RESTful API ve Microservices yapıları, uygulama geliştirme sürecinde kullanılan popüler yapılar arasındadır RESTful API, HTTP protokolü üzerinden veri alışverişi yapmak için kullanılırken, Microservices uygulama içindeki farklı işlevlerin bağımsız parçalara ayrılmasıdır RESTful API tek sunucuda çalışırken, Microservices farklı sunucularda kullanılabilir RESTful API daha basit yapılarda tercih edilirken, Microservices daha büyük ve karmaşık uygulamalar için daha uygundur

RESTful API (Representational State Transfer Application Programming Interface), internet uygulamalarının farklı platformlar arasında iletişim kurmasına izin veren bir yazılım arayüzüdür. REST mimarisi, uygun olduğu durumlarda HTTP protokolünü kullanır ve kaynak adları ve HTTP yöntemleri kullanarak web servislerini tanımlar.

RESTful API, API çağrılarını yapan müşteri uygulamaları arasında bir ara yüz oluşturarak veri alışverişini sağlar. Bu veri, genellikle JSON veya XML formatında olabilir. RESTful API, tüm işlemlerini tek bir URL üzerinden yürütür, ek durumları ve oturumlar gibi gereksiz unsurları ortadan kaldırarak basit ve hafif bir yapı sunar.

• RESTful API, HTTP protokolünü kullanarak veri sağlar.
• API çağrılarını yapan müşteri uygulamaları arasında bir arabirim oluşturur ve veri akışını sağlar.
• URL üzerinden tüm işlemleri yönetir ve gereksiz unsurları ortadan kaldırır.
• Basit ve hafif bir yapıya sahiptir.

Microservices, modern uygulama geliştirme süreçlerinde oldukça popüler olan bir yapıdır. Bu yapı, uygulamanın farklı modüllerine ayrılmasını sağlar ve her bir modülün kendi özelliklerine sahip bir şekilde çalışmasını mümkün kılar. Bu sayede uygulama daha esnek, daha ölçeklenebilir ve daha hızlı bir şekilde geliştirilebilir hale gelir.

Microservices'in temeldeki fikri, bir uygulamanın birçok küçük servis veya modüllerden oluşmasıdır. Her bir küçük servis, belli bir işlevi yerine getirir ve kendi başına çalışabilir. Bu sayede, bir servis arızalandığında tüm uygulama çökmek yerine sadece az bir bölüm etkilenir.

Microservices yapıları, uygulamanın farklı modüllerinin bağımsız bir şekilde geliştirilmesini ve dağıtılmasını mümkün kılar. Ayrıca, her bir modülün kendine özgü özellikleri sayesinde uygulama daha esnek hale gelir. Örneğin, bir modülün yüksek trafik yoğunluğuna dayanabilmesi, diğer modüllerin bundan etkilenmemesi anlamına gelir.

• Microservices yapıları, uygulamanın daha hızlı geliştirilmesini ve daha kolay bir şekilde yönetilmesini sağlar.
• Her bir servis veya modülün kendi özellikleri sayesinde, uygulama daha esnek hale gelir ve ölçeklenebilirliği artar.
• Microservices, uygulamanın daha yüksek bir performansa sahip olmasını sağlar.
• Uygulamanın farklı modüllerinin bağımsız bir şekilde geliştirilmesi, ekip çalışması için daha uygun bir yapı sunar.
• Microservices, uygulamanın daha güvenli hale gelmesini sağlar.

Avantajlar	Dezavantajlar
Servislerin ölçeklenebilirliği	Servisler arasındaki koordinasyon zorluğu
Bakım kolaylığı	Kullanımı daha zor bir yapı
Güvenlik avantajları	Güvenlik konfigürasyonlarının karmaşıklığı
Ekip çalışmasına uygun bir yapı	Bazı durumlarda fazladan bir veritabanı ihtiyacı

Microservices yapıları, modern uygulama geliştirme süreçlerinde hızla popüler hale gelmiştir. Ancak, bu yapıların kullanılması bazı zorlukları da beraberinde getirir. Servisler arasındaki koordinasyon zorlukları ve güvenlik konfigürasyonlarının karmaşıklığı, bu yapıların dezavantajları arasında sayılabilir. Ancak, doğru şekilde kullanıldığında, Microservices yapıları, uygulama geliştirme sürecinde yeni bir çağ açabilir.

