Türkiye'de doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modelleri, doğayı koruyarak sürdürülebilir turizm için önemli adımlar atıyor Siz de bu modelleri keşfederek, doğal güzellikleri koruma altına alabilirsiniz Doğayı sevmenin, yaşatmanın ve korumanın keyfini çıkarın

Türkiye turizminin önemi oldukça büyük ve bu sektör ülke ekonomisi için önemli katkılar sağlamaktadır. Ancak turizm faaliyetlerinin doğaya zarar verici etkileri de göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. İşte bu nedenle ülkemizde doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi son derece önem kazanmaktadır. Bu sayede turizm faaliyetleri doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilirlik açısından olumlu bir etki yaratabilir.

Doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modelleri arasında çevre yönetim sistemleri, yeşil oteller, ekoturizm ve doğal turizm işletmeleri yer almaktadır. Bu işletmeler hem doğal kaynakların korunmasına hem de turizm faaliyetlerinin sürdürülebilirliğine dikkat ederek hareket etmektedirler. İşte bu sayede doğal kaynaklar korunarak turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi mümkün olabilmektedir.

Doğaya Duyarlı Turizm İşletmeciliği Modelleri	Açıklaması
Çevre Yönetim Sistemleri	ISO 14001 standartlarına uygun olarak çevresel etki değerlendirmesi, yönetimi ve izleme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi
Yeşil Oteller	Çevresel etkiyi azaltmaya yönelik uygulamaların yapıldığı, çevreci teknolojilerin kullanıldığı oteller
Sıfır Atık Projesi	Atık üretimini azaltmaya ve geri dönüşüm oranını arttırmaya yönelik uygulamaların yapıldığı oteller
Vejetaryen ve Organik Yemek Seçenekleri	Organik ürünlerin kullanımı ve et tüketiminin azaltılması ile çevresel etkiyi en aza indirme amaçlı menüler sunulması
Ekoturizm ve Doğal Turizm İşletmeleri	Doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanıldığı, bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan ve çevresel etkiyi en aza indiren turizm işletmeleri

Ülkemizin doğal güzelliklerine sahip olan bölgelerde faaliyet gösteren turizm işletmeleri, bu çerçevede hareket ederek hem turizm faaliyetlerini sürdürülebilir hale getirebiliyor hem de doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunabiliyorlar. Özellikle son yıllarda çevreye duyarlı ve doğa dostu işletmelerin sayısında artışlar gözlemleniyor. Bu gelişmeler doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin yaygınlaşması ve gelecekte de sürdürülebilir bir turizm faaliyetinin mümkün olması açısından oldukça umut verici olmakta.

Doğaya Duyarlı Turizmin Önemi

Turizm sektörü dünya genelinde hızlı bir şekilde büyümekte ve ülkelerin ekonomilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, bu büyüme beraberinde doğal kaynakların tüketilmesi ve çevre kirliliği gibi çevresel sorunları getirmekte ve doğaya zarar vermekte. Doğaya duyarlı turizm ise, turizm faaliyetlerinin doğaya zarar verici etkilerinin azaltılması ve sürdürülebilir bir turizm anlayışının benimsenmesi ile doğal kaynakların korunarak turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi amacını taşımaktadır.

Doğaya duyarlı turizm, turizm sektörünün tüm paydaşları için önemlidir. Turizm işletmeleri, doğal kaynakları koruyarak gelecekte de turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir olmasını sağlayabilirler. Aynı zamanda, turistler de böyle bir turizm anlayışını destekleyerek seyahatlerinde çevresel etkiyi en aza indirerek katkıda bulunabilirler.

Doğaya Duyarlı Turizm İşletmeciliği Modelleri

Doğaya duyarlı turizm, sürdürülebilir turizm anlayışının bir parçası olup, doğal kaynakların korunarak turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesini hedefler. Doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modelleri ise bu hedefe ulaşmak için geliştirilen uygulamaları ifade eder.

