Cromwell Dönemi: İngiliz İç Savaşı'nın İzleri kitabı, tarihe ilgi duyanları bekliyor! İngiltere'de gerçekleşen iç savaşı dönemi Cromwell ile keşfedin ve tarihte yolculuk yapın.
Cromwell dönemi, İngiliz İç Savaşı'nın yaşandığı ve sonrasında askeri diktatörlüğün hüküm sürdüğü bir dönemdir. 1642 ile 1651 yılları arasında süren İngiliz İç Savaşı, Kral I. Charles ile parlamento arasındaki çekişmelerin sonucu olarak ortaya çıktı. Savaş, İngiltere, Galler, İrlanda ve İskoçya'da çatışmaların yaşanmasına neden oldu ve sonuçta Parlamento birliği, kraliyet birliğini yendi. İngiltere tarihindeki önemli dönüm noktalarından biri olan bu savaş, ülke tarihinde derin izler bıraktı.
İngiliz İç Savaşı'nın sonrasında Cromwell, İngiltere'nin liderliğini üstlendi ve İngiltere'de üç yıl boyunca askeri diktatörlük yaptı. Bu dönemde İngiltere, kişisel özgürlüklerin kısıtlandığı ve önemli ekonomik, siyasi ve sosyal değişimlerin yaşandığı bir dönemdi. Cromwell'in ölümü ile birlikte, İngiltere'de monarşinin tekrar yükselişi başladı.
İngiliz İç Savaşı ve Cromwell dönemi, İngiliz tarihindeki en önemli dönemlerden biridir. Bu dönem, İngiltere'nin siyasi sisteminde ve toplumsal yapısında önemli değişikliklere neden oldu. Ayrıca, bu dönemde yaşananlar, İngiliz edebiyatı ve sanatı üzerinde de etkili oldu ve birçok önemli edebi eser ve sanat yapıtının ortaya çıkmasına neden oldu.
Cromwell Kimdir?
Cromwell, İngiliz İç Savaşı döneminde (1642-1651) ülke tarihinde önemli bir figürdür. 1599 yılında doğan Cromwell, İngiltere'nin Huntingdon şehrinde büyük bir toprak sahibi ailesinde dünyaya geldi. Eton Koleji ve Cambridge Üniversitesi'nde eğitim aldı ve ardından Parlamento Üyesi olarak görev yaptı.
Parlamento'da güçlü bir öncü rol oynayan Cromwell, İç Savaş sırasında Oliver Cromwell Ordusu'nu kurdu ve askeri liderlik yaptı. İç Savaş'taki zaferiyle İngiltere'nin yönetimine el koydu ve 1653'te Lord Protector olarak atandı. Yeni hükümdarlık biçimi, bir askeri diktatörlük ile karakterize edildi.
Cromwell, siyasi figür olmasının yanı sıra, Hristiyan devrimci bir figürdü ve bunun yanı sıra, ünlü söylevleriyle tanınmaktaydı. Güçlü bir Protestan olan Cromwell, İngiliz Kral II. Charles'ın idamına neden olan lider figürlerden biriydi.
İngiliz İç Savaşı Nedir?
İngiliz İç Savaşı, 1642-1651 yılları arasında İngiltere'de gerçekleşen, parlamentonun ve monarşinin güç mücadelesi sonucu ortaya çıkan bir savaştır. Savaşın nedenlerinde siyasi, ekonomik ve sosyal faktörler etkili olmuştur.
Savaşın başlıca nedenlerinden biri, Parlamento ile Monarşi arasındaki gerilimler ve çatışmalar idi. Parlamento, Kral I. Charles'ın vergileri arttırma ve mutlak gücü ele geçirme çabalarına karşı çıkmıştı. Kral ise Parlamento'yu askerî güç kullanarak zorlağılamaya çalışmıştı.
İngiliz İç Savaşı'nın bir diğer nedeni ise Anglikan Kilisesi ile diğer mezhepler arasındaki ayrılıklardır. Püritanlar olarak bilinen bir grup, Anglikan Kilisesi'nin baskısı altında olduklarını ve dini özgürlüklerinin kısıtlandığını iddia ederek, Kral'a karşı ayaklandılar.
Savaş, Kral I. Charles'ın ordularının Parlamento'ya karşı yürüttüğü savaşla başladı. Ancak, Parlamento'nun ordusu daha güçlü ve düzenli olduğundan, savaşı kazandı. Savaş, 1649 yılında Kral'ın idamıyla sonuçlandı.
Savaşın stratejisi, muharebeleri ve orduların durumu da ele alındığında, ilk başta Kral'ın ordusunun daha güçlü olduğu görülmüşse de, zamanla Parlamentonun ordusu daha disiplinli ve etkili hale gelmiştir.
