Kentsel alanların sürdürülebilirliği geleceğimizi belirliyor. Bu konuda bilgi sahibi olmak ve doğru yöntemlerle hareket etmek şart. Kentsel alanların sürdürülebilirliği için uygun adımları atarak, hem geleceğimizi hem de doğayı koruyabiliriz. #kentselalanlar #surdurulebilirlik #dogayıkorumak #gelecegiyakalamak

Kentsel alanlar, dünya nüfusunun artması ile her geçen gün genişlemekte ve bu durum doğal kaynakların tükenmesine ve çevre kirliliğine neden olmaktadır. Bu sebeple, kentsel alanların sürdürülebilir olması büyük bir önem taşımaktadır. Sürdürülebilirlik, çevresel, sosyal ve ekonomik faktörleri içermekte ve gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam alanı bırakılmasını hedeflemektedir.

Kentsel alanların sürdürülebilirliği için birçok farklı alanda çalışmalar yapılmalıdır. Bunlar arasında, kentsel planlama, yerel yönetimlerin rolü, toplumsal ve ekonomik faktörler, yeşil kentsel alanlar, geleceğin kentleri ve kentsel dönüşüm gibi alanlar yer almaktadır. Bu alanlarda yapılacak çalışmaların bir araya gelmesi ile kentsel alanların sürdürülebilirliği sağlanabilir.

Kentsel planlama, gelecekteki hedeflere yönelik yapılacak planlamaların ve kararların belirlenmesi sürecidir. Kentsel alanların sürdürülebilir planlanması için, çevresel faktörlerin, doğal kaynakların dengeli kullanımının, toplumun ihtiyaçlarının dikkate alınması gerekmektedir. Bu kapsamda, yeşil alanların korunması ve yeşil alanların arttırılması hedeflenmelidir.

Sürdürülebilir kentsel alanların oluşumunda, yerel yönetimlerin önemi büyüktür. Yerel yönetimler, kentsel planlama süreçlerinde yerel sakinlerin istek ve ihtiyaçlarını dinlemeli ve çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak kararlar almalıdır. Bunun yanı sıra, toplumsal ve ekonomik faktörleri de göz önünde bulundurarak kentsel alanların sürdürülebilir olmasını sağlamalıdırlar.

Kentsel Planlama

Kentler, günümüzde insan nüfusunun büyük bir kısmının yaşadığı, önemli ekonomik faaliyetlerin gerçekleştiği, gelişimin merkezinde yer alan alanlardır. Fakat bu durum, kentsel alanlarda sürdürülebilirliği zorunlu kılmıştır. Kentlerde sürdürülebilirliğin sağlanması için kentsel planlamaların önemi büyüktür.

Kentsel planlama, kentlerin gelişimi, dönüşümü ve yönetimi için hazırlanan stratejik dokümanlardır. Bu dokümanlar, sürdürülebilirliği gözeterek hazırlanmalıdır. Sürdürülebilir kentsel planlamaların meydana gelmesi, çevresel ve toplumsal faydalar sağlar. Bunun yanı sıra doğal kaynakların korunması, enerji verimliliği ve iklim değişikliği etkisini azaltarak çevreyi koruma amacı da taşır.

Kentsel planlamalarda sürdürülebilirliği gözetmek, çevresel koşulların ve sosyo-ekonomik faktörlerin incelenmesiyle başlar. Sürdürülebilir şehirlerin planlamasında, yeşil alanlar, açık alanlar, yaya ve bisiklet yolları önemli yer tutar. Bu faktörler, insanların ruh sağlığına, sosyal etkileşimine pozitif etkiler sağladığı gibi çevreye de katkı sağlar.

Kentsel Planlama Katkıları
Enerji tasarrufuna olanak verir
Çevresel ve toplumsal faydalar sağlar
Doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur
Çevreyi koruma amacı taşır

Kentsel planlama süreçlerinde yerel yönetimler sorumludur. Toplumsal, ekonomik, estetik ve çevresel faydaların yanı sıra, kentlerin gelecekteki vizyonu hakkında da karar verme yetkilerine sahiptirler. Özellikle son yıllarda kentsel planlamalarda sürdürülebilirliğin önemi artmış, bu konuda birtakım düzenlemeler yapılmıştır. Sürdürülebilir kentsel planlamaların, gelecek nesillere daha sağlıklı ve yaşanabilir alanlar bırakılması açısından büyük bir önemi vardır.

