Antik Roma Tiyatroları ve Performans Sanatı'nın gizemli dünyasına hoş geldiniz! Bu eski çağlarda sanatın doruğuna ulaşan tiyatrolar, bugün bile hayranlık uyandırıyor. Birbirinden renkli performanslar, unutulmaz karakterler ve benzersiz dekorlarla dolu bu dünya, keşfedilmeyi bekliyor. Hemen Antik Roma Tiyatroları ve Performans Sanatı hakkında her şeyi öğrenmek için sitemizi ziyaret edin!
Antik Roma tiyatroları ve performans sanatı, dünya tiyatro tarihinde önemli bir yere sahip. Roma tiyatrosunun kökenleri, antik Yunanistan'dan gelir. Roma İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü dönemde, tiyatro sanatı çok popülerdi ve hem oyuncular hem de polisiye oyunları ile ilgi uyandırıyordu.
Roma tiyatrosu, MÖ 4. yüzyılın sonlarına doğru, komedi ve trajedi oyun tarzları ile başladı. Ancak, Roma tiyatro sanatının tarihi, MÖ 2. yüzyıla kadar dayanır. Bu dönemde, tiyatro oyunları daha karmaşık hale geldi ve farklı tarzları barındırdı. Sahne yapımı, dekorasyon ve aydınlatmanın tarihi de bu dönemde başladı ve Roma tiyatrosu soluk kesen performanslar sundu.
Performans sanatı, antik Roma tiyatrosunda oldukça önemliydi. Oyuncuların sahne çıkma tarzları oldukça dramatikti ve tiyatroda hem mizah hem de duygusal sahneler yer alıyordu. Antik Roma tiyatroları ayrıca yarışmalara ev sahipliği yapar ve farklı kostüm stilleri ile tiyatro prodüksiyonları sahnelemişti. Seyirci etkileşimi de oldukça önemliydi ve bazı oyunlarda seyirciler sahneye çıkarak oyuncularla etkileşim kurmuştu.
Roma Tiyatrosunun Tarihi
Roma tiyatrosu tarihi, antik şehrin yerleşim yerlerinde ve Roma İmparatorluğu topraklarında inşa edilen tiyatrolarla başladı. İlk Roma tiyatroları, Antik Yunanistan'daki amfi tiyatrolarına benzer bir açık hava amfisi stiline sahipti. Ancak, Roma tiyatroları Yunan tiyatrolarından farklı olarak, sahnenin arkasındaki duvarlarla bir sahne evine sahipti. Sahne için özel tasarlanmış dekorlar ve efektler için aydınlatmanın kullanımı da dahil olmak üzere ilerlemeler, Roma tiyatrosunu diğer tiyatro tarzlarından farklı kıldı.
Roma tiyatrosunun tarihine baktığımızda, Roma Cumhuriyeti'nin MÖ 4. yüzyılda kurulduğunda tiyatro sanatının başladığı görülür. MÖ 3. yüzyılların sonlarına doğru, Roma tiyatroları popüler hale geldi ve yoğun bir şekilde inşa edilmeye başlandı. MÖ 1. yüzyılda, Roma tiyatroları İmparatorluk döneminde patlama yaparak zirveye ulaştı.
| Tarih | Olaylar |
|---|---|
| MÖ 240 | Roma şehrinin ilk tiyatrosu inşa edildi |
| MÖ 55 | Roma'daki Pompey Tiyatrosu tamamlandı |
| MS 80 | Colosseum tamamlandı |
| MS 391 | Hristiyanlık yasağı, tiyatro sanatını etkiledi |
Roma tiyatrosunun yapıları büyüklerin politik gücüne büyük ölçüde bağlıydı. Oyuncular ve yapımcılar, Roma toplumunun üst sınıflarından gelirler ve bu nedenle Roma tiyatrosu, siyasi bir araç olarak kullanıldı. Ayrıca, tiyatroların inşası ve etkinliklerinin organizasyonu, Romalıların sosyal hayatının önemli parçalarından biri haline geldi.
Antik Roma Tiyatro Tarzları
Antik Roma tiyatro sanatı, mimik ve kostüm stillerinin yanı sıra tiyatro prodüksiyonları ve seyirci etkileşimi ile de öne çıkıyordu. Roma tiyatrosu, her yaştan ve her sosyal sınıftan insanı cezbetmek için farklı tarz ve türler içeriyordu.