Çevre yönetim sistemleri, yeşil oteller, ekoturizm ve doğal turizm işletmeleri, doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin en yaygın uygulama alanlarıdır.

Çevre yönetim sistemleri, ISO 14001 standartlarına uygun olarak çevresel etki değerlendirmesi, yönetimi ve izleme faaliyetlerinin gerçekleştirildiği uygulamalardan oluşur. Bu uygulamalar, turizm işletmelerinin çevresel etkiyi azaltmak için yaptığı çalışmaları kapsar. Bu sayede turizm faaliyetleri, doğal kaynaklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltır.

Yeşil oteller, çevresel etkiyi azaltmaya yönelik uygulamaların yapıldığı, çevreci teknolojilerin kullanıldığı otellerdir. Sıfır atık projesi, enerji ve su tasarrufu, geri dönüşüm, organik ve sürdürülebilir ürün kullanımı, çevre dostu temizlik ürünleri kullanımı yeşil otellerin temel özelliklerindendir. Ayrıca, otellerde sunulan yemeklerde de çevresel etkiyi azaltmak amaçlı organik ve vejetaryen yemekler sunulabilir.

• Sıfır Atık Projesi: Atık üretimini azaltmaya ve geri dönüşüm oranını arttırmaya yönelik uygulamaların yapıldığı oteller.
• Vejetaryen ve Organik Yemek Seçenekleri: Organik ürünlerin kullanımı ve et tüketiminin azaltılması ile çevresel etkiyi en aza indirme amaçlı menüler sunulması.

Ekoturizm, doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanıldığı, bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan ve çevresel etkiyi en aza indiren turizm işletmeleri için kullanılan bir terimdir. Doğaya duyarlı turizm işletmeciliğinin en temel unsurlarından biridir. Ekoturizm işletmeleri, yerli halka ekonomik ve sosyal fayda sağlamayı da hedeflerler. Bu sayede turizm faaliyetleri bölge halkının yaşam kalitesini yükseltirken doğal kaynakların korunmasına da katkı sağlar.

Doğal turizm işletmeleri ise sürdürülebilir turizm anlayışı çerçevesinde doğal alanlarda faaliyetlerini sürdüren turizm işletmeleridir. Milli parklar, doğal koruma alanları, biyosfer rezervleri ve benzeri alanlarda faaliyet gösterirler. Bu işletmeler, doğal alanlarda yaşayan canlıların korunmasına ve doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmasına katkı sağlar.

Çevre Yönetim Sistemleri

Doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinden biri de çevre yönetim sistemleridir. Bu sistemler, ISO 14001 standartlarına uygun olarak çevresel etki değerlendirmesi, yönetimi ve izleme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesini içermektedir.

Bu anlamda, turizm işletmeleri çevresel etkiyi en aza indirgemek için çeşitli uygulamalar yapmaktadır. Sistemler, atık yönetimi, enerji verimliliği, su yönetimi, çevre koruma, sürdürülebilirlik ve toplam kalite yönetimi gibi çevresel faktörleri içermektedir.

Bu uygulamalar turizm işletmelerinde doğru bir şekilde gerçekleştirildiğinde, hem doğal kaynakların korunmasına hem de işletmenin karlılığına katkı sağlayabilir. Ayrıca, turistler de doğa dostu uygulamalara yönelik artan bir talep göstermektedirler.

• Atık yönetimi: Atıkların doğru bir şekilde ayrıştırılması ve geri dönüşüm faaliyetlerinin düzenli olarak yapılması
• Enerji verimliliği: Verimsiz enerji kullanımının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı
• Su yönetimi: Su tasarrufu ve su kirliliğinin önlenmesi
• Çevre koruma: Doğal alanların korunması ve çevresel etkinin azaltılması
• Sürdürülebilirlik: Doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılması
• Toplam kalite yönetimi: Çevre yönetim sisteminin yönetiminin iyi bir şekilde yapılarak, etkin bir çevre yönetimi sağlanması

Çevre yönetim sistemleri, turizmin sürdürülebilirliği açısından önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, turizm işletmeleri çevre yönetim sistemlerini uygulayarak, hem doğal kaynakları koruyabilir hem de turizmin sürdürülebilirliğine katkı sağlayabilir.

