İşletme Faaliyet Raporları ve Analizleri

İşletme Faaliyet Raporları ve Analizleri

İşletme faaliyet raporları ve analizleri ile işletmenizin performansını daha iyi anlayın Finansal analizler, bütçeleme ve planlama gibi konular için uzman desteği alın Detaylı bilgi için hemen ziyaret edin

İşletme Faaliyet Raporları ve Analizleri

Işletmelerin finansal durumlarını anlamak ve gelecekteki faaliyetleri için planlamalar yapmak için faaliyet raporları kritik bir rol oynar. Bu raporlar, işletmelerin finansal performansını ölçmek için birçok veri ve bilgi içerir. Gelir tablosu, bilanço ve nakit akış tablosu gibi raporlar, işletmenin finansal sağlığı hakkında bilgi sağlar ve kararlar almak için kullanılır.

Analiz edilecek raporlar arasında, gelir tablosu işletmenin gelirleri ve giderleri hakkında bilgi verirken, bilanço işletmenin varlıklarını ve borçlarını, nakit akış tablosu ise işletmedeki nakit akışını gösterir. Bu raporların verileri, işletmenin finansal durumunu anlamak için kullanılır ve gelecekteki faaliyetleri için planlama yapmak için kararlar almak için yorumlanır.


Faaliyet Raporları

İşletmelerin mali performanslarını ölçmek için faaliyet raporlarından yararlanıldığı bilinmektedir. Bu raporlar, işletmenin gelir tablosu, bilançosu ve nakit akış tablosu gibi finansal verilerini içerir. Gelir tablosu, işletmenin bir dönemdeki gelirlerinin ve giderlerinin ayrıntılı bir hesaplamasını sunar. Bilanço, işletmenin bir döneme ait finansal durumunu belirler ve şirketin varlıklarının ne kadarını borçla finanse ettiğini gösterir. Nakit akış tablosu ise işletmenin nakit akışını gösterir ve nakit ihtiyacı ve nakit fazlası hakkında bilgi sağlar.

İşletmeler, bu raporlardaki verileri analiz ederek finansal performanslarını ölçerler. Bu analiz sonucunda, işletmenin likiditesi, karlılığı ve borçluluk durumu gibi faktörler belirlenir. Ayrıca, bu raporlar işletmenin gelecekteki finansal performansının tahmin edilmesinde de önemli bir rol oynar.

Bu nedenle, firma sahipleri ve finans yöneticileri, şirketin performansını düzenli olarak incelemeli ve faaliyet raporlarından yararlanmalıdır. Bu raporların doğru ve güncel olması, şirketin geleceği için büyük önem taşır.


Finansal Oranlar

İşletmelerin finansal durumlarını değerlendirmek için kullandıkları önemli yöntemlerden biri finansal oranlar kullanmaktır. Bu bölümde, işletmelerin finansal durumlarını analiz etmek için kullandıkları oranlar hakkında bilgi verilecektir.

Likidite oranları, işletmenin nakit akışını ölçen en önemli oranlardan biridir. İşletme faaliyetlerinde kullanılabilecek likit varlıkların ne kadarının mevcut olduğunu ölçen likidite oranları genelde işletme sahiplerinin ve yatırımcıların dikkatini çeken bir konu olmuştur. İşletmenin nakit akış ve nakit varlıkları hakkında bilgi veren likidite oranları arasında cari oran ve Quick Ratio bulunmaktadır.

Likidite Oranları Tanımı Hesaplama Yöntemi
Cari Oran İşletmenin cari varlıklarının cari borçlarına oranıdır. Cari Varlıklar / Cari Borçlar
Quick Ratio İşletmenin cari borçlarının ödenmesi için kullanılabilecek likit varlıklarının cari borçlara oranıdır. (Cari Varlıklar - Stoklar) / Cari Borçlar

Karlılık oranları, işletmenin elde ettiği kârı ölçmek için kullanılır. İşletmelerin karlılık oranları hakkında genellikle yatırımcıların ilgisi yoğundur.

