Türkiye'nin askeri müttefikleri ve işbirlikleri hakkında merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz! ABD, NATO, Avrupa Birliği ve daha birçok ülke ile güçlü bağlarımız var Detaylı bilgi için yazımızı okuyun

Türkiye, dünya çapında birçok ülke ile askeri müttefiklik sağlamaktadır. Bu müttefiklikler, ülkenin güvenliği ve savunması için önemlidir. Türkiye, birçok ülke ile sınır komşusu olduğu için, bölgesel istikrarı korumak için de işbirliği yapmaktadır.

Başta NATO olmak üzere, Türkiye'nin en önemli askeri müttefikleri arasında Azerbaycan, Suudi Arabistan, ABD, İngiltere ve Fransa yer almaktadır. Bu ülkeler ile yürütülen işbirlikleri, Türk ordusunun modernizasyonu, eğitimi ve teçhizatı gibi alanlarda olmaktadır.

NATO ile olan işbirliği, Türkiye için son derece önemlidir. NATO, Türkiye'nin kuzey Atlantik bölgesindeki en önemli askeri müttefikleri ile işbirliği yapması için kurulmuştur. Türkiye, NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahiptir ve birçok NATO operasyonuna katılmaktadır.

Ayrıca, Türkiye ve ABD'nin işbirliği de son derece önemlidir. Hem askeri hem de ekonomik alanlarda yürütülen işbirliği, her iki ülkenin çıkarlarına hizmet eder. Ancak, son zamanlarda bazı tartışmalı konular nedeniyle ilişkilerde gerilimler yaşanmaktadır.

Suudi Arabistan ile yürütülen işbirlikleri de Türkiye için önemlidir. Ancak Yemen'deki çatışmalar ve Cemal Kaşıkçı olayı nedeniyle ilişkiler gerilmiştir.

Türkiye, Azerbaycan ile güçlü bir askeri işbirliği içindedir. Nagorno-Karabağ savaşında Azerbaycan'ın yanında yer alan Türkiye, Azerbaycan'a askeri ekipman sağlamıştır.

Türkiye'nin İngiltere ve Fransa ile olan işbirlikleri de son yıllarda gerginleşmiştir. Özellikle Kıbrıs konusunda İngiltere ile Türkiye arasında çekişmeler vardır. Fransa ile ise Libya krizi nedeniyle ilişkiler gerilmiştir.

Türkiye'nin askeri müttefikleri ve yürüttüğü işbirlikleri, ülkenin ulusal güvenliği ve bölgedeki istikrarı korumak için son derece önemlidir.

NATO

Türkiye, NATO üyeliği sayesinde kuzey Atlantik bölgesindeki en önemli askeri müttefiklerine ev sahipliği yapmaktadır. NATO, Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı'nın kısaltmasıdır ve 1949 yılında kurulmuştur. Bu uluslararası kuruluşun amacı, üye ülkeler arasındaki askeri ve siyasi işbirliğini arttırmak ve ortak savunma planları oluşturmaktır.

Türkiye, NATO'nun 12 kurucu üyesinden biridir ve 1952 yılından beri üyeliğini sürdürmektedir. Türkiye, Doğu-Batı arasında bir köprü görevi görerek NATO'nun stratejik önemini arttırmaktadır. Türkiye, aynı zamanda NATO'nun tüm stratejik planlarına katılmakta ve barışı korumak için savaş gemileri ve uçaklar gibi askeri ekipmanlar sağlamaktadır.

Türkiye'nin NATO üyeliği, ülkenin dış politikasının önemli bir parçasıdır ve aynı zamanda NATO'nun zengin askeri geçmişi ve güvenilirliği sayesinde, Türkiye'nin uluslararası alanda saygınlığını arttırmaktadır. NATO, Türkiye'nin askeriinin modernizasyonu, eğitimi ve kalkınması gibi konularda yardımcı olmaktadır.

• NATO üyeliği sayesinde Türkiye, diğer üye ülkeler arasındaki işbirliklerinde yer almaktadır.
• Türkiye, NATO savunma planlarına katılmaktadır.
• Türk askeri, NATO'nun barışı ve güvenliği koruma operasyonlarında görev almaktadır.

NATO'nun Türkiye için önemi gün geçtikçe artmakta ve Türkiye'nin uluslararası alanda önemli bir aktör olarak yer almasını sağlamaktadır.

