Osmanlı İmparatorluğu ile İngiliz İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkileri incelediğimizde, tarihte dikkat çeken birçok olayla karşılaşıyoruz. Bu ilişkiler, Avrupa'da ve dünya siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Bu makalede, Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiliz İmparatorluğu ile olan ilişkileri, tarihsel süreçleri ve etkileri hakkında daha detaylı bilgileri bulabilirsiniz. Öğrenmek isteyenler için, bu konuda en kapsamlı açıklamalar burada yer alıyor.
Osmanlı İmparatorluğu ve İngiliz İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkiler tarihin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir. İlişkiler iki imparatorluk arasında başlamıştır ve zaman zaman gerilimler yaşansa da uzun yıllar boyunca sürecek bir işbirliği de sağlanmıştır. İki imparatorluk arasındaki diplomatik ilişkilerin incelenmesi, Osmanlı tarihinin anlaşılması açısından son derece önemlidir.
Osmanlı İmparatorluğu, İngilizler tarafından Doğu'yu keşfetmek ve Avrupa'ya kadar uzanan ticaret rotaları üzerinde etkin bir konuma sahip olmak isteyen bir imparatorluk olarak görülmüştür. Bu nedenle İngilizler, Osmanlı Devleti'ne yaklaşımını bu doğrultuda belirlemişlerdir. İngilizler, Orient Express Tren Yolu'nun açılışında da büyük bir rol oynamışlar ve böylece ilişkilerin güçlenmesine yardımcı olmuşlardır. Ayrıca İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'na yatırımlar yapmışlar ve bu yatırımların iki imparatorluk arasındaki ilişkilere olan etkisi büyük olmuştur.
Osmanlı Devleti'nin ise İngilizlerle olan ilişkilerinde, İngilizlerin yaklaşımından önce İslam dünyasına olan bağlılığı etkili olmuştur. İngilizlerle olan ilişkilerinde bazı gerilimler yaşasalar da Osmanlı Devleti, İngilizlerle yaşanan sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalışmıştır. Ancak Birinci Dünya Savaşı öncesi krizler ve savaşın sonucunda ilişkilerin giderek zayıfladığı ve sonunda sonlandığı görülmüştür. Bu durum, günümüzde de iki ülke arasında bazı konuların çözümü açısından izlenecek yolların belirlenmesinde etkili olmuştur.
İlişkilere Genel Bakış
Osmanlı İmparatorluğu ile İngiliz İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkiler, 16. yüzyıla dayanmaktadır. İki imparatorluk arasında kurulan ilk diplomatik ilişki 1583 yılında yapılmıştır. İngiltere, Osmanlı kara sınırlarının dışındaki ticaret yollarını kontrol etmek için Osmanlı İmparatorluğu ile ilişki kurmaya çalışmıştır. 19. yüzyılın başında, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batı Avrupa'ya yönelmesi ve İngiliz sömürgelerine olan ilgisinin artması, Osmanlı-İngiliz ilişkilerini daha da geliştirmiştir.
İlişkilerin genel olarak dostça olduğu dönemler de vardı, krizlerin yaşandığı dönemler de. 1839'da Osmanlı İmparatorluğu'nda gerçekleşen Tanzimat Reformları, İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu'nu daha da yakınlaştırdı. Bu dönemde, İngilizler Osmanlı İmparatorluğu'na yatırım yapma fırsatı buldular ve Suriye, Lübnan ve Filistin'de birçok proje gerçekleştirdiler. Kraliçe Victoria döneminde Osmanlı İmparatorluğu'na yapılan bu yatırımlar, İngiliz ekonomisine de katkı sağladı.
Öte yandan, Doğu Sorunu olarak bilinen dönemde, Osmanlı İmparatorluğu ve İngiltere arasında bazı gerilimler yaşandı. İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamak istedikleri düşüncesi, bazı Osmanlı yetkililerinin İngilizlerle arasının açılmasına neden oldu. Bu dönemde, İngilizlerin bölgedeki diğer güçlü devletlerle pakt yapması, Osmanlı İmparatorluğu'nu rahatsız etti.