Karlılık Oranları Tanımı Hesaplama Yöntemi
Brüt Kar Marjı İşletmenin ürünlerinin satış fiyatı ve üretim maliyeti arasındaki farkın yüzdesi. Brüt Kar / Satışlar
Net Kar Marjı İşletmenin faaliyetlerinden elde edilen net kârın satışlara oranı. Net Kar / Satışlar

Borçluluk oranları, işletmenin borçlarının varlıklarına göre oranını ölçmek için kullanılır. Borçluluk oranları, işletmenin finansal sağlığı hakkında bilgi sağlar.

Borçluluk Oranları Tanımı Hesaplama Yöntemi
Borçluluk Oranı İşletmenin toplam borcunun özkaynaklarına oranıdır. Borçlar / Özkaynaklar
Faiz Korumalı Kapsam İşletmenin faiz ödemelerini karşılamak için elde edilen gelirin borç faiz tutarına oranı. (Faiz Ödemeleri + Amortismanlar) / Faiz Giderleri

Likidite Oranları

Likidite oranları, işletmelerin kısa vadeli borçlarını ödemek için ne kadar nakit varlığına sahip olduğunu ölçen finansal oranlardır. İşletmelerin nakit, banka hesapları, tahvil gibi likid varlıklarını borçlarına karşı ne kadar kullanabileceklerini ölçmek için kullanılır. Likidite oranları, işletmelerin kısa vadeli likiditesi hakkında bilgi verir ve mali sağlıklarını ölçmek için önemlidir.

Cari oran, işletmenin kısa vadeli ödeme yükümlülüklerinin mevcut varlıklarını aşan bir şekilde mi finanse edildiğini ölçer. Cari oran, işletmenin cari varlıklarının cari borçlarına bölünmesiyle hesaplanır. Bir işletmenin cari oranının 1'den büyük olması tercih edilir, çünkü bu işletmenin cari borçlarını ödemek için yeterli likiditesi olduğunu gösterir.

Quick Ratio, yani "asit testi", işletmenin acil nakit ihtiyaçlarını karşılamak için kullanabileceği varlıkların ne kadarının nakit veya nakit benzeri olduğunu gösterir. Bu oran, işletmenin nakit ve eldeki hemen paraya çevrilebilen varlıklarının kısa vadeli borçlara bölünmesiyle hesaplanır. Quick Ratio'nun 1'den büyük olması tercih edilir, çünkü işletmenin acil nakit ihtiyaçlarını karşılamak için yeterince varlığı olduğunu gösterir.


Cari Oran

Cari oran, işletmenin kısa vadeli ödeme yükümlülüklerini mevcut varlıkları karşılayacak şekilde finanse edip edemediğini gösterir. Bu oran, işletmenin likidite durumunu gösterir ve yüksek bir cari oran, işletmenin kısa vadeli ödeme yükümlülüklerinin karşılanması için yeterli nakit varlığına sahip olduğunu gösterir. Cari oran, mevcut varlıkların mevcut borçlara bölünmesiyle hesaplanır.

Mevcut Varlıklar Borçlar Cari Oran
Nakit ve Nakit Benzerleri Kısa Vadeli Borçlar 2.5
Stoklar Uzun Vadeli Borçlar 1.8
Ticari Alacaklar
Diğer Kısa Vadeli Varlıklar

Bu örnekte, işletmenin 2.5 cari orana sahip olduğu görülüyor. Bu, işletmenin kısa vadeli borçlarını karşılamak için yeterli mevcut varlıklara sahip olduğunu gösterir. Ancak, uzun vadeli borçların ödenmesi söz konusu olduğunda, işletmenin varlıkları borçlarını aşamaz ve bu nedenle daha düşük bir cari orana sahiptir.


Quick Ratio

Quick Ratio, aynı zamanda 'asit testi' olarak da bilinir. Bu oran, işletmenin acil nakit ihtiyaçlarını karşılamak için kullanabileceği varlıkların ne kadarının nakit veya nakit benzeri olduğunu gösterir. Quick Ratio hesaplanırken işletmenin hazır nakitleri, kısa vadeli yatırım araçları ve alacakları, kısa vadeli borçlarına bölünür. Bu oranın 1'den büyük olması, işletmenin kısa vadeli borçlarını ödemek için yeterli nakit akışı olduğunu gösterir. Ancak, 1'den küçük bir değer, işletmenin ödeme yükümlülüklerini yerine getiremeyebileceği anlamına gelir.

