Sürdürülebilir tarımın yöntemleri hakkında merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz! Bu makalede, toprağı koruyan, çevreyi koruyan ve ürün verimliliğini artıran yöntemleri öğreneceksiniz Daha sağlıklı bir dünya için sürdürülebilir tarımın önemini anlamak için okumaya devam edin!

Günümüzde tarım sektörü, gıda üretimi ve çevre açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Ancak tarım faaliyetleri, doğal kaynakların tükenmesine ve doğal dengeye zarar vermesine sebep olmaktadır. Bu nedenle sürdürülebilir tarım yöntemleri, doğal kaynakları korumak ve gıda üretimini sürdürülebilir kılmak açısından oldukça önemlidir.

Sürdürülebilir tarım, çevreye zarar vermeden doğal kaynakları kullanarak, gıda üretimi yapmayı hedefler. Organik tarım, permakültür, agroforestry, hugelkultur, aquaponik ve kompostlama, sürdürülebilir tarım yöntemleri arasında yer almaktadır. Bu yöntemler, sadece doğal kaynakların kullanımını en aza indirmekle kalmayıp, tarım ürünlerinin kalitesini de arttırmaktadır.

Sürdürülebilir Tarım Yöntemi	Faydaları
Organik Tarım	-Doğal kaynakların tüketilmesini önler -Kimyasal kullanımını en aza indirir -Ürünlerin sağlığa faydası daha yüksektir
Permakültür	-Ekosistemleri korur -Gıda üretimini doğal hale getirir -Tüketilen enerji miktarını azaltır
Agroforestry	-Ormanların korunmasına yardımcı olur -Doğal döngüyü teşvik eder -Gıda üretimini arttırır
Hugelkultur	-Toprak yapısını iyileştirir -Gıda üretimini arttırır -Su tutma kapasitesini arttırır
Aquaponik	-Doğal beslenmede ortaya çıkan akıllı yöntem -Su kaynaklarını korur -Gıda üretimini arttırır
Kompostlama	-Bitkisel atıkların yeniden kullanımını sağlar -Toprak yapısını iyileştirir -Gübreleme maddesi olarak kullanılır

Yukarıda belirtilen yöntemlerin yanı sıra, multifonksiyonel tarım ve yerleşimlerin entegrasyonu da sürdürülebilir tarım yöntemleri arasında yer almaktadır. Multifonksiyonel tarım, bir arazi üzerinde sadece tarımsal faaliyetlerin değil, diğer faaliyetlerin de yapılmasını hedeflerken; yerleşimlerin entegrasyonu ise kent yaşamının bitki işleme faaliyetleri ile uyumlu kılınmasıdır. Böylece tarımsal faaliyetlerin yanı sıra yaşam alanları da sürdürülebilir hale gelir.

Son olarak, sürdürülebilir su yönetimi ve katı atık yönetimi de sürdürülebilir tarım yöntemlerinin arasındadır. Ülkemizin kuraklığın yaşandığı bir coğrafya olması sebebiyle su kaynaklarının korunması ve kullanımı oldukça önemlidir. Ayrıca tarımda ortaya çıkan atıkların çöpe atılması yerine geri dönüştürülmesi de çevre açısından oldukça önemlidir. Biyogaz ve kompost çayı ise tarımda ortaya çıkan atıkların yeniden kullanımını sağlamaktadır ve bu sayede potansiyel faydaları artmaktadır.

Organik Tarım

Organik tarım, doğal kaynakları tüketmeden gıda üreten ve tarım alanlarının doğal yapılarına zarar vermeden gerçekleştirilen bir tarım yöntemidir. Bu yöntem, sentetik gübre, kimyasal pestisitler ve herbisitler gibi zararlı maddelerin kullanımını önler ve toprağı daha verimli hale getirir.

Organik tarım uygulamaları, sağlıklı ve doğal gıda üretmeyi amaçlar. Bu yöntemde, gıdalar insan sağlığına zararlı olabilecek nitrat, pestisit, herbisit ve diğer kimyasallardan arındırılır. Gıdalar, sentetik maddeler yerine organik maddelerle gübrelenen topraklar kullanılarak üretilir.

