Samanyolu Galaksisi'nin keşfedilmemiş ve yeterince incelenmemiş güzellikleri hakkında bir yazıdır Galaksinin içindeki gezegenler, yıldızlar ve gaz bulutlarının yanı sıra, galaksinin etrafındaki yıldız kümeleri ve gezegen sistemleri de son yıllarda keşfedilmiştir Bunun yanı sıra, galaksinin gizli güzellikleri arasında karanlık madde kütleleri, galaktik denizler, bilinmeyen düğümler ve galaktik gaz çıkışları bulunmaktadır Bu yazıda özellikle karanlık maddenin keşfi, galaktik denizlerin incelenmesi ve doğası hakkında yapılan tartışmalar, bilinmeyen düğümlerin doğası ve galaktik gaz çıkışları gibi konular ele alınmaktadır

Samanyolu Galaksisi, gökyüzündeki en çarpıcı ve dikkat çekici nesnelerden bazılarını barındıran bir gökada olarak bilinmektedir. Ancak, galaksinin bazı güzellikleri hala keşfedilmemiş veya yeterince incelenmemiştir. Bu yazıda, Samanyolu Galaksisi'ndeki az bilinen gökyüzü nesneleri hakkında bir keşif yapacağız.

Galaksinin içindeki gezegenler, yıldızlar ve gaz bulutları gibi gök cisimlerinin yanı sıra, galaksinin dış uzayla olan etkileşimlerinden kaynaklanan önemli keşifler de yapılmıştır. Örneğin, galaktik gazın dış uzaya doğru kaçışını sağlayan süreçlerin araştırılması, galaksinin evrimi ve yapısı hakkında önemli ipuçları vermektedir.

Ayrıca, Samanyolu'nun merkezi bölgesindeki sıcak gaz bulutları ve kütleçekim çekirdekleri hakkındaki son keşifler de oldukça ilgi çekicidir. Bu keşifler, galaksimizin kara delikler, yıldız doğumları ve kararsız yıldızlar ile üretilen enerjilerin nasıl hareket ettiği ve galaksinin ortaya çıkışı hakkında daha fazla bilgi sağlamaktadır.

Galaksinin etrafındaki az bilinen yıldız kümeleri ve gezegen sistemleri de son yıllarda keşfedilmeye başlanmıştır. Bu keşifler, Samanyolu Galaksisi'nin çevresinde kayda değer bir yoğunluğa sahip başka gökadalara benzer şekilde, gökada araştırmalarında ilginç ve önemli bir konu haline gelmiştir.

Özetle, Samanyolu Galaksisi, hala keşfedilmemiş veya yeterince incelenmemiş çarpıcı ve ilginç gökyüzü nesneleri barındırmaktadır. Bu keşifler, galaksinin yapısı, evrimi ve genel olarak evrenimiz hakkında daha fazla bilgi edinmemize yardımcı olacaktır.

Karanlık Madde Kütleleri

Samanyolu Galaksisi'nin gizli güzellikleri hakkında keşifler yapılırken, karanlık madde kütleleri de bulunmuştur. Bu buluş, galaktik rotasyon eğrileri, hızlı yıldız hareketleri, çarpışmalar ve fotometrik ölçümler sayesinde gerçekleştirilmiştir.

Özellikle galaktik rotasyon eğrileri, bir galaksinin dönüş hızını ölçer ve beklenenden daha yüksek bir hız olduğunu gösterir. Bu durumda, galaksinin içindeki yıldızların toplam kütlebütün galaksinin toplam kütlesinin hesaplanmasına olanak tanır. Ancak, elde edilen kütle miktarı hesaplanan kütle miktarından daha azdır. Bu farkın nedeni bilinen tüm yıldızların hesaba katılmış olmasına rağmen galaksinin kütle çoğunluğunu oluşturan görünmeyen bir madde vardır. Bu madde karanlık maddedir.

Karanlık maddenin ne olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, galaksilerin ve kütlelerin oluşumunu etkilediği bilinmektedir. Araştırmacılar, karanlık maddenin doğasını ve özelliklerini anlamak için çalışmalarını sürdürmektedirler.

