Dünya Kupası'nın En Unutulmaz Sahneleri belgeseli ile futbol tarihinin en unutulmaz anlarını tekrar yaşayın Brezilya'nın efsanevi zaferi ve Maradona'nın eliyle attığı gol gibi anıları keşfedin

Futbol dünyasının en prestijli organizasyonlarından biri olan Dünya Kupası, her dört yılda bir milyonlarca insanı ekran başına kilitlemeye devam ediyor. Turnuva tarihi boyunca pek çok unutulmaz anıya sahne oldu ve bu anılar, futbolseverlerin hafızalarında hiçbir zaman silinmeyecek.

Belki de tarihe geçen en büyük anılardan biri, Maradona'nın İngiltere'ye attığı "El" golüdür. 1986 Dünya Kupası'nda oynanan Arjantin - İngiltere maçında Maradona'nın kullandığı "El" golü, futbolseverlerin hafızalarında silinmeyecek nitelikte bir anı olarak yerini aldı.

Bir diğer unutulmaz anı ise 2006 finalinde gerçekleşti. İtalya'ya karşı oynayan Fransa'nın yıldızı Zidane, rakibi Materazzi'ye yaptığı kafa atışıyla futbol tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Zidane'ın bu hareketi, futbolseverler tarafından uzun süre tartışıldı ve unutulmayacak bir anı olarak hafızalarda kaldı.

• 1990 Dünya Kupası'nda Kamerun'un yıldızı Roger Milla'nın attığı gollerin ardından yaptığı danslarla taraftarların gönlünde taht kurması
• 2010 Dünya Kupası'nda Kanada'lı sanatçı K'naan'ın "Wavin' Flag" şarkısının turnuva boyunca herkesin diline dolması
• 1994 Dünya Kupası'nda ABD'nin Bulgaristan'ı 2-0 yendiği maçta tribünde "Babamda yanımda" yazılı bir pankartla maskeli çocuğun görünmesi
• 2002 Dünya Kupası'nda Brezilya'nın yıldızı Ronaldinho'nun İngiltere'yi penaltı atışıyla kupadan elediği maçta rakibine yaptığı şapkalarla futbolseverleri büyülemesi

Bunların yanı sıra, 1974 Dünya Kupası'nda Hollanda ile İsveç arasında oynanan maçta Johan Cruyff'un takımına kazandırdığı penaltı (Cruyff Turn) ve 2010 Dünya Kupası'nda Uruguay'ın Gana'yı penaltı atışı sonrası elediği maçta Luis Suarez'un kale çizgisi önünde yaptığı "El" hareketi de gözü önünde olan anılardan bazılarıdır.

Son olarak, 1982-1983 sezonunda Beşiktaş'ın UEFA Kupası'nda oynadığı Antwerp maçında Paolo Rossi'nin kırmızı kart görmesi, Türk takımının kupayı kazanmasının en büyük etkenlerinden biri olarak gösteriliyor.

Maradona'nın

El

1986 Dünya Kupası'nda İngiltere karşısında oynayan Arjantin'in efsanevi futbolcusu Diego Maradona, tarihi bir gol atmıştı. Ancak bu gol, tam anlamıyla hileli olarak tarihin tozlu sayfalarına geçti. İşte o an:

Arjantin'in İngiltere'ye karşı oynadığı maçta, topu kontrol eden Diego Maradona, İngiliz kalecisi Peter Shilton ile karşı karşıya kaldı. Maradona, topa yaslanarak onu kalecinin üzerinden aşırttı ve golünü attı. Ancak bu gol, normal bir gol değildi. Çünkü Maradona, topa elle dokunmuştu! Hatta o kadar açık bir şekilde eliyle dokunmuştu ki, 'Tanrının El'i (Hand of God) olarak adlandırıldı.

Maradona, bu golle tüm dünyayı şaşırtmıştı. Herkes, golün hileli olduğunu biliyordu ama hakemin yanında kimse bir şey diyememişti. Ancak Arjantinli efsane, bir sonraki gole attığı golle herkesi kendine hayran bıraktı.

Maradona, 60 metreden aldığı topu İngiliz oyuncuların arasından sıyrılarak ve topu yürütmeden, sadece koşarak rakip takımın ağlarına gönderdi. Bu gol, Dünya Kupası tarihindeki en unutulmaz gollerden biri olarak kabul edildi.

