Sivil haklar hareketi, eşitlik, özgürlük ve adalet için mücadele eden toplumsal bir harekettir. ABD'de özellikle siyahların hak mücadelesi olarak bilinir. Bu hareket sayesinde bugün insanlar eşit haklara sahiptir. Sivil haklar hareketini derinlemesine öğrenmek için bu makaleyi okuyun.

Sivil haklar hareketi, insanların eşit haklara sahip olmasını savunan bir harekettir. Kölelik ve ırk ayrımcılığı gibi sosyal adalet sorunlarına karşı mücadele eden hareket, özellikle ABD'de 50'li ve 60'lı yıllarda aktif bir şekilde faaliyet gösterdi. Bu dönemde, siyahi Amerikalıların eşit haklara sahip olmasını sağlamak için birçok protesto, yürüyüş ve sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştirildi.

Sivil haklar hareketi, insan hakları savunucuları, Afroamerikan topluluğunun önde gelenleri, sendika liderleri, kilise liderleri ve diğerleri tarafından desteklendi. Hareketin temel felsefesi, insanlar arasında bir ayrım yapılamayacağıdır. Bu nedenle, hareket, siyahilerin eşit haklara sahip olması için mücadele ederken, tüm azınlıkların haklarının korunması gerektiğini savunuyor.

Sivil haklar hareketi, insan hakları mücadelesinde önemli bir kilometre taşıdır. Bu hareketin liderleri, ABD'de gözle görülür sosyal değişimlere neden oldu ve dünya çapında saygınlık kazandı. Bugün de, hareketin etkileri hala hissedilmekte ve siyahilerin ve diğer azınlıkların hakları için mücadele devam etmektedir.

Temel Felsefesi

Sivil haklar hareketi, insanların eşit haklara sahip olması gerektiğine inanan bir felsefeye dayanır. Bu hareket, ırksal ayrımcılık, cinsiyet ayrımcılığı ve sosyal adaletsizlik gibi konularda mücadele eder. Temel felsefesi, eşitlik, özgürlük ve adalet kavramlarının yanı sıra barışçıl protestolar ve medeni itaatsizlik yoluyla değişim sağlamak için mücadele etmektir.

Bu hareketin felsefesi, özellikle 1950'li ve 60'lı yıllarda, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki siyah toplumun karşılaştığı ırksal ayrımcılık ve sistematik ayrımcılık sorunlarına karşı mücadelede yoğunlaştı. Martin Luther King Jr., barışçıl protesto yöntemleriyle dikkat çeken bir lider oldu ve halkın desteğiyle, Amerika'nın ırksal ayrımcılıkla mücadelesinde önemli bir rol oynadı. Malcolm X ise militan bir yaklaşım sergiledi ve farklı bir bakış açısı getirdi.

Bu felsefe, sadece Amerika'da değil, dünyanın birçok yerinde sosyal ve politik değişim için tarihi bir örnek oldu ve günümüzde de hala etkisini sürdürüyor.

Önemli Liderler

Sivil haklar hareketi tarihi boyunca birçok önde gelen lider tarafından yönlendirildi ve desteklendi. Bu liderlerin çabaları, hareketin özgürlük, adalet ve eşitlik hedeflerine ulaşmasında önemli bir role sahipti.

Sivil haklar hareketinin öncüsü olarak kabul edilen Martin Luther King Jr., barışçıl protestolar ve sivil itaatsizlik eylemleriyle mücadele verdi. Onun liderliği altında, Siyahilerin oy hakkının sağlanması, otobüs boykotları ve 1963'teki ünlü "Ben Bir Rüya Gördüm" konuşması gibi birçok başarı elde edildi. King, sivil haklar hareketinde barışçıl ve sevgi dolu bir yaklaşım benimsedi ve insan hakları mücadelesi için hayatını kaybetti.

Diğer bir önde gelen lider Malcolm X, King'in aksine militan bir yaklaşım izledi. Siyahların haklarını savunmak için şiddete başvurmanın gerektiğini savunarak, kara milliyetçiliği ideolojisini benimsedi. O da siyahilerin özgürlüğü için mücadele etti. Tabii ki bu fikirleri kabul görmeyenler de oldu, ancak Malcolm X'nin liderliği, hareketin heterojenliğini ve farklı görüşleri yansıtmasını sağladı.