Yerel Yönetimlerin Rolü

Kentsel alanların sürdürülebilirliğinde önemli bir role sahip olan yerel yönetimler, çevre, toplum ve ekonomi unsurlarının bir arada gözetilmesini sağlarlar. Kendi alanlarında kentsel planlama yaparak, çevresel ve toplumsal uyumu gözeterek sürdürülebilir bir şehir oluşturulmasına yardımcı olurlar. Sürdürülebilir kentsel planlamanın yapılabilmesi için öncelikle yerel yönetimlerin bu konuda farkındalık kazanması gerekmektedir.

Yerel yönetimlerin kentsel planlamada sorumlulukları arasında; çevresel etkilerin azaltılması, enerji ve su kullanımının etkin bir şekilde kontrol edilmesi, afet riskleri ile mücadele edilmesi, ulaşım ve ulaşılabilirliğin sağlanması gibi konular yer alır. Özellikle kentsel dönüşüm projelerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için yerel yönetimlerin bu projeleri yönetimlerinde tutmaları ve sürdürülebilirliği gözetmeleri gerekmektedir.

Yerel yönetimlerin sürdürülebilir kentsel planlamadaki rolü, projelerin başarısında etkili olacağı gibi aynı zamanda toplumun sürdürülebilir yaşam konusundaki farkındalığının artmasında da etkilidir. Bu nedenle yerel yönetimler, sürdürülebilir kentlerin oluşumunda en önemli paydaşlardan biridirler.

Toplumsal ve Ekonomik Faktörler

Sürdürülebilir kentsel alanlar için toplumsal ve ekonomik faktörler oldukça önemlidir. Bu faktörler, kent sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak ve sürdürülebilir bir gelecek için gerekli olan çevresel faktörleri korumak ve işletmek için gereklidir.

Toplumsal faktörler arasında kentsel alanların karşılaştığı sosyal sorunlar yer almaktadır. Bununla birlikte, sosyal eşitlik, kullanıcı katılımı ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek esnek planlama yaklaşımlarının geliştirilmesi sürdürülebilir kentsel alanlar için önemlidir. Ayrıca, sürdürülebilir bir kentte tüm katılımcıların beklentilerine göre etkili bir kamu hizmeti sağlamak da önemlidir.

Ekonomik faktörler ise kentsel alanların sürdürülebilirliğinde büyük bir rol oynamaktadır. Kentsel alanların ekonomik sürdürülebilirliği, yatırımların sağlanması, iş imkanlarının yaratılması ve yeterli bütçenin ayrılması ile sağlanabilir. Aynı zamanda, ekonomik sürdürülebilirlik, çevre dostu uygulamaların benimsenmesi, enerji ve su tasarrufu sağlamak için tasarlanmış binaların inşa edilmesi ve yeşil teknolojilere yatırım yapılması yoluyla da elde edilebilir.

Bu nedenle, sürdürülebilir kentsel alanlar için hem toplumsal hem de ekonomik faktörlerin göz önünde bulundurulması ve etkili bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.

Yeşil Kentsel Alanlar

Kentlerde yeşil alanların varlığı, kentsel alanların sürdürülebilirliğini artırmakta ve insanların sağlıklı bir yaşam sürdürmesine yardımcı olmaktadır. Yeşil alanlar sayesinde kentlerdeki hava kirliliği azalır ve doğal su döngüsü desteklenerek taşkınların önüne geçilir. Ayrıca, yeşil alanlar kentlerdeki biyolojik çeşitliliği korur.

Kentlerin yeşil alanlarla donatılması, halkın stresini azaltır ve onların doğayla iç içe olmasına olanak tanır. Aynı zamanda, yeşil alanlar kentlerdeki su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur. Olası bir kuraklık durumunda, yeşil alanlar yağmur sularını toplayarak su kaynaklarının yenilenmesine katkıda bulunur.