Organik tarım, aynı zamanda çevre dostudur. Sentetik gübre ve kimyasal ilaç kullanımı nedeniyle tarım alanlarına ve sulara zarar veren kimyasal kalıntılar organik tarım yöntemi sayesinde ortadan kalkar. Tarım alanları, toprağa verilen zararlardan kurtulur ve daha verimli hale gelir. Organik tarım, doğal yaşamın korunmasına da yardımcı olur.

Organik tarım uygulamaları, çiftçilere de ekonomik fayda sağlar. Üretim maliyetleri azaltılırken, organik gıdaların üretimine yönelik talep artar ve ürünler daha yüksek bir fiyata satılabilir.

Organik tarımın faydaları, sadece sağlıklı gıda üretimi, çevre dostu tarım yöntemi ve çiftçilere ekonomik fayda sağlamakla sınırlı değildir. Organik tarım, aynı zamanda biyolojik çeşitliliği arttırarak doğal yaşamı korur ve sağlıklı bir geleceğin temelini oluşturur.

Permakültür

Permakültür, doğal ekosistemlerden örnek alarak tasarlanmış bir tarım yöntemidir. Bu yöntemde, doğal kaynaklar tüketilmeden gıda üretimi yapılır. Permakültür, biyoçeşitliliği korumanın yanı sıra atık oluşumunu da minimize ederek sürdürülebilir bir yaşam tarzı sunar.

Bu yöntemde bitkiler, hayvanlar ve doğal kaynaklar bir arada kullanılır. Permakültür tasarımları, doğal ekosistemlere uygun şekilde inşa edilir ve bakımı yapılır. Ayrıca, bu yöntemde her bir parça, sistemin diğer parçaları ile etkileşim halindedir. Bu sayede, her parça birbirini besler ve destekler.

Permakültür, çiftçilerin sürdürülebilir bir tarım yaparak doğal kaynakların tükenmesini önlemelerine yardımcı olur. Bu yöntem de ayrıca doğal afetlerden de daha az etkilenir. Böylece, hem insanlar hem de çevre, doğal kaynakların korunarak sürdürülebilir bir gelecek için hazırlanır.

• Permakültür, doğal kaynakların tüketilmesini minimize eden bir tarım metodudur.
• Bu yöntemde bitkiler, hayvanlar ve doğal kaynaklar birlikte kullanılır.
• Permakültür, doğal afetlerden daha az etkilenir ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı sunar.

Permakültür, sürdürülebilir tarım yöntemleri arasında önemli bir yere sahiptir. Organik gübre kullanımı, doğal hayatı koruma ve biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği gibi birçok avantajı vardır. Her geçen gün daha fazla insan, permakültür yöntemine ilgi göstermektedir ve bu yöntemi kullanarak doğal kaynakları tüketmeden gıda üretimi yapmaktadır.

Agroforestry

Agroforestry, ormanları korumak amacıyla ve aynı zamanda gıda üretmek için ağaçların ekildiği bir tarım yöntemidir. Bu yöntem, sağlıklı toprak ve verimli bitkiler için gerekli olan organik maddeyi arttırmaya yardımcı olur. Agroforestry, tarım ve ormancılık arasında bir bağlantı kurarak Ağaçlandırma yöntemlerini kullanır.

Ağaçlandırma yöntemleri, tarım arazilerinin ormanlık alanlarla ve ağaçlıklarla kaplanmasını sağlar. Böylece ormanların tahribatı azalır ve doğal yaşam alanları korunur. Ayrıca, ağaçlandırma yöntemleri sayesinde, karbon depolanması ve iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi de sağlanır. Agroforestry, hem gıda üretimini hem de ormanların korunmasını düşünen kişiler için ideal bir yöntemdir.

Bazı örneklerle agroforestry yöntemi daha iyi anlaşılabilir bir hale gelebilir. Örneğin, tarım arazisi ile ormanlık arazi arasında bir geçiş bölgesi oluşturulabilir. Bu bölgede, ağaçlar hem gıda üretmek hem de ormanı korumak için kullanılabilir. Aynı zamanda, bu bölgede yetiştirilebilecek olan bitkilerin farklı özellikleri, böceklerin ve kuşların yaşam alanlarına da katkı sağlar.

• Agroforestry yöntemi, ormanlık alanların çözülmesine ve çiftçilik faaliyetlerinin yayılmasına engel olur.
• Bu yöntem, organik maddeleri toprağa geri döndürerek ve bitki yetiştiriciliği alanında daha verimli bir ortam sağlar.
• Agroforestry yöntemi, birçok ülkede hem gıda güvenliğini hem de doğal kaynakları koruyarak sürdürülebilir bir tarım modeli olarak kabul edilir.