Sivil haklar hareketi aynı zamanda kadın liderlerin de katkılarıyla şekillendi. Ella Baker, Fanny Lou Hamer ve Diane Nash gibi siyahi kadınlar, hareketin örgütlenmesi ve eylemleri konusunda önemli roller oynadılar. Baker, en ünlü olduğu için öne çıkıyor. Örgütleyici becerileri sayesinde, özellikle SNCC (Siyahların Gençlikleşmesi İçin Öğrenciler) örgütünde süreçleri durdurmaktan ve radikalleşmeye teşvik etmekten sorumlu oldu.

Martin Luther King Jr.

Martin Luther King Jr., sivil haklar hareketinin belki de en ünlü lideridir. O, barışçıl protestolar ve halkı harekete geçirmeye yönelik konuşmalarıyla insanların kalplerinde taht kurmuştur. Siyahi Amerikalıların eşit ve adil muamele görmesi için verdiği mücadele, Amerika'da bugün hala hissedilen önemli bir tarihi olaydır.

King Jr.'ın savunduğu felsefe, barışçıl mücadele ve şiddet kullanmama prensibi olarak özetle açıklanabilir. Bu ilke sayesinde, sivil haklar hareketinin görüşleri daha fazla insana ulaşmış ve İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerika toplumunda eşitlik için büyük bir hareket başlatılmıştır.

King Jr.'ın en ünlü konuşması, "Benim bir rüyam var" konuşmasıdır. Bu konuşmada, insanlar arasındaki ırk farklılıklarının ortadan kalkması ve eşitliğin sağlanması gerektiğine dair çağrıda bulunmuştur. Bu konuşma, sivil haklar hareketinin en önemli anlarından biridir ve özellikle bugün hala etkisini sürdürmektedir.

King Jr., çeşitli sivil haklar protestolarına liderlik etti ve özellikle 1960'larda siyahilerin oylarına erişim hakkı için mücadele etti. Kendisinin liderliğinde yapılan her hareket, birçok kişiye umut aşılamış ve daha geniş bir hareketin başlamasına yardımcı olmuştur.

Malcolm X

Malcolm X, özellikle daha radikal bir yaklaşım ve siyahların savunucusu olarak bilinir. Martin Luther King Jr. gibi barışçıl bir hareket yerine, militan yöntemleri tercih etti. Sivil haklar hareketindeki diğer liderlerin aksine, Malcolm X, siyahların kendilerini korumak için silah bulundurması gerektiğini savundu.

Malcolm X, beyazların şiddet karşısında sessiz kaldığı için onlara güvenmedi. Bu nedenle, siyahların beyaz ırk tarafından ezilmesini kabul etmedi. Aksine, mücadele edilmesi gerektiğini düşündü ve bu fikirleri savundu.

Malcolm X, kendisine siyahların lideri diyen ve beyaz ırkın sömürgesine karşı savaşan bir figürdü. Siyahların kendilerini özgürleştirmelerinin, beyaz ırkın desteğine ihtiyaç duymaksızın, kendi iradeleriyle gerçekleşeceğine inanıyordu. Bununla birlikte, zamanla Malcolm X, beyazların tümüne karşı olmadığını ve siyahların yanı sıra tüm insanların haklarını savunan bir lider haline geldi.

• Malcolm X, militan yaklaşımı ve farklı bakış açısıyla sivil haklar hareketine yeni bir boyut kazandırdı.
• Siyahların kendilerine çeki düzen vermesi gerektiğini savunan Malcolm X, Beyaz ırk tarafından ezilmenin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
• Kendi çıkış noktaları olsa da, zamanla Malcolm X'in liderliği, beyazların da dahil olduğu tüm insanların haklarını savunan bir yaklaşıma dönüştü.

Hareketin Feminizmle İlişkisi

Sivil haklar hareketi, tarihte temel insan haklarına erişim için verilen mücadelelerin önde gelenleri arasında yer alır. Bu hareket, kadın hakları ve feminizmle de yakından kesişen bir konuyu da ele alır. Sivil haklar hareketinde mesele geniş ve kapsayıcıydı. Bu, birçok kadının mücadelesinin sadece siyahların haklarını savunmakla sınırlı kalmadığını gösterir.

Sivil haklar hareketi ve feminist hareket, kadınların haklarının genişletilmesi için birlikte çalıştılar. Sivil haklar hareketinde kadınlar, hem siyahi hem de beyazlar, özgürlük arayışında önemli roller üstlendiler. Özellikle siyahi kadınlar, hem erkeklerin hem de beyaz kadınların haklarına karşı mücadele veriyordu.

