Bilim Tarihi, bilimin kökeni, gelişimi ve geleceği hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz tarihsel bir kitaptır. Bilim insanlarının hayatına, çalışmalarına ve keşiflerine dair tüm detayları keşfedin. Bilim tarihi, bilimsel ilerlemenin ne kadar önemli olduğunu anlatan önemli bir kaynaktır. İleriye dönük düşünmenizi sağlayacak harika bir kaynak!

Bilim tarihi, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. İnsanlar, doğayla kurdukları ilişkileri ve onun sırlarını keşfetme arzuları nedeniyle sürekli olarak bilim yapmışlardır. Antik dönemden itibaren felsefi düşünceler, matematik, gökbilim, tıp, kimya gibi bilim dalları gelişmiştir. Bilim tarihi, bu bilim dallarının ortaya çıkışından günümüze kadar süren gelişimini ve ilerleyişini inceler.

Bilim tarihi, bilim adamlarının ve düşünürlerin yaptıkları keşiflerle ve yaptıkları araştırmalarla şekillenmiştir. Bu keşifler, yeni bir bilim dalının keşfine, var olan bir teorinin doğrulanmasına ya da yanlışlanmasına ve hatta sadece düşündürücü bir sorun teşkil etmesine yol açabilir. Bilim tarihi, bilim adamlarının çalışmaları sonucunda ortaya çıkan bilimsel devrimlerin, keşiflerin ve icatların gelişiminin bir anlatımıdır.

Bilim tarihi, insanlığın geleceği açısından da büyük bir önem taşır. Bilim adamları, yaptıkları çalışmalarla insanları korumak, daha sağlıklı bir yaşam sürdürmelerini sağlamak, enerji kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmak, uzayı keşfetmek ve daha birçok alanda insanlığa hizmet ederler. Gelecekte yapılacak çalışmalar, insanların karşılaşabileceği sorunlara çözüm bulmada büyük rol oynayacaktır. Bilim tarihi, bu nedenle, bilim adamları, öğrenciler ve geleceğin bilim insanları için büyük bir öğrenme ve ilham kaynağıdır.

Bilim Tarihinin Doğuşu

Bilim, insanlık tarihinin başlangıcından beri bireylerin doğayı ve evreni keşfetme arzusu sonucunda ortaya çıkmıştır. İnsanlar, gezegenlerin hareketleri, güneş tutulmaları, yıldızların konumu ve diğer doğa olaylarının nedenlerini anlamak için çaba sarf etmiştir. Bu arayış insanları, felsefe ve doğa bilimlerine yöneltmiştir.

Aristoteles, Yunan filozofu olarak bilinen kişiye kadar öncül bilim çalışmaları hakkında pek az bilgi bulunmaktadır. Ancak, Aristoteles'in filozofluğu döneminde doğa bilimleri birçok yeniliğe uğradı. İslam kültürü de, bilim dünyasında önemli bir rol oynadı. Batlamyus, İbn-i Sina ve El- Kindi'nin çalışmaları, ileride yenilikçi bilim insanlarının çalışmalarına ilham kaynağı oldu.

Modern bilim tarihi, bilim insanlarının araştırma ve keşiflerindeki belirgin farklılaşmayla ortaya çıktı. Çağdaş bilim tarihi, doğa bilimleri, teknoloji ve tıp gibi birçok farklı disiplindeki gelişmelerin yanı sıra, bu alandaki teorilerin nasıl geliştiğini ve yayıldığını da ele almaktadır. Günümüze kadar geçen süreçte bilim, birçok keşif, icat ve rekorlar kırmıştır.

Bilim Tarihinin Önemi

Bilim tarihi, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bilim tarihi çalışmaları sayesinde insanlık tarihi ile bilim arasındaki bağlantı daha iyi anlaşılabilir hale gelmektedir. Bilim tarihindeki gelişmelerin günümüz bilimine katkısı çok büyüktür. Birçok teknolojik ve tıbbi ilerleme, geçmişteki bilimsel çalışmaların sonuçlarına dayanmaktadır.