• Galaktik rotasyon eğrileri: Bir galaksinin dönüş hızını ölçer.
• Hızlı yıldız hareketleri: Galaksinin kütle çekim alanı uydu yıldızların hareketlerini de değiştirir.
• Çarpışmalar: Galaksilerin birbirleriyle çarpışması sonucunda bazı gözlemlenemeyen kütlesel etkiler ortaya çıkabilir.
• Fotometrik ölçümler: Gözlemlenebilen yıldızların ışıma şiddeti ve tayf özellikleri gibi veriler de karanlık madde varlığı hakkında ipuçları sağlayabilir.

Galaktik Denizler

Samanyolu Galaksisi'nin galaktik denizleri, galaktik düzlem boyunca yer alan yıldızlı gökdelenlerin konumlarıdır. Bu denizler, uzaktan baktığımızda bize muhteşem bir manzara sunar. Ancak, bu yıldız toplulukları için görkemli olan bu manzara, astronomlar için oldukça önemli bir gözlem alanıdır.

Galaktik denizlerde, bizim Güneş Sistemi'mizin bulunduğu yer olan galaksimizin kolunda yer alan yıldızlı bölgeler yer alır. Bu bölgelerde, yıldızlar arasında düzinelerce parlak gaz bulutları ve toz bulutları da görülebilir. Bu bulutlar, yıldızların doğum yeridir ve galaktik denizlerdeki en çok araştırılan konulardan biridir.

Galaktik denizleri inceleyen astronomlar, bu bölgede yıldızların nasıl oluştuğunu, nasıl bir araya geldiğini ve nasıl evrimleştiğini anlamak için buraya konsantre olurlar. Ayrıca, galaktik denizlerdeki yıldız toplulukları, diğer galaksilerde bilinen yıldız takımyıldızlarına benzer şekilde keşfedilmekte ve incelenmektedir.

Sonuç olarak, galaktik denizler, astronomlar için önemli bir gözlem alanıdır ve bu alanlar sayesinde yıldızların doğum yerlerini, nasıl bir araya geldiğini, evrimleştiğini ve diğer galaksilerdeki yıldız topluluklarıyla karşılaştırılabilecek özelliklerini daha iyi anlamak mümkün hale gelmiştir.

Bilinmeyen Düğümler

Spiral kolların kenarlarındaki görünmez düğümler, Samanyolu galaksisinin gizli güzelliklerinden biridir. Bu düğümler, yıldız doğumlarının gerçekleştiği yerler gibi görünse de, aslında sadece boşluklardan ibarettir. Ancak bu düğüm noktaları, galaksi içindeki madde akışlarının belirlenmesi açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, bu düğümlerin doğası hakkında birçok tartışma yapılmaktadır.

Birkaç teori, görünmez düğümlerin neden olabileceği açıklamalar sunmuştur. Bunlardan biri, düğümlerin sıcak gazların toplanma noktaları olabileceği fikridir. Bu teoriye göre, sıcak gazlar bu noktalara toplanarak yoğunlaşır ve yıldız doğumları için gerekli olan nötr hidrojenin birikmesine neden olur.

Buna karşın diğer bir teori, düğümlerin madde akışlarının neden olduğu yerler olduğudur. Yüksek enerjili akıntılar, maddeyi galaksilerin bir ucundan diğerine taşıyarak bu düğümlerde yoğunlaşmasına neden olabilir. Bu nedenle, birçok gök bilimci bu düğümleri inceleyerek galaksilerin içindeki madde akışlarının belirlenmesine çalışmaktadır.

Sonuç olarak, görünmez düğümler Samanyolu galaksisinin en az bilinen ama en önemli özelliklerinden biridir. Bu düğümler, galaksi içindeki madde akışlarının belirlenmesine yardımcı olurken, doğası hakkında yapılan tartışmalara da konu olmaktadır.

Galaktik Gaz Çıkışları

Galaktik Gaz Çıkışları, Samanyolu Galaksisi'nin az bilinen ama oldukça önemli bir özelliğidir. Bu çıkışlar, galaksimizin merkezindeki kara delikler, yıldız doğumları ve kararsız yıldızlar gibi dinamik süreçlerle üretilir. Bu süreçler, gazı yüksek hızlarda dış uzaya doğru fırlatır ve bu olaylara şiddetli gaz çıkışları denir.