Feminist hareketin yükselişi, sivil haklar hareketiyle kesişti. Feministler, eşit haklara sahip olma mücadelesinde siyah kadınları destekledi. Siyahi kadınlar, iki hareketin de benzer amaçları olduğunu ve özellikle siyah kadınların yaşadığı ayrımcılığı ortadan kaldırmak için birlikte hareket etmeleri gerektiğini savundu.

Birçok lider, kadın hareketi savunucusuydu. Bunlar arasında Ella Baker, Fannie Lou Hamer, ve Vojsava Koka gibi isimler vardı. Bu kadınlar, sadece cinsiyetlerinin değil, ayrıca ırklarının da neden olduğu ayrımcılıkla mücadele etmek zorunda kaldılar. Özellikle siyah kadınlar, tarihte feminist hareketin önde gelen isimleri arasında yer alır.

Siyahi Kadınlar

Sivil haklar hareketi tarihinin en önemli etkisi, harekete aktif olarak katılan siyahi kadınlar oldu. Atılan adımlarda siyahi kadınların da yer alması, birçok açıdan katkı sağladı. Sivil haklar hareketine liderlik eden erkekler; Malcolm X ve Martin Luther King Jr. gibi isimler olmasına karşın, siyahi kadınlar arasında da liderlik yapan isimler yer aldı. Fannie Lou Hamer, Diane Nash, Florynce Kennedy, Angela Davis ve Ella Baker isimli siyahi kadınlar, hareketin temel taşları arasında yer aldılar.

Siyahi kadınlar harekette eşitlik talebinde bulunurken, siyahi erkeklerin yönetimindeki sendikalar ve hareketler, kadınların haklarını da tartışmaya katılmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunmuştu. Siyahi kadınlar, eşit haklara sahip olma taleplerinde, özellikle cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele konusunda öncü oldular.

Sivil haklar hareketinde siyahi kadınlar, erkeklerden daha fazla baskıya maruz kaldılar ve kadınlar günlük aktivitelerinin yanı sıra, sürekli olarak beyaz ırkın ayrıcalıklarını ve yerel yönetimlerin yasaklarına karşı mücadele etmek için sokaklara çıktılar. Siyahi kadın hareketinin önemli bir parçası, Adalet İçin Siyahi Kadınlar (NCBW) adlı organizasyondu. NCBW, siyahi kadınların eğitim, sağlık ve sosyal adalet konularındaki ihtiyaçlarını ele alan ilk ulusal sivil haklar örgütü oldu.

Siyahi kadınlar, sivil haklar hareketindeki kendi mücadeleleri sayesinde, bugün siyahi kadınların siyasetteki ve iş dünyasındaki yeri gibi konularda, öncü olarak kabul ediliyorlar. Bu kadınların önderliğinde, bugün kadınların Amerika Birleşik Devletleri'nde kazandığı haklar, özellikle siyahi kadınların hakları konusunda büyük bir devrim yarattı.

Siyahi kadınlar, sivil haklar hareketindeki önemli liderlik rolleri sayesinde, hareketin toplumsal değişim için önemli heves kaynaklarından biri haline gelmesine yardımcı oldular.

Feminist Hareketin Etkisi

Sivil haklar hareketi, siyahi bireylerin ve topluluklarının insan haklarına saygı duyulmasını, eşit muamele görmesini, ayrımcılığın önleneceği bir toplum oluşturulmasını talep eden bir harekettir. Benzer şekilde, feminist hareket de kadınların hakları için mücadele eden bir harekettir. İki hareketin de temel felsefesi, eşitlik, adalet ve insan haklarına saygıdır.

Feminist hareketi, sivil haklar hareketindeki siyahi kadınların mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır. Feminist hareket, kadınların hakları için mücadele ederken, siyahi kadınlar da hem siyahi olmaları hem de kadın olmaları nedeniyle çifte ayrımcılıkla karşı karşıyaydılar. İki hareket de ırksal ve cinsiyetsel ayrımcılığa karşı mücadele ettikleri için birçok noktada örtüşmektedirler.

