Yargı sistemi ve İngiltere'deki yargısal görev alanları hakkında merak edilenleri keşfedin. Adalet sisteminin işleyişine dair temel bilgileri edinin ve İngiltere'de yargısal yetki alanlarının nasıl belirlendiğini öğrenin. Detaylı bir bakış açısıyla yargı sürecini anlamak için hemen keşfe çıkın!

İngiltere, geleneksel hukuk sistemlerinden olan ortak hukuk sistemini benimseyen bir ülkedir. Bu sistemde, mahkeme kararları, önceki benzer durumlara dayalı olarak oluşan prensiplere göre verilir ve bu prensipler yargıçlar tarafından yorumlanarak uygulanır. İngiltere'de mahkemeler, ceza davaları, aile ve miras davaları, medeni davalar ve iş davaları gibi birçok alanda faaliyet göstermektedir.

İngiltere'deki yargı sistemi, ana olarak üç seviyeden oluşur: Mahkeme, İstinaf ve Yüksek Mahkeme. Bu mahkemelerin her biri belirli türde davaları işlemektedir. Mahkeme (County Court), genellikle düşük değerdeki sivil davaları görürken, İstinaf (Court of Appeals), alt mahkeme kararlarının gözden geçirilmesinden sorumludur. Yüksek Mahkeme (High Court), yüksek değerdeki sivil davaları ve suç davalarını işler. Yargı sisteminin üstünde ise, Yargıtay (Supreme Court) yer almaktadır. Yargıtay, tüm İngiltere ve Galler mahkemelerinin en yüksek mercii olarak faaliyet gösterir.

Bunun yanı sıra İngiltere'de yargı sistemi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Birliği yargı sistemini de içermektedir. İngiltere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olmuştur ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bir üyesidir. Ayrıca, İngiltere, Avrupa Birliği üyesi iken, Adalet Divanı'nın da bir parçasıydı. Ancak, 2020 yılında gerçekleşen Brexit sonrasında, İngiltere'nin Avrupa Birliği ile yargı sistemi işbirliği değişiklik göstermiştir.

Mahkeme Türü	İlgili Davalar
Mahkeme (County Court)	Düşük değerdeki sivil davalar
İstinaf (Court of Appeals)	Alt mahkeme kararlarının gözden geçirilmesi
Yüksek Mahkeme (High Court)	Yüksek değerdeki sivil davalar ve suç davaları
Yargıtay (Supreme Court)	Tüm İngiltere ve Galler mahkemelerinin en yüksek mercii

• İngiltere'deki yargı sistemi, ortak hukuk sistemini benimseyen bir yapıya sahiptir.
• İngiltere'deki mahkemeler, ceza davaları, aile ve miras davaları, medeni davalar ve iş davaları gibi birçok alanda faaliyet göstermektedir.
• İngiltere'deki yargı sistemi, Mahkeme, İstinaf, Yüksek Mahkeme ve Yargıtay olmak üzere dört seviyeden oluşur.
• İngiltere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olmuş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bir üyesidir.
• 2020 yılında gerçekleşen Brexit sonrasında, İngiltere'nin Avrupa Birliği ile yargı sistemi işbirliği değişiklik göstermiştir.

İngiltere Yargı Sistemi

İngiltere'deki yargı sistemi, üç ana bölümden oluşmaktadır: yargı, yasama ve yürütme. Yargı sistemi ise, üç ayrı mahkeme tarafından yürütülmektedir.

Bu mahkemeler şunlardır:

• Yerel Mahkemeler: Bu mahkemeler, İngiltere genelinde bulunan 300'den fazla mahkemeden oluşmaktadır. Yargılama sürecinde, yerel mahkemelerin rolü önemlidir. Burada hem sivil hem de ceza davaları görülür.
• Üst Mahkemeler: Bu mahkemeler, İngiltere'deki diğer mahkemelerin kararlarını inceleyen bir üst mahkeme olarak görev yapar. Üst mahkemeler, İngiltere'nin en yüksek yargı birimlerinden biridir. Bu mahkemeler aynı zamanda, önemli hukuki konular hakkında karar verme yetkisine sahiptir.
• Anayasa Mahkemesi: Bu mahkeme, anayasa hukuku ile ilgili davaları ele alır ve anayasal davaların görüldüğü en yüksek yargı organıdır. Sadece anayasa konularına bakması nedeniyle, nispeten yeni bir mahkemedir.

Yargı sisteminin amacı, adaleti sağlamak ve hukukun üstünlüğü ilkesini korumaktır. Bu nedenle, mahkemeler ne kadar bağımsız ve etkili olursa, yargılama süreci o kadar adil olur.