Agroforestry yöntemi ile sürdürülebilir bir tarım faaliyeti gerçekleştirilirken, doğal kaynaklar ve çevre üzerinde de olumlu bir etki sağlanır. Bu yöntem, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için de önemlidir.

Hugelkultur

Hugelkultur, materyalle desteklenmiş bir yüksek yatağı (raised bed) oluşturma yöntemidir. Bu yöntem doğal kaynakları koruma ve bitki hastalıklarını en aza indirme amacını güder. Hugelkultur, bahçıvanların kullanabileceği doğal seçeneklerden biridir, ancak dikkat gerektirir.

Bu yöntem, tarımı ve bahçeciliği odunlu tarım ile birleştirir. Odun malzemeleri, yoğun organik malzeme üretmek için kullanılır. Bu malzemeler, vadiler, dereler, dere yatakları ve diğer yerlerde bulunabilir.

Hugelkultur'un avantajları çoktur. Örneğin, bu yöntem, bahçe yataklarını yükseltmek ve daha fazla bölge kazanmak için kullanılabilir. Böylece daha fazla bitki yetiştirmek mümkün olur. Ayrıca, mikro iklimler oluşturur ve baharın erken aşamalarında bitkileri daha erken hasat etmenizi sağlar.

Hugelkultur aynı zamanda nem tutma kabiliyeti ile bilinir ve sebzeler için iyi bir yapı sağlar. Bitki örtüsü bu yöntemle daha verimli bir şekilde büyür, bu da daha fazla bitki büyümesi ve hasat yapılmasını sağlar.

Sonuç olarak Hugelkultur, tarım dünyasında yaygın olarak kullanılan bir yöntem olmasa da, doğal kaynakları koruma ve verimlilik nedenleriyle uygulanabilir. Bu yöntemle bir bahçe yatağı hazırlamadan önce, arazi ve malzemeleri dikkatle seçmeli ve gerektiğinde uzmanlardan yardım almalısınız.

Aquaponik

Aquaponik, sürdürülebilir tarımın en akıllı yöntemlerinden biridir. Balıkçılık ve tarımın bir arada kullanıldığı bu yöntem, tamamen doğal beslenme teknolojisi ile çalışmaktadır. Bu yöntemde, balık yetiştiriciliği yapılırken, aynı zamanda bitkilerin yetiştirilmesi de sağlanır. Balıklar suyun doğal besinlerini sağlar ve bitkiler suyu temizler, böylece bir döngü oluşur. Aquaponik, toprağa ihtiyaç duymadan gıda üretmenin harika bir yoludur.

Aquaponik sistemi, diğer yöntemlere göre daha az su kullanan bir yöntemdir. Bu yöntemde suyu, sürekli olarak döndürmek yerine, döngü içinde tutarak kullanırız. Sürdürülebilir bir gelecek için, su tasarrufu yapmak oldukça önemlidir.

Aquaponik ayrıca, birçok bitki için mükemmel bir besleme kaynağı olan balık gübresi kullanır. Bu yöntem sayesinde, hem balık hem de bitki yetiştiriciliği yapılan bir akışkan ortamda, her ikisi de birbirinden ayrı olarak üzerine düşeni yapar. Bu, sürdürülebilir tarımın en uygun biçimlerinden biridir.

Aquaponik sistemi, geleneksel tarım yöntemlerine göre daha verimlidir. Bu yöntem sayesinde, bitkiler daha hızlı büyür ve daha fazla verimlilik elde edilir. Ayrıca, topraksız tarım olması nedeniyle, toprak işleme ihtiyacı da ortadan kalkar.

Sonuç olarak, aquaponik sistemi sürdürülebilir tarımın en akıllı yöntemlerinden biridir. Hem balık yetiştiriciliği hem de bitki yetiştiriciliği yaparken, toprağa ihtiyaç duymadan gıda üretmek mümkündür. Bu yöntem, geleceğimiz için çevresel sürdürülebilirliği sağlama konusunda büyük önem taşımaktadır.

