İngiltere ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkiler, tarih boyunca iki ülke arasında önemli bir rol oynadı. İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik politikası, İkinci Dünya Savaşı'na kadar devam etti. Bu makalede, İngiltere ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki tarihi ilişkileri detaylı bir şekilde ele alacağız.

İngiltere ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihi oldukça uzundur. İki ülke arasında diplomatik ilişkiler, ilk olarak Kraliçe I. Elizabeth döneminde kurulmuştur. Bu ilişkiler, 1593 yılında Türklerin İngilizlere yaptığı bir elçilik ile resmiyet kazanmıştır. İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'na olan yakınlıkları nedeniyle özellikle doğu ticaretinde etkin olmak istemişlerdir.

Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere'nin bu isteklerine karşı çıkmamış ve diplomatik ilişkileri giderek güçlendirmiştir. İki ülke arasında dostluk ipleri, özellikle 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtiyaçlarını karşılamak için İngiltere'nin yardım elini uzatmasıyla daha da güçlenmiştir.

Diplomatik ilişkilerde, özellikle İstanbul ve Londra'da bulunan elçilikler aracılığıyla iletişim kurulmuştur. İki ülke arasındaki ekonomik ve askeri ilişkiler, diplomatik ilişkileri derinleştirmiştir. Osmanlı, İngiliz silahlarına ihtiyaç duyarken İngiltere, ürünlerini Osmanlı pazarına sürerek ekonomisini güçlendirmiştir.

İki Ülkenin Tarihi İlişkileri

İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkiler uzun yıllara dayanmaktadır. İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nun düzenlediği seferlerle tanışmıştır. Bu seferler sırasında İngiliz tüccarlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin doğu pazarlarına girmek için İstanbul'a gelmiştir. Bu dönemde iki ülke arasında ekonomik ilişkiler gelişmiş ancak diplomatik ilişkiler henüz tam anlamıyla kurulmamıştı.

17. yüzyılda ise İngiliz ticaret gemileri İzmir, Beyrut ve Trabzon gibi Osmanlı limanlarına uğramaya başladı. Ancak 18. yüzyılın ikinci yarısında İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'na olan ilgilerini askeri açıdan da göstermeye başladılar. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu, İngiliz askeri bilim adamlarını askeri okullarında eğitmeye başladı. Ayrıca, İngiliz taktiklerine uygun olarak yeni bir ordu teşkilatı da kuruldu.

19. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu, Fransız ve Rus tehdidine uğradı. Bu dönemde İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nun dostluğunu kazanmak için çaba sarf etti. İki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktası ise 1838'de Osmanlı İmparatorluğu ile İngilizler arasında imzalanan Ticaret Antlaşmasıdır. Bu antlaşma, İngiltere'nin Doğu Akdeniz'deki hakimiyetinin artmasına ve Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik krizinden kurtulmasına yardımcı oldu.

Bunun yanı sıra 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ile İngiltere arasında birçok siyasi etkinliğin gerçekleştiği bilinmektedir. Bunlardan en önemlisi 1853'te başlayan Kırım Savaşı'dır. Bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiltere ve Fransa'nın yardımıyla Rusya'ya karşı kazandığı zaferle sonuçlandı. Kırım Savaşı'nın ardından İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkiler daha da güçlendi ve İngilizlerin Doğu politikasının önemli bir parçası haline geldi.

Diplomasinin Oluşumu

Diplomasi, uluslararası ilişkileri düzenlemek ve ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek amacıyla yapılan görüşmelerdir. İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasında diplomatik ilişkilerin başlaması, açılan diplomatik misyonlarla gerçekleşti. İngiltere, 1583 yılında İstanbul'da ilk elçiliğini açan batılı devletlerden biriydi. Osmanlı İmparatorluğu ise 1793 yılında Londra'da açılan ilk elçilikle İngiltere ile diplomatik ilişkilerini resmi olarak başlatmıştır.

Diplomasinin oluşumu, tarihte daima önemli bir yere sahip oldu. 1648'de imzalanan Wesphalia Antlaşması, modern devlet sisteminin temelini oluşturdu. Bu antlaşma, ilk kez ulusların eşitliği ve bağımsızlığı fikrini ileri sürdü. Uluslararası ilişkilerin sadece savaş ve barışla sınırlı olmadığını, aynı zamanda diplomatik ilişkiler ve anlaşmalarla da düzenlenebileceğini gösterdi.