Yeşil Oteller

Yeşil oteller, turizm endüstrisinde çevresel etkiyi azaltmaya yönelik uygulamaların yapıldığı, çevre dostu teknolojilerin kullanıldığı otellerdir. Yeşil oteller, çevre kirliliğini önemseyen ve doğal kaynakları koruyan bir yaklaşım benimseyerek, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunurlar.

Bu oteller, çevre dostu uygulamaları benimseyerek, enerji tasarrufu sağlayan aydınlatmalardan, atıkların geri dönüştürülmesine kadar birçok yönde çevreye daha duyarlı bir yaklaşım benimserler. Yeşil oteller, çevresel etkiyi azaltma yönünde birçok uygulamayı hayata geçirmişlerdir. Bunlar arasında şunlar yer alabilir;

• Kullanılmış havluların yeniden kullanımı,
• Enerji tasarrufu sağlayan aydınlatma sistemleri,
• Su tasarrufu sağlayan musluk ve duş başlıkları,
• Atıkların geri dönüşümü ve organik atıkların kompostlanması,
• Doğal ve organik temizlik ürünleri kullanımı,

Aynı zamanda, yeşil oteller, çevresel etkiyi azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya da özen gösterirler. Bu kaynaklardan bazıları şunları içerebilir;

• Güneş enerjisi,
• Rüzgar enerjisi,
• Jeotermal enerji.

Yeşil oteller ayrıca, doğal kaynakları korumanın yanı sıra, misafirlerine sağlıklı ve çevre dostu seçenekler sunarlar. Bu nedenle, genellikle organik yiyeceklerle donatılan restoranlar sunarlar ve ürünleri yerel üreticilerden elde ederler. Ayrıca, atık üretimini en aza indirmek için tek kullanımlık malzemeler yerine yeniden kullanılabilir malzemeler kullanırlar.

Tüm bu uygulamalar, yeşil otellerin çevre dostu bir turizm endüstrisi için mükemmel bir örnek oluşturan doğaya duyarlı turizm işletmeleri arasında yer almalarını sağlar.

Sıfır Atık Projesi

Sıfır atık projesi, çevre dostu olan ve atık üretimini azaltma hedefine yönelik bir projedir. Bu proje, doğaya duyarlı turizm işletmelerine uygun bir model sunar. Sıfır atık projesi, atıkların kaynağından ayrı toplanması, geri dönüştürülmesi, yeniden kullanılması veya bertaraf edilmesine olanak sağlar. Sıfır atık projesi kapsamında, turizm işletmelerinde atık oluşumunun engellenmesi amaçlanır. Bu amaçla, turizm işletmelerinde atık yönetim sistemi kurulmalıdır. Atık yönetim sistemleri, işletme faaliyetleri esnasında ortaya çıkan atıkların kaynağından ayrı toplanması, kaynak azaltımı, geri dönüşümü, uygun bertarafı, değerlendirilmesi ve izlenmesi süreçlerini kapsar.

Sıfır atık projesi kapsamında, çevreyi korumak için pek çok uygulama yapılmaktadır. Bu uygulamalar arasında, geri dönüşüm, atık azaltma ve atık öncesi ayrıştırma faaliyetleri yer alır. Turizm işletmelerinde sıfır atık projesi, çevre dostu uygulamaların yaygınlaşmasına ve geleceğe yönelik bir adım atılmasına olanak sağlar. Bu sayede, işletmelerin doğaya zarar veren faaliyetleri en aza indirilir, çevrenin korunması ve turizmin sürdürülebilirliği sağlanır.