RESTful API ve Microservices Arasındaki Farklar

RESTful API ve Microservices, günümüz uygulama geliştirme süreçlerinde oldukça yaygın olarak kullanılan yapılar arasındadır. Ancak her ikisi de farklı özelliklere sahiptir ve bu nedenle tercih edilecek yapı da uygulama ihtiyaçlarına göre değişebilir.

RESTful API, web tabanlı uygulamalar için HTTP protokolü üzerinden veri alışverişi yapmak için kullanılır. Tek bir sunucuda çalışabilen bu yapı, API'ye yönelik isteklerin işlenmesi için tasarlanmıştır. Microservices ise, uygulama içindeki farklı işlevlerin bağımsız olarak çalışabilen küçük parçalara ayrılmasıdır. Microservices, modüler yapıları sayesinde birçok farklı uygulamada kullanılabilmektedir.

RESTful API ve Microservices arasındaki en önemli fark, çalışma şekilleridir. RESTful API, tek bir sunucuda çalışır ve tüm istekleri burada işler. Microservices ise küçük, bağımsız modüller olarak tasarlanır ve farklı sunucularda da çalışabilme özelliğine sahiptir. Ayrıca, RESTful API için veri yönetimi daha basit bir yapıya sahipken, Microservices bu konuda daha gelişmiş bir yapıya sahiptir.

Performans açısından da farklılıklar söz konusudur. RESTful API, yüksek trafik yoğunluğuna dayanamama sorunu yaşayabilir, ancak Microservices bu durumda ölçeklenebilir yapıları sayesinde sorunu çözebilir. Güvenlik açısından da Microservices, API ve uygulama katmanında daha güvenli yapılar kurabilme imkanı sağlar.

Uygulama geliştirme süreci açısından bakıldığında, ekip çalışması için Microservices daha uygun bir yapıya sahipken, RESTful API daha tek taraflı bir yapıya sahiptir. Ayrıca, yeniden kullanılabilirlik açısından Microservices daha avantajlıdır.

Hangi yapı nerede tercih edilmeli sorusuna gelince, RESTful API daha basit yapıları tercih eden ve tek bir sunucuda çalışan uygulamalar için daha uygun iken, Microservices daha büyük ve karmaşık uygulamalar için daha uygun bir seçenektir.

Tek Başına Çalışabilme/ Entegre Olabilme

RESTful API ve microservices arasındaki en temel farklardan biri, yapının tek başına çalışıp çalışamamasıdır. RESTful API, tek başına çalışabilecek bir yapıya sahiptir ve bir sunucu üzerinde çalışır. Bu sunucunun içinde tüm kaynaklar ve işlemler yer alır. Bu nedenle, RESTful API tek başına bir uygulama halinde kullanılabilir ve kendi başına yeterli olabilir.

Microservices ise, birden fazla servisten oluşan bir yapıdır ve birden fazla sunucu üzerinde çalışabilir. Bu sayede, farklı servisler birbirleriyle entegre olabilir ve birlikte çalışabilir. Bu yapıda her servis tek başına bir uygulama gibi çalışır, ancak birbirleriyle koordinasyon halinde olurlar. Bu yapı, daha karmaşık uygulamaların geliştirilmesine olanak sağlayan bir yapıya sahiptir

Veri Yönetimi

Veri yönetimi açısından RESTful API ve microservices farklı yaklaşımlara sahiptir. RESTful API, monolitik yapıdaki uygulamalarda kullanılabilir. Veriler merkezi bir veritabanında saklanarak RESTful API ile çeşitli isteklere cevap verilir. Buna karşın, microservices birbiriyle ilişkili ancak ayrı uygulamalarda kullanılabilen modüler hizmetlerdir. Bu yapının avantajı, her hizmetin bağımsız bir veritabanına sahip olmasıdır. Böylece veriler daha küçük ve belirli bir hizmete özgüdür.

