınarak başlamıştır. 1977 yılında gerçekleştirilen 'Capitol Yürüyüşü', yürüyüşlere öncülük eden liderler arasında yer alan Bob Williams'ın öncülüğünde gerçekleştirilmiştir.

Yürüyüşler, Türkiye'de de engellilerin hak mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır. Türkiye'de ilk kez 2001 yılında gerçekleştirilen 'Engelliler Yürüyor' etkinliği, engellilerin haklarının savunulduğu, dikkat çekmek amacıyla yapılan bir yürüyüştür. Yürüyüş, farkındalık yaratmanın yanı sıra engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak yasal düzenlemelerin yapılması için de bir fırsat sunmuştur.

Engellilerin yürüyüşlerinin etkileri de oldukça büyüktür. Yapılan yürüyüşler sonucunda engellilere yönelik ayrımcı politikaların düzeltilmesi, yasal düzenlemelerin yapılması, engellilere yönelik eğitimlerin artırılması gibi pek çok adım atılmıştır. Engellilerin yürüyüşleri, toplumda engellilere yönelik farkındalığı artırdığı gibi, engellilere yönelik politikaların düzeltilmesi için de önemli bir araçtır.