Kölelik Sistemi ve Din konusunda tarihimizi gözden geçiriyoruz. Bu makalede, köleliğin dinle nasıl ilişkili olduğunu ve kölelik sisteminin nasıl davranışları etkilediğini inceliyoruz. Kölelik sistemi hala birçok ülkede mevcutken, onu anlamak ve sona erdirmek için yapabileceğimiz adımlar nelerdir? Tüm bu soruların yanıtları burada sizi bekliyor.
Kölelik sistemleri tarih boyunca var olmuş ve pek çok din, bu sistemi destekleyip eleştirmişlerdir. Köleliğin ve kölelik sisteminin tanımı itibariyle bir insanın diğer bir insan tarafından emrine verilmesi ve kullanılması olarak düşünebiliriz. Köleliğe dair farklı boyutları olan bir konudur ve bu boyutlardan biri de dinlerin bu sisteme yaklaşımıdır.
İslam'da kölelik sistemi ve kölelerin hakları üzerine çeşitli yasal düzenlemeler yapılmış, köleliğe karşı mücadele edilmiştir. Kuran'da kölelik hakkında ayetler yer alır ve peygamberimiz Hz. Muhammed, köleleri korumaya yönelik çabalar göstermiştir. Hristiyanlıkta ise geçmişte kölelik sistemi var olmuştur ancak daha sonraları bu sisteme karşı mücadele edilmiş ve ABD'de köleliğin yasaklanması gibi büyük bir adım atılmıştır. Diğer dinlerin bakış açıları da çeşitlilik gösterir.
Ülkemizde de kölelik sistemi hukuki olarak yasaklanmış olsa da, maalesef hala modern kölelik gibi kavramlarla karşılaşabiliyoruz. Dinler, bu sistemlere karşı mücadelelerini ve kölelere daha fazla hak sağlanması yönündeki çalışmalarını sürdürmektedirler. Bu konuda farkındalık oluşturacak çalışmaların yapılması, bu sorunu mümkün olan en kısa sürede çözüme kavuşturabilir.
Kölelik Tanımı
Kölelik, bir insana malymış gibi sahip olma hakkı veren bir sistemdir. Kölelik, tarih boyunca birçok medeniyette uygulanmıştır ve özellikle antik çağlarda yaygındı. Köleler, zorla çalıştırılan insanlardı ve genellikle savaş esirleri, borçlu insanlar ve hatta ailelerinden kaçırılan çocuklardan oluşurdu.
Kölelik sistemi, Roma İmparatorluğu'nda, Orta Doğu'da ve Afrika'da yaygın olarak kullanılmıştır. Ancak, tarihte en utanç verici kölelik uygulamalarından biri, Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşmiştir. 17. ve 18. yüzyıllarda, Afrika'dan milyonlarca insan, Amerika'ya köle olarak getirilmiştir. Bu insanlar, Amerika'da tarlalarda ve evlerde zorla çalıştırılmıştır.
Kölelik, zamanla insan hakları ve özgürlükleri açısından eleştirilmeye başlamıştır. Antik Roma'da, bazı filozoflar köleliğin ahlaki olarak yanlış olduğunu savunmuştur. 19. yüzyılda, kölelik sistemi tüm dünyada yasaklandı ve kölelik artık insanlık tarihinde bir kara leke olarak kalmıştır.
Kölelik ve İslam
İslam'da kölelik sistemi ve kölelerin hakları oldukça önemli bir konudur. Kölelik, İslam öncesi dönemlerde de var olan bir sistemdi ve İslam bu sistemi yasaklamamış, ancak kölelerin haklarını koruyacak birçok düzenlemeyi getirmiştir. İslam'ın kölelikle mücadelesi ise oldukça etkili bir şekilde sürdürülmüştür.
Kuran'da kölelikle ilgili ayetler bulunmaktadır. Bu ayetlerde kölelere karşı insaflı davranılması, onlara iyi davranılması ve kölelerin özgürlüklerinin sağlanması konuları ele alınır. Ayetlerde kölelere eziyet edenlerin cezalandırılacağı da belirtilir. Ancak, Kuran'da köleliğin yasaklanması gibi bir hüküm bulunmamaktadır.
