En Çılgın Twitter Trendleri: Tarihin En İyi Hashtagleri

En Çılgın Twitter Trendleri: Tarihin En İyi Hashtagleri, Twitter'ın en popüler ve özgün hashtaglerini bir araya getiriyor. Bu kitapta, tarihin en unutulmaz hashtaglerinin hikayelerini ve arkasındaki yaratıcı fikirleri keşfedeceksiniz. Sosyal medya fenomenleri ve ünlülerin hashtag kampanyalarına kadar her şeyi bulacaksınız. İster Twitter uzmanı olun, ister sadece bir sosyal medya meraklısı olun, bu kitap sizin için!

Twitter, 2006'da kurulmasından beri dünya genelinde milyarlarca kullanıcının dikkatini çeken etkileyici bir sosyal medya platformu haline geldi. Twitter, kullanıcılarına 280 karaktere kadar mesajlar yazma imkanı sunar ve takip edenlerin yorumlarına hızlı yanıt verme olanağı sağlar. Twitter, hashtaglerin yaratılmasına ve dünya çapında trendlerin başlamasına yardımcı olan bir platform olarak meşhur durumdadır.

Twitter'daki trendler, dünyanın neresinde olursanız olun, neler hakkında konuşulduğunu size gösterir. Twitter trendleri, hayatımızda bir dizi değişiklik yapabilir ve bu trendler, siyasi kavgalara, sosyal kampanyalara ve daha birçok farklı konuya ışık tutabilirler. Ayrıca, bir takım hashtagler popülerliğe derhal ulaşabilir ve binlerce hatta milyonlarca insanı etkisi altına alabilir.

Bu yazımızda, Twitter tarihinin en iyi hashtaglerinden bazılarını ve bu hashtaglerin yaratılmasında oynayan faktörleri inceleyeceğiz. Bu hashtagler, insanlar arasında bir hareket başlatmak ve destek sağlamak amaçlı kullanıldı. Örneğin, #MeToo hareketi, dünya genelinde kadın istismarına karşı bir bilincin oluşmasına katkıda bulundu. #BlackLivesMatter hashtagi, dünya genelindeki ırkçılık protestolarında büyük bir öneme sahip oldu. Diğer trendler ise dikkat çekici kampanyalara öncülük ederken, sosyal, kültürel veya politik nedenlere katkıda bulunmaya odaklandılar.

#BlackLivesMatter

#BlackLivesMatter hashtagi, ABD'deki siyahilere uygulanan şiddet olaylarına tepki olarak 2013 yılında ortaya çıktı. Fakat, 2020 yılında gerçekleşen George Floyd'un polis tarafından öldürülmesi olayı, hashtag'in dünya genelinde popüler hale gelmesini sağladı. Bu olay, sadece Amerika'da değil, tüm dünyada ırkçılığa karşı protestolara neden oldu.

Twitter, #BlackLivesMatter hashtagi sayesinde, kullanıcılar arasında hareketlilik yarattı ve zaman içinde trend olmasına yol açtı. Ayrıca, siyasi tartışmaların yanı sıra kampanyalara öncülük etti.

Bu hashtag, ırkçılıkla ilgili konuları gündeme getirdi ve sadece sosyal medyada kalmayarak, gerçek hayatta da eylemlere dönüştü. #BlackLivesMatter hareketi, dünya genelindeki insanların ırkçılık ve sosyal adaletsizliklere karşı mücadelesini gösteren en önemli örneklerden biridir ve sosyal medya kullanımının bir kez daha gücünü kanıtladığı bir örnek olarak tarihe geçmiştir.

#MeToo

#MeToo hareketi, 2017 yılında ünlü film yapımcısı Harvey Weinstein'ın cinsel taciz ve istismar davalarının patlak vermesiyle ortaya çıktı. Bu hashtag, dünyanın dört bir yanındaki kadınların cinsel taciz ve istismara karşı birlikte hareket etmesi için bir çağrı olarak yayıldı.

#MeToo hareketi, Twitter'da oldukça büyük bir etkiye sahipti. Milyonlarca kadın, #MeToo hashtag'i altında deneyimlerini paylaştı. Bu hareket, kadınların cinsel taciz ve istismar konusundaki sessizliği bozmasına ve birbirlerine destek olmalarına yardımcı oldu. #MeToo'nun yayılması, Hollywood'da ve diğer sektörlerde kadınların maruz kaldığı cinsel taciz ve istismar konusunu yeniden gündeme getirdi.