Rusya

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler, tarihte birçok farklı dönemde inişli çıkışlı olmuştur. Ancak son yıllarda iki ülke arasında ticari ve askeri işbirliği giderek artmaktadır.

Türkiye ve Rusya arasındaki en önemli işbirliği alanlarından biri enerji sektörüdür. Türkiye, Rusya'dan doğalgaz ithalatında en büyük müşteriler arasındadır. Ayrıca Türkiye, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde de Rusya ile birlikte çalışmaktadır.

Diğer yandan, Türkiye ve Rusya arasında bazı çekişmeler de yaşanmaktadır, özellikle de Suriye ve Kırım konularında. Türkiye, Suriye'deki savaşta Rusya'dan desteğini esirgemedi. Ancak Türkiye, Suriye'deki Kürt unsurların Rusya tarafından desteklenmesine karşı çıkmaktadır. Öte yandan, Rusya'nın 2014 yılında Kırım'ı ilhak etmesi Türkiye'nin tepkisine neden olmuş, Rusya da Türkiye'ye karşı ekonomik yaptırımlar uygulamıştır.

Her ne kadar Türkiye ve Rusya'nın bazı konularda anlaşamasa da iki ülke arasındaki işbirliği ve diyaloğun devam etmesi beklenmektedir.

Suriye

Suriye'deki iç savaşın başlaması, Türkiye'yi bölgesel güvenlik ve istikrar endişeleriyle karşı karşıya bıraktı. Suriye'de çatışmaların sürdüğü dönemde Türkiye, Rusya ile ilişkilerini geliştirmeye çalıştı. 2015 yılında, Rusya'nın Suriye'ye müdahale ettiği dönemde Türkiye-Rusya ilişkileri gerildi. Ancak, 2016 yılında Türk hükümeti, Rusya ile ilişkileri normalleştirmeye çalıştı. İki ülke arasında yapılan görüşmeler sonucunda Suriye'de çözüm arayışları başlatıldı.

Türkiye, Rusya ile yaptığı anlaşmaların yanı sıra, Suriye muhalefeti ve sivil toplum örgütleriyle de ilişkilerini sürdürmektedir. Ayrıca, Rusya'nın desteğiyle Suriye'nin kuzeyindeki YPG'ye karşı operasyonlar gerçekleştirdi. Fakat, Suriye'deki çatışmalar devam ederken Türkiye-Rusya ilişkileri olaylara göre değişkenlik gösterebilmektedir.

YPG

Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki YPG'ye karşı askeri operasyonlar gerçekleştirdi. YPG, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor ve Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasına izin vermeyeceğini belirtiyor.

Rusya, Suriye'deki çatışmalar sırasında YPG'ye destek verdiğinden, Türkiye'nin bu operasyonlarında Rusya'nın rolü de önemliydi. Türkiye ve Rusya arasındaki YPG konusundaki tutarsızlıklar, iki ülke arasındaki ilişkileri de zorlaştırdı.

Türkiye, YPG'de yer alan Kürt unsurların Türkiye'deki terör örgütleri ile bağlantılı olduğunu ve Türkiye için tehdit oluşturduğunu savunuyor.

• Türkiye'nin YPG operasyonları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu tarafından gerçekleştiriliyor.
• YPG operasyonları, sınır ötesi harekatlar ve kampanyalar şeklinde yürütülüyor.
• Türkiye'nin ana hedefi, Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasına izin vermemektir.

Türkiye'nin YPG'ye yönelik operasyonları, Türkiye'nin güvenliği için son derece önemlidir ve Türkiye, bu operasyonların devam edeceğini belirtmektedir. Ancak YPG konusu, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin de hassas bir konusu olarak devam etmektedir.

İdlib

Türkiye, Suriye'nin İdlib ilinde çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde Rusya ile işbirliğini arttırdı. İki ülke, 5 Mart 2020 tarihinde İdlib'de ateşkes anlaşması imzaladı ve çatışmaların sona erdirilmesi için ortak devriyeler gerçekleştirmeye başladı.

Anlaşmanın ardından Rusya ve Türkiye, İdlib bölgesinde silahsızlandırma çalışmalarına başladı ve çatışma sayısı azalmaya başladı. Ancak, anlaşma gereği Türkiye, İdlib'de muhaliflere destek vermekten vazgeçerek bölgeden çekilmek zorunda kaldı.