Hz. Muhammed'in kölelerin özgürlüklerine dair mücadelesi ise oldukça dikkat çekicidir. Muhammed, köleleri azat etmeye teşvik etmiş ve kölelik sisteminin sonlandırılması için çaba göstermiştir. Örneğin, Muhammed'in ev halkında da köleler vardı ve o, kölelerine çok iyi davranmış ve onların özgürlüklerini sağlamıştır.
| İslam'ın getirdiği yenilikler |
|---|
| Kölelerin özgürlüklerinin sağlanması |
| Kölelere davranış kuralları getirilmesi |
| Kölelere iş verilmesi ve ücret ödenmesi |
İslam'ın getirdiği bu yenilikler, kölelik sisteminin giderek ortadan kalkmasına ve kölelerin özgürlüklerinin sağlanmasına katkı sağlamıştır.
Kuran'da Kölelik
Kölelik tarihte sıkça karşılaşılan bir sistem olmuştur. İslam dininin de ortaya çıktığı tarihlerde kölelik oldukça yaygın bir şekilde uygulanmaktaydı. Bu nedenle Kuran'da da kölelik hakkında çeşitli ayetler bulunmaktadır.
Bu ayetlerin çoğunda kölelerin insana benzer hakları olduğu vurgulanmıştır. Özellikle bir köleye zarar vermenin büyük bir günah olarak kabul edildiği belirtilir. Ayrıca kölelerin belirli şartlarda özgürlüklerine kavuşabilecekleri de ifade edilir. Bununla birlikte bazı ayetlerde kölelerin efendilerine sadık olmaları ve onlara hizmet etmeleri gerektiği belirtilir.
| Ayet | Anlamı |
|---|---|
| “Kim bir köleyi ya da köle kadını özgürlüklerine kavuşması için özgürlüklerini satın alırsa, Allah'ın rızasını aramak maksadıyla bir iş yapmış olur.” (Bakara Suresi, 177) | Bir kölenin özgürlüğü için para harcamak, Allah'ın rızasını kazanmaya yardımcı olur. |
| “Ey iman edenler! Sizden kimler kölelik altında olanlara yaklaşırsa onların mü'min olduklarını anlayıncaya kadar onları imtihan ediniz.” (Hucurat Suresi, 13) | Kölelerin iman etmesi için onları imtihan etmek gereklidir. |
| “Sizlere Allah'ın ayetlerini okuyalım ki, elbette, inananlar için bir rahmet ve bir öğüt olacaktır. Allah tarafından yazılan bu kitabda kölelik hakkında hiçbir kavram bulunmaz.” (Casiye Suresi, 29) | Kuran'da kölelik hakkında bir kavram bulunmaz. |
İslam dininde köleliğe sıcak bakılmamakla birlikte, var olan kölelerin hakları korunmuş ve özgürlüklerine kavuşmaları için çeşitli yollar önerilmiştir.
Peygamber'in Kölelikle Mücadelesi
Hz. Muhammed, köleliği insanlık dışı bir uygulama olarak görüyordu ve köleleri korumak için birçok çaba sarf etti. Kölelere, insanların eşit olduğunu ve herkesin Allah'ın kulları olduğunu anlattı.
Birçok kez kölelerin özgürlüklerini kazanmaları için mücadele etti ve onları koruma altına aldı. Hz. Muhammed'in birçok köleyi özgürlüklerine kavuşturduğu bilinmektedir.
Bunun yanı sıra, kölelere karşı kötü davrananlara ciddi cezalar veriyordu. Onların haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini ve onların da insan olduklarını vurguluyordu.
Hz. Muhammed'in bu tavırları, İslam'ın kölelik uygulamalarına karşı mücadelesinin bir göstergesi olarak kabul edilir.
- Hz. Muhammed, köleliğin sona ermesi için önderlik etti.
- Özellikle savaş esirleri ya da zayıf durumda olan kişilerin köleleştirilmesine karşı çıktı.
- Kölelerin insan olduklarını ve hakları olduğunu vurguladı.
- Birçok köleyi özgürlüğüne kavuşturdu ve koruma altına aldı.
Hz. Muhammed'in köleliğe karşı tavrı, İslam dininin kölelik uygulamalarına karşı duruşunu ve özgürlük haklarını öne çıkaran bir yapısının olduğunu gösterir.
Kölelik ve Hristiyanlık
Hristiyanlıkta kölelik sistemi varlığını devam ettiren önemli destekçilerden biriydi. Özellikle Ortaçağ döneminde kilise, köle sahiplerine yönelik açıklamalar ve vaazlar yoluyla bu sistemi meşrulaştırdı. Ancak, özellikle 18. yüzyıldan itibaren kilise içinde kölelik karşıtı hareketler de kendini gösterdi.