İngilizlerin Osmanlı Devleti'ne Yaklaşımı
İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'nu uzun yıllar boyunca başlıca bir rakip olarak gördüler ve bu nedenle Osmanlı Devleti'ne karşı bir dizi tutum belirlediler. Bir yandan, Osmanlı Devleti'nin gücünü kabul eden ve ticaret yollarının korunması için diplomatik ilişkileri sürdüren İngilizler, diğer yandan, Osmanlı Devleti'nin zayıf düştüğü dönemlerde ülkeyi parçalamak için çalışan İngiliz ajanlarını desteklemişlerdir.
İngilizlerin Osmanlı Devleti'ne yaklaşımı genellikle kâr üzerine kurulu olmuştur. İngiliz şirketleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli bölgelerinde ticaret yapmış ve ülkenin doğal kaynaklarını kullanmak için yatırımlar yapmıştır. Özellikle, Osmanlı Devleti'nin topraklarından geçen doğal gaz ve petrol hatları, İngiliz şirketleri için son derece önemliydi. Bu nedenle İngilizler, Osmanlı Devleti'ne karşı bazen kendilerine karşı direnç gösteren diğer ülkelerle bile işbirliği yapmaktan çekinmemişlerdir.
Bununla birlikte, İngilizlerin Osmanlı Devleti'ne yaklaşımı dönemsel olarak değişiklik göstermiştir. Bazı dönemlerde İngilizler, Osmanlı Devleti'ni diğer güçlü rakipleri olan Fransa ve Almanya'ya karşı bir tampon bölge olarak görmüş ve bu nedenle ülkeyi desteklemişlerdir. Ancak özellikle son dönemlerde, İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'na karşı daha saldırgan bir tutumu benimsediği açıkça görülmektedir. Özellikle, I. Dünya Savaşı'daki başarılarından sonra İngilizler, Osmanlı Devleti'ni tamamen parçalamak için harekete geçmiştir.
Orient Express Tren Yolu'nun Açılışı ve İngilizlerin Etkisi
Osmanlı İmparatorluğu ile İngiliz İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkilerin dönüm noktalarından biri, Orient Express tren yolunun açılışıdır. Orient Express, 1883 yılında açıldığında, Cenevre'den İstanbul'a kadar olan hat İngilizlerin de dahil olduğu uluslararası bir proje olarak tasarlanmıştır. Projenin İngiliz kısmı, İngiliz mühendis George Robert Stephenson tarafından yönetilmişti.
İngilizler, Orient Express tren yolunun İstanbul'a kadar olan kısmının tamamlanması için finansal destek sağlamışlardı. Aynı zamanda, İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik ilgi ve etkileri de artmıştı. Orient Express tren yolunun açılışı, İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'na olan ilgisini arttırdı ve ilişkilerin gelişmesinde önemli bir rol oynadı.
Orient Express tren yolunun açılışı ile birlikte, İngilizlerin etkisi sadece finansal olmakla kalmadı. İngiliz mühendisler proje için gerekli önemli teknik desteği sağladılar ve tren yolundaki işletme ve bakım faaliyetleri de İngiliz şirketlerine verildi.
Orient Express tren yolunun açılışı, İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'na olan ilgisinin artmasına neden olmuştu ve sonraki yıllarda İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'na yatırımlar yapmaya devam etmişlerdi. Bu yatırımlar, İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'nda etkilerinin artmasına neden oldu ve diplomatik ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynadı.
Orient Express'in Osmanlı İmparatorluğu'nda Yarattığı Etki
Orient Express, Osmanlı İmparatorluğu ile İngiliz İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkiler için önemli bir etken olmuştur. Tren yolu, İstanbul'dan başlayarak Avrupa'nın diğer şehirlerine bağlanmıştır. Bu, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batı ile bağlarını güçlendirmiş ve ülkeye daha fazla turist ve yatırımcı çekmiştir. Orient Express aynı zamanda İngiliz iş adamlarının Osmanlı İmparatorluğu'nda faaliyet göstermesine olanak sağlamıştır.