Ayrıca, #MeToo hareketi sadece kadınları değil, erkekleri de kapsayan bir hareket oldu. Erkekler de #MeToo hashtag'i altında deneyimlerini paylaştı ve cinsel taciz ve istismara karşı sorumluluk almaya çağrı yaptılar. #MeToo hareketi, cinsel taciz ve istismar konusunun önemini vurgulayan bir adım olarak tarihe geçti.

#TimesUp

#TimesUp hashtagi, #MeToo hareketinin devamı niteliğinde ortaya çıktı. 2017 yılının sonlarına doğru, Hollywood'da yer alan birçok ünlü isim, Harvey Weinstein gibi isimlerin cinsel taciz ve istismarına tanıklık etti. Bu olayların ardından birçok kadın, sosyal medya üzerinden #MeToo hashtagi kullanarak başından geçenleri paylaştı.

#MeToo hareketi, dünya genelinde farkındalık yaratırken, Hollywood'da da birçok kişi sessiz kalmamıştı. #TimesUp hashtagi, bu kişilerin birlikteliğini ve seslerini duyurmak için ortaya çıktı. Hashtag, kadınların cinsel tacize, istismara ve ayrımcılığa karşı mücadelelerinde bir araç olarak kullanıldı.

#TimesUp hashtagi, sadece Hollywood'da değil, tüm dünyada kadınlar için mücadele eden bir sembol haline geldi. Sosyal medya üzerinden yüz binlerce paylaşım yapılan hashtag, kamuoyunun dikkatini cinsel taciz ve istismar sorunlarına çekmeyi başardı. Aynı zamanda, bu hashtag ile birlikte, Time's Up adlı bir örgüt de kuruldu. Bu örgüt, kadınların hakları için mücadele ediyor ve cinsel taciz gibi sorunlara karşı mücadele eden birçok kadına destek veriyor.

#FreeKesha

2014 yılında pop sanatçısı Kesha, müzik yapımcısı Dr. Luke'a cinsel taciz ve istismar suçlamalarıyla dava açtı. Bu dava, müzik sektöründe yaşanan cinsel şiddet ve taciz sorunlarını tartışmaya açtı. Kesha, Dr. Luke'un şirketiyle sözleşmesinin feshedilmesini talep etti ve destekçileri sosyal medyada #FreeKesha hashtagi ile bu konuya dikkat çekti.

Birçok ünlü isim de #FreeKesha hareketine katıldı ve duruma destek verdi. Kesha'nın durumu, sesini duyurmak isteyen birçok kadın için önemli bir örnek teşkil etti ve müzik sektörüne dair birçok sorunun gün yüzüne çıkmasına neden oldu.

Hashtag'in gücü, Kesha'nın davasının sonucunu değiştirmese de, müzik endüstrisindeki cinsel taciz ve şiddet meselelerinin gündeme gelmesine yardımcı oldu ve kadınların konuşmasını sağladı. #FreeKesha, Twitter tarihindeki en çılgın trendlerden biri olarak yeri alıyor.

#IceBucketChallenge

#IceBucketChallenge kampanyası, ALS hastalığına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen bir sosyal medya hareketidir. Kampanya, 2014 yılında başlatıldı ve kısa sürede dünya genelinde fenomen haline geldi.

Kampanyanın mekanizması oldukça basitti: bir kişi, üzerine kova dolusu buzlu su dökecek ve daha sonra başka kişilere meydan okuyacak ve ALS araştırmaları için bağış yapmalarını isteyecekti. Bir kişi, bu iki adımı yerine getirdiğinde, #IceBucketChallenge'a dahil olarak kendisinden sonra gelen ünlüleri meydan okumaya çağırıyordu.

Bu kampanya, ALS hastalığına ve bu hastalığın neden olduğu tıbbi sorunlara dikkat çektiği gibi, büyük miktarda para toplama konusunda da büyük bir etki yarattı. Kampanya, ALS Association'a yaklaşık 115 milyon dolar bağış topladı. İnsanlar, kampanya sayesinde bilinçlenerek ve ALS'in neden olduğu zorluklardan haberdar oldular. Bu şekilde, başka başarılar için yol açtı ve sosyal medya kampanyalarının gücünü gösterdi.