Kompostlama

Kompostlama, bitkisel atıkların ve diğer organik malzemelerin geri dönüşümü yoluyla toprağı zenginleştirmek için kullanılan etkili bir yöntemdir. Bu yöntem sayesinde atık malzemelerin değerlendirilmesiyle birlikte, bitki yetiştiriciliği için gerekli olan besin maddelerinin sağlanması da mümkündür.

Kompostlama işlemi, bitkisel atıkların ve organik malzemelerin doğal bozunma sürecinin hızlandırılması ile gerçekleşir. Bu atıkların düzenli olarak karıştırılması ve nem oranının kontrol edilmesi ile doğru bir kompostlama işlemi sağlanır. Kompost, gübre olarak kullanıldığı gibi, toprağı da zenginleştirir.

Kompostlama işlemi için kullanılabilen malzemeler arasında, yapraklar, sebze atıkları, meyve kabukları, çim artıkları ve odun yongaları bulunur. Bu malzemelerin doğru oranlarda karıştırılması ve nem oranının ayarlanması, kompostlama işleminin verimli bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olur.

Kompostlama işlemi sırasında, atıkların doğal bozunma sürecinde açığa çıkan sıcaklık, zararlı mikroorganizmaların öldürülmesine yardımcı olur. Bu sayede, toprakta zararlı mikroorganizmaların yayılması engellenir ve bitki yetiştiriciliği için sağlıklı bir ortam oluşur.

Kompostlama işleminin faydaları arasında, atıkların geri dönüştürülmesi, toprağın zenginleştirilmesi, bitki yetiştiriciliği için gerekli olan besin maddelerinin sağlanması ve zararlı mikroorganizmaların yok edilmesi yer alır. Bu yöntem, sürdürülebilir tarımın en temel prensipleri arasında yer alır ve atık yönetiminde de önemli bir yere sahiptir.

Multifonksiyonel Tarım

Tarım arazilerinin sadece tarımsal faaliyetler için kullanılması sürdürülebilir tarım açısından yeterli değil. Multifonksiyonel tarım olarak da bilinen yöntem, tarım arazilerinin tek amaçlı kullanımı yerine birden fazla amaç için kullanılmasıdır.

Bu yöntemle tarım arazileri sadece gıda üretmekle kalmaz, aynı zamanda habitat kaybetmiş hayvanların yaşam alanlarına da dönüştürülebilir. Ayrıca, alternatif enerji kaynakları gibi diğer araçların üretiminde de kullanılabileceklerdir.

Multifonksiyonel tarım yöntemi ile tarım arazileri, yeni faaliyetler ve işletmelerin geliştirilmesine de olanak tanır. Örneğin, tarımsal alanlarda açık hava tiyatroları ya da piknik alanları vb sosyal faaliyetler düzenlenerek insanların doğayla bağlantısı teşvik edilir ve çevresel farkındalık artar.

Multifonksiyonel tarımın uygulandığı bir diğer alan ise turizm sektörüdür. Tarım arazilerinde turizm çiftlikleri açılarak bölgesel turizm artırılabilir.

Bu yöntem ayrıca bölgesel yoksulluk azaltmaya da yardımcı olabilir. Tarım arazileri sadece gıda üretimi amacıyla kullanılması durumunda, bu arazide çalışacak kişilerin sayısı oldukça sınırlı olacaktır. Ancak, multifonksiyonel tarım yöntemi uygulandığında, tarım arazilerinde çalışan sayısı artacak ve böylece bölge halkına yeni iş fırsatları sunulmuş olacaktır.

Genel olarak, multifonksiyonel tarım yöntemi sürdürülebilir tarım için oldukça önemlidir. Bu yöntem, tarım arazilerinin daha verimli ve çevre dostu kullanmasını sağlarken, bölgesel kalkınmayı da destekler.

Yerleşimlerin Entegrasyonu

Yerleşimlerin entegrasyonu, kent yaşamının doğal kaynaklardan yararlanarak sürdürülebilir hale getirilmesini sağlayan bir tarım yöntemidir. Bu yöntemde, kentlerdeki yeşil alanlar, bahçeler, tarım alanları, sera gibi bitki işleme faaliyetleri ileri teknolojiler kullanarak şehirlerle bütünleştirilir.

Bu sayede, doğal kaynakların korunması ve kullanımı sağlanırken kent içinde gıda üretimi de gerçekleştirilir. Kent içinde uygulanan tarım yöntemleri sayesinde, taze, organik ve sağlıklı gıdalar üretilirken, sera gazı emisyonları da azaltılır.