Bu tren yolu, ülkeler arasındaki ticareti de artırmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun özellikle doğu bölgelerindeki üreticileri, İstanbul'da pazara ulaşabilirlerdi. İngilizler ise Orient Express'i kullanarak Avrupa'dan getirdikleri malzemeleri Osmanlı İmparatorluğu'na daha hızlı ve güvenli bir şekilde taşıyabilmişlerdir.
Orient Express ile ilgili diğer bir önemli nokta da, İngiliz İmparatorluğu'ndaki sömürgeler ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ticaretin artmasıdır. Tren yolunun açılmasıyla birlikte, İngiliz malları da Osmanlı İmparatorluğu'na daha kolay bir şekilde ulaştı. Bunun sonucunda, İngilizler tarafından üretilen tekstil ve diğer ürünler daha yaygın hale geldi.
Genel olarak, Orient Express'in Osmanlı İmparatorluğu ile İngiliz İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkilerin gelişiminde büyük bir önemi olmuştur. İngilizler, Orient Express ile Osmanlı İmparatorluğu'na yatırım yaparak ülkeyle daha fazla ticaret imkanı elde etmişlerdir. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'nun çağdaşlaşması sürecinde de tren yolu önemli bir rol oynamıştır.
İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'na Yaptığı Yatırımlar
Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiliz İmparatorluğu ile olan diplomatik ilişkileri, siyasi, ekonomik ve ticari boyutları ile oldukça çeşitlilik göstermiştir. Bu bağlamda İngilizler, Osmanlı topraklarına yatırımlar yaparak ülke ekonomisine önemli bir destek sağlamışlardır. İngilizler tarafından yapılan yatırımlar, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmiş ve etkileşim alanlarını artırmıştır.
İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'na ilk olarak 19. yüzyılın başlarında, bölgedeki petrol rezervleri ve diğer doğal kaynaklar nedeniyle ilgi göstermiştir. Bu dönemde Osmanlı Devleti, kapitalist ülkeler için çekici bir pazar haline gelmiş ve İngiliz sermayesi, bu pazardan yararlanmak için yoğun bir çaba göstermiştir. İngilizler, özellikle demiryolu inşaatı, limanlar, madenler, telekomünikasyon, bankacılık, enerji ve iletişim sektörlerinde yatırımlar yapmıştır.
Bu yatırımların Osmanlı İmparatorluğu'na etkisi oldukça önemlidir. Yapılan yatırımlar sayesinde ülke sanayileşmeye başlamış ve ekonomik kalkınma süreci hızlandırılmıştır. Ancak yatırımların fiyatı, Osmanlı topraklarında İngiliz etkisinin artması olarak görülmüştür. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nun İngilizlerle olan ilişkilerinde bazı sorunların yaşanmasına da neden olmuştur.
- İngiliz yatırımlarının Osmanlı topraklarındaki dağılımı
- Osmanlı İmparatorluğu'nun İngilizlerle olan ihtilafları
- İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik politikalarının değişkenliği
Tüm bu faktörler, Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiliz yatırımlarına karşılık bazı tedbirler aldığı bir dönemle sonuçlanmıştır. Bunlar arasında yabancı sermayenin yasaklanması, yerli sermaye yatırımlarının öncelikli hale getirilmesi, İngiliz şirketlerine ayrıcalıklı statü tanımanın kısıtlanması gibi uygulamalar yer almaktadır.
İngiliz yatırımlarının Osmanlı İmparatorluğu'nun İngilizlerle olan ilişkilerine olan etkisi, sonraki süreçlerde de hissedilmiştir. İngilizler, Osmanlı topraklarındaki yatırımlarını gitgide artırmış, ancak bu durum, İngilizlerin Orta Doğu'daki politikalarını olumsuz yönde etkilemiştir. Bu nedenle, Osmanlı İmparatorluğu'nun İngilizlerle olan ilişkileri zorlu ve dinamik bir süreçte ilerlemiştir.