Maradona'nın oyundaki performansı, Arjantin'in o yıl Dünya Kupası'nı kazanmasında büyük rol oynamıştı. El golü ya da öCruyff Turnö, Maradona'nın efsanevi kariyerinin sadece bir parçasıydı.

El

El, Arjantin'in yıldız futbolcusu Diego Maradona'nın 1986 Dünya Kupası'nda İngiltere'ye karşı yaptığı tartışmalı bir harekettir. Maradona, topa vurmak yerine, eliyle topu ağlara göndermiştir. Maçta hakem, golü geçerli sayarak Arjantin'in galibiyeti sağlamasına neden olmuştur. Bu olay futbol tarihine geçmiş ve 'El Tanrısı' olarak anılan Maradona'nın kariyerinde unutulmayacak anılardan biri olarak kalmıştır. El, futbolda kullanılan elle oynama kuralına aykırı olduğu için tartışmalıdır. Maradona'nın topu elle gol atması, futbolseverler tarafından hala konuşulmaktadır. Bu an, futbol tarihindeki en unutulmaz sahnelerden biridir ve Dünya Kupası'nın yıldızları arasında Maradona'yı daima hatırlatan bir olaydır.

i

El golü, tarihe geçti. Maradona, topu kaleye doğru ilerletirken İngiliz oyuncular onu engellemeye çalıştılar. Ancak Maradona, topu eliyle kontrol ederek kaleye gönderdi ve gol oldu. Bu gol, hakem tarafından da onaylandı. Maradona, bu gol ile hem Arjantin'in İngiltere'yi elemesine hem de futbol tarihinin en tartışmalı anlarından birine imza atmış oldu. İlerleyen yıllarda ise Maradona, golü atan oyuncular arasında en çok hatırlanan isimlerden biri oldu. Gollerin adı "Maradona" denildiğinde, ilk akla gelen de bu gol oldu. Bu efsanevi gol, futbol tarihindeki en unutulmaz anlar arasında yerini aldı.

El

El, futbol tarihinde belki de en tartışmalı gol yöntemi olarak bilinir. El, resmi kurallarda yasak olmasına rağmen, bazı oyuncuların maç sırasında topa elleriyle dokunması sonucunda atılan gole verilen isimdir. El, 1986 Dünya Kupası'nda Arjantin'in İngiltere'yi 2-1 yendiği maçta Maradona tarafından kullanılarak tarihe geçti. Maradona'nın kullandığı el golü, maçın ardından tartışmaların başlamasına neden oldu. Bu gol hala futbolseverler arasında hayattaki en büyük gol olarak kabul edilir.

El golü, futbolde oldukça tartışmalı bir konu olmakla beraber, bazen de maçın sonucuna etki eder. Özellikle son dakikalarda rakip takımın kazandığı bir serbest vuruş veya penaltı atışında, topun elle kesilmesi sonucunda rakip takıma kolayca bir gol pozisyonu verilebilir. Bununla birlikte, futbolseverler arasında el golü konusunda farklı görüşler mevcuttur.

El golü konusunda tutkulu bir tartışma yaşayan futbol severlerin bir kısmı, el golü kullanılmasının tamamen yasa dışı olduğunu düşünürken, diğerleri ise bazı durumlarda el kullanımının doğal bir refleks olduğunu savunuyorlar. Ancak, resmi kurallara göre, el kullanmak yasa dışıdır ve bir oyuncunun topu elle tutması veya kontrol etmeye çalışması durumunda karşı takıma serbest vuruş veya penaltı verilir.

golü, tarihe geçti.

Maradona'nın 1986 Dünya Kupası'nda İngiltere takımı ile oynadığı maçta attığı hileli gol futbol tarihine altın harflerle yazılmıştır. Maradona, tarihin en iyi futbolcuları arasında yer alır ve o maçtaki bu golü de hafızalardan silinmeyecek bir şekilde resmedilmiştir.