Roma tiyatrosu prodüksiyonları, doğal bir amfiteatral yapıda gerçekleştirilirdi. Bu yüzden, seyircilerin neredeyse tamamı sahneye görebiliyordu. Sahne arka plandaki dekorasyonlar genellikle MÖ 3. yüzyıla kadar geriye giden Kartaca tasarımından esinlenmektedir.
Mimik ve kostümler, oyuncuların sahnede karakterlerinin ruh halini ve duygularını ifade etmek için kullanılan önemli unsurlardı. Roma tiyatrosu, farklı karakter ve roller için farklı kostümler kullanırdı. Örneğin, senatörler ve zengin karakterler daha pahalı kıyafetler giyerken köle veya yoksul karakterler daha basit kıyafetler giyerlerdi.
- Commedia Dell'arte
- Pantomime
Commedia Dell'arte, tipik bir İtalyan komedyasıdır. Karakter birçok gösteride oynanır ve oyuncular sahnedeki konuşmaları için uygun bir boşluk bırakırlardı. Pantomim ise sessiz bir performans sanatıdır. Şarkı söylemezler, ancak kostümler ve beden dili ile karakterlerinin duygularını ifade ederlerdi.
Antik Roma tiyatrosunda seyirciler etkileşime girer ve bazı gösterilerde sahne ile birleşirlerdi. Tiyatro prodüksiyonları sık sık farklı yarışmalar ve müsabakalarla da birleştirilirdi. Bu, seyircilerin tiyatroya katılması ve eğlenceye katılması için bir yol yarattı. Antik Roma tiyatrosu, farklı tiyatro tarzları ve seyirci etkileşimi ile benzersiz bir deneyim sunuyordu.
Commedia Dell'arte
Commedia dell'arte, 16. yüzyılda Italya'da popüler olan bir tiyatro tarzıdır. Bu tarz, önceden hazırlanmış bir senaryo yerine, oyuncuların belirleyici özelliklerini kullanarak komik hikayeler anlatmalarına dayanır. Oyuncular genellikle bir karakteri canlandırmak için bir maske veya kostüm takar.
Commedia dell'arte'da oyuncuların belirleyici özellikleri, belirli bir modere oturan farklı karakterlerle tanımlanır. Arlecchino, en popüler karakterlerden biridir ve bir hırsız olarak tasvir edilir. Diğer karakterler arasında Dottore (bir doktor), Pantalone (bir tüccar), ve Colombina (bir hizmetçi) bulunur.
Bu tarz tiyatro, oyuncuların komik bir şekilde sahne üstünde hareket etmelerine dayanır. Şakalar, akrobatik hareketler ve hatta bazı yerlerde müzik kullanılır. Oyuncular, repliklerini doğaçlama olarak verirler. Bu da izleyenlerin tamamen farklı bir gösteri izlediğini hissetmesine neden olabilir.
Commedia dell'arte, tiyatro tarihinde önemli bir rol oynamaktadır. Oyuncuların doğaçlama yaptığı tiyatro tarzı, günümüzde de popülerdir. Commedia dell'arte'nin bazı teknikleri, modern güldürüden çok karmaşık opera ve balelere kadar tüm tiyatro dallarında kullanılır.
Pantomim
Pantomim, sahnede konuşmadan, sadece beden dili, mimik ve jestlerle anlatılan bir performans sanatı türüdür. Antik Roma tiyatrosunda, pantomim popüler bir gösteri şekliydi. Pantomim oyuncuları, sadece vücutlarını kullanarak duygularını, hikayelerini ve karakterlerini anlatabilirdi.
Pantomimde kişiler, kostümlerin ve maske gibi görsel unsurların yanı sıra, hareketler, yüz ifadeleri ve jestler gibi beden dili araçlarını da kullanarak ifade edilirdi. Oyuncular, spesifik bir karakteri oynarken, yüz ifadelerini ve jestleri ile o karakterin düşünce ve hislerini aktarabilirdi. Böylece, kelimelerin olmadığı bu sahne sanatı türü, insan duygularını anlatmak ve anlamak için güçlü bir yöntem haline geldi.
Pantomim, Roma tiyatrosunda, diğer performans sanatları türleri gibi, Roma İmparatorluğu'nun düşüşüyle son buldu. Ancak, günümüzde, pantomim, hala dünya genelinde sanatçılar tarafından kullanılan etkili bir sahne sanatı türüdür. Mime sanatçıları, hikayeleri anlatmak ve seyircileri çeşitli hislerle etkilemek için bu sanat türünü kullanmaktadırlar.