Osmanlı Devleti'nin İngilizler ile İlişkilerindeki Tutumu
Osmanlı İmparatorluğu'nun İngilizlerle olan ilişkilerinde sergilediği tutum, genellikle diplomatik bir tutum şeklindeydi. Osmanlı Devleti, İngilizlere karşı itidalli bir tutum takınarak, bazı konularda anlaşmalar imzalayıp, bazı konularda ise anlaşamadığı konularda ise çatışmaların önüne geçmek için diyalog yoluyla sorunu çözmeye çalıştı.
Bununla birlikte, Osmanlı Devleti'nin İngilizlerle olan ilişkileri tarihi boyunca sorunlu olarak nitelendirilmiştir. Bu sorunların başında, İngilizlerin Osmanlı topraklarında etkin olmak istemesi yer almaktadır. İngilizler, Osmanlı topraklarında sömürgeci bir politika izlemiş ve sömürgeleştirme politikalarını sürdürmüşlerdir. Bu politikanın sonucunda, Osmanlı Devleti İngilizler tarafından sürekli olarak tehdit edilmiştir.
Bu tehditlere karşılık olarak Osmanlı Devleti, İngilizlerin politikalarına karşı birçok sefer tepki göstermiştir. Özellikle 19. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı topraklarında İngilizlerin yaptıkları yatırımlara karşı çıkmaya başlamışlardır. İngilizlerin Osmanlı bölgesinde ticari faaliyet göstermeleri, Osmanlı Devleti tarafından tehlikeli bir durum olarak algılanmaktaydı.
Bunun dışında Osmanlı Devleti, İngilizlerin ticari anlamda zarar vermesine karşı önlem almayı amaçlamıştır. Buna karşılık olarak Osmanlı Devleti de İngiliz yatırımlarını engellemeye çalışmıştır. Bu nedenlerle, Osmanlı Devleti ve İngiliz İmparatorluğu arasında ilişkiler içerisinde gerginlikler yaşanmıştır.
Birinci Dünya Savaşı Öncesi İlişkiler
Birinci Dünya Savaşı öncesi dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun İngiliz İmparatorluğu ile olan diplomatik ilişkileri oldukça karmaşıktı. Osmanlı İmparatorluğu, zayıf bir konumda olmalarına rağmen İngilizlerle olan ilişkilerinde bağımsız bir politika izlemek istiyorlardı. Başlangıcında İngilizler, Osmanlı topraklarında ticari fırsatlar aradılar ve bu amaçla limanları işletmeye başlamışlardı. Ancak bu durum Osmanlı halkı tarafından hoş karşılanmadı ve Osmanlı İmparatorluğu'nun İngilizlerin etkisinde kalması endişesi ortaya çıktı.
İngilizlerin Orta Doğu’ya olan ilgisi, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri ve siyasi anlaşmalar yapmasını İngilizlerin rahatsız etmesine neden oldu. İki imparatorluk arasında İngilizlerin siyasi ve askeri planlarının uyuşmaması, ilişkileri gerginleştiriyordu. Osmanlı İmparatorluğu, İngilizlerin bölgede artan etkisinden rahatsızdı ve Bağdat Demiryolu projesine karşı çıktı. Bu proje, İngilizlerin bölgedeki etkilerini ve ticari faaliyetlerini artırmayacağına dair Osmanlı İmparatorluğu tarafından bir bahane olarak kullanılmaktaydı.
Birinci Dünya Savaşı öncesi süreçte Osmanlı İmparatorluğu’nun İngiliz İmparatorluğu ile olan ilişkilerinin giderek gerginleşmesi, savaşın çıkmasında önemli bir etken olmuştur. İki imparatorluk arasında yaşanan diplomasi başarısızlığı, savaşın getirdiği felaketlerin daha da artmasına sebep olmuştur.
Kruger Telegramı Krizi
Osmanlı İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu ile müttefik olduğu dönemde İngiltere'nin Güney Afrika'daki savaşa müdahale etmesine tepki olarak, diplomatik bir kriz yaşadı. İngiliz Kraliyet Ailesi üyesi Alfred'ın Güney Afrika'nın Transvaal bölgesine gizlice seyahat etmesi, Boer Cumhuriyeti lideri Paul Kruger ile görüşmesi ve İngiliz yetkililerin bölgedeki savaşta Boer güçlerine yardım etmeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun tedirginliğine sebep oldu.