İnsanlığın geleceği de bilim tarihi ile yakından ilgilidir. Bilim tarihi çalışmaları, gelecekte yapılacak bilimsel çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Bilim tarihindeki gelişmeler, gelecekte yapılacak araştırmalar için eşsiz bir kaynak teşkil etmektedir. Bu nedenle, bilim tarihi çalışmaları insanlığın geleceği açısından son derece önemlidir.

Bilim tarihi çalışmaları, aynı zamanda bilimsel düşünce tarzının ortaya çıkışını ve gelişimini anlamamızı sağlar. Bilim tarihi, soyut düşüncenin güçlenip ve düzenli hale getirilmesinde önemli bir role sahiptir. Bilime olan ilginin artması ve bilim tarihi çalışmalarının yaygınlaşması, gelecekte daha fazla bilim insanının yetişmesini sağlayacaktır.

Bilim Tarihi ile İlgilenen Kurumlar ve Dergiler

Bilim tarihi, özellikle son yıllarda artan ilgiyle birlikte birçok kuruluş ve dergi tarafından çalışmalar yapılmaktadır. Bu alanla ilgilenen kuruluşlar arasında Türkiye Bilim Tarihi Kurumu başta olmak üzere, Türkiye'deki birçok üniversite ve araştırma merkezi yer almaktadır. Dergiler arasında ise, Bilim Tarihi ve Felsefe Dergisi, Bilim ve Teknik Dergisi, SCIENCETA ve TÜBİTAK Bilim ve Teknik gibi yayın organları bulunmaktadır.

Bu kuruluşlar ve dergiler, bilim tarihindeki gelişmeleri araştırmak ve bu alanda yeni çalışmalar yapmak amacıyla kurulmuşlardır. Ayrıca, bilim tarihine ilgi duyan araştırmacılar için de önemli bir kaynak oluşturmaktadırlar.

Tabii ki, bunlar sadece Türkiye'deki kurum ve dergilerdir. Dünya genelinde de birçok bilim tarihi kuruluşu ve yayın organı bulunmaktadır. Örneğin, The British Society for the History of Science, The History of Science Society, The International Union of History and Philosophy of Science, European Society for the History of Science gibi kurumlar ve Isis, Centaurus, Osiris, Science in Context gibi dergiler sayesinde bilim tarihi alanında önemli çalışmalar yapılmaktadır.

• Bilim tarihiyle ilgili yapılan çalışmalar;
• Tarihi zamanlardaki bilime dair keşifler;
• Bilimin işleyişi ve bilim tarihindeki olaylar ve buluşlar;
• Bilimler tarihindeki bireyler ve onların başarılarına dair incelemeler;
• Bilim tarihindeki kavramların tanımlanması ve tartışılması;

Kuruluş/Dergi	Web Sitesi
Türkiye Bilim Tarihi Kurumu	http://www.bilimtarihi.org.tr/
Bilim Tarihi ve Felsefe Dergisi	http://www.bilimtarihivefelsefe.com/
Bilim ve Teknik Dergisi	http://www.bilimteknik.tubitak.gov.tr/
SCIENCETA	http://www.scienceta.com/
TÜBİTAK Bilim ve Teknik	http://www.bilimteknik.tubitak.gov.tr/

Bilim tarihi ile ilgili bu kuruluşlar ve dergiler, öğrenciler, araştırmacılar, öğretim üyeleri ve genel olarak bilim meraklıları için önemli kaynaklar sunmaktadırlar. Bu sayede bilim tarihindeki gelişmeleri yakından takip edebilir ve bilim için yapılan katkılara dair farkındalık oluşturabilirsiniz.

Bilimsel Devrimler

Bilimsel devrimler, 17. yüzyılda gerçekleşen ve bilim tarihinde önemli bir dönüm noktası olan bir dizi keşif ve yeniliklerin yaşandığı süreci ifade eder. Bu dönemde yaşanan bilimsel gelişmeler, o zamana kadar kabul edilmiş eski bilimsel teorileri yıkarak insanların dünya hakkındaki düşüncelerini kökünden değiştirdi. Bilimsel devrimlerin yaşandığı dönemde, matematik, fizik, astronomi, biyoloji ve kimya gibi birçok bilim dalında büyük gelişmeler yaşandı.