Galaktik Gaz Çıkışları, galaksimizin evrimi için oldukça önemlidir. Bu olaylar, galaksimizin kimyasal bileşimini ve gaz döngüsünü değiştirir. Ayrıca, çıkışlar galaksimizin çevresindeki ortama da etki eder ve bu da galaksi etrafındaki diğer galaksilerle etkileşime girer.

Bu süreçlerin doğası hala tam olarak anlaşılamamıştır ve üzerine araştırmalar devam etmektedir. Fakat bilim insanları, bu olayların galaktik süpernova patlamaları gibi diğer süreçlerle bağlantılı olduğunu düşünmektedir.

Galaktik Gaz Çıkışları hakkındaki araştırmalar, son yıllarda artmıştır ve bu olayların oluşumu ve etkileri hakkında daha fazla bilgi edinilmiştir. Bu bilgiler, galaksimizin evrimi ve yapısal özellikleri hakkında da daha fazla bilgi sağlamaktadır.

Özetle, Galaktik Gaz Çıkışları Samanyolu Galaksisi'nin önemli özelliklerinden biridir ve galaksimizin evrimi ve yapısı için kritik bir role sahiptir. Çıkışların yarattığı etkiler hala incelenmekte olup, bu olayların doğası hakkında daha fazla bilgi edinmek için çalışmalar devam etmektedir.

Galaksinin Yolculuğu

Samanyolu Galaksisi, birçok kişi tarafından gökyüzündeki en etkileyici nesnelerden biri olarak görülür, ancak çoğu insanın gözünden kaçan bazı gizemli güzellikleri var. Bunların bazıları, galaksi içindeki hareketlerden, etkileşimlerden ve çarpışmalardan kaynaklanır.

Samanyolu'nun galaktik rotasyon eğrisi, hızlı yıldız hareketleri, çarpışmalar ve fotometrik ölçümler sayesinde karanlık madde kütlelerinin keşfedilmesi gibi son keşiflerde ilk sıralarda yer alır. Ayrıca, Samanyolu'nun galaktik düzlemi boyunca yıldızlarının konumlarının bulunduğu galaktik denizler de ilgi çekicidir.

Bizim Samanyolu Galaksisi, en azından bizim görebildiğimiz yüz binlerce yıldızdan oluşur. Bu yıldızların çoğu galaksi merkezimize yakın olan diske yoğunlaşmıştır. Güneşimiz de bunların biri olan Orion-Cygnus kolunda yer alır. Bu kol, galaksimizin merkezine doğru yakın bir konumda bulunuyor.

Samanyolu'nun içerisinde yüzlerce milyar yıldız ve gezegen olduğu düşünülüyor. Bunların yanı sıra, galaksimizin çevresindeki az bilinen yıldız kümeleri ve gezegen sistemleri hakkında yeni veriler ve keşifler de düzenli olarak yapılmaktadır.

Samanyolu'nun da dahil olduğu birçok galaksi, diğerleriyle etkileşimler halinde bulunuyor ve bazıları birleşiyor. En yakın büyük galaksimiz olan M-31, Samanyolu'na doğru hareket ediyor ve çarpışma eşiğinde. Bu olayın ne zaman gerçekleşeceği ve sonuçlarının neler olacağı hakkında tahminler yapılmaya devam ediyor.

Samanyolu Galaksisi'nin geleceği, kara deliklerin büyümesi ve süpernova patlamalarının yarattığı olası etkileri nedeniyle merkezi ile ilgili bir tartışma konusudur. Ancak, galaksi içindeki hareketler ve etkileşimler sayesinde keşfedilmeyi bekleyen daha birçok gizli güzellikler var.

Bizim Galaksimizle Tanışın

Samanyolu Galaksisi, evrende en önemli gök cisimlerinden biridir. Galaksi, yüz milyarlarca yıldız, siyah delikler, gezegenler ve diğer gök cisimlerinden oluşur. Samanyolu'nun kendine özgü saplantılı gökcisimleri ve diğer ilginç özellikleri, gök bilimcileri uzun yıllardır şaşırtıyor. Bu nedenle, onlarca yıldır Samanyolu ve diğer gök cisimleri hakkında araştırmalar yapılıyor.