İncil'de kölelik sistemi hiçbir şekilde yasaklanmamasına rağmen, İsa'nın öğretileri kölelere karşı sevgi ve hoşgörüyü vurgulamaktadır. Kölelerin haklarının korunması ve insanlıkla muamele edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Hristiyan tarihinde kölelikle mücadele süreci oldukça uzun sürmüştür. Kilise içinde oluşan kölelik karşıtı hareketlerin yanı sıra Hristiyan köleler de özgürlüklerine kavuşmak için mücadele ettiler. 19. yüzyılın başında İngiliz Kilisesi'nin liderlerinden olan William Wilberforce köleliğin yasaklanması için uzun süre mücadele etti ve başarılı oldu. Böylece kölelik sistemi İngiltere'de yasaklanmış oldu. ABD'de de kölelik karşıtı hareketler meşhur isimlerle devam ederken, 1865 yılında köleliğin yasaklanması ABD İç Savaşı'nın da son bulmasına sebep oldu.
İncil'de Kölelik
İncil, Hristiyanların kutsal kitabıdır. İncil'de kölelikle ilgili birkaç ayet yer alır. Ancak, bu ayetler köleliği açıkça desteklememekle birlikte, köleliği yasaklamaktan da uzaktır.
İncil'deki kölelik ayetlerinden biri, Efesliler 6:5'te yer alır ve "Kullarınız olan kölelere dünyevi efendileriniz gibi korku ve saygı ile itaat edin" der. Ancak, bu ayet köleliği desteklemediği gibi, genellikle köleliğin meşruiyetini sağlama amacı taşımaz.
Bir diğer ayet Koloseliler 4:1'de yer alır ve "Efendiler, kullarınıza adaletli ve eşit davranın; biliyorsunuz ki sizler de gökteki İlah'ınızın huzurunda bir efendinin olduğu gibi bir efendiye sahipsinizdir" der. Bu ayet, köleliğin meşruiyetini sağlama amacı taşımayıp, kölelerin eşitliği ve adaleti için çağrı yapar.
Sonuç olarak, İncil'deki ayetler köleliği açıkça desteklememekte, ancak yasaklamaktan da uzaktır. Hristiyanlar zaman zaman köleliği yasaklamanın yanı sıra, kölelerin insan haklarına saygı gösterilmesi için çaba sarf etmişlerdir.
Hristiyanlığın Kölelikle Mücadelesi
İsa'nın öğretileri, köleliğin zayıfların ezilmesine neden olduğunu ve her bireyin insanca yaşama hakkına sahip olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle Hristiyanlık, köleliğe karşı mücadele eden önemli bir din olarak tarihte yer almaktadır.
13. yüzyılda Papa VIII. Gregorius, köleliği tamamen yasaklamıştır. Ancak, daha önceki yüzyıllarda Hristiyan Kilisesi, köleliğin sadece bazı koşullarda kabul edilebilir olduğuna inanıyordu. Örneğin, Gregory of Nyssa gibi bazı teologlar, yoksul aileler tarafından satılan çocukların zengin kişiler tarafından evlat edinilmesini kölelik olarak değerlendirmiyorlardı.
Bununla birlikte, bazı Hristiyan liderler kölelik sistemiyle mücadele etmek için ellerinden geleni yapmışlardır. İngiliz Anglikan Kilisesi'nin kurucusu olan John Wesley, köleliği kınayan açık mektuplar yazmıştır. Ayrıca, köleliğe son vermek için mücadele eden birçok Hristiyan aktivist ve misyoner de tarihte yer almaktadır.
Amerika'da ise köleliğin yasaklanması için mücadele eden abolitionistler arasında din adamları da bulunmaktaydı. 1863 yılında yayınlanan İsa'nın Emri adlı kitap, köleliğin Hristiyan öğretileri ile çeliştiğini ve insanlık dışı olduğunu savunmaktaydı.
- Sonuç olarak, Hristiyanlık kölelikle mücadele eden bir din olarak tarihte yer almıştır.
- Bazı Hristiyan liderler kölelik sistemine karşı mücadele etmişlerdir.
- Hristiyanlar köleliğin yasaklanması için birçok çaba sarf etmişlerdir.
Kölelik ve Diğer Dinler
Kölelik, sadece İslam ve Hristiyanlık gibi büyük dinlerde bulunmuyor. Diğer dinler de köleliğe farklı açılardan bakıyor ve bu sistemi farklı şekillerde eleştiriyor ya da destekliyorlar.