İngiliz İç Savaşı'nın sivil toplum üzerindeki etkileri oldukça büyük olmuştur. Savaş, insanların evlerini ve işyerlerini kaybetmelerine neden oldu. Ayrıca, püritanizmin yükselişiyle birlikte, kiliselerden sanat eserlerinin kaldırılması ve tiyatroların kapatılması gibi sanat ve kültür alanında da ciddi etkileri olmuştur.
Savaşın Sebepleri
İngiliz İç Savaşı'nın nedenleri oldukça çeşitlidir ve bir dizi sosyal, ekonomik ve siyasi faktörden kaynaklanmaktadır. Parlamento ve monarşi arasındaki gerilimler, azınlıkta kalan Katoliklerin ve diğer mezheplere mensup kişilerin hakları konusundaki anlaşmazlıklar, işsizlik ve yoksulluk sebebiyle artan halk isyanları ve ekonomik zorluklar nedenleri arasında sayılabilir.
Bununla birlikte, en önemli nedenlerden biri İngiliz monarşisi ile İngiliz parlamentosu arasındaki uzlaşmazlık ve güç mücadelesiydi. Parlamento, monarşinin yetkilerini sınırlamak ve kraliyet için vergi toplama yetkisine sahip olmak istiyordu. Ancak, monarşi bu talepleri reddetti ve sert bir şekilde bastırdı.
Bunun yanı sıra, İngiliz İç Savaşı'ndaki dinî ayrılıklar da önemli bir rol oynadı. Anglikan Kilisesi'ne bağlı olan monarşi yanlıları, diğer mezheplere mensup kişilerin haklarını sınırlandırmak ve Katoliklere zulmetmek istiyorlardı. Bu durum, İngiliz toplumunda dinî hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık duygularını besledi ve İç Savaş'ın çıkmasında etkili oldu.
- Sosyal nedenler: Halkın yoksulluğu, işsizlik, halk isyanları
- Ekonomik nedenler: Ekonomik zorluklar, vergi adaletsizliği
- Siyasi nedenler: Monarşi-Parlamento arasındaki güç mücadelesi, azınlıkta kalanların hakları, dinî ayrılıklar
| Sosyal | Ekonomik | Siyasi |
|---|---|---|
| Halkın yoksulluğu | Ekonomik zorluklar | Monarşi-Parlamento arasındaki güç mücadelesi |
| İşsizlik | Vergi adaletsizliği | Azınlıkta kalanların hakları |
| Halk isyanları | Dinî ayrılıklar |
Parlamento-Monarşi İlişkileri
İngiliz İç Savaşı'nın en önemli nedenlerinden biri Parlamento-Monarşi ilişkilerindeki gerilimler ve çatışmalardı. 17. yüzyılın başında İngiltere'de güçlü bir Parlamento sistemi ve olumlu hukuk reformları vardı. Ancak Stuart Hanedanı'nın kraliyet otoritesini yeniden sağlama girişimleri Parlamento- Krallık ilişkilerini bozdu. Kralın yetkilerini genişletmek için yaptığı hamleler, İngiliz Parlamentosu tarafından kabul edilmeyince gerilim ve çatışma başladı.
Parlamento, kralın yetkilerine sınır koyduğu Petition of Right isimli bir kararname kabul etti. Ancak I. Charles bu kararnamenin uygulanmasını engelleyerek, Parlamentoyu dağıtmış ve İngiliz İç Savaşı'nın başlangıcını hazırlamıştı.
İngiliz İç Savaşı sırasında Cromwell öndersindeki Parlamenter orduları, Stuard Hanedanı'na karşı başarılı oldu. Savaş sonrasında ise İngiltere tarihinde ilk kez, Parlamento'nun krallığa karşı tam bağımsızlığı sağlandı. Ancak bu, Cromwell'in önderliğinde şekillenen diktatörlük dönemiyle sonuçlandı ve İngiltere tarihinde yeni bir dönemin başlamasına neden oldu.
Parlamento-Monarşi ilişkilerindeki gerilimler ve çatışmalar, İngiliz İç Savaşı'nın ana nedenlerinden biriydi. Kraliyet otoritesine karşı Parlamento'nun direnişi sonucu savaş patlak vermiş ve İngiltere tarihinin en önemli sosyal, siyasi ve ekonomik değişimlerinin yaşanmasına sebep vermiştir.