Bir önceki turda Arjantin, İngiltere ve Arjantin'in savaştığı Falkland Adaları Savaşı nedeniyle söz konusu takımlar arasındaki atmosfer son derece gerilimliydi. İlk yarısı golsüz sona eren maçın ikinci yarısında Maradona, 51. dakikada iki İngiliz savunmacısını geçerek ilerledi ve topu filelere gönderdi, ancak gol geçersiz sayıldı. Ancak 6 dakika sonra Maradona, bu kez topu kendi yarı sahasının ortalarından aldı, İngiliz oyuncuların arasından koştu ve kaleci Peter Shilton ile karşı karşıya kaldı. Topu elle kontrol etmesine rağmen hakem bu hareketi görmedi ve Arjantin Maradona'nın golüyle maçı kazandı. Bu el hareketi sonrası Maradona'nın attığı gol, Dünya Kupası tarihine geçti ve o maç, çekişmeli atmosferi ve hileli golü nedeniyle hafızalarda yer etti.

Zidane'ın Kafa Atışı

2006 yılında Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası finalinde İtalya ile karşılaşan Fransa milli takımı, mücadelenin 110. dakikasında bir olayla gündeme geldi. Bu sırada Fransa'nın yıldız oyuncusu Zinedine Zidane, rakibi Marco Materazzi ile tartışmaya başladı ve sonuç olarak rakibine kafa attı. Bu olay, hem Zidane hem de Materazzi için büyük bir şok oldu. Zidane, böylece kırmızı kart gördü ve sahayı terk etmek zorunda kaldı.

Zidane'ın bu hareketi, sadece Dünya Kupası tarihine değil, futbol tarihine damgasını vuran en önemli olaylardan biridir. Fransa milli takımı, yıldız oyuncusunu kaybetmenin şokunu yaşarken, İtalya ekibi Dünya Kupası'nı kazandı. Ancak Zidane'nın sıradışı yeteneği ve futbol zekası, onu bu olaydan sonra bile futbolseverlerin gönlünde yer etmesini sağladı.

Hayatın Tanımı: Roger Milla

Hayatın tanımı denildiğinde akla gelen isimler arasında Kamerunlu futbolcu Roger Milla kesinlikle yer alıyor. 1990 Dünya Kupası'nda Kamerun Milli Takımı'nın yıldızı olmayı başaran Milla, attığı goller ve yaptığı danslarla taraftarların gönlünde taht kurdu.

Milla'nın Dünya Kupası'ndaki unutulmaz performansı, özellikle 38 yaşındaki yaşına rağmen sahada harika bir futbol oynaması ve attığı 4 golle Kamerun'u çeyrek finale çıkarmasıydı. Milla, yaptığı gole özel bir dans yaparak gol sonrasında adeta sahneye çıkıyordu.

Onun dansları, sadece Kamerun taraftarlarının değil, turnuvadaki futbolseverlerin de gönlünde taht kurdu. Kendine has yürüyüş stilini sahaya taşıyan Milla, aynı zamanda kariyerine damga vuran futbolcular arasında yer almaktadır. Daha sonraki yıllarda, farklı takımlarda da oynayan Milla, unutulmaz anıları ile futbol tarihindeki yerini sağlamlaştırdı.

Wavin' Flag

Wavin' Flag şarkısı, Dünya Kupası tarihinde unutulmaz sahneler arasında yer alıyor. Şarkı, Kanada'lı müzisyen K'naan tarafından yazıldı ve turnuva boyunca herkesin dilinde dolandı. Şarkının nakaratında yer alan "Wavin' Flag" sözleriyle birlikte taraftarlar, tribünde ellerini havaya kaldırarak şarkıya eşlik etti. Şarkı, turnuvanın resmi şarkıları arasında yer almamasına rağmen, futbolseverler için unutulmaz anılardan biri oldu.

Wavin' Flag şarkısı, Dünya Kupası tarihinde sadece müzik olarak değil, aynı zamanda birçok farklı alanda da kullanıldı. Örneğin, FIFA tarafından yayınlanan resmi video oyununda şarkı yer aldı ve turnuva boyunca dünya genelinde ünlü bir marka tarafından reklamlarda kullanıldı.

Şarkının sözleri ise, insanların zorluklara rağmen umutlarını kaybetmemeleri ve savaş sonrasında yeniden bir araya gelmeleri gerektiğine vurgu yapıyor. Şarkının mesajı, Dünya Kupası'nın ruhuyla tam olarak örtüşüyor ve futbolseverlerin üzerinde güçlü bir etki yarattı.