Bu gelişmeler üzerine, Osmanlı İmparatorluğu'nun Berlin Büyükelçisi, Almanya İmparatoru II. Wilhelm'e bir telgraf göndererek, İngiltere'nin güney Afrika'daki müdahalesine karşı Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu'nun ortak hareket etmelerini önerdi. Ancak İngiltere tarafından ele geçirilen telgraf, İngilizlerin tepkisine sebep oldu ve Osmanlı İmparatorluğu ile İngiliz İmparatorluğu arasında bir krize yol açtı.
Bu kriz aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiltere ile olan ilişkilerini de zedeledi ve Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı sırasında Almanya ile hareket etmeyi tercih etti. İngilizlerin bölgedeki etkisinin azaltılması amacıyla başlatılan bu politika, sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun savaştaki kaderini belirleyen olaylardan biri oldu.
Birinci Dünya Savaşı'nda İlişkiler
Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ve İngiliz İmparatorluğu arasındaki ilişkileri de etkiledi. İngiliz işgal güçleri, savaşın başlamasıyla birlikte İstanbul'u işgal etti ve Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaşa girdi. Bu süreçte, Osmanlı İmparatorluğu ve İngiliz İmparatorluğu arasındaki ilişkiler ciddi bir şekilde gerildi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun, savaşın başında Alman İmparatorluğu ile müttefik olduğu düşünülürse, İngiliz İmparatorluğu'nun Osmanlı'ya karşı olan tavrı daha da anlaşılabilir hale gelir. İngiliz İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaşmakla birlikte, aynı zamanda Arap milliyetçileri ile de işbirliği yaparak Osmanlı İmparatorluğu'nu zayıflatmayı amaçladı.
Savaşın sonunda, Osmanlı İmparatorluğu ağır bir yenilgiye uğradı. İngiliz İmparatorluğu ise savaştan galip çıktı. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ve sonrasında kurulan devletlerin bölgesel sorunları nedeniyle, İngiliz İmparatorluğu da farklı sorunlarla karşı karşıya kaldı.
Sonuç olarak, Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ve İngiliz İmparatorluğu arasındaki ilişkileri zayıflattı ve savaş sonrasında bölgesel istikrarsızlık yarattı. Günümüzde, Türk-İngiliz ilişkileri, geçmişteki ilişkilerin aksine daha olumlu ve işbirlikçi bir yapıya sahip.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Savaşa Girme Kararı ve İngiltere'nin Buna Tepkisi
Birinci Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı İmparatorluğu, savaşın yayılmasını ve imparatorluğun bölünmesini önlemek için tarafsız kalmayı tercih etti. Ancak Alman İmparatorluğu ile yapılan ittifak kapsamında savaşa dahil olmaya karar verildi. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu kararı İngiltere tarafından olumsuz karşılandı.
İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa girmesiyle birlikte, imparatorluğun doğu yönündeki cephelerine askeri bir harekat başlattılar. Bu karar, Osmanlı İmparatorluğu'nun Alman İmparatorluğu ile olan stratejik işbirliğinin güçlenmesine ve savaştaki pozisyonunun iyileşmesine katkı sağladı.
İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa girişine tepkisi sadece askeri harekatla sınırlı kalmadı. Ayrıca, Alman savaş gemilerini bloke etmek için İstanbul Boğazı'nı kapattılar ve imparatorluğun ana gelir kaynağı olan ticari gemilere el koymaya başladılar. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nda ekonomik sıkıntıların artmasına neden oldu.
O dönemde İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içinde faaliyet gösteren ajanlar aracılığıyla imparatorluk içindeki askeri ve siyasi stratejileri takip ediyordu. İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa dahil olması sonrasında bu ajanları daha aktif bir şekilde kullanarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşta zayıflatılmasına çalıştılar.
Genel olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'na dahil olma kararı, İngiltere tarafından olumsuz karşılandı. Bu durum, iki imparatorluğun arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesine ve savaşın sonuçları açısından Osmanlı İmparatorluğu için olumsuz bir etki yarattı.