• Atık oluşumunu en aza indirme amaçlı uygulamalar
• Geri dönüşüm faaliyetleri
• Doğal kaynakların korunması için önlemler
• Vejetaryen ve organik yemek seçenekleri

Bunların yanı sıra, turizm işletmelerinde kullanılan malzemelerin doğaya uygun ve geri dönüşümlü olması için çalışmalar yapılması gereklidir. Örneğin, plastik ürünlere alternatif olarak kağıt, metal veya cam malzemeler kullanılabilir. Bu sayede, işletmelerin doğaya zarar veren etkileri azaltılabilir ve turizmin sürdürülebilirliği sağlanabilir.

Sıfır atık projesi, doğaya duyarlı turizm işletmelerinin uygulaması gereken önemli bir proje modelidir. Bu proje, turizm sektöründe sürdürülebilirliği sağlayarak, çevre dostu uygulamaların yaygınlaşmasına ve geleceğin korunmasına katkı sağlar.

Vejetaryen ve Organik Yemek Seçenekleri

günümüzde çevre dostu turizm modelleri arasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Turizm işletmelerinin seyahatler sırasında sağlıklı beslenme seçenekleri sunarak katılımcılara daha sürdürülebilir bir seyahat deneyimi sunmaları gerekmektedir. Bu noktada, organik ve doğal yemek seçenekleri hem sağlıklı hem de çevre dostu bir yaklaşım olabilir.

Bunun yanı sıra, vejetaryen yemek seçenekleri de et tüketimini azaltarak çevresel etkiyi en aza indirme amaçlıdır. Ülkemizde vejetaryen beslenme seçeneği oldukça yaygınlaşmaktadır. Turizm işletmeleri de bu doğrultuda menülerinde vejetaryen yemek seçeneklerine yer vermeye başlamıştır. Bununla birlikte, organik tarımın yaygınlaştırılması ile birlikte organik yemek seçenekleri de artmaktadır.

Organik ürünler, doğal tarım yöntemleri kullanılarak elde edilirler ve kimyasal gübreler, ilaçlar kullanılmaz. Bu sayede hem doğaya hem de insan sağlığına olumlu etkileri vardır. Turizm işletmeleri de organik yemek seçenekleri sunarak hem çevresel etkiyi azaltacakları gibi aynı zamanda sağlıklı beslenme seçenekleri de sunmuş olurlar.

Turizm sektöründe doğaya duyarlı bir yaklaşım benimsenmesi, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılması ve korunması adına büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda çevresel etkiyi en aza indirme amaçlı olarak vejetaryen ve organik yemek seçenekleri sunmak, turizm işletmelerinin sorumluluğundadır.

Ekoturizm ve Doğal Turizm İşletmeleri

Ekoturizm ve doğal turizm işletmeleri, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir turizm anlayışının benimsenmesi noktasında büyük bir öneme sahiptir. Bu işletmeler, turistlerin doğayı keşfetmesini, çevresel etkiyi en aza indirmeyi ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı hedeflerler. Bu bağlamda, doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılması önem taşır.

Ekoturizm ve doğal turizm işletmeleri, sürdürülebilir turizm anlayışına uygun olarak, düşük karbon ayak izi bırakacak şekilde faaliyet gösterirler. Bunun için, doğal kaynakların kullanımında dikkatli olunur ve çevreye zarar vermeyecek şekilde faaliyetler yürütülür. Ayrıca, bu işletmeler, bölgesel kalkınmaya da büyük katkı sağlarlar.

Bunun yanı sıra, ekoturizm ve doğal turizm işletmeleri, turistlerin çevresel bilinci arttırmak amacıyla birçok etkinlik ve eğitim faaliyetine de yer verirler. Bu sayede turistler, doğanın korunması, çözümlenmesi gereken sorunlar hakkında bilgilendirilir ve bu sayede geleceğe daha duyarlı bireyler yetişir.