Sonuç olarak, Wavin' Flag şarkısı Dünya Kupası tarihinde unutulmaz sahneler arasında yer alıyor. Şarkının sadece futbolseverler için değil, tüm dünya için önemli bir mesajı var ve bu mesajı mükemmel bir şekilde iletiyor.

Wavin' Flag

2010 Dünya Kupası, Kanada'lı sanatçı K'naan'ın Wavin' Flag şarkısıyla birlikte eşsiz bir atmosfer yaratmıştı. Bu şarkı, turnuva boyunca stadyumlarda defalarca çalındı ve taraftarlar tarafından adeta bir marş gibi benimsendi. Şarkının anlatımı, toplumların birlikte nasıl güçlü olabileceklerini ve umutlarının hiçbir zaman kaybolmaması gerektiğini anlatıyordu.

Wavin' Flag, Dünya Kupası sırasında gençlerin keşfetmesi ve çalıştığı projelerle yardım etmeleri amacıyla başlatılan bir sosyal sorumluluk hareketinin de parçasıydı. Şarkının, 2010 Dünya Kupası'nı Dünya Kupası yapan anılardan biri olduğu kesin. Unutulmaz anların yanı sıra, Dünya Kupası'nın inanılmaz atmosferi de futbol tutkunlarının kalplerinde yer etmiştir.

şarkısı, turnuva boyunca herkesin diline dolandı.

2010 Dünya Kupası'nda Kanada'lı sanatçı K'naan'ın Wavin' Flag şarkısı, futbolseverlerin en sevilen parçalarından biri haline geldi. Sözleri ve ritmiyle turnuva boyunca herkesin diline dolan şarkı, Brezilya'nın şampiyonluğuna sevinen taraftarların da favorisi oldu. Şarkının turnuvada yükselmesiyle K'naan, dünya çapında tanınan bir müzisyen haline geldi.

Babamda İzindeyim

'Babamda İzindeyim' yazılı pankartıyla tribünde yer aldı. Bu an, Dünya Kupası tarihinin en duygusal ve anlamlı sahnelerinden biri olarak nitelendirilmektedir. Genç çocuk, babasını kaybetmenin acısını taşıdığı bu maçta, onun izinde olduğunu göstermek için bu pankartı hazırlamıştı. Bu an, futbol dünyasında unutulmazlar listesine girmiş ve birçok kişi tarafından duygusal olarak hatırlanmaktadır. Bu anı canlı canlı izleyenler için o anki duygu dolu anıların tarifi mümkün değil. Tribünde yaşanan bu an, gösteriyor ki futbol, sadece bir maçtan ibaret değildir. Futbol, insanların duygularını, heyecanlarını ve anılarını şekillendiren bir olaydır.

Babamda yanımda

=Babamda Yanımda

1994 Dünya Kupası'nda yaşanan unutulmaz anılardan biri de ABD'nin Bulgaristan'ı 2-0 yendiği maçta yaşandı. Maçta ünlü Bulgar oyuncu Hristo Stoichkov, geçtiği kaleciyi tebrik ederken yere düşürdüğü maskesini takan genç bir çocuk, tribünde yer aldı. Çocuğun elindeki pankartta ise Babamda Yanımda yazıyordu.

Bu anı, o dönemde Dünya Kupası heyecanını yaşayanlar için oldukça duygusal bir anı olarak kalmıştır. Pankartın sahibi olan çocuk, babasına olan özlemini ve onunla aynı tribünde olmanın verdiği mutluluğu böyle bir yolla ifade etmiştir.

Bunun yanı sıra, bu durum futbolseverler için oldukça anlamlı bir olaydır. Çünkü futbol, sadece bir spor değil, aynı zamanda insanları bir araya getiren, duygusal anıların yaşandığı bir etkinliktir. Futbolun bu gücü, tribündeki bu çocuk ve onun mesajıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Dünya Kupası'nın en unutulmaz anılarından biri olan Babamda Yanımda, maçın sonucundan daha büyük bir anlam taşıyor. Bu mucizevi anı, futbolseverler için bir hatıra olarak kalmaya devam edecek.

yazan bir pankartla tribünde yer aldı.