Yargısal Görev Alanları

İngiltere'de yargı sistemi, Medeni Hukuk ve Ceza Hukuku olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu iki ana dal, alt dallara ayrılmaktadır. Medeni Hukuk dalında Aile Hukuku ve Miras Hukuku yer almaktadır. İngiltere yargı sistemi içinde yer alan mahkemeler, bu yasal alanlarda yargısal sorumluluk üstlenmektedir. Bu makalemizde, İngiltere'deki yargısal görev alanlarına daha detaylı bir inceleme yapacağız.

Medeni Hukuk alanında faaliyet gösteren İngiliz mahkemeleri, iki ana başlık altında çalışmaktadır. Aile Hukuku ve Miras Hukuku, bu alanın alt dallarını oluşturmaktadır. Aile Hukuku, aile içindeki çekişmeleri, boşanma, velayet ve evlat edinme gibi konuları kapsamaktadır. Miras Hukuku ise, bir kişinin ölümünden sonra mal varlığının dağılımı, miras bırakanın son işlemleri ve varisler arasındaki paylaşım konularında yargısal görev alanı üstlenmektedir.

Ceza Hukuku alanı, İngiltere'deki yargı sisteminde önemli bir yer tutmaktadır. Bu alanda görev alan mahkemeler, suçlamaların incelenmesi, yargılamaların yapılması ve cezaların uygulanması gibi konularda yargısal sorumluluk üstlenmektedir. Bu alanda en önemli yargısal organ, Crown Court'tur. Özel Dava Mahkemeleri, genel olarak belirli suçlama türlerine atfedilir ve daha az ciddi suçlamaların yargılamalarında görevlidirler.

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılması (Brexit), İngiltere'deki yargı sistemi konusunda bazı değişikliklere yol açmıştır. Brexit sonrası, İngiltere yasaları ve AB hukuku arasındaki ilişki belirsiz hale gelmiştir. Ancak İngiltere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne bağlı kalmaya devam edecektir. İngiltere yargı sistemi, bu bağlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının etkisi altında kalmaktadır.

Genel olarak, İngiltere'deki yargısal görev alanları, Medeni Hukuk, Ceza Hukuku ve alt dalları ile AB yargı sistemi ile olan ilişkileri kapsamaktadır.

Medeni Hukuk

İngiltere'de Medeni Hukuk, kişilerin özel ve sosyal hayatlarına dair düzenlemeleri kapsayan bir hukuk kolu olarak öne çıkıyor. Bu alanda İngiltere'deki mahkemelerin rolü oldukça büyük. Medeni hukukun temelleri, genellikle emsal teşkil eden mahkeme kararlarına dayanarak şekilleniyor. Mahkemeler, bu kararlara sadık kalmak zorunda olmalarıyla dikkat çekiyor.

Medeni hukuk davaları genellikle yüksek mahkemelerde görülür. Yüksek mahkeme, İngiltere'deki en saygın mahkemelerden biridir. Yargılamalar, avukatların sertlik ve iyi hazırlık gerektiren diyaloglarıyla öne çıkar.

Medeni hukuk alanında görev yapan mahkemelerden bazıları, Aile Mahkemeleri, Yüksek Mahkeme ve Üst Mahkemelerdir. Mahkemeler, çeşitli medeni hukuk davalarında yetki sahibidir, örneğin miras davaları, boşanma davaları ve nafaka davaları gibi. Bu yargısal görevlerin tamamı yüksek bir hukuk kültürü ve sertifikasyon gerektirir.

Aile Hukuku

İngiltere'deki aile hukuku, evlilik, boşanma, velayet, nafaka olarak adlandırılan konuları kapsar. Aile hukuku davaları genellikle Medeni Mahkeme'de görülür ve genellikle yargılama süreci oldukça uzundur. İngiltere yasalarına göre, evlilik çiftler arasında yapıldığı gibi, çiftler arasındaki boşanmalarda da kararlar çiftlerin kendi aralarında alınır. Ancak, anlaşmazlıkların çözülmesi için mahkemelere başvurmak ve karar talep etmek mümkündür.

İngiltere'de velayet davalarında çocukların menfaatleri her zaman öncelikli olur ve çocukların yaşam koşulları, eğitim ve sağlık gibi konular mahkemeler tarafından incelenir. Nafaka davalarında ise finansal durumların yanı sıra, çiftlerin boşanma süreci boyunca gösterdiği tutum ve davranışlar da dikkate alınır.