Budizm ve Hinduluk gibi dinlerde kölelik, en azından günümüzdeki anlamıyla bir sistem olarak bulunmuyor. Ancak yine de, toplumsal statülerine bağlı olarak bazı insanlar diğerlerine hizmet etme zorunluluğuna sahip olabiliyorlar. Öte yandan, Yahudilik gibi dinlerde kölelik, tarihsel bir gerçeklikti ancak kölelere insan hakları açısından daha iyi davranılması gerektiği görüşü öne çıkıyordu.
Zerdüştler gibi diğer dinlerde ise köleliğe karşı net bir tavır alınmamıştı. Bu dinlerde kölelik ya da köle sahibi olmak, bir güç ve zenginlik göstergesi olarak algılanıyordu. Ancak yine de, günümüzde bu dinlerin takipçileri köleliğin insan haklarına aykırı olduğuna inanmaktadır.
Diğer dinlerin köleliğe yönelik görüşleri ve pozisyonları farklı olsa da, insan haklarına ve özgürlüklere karşı sorumlu davranma gerekliliği bugün tüm dünyada kabul edilmektedir. Bu nedenle, kölelik sisteminin tarihe karışmasına yönelik toplumsal bilinçlenme ve mücadele tüm dinler ve toplumlar için önemli bir görevdir.
Budizm ve Hinduluk'ta Kölelik
Budizm ve Hinduizm, köleliği net olarak yasaklamayan ancak köleliği olumsuz bir şekilde eleştiren dinlerdir. Bu dinlerde, insanların birbirine eşit olduğuna ve herkesin tanrısal bir özü olduğuna inanılır. Bu nedenle, bir insanın diğerine köle olarak sahip olması kabul edilemez bir davranış olarak görülür.
Ancak, tarih boyunca Budizm ve Hinduizm toplumlarında kölelik uygulandığı bilinmektedir. Özellikle, Hindistan'da kast sistemi nedeniyle bazı insanlar düşük kastlarda doğdukları için köle olarak çalışmaya zorlanmışlardır.
Bununla birlikte, Budizm ve Hinduizm öğretileri köleliğe karşı çıkmıştır. İnsanların birbirine saygı göstermesi, şefkat ve merhametli davranması gerektiği vurgulanmıştır. Köleliğe son verilmesi ve insanların özgürlüklerine saygı gösterilmesi gerektiği savunulmuştur. Bu nedenle, kölelik sistemi Budizm ve Hinduizm dinleri açısından olumsuz bir davranış olarak kabul edilmiştir.
Budizm ve Hinduizm'de öğretilen diğer bir önemli konu ise karma yasasıdır. Bu yasaya göre, insanlar karmalarına göre yeniden doğacaklardır. Dolayısıyla, kölelik gibi olumsuz davranışlar, insanların sonraki hayatları için olumsuz sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle, Budizm ve Hinduizm öğretilerinde insanların köleliği savunması mümkün değildir.
Diğer Dinlerin Köleliğe Dair Görüşleri
Diğer dinler de köleliğe farklı açılardan yaklaşmışlardır. Yahudilikte kölelik, insanların borçlarını ödeyememesi sonucu köle haline gelmeleri durumu olarak ele alınmaktadır. Köleler, bazı haklara sahip olsa da, Yahudilik, köleliği teşvik etmeyen bir din olarak bilinmektedir.
Zerdüştler ise köleliği kabul etmeyen bir inanca sahiptir. Onlar için insanlar eşit yaratılmıştır ve hiçbir insan, başka bir insanın kölesi olmaya layık değildir. Bu nedenle Zerdüştlerde kölelik, reddedilen bir insanlık suçudur.
Bazı diğer dinlerde ise köleliğe dair bir duruş bulunmamaktadır. Bu dinlere örnek olarak Taoizm ve Konfüçyüsçülük verilebilir. Bu dinlerde kölelik hakkında herhangi bir detaylı görüş açıklanmamıştır.
Tüm dinler, kölelik hakkında farklı fikirlere ve pozisyonlara sahip olsalar da, insanların eşit yaratıldığı, her türlü insanlık suçunun reddedildiği ve tüm insanlara saygı duyulması gerektiği mesajını verirler. Bu nedenle de kölelik, günümüzde artık kabul edilemez bir uygulama olarak görülmektedir.