Osmanlı İmparatorluğu, batıyla diplomatik ilişkilere girmeden önce ticari ilişkiler kurmuştu. Osmanlı İmparatorluğu, İngilizlerin de aralarında bulunduğu Avrupa devletleriyle ticaret yapmaya başladı. Bu ticaret ilişkileri, zamanla diplomatik ilişkilere dönüştü. Ticari amaçlı faaliyetler, diplomatik görüşmelere imkân tanıdı.

Merkezi Diplomasi Kanalları

İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkilerin en önemli merkezi, İstanbul ve Londra'da bulunan elçiliklerdir. İki ülke, bu elçilikler aracılığıyla düzenli olarak iletişim kurarlar ve diplomatik ilişkilerini yürütürler. İstanbul'daki İngiliz elçiliği, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki en büyük ve en önemli diplomatik temsilciliği görevini yürütmüştür. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki İngiliz elçilikleri, 1583 yılında kurulmuştur ve uzun yıllar boyunca İngiltere'nin en önemli elçilik merkezi olmuştur.

Çoğu diplomatik misyon gibi, İngiliz elçiliği de esas olarak iki bölümden oluşur: siyasi bölüm ve ticaret bölümü. Siyasi bölüm, İngiltere hükümetinin Ankara ve İstanbul'daki politik meselelerini takip ediyor. Ticaret bölümü ise İngiltere ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ticaretin düzenlenmesinde yardımcı oluyor. Bu bölümler, elçilik tarafından yürütülen diplomatik misyonların bir parçasıdır ve iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlarlar.

Bunun yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu da Londra'da büyük bir elçilik açmıştır. İlk Osmanlı elçi 1793 yılında Londra'daki elçilikte görev yapmaya başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun Londra'daki elçiliği, İngiltere ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkilerin en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilmiştir.

Ekonomik ve Askeri İlişkiler

İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkiler sadece diplomatik değil, aynı zamanda ekonomik ve askeri olarak da gelişti. İki ülke arasındaki ekonomik ve askeri ilişkilerin tarihçesi oldukça ilginçtir. İlk olarak, Osmanlı İmparatorluğu, İngiliz sanayi ürünlerine ihtiyaç duyduğu için İngiltere ile ticari ilişkilere başladı. Yine de, İngilizler, Osmanlı pazarına ürünlerini almada zorluklar yaşadılar ve ticaret dengesi çoğunlukla Osmanlı lehine oldu.

Askeri olarak, Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere'den silah aldı. İngiltere, Osmanlı'ya özellikle Kırım Savaşı sırasında askeri yardım sağlamak için de asker gönderdi. İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'na silah ve askeri malzeme sağlamada aktif bir rol oynadılar. Aynı zamanda, İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nun tarafsızlığını korumak için de çaba harcadı.

Ekonomik ve askeri ilişkilerin etkisi oldukça büyük oldu. Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere'den aldığı silahlar ve diğer askeri malzemeler sayesinde hükümdarlıklarını korudu. İngiltere, ticari açıdan Osmanlı İmparatorluğu'na yatırım yaparak, ülkenin gelişmesine de katkıda bulundu.

• İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'na yatırım yaparak, ülkenin gelişmesine katkıda bulundu.
• Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere'den aldığı silahlar ve diğer askeri malzemeler sayesinde hükümdarlıklarını korudu.
• İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nun tarafsızlığını korumak için de çaba harcadı.

Ekonomik ve askeri ilişkiler, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin temelini de oluşturdu.

Osmanlı'nın İngiliz Silahlarına İhtiyacı

Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyılda teknolojik yenilikleri takip etme konusunda geri kalmıştı. Bu nedenle, İngiltere'den aldığı modern silahlar İmparatorluğun savunma stratejisi için büyük bir önem arz etmekteydi. İngiltere ise Osmanlı Pazarı'nı kontrol altında tutarken, silah satışlarından önemli bir gelir elde etti.

Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere'den etkili silahlar satın alırken, İngiltere de silah satışları sayesinde Osmanlı İmparatorluğu'ndaki müşteri kitlesini genişletti. Bu dönemde, İngiltere'nin çelik yapımındaki teknolojik önde gelişi, Osmanlı İmparatorluğu'nun üretim kapasitesini geliştirmesine yardımcı oldu.

• Aldıkları modern silahlar sayesinde, Osmanlı İmparatorluğu ordusu, Mısır ve Yunanistan gibi komşu ülkelerde çıkan isyanlarla baş edebilme yeteneğine sahip oldu.
• İngiliz topçu ve mühendislerinin Osmanlı ordusuna verdiği eğitim, ordunun modernizasyonu ve güçlenmesine katkı sağladı.
• İngiltere'nin silah satışları sayesinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisi canlandı ve ticaret hacmi arttı.