1994 Dünya Kupası'nda Bulgaristan'ın ABD'yi 2-0 yendiği maçta, Hristo Stoichkov geçtiği kaleciyi tebrik ederken yere düşen maskesini takan genç bir çocuk tribünde yer aldı. Çocuğun pankartında ise "Babamda İzindeyim" yazıyordu. Bu an Capa Klarnet adıyla tanınan genç çocuk Burak Şentürk'e aitti ve babası geçen yıl ölmüştü. Capa, babasının Dünya Kupası'nı izleyemeyeceği gerçeğiyle yüzleşti ve babasını tribündeki pankartıyla onurlandırdı. Bu an, bir anı taşımanın ne kadar güçlü bir duygu olduğunu gösterdi.

Ronaldinho'nun Şapkaları

2002 Dünya Kupası tarihinin unutulmaz anlarından biri de Brezilya'nın İngiltere'yi penaltı atışları ile eleyerek yarı finale yükselişi oldu. Bu maçta Ronaldinho, attığı frikik golüyle maçın yıldızı olurken, rakibi şapkalarıyla adeta büyüledi.

Maçın ilerleyen dakikalarında, İngiliz oyuncu Danny Mills'in topu kafayla arkaya doğru göndermesiyle ceza sahasında topu kontrol eden Ronaldinho, ilk şapkasını yaparak rakibini geçti. Ardından topun kendisine döndüğü an, Ronaldinho, bir kez daha şapkasını yaparak rakibini duvara çarptırdı ve topu ağlarla buluşturarak takımını yarı finale taşıdı.

Bu olay, sadece futbolseverlerin değil, Ronaldinho hayranlarının da en sevdiği anlar arasında yerini aldı. Şapka çeken Ronaldinho, sonrasında dünya genelinde birçok futbolcunun da benimsediği bir hareket haline geldi.

Zaire'nin Serbest Vuruşu

1974 Dünya Kupası'nda Zaire milli takımı, Brezilya'ya karşı oynadığı maçta tarihe geçen bir harekete imza attı. Rakibe uyguladıkları sert faul sonrası kendilerine serbest vuruş çalındığında oyuncular, topun gitmesine izin vermedi ve bir duvar oluşturarak topun defanslarının arkasına gitmesini engelledi.

Bu an, Dünya Kupası tarihinde pek çok kişi tarafından ilginç ve unutulmaz bir an olarak anılır. Öyle ki, bu tarihi anı hatırlamak isteyenler, internet üzerinde Zaire milli takımının serbest vuruşunu izleyebilecekleri videolar ve fotoğraflar arıyorlar. Ayrıca, bu hareket ve sonrasındaki tartışmalar, futbol dünyasında hala konuşulmaktadır.

Zaire milli takımının bu hareketi, sadece Dünya Kupası tarihinin değil, futbol tarihindeki unutulmaz anılar arasında yer almaktadır. Bu anı hatırlamak için aşağıdaki tabloda 1974 Dünya Kupası'nda alınan sonuçları görebilirsiniz.

Tarih	Takım 1	Takım 2	Sonuç
14 Haziran 1974	Zaire	İskoçya	0-2
18 Haziran 1974	Zaire	Brezilya	0-3
22 Haziran 1974	Zaire	Yugoslavya	0-9

Cruyff'un Penaltısı

'Cruyff Turn' adıyla geçmiştir.

Cruyff, 1974 Dünya Kupası'nda Hollanda milli takımıyla İsveç karşısında oynanan maçta takımına kazandırdığı penaltıyla tarihe geçti. Dünya Kupası tarihindeki en inanılmaz hareketlerden biri olarak kabul edilen "Cruyff Turn", Hollandalı futbolcu Johan Cruyff'un İsveçli rakibi Jan Olsson'a yaptığı akıl dolu bir hareketti. Cruyff, topu rakibinden kurtarmak için sağ ayağıyla topa uzanırken, sol ayağıyla da geriye doğru bir hareket yaparak rakibini atlatmıştı. O anda yaşananlar, dünya çapında bir üne kavuştu.

Hollanda'nın 1974 Dünya Kupası'nda sergilediği "Top topluğa hükmeder" (Total Football) futbol anlayışı, takımı birçok kişinin favorisi yaptı. Bu taktiğin kilit isimlerinden biri olan Cruyff da takımın en önemli futbolcularındandı. Penaltı kararı verildiğinde, topun başına geçen Cruyff, topun yanına adım attıktan sonra topu yana doğru çekerek, kendisi de yana doğru gitti. Bu sırada, takım arkadaşı Johan Neeskens de topu filelere göndererek, golü kaydetti.