Sonuç olarak, pantomim, Roma dönemi tiyatrolarında popüler bir performans sanatı türüydü. Sessiz bir sahne sanatı olan pantomim, sadece vücut dilini kullanarak duyguları ve hikayeleri aktarabilme gücüne sahipti. Beden dili araçları yoluyla karakterlerin ifade teknikleri, seyircileri büyüleyen sanatçıların ustalıkla kullandığı önemli bir unsurdur.
Roma Tiyatro Oyuncuları
Roma tiyatrosu, tarihi boyunca birçok yetenekli oyuncuya ev sahipliği yaptı. Oyunculuk sanatının Roma döneminde gelişmesiyle birlikte, tiyatroda popüler oyuncuların da çıkması kaçınılmaz oldu. Roma tiyatrosunda popüler olan oyunların büyük bir bölümünü komediler oluşturdu. Roma tiyatrosu oyuncuları arasında, senatörler, krallar, zengin tüccarlar ve hatta köleler de yer alırdı.
Eski Yunan tiyatrosuna benzer şekilde, Roma tiyatrosunda da erkek oyuncular tüm rolleri oynardı. Roma tiyatrosu oyuncuları, oyunculuk sanatının gelişmesinde önemli bir rol oynadılar. Tarihi kaynaklarda, popüler oyuncuların hikayelerine, kullanıcı yorumlarına ve performanslarına dair birçok bilgi bulunabilir.
Roma tiyatrosunun ilk popüler oyuncularından biri, Livius Andronicus idi. Livius Andronicus ayrıca Roma tiyatrosunun kurucusu olarak da bilinir. Romalılar, tiyatroya olan ilgilerini kutlamak için Andronicus'u ünlü bir senaryo yazarı ve oyuncu olarak gösterdiler. Livius Andronicus döneminde, mimik sanatı ve kostümler tiyatro performanslarında büyük bir rol oynadı.
Roma tiyatrosunda siyasi figürler ve zengin aileler genellikle popüler oyuncular olarak öne çıkarlardı. Bedenlerindeki dokunulmazlıklar sayesinde, senatörler ve krallıklar her zaman tiyatro oyuncuları arasında zirveyi oluşturdular. Popüler oyuncular arasında ses getiren isimler arasında; Marcus Pacuvius, Marcus Terentius Varro ve Lucius Accius gibi ünlü yazarlar ve oyuncular yer alır.
Roma tiyatrosu tarihinde, kadın oyuncuların varlığı belirli bir zaman sonra başladı. Flores adıyla anılan kadın oyuncular, Roma tiyatrosunda gösteri sanatlarının öncüleriydi. İtalyan tiyatrosunda da yer edinen Flores'un öncülüğünde, kadınlar tiyatro dünyasında daha aktif hale geldi. İlk kadın roma sanat oyuncusu olarak tanınan Viola Vincenzi, Prima Donnas olarak adlandırılan popüler oyuncular arasındaydı.
Senatörler ve Krallıklar
Senatörler ve Krallıklar, Roma tiyatrosunda toplumsal yapıda büyük bir rol oynadılar. O dönemin politik figürleri olan senatörler, tiyatroyu yönlendiren ve finanse eden kişilerdi. Ayrıca, senatörlerin ve krallıkların ayak izleri, Roma tiyatrolarının mimari tasarımlarında ve sahne sanatlarında da görülebilir.
Senatörler, tiyatroların finansmanını sağlarken, kendi sosyal statülerini göstermek için kostümlerinin mükemmelliğine ve genellikle sahneye çıkarak rol almalarına özen gösterdiler. Roma halkı da, senatörlerin tiyatroda yer almasını ve onların oynadığı rolü büyük bir hevesle izlediler. Senatörler, halkın onayını ve desteğini kazanmak için tiyatroyu bir araç olarak kullandılar ve genellikle politik propaganda unsurlarını sahneye taşıdılar.
Öte yandan, krallıklar, tiyatrodaki seyirci kitlesini farklı bir açıdan etkiledi. Krallıkların saray hayatları, kostümleri ve mücevherleri, halk arasında popüler kültürün bir parçası haline geldi. Roma tiyatroları, o dönemlerde saray hayatındaki lüksü ve zenginliği yansıtarak seyircilerin beklentilerini karşılamak için tasarlanmıştı.