İdlib, Suriye iç savaşının devam ettiği dönemde Türkiye'nin çatışmaları en yoğun hissettiği yerlerden biri oldu. Hem Türkiye hem de Rusya, bölgedeki çatışmaların çözümü ve sivil can kayıplarının önlenmesi adına birçok kez görüşmeler gerçekleştirdi.

Türkiye, İdlib'deki ateşkes anlaşması sayesinde bölgedeki çatışmaların büyük ölçüde durmasını sağladı ve birçok sivilin hayatını kurtardı.

Kırım

Kırım, Ukrayna’nın bir parçasıyken, 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edildi. Bu durum, Türkiye’nin de tepkisini çekti ve Türkiye, Rusya’nın Kırım’ın ilhakını kabul etmedi. Türkiye, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğini belirtti ve Rusya’ya uluslararası hukuka uyması çağrısı yaptı.

Rusya, Türkiye'nin tepkisine cevap olarak bir dizi yaptırım uygulamasına başladı. Türk ürünlerine uygulanan yasaklar, Türk şirketlerinin Rusya'da faaliyet göstermesine kısıtlamalar getirilmesi ve Türk turistlerin Rusya'ya gitme yasağı getirilmesi gibi önlemler alındı.

Bu durum, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkileri zorlaştırdı ve bir süre boyunca iki ülke arasında gerilim yaşandı. Ancak zamanla, iki ülke arasındaki ilişkiler normale döndü ve işbirliği yeniden başladı. Türkiye ve Rusya, Suriye ve Libya'da ortak operasyonlar gerçekleştiriyor ve ticari ilişkilerini sürdürüyor.

Azerbaycan

Türkiye, Azerbaycan ile yakın coğrafi bağları ve kültürel ilişkileri nedeniyle güçlü bir askeri işbirliği içindedir. İki ülke arasındaki ilişkiler, yakın zamanda Azerbaycan'ın Ermenistan ile yaşadığı Nagorno-Karabağ krizinde daha da güçlendi. Türkiye, Azerbaycan'a siyasi ve diplomatik destek sağladığı gibi, askeri ekipmanlar ve teknoloji sağlayarak Azerbaycan'ın savaşa üstünlük sağlamasına yardımcı oldu.

Azerbaycan ve Türkiye arasındaki askeri işbirliği sadece birkaç yıl öncesine dayanmamaktadır. İki ülke, NATO'nun “Barış Işıkları” tatbikatında birlikte çalıştı ve Azerbaycan, Türkiye'nin askeri operasyonlarına lojistik destek sağladı. Ticaret ve yatırım konusunda da güçlü bağları bulunan Türkiye, enerji kaynaklarına erişim ve ulaşım projeleri için Azerbaycan'a yatırım yapmıştır.

• Azerbaycan ve Türkiye arasındaki askeri işbirliği son yıllarda güçlenerek devam etmektedir.
• Türkiye, Azerbaycan'ın Nagorno-Karabağ savaşında Azerbaycan'a askeri ve diplomatik destek sağlamıştır.
• Azerbaycan, Türkiye'nin askeri operasyonlarına lojistik destek sağlamıştır.
• Ticaret ve yatırım alanında da birbirleriyle yakın ilişkileri olan iki ülke, enerji kaynaklarına ulaşım ve ulaşım projeleri için birbirlerine yatırım yapmaktadır.

Nagorno-Karabağ

Nagorno-Karabağ, tarihi olarak Azerbaycan toprağı olan ancak yaklaşık 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilen bir bölgedir. 2020 yılında da Azerbaycan ve Ermenistan arasında çatışmalar yaşandı ve Türkiye de Azerbaycan'ın yanında yer aldı.

Türkiye, Nagorno-Karabağ'daki çatışmalar boyunca Azerbaycan'a moral ve askeri destek sağladı. Ayrıca Türkiye, Azerbaycan'a silah ve ekipman sağladı. Bu nedenle, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkiler daha da güçlendi.

Öte yandan, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkiler ise oldukça gerilimliydi. Türkiye, Ermenistan'ın Nagorno-Karabağ'daki durumunu desteklediği gerekçesiyle Ermenistan'ı sert bir şekilde eleştirdi. Bu gerilimli süreçte, Türkiye'nin Azerbaycan'a desteği daha da önem kazandı.

Nagorno-Karabağ savaşı sonrası Türkiye, Azerbaycan ile askeri işbirliğini daha da artırmak için çalışmalar yürütmeye devam ediyor. İki ülke arasındaki bu yakınlaşma ve işbirliği, bölgede istikrarın artmasına ve çatışmaların sona ermesine katkı sağlayacaktır.