RESTful API'nin veri yönetimi açısından sınırları vardır. Veritabanının merkezi konumda olması nedeniyle, her veri isteği tek bir yerden sağlanır. Bu durumda, veri işleme hızı düşebilir ve yüksek trafikle başa çıkması zorlaşabilir. Ayrıca, RESTful API'nin veri ilişkilendirmesi daha sınırlıdır. Örneğin, iki kaynak arasındaki ilişki RESTful API'ye özgü bir kaynak olarak belirlenmediyse, bu ilişkiyi sorgulamak için daha fazla çalışma gerekebilir.

Bununla birlikte, microservices daha ölçeklenebilirdir. Her hizmetin kendine özgü veritabanı olduğu için, veri işleme yükü daha farklı sunuculara dağıtılarak daha iyi performans sağlanabilir. Microservices'in veri ilişkilendirme özelliği de RESTful API'den daha gelişmiştir. Her hizmet, belirli bir veritabanına sahip olduğu için, verilen bir kaynakla ilişkili tüm hizmetlerin sorgulanması daha kolay hale gelmiştir.

Sonuç olarak, RESTful API ve microservices'in veri yönetimi açısından farklı avantajları ve sınırları vardır. RESTful API, monolitik yapıdaki uygulamalar için daha uygunken, microservices daha ölçeklenebilirdir ve daha iyi performans sağlar. İlgili projenin gereksinimlerine göre, her ikisi de uygun bir tercih olabilir.

Sistem Ölçeğinde Veri İşleme

Sistem ölçeğinde veri işleme, RESTful API ve microservices arasındaki en dikkat çekici farklardan biridir. RESTful API, tek bir sunucuda veri işleme yapmak için tasarlanmıştır. Bu nedenle, yüksek trafik yoğunluğu ve büyük veri işleme gerektiren sistemlerde performans sorunları ortaya çıkabilir. Öte yandan, microservices, farklı sunucular üzerinde koordinasyon sağlama özelliğine sahiptir. Bu sayede, büyük ölçekli ve yoğunluklu sistemlerde daha yüksek performans elde etmek mümkündür.

Tablo 1, RESTful API ve microservices arasındaki sistem ölçeğinde veri işleme farklarını göstermektedir:

	RESTful API	Microservices
Sistem Ölçeği	Tek sunucu	Farklı sunucular
Veri İşlem Kapasitesi	Kısıtlı	Daha Yüksek
Performans	Düşük	Daha Yüksek

RESTful API ile çözülebilecek küçük ve ayrı projelerde sistem ölçeğinde veri işleme sorunu olmayabilir. Ancak büyük, ölçeklenebilir projelerde, farklı sunucuları koordine edebilecek microservices'ın kullanımı daha uygundur.

Veri İlişkilendirmesi

Veri ilişkilendirmesi, modern yazılım uygulamalarının en önemli ihtiyaçlarından biridir. RESTful API ve microservices arasındaki önemli farklardan biri, veri ilişkilendirmesi konusundaki yetenekleridir.

RESTful API'nin veri ilişkilendirmesi açısından yetersiz kaldığı görülmüştür. Bu yapı, veritabanlarında yer alan verileri sorgulama, erişme ve modifiye etmekle sınırlıdır. Bu nedenle RESTful API, uygulama geliştirirken, veritabanı işlemlerinde kısıtlı kalmakta ve yetersiz olmaktadır.

Bununla birlikte, microservices yapısı, veri ilişkilendirmesi konusunda büyük bir avantaja sahiptir. Microservices ile uygulama geliştiriciler, veritabanlarına erişmeden önce birbirleriyle iletişim kurabilirler. Bu sayede, embesil bir RESTful API'den daha gelişmiş bir veri senkronizasyonu sağlanabilir. Microservices'in bu yeteneği, RESTful API'den farklı olarak, birbirinden bağımsız çalışabilen hizmetler sunar.