Sonuç olarak, senatörler ve krallıkların Roma'daki tiyatro kültüründeki önemi oldukça büyüktü. Onların finansmanı ve rol almaları, tiyatro sanatının gelişmesine büyük katkı sağladı. Ayrıca, senatörlerin politik unsurları tiyatroya taşıması, Roma tiyatrosunun sadece bir sahne sanatı olmanın ötesinde, bir halkın düşüncelerini etkileyen bir araç haline gelmesine yol açtı.
Flores ve Prima Donnas
Antik Roma tiyatrosu tarihinde kadın oyuncular önemli bir yere sahipti. Özellikle Roma İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, kadın oyuncuların rolleri daha da arttı. Bu dönemde, Flores ve Prima Donnas olarak adlandırılan ünlü kadın oyuncular, pek çok prodüksiyonla sahneye çıktılar.
Flores adı verilen kadın oyuncular, genellikle komedi oyunlarında yer alırlardı. Bu oyunlarda, kaba bir mizah anlayışı hakimdi ve Flores'ler de bu mizahı sahnede canlandırarak seyircileri güldürürlerdi. Prima Donnas adı verilen kadın oyuncular ise daha çok trajik rollerde yer alırlardı ve başarılarıyla seyircileri etkileyerek ün kazandılar.
Antik Roma'nın sosyal yapısı, kadın oyuncuların sahne hayatını da etkiledi. Özellikle üst sınıftan gelen kadınlar, tiyatro hayatına girmekte zorlandılar. Ancak alt sınıflardan gelen kadınlar, tiyatroda başarılı bir kariyer yapabildiler.
Flores ve Prima Donnas'ın başarısında, dönemin kıyafetleri ve makyajları da büyük bir etkendi. Giydikleri kostümler ve uyguladıkları makyaj teknikleri, karakterlerini daha da güçlü kılıyor ve seyircilerin ilgisini çekiyordu.
Antik Roma tiyatrosunun kadın oyuncuları, dönemin sosyal yapısı ve mizah anlayışını derinlemesine etkilediler. Flores ve Prima Donnas gibi ünlü kadın oyuncular, sahne sanatının gelişiminde ve yaygınlaşmasında da büyük bir rol oynadılar.
Roma Dönemi Sahne Sahneleri
Roma tiyatrosu, mimarisi ve sahne tasarımlarıyla bilinir. Sahne tasarımı da Roma tiyatrosunun önemli bir parçasıdır. Sahne yapımı, dekorasyon ve aydınlatmanın tarihi, birçok yapıtın ortaya çıkmasında önemli bir faktördür.
Roma tiyatrosu sahne tasarımları, seyirci ile oyuncular arasındaki etkileşimi sağlar. Sahne tasarımı, oyunun konusuna uygun şekilde değişebilir ve oyunun vermek istediği duyguyu yansıtabilir. Sahne tasarımındaki dekorasyon, oyuncuların performansına destek olduğu kadar, seyircilerin de oyunu takip etmesine yardımcı olmuştur.
Aydınlatma sistemi, antik Roma tiyatrosunun olmazsa olmazı arasında yer almaktadır. Sahne aydınlatması, sahne tasarımını tamamlar ve oyunun havasını bütünleyici bir rol oynar. Eski Roma tiyatrolarında, aydınlatma sistemleri olarak titrek mumlar kullanılıyordu. Bu mumlar, sahnenin arkasında bulunan kadın sanatçıların saçlarını da korumak için kullanılıyordu. Daha sonra, daktilik sistemleri ve gaz lambaları ya da elektrikli aydınlatma sistemleri gibi çeşitli aydınlatma teknikleri benimsendi.
| Tasarım Ögeleri | Açıklama |
|---|---|
| Kayık | Gösteri sırasında sahnenin ortasına yerleştirilirdi ve oyuncular, kayığın içinde performans sergilerlerdi. |
| Proskenium | Arka planda yer alan geniş ve kavisli bir mimari yapıdır. Bu yapı, perde önünde yer alırdı. |
Roma tiyatrosu, sahne tasarımları ve mimari açıdan oldukça etkili bir tiyatro tarzıdır. Sahne tasarımı aslında oyuncunun performansına yardımcı olan bir unsurdur. Sahne tasarımı, dekorasyon ve aydınlatma aracılığıyla, belirli bir ambiyans oluşturarak seyircilerin oyuna tamamen kendilerini kaptırmalarına yardımcı olur.