Cruyff'un bu hareketi, futbolseverleri şaşırttı ve hayranlık bıraktırdı. "Cruyff Turn" adı verilen bu hareket, o günden bu yana futbolseverlerin hafızalarında yerini koruyor ve dünya futbol tarihinde en unutulmaz sahnelerden biri olarak kabul ediliyor.

Cruyff Turn

Dünya Kupası'nın en unutulmaz anılarından biri olarak kaydedilen "Cruyff Turn", Hollandalı futbolcu Johan Cruyff tarafından 1974 Dünya Kupası'nda İsveç ile oynanan maçta gerçekleştirilmiştir. Bu hareket, adını yaratan Cruyff tarafından, topa ayakla hareket ederken, topun diğer aya geçirilmesiyle yapılır. Bu hareket o kadar etkiliydi ki, Cruyff'un kendisi tarafından yapıldığı ilk kez, kulüp takımındaki antrenörü tarafından gösterilmiştir.

Cruyff Turn, aslında oldukça basit bir hareket gibi görünebilir, ancak futbol sahasında uygulandığında oldukça etkili bir silah haline gelir. Bu hareket sayesinde futbolcular, rakiplerini kolayca geçebilir ve daha açık bir pozisyonda gol atmaları için kendilerine fırsat sunarlar.

Cruyff Turn, futbol tarihinde sadece bir hareket olarak kalmamıştır. Bu hareket, futbolun ötesine geçerek, bir simge haline gelmiştir. Hollanda Milli Takımı'nda forma giydiği yıllarda, Cruyff Turn'un amblemi olarak kullanılmış ve genç futbolculara öğretilmesi için birçok okulda eğitim programlarına dahil edilmiştir.

İlk kez 1974 Dünya Kupası'nda yapılan Cruyff Turn, futbolseverler tarafından hala tartışılan hareketler arasındadır. Birçok futbolcu, bu hareketi kendi oyunlarına dahil etmiştir ve bu sayede Cruyff'un mirası her sezon yeniden canlanmaktadır.

adıyla geçti.

1974 Dünya Kupası'nda Hollanda ve İsveç arasında oynanan maçta, dünyanın en iyi oyuncularından biri olan Johan Cruyff, takımına kazandırdığı penaltı ile tarihe "Cruyff Turn" adıyla geçti. Maçın 23. dakikasında İsveçli bir oyuncu tarafından ceza sahasında düşürülen Cruyff, penaltı atışı kazandırdı. Penaltı atışı sırasında topa doğru hareketlenen Johan Cruyff, topa dokunmak yerine, topun yanından geçerek rakibini çalımladı. Bu hareket, tanımı gereği bir "döner köşe" hareketi olduğu için, kısa sürede "Cruyff Turn" olarak adlandırıldı.

Cruyff, penaltı atışını kaçıramayacağını düşündüğü için, topa dokunmak yerine, topun yanından geçerek rakibini çalımladı. Bu hareket oyunda pek kullanılan bir yöntem olmadığı için, dünyadaki futbolseverler tarafından büyük bir merakla takip edildi. Oyuncunun bu hareketinin ardından taraftarlar, Cruyff'u büyük bir coşkuyla alkışladı ve milenyumda FIFA tarafından 20. yüzyılın en iyi oyuncuları arasında gösterildi.

Luis Suarez'in El Atışı

El hareketi, futbol tarihinin en tartışmalı anlarından biri olarak kaydedildi. Takımı adına yaptığı kurtarıcı hamle, aynı zamanda bencilce bir davranış olarak görüldü. Karşılaşmanın son anlarına damga vuran bu olay, Gana'nın Dünya Kupası'ndan elenmesine sebep oldu. Suarez, bu davranışı sonrası maçın hakemi tarafından kırmızı kartla cezalandırıldı ve cezası sonraki maça kadar uzatıldı. Bu olayın ardından futbol camiası, bu tür davranışların fair-play değerine aykırı olduğunu bir kez daha hatırladı.