Performans

Performans, son derece önemli bir faktör olarak kabul edilir. RESTful API ve microservices arasındaki en belirgin farklardan biri, performans açısından sahip oldukları yeteneklerdir.

RESTful API, tek bir sunucuda çalışır ve yüksek trafik yoğunluğu altında performans sorunları yaşayabilir. Bu nedenle, genellikle küçük ve orta ölçekli uygulamalarda tercih edilir. Bununla birlikte, RESTful API herhangi bir sunucuda çalıştırılabilir, bu da onu ölçeklenebilir kılan bir özelliktir.

Microservices, farklı sunucular üzerinde dağıtılmış modüler bir yapıya sahiptir. Bu, uygulamanın belirli bir bölümünde oluşabilecek yüksek trafik yoğunluğunu diğer sunuculara transfer eder ve performansı artırır. Her bir servis, tek başına ölçeklenebilir ve yeniden kullanılabilir olduğu için, uygulamanın oldukça performanslı çalışmasını sağlar.

Aşağıdaki tablo, RESTful API ve microservices'in performans açısından karşılaştırmasını göstermektedir:

	RESTful API	Microservices
Tek bir sunucuda çalışma	Evet	Hayır
Yüksek trafik yoğunluğuna dayanıklılık	Zayıf	Yüksek
Ölçeklenebilirlik	Var	Kolayca ölçeklenebilir

Özetle, performans açısından, RESTful API ve microservices birbirinden oldukça farklıdır. RESTful API, küçük ve orta ölçekli uygulamalar için uygundur ve ölçeklenebilir bir yapıya sahiptir. Microservices, yüksek trafik yoğunluğu altında performans sorunlarını minimuma indirebilir ve modüler yapısı ile herhangi bir ölçekte uygulanabilir hale gelir.

Yüksek Trafik Yoğunluğu

Yüksek trafik yoğunluğu, web uygulamaları için oldukça önemli bir performans ölçütüdür. RESTful API'ler, yüksek trafiğe dayanma konusunda bazı sorunlar yaşayabilirler. RESTful API'nin tek bir sunucuda çalışması nedeniyle bu yapı, yoğun trafiğe dayanmakta zorlanabilir. Bu sorunun üstesinden gelmek için, daha çok sunucu kullanılması gerekmektedir. Ancak bu da uygulama performansını olumsuz yönde etkileyebilir.

Diğer yandan, microservices, yüksek trafik yoğunluğu konusunda daha iyi bir alternatiftir. Microservices'in dağıtık yapıya sahip olması, sunucu sayısının ölçeklenebilir olmasını mümkün kılar. Yüksek trafik yoğunluğunda sunucu sayısı arttırılır ve uygulamanın performansı düşmez. Böylelikle, müşteri kaybı veya kullanıcılar açısından deneyim kaybı yaşanması engellenmiş olur.

Ölçeklenebilirlik

Microservices mimarisi, ölçeklenebilirliği kolayca sağlama konusunda RESTful API'den önde gelir. RESTful API, bir sunucuda çalıştığından dolayı, yüksek trafik oranlarında sınırlarına ulaşabilir. Bu durum, uygulamanın çalışmasını yavaşlatabilir veya hatta çökmesine neden olabilir. Ancak, Microservices mimarisi, farklı sunucularda modüler bir yapıda olması sayesinde kolayca ölçeklenebilir. Bu sayede, uygulama büyüyüp daha fazla kullanıcıya hizmet etmesi gerektiğinde hiçbir sorun çıkmaz.