Samanyolu Galaksisi, içerisinde bulunan binlerce yıldız ile her zaman ilgi odağı olmuştur. Galaksinin iç kısımlarındaki yıldızların yapıları, özellikleri ve etkileşimleri hala keşfedilmemiş olan bilinmezlerdir. Bununla birlikte, son araştırmalar, Samanyolu'nun merkezinin kara delikler, yoğun gazlar ve diğer gök cisimleri ile dolu olduğunu göstermiştir.

Bunun yanı sıra, Samanyolu'nda yıldızların yanı sıra gezegenler ve diğer gök cisimleri de mevcuttur. Samanyolu'ndaki galaktik gezegenlerin sayısı ve özellikleri henüz bilinmemektedir. Gezegenlerin oluşumu ve evrimi hala net bir şekilde anlaşılabilmek için araştırmalar yapılıyor.

• Samanyolu'nun yapısı: Samanyolu, disk ve küreden oluşan bir yapıya sahip bir galaksidir ve yaklaşık 100.000 ışık yılı çapındadır.
• Gök cisimleri: Samanyolu Galaksisi'nde binlerce yıldız, galaktik bulutsular, kara delikler ve gezegenler bulunmaktadır.
• Saplantılı gök cisimleri: Samanyolu'nun iç kısımlarında yer alan saplantılı yıldızlar, galaksinin ilginç özelliklerinden biridir.
• Galaktik merkez: Samanyolu'nun merkezi, büyük miktarda gaz, toz ve kara delik içerir ve gök bilimcilerin ilgisini çekmektedir.

Tüm bu bilinmeyenlere rağmen, gök bilimciler hala Samanyolu'nu keşfetmek ve anlamak için çalışmalar yapmaktadır. Her yeni araştırma, galaksi ve onun içindeki gök cisimleri hakkında daha fazla bilgi sağlamaktadır.

Keşfedilmemiş Cennetler

Son yıllarda yapılan astronomi çalışmaları, Samanyolu Galaksisi'nin etrafındaki gök cisimleri hakkında yeni veriler ortaya çıkarmaktadır. Bunlardan biri de, galaksimizin çevresindeki az bilinen yıldız kümeleri ve gezegen sistemleridir. Bu keşfedilmemiş cennetler, gelecekte insanlığın keşfedebileceği ve araştırabileceği alanlar olarak görülmektedir.

Araştırmalar, Samanyolu'na yakın birçok galakside, gezegen sistemleri bulunduğunu göstermektedir. Bu gezegenler, dünya dışındaki yaşamın keşfedilmesi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca, yıldızların oluşturduğu kümeler de araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Bu kümeler, yıldızların oluşum süreci hakkında da bilgi sunmaktadır.

Galaksimiz çevresinde keşfedilmemiş bir diğer alan da, göktaşlarıdır. Bu göktaşları, gezegenlerin oluşumunu sağlayan madde kaynaklarıdır. Yapılan araştırmalar, yakın zamanda galaksimiz çevresindeki göktaşı alanlarının daha detaylı inceleneceğine işaret etmektedir.

Bu keşfedilmemiş cennetler, insanların giderek artan merakı ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte, ayak basılmamış alanlar olarak varlığını sürdürmektedir. Araştırmacıların yapacağı daha detaylı çalışmalar sayesinde, bu bölgeler hakkında daha fazla bilgi edinileceği ve insanlığın evreni daha iyi anlayabileceği umulmaktadır.

Galaktik İzler

Galaktik İzler konusu, Samanyolu Galaksisi'nin en önemli ve en ilgi çekici konularından biridir. Galaksimiz, yıldız kaynaklı olmayan radyasyonlar ile doludur ve günümüz teknolojisi sayesinde bu radyasyonların kaynakları araştırılmıştır. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda bu radyasyonların asıl kaynağının, kara deliklerden ve süpernova patlamalarından kaynaklı olduğu tespit edilmiştir.

Galaktik İzler ayrıca göz alıcı galaktik peyzajların keşfedilmesine de ön ayak olmaktadır. Yeni keşfedilen galaktik peyzajlar, galaksimizin yapısı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Bu keşifler, Samanyolu'nun gelecekteki evrimi ve ömrü hakkında daha detaylı bilgiler sağlamaktadır.