Ancak Osmanlı İmparatorluğu'ndaki modern silahlanma süreci, ülkede ekonomik bir çöküntüye neden oldu. Ülkenin dış borçları artarken, silahlanma yarışı için harcanan kaynaklar, Osmanlı İmparatorluğu'nun daha da zayıflamasına neden oldu.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiltere'den aldığı silahlar, İmparatorluğun savunma stratejisi için hayati bir önem arz etti. İngiltere ile kurdukları askeri ve ekonomik ilişkiler, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme sürecinde büyük bir etkiye sahipti.

İngiliz Ürünlerinin Osmanlı Pazarına Girişi

19. yüzyılda İngiltere, dünya ekonomisindeki en önemli güçlerden biriydi ve ekonomik gücünü kullanarak Osmanlı İmparatorluğu pazarına girmeye çalıştı. İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'na sunduğu ürünler, Osmanlı pazarında karışık etkilere neden oldu.

İngilizlerin, Osmanlı İmparatorluğu'na sunduğu ürünler arasında tekstil, demir, kömür, tarım makineleri, silahlar, gemiler ve daha birçok şey vardı. İngiliz ürünlerinin Osmanlı pazarına girişi, Osmanlı sanayisinde önemli bir değişim ve dönüşüm yarattı.

Birçok Osmanlı sanayicisi, İngiliz ürünlerine karşı koyamayacaklarını düşünerek işleri bıraktılar. Bu, Osmanlı sanayisine önemli bir darbe vurdu ve İngiliz ürünlerinin Osmanlı İmparatorluğu pazarındaki hegemonyası yıllar boyunca sürdü.

Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisinde birçok değişime neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu ekonomisinin İngiltere'ye bağımlılığı arttı ve Osmanlı İmparatorluğu, İngilizlerden borç almaya başladı. Bunun sonucunda, Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisi daha da zayıfladı ve nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüne yol açan bir dizi ekonomik kriz yaşandı.

İngiliz ürünleri, Osmanlı İmparatorluğu'na açılan ekonomik kapı olarak önemli rol oynarken, Osmanlı İmparatorluğu'nun üretiminde azalan yerli ürünler ise Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisini olumsuz yönde etkiledi. Sonuç olarak, İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu'na sundukları ürünlerle İmparatorluğun ekonomik yapı ve zayıflığını istismar ettiler ve bunun sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'na önemli bir ekonomik etki yarattılar.

Çatışmalar ve Mutabakatlar

İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasında tarihsel süreç içerisinde birçok anlaşmazlık ve çatışma yaşanmıştır. Bunlardan biri olan Kırım Savaşı, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri önemli ölçüde etkilemiştir. Ancak, çatışmaların yanı sıra, iki ülke arasında da bazı mutabakatlar sağlanmıştır.

1861 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'nun iç işlerinde İngiliz askeri müdahalelerine karşı imzaladığı 'Londra Protokolü', İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki nüfuzunu artırmıştır. Bunu takiben 1878 yılında imzalanan 'Büyük Berlin Antlaşması', Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar'daki toprak kayıplarını durdurmak ve Rusya'nın bölgedeki artan nüfuzunu engellemek amacıyla İngiliz ve Alman işbirliğiyle gerçekleştirilmiştir.

Bununla birlikte, Sultan Abdülhamid'in otoriter yönetimi ve İngiliz isteklerine karşı direnişi sonucunda İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan gerilemesine sebep olmuştur. Ayrıca, İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'na karşı ekonomik üstünlüğü, Osmanlı'nın Batı dünyasından geri kalmışlığına bir kanıt olarak kullanılmıştır.

Sonuç olarak, İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkiler, birçok çatışma ve anlaşmazlığa rağmen zaman içerisinde değişmiştir. İki ülke arasındaki ekonomik ve askeri ilişkilerin, tarihin farklı dönemlerindeki mutabakatlarla birleştiği görülmektedir. Ancak, İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki nüfuzu, Osmanlı'nın gerilemesine katkıda bulunarak, tarihsel süreçte büyük bir etki yaratmıştır.

Kırım Savaşı

Kırım Savaşı, 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen bir savaştır. Savaşta, Osmanlı İmparatorluğu yanında Fransa, İngiltere ve Sardinya Krallığı yer aldı. Savaşın sebepleri arasında, Rusya'nın Karadeniz'e açılan limanları ele geçirme arzusu yer almaktaydı.