Bilimsel devrimlerin en önemli özelliklerinden biri, deney ve gözleme dayalı bilimsel yöntemlerin kullanılmasıdır. Bu sayede, bilim insanları doğanın çalışma prensiplerini daha iyi anlamaya başlamışlardır. Örneğin, Galileo Galilei tarafından gerçekleştirilen deneyler sayesinde, Dünya'nın Güneş etrafında döndüğü kanıtlanmış ve bu, o zamana kadar kabul edilmiş Ptolemaik modelini ortadan kaldırmıştır.

Bilimsel devrimler sonucunda elde edilen keşiflerin etkisi günümüze kadar sürmektedir. Bu keşiflerin en önemlilerinden biri, Isaac Newton'un kütle ve hareket yasalarıdır. Bu yasalar, günümüzde mekanik dünyanın temelini oluşturmaktadır. Ayrıca, bilimsel devrimlerin sonucunda yapılan keşifler, tıp ve sağlık hizmetleri gibi birçok alanda da kullanılmaktadır. Örneğin, mikroskopun keşfi, mikroorganizmaların keşfedilmesine ve bu sayede enfeksiyonların tedavisine olanak sağlamıştır.

Gökbilimdeki Gelişmeler

Gökbilim tarihi, insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte, bu alanda yapılan gözlemler sözlü kültürde yer alırken, yazılı kaynaklardaki belgelerin sayısı son derece azdır. Gökbilim alanındaki ilk büyük atılım, antik Yunan döneminde başladı ve Aristoteles, Ptolemy, ve Copernicus gibi önemli gökbilimciler bu alanda çalışmalar yaparak gök cisimlerinin hareketlerini tanımlamaya çalıştılar. Gökbilimdeki gelişmeler ise Copernicus, Kepler, Galileo gibi bilim adamlarının çalışmalarıyla daha da hızlandı.

Copernicus, güneş merkezli modeli keşfederek ve bu modele dayanarak Yerkürenin evrenin merkezinde olmadığını kanıtladı. Kepler, gezegenlerin yörüngeleri hakkında yaptığı çalışmalarla, bugün bile kullanılan Kepler yasasını oluşturdu ve geçmişten bugüne birçok gökbilimciye ilham verdi. Galileo, teleskobu kullanarak Jüpiter'in uydularını keşfetti ve Güneş lekeleri hakkında çalışmalar yaparak Güneş'in merkezinde olan bir yapı olduğunu öne sürdü.

Gökbilimciler	Keşifleri
Copernicus	Güneş merkezli modeli keşfi
Kepler	Gezegenlerin yörüngeleri hakkındaki çalışmaları
Galileo	Teleskopu kullanarak Jüpiter'in uydularını keşfi ve Güneş lekeleri hakkındaki çalışmaları

Bu büyük gökbilimciler, evren hakkında yeni fikirler ve bakış açıları öne sürdüler ve günümüzde bile astronomi alanındaki çalışmalara ilham kaynağı olmaya devam ediyorlar.

Modern Bilimin Doğuşu

17. yüzyılda gerçekleşen bilimsel devrimler modern bilimin doğuşuna öncülük etmiştir. Bu devrimlerin üzerine özellikle Isaac Newton, Robert Boyle ve Robert Hooke gibi bilim adamları, doğa olaylarının matematiksel ve deneysel olarak açıklanmasını öneren teoriler geliştirmiştir.

Isaac Newton özellikle üç temel hareket kanunu ile evrensel çekim teorisini yerleştirmiştir. Robert Boyle, gazları tanımlayan basınç ve hacim yasaları oluşturmuştur. Robert Hooke ise ilk mikroskopları icat etmiş ve birçok canlı organizmanın özelliklerini keşfetmiştir.

Bu bilim adamlarının ortaya koydukları teoriler sayesinde modern bilim gelişmeye başlamıştır. Bilim adamları artık doğa olaylarını sadece gözlemleyerek değil, matematiksel ve deneysel yöntemler kullanarak açıklamaya çalışmışlardır. Modern bilimin doğuşu, bu yeni bakış açısı ile başlamış ve günümüzde bilim dalları hızla gelişmeye devam etmektedir.