El

Maradona'nın eliyle attığı gol, 1986 Dünya Kupası'nda futbolseverlerin hafızalarında silinmez bir iz bıraktı. Arjantin, İngiltere'yi 2-1 yendiği çekişmeli maçta Maradona'nın rakibi Shilton'un uzanamadığı bir topu "el"iyle kaleye gönderdi ve golü attı. Bu gol, Maradona'nın yaratıcılığına ve takımının başarısına dair bir örnek olarak tarihe geçti.

Maradona'nın eliyle attığı gol, sporseverlerin aklına "dürüstlük" ve "fair play" gibi kavramları getirdi. Futbol, birçok açıdan dürüstlük ve adil rekabetin bir simgesi olarak görülür. Ancak Maradona'nın eliyle attığı gol, futbolu bir kenara bırakarak, rakibinin hakkını yemekten başka bir şey olmadı. Birçok insan, Maradona'nın bu hareketine karşı çıksa da, o futbolun mükemmelliğini hiçbir zaman unutulmayacak bir şekilde temsil etti.

Dünya Kupası tarihinde birçok "El" hareketi olsa da, Maradona'nınki en unutulmazlarından biri oldu. Futbol, bazen haksızlığın da bir parçası olabilir ve Maradona'nın eliyle attığı gol, bu gerçeğin bir kanıtı olarak kalmaya devam edecektir.

hareketi, Dünya Kupası tarihinin en tartışmalı anlarından biri olarak kaydedildi.

2010 Dünya Kupası'nın Uruguay-Gana maçında Luis Suarez'un yaptığı 'El' hareketi, futbol tarihinde büyük tartışmalara neden oldu. Gana'nın son dakikalardaki penaltısının kale çizgisinde Suarez'un eline takılması sonrası, Suarez topu kontrol etti ve eliyle çıkardı. Hakem tarafından doğru bir şekilde kırmızı kart ile cezalandırılan Suarez, tribünlere doğru giderken sevinçle yumruklarını sıktı. Ancak bu hareketi, Uruguay taraftarları tarafından savunulsa da, futbolseverler ve eleştirmenler tarafından uzun süre tartışıldı. Bazıları, Suarez'un yaptığı hareketin rakibi Gana'yı mağdur ettiğini, bazıları ise Uruguay'ın tarihindeki en unutulmaz anlarından biri olduğunu söylüyor. Fakat herkesin hemfikir olduğu bir konu var ki o da, 'El' hareketinin Dünya Kupası tarihindeki en tartışmalı anlardan biri olduğudur.

Beşiktaş'ın Kupalardaki Zaferi

Beşiktaş'ın 1982-1983 sezonundaki UEFA Kupası zaferi Türk futbol tarihinin en önemli olaylarından biridir. Siyah-beyazlılar, finalde Belçika'nın Antwerp takımını yenerek tarihe geçti. Ancak bu zaferde Paolo Rossi'nin kırmızı kart görmesi de büyük bir etken olarak görülüyor.

Maç boyunca oldukça çekişmeli geçen mücadelede Beşiktaş, Antwerp'e karşı üstünlük sağlayamıyordu. Ancak Paolo Rossi'nin kırmızı kart görmesi, turuncu-mavililerin eli zayıflattı. Beşiktaş, üstünlüğü ele geçirdi ve mücadeleyi 3-1 kazanarak kupayı müzesine götürdü.

Bu maç ve zafer, Beşiktaş'ın Avrupa futbolundaki ilk önemli başarısı olarak kaydedildi. Siyah-beyazlı ekip, böylece Türk futbol tarihinde unutulmayacak bir yer edinmiş oldu.

Maç Tarihi	Karşılaşma	Skor
22/09/1982	Anderlecht-Beşiktaş	1-0
06/10/1982	Beşiktaş-Anderlecht	3-0
20/10/1982	Beşiktaş-Feyenoord	3-1
03/11/1982	Feyenoord-Beşiktaş	1-1
01/12/1982	Beşiktaş-Antwerp	4-0
15/12/1982	Antwerp-Beşiktaş	1-0
13/04/1983	Ajax-Beşiktaş	2-3
27/04/1983	Beşiktaş-Ajax	2-2
11/05/1983	Beşiktaş-Antwerp	3-1

Bu başarı, Türk futbolu için önemli bir dönüm noktası oldu ve Beşiktaş taraftarlarının unutulmaz anılarından biri olarak kaydedildi.