Augustus Devri Sahne Sanatları
Antik Roma tiyatroları ve performans sanatı, Augustus döneminde büyük bir dönüşüm geçirdi. Bu dönemde, sahne sanatlarına daha fazla önem verilerek, sahne dekoru ve aydınlatması daha da büyük bir önem kazandı. Augustus, Roma tiyatro sahnelerini görsel bir şölen haline getirmek için büyük çaba harcadı ve düzenlemeler yaptı.
Birçok Roma tiyatrosunda sahne perdesi kullanılmamaktaydı. Ancak, Augustus döneminde, sahne dekorasyonu için kullanılan perde sayısı arttı. Sahne perdesi olarak kullanılan ipek veya kadife kumaşlar, resimli veya bordürlü desenlerle süslenerek gösterişli bir görünüm kazandırılırdı.
Ayrıca, sahne aydınlatması da Augustus döneminde büyük bir gelişme gösterdi. Antik Roma tiyatrolarında genellikle gün ışığından yararlanılırdı. Ancak Augustus döneminde sahne aydınlatması için daha fazla çaba harcandı. Mumlar ve yağ lambaları, sahne aydınlatmasında kullanılmaya başladı. Böylece, tiyatro gösterileri akşam saatlerinde de izlenebilir hale geldi.
Augustus dönemi sahne sanatları ayrıca, kostümler ve mimikler açısından da büyük bir gelişme gösterdi. Oyuncuların giydikleri kostümler daha ayrıntılı bir şekilde tasarlandı ve dekorlarla uyumlu hale getirildi. Ayrıca, oyuncuların sahnede gösterdikleri mimikler de daha ayrıntılı bir şekilde incelenmeye başlandı.
Augustus devrindeki sahne sanatları, Antik Roma tiyatrosunun geleceği için büyük bir rol oynamıştır. Bu dönemde yapılan düzenlemeler, tiyatroların dekorasyon ve aydınlatma açısından daha göz alıcı hale gelmesini sağlamıştır.
Seneca ve Stoicizm Etkileri
Seneca, Roma döneminin en önemli filozoflarından biri olmasının yanı sıra, aynı zamanda tiyatroda dramatik yazın türlerinin de önemli figürlerinden biridir. Stoicizm felsefesi, Seneca'nın tiyatrosunda da sıklıkla kullanılan bir tema olarak kendini gösterir. Stoicizm, dünyadan uzaklaşıp kendine dönmek, doğayı fark etmek ve hayatın gerçeklerine karşı çıkmamayı öğütleyen bir felsefedir. Seneca, bu felsefi öğretileri tiyatrosunda da kullanmayı tercih etmiştir.
Seneca'nın tragedya tarzındaki oyunları, Stoicizm’in etkilerini taşır. Bu oyunlarda, karakterler genellikle kendi ölümlerini kabul ederler ve karşılaştıkları zorluklar karşısında duygularını kontrol altında tutmayı öğrenirler. Seneca, insanlar arasındaki çatışmaları ortadan kaldırmak ve insanların kendilerini ilahi plana uygun yaşamaya yönlendirmek için Stoicizm'in öğretilerini kullanmıştır.
Buna ek olarak, Seneca, birçok Stoik filozof gibi, retorik konusunda da uzmandı. Seneca’nın metinleri, insanların nefeslerini kesen güzelliği ve güçlü duygusal etkileri ile ünlüdür. Bu tarz, daha sonraki dönemlerde İspanyol tiyatro edebiyatında da oldukça popüler hale geldi.
Sonuç olarak, Seneca’nın tiyatro eserleri Stoicizm felsefesi ile sıkı bir şekilde ilişkilidir. Stoicizm’in temel öğretileri, oyunlardaki karakterlerin davranışları ve Seneca’nın yazarlık tarzı gibi unsurlarda kendini gösterir. Seneca, tiyatro eserleri sayesinde Stoicizm’in felsefi öğretilerinin yayılmasına büyük katkıda bulunmuştur.
Roma Tiyatrosunun Çöküşü
Roma imparatorluğunun çöküşü tiyatro sanatı üzerinde büyük bir etkiye sahipti. Roma tiyatrosunda oyunlar, Hristiyan dininin yükselişi ile birlikte yavaş yavaş yasaklandı. Tiyatro sanatı, karanlık çağlarda tamamen ortadan kayboldu. Az sayıda oyun hala oynanırken, genellikle kilise alemlerinde sergileniyorlardı.