Yerleşimlerin entegrasyonu yöntemi ile şehirlerdeki yeşil alanların artması sağlanırken, doğal yaşamın da korunmasına yardımcı olunur. Bu yöntem aynı zamanda, kentlerle kırsal alanlar arasında bir köprü görevi görerek doğal çevre ile şehir hayatı arasındaki bağı güçlendirir.

Yerleşimlerin entegrasyonu için kullanılan en yaygın yöntemler arasında, şehir içindeki yeşil alanların artması, balkon bahçeleri, toprağa uyumlu bina tasarımları, yağmur suyu hasadı, atık yönetimi, doğal ışık kullanımı, yer altı mahsulleri gibi uygulamalar yer alır.

Tüm bu uygulamalar sayesinde, kentlerde doğa ile insan arasındaki bağ güçlendirilirken, insanların sağlıklı ve doğal gıdalar tüketmelerine olanak tanınır. Aynı zamanda, şehirlerde doğal kaynakların korunması için atık yönetimi, su tasarrufu gibi uygulamalar da hayata geçirilir. Yerleşimlerin entegrasyonu, sürdürülebilir tarım yöntemlerine yeni bir boyut kazandırarak, geleceğe yönelik birçok fayda sağlar.

Sürdürülebilir Su Yönetimi

Günümüzde, dünya genelinde su kaynaklarının heba edilmesi çevre ve iklimde olumsuz etkilere yol açıyor. Ülkemiz de kuraklığın yaşandığı bir coğrafya olması sebebiyle sürdürülebilir su yönetimi önem arz ediyor. Su kaynakları yok edilmeden ve su tasarrufu sağlanarak, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmak mümkündür.

Tarım sektörü, su kaynaklarının en fazla kullanıldığı endüstrilerden biridir. Bu nedenle, sürdürülebilir tarım için su yönetimi oldukça önemlidir. Suyun doğru kullanımı ile minimum su tüketiminde maksimum verim elde edilebilir. Bu amaçla, tarım işletmelerinde damlama sulama, toprak işlemeye dayalı sulama, savaklama sulama gibi suların doğru kullanımını sağlayan yöntemler tercih edilmektedir.

Su tasarrufu sağlamak için, aynı anda birden fazla tarım ürünü yetiştirmeye yarayan interkültürel tarım yöntemi uygulanabilir. Bu yöntemde, bitki çeşitliliği artırılarak toprak suyunu daha iyi tutabilen bitkilerin ekimi yapılır. Böylece hem su tasarrufu sağlanır hem de toprağın kalitesi korunur.

Sürdürülebilir su yönetimi için anahtar faktörlerden biri de atık suyun geri kazanımıdır. Atık sulardaki potasyum, azot ve fosfor gibi besinlerin kullanımı su tüketiminde ciddi bir azalma sağlar. Atık suyun geri kazanımı, hem çiftçilik hem de sanayi sektörleri için bir çözüm olarak kabul edilir.

Sonuç olarak, sürdürülebilir su yönetimi, gelecek nesiller için önemli bir yere sahiptir. Yağmur suyu hasadı, akıllı sulama sistemleri ve bitki çeşitliliği gibi yöntemler, suyun doğru kullanımı konusunda önemli bir yere sahiptir. Bizim de bireysel olarak su tasarrufu yaparak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.

Katı Atık Yönetimi

Katı Atık Yönetimi tarımda oldukça önemlidir. Tarım işlemleri sırasında ortaya çıkan atıkların etkili bir şekilde yönetilmesi, doğal kaynakların korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, bazı atıkların yeniden kullanılabileceği yöntemlerin uygulanması oldukça faydalıdır.

Biyogaz, organik atıkların hayvan yemi, yakıt ve gübre olarak kullanıldığı bir yöntemdir. Biyogaz, çiftliklerde üretilen hayvan gübresi, bitki atıkları ve diğer organik atıkların anaerobik sindirim süreci geçirerek gaz şeklinde depolanması ile elde edilir. Bu gaz, enerji üretimi için kullanılabilir ve tarım işlemleri için ek gübre olarak da kullanılabilir.