Ekoturizm ve doğal turizm işletmeleri, özellikle son yıllarda hızla artan çevre bilinciyle birlikte, turistlerin de talepleri doğrultusunda gelişim göstermektedirler. Bu nedenle, bu işletmelerin desteklenmesi, sürdürülebilir turizm anlayışının benimsenmesi için oldukça önemlidir.

Doğaya Duyarlı Turizmin Geleceği

Turizmin sürdürülebilirliği açısından doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modelleri, gelecekte önemli bir yer tutacaktır. Bu modellerin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi, doğal kaynakların korunarak turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Doğaya duyarlı turizm faaliyetleri, ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilirliği sağlamaktadır. Bu sayede turizm sektörü, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakabilmektedir.

Doğaya duyarlı turizmin geleceği, toplumsal farkındalık artırılarak, işletmelerin sorumluluğu alınarak ve devlet desteğiyle sağlanacaktır. Doğaya duyarlı turizm işletmelerinin teşvik edilmesi ve finansal, yasal ve idari desteklerin sağlanmasıyla sektörde sürdürülebilir bir turizm anlayışının benimsenmesi mümkün olacaktır.

Toplumsal farkındalığın artırılması için eğitim, bilgilendirme ve iletişim faaliyetleri gerçekleştirilerek, doğaya duyarlı turizmin önemi ve faydaları konusunda bireylerin ve işletmelerin bilinçlenmesi sağlanabilir. İşletmelerin sorumluluğu ise çevresel etkiyi en aza indirerek, çevre dostu uygulamaları benimseyerek, doğal kaynakları korumaya çalışmak ve toplumsal sorumluluk bilinci ile hareket etmektir.

Doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin yaygınlaştırılması ve desteklenmesi, turizm sektörünü sürdürülebilir kılarak ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan kalkınmaya daha fazla katkı sağlamaktadır.

Toplumsal Farkındalık

Toplumsal Farkındalık

Doğaya duyarlı turizm, çevreye saygılı ve doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını hedefleyen bir turizm anlayışıdır. Bu doğrultuda, toplumun doğaya duyarlı turizm konusunda bilinçlendirilmesi son derece önemlidir. Bu amaçla, çeşitli eğitim, bilgilendirme ve iletişim faaliyetleri gerçekleştirilmektedir.

Doğaya duyarlı turizm konusunda farkındalık düzeyini artırmak için öncelikle turistlerin eğitilmesi gerekmektedir. Turistlere, kaynakların korunması, atıkların doğru bir şekilde bertaraf edilmesi, sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi konularda bilgi vermek, turizm faaliyetlerinin doğaya verdiği zararı azaltmak açısından oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra, yerel halkın doğaya duyarlı turizm hakkında bilinçlenmesi de son derece önemlidir.

Bu amaçla, çeşitli etkinlikler düzenlenebilir. Örneğin, doğal alanları ziyaret eden turistlere doğaya saygılı bir şekilde davranma konusunda bilgi veren broşürler dağıtılabilir. Turistlerin sürdürülebilir turizm konusunda bilinçlenmesi için özel olarak hazırlanmış videolar da yayınlanabilir. Ayrıca, yerel halka doğal kaynakların korunması konusunda bilinçlendirme eğitimleri verilebilir. Bu eğitimler, doğal kaynakların korunması konusunda toplumun ortak akıl oluşuma katkı sağlayarak, daha geniş bir kitleye ulaşmasına yardımcı olacaktır.

Doğaya duyarlı turizm konusunda toplumsal farkındalık düzeyinin artırılması, başta turizm işletmeleri olmak üzere tüm paydaşları daha duyarlı olmaya teşvik edecektir. Bu sayede, doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin yaygınlaştırılması kolaylaşacak ve turizmin sürdürülebilirliği için önemli bir adım atılmış olacaktır.