Birçok ünlü kadın lider, hem sivil haklar hareketini hem de feminist hareketi destekledi. Örneğin, Ella Baker, 1950'ler ve 1960'larda hem erkek hem de kadın sivil haklar liderlerine örgütsel becerileriyle yardımcı oldu. Gloria Steinem, feminist hareketin önde gelen bir figürüdür, ancak aynı zamanda sivil haklar hareketini de desteklemiştir.

Feminist hareketin sivil haklar hareketine etkisi sadece kadınların etkilenmesiyle sınırlı değildir. Feminist hareket, erkeklerin de cinsiyet rollleri, maskülenlik ve diğer konulardaki fikirlerini değiştirdi. Örneğin, erkeklerin de sivil haklar hareketinde aktif olarak yer almaları ve sivil haklar hareketinin erkek liderleri bile feminist fikirlere sahip olmuşlardır.

Genel olarak, sivil haklar hareketi ve feminist hareket arasındaki etkileşim, kadın ve siyahi bireylerin hakları için mücadele etmede hareketi daha da güçlendirmiştir. İki hareketin de temel felsefesi, insan haklarına saygı, eşitlik ve adalet talebi, yani insanlığın yüksek değerleridir.

Feminizm ve Sivil Haklar Hareketi Arasındaki Tartışmalar

Sivil haklar hareketi, toplumsal eşitliği sağlama ve ayrımcılıkla mücadele etme amacı taşıyan önemli bir harekettir. Özellikle siyahilere yönelik ayrımcılığa karşı çıkan bu hareketin zamanla diğer toplumsal sorunlarla da kesişmesiyle feminizmle ilgili tartışmalar da ortaya çıkmıştır.

Feminizm ve sivil haklar hareketi arasındaki tartışmalar genellikle feminizmin hareket içindeki yeri hakkında odaklanır. Bazılarına göre, erkek egemen bir hareket olan sivil haklar hareketinde feminizmin yeri tam olarak belirgin değildir. Öte yandan, hareketin içinde yer alan kadınlar kendi hakları için mücadele etmektedirler ve bu mücadelelerinde feminizmin etkisi açıktır.

Sivil haklar hareketi içinde yer alan siyahi kadınlar, hem siyahlar hem de kadınlar olarak ayrımcılığa maruz kaldıkları için iki hareketin içinde de yer alır. Bu kadınların talepleri ve katkıları, hareketin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Ancak, bazıları hareketin içindeki kadınların feminist örgütlenmelerle birlikte hareket etmelerinin daha mantıklı olduğunu savunur. Bu tartışma halen devam etmektedir.

• Bir diğer tartışma konusu da erkek liderlerin feminist hareketi adını dahi kullanmamalarıdır. Bu sessizlik, hareketin içinde yer alan kadınların hem sivil haklar hem de kadın hakları mücadelesinde yer almalarını engellemiştir.

Sivil haklar hareketinin günümüzdeki yansımaları arasında Black Lives Matter hareketi yer almaktadır. Siyahilere yönelik ayrımcılık hala devam ederken, hareketin gelecekte de benzer mücadelelere yol açması beklenmektedir. Ancak, tartışmaların ve sorunların devam ettiği bir gerçektir.

Siyahi Kadınlar ve Feminizm

Sivil haklar hareketinin en önemli unsurlarından biri, kadın hakları kapsamındaki hareketlerdir. Ancak sivil haklar hareketine özgü kadın hakları hareketinin, tüm kadınların mücadelesi değildir. Siyahi kadınlar, hem sivil haklar hem de feminist hareketlerde, örgütlenme mekanizmalarını geliştirmekte, etkili bir yol izlemekte ve talep etmektedirler. Peki, siyahi kadınların hem sivil haklar hem de feminist hareketlerdeki yerleri nasıl şekillenir?

Sivil haklar hareketi döneminde siyahi kadınlar, hem cinsiyet hem de ırk nedeniyle iki ayrı şekilde ayrımcılıkla karşı karşıya kalmıştır. Siyahi erkeklerin hakları için mücadele ederken, siyahi kadınlar, cinsiyet ayrımcılığına da karşı mücadele etmek zorunda kalmışlardı. Hareket içinde kadınlar için ayrı bir kanat oluşturulmaya çalışılsa da, siyahi kadınlar, erkek liderlerin feminist bir yaklaşım benimsemedikleri konusunda eleştirilerini dile getirmişlerdir.