Dinî Farklılıklar
İngiliz İç Savaşı'nın en önemli sebeplerinden biri dinî farklılıklardır. İngiltere'de ağırlıklı olarak Anglikan Kilisesi hâkim olsa da, diğer mezhepler de bulunmaktaydı. Bu farklı mezhepler arasındaki ayrılıklar ve tartışmalar zamanla giderek arttı. Halkın ve bazı siyasi liderlerin Katolik mezhebine olan sempatisi ise işleri daha da karmaşık hale getirdi. Bu dinî farklılıklar ve çatışmalar, Parlamento ve Kral arasındaki ilişkileri kötüleştirdi ve sonuçta İngiliz İç Savaşı'nın çıkmasına neden oldu.
Bu dönemde İngiltere'de yaşayan insanlar, kendi inançları ve dinî değerleri nedeniyle çok sayıda sorunla karşılaştı. Her mezhep kendini doğru kabul ederken, diğerlerini yanlış ve sapkın olarak görmekteydi. Bu ayrılıklar ve bölünmeler halkı da etkiledi. Mezhep mensupları arasında sık sık çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalar, savaşın taraflarını belirlemede de etkili oldu.
İngiliz İç Savaşı, dinî farklılıklara dayalı bir savaş olmasa da, bu farklılıklar savaşın çıkmasına zemin hazırladı. Savaş boyunca her iki taraf da kendi mezhebine ve inancına sadık kalmaya çalıştı. Parlamento tarafı daha özgürlükçü ve hoşgörülü bir yaklaşım sergilese de, İngiliz İç Savaşı sonrası dönemde Cromwell önderliğindeki askeri diktatörlük döneminde Püritanizm yükselişe geçti ve Anglikan Kilisesi'ne olan baskı arttı.
Savaşın Süreci
İngiliz İç Savaşı, 1642'de I. Charles'ın Parlamento ile çatışmasıyla başladı. Hükümdarın mutlak gücünü sınırlama amacı güden Parlamento, kralın yetkilerini kısıtlamaya çalışırken, Charles bunu kabul etmedi. Bu gerilimler sonucu savaş başladı ve ülke genelinde çatışmalar yaşandı. İlk safhada kraliyet yanlıları üstünlüğü ele geçirdi ve Parlamento kontrolündeki yerler ele geçirilirken, doğu ve güneydeki şehirler nispeten güvende kaldı.
Ancak daha sonra Oliver Cromwell liderliğindeki Parlamento orduları güç kazandı ve kazandıkları zaferlerle kritik bir aşamayı geçtiler. Savaşın en önemli muharebelerinden biri olan Naseby Savaşı'nda Royalist ordusu yenildikten sonra, savaşın sonucu giderek belirginleşti. Cromwell, kraliyet güçlerinin ana üslerini ele geçirdi ve Charles'ı yakalattı. Kral, tutuklanmasının ardından hapsedildi ve yargılandı. Yargılamanın sonucunda ise I. Charles mahkeme tarafından idam edildi.
Savaşın sonucunda Parlamento gücünü pekiştirdi ve askeri diktatörlük dönemi başladı. Cromwell liderliğindeki İngiliz ordusu, İrlanda ve İskoçya'yı da ele geçirerek genişleyen bir imparatorluk kurdu. Ancak, Cromwell'in ölümünden kısa bir süre sonra, monarşi yeniden kuruldu ve ülke toparlanmaya çalıştı.
İngiliz İç Savaşı, ülkenin tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Savaşın sonucu, monarşinin sınırlanması ve Parlamento'nun güç kazanması ile sonuçlandı. Cromwell liderliğindeki askeri diktatörlük ise, İngiltere'nin tarihinde önemli bir yer tutar. Savaşın uzun ve çetin süreci, ülke genelinde büyük ölçekte tahribat ve kayıplara neden oldu.
Savaşın Askeri Yönü
Savaşın askeri yönü, İngiliz İç Savaşı’nın en önemli boyutlarından biridir. Savaşa katılan tarafların stratejileri ve orduların durumu, savaşın sonucunu doğrudan etkileyen faktörlerdir.
İç Savaş döneminde İngiltere’de, kraliyet yanlıları ve parlamento savunucuları arasında büyük bir çekişme yaşandı. Kraliyet yanlıları, daha önceki savaşlarda başarılı olmuş olan klasik stratejileri kullanmaya devam ettiler. Parlamento yanlıları ise, daha yenilikçi yollar keşfetmek için uğraştılar.
- Parlamento birlikleri, klasik seferler yerine hareket halindeki birliklerle saldırmaya başladılar.
- Savaşın ortalarında parlamento yanlıları, süvarilerle donanmış yeni bir taktik geliştirdiler
- Bu taktik, yaya birlikleri için doğal bir destek olduğundan, parlamento birliklerinin avantajını daha da artırdı.