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan, Türkiye'nin Ortadoğu'daki önemli işbirliği partnerlerinden biridir ve iki ülke arasında askeri alanda bazı projeler yürütülmektedir. İki ülke arasındaki ortak amaç, bölgede istikrarı sağlamak ve terörizmle mücadele etmektir.

Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri, Yemen'deki savaş ve Cemal Kaşıkçı olayı nedeniyle gerilimli bir dönem yaşadı. Türkiye, Yemen'deki çatışmalar sırasında Suudi Arabistan'ın tutumunu eleştirdi ve İstanbul'da öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayı nedeniyle Suudi Arabistan'a baskı yaptı.

İki ülke arasında yürütülen askeri projeler arasında özellikle askeri eğitim ve tatbikatlar yer almaktadır. Ayrıca, Türkiye, Suudi Arabistan'ın askeri ihtiyaçlarını karşılamak için bazı askeri ekipman ve silahlar sağlamaktadır. Özellikle, son yıllarda Suudi Arabistan'ın Türkiye'den Bayraktar TB2 insansız hava aracı (İHA) satın aldığı bilinmektedir.

Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki askeri işbirliği, bölgede istikrarın sağlanması ve terörizmle mücadele konusunda önemli bir adım olarak görülmektedir. İki ülke arasındaki işbirliğinin artarak devam etmesi beklenmektedir.

Yemen

Türkiye, Yemen'deki çatışmalar sırasında Suudi Arabistan'ın Yemen'e müdahalesine karşı çıktı ve Yemen halkının acılarını paylaştığını belirtti. Türkiye, Suudi Arabistan'ı eleştirerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne Yemen konusunu taşıdı. Bu eleştiriler, iki ülke arasındaki ilişkileri gerginleştirdi.

Türkiye, ayrıca Suudi Arabistan'ın İstanbul'da öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve uluslararası camiayı da Suudi Arabistan'a baskı yapmaya çağırdı. Türkiye, bu olayın aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması için çalışmalarını sürdürüyor.

Yemen'deki kriz ve Suudi Arabistan'ın müdahalesi, Türkiye'nin bölge politikasında belirleyici bir rol oynadı. Türkiye, bölgedeki istikrarın sağlanması için tüm tarafları diyalog ve müzakere yoluyla çözüme ulaşmaya davet ediyor.

ABD

Türkiye ve ABD arasındaki ilişkiler son yıllarda bazı tartışmalı konulara rağmen güçlü bir askeri işbirliği içermektedir. İki ülke NATO üyesi olduğundan, ittifakın gerektirdiği ekonomik ve askeri işbirliği sürekli olarak devam etmektedir. Ancak, bazı unsur ve olaylar nedeniyle ilişkilerde gerginlikler yaşanmaktadır.

ABD, Suriye'de ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) verdiği destek nedeniyle Türkiye tarafından eleştirilmiştir. SDG'nin içindeki Kürt unsurlarına destek sağlanması, Türkiye'nin milli güvenliğine karşı bir tehdit olarak görülen PKK ile bağlantısı olan YPG'nin güçlenmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle, Türkiye, Fırat'ın doğusundaki YPG hedeflerine karşı askeri operasyonlar düzenlemiştir.

ABD	Türkiye
SDG'ye destek vermek	YPG'ye karşı askeri operasyonlar düzenlemek
S-400 satın alımına karşı çıkmak	S-400 hava savunma sistemleri satın almak

Ayrıca, Türkiye, ABD'nin Fethullah Gülen'i iade etmemesi nedeniyle de ABD'yi eleştirmekte ve bu konuda baskı yapmaktadır. İki ülke arasındaki S-400 hava savunma sistemleri satın alımı konusu da tartışmalara neden olmuştur. ABD bu satın alma işlemine karşı çıkmaktadır, ancak Türkiye, hava savunma ihtiyacını karşılamak için Rusya'dan S-400 satın almıştır. Bu durum, ABD-Türkiye ilişkilerinde gerilime neden olmuştur.

Öte yandan, ABD ile Türkiye arasındaki işbirliği sadece askeri alanda kalmamaktadır. İki ülke birçok alanda ortak çalışmalar yürütmektedir. Özellikle ekonomik ilişkiler önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca, ABD'nin Türkiye'ye yaptığı yatırımlar da önemli ölçüde artmaktadır.