Kompost çayı, bitki gelişimini artıran bir toprak düzenleyicisi olan bir yöntemdir. Bitki atıkları, sebze ve meyve artıkları, ağaç yaprakları vb. gibi organik atıklar su ile karıştırılır ve bir süre bekletildikten sonra süzülür. Elde edilen su, bitki besinleri açısından zengin olduğu için bitki yetiştirme işlemlerinde kullanılabilir.

Ayrıca, bazı tarım atıkları hayvan yemi olarak da kullanılabilir. Örneğin, mısır sapları, saman, çavdar sapı vb. hayvan yemi olarak kullanılabilir. Bu sayede, tarımda ortaya çıkan atıklar değerlendirilebilir ve çiftçiler için ek bir kazanç kaynağı oluşturabilir.

Tarımda ortaya çıkan atıkların yönetimi ve yeniden kullanımı, doğal kaynakların korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi açısından oldukça önemlidir. Biyogaz, kompost çayı ve hayvan yemi olarak kullanım gibi yöntemlerin uygulanması, tarımsal atıkların değerlendirilmesi ve tarım işlemlerinde ekonomik fayda sağlanması açısından oldukça faydalı olacaktır.

Biyogaz

Biyogaz, organik atıkların hayvan yemi, yakıt ve gübre olarak kullanılabildiği sürdürülebilir bir tarım yöntemidir. Bu yöntemde, çiftliklerde oluşan atıkların (tahıl sapları, mısır koçanları, çim artıkları, hayvan atıkları vb.) yanması sonucu elde edilen gaz, traktörlerin yakıtı ya da jeneratörlerin çalışması için kullanılabilir.

Biyogazın faydaları arasında, atıkların geri dönüştürülmesi, enerji tasarrufu, çevre dostu bir çözüm ve doğal gübrenin elde edilmesi bulunmaktadır. Ayrıca, biyogaz üretimi, elektrik kesintileri sırasında çiftliklerin ayakta kalabilmesine yardımcı olabilmektedir.

Biyogaz üretmek için, organik atıkların bir tankta toplanması ve burada bakterilerin etkisiyle fermantasyona bırakılması gerekmektedir. Bu fermantasyon sonucunda metan gazı elde edilir. Metan gazı, rafine edilerek doğal gazın yerine kullanılabilir.

Biyogaz üretimi, sürdürülebilir tarımın bir parçası olarak düşünülebilir. Hem ekonomik hem de çevresel açıdan avantajları bulunmaktadır. Bu yöntem, tarımsal atıkları değerli kaynaklara dönüştürerek tarımın sürdürülebilirliğini artırmaktadır.

Kompost Çayı

Kompost çayı, bitki gelişimini artıran, toprağın besin değerini yükselten ve bitki hastalıklarını önleyen bir toprak düzenleyicisidir. Kompost çayının yapımı oldukça basittir ve birçok tarım işletmesi tarafından uygulanmaktadır.

İlk olarak kompost yapımı için ihtiyacımız olan malzemeleri hazırlamamız gerekiyor. Kompost çayı için ihtiyacımız olan malzemeler; kompost, toprak ve çeşitli besleyici maddelerdir. Kompostu hazırlamak için oldukça fazla sayıda bitkisel ve hayvansal atık kullanabilirsiniz. Toprak ise, elde ettiğiniz toprak değil, doğal toprağın kullanılması gerekmektedir.

Hazırlanan malzemelerin hepsi biraz ıslatılıp karıştırılır ve uygun bir yerde fermantasyona bırakılır. Fermantasyon işlemi su içine aldığınız malzemelerin, oksijensiz ortamda fermantasyon oluşturmasıdır. Bu süreç, malzemelerin çürümesini sağlar ve çay elde etmek için gerekli olan bütün besin maddeleri açığa çıkartılır.

Fermantasyon işlemi tamamlandığında, ortaya çıkan sıvı altı ve üstü ayrılarak saklanabilir. Alt kısımda kalan katılar yeniden kullanılabilirken, elde edilen sıvı, kompost çayı olarak kullanılabilir. Kompost çayı bitkilere belli bir oranda sulandırılarak uygulanmalıdır. Aynı zamanda, kompost çayının yapımında kullanılan malzemeler toprağa da karıştırılabilir.

Kompost çayı bitkilerde zararlı toprak mikroorganizmalarını yok ederken, yararlı olanların sayısını arttırarak, toprağın besleyici değerini arttırır. Bu nedenle özellikle organik tarım işletmelerinde oldukça sık kullanılan bir yöntemdir.