Osmanlı Devleti'nde İngiliz Ajanları
Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti'nde faaliyet gösteren İngiliz ajanları, iki imparatorluğun diplomatik ilişkilerine oldukça etkili oldu. İngiltere'nin Osmanlı Devleti topraklarında casusluk faaliyetleri yürütmek için kullandığı ajanlar, hem istihbarat alanında hem de propaganda faaliyetleriyle İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu'na olan etkisini artırdı.
Osmanlı Devleti'nin İngiltere karşısındaki güçsüzlüğü, İngilizlere birçok fırsat sunarken, aynı zamanda İngiliz casusları için de uygun bir ortam yarattı. İngilizler, Osmanlı topraklarında bulunan ticari ve diplomatik temsilciliklerinden casusluk faaliyetlerine kadar birçok farklı yöntemle istihbarat topladılar. Bu ajanların faaliyetleri, savaşın sonucuna doğrudan veya dolaylı olarak etki ederken, aynı zamanda iki imparatorluğun ilişkilerinde de bir gerilime neden oldu.
Bununla birlikte, İngiliz casuslarının etkisi sadece istihbarat alanıyla sınırlı kalmadı. Propaganda faaliyetleriyle Osmanlı halkında İngilizlere karşı olumlu bir algı oluşturmak için çaba sarfettiler. Bu şekilde Osmanlı Devleti'nin İngiltere'ye karşı tutumunu olumsuz yönde etkilemeyi amaçladılar. Ayrıca İngilizler, savaş sırasında Osmanlı topraklarında propaganda faaliyetlerine de önem vererek, Osmanlı halkının İngilizlere karşı sempatisini kazanmaya çalıştılar.
Savaş sırasında Osmanlı Devleti'nde faaliyet gösteren İngiliz ajanlarının etkisi, iki imparatorluğun diplomatik ilişkilerinde bir gerilime neden oldu. İngilizlerin Osmanlı topraklarında faaliyetlerini artırması, Osmanlı Devleti'nin İngiltere'ye karşı tutumunu olumsuz yönde etkiledi. Bu nedenle, İngiliz ajanlarının faaliyetleri, savaş sonrası Osmanlı-İngiliz ilişkilerinin de seyrini etkiledi.
Sonuç
Osmanlı İmparatorluğu ve İngiliz İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkiler, zaman içinde farklı boyutlar kazanmıştır. İlk etapta ekonomik yatırımlar ve ticari faaliyetlerle başlayan bu ilişki, sonrasında siyasi boyut kazanmış ve İki Dünya Savaşı'na kadar sürmüştür. Fakat sonuç olarak, ilişkilerin çoğunlukla tek taraflı olduğu ve İngilizlerin Osmanlı Devleti'ni kendi çıkarları doğrultusunda kullandığı görülüyor.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bölgede yaşanan siyasi ve sosyal değişimler, Osmanlı İmparatorluğu ve İngiliz İmparatorluğu arasındaki ilişkileri etkilemiştir. Bu dönemde, İngilizlerin bölgeden çekilmesi sonrasında Türkiye Cumhuriyeti ve İngiltere arasında yeni bir sayfa açılmıştır. Günümüzde Türkiye ve İngiltere arasındaki ilişkilerin güçlü bir şekilde devam ettiği ve resmi görüşmelerin sık sık gerçekleştirildiği görülmektedir.
Bunun yanı sıra, Osmanlı Devleti'nin İngiliz İmparatorluğu ile olan ilişkilerinin günümüzdeki yansımaları da göz ardı edilemez. Özellikle, Ortadoğu'daki siyasi çatışmalar ve İngilizlerin bu bölgedeki etkinliği, Osmanlı İmparatorluğu'nun İngilizlerle olan tarihinde köklü bir yere sahiptir. Günümüzde, bölgedeki siyasi gelişmelerde İngiltere'nin rolünün devam ettiği ve Osmanlı İmparatorluğu'nun İngilizlerle olan ilişkilerinin, bölgenin siyasi geleceğini etkilemeye devam edeceği söylenebilir.