İngiltere’de süren İç Savaş döneminde, savaş alanındaki lojistik zorluklar da büyük bir sorundu. Yolların kötü durumu, yiyecek ve malzeme taşınmasını zorlaştırdı. Ayrıca, sivil halk da askeri lojistiği desteklemek için kullanıldı. Savaşın kronik kaynak sıkıntısı nedeniyle birliklerin genellikle aç ve yorgun halde savaşmaları gerekiyordu.
| Taraflar | Orduları | Stratejileri |
| Kraliyet Yanlıları | Royalist Ordusu | Klasik seferler |
| Parlamento Savunucuları | Yeni birlikler ve yenilikçi seferler | Süvari destekli yaya birlikleri |
Bu zorluklara rağmen, İngiliz İç Savaşı genellikle parlamento savunucularının galibiyetiyle sonuçlandı. Bu savaş, modern çağın yaklaşan askeri teknolojileriyle ilgili ilginç bir dönüm noktasına sahne oldu.
Sivil Toplum ve Savaş
Savaş, sadece askerlerin değil, sivil toplumun da hayatlarını önemli ölçüde etkilediği bir dönemdir. Sivil toplum, savaşın finansmanından malzeme teminine kadar birçok konuda etkisini gösterdi. İngiliz İç Savaşı sırasında da sivil toplumun oynadığı rol oldukça önemliydi.
- Savaşın başlamasıyla birlikte, sivil halkın güvenliği tehlikeye girdi. Özellikle savaşın son safhalarında, orduların sivilleri hedef almaya başlaması, sivil halkın korku ve endişe içinde yaşamasına sebep oldu.
- Bunun yanı sıra, savaşın sebep olduğu ekonomik kriz, sivil halkın yaşam koşullarını olumsuz etkiledi. Gıda ve yakıt kıtlığı, işsizlik ve yoksulluk, İngiltere halkını derinden etkileyen sorunlar haline geldi.
- Savaşın sona ermesiyle birlikte, sivil toplumun yeniden yapılandırılması gerekti. Savaşın yıkıcı etkileri, ülkenin her yerinde hissediliyordu. Yeniden yapılanma sürecinde, sivil toplumun öncelikleri ve talepleri göz önünde bulunduruldu.
İngiliz İç Savaşı'nın sivil toplum üzerindeki etkisi, sadece o döneme özgü değildi. Savaşların hemen her zaman, sivil toplumun hayatında derin izler bıraktığı bilinmektedir. Bu nedenle, savaşların özellikle sivil toplum açısından incelenmesi, gelecekteki savaşların etkilerine yönelik ciddi bir analiz yapılması açısından önemlidir.
Cromwell'in Askeri Diktatörlüğü
Cromwell İç Savaşı'nı kazandıktan sonra, İngiltere'de askeri bir diktatörlük kurdu. Bu dönem, İngiliz tarihinde parlamento dışı yönetim anlayışının ilk örneği olarak kabul edilir. Cromwell, 'Ya devlet başa ya kuzgun leşe' anlayışıyla hareket etti ve dönemin siyasi otoritesini ele geçirdi.
Cromwell'in askeri diktatörlüğü özellikle acımasız bir yönetim şekliyle bilinir. Dini özgürlükler, açıkça engellendi; kiliseler ya kapandı ya da çok sıkı kurallara bağlandı. Ayrıca, seçkinlerin yerini sivil toplum mensupları alarak ülkenin yönetiminde değişiklik yapıldı. Bununla birlikte, Cromwell'in diktatörlüğüne rağmen, İngiltere'de yargı sistemi, eğitim ve ekonomi gibi alanlarda da önemli reformlar gerçekleştirildi.
Cromwell'in diktatörlüğü, 1658'deki ölümüne kadar sürdü. Onun ölümüyle birlikte, İngiltere'nin yönetiminde yeniden düzenlemeler yapıldı ve parlamenter sisteme geri dönüldü. Bununla birlikte, Cromwell'in diktatörlüğü, İngiltere'deki yönetim anlayışında kalıcı bir değişime neden oldu.
Cromwell Dönemi Sanatı ve Edebiyatı
Cromwell dönemi İngiltere'sinde yaşanan sanat ve edebiyat hareketleri oldukça ilginçtir. Bu dönemde, İngilizlerin gözünde, sanat ve edebiyat, püritan toplumun değerlerini yansıtmalıydı. Bu nedenle, dini konuların ve ahlaki değerlerin işlendiği eserler popüler hale geldi. Zamanın ünlü yazarları arasında John Milton ve John Bunyan gibi isimler bulunuyordu.