ALS hastalığı, Motor Nöron Hastalığı'nın alt tipidir ve vücuttaki kas kontrolünü kaybetmeye yol açan nörolojik bir hastalıktır.
IceBucketChallenge kampanyasına katılanlar arasında Bill Gates, Oprah Winfrey, Mark Zuckerberg, ve Justin Timberlake gibi ünlü isimler vardı.

İnsanların profesyonel bir kampanya düzenlemeden, sadece sosyal medyada bir trend yaratmaları ve daha sonra büyük bir çevrimiçi harekete dönüşmesi, #IceBucketChallenge'ın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Sosyal medyanın gücünü ortaya koyduğu bu kampanya, ilerleyen dönemlerde daha pek çok kampanyaya da ilham verdi.

#Brexit

2016 yılında İngiltere, Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı aldı ve bu karar tartışmalı bir konu haline geldi. Bu karar sonrası sosyal medyada #Brexit hashtagi gündeme oturdu ve insanlar bu konu hakkında fikirlerini paylaştı.

Bazı insanlar İngiltere'nin ayrılması kararının yanlış ve ülkeye zarar vereceğini düşünürken, bazıları da bağımsızlığın ülkeye fayda sağlayacağı fikrindeydi. Tartışmalar sadece İngiltere ile sınırlı kalmadı ve Avrupa genelinde de konuşulmaya devam etti.

Avrupa'da yaşayan İngiliz vatandaşları ne olacak?
İngiltere'nin AB ile olan ticareti nasıl etkilenecek?
AB ülkeleri arasındaki ilişkiler nasıl şekillenecek?

Sorularına cevap bulmak için birçok tartışma ve analiz yürütüldü. Brexit kararı, AB'deki diğer ülkelerin de İngiltere'nin izlediği yolu takip etmesine sebep olabilecek bir konu olarak ele alındı. #Brexit, sadece bir ülkenin iç meselesi olmaktan çıkarak dünya genelinde tartışılan bir konu haline geldi.

#PrayForParis

2015 yılı Kasım ayında Paris, Fransa'da gerçekleşen terör saldırıları, tüm dünyada büyük bir yıkım etkisi yarattı. Sosyal medya üzerinden ise #PrayForParis hashtagi, terör saldırılarında hayatını kaybedenler için dua etmek ve dayanışma göstermek için kullanıldı.

Bu hashtag, dünya genelinde kullanıcılar tarafından milyonlarca kez paylaşılarak Paris halkına destek olduklarını gösterdi. Yükselen bir sosyal medya trendi olarak, #PrayForParis hashtagi, insanları bir araya getirdi ve terörizme karşı birlikte mücadele etme çağrısında bulundu.

Terör saldırılarının ardından Paris'te, Eiffel Kulesi ve diğer simgesel yerler, Fransa bayrağı renklerine büründü. Bu sembolik adımlarla birlikte, #PrayForParis hashtagi, insanların dünya genelinde dayanışma içinde olduğunu gösteren bir sembol haline geldi.

#JeSuisCharlie

Charlie Hebdo saldırıları, 2015 yılında Fransa'da gerçekleşmiş bir terör saldırısıydı. Birçok kişi bu saldırıya tepki göstermek için "Je suis Charlie" (Ben Charlie'yim) hashtagini kullanmaya başladı. Bu hashtag, ifade özgürlüğüne vurgu yaparak, dünya genelinde büyük bir hareketlilik yarattı.

Charlie Hebdo, Fransa'nın en popüler mizah dergilerinden biriydi. Yayınladıkları dergilerde, siyasi liderler, din adamları ve ünlüler gibi önemli figürleri hicvetmeleriyle tanınıyorlardı. 2015 yılında, bir grup terörist tarafından saldırıya uğradılar. Saldırı sonucunda, çoğu dergi çalışanı olmak üzere on iki kişi hayatını kaybetti.