Bugünün Bilimi

Günümüzde bilim, insanlık için çok önemli bir yer tutmaktadır. Bilim dalları her geçen gün gelişmekte ve insanlığa pek çok yenilikler sunmaktadır. Bilim, insanların merak ettikleri şeyleri anlamalarına, sorunları çözmelerine ve geleceği yönlendirmelerine yardımcı olmaktadır.

Modern bilim, çok sayıda disiplinden oluşmaktadır. Kimya, biyoloji, fizik, matematik, tıp, mühendislik ve astrofizik gibi pek çok bilim dalı bulunmaktadır. Bu dalların her biri kendine özgü çalışmalar yapmaktadır ve birbiriyle bağlantılıdır. Örneğin, tıp bilimi, biyoloji ve kimyayı içermekte ve insanların sağlığına yönelik çalışmalar yapmaktadır.

Bugünün bilim adamları arasında pek çok ünlü isim bulunmaktadır. Elon Musk, Stephen Hawking, Neil deGrasse Tyson, Bill Gates gibi isimler, günümüzde bilime yön veren kişiler arasında sayılabilir. Bu bilim adamları, pek çok alanda yenilikler yapmakta ve insanlığın ilerlemesi açısından pek çok katkıda bulunmaktadır.

• Elon Musk - Galaktik Ulaştırma: Tesla araçları ile elektrikli araç pazarındaki yeri, SpaceX ile Mars'a seyahat planları ve tünel ve hava taşımacılığı gibi projeler
• Stephen Hawking - Evrenin Sırları: Tanınmış bir teorisyen olan Hawking, kara delikler, uzay-zaman, karanlık madde ve evrendeki diğer bilinmeyenler hakkında araştırmalar yapmıştır.
• Neil deGrasse Tyson - Astrofizik: Tyson, özellikle gezegenler, yıldızlar, farklı galaksiler ve evrendeki diğer fenomenler konusunda araştırmalar yapan bir astrofizikçidir.
• Bill Gates - Biyoteknoloji: Gates, genetik alanına odaklanarak gelecekteki büyük sağlık sorunlarını önlemek için yardımcı olacak biyoteknolojik gelişmeler hakkında çalışmalar yapmıştır.

Bugünün bilimi, bilim adamlarının ve araştırmacıların insanlığa hizmet etmek için yaptıkları seçkin çalışmaların bir sonucudur. Gelecekte bilim dallarında daha fazla yenilik beklenmektedir ve insanlığın ilerlemesi için önemli bir araç olmaya devam edecektir.

Çevre Bilimleri ve İklim Değişikliği

Doğal kaynakların kullanımı ve insan aktivitelerinin çevresel etkileri, iklim değişikliği sorunuyla ilgili bilim çalışmaları ve yapılan araştırmalar son yıllarda büyük bir önem kazandı. Bu bağlamda, küresel sıcaklık artışı, su kaynaklarının kirlenmesi, ormanların yok edilmesi, toprak erozyonu, doğal kaynakların hızla tükenmesi gibi çevresel etkiler, iklim değişikliği sorununa ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Bununla birlikte, çevre bilimleri, insan aktivitelerinin çevresel etkilerini minimize etmek ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamak için yoğun çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynakları, çevre dostu teknolojiler, geri dönüşüm sistemleri ve su kaynaklarının korunması gibi çözüm önerileri geliştiriliyor.

İklim değişikliği sorununun ele alınması için bilim camiası tarafından yapılan çalışmalar arasında, sera gazı emisyonlarının azaltılması, enerji verimliliği ve karbondioksit emisyonu azaltıcı teknolojilerin geliştirilmesi gibi önemli adımlar bulunmaktadır. Ayrıca, denizlerdeki asitliğin azaltılması, orman yangınlarına hızla müdahale edilmesi gibi doğal felaketlerin önlenmesinde çevre bilimleri rol oynamaktadır.

Özetle, çevre bilimleri ve iklim değişikliği sorunu, dünya genelinde herkesi yakından ilgilendiriyor ve bilim adamları çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Gelecekte daha sağlıklı bir çevre için, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi gerekiyor.

Genetik ve Biyoteknoloji

20. yüzyılın en büyük bilimsel keşiflerinden biri DNA'nın keşfi oldu. Bu keşifle DNA'nın yapısı ve nasıl çalıştığı öğrenilerek hastalıkların nedenleri ortaya çıkarılabildi. Genetik araştırmalar, son yıllarda çığır açarak insan genlerinin düzenlenmesi ve hastalıkların tedavisi konusunda umut verici gelişmelere yol açtı.