Kırım Savaşı, İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkileri oldukça etkiledi. Öncelikle, savaş sırasında İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'na büyük destek verdi. İngilizler, özellikle Osmanlı Donanması'nın modernizasyonuna yardım etmek için büyük ölçüde çaba sarf ettiler. Bu, İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'na olan desteğini güçlendirdi. Ayrıca, savaştan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun birçok borcu oluştu ve bu borçların bir kısmı İngiltere tarafından kapatıldı. Bu durum, İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'na olan ekonomik yardımını arttırdı.

Savaştan sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nun İngiltere ve diğer Batılı güçlere olan bağımlılığı arttı. Osmanlı Devleti, modernizasyon çabalarını arttırmak ve Batı devletlerine daha da yakınlaşmak istedi. Bu sayede, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernizasyon süreci hızlandı ve Batı ile olan ilişkileri daha da güçlendi. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonraki yıllarda İngiltere ile olan ilişkilerinde önemli bir rol oynadı.

Boğazların Geçiş Hakkı

İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkiler, iki ülke arasında ekonomik ve askeri işbirliği konularını da içeriyordu. Bu bağlamda, İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nun deniz güvenliği konusunda büyük önem taşıyan Çanakkale Boğazı'ndan geçiş hakkı kazanmak istiyordu. Çünkü bu, İngiltere'nin Orta Doğu ve Asya pazarlarına ulaşmasını kolaylaştıracaktı.

Osmanlı İmparatorluğu içinse, İngiltere'nin teknolojik üstünlüğüne sahip olması sebebiyle, silah ve mühimmat ihtiyacını İngiltere'den karşılaması gerekiyordu. Bu nedenle, iki ülke arasında bir ittifak kurulmuştu.

Boğazların güvenliği ve bölge istikrarı açısından, Osmanlı İmparatorluğu İngiltere'ye geçiş hakkı verdi. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamıştı. Ancak, Irak petrollerinin keşfedilmesi sonrası, İngiltere'nin Orta Doğu'daki varlığı azalmıştı ve iki ülke arasındaki işbirliği sona ermişti.

İngiltere, Çanakkale Boğazı'nın güvenliğine büyük önem veriyordu. Bu nedenle, boğazın güvenliğine katkı yapacak önemli yatırımlar gerçekleştirdi. Bunlardan birisi de, 20. yüzyılın başlarında kurulan siyah duman davlumbazlarıydı. Bu davlumbazlar, gemilerin nerede olduğunu belirlemek amacıyla konuşlu askerlerin anında uyarmasına olanak sağlıyordu.

Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere'nin teknolojik üstünlüğü sebebiyle onunla ittifak kurmak zorunda kalmıştı. Bu bağlamda, İngiltere'nin Orta Doğu ve Asya pazarlarına ulaşmak için Çanakkale Boğazı'ndan geçiş hakkı kazanması önemliydi. Osmanlı İmparatorluğu ise, İngiltere'nin silah ve mühimmat ihtiyacını karşılamak için onunla işbirliği yapmak zorundaydı. Bu işbirliği sayesinde, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler gelişmiş ve ekonomik işbirliği sağlanmıştı.

Sonuç

İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkileri, her iki ülke için de tarihlerinde önemli bir rol oynamıştır. İlk temasların kurulduğu dönemde, İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'na yaptığı silah satışı ve ticaret anlaşmaları, iki ülke arasındaki ilişkilerin başlangıcını oluşturmuştur.

İlerleyen yıllarda, özellikle Kırım Savaşı sırasında, İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasında çatışmalar yaşanmış olsa da, sonrasında kurulan mutabakatlar sayesinde ilişkiler yeniden güçlenmiştir. Özellikle Boğazların Geçiş Hakkı'nın verilmesi, İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'nda daha etkin bir ticaret yürütmesine olanak sağlamıştır.

• Diplomatik ilişkilerin tarihindeki en önemli noktalardan biri, İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş dönemi sırasında bölgede etkin bir söz sahibi olmasıdır.
• Bugün, İngiltere ve Türkiye arasındaki ilişkiler, çeşitli alanlarda işbirliği ve dostluk üzerine kuruludur. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihçesi, bugün bile etkisini sürdürmektedir.
• İngiltere ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkilerin tarihçesi, dünya tarihi için önemli bir konudur ve bu ilişkilerin detaylı bir şekilde incelenmesi, dönemin kültürü, ekonomisi ve siyasi durumunun anlaşılmasına yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkileri, yaklaşık 400 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. Bu ilişkiler, birbirleriyle ticaret, siyaset, askeri işbirliği ve daha birçok alanda etkileşim halinde olan iki büyük gücün tarihini oluşturmaktadır. Bugün bile, İngiltere ile Türkiye arasındaki dostluğun temelinde bu tarihçe yatmaktadır.