• İki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 20 milyar dolardır.
• Türkiye, ABD'den özellikle savunma sanayii teknolojisi ve teçhizatı almaktadır.
• ABD, Türkiye'nin enerji sektörüne yönelik yatırımlar yapmaktadır.

Bu sebeplerle, ABD-Türkiye arasındaki ilişkiler, çeşitli gerginliklere rağmen güçlü bir şekilde devam etmektedir. İki ülkenin NATO üyeliği nedeniyle ittifakın gerektirdiği askeri ve ekonomik işbirliği sürdürülmektedir.

Kürtler

Türkiye, uluslararası arenada tartışmaları beraberinde getiren ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) içinde yer alan Kürt unsurlara yönelik askeri operasyonlar gerçekleştirdi. Türkiye'nin bu operasyonlarının nedeni, Kürt unsurların Türkiye'nin güvenliği tehdit ettiğine dair görüşleridir.

Türkiye'nin bu operasyonları, ABD ile ilişkilerin gerilmesine neden oldu. ABD, SDG'nin içindeki Kürt unsurları destekleyerek Türk hükümetini rahatsız etti. Ancak Türkiye, Kürt unsurların ayrılıkçılık girişimleri bulunduğu gerekçesiyle SDG'ye karşı bir askeri harekat başlattı. Bu operasyonlar sırasında vahim olaylar yaşandığı tartışması da gündeme geldi.

Türkiye'nin operasyonları, diğer ülkeler tarafından farklı şekillerde değerlendiriliyor. Kimi ülkeler, Türkiye'nin Kürt unsurlara yönelik operasyonlarının kınanması gerektiğini savunurken, bazı ülkeler Türkiye'nin haklı olduğu görüşünü benimsemekte. Bu konu, uluslararası arenada oldukça fazla tartışmaya neden olmuştur.

S-400

Türkiye, ABD'nin karşı olduğu bir şekilde Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri satın aldı. Bu, Türk-Amerikan ilişkilerini olumsuz etkiledi ve ABD tarafından Türkiye'ye yaptırımlar uygulandı. Ancak Türk hükümeti, S-400'lerin NATO sistemlerine entegre edilebileceğini ve Türkiye'nin askeri savunma gereksinimlerini karşılamak için gerekli olduğunu savunuyor.

S-400'lerin satın alınmasıyla ilgili tartışmalar sürerken, Türkiye hava savunma sistemini güçlendirmeye devam ediyor. Bu sistemler, Türkiye'nin güvenliğini ve bölgedeki askeri varlığını güçlendiriyor ve uluslararası arenada daha etkin bir rol oynamasına olanak sağlıyor. Ancak, S-400 krizi Türk savunma sektörüne de zarar verdi ve Türkiye'nin Rusya'ya olan bağımlılığını artırdı.

Özellik	Açıklama
Menzil	400 km
Max Hedef Hızı	Mach 14
Atış Yüksekliği	185 km
Uçuş Hattı Yüksekliği	60 km

S-400, çoklu tehditlerle baş edebilen bir sistemdir. Bu kapsamlı hava savunma sistemi, farklı türde hedefleri yakalama ve takip etme yeteneğine sahiptir. S-400, hava savunması için en gelişmiş sistemlerden biridir ve savunmada caydırıcı bir etkiye sahiptir.

İngiltere

Türkiye ve İngiltere arasındaki ilişkiler, özellikle NATO çerçevesinde güçlü bir askeri işbirliği içermektedir. Bu işbirliği, hem savunma sanayisi hem de eğitim alanlarında gerçekleştirilmektedir. İngiltere, Türkiye'nin NATO üyesi olmasıyla ilgili desteğini her zaman göstermiştir ve iki ülke arasında yıllık savunma işbirliği anlaşmaları imzalanmıştır.

Bunun yanı sıra, İngiltere, Kıbrıs'ta İngiliz askeri üslerine ev sahipliği yapmaktadır ve Türkiye'nin bu duruma tepkisi vardır. Türkiye, Kıbrıs'ta sadece Kıbrıs Türklerinin haklarının korunmasını desteklemekte ve Kıbrıs Rum yönetiminin egemenliği konusunda endişeleri bulunmaktadır. Ancak Türkiye ile İngiltere arasındaki savunma işbirliği, Kıbrıs konusu hariç birçok alanda sürmektedir ve NATO çerçevesindeki işbirliğiyle birlikte hem Türkiye hem de İngiltere için önemli bir stratejik ortaklık sağlamaktadır.