Biyoteknoloji ise mikroorganizmalar, bitkiler ve hayvanlar ile genleri değiştirme ve değiştirilmiş organizmaların kullanımına odaklanır. Bu teknoloji, gıda üretiminde, hastalıkların tedavisinde, enerji üretiminde ve çevre korumasında kullanılabilir. Özellikle GDO'lu ürünlere verilen tepkiler tartışmalı olsa da, biyoteknolojinin gelecekte hayatımızı nasıl etkileyeceği büyük bir merak konusu.

Ne yazık ki, ilerleyen teknoloji ve bilim, biyolojik silahların da geliştirilmesine yol açtı. Biyolojik silahlar, salgın hastalıkların yayılmasına neden olan mikroorganizmaların kullanımıyla insanlara zarar verebilir. Bu nedenle, biyoteknolojinin ve genetik araştırmaların geliştirilmesi ile birlikte, dünya ülkelerinin biyolojik silahlara karşı önlem alması gerektiği de bir gerçek.

Genetik araştırmaların gelişmesi ile birlikte, genetik testler de popüler hale geldi. Bu testler, birçok hastalığın genetik geçişini belirleyebilir, ayrıca kanser ve kalp hastalığı gibi genetik nedenleri olduğu bilinen hastalıkların erken teşhisi için kullanılabilir. Ancak, bu testlerin doğru sonuçlar vermesi için uzman kişiler tarafından yürütülmesi önemlidir.

Biyoenformatik, biyolojik verileri bilgisayar sistemleri aracılığıyla analiz etme ve yorumlama sürecidir. Bunun amacı, hastalıkların daha iyi anlaşılması, yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ve biyoteknolojinin geliştirilmesidir. Biyoenformatik, büyük miktarda veri toplayan genetik araştırmaları ve sağlık hizmetlerinde kullanılan elektronik kayıtları yönetmek için de yaygın olarak kullanılır.

Genetik ve biyoteknoloji, insanlığın geleceği için önemli bir role sahip. Bu alandaki gelişmeler, hastalıkların tedavisi, enerji kaynaklarının kullanımı ve gıda üretimi konularında büyük umutlar vadederken, biyolojik silahlar gibi tehlikeli sonuçları da beraberinde getirebilir. Bu nedenle, bilimsel etik kuralların göz ardı edilmemesi ve kullanımın kontrollü olması büyük önem taşır.

Geleceğin Bilimi

Gelecekteki bilim dalları, yapay zeka, nörobilim, nanoteknoloji gibi oldukça heyecan vericidir. Yapay zeka, insan beyninin işlevselliğini taklit etmek için tasarlanmış bir bilgisayar sistemidir. Bu alan hızla büyüyor ve yapay zeka teknolojisi sektörlerini ve hatta hayatımızın birçok alanını etkiliyor. Nörobilim ise beyin ve sinir sistemi çalışmalarıdır. Bu alanda yapılan araştırmalar, insanlar hakkında daha derin bilgiler sağlamak için kullanılır. Nanoteknoloji ise çok küçük ölçeklerde materyallerin kontrolüdür. Bu teknoloji sayesinde, malzemeler ve cihazlar daha küçük boyutlarda ve daha etkili hale getirilebilir.

Bu bilim dallarındaki araştırmalar, insanlığın geleceği için büyük önem taşıyor. Yapay zeka teknolojisi, tıp, finans, eğitim ve birçok sektöre getirdiği yenilikçi çözümlerle hayatımızı kolaylaştıracak. Nörobilim çalışmaları ise özellikle zihinsel hastalıkların tedavi edilmesinde büyük bir yardımcı olacak. Nanoteknoloji ise enerji üretimi, su arıtma ve hatta insana transplantasyon için yeni malzemeler üreten bir devrim niteliği taşıyor.

• Yapay zeka, nörobilim ve nanoteknoloji araştırmaları, kısa bir sürede insanlığın birçok alanda büyük bir değişim yaşamasını sağlayacak.
• Bu alanlardaki araştırmalar gelecekte hayatımızı kolaylaştıracak yenilikçi çözümlerle dolu.