Yeşil kentsel alanlar, kentlerdeki yaşam kalitesini yükseltirken, ekonomik faydalar da sağlar. Turizm, doğal kaynakların korunması, enerji tasarrufu ve sağlık giderlerinde düşüş gibi yönlere katkı sağlar. Ayrıca, yeşil alanlar sosyal faydalar da kazandırır. Parklar ve bahçeler ailelerin bir araya gelmesine ve toplumun güvenliği açısından bir oyun ve eğlence alanı görevi görürler.

Yeşil alanların kentsel planlamada doğru bir şekilde tasarlanması ve yerleştirilmesi önemlidir. Yeşil alanlar, rüzgar koridorları, su çevrimi, biyoçeşitlilik, mikroklima ve doğal afet riskleri gibi faktörler göz önünde bulundurularak yerleştirilmeli ve tasarlanmalıdır. Kentsel sürdürülebilirlik adına, yeşil alanların yönetimi, planlama ve bakımı da büyük önem taşımaktadır.

Yeşil alanların varlığı kentsel sürdürülebilirliğin sağlanması için son derece önemlidir. Kentsel planlamada yeşil alanların gereksinimlerinin dikkate alınması ve doğru bir şekilde tasarlanması, kentlerimizin ve insanlarımızın sağlığı için olmazsa olmazdır.

Park ve Bahçeler

Sürdürülebilir kentlerin olmazsa olmazlarından biri de yeşil alanlarıdır. Bu alanlar sadece görsel güzellik sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çevreye olumlu etki yapar. Park ve bahçeler bu yeşil alanların en önemlileri arasındadır.

Parklar, kentlerde yaşayan insanların doğayla buluşmasını sağlar. Yeşil alanlar, stresli ve yoğun iş temposu nedeniyle doğayla çok az vakit geçirebilen insanların ruh ve beden sağlığına pozitif katkı sağlar. Aynı zamanda, yeşil alanlar hava kalitesini iyileştirir, ısınmayı kontrol ederek kentsel ısı adalarını azaltır ve su döngüsünü yönetirler.

Özellikle sürdürülebilir kentlerin vazgeçilmez unsurlarından biri de şehir ormanlarıdır. Bu ormanlar, geleneksel park ve bahçelerden daha büyük bir etki sağlarlar. Yeşil alanların bir parçası olarak düşünülebilecek olan şehir ormanları, doğal habitatların korunmasını sağlamak, biyoçeşitliliği arttırmak, iklim değişikliği ile mücadele etmek için iyi bir fırsattır.

Yeraltı Çözümleri

Yeşil alanların kentsel alanlarda sürdürülebilirliği arttırmak için yeraltına taşınması son yıllarda sıkça kullanılan bir yöntem haline gelmiştir. Yeraltında yapılan park ve bahçelerin, yer üstündeki yeşil alanlara kıyasla birçok avantajı bulunmaktadır.

İlk olarak, yeraltındaki parklar ve bahçeler, yer üstünde sınırlı bir alan olduğunda kullanım için alternatif bir seçenek sunarlar. Yeraltı parkları, konut veya ticaret alanlarının altında kullanılabilecek boş alanlarla inşa edilebilirler. Böylece, sınırlı arazi kullanımında yeşil alanların korunması hedeflenir.

İkinci olarak, yeraltındaki parklar ve bahçeler, kentsel alanda açık yeşil alanların oluşturduğu ısı adasının önüne geçerler. Yeraltındaki alanlar soğuktur ve bu nedenle yer üstündeki sıcaklıkları düşürmek için kullanılabilirler. Bu sayede, enerji tasarrufu sağlanır ve kentsel alanların çevresel etkisi azaltılır.

Üçüncü olarak, yeraltındaki parklar ve bahçeler, doğal afetler aşamasında önemli bir rol oynarlar. Yeraltındaki parklar ve bahçeler, sellerde toprağı emerler ve böylece su baskınlarını önlerler. Ayrıca, yeraltındaki yapılar, kentsel alanın yıkıcı etkilerine karşı daha güvende olacak şekilde inşa edilebilir.

Yeraltı parkları ve bahçeler, kentsel alanların sürdürülebilirliğini arttırmak ve yeşil alanların korunmasına yardımcı olmak için oldukça önemlidir. Yeraltı çözümleri, sıkıntılı durumlar karşısında da daha sağlam bir altyapı sağlayarak, sürdürülebilir şehirler başarısına katkı sağlar.