Aile hukuku alanında bir diğer önemli konu ise evlat edinmedir. İngiltere'de evlat edinme işlemi ülkede kayıtlı olan evlat edinme ajansları veya yerel yönetimler tarafından yürütülür. Evlat edinme işlemleri, çiftlerin genellikle bir yıl boyunca çocuklarla kalması ve sürecin detaylı bir şekilde incelenmesini gerektirir.

İngiltere'deki aile hukuku alanındaki uygulamalar ve yasal düzenlemeler sürekli olarak güncellenir ve yenilenir. Bu nedenle, yargı sistemi içindeki avukatlar, hakimler ve diğer meslek grupları bu alanda geniş bir uzmanlaşma gerektirir. Aile hukuku alanında çalışan profesyoneller, müşterilere yasal olarak uygun ve son derece profesyonel bir hizmet sunarlar.

Miras Hukuku

Miras hukuku, bir kişinin öldükten sonra kalan varlıklarının paylaşımına ilişkin hukuki düzenlemeleri içermektedir. İngiltere'deki miras hukuku, kişinin varlıklarının nasıl dağıtılacağına dair gereksinimleri belirlemektedir. Bu nedenle, miras hukuku alanında yargısal süreçler oldukça sık görülmektedir.

İngiltere'de, bir kişinin ölümü halinde, varlıklarının paylaşımına ilişkin belirsizlikler ortaya çıkabilmektedir. Bu belirsizlikleri azaltmak için İngiltere yasaları, hukuki belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve miras paylaşımı işlemini kolaylaştırmak amacıyla birçok hüküm koymuştur.

Miras hukuku, mirasın kişinin vasiyeti veya yasal düzenlemeler yoluyla dağıtılmasını kapsar. İngiltere'de, mirasın dağıtımı genellikle yasalara uygun bir şekilde gerçekleşir ve bu süreç mahkemelerin gözetiminde yürütülür. Miras hukuku alanındaki bu yargısal süreçler, varisler arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesine yardımcı olur.

Öte yandan, İngiltere'de, bir kişi için yeterli bir miras bırakmama durumunda, mirasın geriye kalanı için yasal koruma mekanizmaları da bulunmaktadır. Bu koruma mekanizmaları, bir kişinin mirasının haklı olarak talep edilmesini engelleyen miras üzerindeki bir hak iddiasında bulunabilen kişilere yardımcı olur.

Sonuç olarak, İngiltere'deki miras hukuku düzenlemeleri oldukça karmaşıktır ve anlaşmazlıkların çözümlenmesi genellikle yargısal süreçlerle gerçekleştirilir. İngiltere yasaları, miras paylaşımı işlemini kolaylaştırmak amacıyla birçok hüküm koymuştur ve bu hükümler, mirasın dağıtımı sürecinde tarafların haklarını ve çıkarlarını korumaktadır.

Ceza Hukuku

Ceza hukuku, bir toplumda meydana gelen suçların yargılanmasını, suçluların cezalandırılmasını ve kurbanların hukuki korunmasını sağlayan bir hukuk dalıdır. İngiltere'de ceza hukuku, polis, savcılar, mahkemeler ve cezaevleri tarafından yürütülmektedir.

Ceza hukuku alanında yargısal görev alanları, farklı mahkemelerde bulunmaktadır. Örneğin, küçük suçlar ve trafik ihlalleri, yerel mahkemelerde ele alınırken, ciddi suçlar, daha büyük mahkemelerde yargılanmaktadır. İngiltere'de, ceza davaları genellikle jüri huzurunda yapılmaktadır.

İngiltere'de ceza hukuku kapsamında yargılanabilen suçlar arasında cinayet, saldırı, hırsızlık ve dolandırıcılık gibi birçok suç bulunmaktadır. Suçluların aldığı cezalar arasında para cezası, hapis cezası ve topluma hizmet cezası gibi cezalar yer almaktadır.

Ceza hukuku, aynı zamanda suçlu olan kişilerin savunma haklarını da korumaktadır. Suçlular, aldıkları cezalara karşı temyiz yoluyla itiraz edebilirler ve ceza hukukunda da insan haklarına saygı gösterilmektedir.

Sonuç olarak, ceza hukuku alanında yargısal görevler İngiltere'de çok önemlidir. Suçların yargılanması ve suçluların cezalandırılması, ülkenin hukuk düzeni ve toplumsal düzeni korumak için hayati önem taşımaktadır.