Bunun yanı sıra, Roma döneminde tiyatroların yenilenmesi ve yeniden inşası için büyük bir bütçe ayrılmıştı ancak imparatorluğun çöküşüyle birlikte bu yatırımlar durdu. Tiyatro yapıları zamanla yıkılmaya başladı ve birçoğu günümüze kadar ayakta kalamadı.
Roma tiyatrosunun çöküşünde, barbar göçleri de büyük bir rol oynadı. Göçler sırasında, Roma'yı ele geçiren barbar kabileler genellikle tiyatro yapılarını yağmalayıp yıktılar. Bu nedenle, Roma tiyatrosu için birçok tarihi yapı kaybedildi ve bu kayıplar geri alınamadı.
Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, Roma tiyatrosu sanatı yavaş yavaş yok olmaya başladı. Bugün, mimarisi hakkında birçok bilgiye sahibiz ancak gerçek performans sanatı bir muamma olarak kalmaya devam ediyor.
Hristiyanlık ve Roma Tiyatrosu
Hristiyanlık, Antik Roma dönemi tiyatrosunda önemli bir değişime sebep oldu. Hristiyanlık ilk ortaya çıktığında, tiyatro sanatı ile çelişen bir inanç sistemine sahipti. Hristiyanlar, tanrıların onaylanmadığı ve günah işlendiğini düşündükleri tiyatro oyunlarına karşıydılar. Tiyatro oyunları, pagan inançlarının bir parçasıydı ve Hristiyanlık, pagan inançlara karşıydı.
Hristiyanlık, özellikle 4. yüzyılda, Roma İmparatorluğu'nun resmi dini haline geldikten sonra tiyatro sanatı üzerinde büyük bir etki yarattı. Hristiyanlar, herhangi bir dini anlam taşımayan tiyatro oyunlarına karşı bir baskı uyguladılar. Buna rağmen, Hristiyanlığın etkisiyle, tiyatro sanatı bazı yönden gelişti. Hristiyanlık, tiyatro oyunlarında kullanılan dini temaların farklı işlenmesine yol açtı.
Hristiyanlığın etkisiyle tiyatro oyunları, daha az eğlenceli ve daha manevi bir hale geldi. Tiyatro oyunları, İncil'de anlatılan hikayeleri anlatan bir aracı olarak kullanılmaya başlandı. Bu, Hristiyanlığa bağlı insanların tiyatroyla yeniden ilgilenmelerine yol açtı.
Ancak, Hristiyanlıkla birlikte tiyatro sanatı da baskı altında kaldı. Hristiyanlar, tiyatro sanatının, insanlar üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyorlardı. Bu baskı, tiyatro salonlarının yıkılması ya da kiliseler haline dönüştürülmesiyle sonuçlandı. Hristiyanlık, Antik Roma dönemi tiyatrosunun çöküşüne sebep olan faktörlerden biri oldu.
Barbar Göçleri ve Tiyatro
Barbar göçleri, Antik Roma imparatorluğunu yıkıma sürükleyen en önemli faktörlerden biriydi. Bu göçlerin etkisiyle tiyatro sanatı da büyük bir darbe almıştı. Barbarların akınları sonrası Roma imparatorluğunda sosyal ve ekonomik yapıda büyük değişiklikler yaşandı. Tiyatro salonları harap oldu ve çok sayıda tiyatro yapımı durduruldu.
Barbar göçleri sonrasında, imparatorluk sınırları içinde yer alan bölgelerde tiyatro sanatının gelişimi durdu. Tiyatroların etrafındaki alanlar ya yok edilmişti ya da boşalmıştı. Ayrıca, Roma imparatorluğunun batışı sırasında, siyasi olaylar tiyatro sanatını da olumsuz etkiledi.
Özellikle Hristiyanlık ile birlikte tiyatroya karşı olan tavır arttı ve bu durum tiyatronun yok oluşunu hızlandırdı. Tiyatro salonları kiliselere dönüştürüldü ve Hristiyanlık, tiyatro sanatının yerini Kilise tarihindeki oyunlar ve drama işleri ile değiştirerek tiyatrodan ayrıştı.
Barbar göçleri sonrasında tiyatro sanatının yok olması bugün hala tiyatroya olan bir saygısızlık olarak görülüyor. Ancak, Antik Roma tiyatrosu kültürü günümüzde de yaşamakta ve dünya çapında etkisini korumaktadır.