Örneğin, e-ticaret sitesi olan bir uygulama için, kullanıcıların sayısı arttığında, siteye gelen trafik de artacaktır. Bu durumda RESTful API, kapasite sınırlarına ulaşabilir ve uygulama performansı düşebilir. Ancak, Microservices mimarisi, modüler yapıda olması sayesinde, trafik yoğunluğunun artması durumunda farklı sunuculara dağıtılabilen hizmetleri sayesinde hizmet kalitesini artırabilir. Bu nedenle, bir uygulamanın ölçeklenebilirliği ihtiyacı, Microservices’in kullanılmasını gerektirebilir.

Güvenlik

RESTful API ve Microservices, farklı güvenlik ihtiyaçlarına sahip yapılar olduğu için, güvenlik açısından da farklı özelliklere sahiptir. RESTful API, işletme içi kullanımı ile sınırlıdır, bu nedenle HTTP tabanlı güvenlik mekanizmaları kullanmak, API güvenliği için yetersiz kalır. Microservices ise, her hizmeti ayrı sunucularda barındırır ve her bir hizmeti kendi güvenlik önlemleriyle korur. Bu nedenle, API güvenliği açısından Microservices, daha sağlam ve kesin çözümler sunar.

Uygulamanın genel güvenliği, Microservices ile daha kolay bir şekilde sağlanabilir. Uygulama katmanında daha fazla güvenlik önlemi almak mümkün olduğundan, Microservices, uygulama güvenliği açısından RESTful API'ye göre daha güvenli bir yapı sunar.

Tabii ki, her iki yapı da uygulama düzeyinde bazı güvenlik açıkları vardır ve bu nedenle her iki yapı da, güvenlik açısından, doğru güvenlik önlemleri alınmadığında risk taşır. Ancak, doğru bir şekilde uygulandığında, Microservices, uygulama güvenliği ile RESTful API'den daha iyi sonuçlar elde etmenizi sağlar.

Özetle, Microservices, API güvenliği ve uygulama güvenliği açısından RESTful API'den daha güvenli bir yapı sunar. Ancak, her iki yapının da doğru bir şekilde uygulandığından emin olmak için, gereken tüm güvenlik önlemleri alınmalıdır.

API Güvenliği

Bir uygulamanın güvenliği için API güvenliği de oldukça önemlidir. RESTful API'nin güvenliği, token verme ve SSL şifrelemesi gibi basit önlemlerle sınırlıdır. Bu nedenle, RESTful API'yi kullanan geliştiriciler, API'lerinin güvenliğinden endişe duyuyorlar.

Microservices, diğer yandan, daha kesin API güvenliği çözümlerine sahiptir. Microservices yaklaşımı ile uygulamalar daha küçük parçalara bölündüğü için, güvenlik daha iyi bir şekilde odaklanılabilir. Bu yaklaşım, API güvenlik açısından daha doğru ve detaylı bir çözüm sunar. Küçük parçalara bölünen servislerle uygulamanın dışarı açık olan yüzeyi minimize edilerek, istenmeyen erişim, saldırı vb. durumlarının önüne geçmek mümkün olur.

Aynı zamanda microservices yönetim katmanını ve servisleri ayrıştırarak, API güvenliği açısından daha iyi bir kontrol mekanizması sağlar. Bu mekanizma, uygulamaların farklı katmanlarında daha keskin bir güvenlik sağlamaktadır. RESTful API gibi uygulamalar ise, bir bütün olarak ele alındığı için üst seviye güvenlik önlemleri uygulamak daha zordur.

Uygulama Güvenliği

Microservices, uygulama güvenliğinde daha güvenli yapılar kurabilme imkanı sunar. RESTful API ile uygulama katmanında güvenlik sağlamak zordur çünkü uygulama genişledikçe güvenliği korumak zorlaşır ve diğer sunuculardan kullanıcının özel bilgilerine erişim sağlanabilir. Microservices, her bir bölümün bağımsız çalışmasına izin verir ve bu bölümler yalnızca belirli bir veri kümesine erişir, böylece güvenlik önemli ölçüde artar.