Geleceğin bilimi, her geçen gün gelişiyor ve büyüyor. Bu büyüme, insanlık için faydalı yenilikler getirirken, aynı zamanda birçok farklı etik tartışma da getiriyor. Ancak yapılan çalışmalar, insanların hayatında onları daha olumlu bir etkiye sahip kılacak ve insana daha iyi bir gelecek sunmayı amaçlıyor.

Yapay Zeka ve Robot Teknolojisi

Yapay zeka ve robot teknolojisi, günümüz dünyasında oldukça önemli bir pozisyona sahip. İnsanlar, yıllardır hayalini kurduğu robotlarla birlikte yaşamak için teknolojinin ilerlemesiyle birlikte bu hayal gerçek olma yolunda hızla ilerliyor. Özellikle son yıllarda yapılan çalışmalar, yapay zeka teknolojisinin gelişmesinde büyük bir rol oynamaktadır.

Yapay zeka, makinelerin insanlar gibi akıl yürütüp karar verebileceği ve öğrenebileceği bir teknoloji türüdür. Yapay zeka sayesinde, robotlar insan işlerini kolaylıkla yapabiliyor. Bunlardan bazıları araba sürmek, yemek hazırlamak, temizlik yapmak, hatta evcil hayvanların bakımını yapmak bile olabilir.

Bununla birlikte, robot teknolojisi sadece ev işleri için kullanılmıyor. Özellikle endüstriyel alanlarda, işlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde yapılması için robotların kullanımı artmaya başladı. Robotlar, insanların yapamayacağı kadar tehlikeli, sıcak veya soğuk ortamlarda çalışabilirler. Bununla birlikte, robotların hayatımızdaki yeri sadece endüstriyel alanlarla sınırlı değil. Bugün, insansız hava araçları, drone'ların kullanımı artarken, birçok mağaza kendi kendine çalışan robotlar kullanmaktadır. Yakın gelecekte robotlar, hayatın her alanında daha çok yer alacağı ve insanların hayatını daha kolaylaştıracak.

Nörobilim ve Zihin Kontrolü

Nörobilim, beynin çalışma mekanizmalarını inceleyen bir bilim dalıdır. Son yıllarda yapılan çalışmalar sayesinde beynin nasıl işlediği ve davranışlarımızın arkasındaki nedenleri anlama konusunda büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak bu ilerlemelerin beraberinde etik boyutları da getirmiştir.

Zihin kontrolü teknolojisi, nörobilim araştırmaları sayesinde geliştirilmektedir. Bu teknoloji sayesinde beyin dalgalarının ölçülmesi ve işlenmesi, insan davranışlarını ve düşüncelerini kontrol altına almak için kullanılmaktadır. Ancak bu teknolojinin kullanımı ile ilgili etik sorunlar da tartışmalıdır.

Özellikle, zihin kontrolü teknolojisinin kullanımının zorla veya gönüllü olmadan gerçekleşmesi, kişisel özgürlüklerin kısıtlanması ve mahremiyetin ihlal edilmesi gibi konular, ciddi etik kaygılara neden olmaktadır. Bu nedenle, nörobilim ve zihin kontrolü teknolojilerinin kullanımı konusunda sıkı bir düzenleme yapılması gerekmektedir.

Bununla birlikte, nörobilim araştırmaları sayesinde birçok hastalığın tedavisi ve insanların hayatlarını daha iyi hale getirmesi de mümkündür. Örneğin, nörobilim araştırmaları sayesinde sara hastalarına yönelik tedaviler geliştirilmiş ve obezite gibi hastalıkların tedavisinde de önemli adımlar atılmıştır. Aynı zamanda, zihinsel engelli kişilere yardımcı olabilecek teknolojilerin geliştirilmesi de mümkündür.

Sonuç olarak, nörobilim ve zihin kontrolü teknolojisi, etik boyutları önemsenerek kullanıldığında insan hayatını olumlu yönde etkileyecek teknolojiler arasında yer alır. Ancak bu teknolojilerin kullanımı konusunda sıkı etik düzenlemeler yapılması gerekmektedir.