Tasarım ve Planlama

Sürdürülebilir kentsel alanların tasarım ve planlaması, doğayla uyumlu ve insan yaşamına katkı sağlayacak şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle, yeşil alan tasarımı ve planlaması yapılırken bazı unsurların dikkate alınması gerekmektedir.

• Doğal unsurlar: Yeşil alanların tasarımında doğanın benzersiz özelliklerinin korunması ve peyzajın uyumlu bir şekilde tasarlanması hedeflenmelidir. Ağaçlar, bitkiler ve doğal su kaynakları, yeşil alanların can damarıdır.
• Toplumsal beklentiler: Yeşil alanların insanların sosyalleşme, dinlenme ve eğlenme ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanması gerekmektedir. Bununla birlikte, kentsel alanlarda farklı yaş gruplarına yönelik aktiviteler düzenlenmelidir.
• Ulaşılabilirlik: Yeşil alanların halk tarafından kullanılabilmesi için erişilebilirlik sağlanmalıdır. Bu nedenle, yeşil alanların konumu ve ulaşımı tasarım sırasında dikkate alınmalıdır.
• Ekonomik faktörler: Yeşil alanların tasarımı ve planlaması, kentsel alana ekonomik fayda sağlayacak şekilde gerçekleştirilmelidir. Bununla birlikte, uzun vadede bakım ve işletme maliyetlerinin düşük olması hedeflenmelidir.

Sonuç olarak, sürdürülebilir yeşil alanlar tasarlanırken doğal unsurlar, toplumsal beklentiler, ulaşılabilirlik ve ekonomik faktörler dikkate alınmalıdır. Bu unsurların uyumlu bir şekilde tasarlanması, kentsel alanların sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır.

Geleceğin Kentleri

Sürdürülebilir kentler, geleceğin yaşam alanları olarak planlanırken, teknoloji ve yenilikler de sürdürülebilirlik vizyonunda büyük bir rol oynamaktadır. Özellikle akıllı şehirler kavramı, teknolojinin kentsel alana uyarlanmasıyla birlikte hayatımıza girmiş ve sürdürülebilir kentler konseptinde önemli bir yer tutmaktadır.

Akıllı şehirler ile birlikte konutlar, alışveriş merkezleri, okullar ve diğer yapılar sensörler ve otomasyon sistemleriyle donatılır ve bu sayede enerji tüketimini azaltarak enerji verimliliği sağlanır. Örneğin, akıllı aydınlatma sistemleriyle sokak lambaları geceleri azaltılarak enerji tasarrufu sağlanır.

Yenilenebilir enerji kaynakları da sürdürülebilir kentlerin olmazsa olmazları arasında yer almaktadır. Güneş enerjisi sistemleri, rüzgar türbinleri ve hidroelektrik enerji üretim tesisleri gibi çevre dostu enerji kaynakları, sürdürülebilir kentlerin enerji ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynayacaktır.

Kentsel planlama sırasında, yeşil alanların ve bisiklet yollarının artırılması da sürdürülebilir kentlerin olmazsa olmazları arasındadır. Bu sayede insanlar araç kullanımını azaltabilir ve çevre dostu ulaşım yöntemlerine yönelebilir.

Geleceğin kentlerinde, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda devrim niteliğinde yenilikler de yapılacaktır. Örneğin, 3D yazıcılar ile yapılan binalar, geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen evler, açık hava topluluk alanları gibi daha sürdürülebilir ve yeşil yapılar konuşulmaktadır.

Tüm bu yenilikler ve teknolojik gelişmeler, sürdürülebilir kentlerin vizyonunu şekillendirmekte ve gelecekteki kentlerin daha yeşil, daha verimli ve daha sürdürülebilir olmasını sağlamaktadır.

Akıllı Şehirler

Akıllı şehirler, topyekün sürdürülebilirliği hedefleyen kentsel planlama yaklaşımlarının olmazsa olmazıdır. Bu alan, en son akıllı teknolojilerin kullanımıyla, insanların yaşam kalitesini ve çevrenin korunmasını artırmayı amaçlamaktadır.