Bunun yanında, microservices ile uygulama ve API arasında bir VPN bağlantısı kurmak mümkündür. Bu, uygulama katmanında daha yüksek bir güvenlik seviyesi sunar ve saldırganların uygulama katmanındaki herhangi bir hassas bilgiye erişmesinin önlenmesini sağlar.

Microservices, güvenlik konusunda daha detaylı ve kesin çözümler sunarak uygulama güvenliğini arttırır, ancak aynı zamanda daha fazla yapılandırma ve yönetim gerektirir.

Uygulama Geliştirme Süreci

Uygulama geliştirme süreci açısından RESTful API ve microservices'in farkları oldukça belirgindir. RESTful API, daha az karmaşık bir yapıda olup, yazılımcılar tarafından daha kolay anlaşılabilir. Ancak, RESTful API ile uygulama geliştirmede daha sınırlı bir yapıya sahip olunur. Bu nedenle, RESTful API daha basit projelerde tercih edilir.

Microservices, daha karmaşık uygulama geliştirme süreçleri için daha uygun bir yapı sağlar. Bu yapı, yazılımcıların her bir özelliğin farklı bir servise ayrılmasını ve her servisin farklı bir ekipte çalışmasını sağlar. Bu sayede, yazılımcılar daha az bağımlı ve daha özerk bir şekilde çalışabilirler.

Ekip çalışması açısından ise, microservices daha uygun bir seçenek olabilir. RESTful API, tek bir ekibin işbirliği ile oluşturulabilecek bir yapıya sahiptir. Ancak, microservices farklı ekiplerin farklı servisleri yönetmesini sağlar ve bu sebeple ekip çalışmasına daha uygun bir seçenektir.

Yeniden kullanılabilirlik açısından da microservices daha avantajlıdır. RESTful API, tek bir yapıda olup, yeniden kullanılabilirliği zorlaştırır. Ancak, microservices farklı servislerden oluştuğu için, yeniden kullanım daha kolay bir hale gelir.

Sonuç olarak, uygulama geliştirme sürecinde tercih edilecek yapı, proje ihtiyacına ve kullanım amacına göre farklılık gösterebilir. RESTful API, daha basit projeler için tercih edilirken, microservices, daha karmaşık projeler için daha uygun bir seçenek olabilir.

Ekip Çalışması

Microservices mimarisi, ekip çalışmaları için daha uygun bir alternatif sunar. RESTful API'ler, tek taraflı bir yapıya sahip olduğundan ekip çalışmasına uygun değildir. Microservices mimarisi, her bir hizmetin kendi ekibine ait olmasını sağlar ve bu ekipler, hizmetleri aynı anda geliştirebilir ve dağıtılabilir.

Bu sayede farklı hizmetleri geliştiren ekipler, kendi işlerine odaklanabilir ve diğer ekiplerle aralarındaki bağımlılıkları minimize edebilirler. Ayrıca, her ekibin açık bir API aracılığıyla diğer hizmetlerle iletişim kurabilmesi, iş birliği yapabilmesi ve entegre olabilmesi de mümkündür.

Restful API'lerde, bütün işlemler tek bir sunucuda gerçekleştirilir. Bu nedenle, farklı ekibin birden fazla servisi üzerinde çalışması gerektiğinde, bu ekibin diğer ekiplerin işleriyle ilgilenmesi gerekebilir. Ayrıca, API üzerinden iletişim kurulduğunda, değişikliklerin nasıl yapıldığına dair ayrıntılı bir dokümantasyon gereklidir. Bu dokümantasyon, farklı ekibin anlaşılması zor bir yapıya sahip olabilir.

Sonuç olarak, ekip çalışması önemli bir faktör olduğunda, Microservices mimarisi RESTful API yapısına göre daha uygun bir seçenektir. Ekiplerin kendi hizmetlerinde daha fazla özgürlüğe sahip olmaları ve diğer hizmetlerle daha kolay bir şekilde iletişim kurabilmeleri, projelerin daha hızlı bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olur.