Püritanizm, sanatın temel amacının dinî eğitim ve ilaç olduğu fikrini destekliyordu. Bu dönemde, resim ve heykel sanatı biraz geri plana düştü. Bunun yerine popüler olan, taşlamalar ve ahşap baskı işleri gibi basılı medya türleri oldu.
Bununla birlikte, bu dönemde müzik oldukça popülerdi. Püritan inançlarına uygun olarak, dini müzikler öne çıktı. Bunun yanı sıra, popüler halk şarkıları ve opera müzikleri de yaygın olarak dinleniyordu.
Püritanizm ve Sanat
Püritanizm, İngiliz İç Savaşı döneminde İngiliz toplumunun büyük bir kısmında hüküm süren bir dini harekettir. Püritanlar, Kilise'nin reforme edilmesi gerektiğine inanıyorlardı ve bu inançları sanatta da kendini gösterdi. Resim ve heykel gibi görsel sanat formlarına karşı şiddetle karşı çıktılar çünkü bu sanat eserlerinin insanüstü konu ve motifleri içermesi din dışı olarak kabul ediliyordu.
Bunun yerine, Püritan sanatı basit ve işlevsel olmaya teşvik edildi. Zengin dekoratif unsurlar yerine sadelik ve işlevsellik vurgulandı. Tiyatro ve müzik gibi diğer sanat formları da Püritanlar tarafından genellikle kabul edilmedi. Bu nedenle, Püritanizm döneminde İngiliz sanatı büyük ölçüde kısıtlandı ve standardize hale geldi.
Ancak, Püritanizm dönemi sanatı tamamen yok sayılamaz. Bu dönemde birçok güzel gravür, İncil ve diğer dini eserleri için basılmıştır. Aynı zamanda, Püritanizm dönemi mimarisi de ilginçtir. Kiliseler basit ve işlevseldi ama aynı zamanda birçok detay ve mimari özelliklerle de karakterize edildi. Bununla birlikte, Püritanizm dönemi sanatı genellikle aşırı dindarlığa bağlanmaktadır.
Sonuç olarak, Püritanizm dönemi İngiliz sanatı, hüküm süren dinî hareket nedeniyle oldukça kısıtlanmıştır. Ancak, Püritanizm döneminden kalan bazı eserler var ve bu dönemdeki sanatın estetik özellikleri hakkında bir şeyler söylemek mümkündür. Bu nedenle, İngiliz İç Savaşı ve Cromwell dönemi hakkında konuşurken, Püritanizmin sanat ve estetik anlayışının da göz önünde bulundurulması gerektiğini unutmamak gerekir.
Cromwell Dönemi Edebiyatı
Cromwell dönemi İngiltere'sinde edebiyat ve sanat da önemli bir yer tutmaktadır. Bu dönemde, özellikle Püritanlar arasında, dini yazılar ve tartışmalar yaygınlaşmıştır. Edebiyatın yanı sıra tiyatro ve müzik de bu dönemde gelişmiştir.
Cromwell dönemi edebiyatında en önemli yazarlar arasında Milton, Bunyan ve Marvell yer almaktadır. Bunyan'ın "Pilgrim's Progress" adlı eseri, Püritanlar arasında oldukça popüler olmuş ve günümüze kadar etkisini korumuştur. John Milton, epik şiirleriyle tanınmıştır ve "Cennet Kayıp" adlı eseri büyük ilgi görmüştür.
Cromwell dönemi ayrıca İngiliz tiyatrosunun da en parlak dönemidir. William Shakespeare'in eserleri bu dönemde yeniden sahnelenmiştir ve yeni oyunlar yazılmıştır. Özellikle, John Dryden, "Restauration dönemi" adı verilen bu dönemde, oyun yazarlığı alanında ön plana çıkmıştır.
Cromwell dönemi edebiyatı genel olarak dini konuları işlemesi nedeniyle, özellikle Püritanların etkilerini taşımaktadır. Bu eserler, sade bir dil ve açık bir anlatım tarzına sahiptirler. Edebiyatın yanı sıra müzik ve resim sanatı da bu dönemde ilerleme kaydetmiştir. Sanatçılar, dini motifli eserler yanı sıra portreleri de fazlaca çizmişlerdir.
Cromwell dönemi edebiyatı, İngiliz edebiyat tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir ve bu dönemde ortaya çıkan eserler günümüzde de okunmaktadır. Püritanlar dönemi olarak da bilinen bu dönemde, edebiyat ve sanat alanında yaşanan gelişmeler, İngiliz kültürünün önemli bir parçası haline gelmiştir.