Devlet Desteği

Doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin teşvik edilmesi, sadece işletmelerin değil devletlerin de sorumluluğu altındadır. Türkiye'de de bu anlayışla hareket ederek, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir turizmin geliştirilmesi amacıyla birçok teşvik ve destek programı bulunmaktadır.

Finansal destekler sırasında, çevresel etkiyi en aza indiren uygulamaların yapılması, doğal yaşamı koruyan çevre dostu teknolojilerin kullanımı, atık yönetimi uygulamaları gibi unsurlar dikkate alınır. Ayrıca, doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerini benimseyen işletmelere yatırım teşvikleri ve hibe destekleri sağlanabilir.

Yasal açıdan, doğal kaynakların korunması ve turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesine yönelik kanunlar ve yönetmelikler mevcuttur. Bu yönetmelikler doğrultusunda, doğanın korunması, turistlerin bilgilendirilmesi, atık yönetimi gibi konularda denetimler yapılır. İşletmelerin bu yönetmeliklere uygun hareket etmeleri teşvik edilir.

İdari destekler ise, doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin yaygınlaşması ve teşvik edilmesi amacıyla gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Bölgesel kalkınmayı desteklemek, turizm faaliyetlerinin çeşitlenmesini sağlamak için, doğa ve kültür turizmine yönelik yatırımlar yapılır. Ayrıca, işletmelerin çevre dostu uygulamalar için eğitim alması, sertifikalar alması gibi faaliyetler de idari destek kapsamındadır.

Türkiye'de son yıllarda doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerini benimseyen işletmelerin sayısı artarken, devletin de bu konuda önemli adımlar attığı görülmektedir. Ancak, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için bu desteklerin artması ve yaygınlaşması gerekmektedir.

İşletmelerin Sorumluluğu

Turizm sektörü, doğaya olan etkisi nedeniyle sıklıkla eleştirilmekte ve çevre sorunlarına neden olmasıyla gündeme gelmektedir. Ancak, doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin benimsenmesi ve uygulanması, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir bir turizm faaliyeti yürütülmesi açısından oldukça önemlidir. İşletmelerin de bu konuda önemli sorumlulukları bulunmaktadır.

Doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modelleri, çevresel etkiyi en aza indirerek, doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmasını hedeflemektedir. İşletmeler de bu modelleri benimseyerek, çevre dostu uygulamaları ve teknolojileri kullanabilirler. Örneğin, enerji verimli aydınlatma sistemleri, su tasarrufu sağlayan musluklar ve duş başlıkları, geri dönüşüm kutuları gibi çevreci uygulamalar ile işletmenin çevre dostu bir yapıya kavuşması mümkündür.

İşletmeler ayrıca, sıfır atık projesi gibi atık üretimini azaltmaya ve geri dönüşüm oranını arttırmaya yönelik projeler geliştirebilirler. Vejetaryen ve organik yemek seçenekleri sunarak, organik ürünlerin kullanımını ve et tüketimini azaltarak da çevresel etkiyi en aza indirme amaçlı bir adım atılabilir.

Bunun yanı sıra, doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modelleri sayesinde, işletmeler kendi enerjilerini üretme ve kullanma imkanı bulabilirler. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak, işletmeler hem doğal kaynakları korur hem de enerji tasarrufu sağlarlar.

İşletmelerin sorumluluğu, doğaya duyarlı turizm işletmeciliği modellerinin benimsenerek, çevresel etkiyi en aza indirmek ve toplumsal sorumluluk bilinci ile hareket etmek olarak özetlenebilir. Yani, işletmelerin kâr elde etmekle birlikte, doğayı da korumaya yönelik bir bakış açısı benimsemesi gerekmektedir. Bu sorumluluk, çevreye duyarlı turizm anlayışının yaygınlaşması ve turizmin sürdürülebilirliği açısından oldukça önemlidir.