Feminist hareketin örgütlü tarihine baktığımızda, siyah kadınların anlayışlarından yola çıkarak feminizmin, beyaz kadınların haklarını savunduğu bir hareket olmadığını görebiliriz. Siyah kadınlar, beyaz kadınların yanı sıra, ırk ve cinsiyet bakımından kendileriyle bağlantısı olan mücadelelerin içinde yer aldılar. Bu nedenle, siyah kadınların özel bir siyahi feminist yaklaşım benimsedikleri görülebilir.

Günümüzde siyah kadınlar, hem siyahilere yönelik ayrımcılık hem de cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele etmektedirler. Kendilerini tokalaşmaz iki yumruk hareketiyle ifade eden Black Lives Matter hareketinde, siyah kadınlar da aktif bir rol oynamaktadırlar. Bu hareket, sivil haklar hareketinin izinden giderek, hem cinsiyet hem de ırk ayrımcılığına karşı bir mücadele vermekte ve siyah kadınların özel taleplerine dikkat çekmektedir.

Sonuç olarak, siyah kadınlar, sivil haklar hareketi ve feminist hareket içinde özgün bir bakış açısıyla, hem cinsiyet hem de ırk ayrımcılığı ile mücadele etmektedirler. Siyah kadınların mücadelesi, hem sivil haklar hem de feminist hareketin gelişiminde önemli bir yer tutmuştur ve günümüzde de devam etmektedir.

Erkek Sessizliği

Erkeklerin sivil haklar hareketinde önemli bir yerleri olmuştur, ancak feminist hareketin adını kullanmaktan kaçınarak sessiz kalmışlardır. Bazı liderler, kadın hakları mücadelesine dahil olsa da, genellikle sadece geleneksel cinsiyet rollerine karşı çıkma gibi konularda konuşmuşlardır. Feminist hareket, kadınların sivil haklar hareketindeki yerinin göz ardı edilmesine karşı çıkmıştır ve bazı erkek liderlerin cinsiyetçi söylemlerine karşı mücadele etmiştir. Ancak, bazı erkeklerin feminist hareketi desteklediğine de şahit olunmuştur.

Erkek sessizliği, sivil haklar hareketinin erkekler arasında bir bölünmeye neden olmuştur. Birçok kadın, siyasi hareketlerin sadece bir kesimini hedef aldıkları ve diğerleri için hiçbir şey yapmadıkları için mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu nedenle, kadınlar sadece cinsiyet rollerine karşı mücadele etmek yerine, sivil haklar hareketinin tamamında eşit haklar için mücadele etmişlerdir.

Bugün bile, erkeklerin feminist hareketi desteklememesi konusu birçok tartışmalara neden olmaktadır. Siyah kadınlar, hem siyah hem de kadın oldukları için çifte bir ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar ve erkeklerin sessizliği bu ayrımcılığı daha da artırmaktadır. Ancak, bazı erkeklerin mücadeleye katılığı ve feminist fikirleri savunduğu da bir gerçektir.

Sonuç olarak, erkeklerin sessizliği, sivil haklar hareketinin ilerlemesi için engel oluşturmuştur. Ancak, bazı erkeklerin mücadeleye katılması ve feminist fikirleri desteklemesi, hareketin daha da ileri gitmesine yardımcı olmuştur. Kadınlarla birlikte mücadele edildiğinde, sivil haklar hareketi herkes için daha da güçlü hale gelir.

Günümüzde Hareketin Durumu

Bugün, sivil haklar hareketi hala devam ediyor. Siyahi Amerikalıların eşit haklar için yaptığı mücadele, dünyanın birçok yerindeki hareketlere ilham kaynağı olmuştur. Ancak, hala önyargı, ayrımcılık ve ırkçılık gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.

Siyahi Amerikalıların özgürleşmesiyle sonuçlanan sivil haklar hareketi, ülke genelinde birçok değişiklik meydana getirdi. Ancak, günümüzde halen siyahilerin günlük hayatta karşılaştıkları ırkçılık ve ayrımcılık sorunları devam ediyor. Bu nedenle, Black Lives Matter hareketi gibi yeni hareketler ortaya çıktı ve ayrımcılıkla mücadeleye devam ediyorlar.

Sivil haklar hareketi ayrıca kadın hareketlerinin de ilham kaynağı oldu. Günümüzde, kadınlar için eşit haklar mücadelesi hala devam ediyor ve sivil haklar hareketinde aktif olan siyahi kadınların katkıları bu mücadelede önemli rol oynamıştır.