Akıllı şehir teknolojileri, sürdürülebilirliğe katkısını başarılı bir şekilde yapmaktadır. Örneğin, trafik yönetimi ve akıllı park sistemleri, trafik sıkışıklığını azaltarak hava kirliliğini önleyebilir. Ayrıca, akıllı aydınlatma sistemleri ve ev otomasyon sistemleriyle enerji tüketimi azaltılabilir. Bu sayede, sadece enerji faturalarında tasarruf sağlanmaz, aynı zamanda fosil yakıt kullanımı ve sera gazı emisyonları da azaltılabilir.

Akıllı şehirler aynı zamanda, şebeke yönetimi, su yönetimi ve atık yönetimi gibi alanlarda da sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Bu uygulamalar, şehirdeki kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar ve atıkların azaltılmasına yardımcı olur.

Özetle, akıllı şehir teknolojileri, geleceğin sürdürülebilir şehirlerinin olmazsa olmazıdır. Akıllı teknolojilerin kullanımı ile hava kalitesi ve enerji tüketimi azaltılabilir, kaynakların verimli bir şekilde kullanılması sağlanabilir ve çevrenin korunması hedefine ulaşılabilir.

Yenilenebilir Enerjiler

Kentsel alanların sürdürülebilirliği için yenilenebilir enerjilerin kullanımı oldukça önemlidir. Rüzgar, güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynakları, kentsel alanlarda kullanılarak çevre kirliliği azaltılabileceği gibi enerji maliyetleri de önemli ölçüde düşürülebilir.

Özellikle güneş enerjisi, kentsel alanlarda oldukça büyük bir potansiyele sahiptir. Binaların çatılarına veya boş alanlara yerleştirilen güneş panelleri, elektrik ihtiyacını karşılamak için kullanılabilir. Bu sayede, fosil yakıtlar kullanmaktan kaynaklanan çevre kirliliği en aza indirgenirken, aynı zamanda enerji maliyetleri de düşürülmüş olur.

Rüzgar enerjisi de kentsel alanlarda kullanılabilen bir diğer yenilenebilir enerji kaynağıdır. Özellikle şehirlerin dışındaki açık alanlara yerleştirilen rüzgar türbinleri, enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılabilir. Hidroelektrik enerji de kentlerde su kaynaklarından yararlanılarak üretilebilir.

Sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımı, kentsel alanların çevreye olan etkisini en aza indirgemekle kalmaz, aynı zamanda ekonomik olarak da avantaj sağlar. Yenilenebilir enerjilerin kullanımı, uzun vadede enerji maliyetlerini düşürerek, hem bireysel hem de toplumsal olarak önemli ölçüde tasarruf sağlar.

Bu nedenle, kentsel planlamada yenilenebilir enerjilerin kullanımına öncelik verilmesi, kentsel alanların sürdürülebilirliği için gereklidir. Yerel yönetimlerin bu konuda politika geliştirmesi ve teşvikler sağlaması, sürdürülebilir enerji kaynaklarının daha yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır.

Kentsel Dönüşüm

Kentsel dönüşüm, şehirlerin fiziksel, sosyal ve ekonomik açıdan yenilenmesi sürecidir. Bu süreçte, kentsel alanların kullanımı ve yapıları, daha sürdürülebilir ve çevre dostu hale getirilir. Kentsel dönüşümün birçok avantajı vardır. Bunlardan en önemlisi, sürdürülebilir kentlerin oluşturulması ve mevcut kentlerin sürdürülebilir hale getirilmesidir.

Kentsel dönüşümün sürdürülebilirliğe olan katkıları arasında, çevre dostu binaların yapılması, enerji verimli sistemlerin kullanılması, atıkların yeniden kullanımı ve geri dönüşümü, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, yeşil alanların artırılması gibi unsurlar yer almaktadır.

Bu süreçte yerel yönetimlerin ve vatandaşların da sorumlulukları vardır. Yerel yönetimler, kentsel dönüşüm projelerinde çevreye ve topluma zarar vermeyecek, sürdürülebilir bir planlama ve uygulama yapmalıdır. Vatandaşlar da kentsel dönüşüm projelerine aktif olarak katılmalı ve daha çevre dostu yaşam tarzları benimsemelidir. Bu şekilde, daha sürdürülebilir kentler oluşturulabilir.