Quick Ratio, işletmelerin finansal sağlığını değerlendirmede önemli bir araçtır. İşletmelerin ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için yeterli kapasiteye sahip olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur. Ayrıca, işletmenin nakit akışını etkileyebilecek aksaklıkları tespit etmek için de kullanılır.

Quick Ratio ayrıca işletmelerin finansal yönetiminde de önemli bir rol oynar. İşletmeler, nakit ve nakit benzeri varlıklarını artırarak Quick Ratio'yu artırabilirler. Bu, işletmelerin finansal sıkıntılarla karşılaşması durumunda nakit akışını yönetmelerine yardımcı olabilir. Ancak, yüksek Quick Ratio'nun aşırı stok veya alacak hesaplarına işaret edebileceği unutulmamalıdır.

Bu nedenle, işletmelerin Quick Ratio'sunu düzenli olarak izlemeleri, finansal sağlık durumlarını anlamaları ve gerekirse uygun önlemleri almaları önemlidir.


Karlılık Oranları

Karlılık oranları, işletmenin ne kadar kârlı olduğunu ölçmek için kullanılan oranlardır. Bu oranlar, işletmenin gelirleri ve giderleri arasındaki ilişkiyi inceler. İşletmelerin karlılık oranlarının yüksek olması, işletmenin finansal olarak sağlıklı olduğunu ve etkili bir şekilde yönetildiğini gösterir.

Brüt kar marjı, işletmenin üretim maliyetleri ve satış fiyatları arasındaki ilişkiyi ölçer. Bu oran, işletmenin kârlılığını ölçmek için çok önemlidir. Yüksek bir brüt kar marjı, işletmenin satış fiyatlarından üretim maliyetlerinin düşük olması anlamına gelir.

Brüt Kar Marjı Hesaplaması
Satış Gelirleri 150.000 TL
Üretim Maliyetleri 100.000 TL
Brüt Kar 50.000 TL
Brüt Kar Marjı 33%

Net kar marjı, işletmenin faaliyetlerinin geri kalanından sonra elde edilen kârın yüzdesini ölçer. Bu oran, işletmenin kârlılığı hakkında daha detaylı bir bilgi sağlar. Yüksek bir net kar marjı, işletmenin faaliyetlerinin kârlı olduğunu gösterir.

Net Kar Marjı Hesaplaması
Satış Gelirleri 150.000 TL
Maliyetler 100.000 TL
Brüt Kar 50.000 TL
Faaliyet Giderleri 10.000 TL
Vergi ve Diğer Giderler 5.000 TL
Net Kar 35.000 TL
Net Kar Marjı 23%

Borçluluk oranları da işletmenin finansal sağlığı hakkında bilgi sağlar. Borçluluk oranı, işletmenin toplam borcunun özkaynaklarına oranını gösterir. Yüksek bir borçluluk oranı, işletmenin borçlarının varlıklarına oranla yüksek olduğunu gösterir. Faiz korumalı kapsam, işletmenin faiz ödemelerini karşılamak için elde ettiği gelirin borç faiz tutarına oranını gösterir.

  • Borçluluk Oranı Hesaplaması: Toplam Borçlar / Öz Kaynaklar
  • Faiz Korumalı Kapsam Hesaplaması: Faiz ve Vergi Öncesi Kar / Faiz Giderleri

Brüt Kar Marjı

Brüt Kar Marjı, işletmelerin üretim maliyetlerinin ve satış fiyatlarının arasındaki ilişkiyi ölçen bir orandır. Bu oran, işletmelerin bir birim mal üretmek için harcadığı maliyet ile bu malı satarken aldığı fiyat arasındaki farkı gösterir. Bu fark genellikle işletmenin brüt kârı olarak adlandırılır.

Brüt Kar Marjı hesaplamak için, işletmenin üretim maliyetleri ve satış fiyatları raporunu hazırlamak gerekir. Üretim maliyetleri, üretilen malın hammaddeleri, işçilik maliyetleri, enerji, su ve diğer üretim maliyetleri gibi faktörleri kapsar. Satış fiyatı ise, üretilen malın pazardaki fiyatıdır.