Je suis Charlie hashtagi, bu saldırılara karşı dünya genelinde dayanışma gösteren insanların bir araya gelmesine yardımcı oldu. #JeSuisCharlie hashtagi, Twitter'daki en popüler trendlerden biri haline geldi. Bu hashtag aynı zamanda, ifade özgürlüğüne vurgu yaparak, dünya genelinde büyük bir tartışma konusu oldu.

#BringBackOurGirls

Boko Haram, Nijerya'da 276 kız öğrenciyi kaçırdıktan sonra bu hashtag, Twitter'da büyük ses getirdi. Kampanya, dünya genelinde milyonlarca Twitter kullanıcısının desteğini kazandı ve hükümete kızların bulunması konusunda baskı yapmaya yardımcı oldu.

Kampanya, sadece Twitter'da değil, Instagram ve Facebook gibi diğer sosyal medya platformlarında da yayıldı ve dünya genelinde destek gördü. Ayrıca, neredeyse her ülkede düzenlenen gösteriler ve protestolar, kızların özgürlüklerine kavuşması için çağrı yaptı.

Hashtag'in gücü, Boko Haram'ın kızları serbest bırakmasına yol açmasa da, dünya çapında farkındalık yaratması ve uluslararası baskıyı artırması açısından büyük bir başarıydı. Ayrıca, olayın ardından Birleşmiş Milletler, Nijerya hükümeti ve diğer örgütler Boko Haram'ın saldırılarına karşı sıkı önlemler aldı.

#OscarsSoWhite

2015 ve 2016 yıllarında Oscar ödüllerinde, çoğunlukla beyaz oyuncuların aday gösterilmesi sonrasında sosyal medyada başlatılan "#OscarsSoWhite" kampanyası, Hollywood'da ırkçılık meselesini yeniden tartışmaya açtı. Bu durum, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde, ünlü isimlerin ve sıradan vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları bir çığır açan harekete dönüştü.

Kampanyanın amacı, Hollywood'da çoğulculuğun ve farklı kültürlerin temsilinin sağlanması, beyaz olmayan oyuncuların ve yapımcıların da ödül alabilmesi için farkındalık yaratmaktı. Hashtag'in yarattığı etki, Hollywood'da yapımcıların, yönetmenlerin ve oyuncuların daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesine ve daha çeşitli projelere imza atmalarına yardımcı oldu.

#OscarsSoWhite kampanyası, ABD'deki ırkçılık sorunlarını, ülkedeki siyahilerin, Hispaniklerin, Asyalıların, Kızılderililerin ve diğer azınlık gruplarının karşılaştığı adaletsizliği ortaya çıkaran önemli bir adım oldu. Bu hashtag, Hollywood'un sosyal sorumluluğunu ve adil davranışını hatırlatmak için önemli bir araç haline geldi.

#StopAsianHate

Son yıllarda dünya genelinde ırkçılık ve nefret suçlarının artışı, büyük bir endişe kaynağı haline gelirken, yalnızca Asyalı Amerikalıları hedef alan şiddet eylemeleri artış gösterdi. Son yıllarda ABD'de gerçekleşen Asya kökenli Amerikalıların yaşadığı saldırılar ve tacizler, insan hakları savunucularının, siyasi liderlerin, ünlülerin ve normal insanların dikkatini çekti. Bağımsız düşünce ve araştırma kuruluşu AAPI verilerine göre, 2020 yılında Asyalı Amerikalılara karşı nefret suçu saldırılarında yüzde 149'luk bir artış yaşandı.

Şiddet eylemleri, Asyalı Amerikalılara karşı ayrımcılığın yanı sıra, COVID-19 salgını nedeniyle ABD'de suçlamanın bir sonucu olarak artış gösterdi. #StopAsianHate hashtagı, dünya genelinde insanların Asyalı Amerikalılara desteğini göstermek için kullanılmaya başlandı. Hashtag, ABD'deki şiddet ve soykırım karşıtı hareketin bir parçası olarak popüler hale geldi ve insanların dayanışma içinde olduğunu gösterdi.

Asya kökenli Amerikalıların maruz kaldığı ırkçılığın ve nefret suçlarının önüne geçmek ve ABD'deki toplumsal eşitliği artırmak için harekete geçen birçok kuruluş, siyasi lider ve topluluk, hükümetin de Asyalı Amerikalıları koruyacak önlemler alması gerektiğinde hemfikir.