İngiltere ve AB Yargı Sistemi

İngiltere, 2016 yılında gerçekleştirilen Brexit referandumu ile Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı almıştı. Brexit ile birlikte İngiltere'nin Avrupa Birliği ülkeleri ile yargı sistemi işbirliği ve etkileşimi konusunda değişiklikler söz konusu oldu. Özellikle, Avrupa Birliği ülkeleriyle olan yargı sistemi ile işbirliği İngiltere için belirli bir belirsizliğe sahip.

İngiltere Brexit sonrası, Avrupa Birliği'nin hukuki yapısına dahil olmayacak. Bu nedenle, İngiltere, Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın aldığı kararlara mecbur olmayacak. Bunun yanı sıra, İngiltere'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine olan yaklaşımı da belirsiz hale geldi.

Brexit'in yargı sistemi üzerindeki bir diğer etkisi ise, İngiltere'nin Avrupa Birliği'yle yargı alanında işbirliği yapmayı sürdürüp sürdürmeyeceğidir. İngiltere, Avrupa Birliği ülkeleriyle uluslararası sözleşmeler yoluyla yargı sistemi işbirliği yapabilecek. Ancak, bu işbirliği, Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın denetimi olmadan gerçekleşecektir.

Brexit sonrası İngiltere'nin yargı sistemi ile Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki işbirliği belirsiz olsa bile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İngiltere yargı sistemi içinde yine de etkisini sürdürecektir. Benzer şekilde, İngiltere, Avrupa Birliğinin kurucu anlaşmasına uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

İngiltere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olan ilk ülkelerden biridir ve sözleşmenin uygulanması İngiltere yasalarında yer almaktadır. İnsan haklarına saygı ve bu hakların korunması İngiltere yargı sisteminin temel prensiplerinden biridir ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları İngiltere mahkemeleri tarafından ciddiye alınmaktadır.

İngiltere, AİHM kararlarına uymayan birkaç ülkeden biridir, ancak 2020'de yapılan bir incelemenin ardından bazı düzenlemeler yapılmıştır. İngiltere hükümeti, AİHM kararlarına uymamanın başka bir ülkenin yargı sistemi üzerindeki etkisini önlemek için en etkili yöntem olmadığını kabul etmiştir. Bunun yerine, hükümet, AİHM kararlarına uymama durumunda etkin bir ulusal yöntemin oluşturulmasının önemini vurgulamıştır.

AİHM, İngiltere yargı sistemi üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Örneğin, AİHM'nin McLibel kararı, İngiltere yargı sistemi için önemlidir çünkü özgür ifade hakkı açısından önemli bir karardır. İngiltere'deki vatandaşların bir şirket hakkında belirli bir konuda eleştiri yayınlaması yasaklanmıştı, ancak AİHM bu yasağın özgür ifade hakkını ihlal ettiğine hükmetti.

Sonuç olarak, İngiltere'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne olan bağımlılığı, insan haklarının korunması konusunda önemli bir adım olarak kabul edilmektedir. AİHM kararları, İngiltere yargı sistemi için yol gösterici olmaya devam etmektedir ve İngiliz hükümeti, insan haklarının korunması konusundaki görevini yerine getirmek için AİHM kararlarına uymayı sürdürmektedir.

Avrupa Birliği Mahkemesi

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma süreci olan Brexit, yargı sistemleri arasındaki işbirliği konusunu da önemli ölçüde etkiledi. Avrupa Birliği Mahkemesi, İngiliz yargı sistemine ilişkin çözümler sunabiliyordu. Ancak bu, İngiltere için artık geçerli değil. Avrupa Birliği Mahkemesi'nin kararları artık İngiliz mahkemeleri üzerinde herhangi bir yasal etkisi yok.

Avrupa Birliği Mahkemesi'nin İngiliz yargı sistemi üzerindeki etkisi Brexit sonrasında önemli ölçüde azaldı. İngiltere kendi yargı sistemi içinde kararlar alacak ve bu kararlara uymak zorunda kalacak. Ancak bazı konularda İngiliz yargı sistemi Avrupa Birliği'nden kalma yasal düzenlemeleri takip etmeye devam edebilir.

Brexit sonrası Avrupa Birliği Mahkemesi'nin İngiliz yargı sistemiyle ilişkisi tamamen sona erdi. Ancak bu, İngiltere'nin üye olmadığı Avrupa Birliği ülkeleriyle yargı sistemi işbirliğini sona erdirmesi anlamına gelmiyor. İngiltere ve Avrupa Birliği ülkeleri, farklı yargı sistemleri arasında işbirliği yapmak için anlaşmalar imzalayabilir.