Ayrıca, Kozmik Mikrodalga Arka Plan Radyasyonu da galaktik izler arasında yer almaktadır. Bu radyasyon, Samanyolu Galaksisi'nin en öncelikli yörüngesinin iyonize gazlarının etkileri hakkında son araştırmaları barındırmaktadır. Yapılan araştırmalarda, Kozmik Mikrodalga Arka Plan Radyasyonu'nun, galaksi merkezindeki kara deliklerin büyümesi ve süpernova patlamalarına bağlı olarak ortaya çıkan olası etkileri nedeniyle Samanyolu'nun merkezinin neye benzediği hakkında bir tartışma başlatmıştır.

Sonuç olarak, Galaktik İzler Samanyolu Galaksisi'nin en önemli keşiflerinden biridir ve galaktik peyzajları keşfetmek, galaksimizin yapısı ve ömrü hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır. Aynı zamanda, Kozmik Mikrodalga Arka Plan Radyasyonu'nun araştırılması, galaksimizin merkezi hakkında daha fazla bilgi edinmemize yardımcı olmaktadır.

Kozmik Mikrodalga Arka Plan Radyasyonu

Kozmik Mikrodalga Arka Plan Radyasyonu, Samanyolu'nun etrafındaki iyonize gazın etkileri hakkında son araştırmalarla ilgili önemli bir makale. Bu araştırmalar, kozmik mikrodalga arka plan radyasyonunun (CMBR) Samanyolu'nun içinden geçtiği sırada nasıl etkilendiğini incelemekteydi. CMBR, Büyük Patlama sırasında oluşmuş olan elektromanyetik bir radyasyondur. Ancak, Samanyolu'nun içinden geçerken iyonize gaz tarafından sık sık saçılır ve bu nedenle CMBR'de bir zayıflama ve dalgalanma meydana gelir.

Bu araştırmalar, iyonize gazın CMBR'nin frekans ve polarizasyon özellikleri üzerindeki etkisini ölçmek için yeni bir teknik kullanmaktadır. Elde edilen sonuçlar, iyonize gazın etkisinin daha önce düşünülenden de önemli olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalar, Samanyolu'ndaki gaz gibi büyük ölçekli yapıların evrimi için önemli bir fikir vermekte ve bu yapıları daha iyi anlamamıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Galaktik Patlamalar

Galaktik patlamalar, Samanyolu galaksisindeki en yoğun olaylardan biridir. Bu patlamalar, süpernova patlamaları ya da galaktik kıvrımların patlamaları sonucunda ortaya çıkar ve büyük miktarda radyasyon üretirler. Galaktik patlamalar, evrende enerji üretimi konusunda önemli bir rol oynarlar ve bu nedenle, galaksimizdeki patlamaları anlamak çok önemlidir.

Süpernova patlamaları, Samanyolu'daki gökadadaki en şiddetli patlamalardan biridir. Bir yıldızın çekirdeği subayarak çöküşünün ardından meydana gelen süpernova patlamaları, büyük bir radyasyon ve enerji salınımı yaratır. Bu patlamaların bir sonucu olarak ortaya çıkan radyasyon, galaktik gaz bulutlarını yıkabilir ve yıldız doğumlarını tetikleyebilir.

Galaktik kıvrımlar, Samanyolu'nun spiral kollarındaki yoğun gaz ve toz bulutlarıdır. Bu kıvrımlarda gerçekleşen patlamalar, genellikle radyo dalgaları veya x ışınları şeklinde izlenebilir. Galaktik patlamaların doğası hakkında henüz çok şey bilinmemektedir ve bu nedenle araştırmalar devam etmektedir.

Galaktik patlamaların daha iyi anlaşılması, evrende enerjinin nasıl üretildiği konusunda da önemli bir ipucu verebilir. Bu patlamalar sadece Samanyolu galaksisinde değil, diğer galaksilerde de meydana gelir ve bu patlamaların sayısı, büyüklüğü ve etkisi, evrenin genel yapısı hakkında daha sağlıklı bir fikir sunabilir.