Sonuç olarak, sivil haklar hareketi dünya genelinde toplumsal değişimleri başlatan önemli bir dönüm noktasıydı. Ancak, hala çok çalışmamız gereken sorunlar var ve bu hareketin ruhu ve öğretileri hepimiz için inspirasyon kaynağı olmaya devam ediyor.

Black Lives Matter Hareketi

Black Lives Matter hareketi, bugünün sivil haklar hareketinin en önemli yansımasıdır. 2013 yılında Trayvon Martin'in öldürülmesinin ardından başlayan hareket, daha sonra Michael Brown, Eric Garner, Tamir Rice ve Freddie Gray gibi siyah insanların polis tarafından öldürülmesiyle daha da güçlendi. Black Lives Matter, polis şiddeti ve sistematik ırkçılıkla mücadele etmek için yola çıktı.

Hareket, polis şiddetini protesto etmek için yürüyüşler, eylemler ve mitingler düzenledi. Kendilerini "otonom, yatay bir organizasyon" olarak tanımlayan Black Lives Matter, siyah insanların ve diğer renkli insanların adalet için bir araya gelmesini teşvik ediyor. Hareket, yalnızca ABD'de değil, dünya genelinde de birçok ülkede birçok insanı harekete geçirdi.

Black Lives Matter hareketi, sivil haklar hareketinin ilerlemediği alanlarda kazanımlar sağladı. Hareket, polis şiddetine ve ırkçılığa karşı mücadelede önemli bir rol oynadı ve önemli reformlara yol açtı. Ancak, siyah insanların toplumsal ve ekonomik eşitsizliği ile ilgili sorunları çözmek için daha yapılması gereken çok şey var.

• Black Lives Matter hareketinin etkisi gün geçtikçe daha da büyüyor. İnsanlar, toplumsal adalet ve insan hakları için mücadele etmenin önemini kavramaya başladılar.
• Hareket, polis şiddetini ve ırkçılığı ele almaya devam ediyor. Siyah insanların maruz kaldığı toplumsal ve ekonomik eşitsizliği çözmek için de çalışmalar yürütülüyor.
• Black Lives Matter hareketi, sivil haklar hareketine kök salmıştır ve gelecekte de önemli bir role sahip olmaya devam edecektir.

Black Lives Matter hareketi, sivil haklar hareketinin bir devamı niteliğindedir. Mücadeleleri, siyah insanların yaşadığı sorunları görünür kılma, polis şiddetini durdurma ve ırkçılığı sona erdirme üzerine odaklanmaktadır. Hareket, ilerlemeyi sürdürürken, sivil haklar hareketinde ortaya çıkan tarih boyunca süregelen çatışmaların da bir yansımasıdır.

Hareketin Geleceği

Sivil haklar hareketi, bugüne kadar birçok değişikliğe yol açmış olsa da hala karşılaşılan birçok sorun var. Örneğin, cinsiyet, ırk, cinsel yönelim ve din farklılıkları gibi konularda eşitlik hala gerçekleşmemiş durumda. Artık bu sorunların üzerine daha fazla gitmek, hareketi gelecekte de canlı tutmak gerekiyor.

Bir diğer sorun, hareketin bir özgünlük kaybı yaşaması. Hareketin çeşitli kolları, konu tarihinde olduğu gibi birbirleriyle karşı karşıya gelmeye başladı. Bunu engellemek ve hareketin birleşik bir şekilde devam etmesi için, liderlerin, yapılan faaliyetlerin daha iyi koordine edilmesi gerekiyor.

Öte yandan, Black Lives Matter hareketi sivil haklar hareketinin yeni nesil bir versiyonu olarak karşımıza çıkıyor. Bu hareket, ırk ayrımcılığının hala yaygın bir şekilde yaşandığı ülkede, toplumu eşitliğe yönlendirmek için çaba gösteriyor. Bu tür yeni hareketlerin, sivil haklar veya insan hakları hareketleriyle takip edilmesi gerekiyor.

Sonuç olarak, sivil haklar hareketinin geleceği hala belirsiz olsa da, öncelikle eşitliğin, insan haklarının korunması için mücadele devam etmelidir. Hareket, ileriye doğru bir adım atmak için, tarihte olduğu gibi birleşik bir şekilde hareket ederek, özgünlüğünü kaybetmemeli ve yeniden doğru bir şekilde yapılandırılmalıdır.