Yeniden Kullanılabilirlik

Yeniden kullanılabilirlik, modern uygulama geliştirme sürecinde önemli bir faktördür. RESTful API ile birlikte bu konu zor bir hale gelebilirken, Microservices yapısı yeniden kullanılabilirliği artırmak için tasarlanmış bir yapıya sahiptir.

RESTful API, uygulamanın değişen ihtiyaçlarına kolayca adapte edilemez. Yeniden kullanılabilecek bir özelliğin yeniden kullanılması, var olan api alt yapılarının değişimine neden olabilir. Bu durum, RESTful API ile uygulama geliştirme sürecini zorlaştırır.

Microservices yapısı ise küçük, hafif ve yeniden kullanılabilir modüllere dayanan bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, yeniden kullanım konusunda daha avantajlıdır. Bu yapı, her bir mikroservisin ayrı bir işlevi olduğu için, özellikle modüler uygulama geliştirme yaklaşımında öne çıkmaktadır. Buna ek olarak, Microservices yapısı kolayca ölçeklendirilebilir olması nedeniyle birçok uygulama tarafından tercih edilir hale gelmiştir.

Tablo ve listeler ile yeniden kullanılabilirlik konusunu daha ayrıntılı bir şekilde ele almak mümkündür. Fakat en temel olarak, RESTful API koleksiyonları, yalnızca bir veritabanına yönelik özel yapılandırmaları desteklerken, Microservices sistemleri, doğru parçalara ayrılmış bileşenlerin bir araya getirilmesini destekler. Bu sayede, her bir mikroservis bağımsız bir şekilde yeniden kullanılabilir.

• RESTful API ile yeniden kullanılabilirlik:

• Zorlukla karşılaşır
• Yeniden kullanılan bir özelliğin yeniden kullanılması, bazı alt yapıların değiştirilmesine neden olabilir

• Microservices ile yeniden kullanılabilirlik:

• Microservices, modüler ve yeniden kullanılabilir yapıya sahiptir
• Her bir mikroservis, bağımsız bir şekilde yeniden kullanılabilir

Sonuç olarak, yeniden kullanılabilirlik, geliştiricilerin uygulama geliştirme sürecindeki olmazsa olmazlarındandır. RESTful API ve Microservices arasındaki fark da burada ortaya çıkar. Microservices ile yeniden kullanılabilirlik konusunda öne çıkarken, RESTful API bu konuda daha sınırlıdır.

Hangi Yapı Nerede Tercih Edilmeli?

RESTful API ve Microservices, farklı ihtiyaçlara cevap vermek için farklı durumlarda tercih edilebilirler. RESTful API, hızlı bir şekilde bir veri kaynağına erişmek için kullanılabilir. Mikro hizmetler, farklı veri kaynakları veya sistemler arasında koordinasyon gerektiren daha karmaşık senaryolarda tercih edilebilir.

RESTful API, hızlı bir geliştirme süreci gerektiren veya basit bir proje için idealdir. Ancak, çok sayıda veri kaynağı arasında koordinasyon gerektiren ve karmaşık işlemler gerçekleştirilmesi gereken projelerde, mikro hizmetler daha uygun bir seçenek olabilir.

Ayrıca, RESTful API'nin bir veri kaynağına tek noktadan erişebildiği ve tek bir sunucuda işlem yaptığı düşünüldüğünde, yüksek trafik yoğunluğunda sorunlar yaşayabilir. Mikro hizmetler, farklı sunucular arasında veri işleme yükünü paylaştığı için daha ölçeklenebilirdir.

Güvenlik açısından, RESTful API'nin yetersiz API güvenliği vardır ve uygulama güvenliği de daha zayıftır. Mikro hizmetlerin, uygulama katmanında daha güvenli yapılar kurabilme imkanı vardır.

Sonuç olarak, projenin gereksinimleri ve kapsamına bağlı olarak, RESTful API veya mikro hizmetler arasından tercih yapılabilir. RESTful API, daha basit projeler için uygun durumları kapsarken, daha karmaşık projeler için mikro hizmetler tercih edilebilir.