Samanyolu'nun Sonu

Samanyolu Galaksisi'nin sonu, tahmin edilen süpernovae patlamaları ve kara deliklerin büyümesi gibi faktörlere bağlıdır. Bilim adamları, Samanyolu'nun yapısını ve içindeki diğer gök cisimlerini gözlemleyerek, evrimi hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışıyorlar. Son yıllarda yapılan araştırmalar, Samanyolu'nun şimdilik stabil olduğunu, ancak yakın gelecekte Andromeda Galaksisi ile çarpışacağını ortaya koyuyor. Bu çarpışma sonucunda, iki galaksinin yüzbinlerce yıldızı bir araya gelecek ve yeni yıldızlar doğacak. Bilim adamları, Samanyolu'nun merkezinin nasıl göründüğüne dair tartışmalar yürütüyorlar. Kara deliklerin büyümesi ve süpernova patlamalarının yarattığı etkiler nedeniyle, merkezde ne olacağı hala bir muamma. Bazı bilim insanları, merkezde süpernova patlamaları ile yıldızların doğumu arasında bir denge olduğunu savunuyor. Bazıları ise, merkezin yavaş yavaş yok olduğunu ve sonunda tamamen kararmaya başladığını düşünüyorlar. Sonuç olarak, Samanyolu Galaksisi hala birçok sırrı barındırmaktadır ve bilim insanları keşiflerine devam etmektedirler. Yakın gelecekte, uzay teknolojisindeki gelişmeler ile daha fazla bilgi edineceğimizi umuyoruz.

Samanyolu-M-31 Çarpışması

Samanyolu Galaksisi, M-31 (Andromeda) ile çarpışacak ve bu olay evrende oldukça nadir görülen bir olaydır. İkisi arasındaki çarpışma, yıldızlar, gaz ve tozun fırlatılması, süpernova patlamaları ve kara delik oluşumu gibi pek çok etkiye yol açabilir.

Araştırmacılar, bu çarpışmanın yaklaşık 3.9 milyar yıl sonra gerçekleşmesi bekleniyor. İki galaksi arasındaki mesafe her geçen gün azalıyor ve uzmanlar, sonunda Samanyolu ve M-31'in birbirleriyle birleşeceğini tahmin ediyor.

Birleşmenin sonucunda, tek bir galaksi oluşması bekleniyor. Ancak bu süreçte, havadaki moleküllerin hareketi ve etkisi gibi pek çok faktör, galaksinin nasıl oluşacağına dair farklı senaryoların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Bunun yanı sıra, bu çarpışmanın Samanyolu'nun güneş sistemine ne gibi etkileri olacak henüz bilinmiyor. Güneş sistemimizin, çarpışma sonucu oluşacak yeni galaksiye dahil olup olmayacağı veya çarpışmanın yaratacağı şok dalgalarının gezegenlerimizi etkileyip etkilemeyeceği gibi pek çok soru halen yanıtlanmayı bekliyor.

Bu nedenle, Samanyolu-M31 çarpışmasının sonuçlarını anlamak ve anlamlı bir tahmin yapabilmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Galaktik Merkezin Geleceği

Galaktik Merkezin Geleceği

Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde bizi bekleyen şey, büyük ihtimalle bir kara delik. Bilim adamları, galaksinin merkezindeki süper kütleli kara deliğin büyümesinin, merkezin yıldız yoğunluğunu nasıl etkileyebileceği konusunda tartışıyorlar.

Bunun yanı sıra, galaktik merkezde süpernova patlamalarının da yaratacağı etkilere dair bir tartışma var. Bu patlamaların etkisiyle, merkezdeki yıldızlar ve gazlar, uzaya doğru dağılabilir. Bu durum, galaksimizin merkezinin nasıl şekilleneceği konusunda da bir belirsizlik yaratıyor.

Bu tartışmalara rağmen, araştırmacılar galaktik merkezin bileşenleri hakkında birçok şey öğrenmeye devam ediyorlar. Yapılan son araştırmalar, merkezdeki yıldızların yoğunluğunun, merkeze yaklaştıkça arttığını gösteriyor. Bu artış, merkezin kütlesinin büyüklüğünün bir göstergesi olarak da görülebilir.

Galaktik merkezin yakınlarında keşfedilen ilginç nesneler arasında, küresel yıldız kümeleri ve galaktik karanlık maddenin de bulunması, merkezin daha iyi anlaşılması için yeni veriler sunuyor.