Yeniden Kullanım ve Geri Dönüşüm

Kentsel dönüşüm sürecinde, atıkların doğaya zarar vermesinin önüne geçmek için geri dönüşüm ve yeniden kullanım önemli bir rol oynar. Atıkların çoğu, düzenli depolama alanlarına gönderilerek çözüme kavuşturulur. Ancak bu, çevre kirliliğine yol açabilir. Atıkların yeniden kullanılması ise sürdürülebilirliği sağlamak için daha iyi bir çözüm olabilir.

Kentsel dönüşümde, geri dönüştürülebilir malzemelerin yeniden kullanımı için çeşitli projeler yapılabilir. Bu projelerde, malzeme tasarımı ve işleme teknikleri yeniden düzenlenebilir. Örneğin, eskiden bir inşaat alanında kullanılan beton molozlarının, yeni bir yapıda kullanılması mümkündür. Bunun yanı sıra, geri dönüştürülebilir malzemelerin toplanması ve ayrıştırılması için atık toplama sistemleri kurulabilir. Bu sayede, daha temiz bir çevre elde edilebilir.

Geri dönüşüm ve yeniden kullanım, sadece yapı malzemelerinde değil, atık suyun ve bitkisel atıkların yönetiminde de önemlidir. Atık sulardan biyogaz elde edilerek, enerji kaynaklarına dönüştürülebilir. Yeşil atıklar ise kompostlama yoluyla yeniden kullanılabilir. Bunun yanı sıra, geri dönüşüm projelerinin ekonomik faydaları da vardır. Çünkü geri dönüştürülebilir malzemelerin yeniden kullanımı, yeni malzemeler satın alınmasına gerek kalmadan maliyetlerin azalmasını sağlar.

Özetleyecek olursak, kentsel dönüşüm sürecinde geri dönüşüm ve yeniden kullanım, doğaya zarar vermeden sürdürülebilirliği sağlamak için önemlidir. Atıkların yeniden kullanılması, ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan birçok fayda sağlar. Bu nedenle, kentsel dönüşüm projeleri geri dönüşüm ve yeniden kullanım fikirlerine odaklanarak oluşturulmalıdır.

Enerji Verimliliği

Kentsel dönüşüm süreci, sadece binaların fiziksel olarak yeniden yapılandırılmasını içermiyor. Bu sürece, enerji verimliliğini artırmak için tasarlanmış yenilikçi uygulamaların uygulanması da dahil ediliyor. Kentsel dönüşümde enerji verimliliği önlemlerinin alınması, kentlerin çevresel sürdürülebilirliği sağlaması ve hava kirliliğinin azaltılması açısından büyük bir öneme sahiptir.

Binaların, kentlerin enerji tüketiminin büyük bir bölümünü oluşturduğu bilinmektedir. Bu nedenle, enerji verimliliği için en önemli adımlardan biri, binaların çevre dostu malzemelerle inşa edilmesidir. Enerji verimli camlar, yalıtımlı çatılar, doğal ışıklandırma ve yeşil çatılar, sadece enerji tasarrufuna yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda insan sağlığına da katkı sağlar.

Enerji verimli aydınlatma sistemleri, fotovoltaik paneller ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi yenilikçi uygulamalar da kentsel dönüşüm projelerinde yer alır. Bu uygulamalar sayesinde, kentlerin enerji bağımlılığı azaltılırken, doğal kaynakların tükenmesi de önlenmiş olur. Bunun yanı sıra, enerji verimliliğinin artması, kentsel dönüşüm projelerinin maliyetini ciddi bir şekilde azaltır.

Enerji verimliliği önlemlerinin alınması, sadece çevreye olan olumlu etkileriyle başarılı bir şekilde tamamlanmaz. Aynı zamanda, kent sakinlerine de birçok avantaj sağlar. Enerji faturalarının azalması, daha konforlu mekânlar, daha sağlıklı yaşam koşulları ve artan iş imkanları, enerji verimliliği önlemlerinin etkileri arasında sayılabilir.