Kıbrıs

Kıbrıs, Türkiye'nin uzun süredir önem verdiği bir konudur. Kıbrıs'ın bölünmüşlüğü ve İngiltere'nin Kıbrıs'ta askeri varlığı, Türkiye'nin tepkisine neden olmaktadır. İngiltere'nin Kıbrıs'taki askeri üsleri, Kıbrıs'ın güneyindeki Akrotiri ve Dikelya bölgelerinde bulunmaktadır. Bu üsler, İngiltere'nin Doğu Akdeniz'de askeri varlığına hizmet etmektedir.

Türkiye bu durumu kabul edilemez bulmaktadır ve İngiltere'nin Kıbrıs'ta askeri üsleri varlığına karşı çıkmaktadır. Türkiye, Kıbrıs'ın bölünmesinin sona ermesi ve adanın birleştirilmesi konusunda aktif bir rol oynamaktadır. Ancak İngiltere ve Kıbrıs'ın güneyindeki yönetim, Türkiye'nin bu girişimlerine sıcak bakmamaktadır.

İngiltere, Kıbrıs'taki askeri varlığını önemli bir stratejik konumundan dolayı sürdürmektedir. Ancak Türkiye, bu durumu "içişlerine müdahale" olarak görmektedir. Türkiye, Kıbrıs'ın doğal kaynaklarına erişim konusunda da İngiltere ve Kıbrıs'ın güneyindeki yönetimle farklı fikirlere sahiptir. Türkiye, doğal kaynakların Kıbrıs'ın tüm halkı için kullanılması konusunda ısrar etmektedir.

İngiltere'nin Kıbrıs'taki askeri varlığına karşı Türkiye'nin tepkisi, Türk dış politikasının uzun yıllardır önem verdiği bir konudur. Türkiye, Kıbrıs'taki sorunların barışçıl yollarla çözülmesini ve adanın birleştirilmesini savunmaktadır.

Fransa

Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkiler son yıllarda oldukça gerginleşti. İki ülke arasındaki gerginliğin birçok sebebi var. Bunlardan biri, Libya'daki çatışmalarda tarafların farklılığıdır. Türkiye, Libya'da hükümet güçlerine destek verirken, Fransa ise karşı tarafın yanında yer aldı.

Bunun yanı sıra, Fransa, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine de karşı çıktı. Fransa, Yunanistan ve Kıbrıs'a desteğini göstererek Türkiye'nin bölgedeki petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerini reddetti. Bu durum, Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesine neden oldu.

Her ne kadar bu iki ülke arasındaki ilişkiler kötü olsa da, her iki taraf da yapıcı bir yaklaşım sergilemek için çaba harcadı. Fransa'dan bazı üst düzey yetkililer, son zamanlarda Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımı konusunda iyimser olduklarını söylediler.

Libya

Türkiye son yıllarda Libya'da aktif olarak yer almaktadır ve bu ülkedeki çatışmalara müdahil olmuştur. Libya, Türkiye ve Fransa arasındaki gerilimin en yoğun yaşandığı yerlerden biridir. Türkiye, Libya'da hükümet güçlerini desteklemektedir. 2019 yılının sonlarına doğru, Türkiye'nin Libya'ya askeri müdahalesi başladı. Bu müdahale sonrası Türk askerleri ve Suriyeli paralı askerler, Libya hükümet güçleri için savaşmaya başladı.

Fransa ise, Libya'da muhalif güçleri desteklediği gerekçesiyle Türkiye'nin müdahalesine sert bir şekilde karşı çıkmaktadır. Fransa, Türkiye'nin Libya'daki varlığını "tehlikeli" olarak nitelemekte ve Türkiye'yi Libya'daki çatışmalara müdahil olmakla suçlamaktadır. Türkiye'nin Libya'daki varlığı ve Fransa'nın bu varlığa tepkisi, Türkiye-Fransa ilişkilerini zedelemiştir.

Bu çekişmelerin yanı sıra, Türkiye ve Fransa Libya'da farklı tarafları desteklemektedir. Türkiye, Libya'daki hükümet güçlerini desteklerken, Fransa ise General Halife Hafter tarafından yönetilen muhalif güçleri desteklemektedir. Bu durum, Türkiye ve Fransa arasındaki gerilimi artırmaktadır.

Libya'daki durum Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkileri olumsuz etkilese de, Türkiye Libya'daki varlığını sürdürmekte ve hükümet güçlerini desteklemeye devam etmektedir.