Bu oranın hesaplanması için aşağıdaki formülü kullanabilirsiniz:

Brüt Kar Marjı = (Satış Fiyatı – Üretim Maliyetleri) / Satış Fiyatı

Bir işletmenin Brüt Kar Marjı ne kadar yüksekse, o kadar karlıdır. Bu, işletmenin üretim maliyetlerini azaltarak veya satış fiyatlarını artırarak elde edilebilir. Brüt Kar Marjı aynı zamanda işletmenin faaliyetlerinin verimliliğini de gösterir. Bununla birlikte, bir işletmenin Brüt Kar Marjı düşükse, bu genellikle düşük satış fiyatları veya yüksek üretim maliyetleri nedeniyledir.


Net Kar Marjı

Net kar marjı, işletmelerin faaliyetlerinin geri kalanından sonra ne kadar kâr elde ettiklerini ölçmek için kullanılır. Bu oran, işletmenin kârlılığı hakkında önemli bir fikir verir ve yatırımcılar tarafından sık sık kullanılır.

Net kar marjı, brüt kar marjı ile karşılaştırıldığında daha ayrıntılı bir resim sunar, çünkü brüt kar marjı, sadece üretim maliyetleri ile satış fiyatları arasındaki ilişkiyi ölçerken, net kar marjı, faaliyetlerin geri kalanından sonra ne kadar kâr elde edildiğini ölçer.

Net kar marjı hesaplamak için, işletmenin satışlarından tüm giderleri (işletme giderleri, faizler, vergiler vb.) çıkarın ve ardından geriye kalan miktarı satışlara bölün. Sonuç, yüzde cinsinden bir oran olarak ifade edilir ve yüksek bir oran, işletmenin faaliyetlerinden daha fazla kâr elde ettiği anlamına gelir.

Gelir Toplamı 100.000 TL
İşletme Giderleri 40.000 TL
Faizler 10.000 TL
Vergiler 8.000 TL
Net Kar 42.000 TL

Bu örnekte, işletmenin elde ettiği gelir 100.000 TL, işletme giderleri 40.000 TL, faiz ödemeleri 10.000 TL ve vergiler 8.000 TL olduğu görülmektedir. Net kar ise, 42.000 TL olarak hesaplanmıştır. Bu durumda, net kar marjı, %42 olarak hesaplanır ve bu oran, işletmenin faaliyetlerinden geriye kalan kârın yüzdesini gösterir.


Borçluluk Oranları

Borçluluk oranı, işletmelerin borç tutarının özkaynaklarına oranını gösteren bir orandır. Bu oran işletmenin finansal sağlığı hakkında önemli bir gösterge olarak kabul edilir. Yüksek borçluluk oranları işletmenin finansal durumunu tehdit edebilir ve riskleri artırabilir. İşletmeler, düşük borçluluk oranlarına sahip olmaya çalışarak finansal risklerini minimize etmeye çalışırlar.

Borçluluk oranları farklı endüstrilerde ve sektörlerde farklılık gösterir. Örneğin, inşaat sektöründe borçluluk oranlarının yüksek olması normal kabul edilir çünkü projelerin finanse edilmesi genellikle borçlanma yoluyla yapılır. Bununla birlikte, bir perakende mağazası için yüksek borçluluk oranı bir endişe kaynağı olabilir.

Borçluluk Oranı Yorum
1 veya daha az İdeal
1 ila 1.5 Kabul edilebilir, ancak riskli
1.5 ila 2 Riskli
2 veya daha fazla Tehlikeli
  • Borçluluk oranları, işletmelerin finansal sağlığı hakkında önemli bir gösterge olabilmektedir.
  • Herhangi bir borçluluk oranı tek başına bir işletmenin finansal sağlığı hakkında yeterli bilgi sağlamamaktadır, bu yüzden oranlar diğer finansal oranlarla birlikte değerlendirilmelidir.
  • İşletmeler, düşük borçluluk oranlarına sahip olmaya çalışarak finansal risklerini minimize etmeye çalışırlar.

Genel olarak, borçluluk oranları işletmelerin finansal sağlığı hakkında önemli bir gösterge olarak kabul edilir. Ancak, tek başına bir borçluluk oranı yeterli bilgi sağlamaz ve diğer finansal oranlarla birlikte değerlendirilmesi gerekir. İşletmeler, düşük borçluluk oranlarına sahip olmaya çalışarak finansal riskleri minimize etmeye çaba gösterirler. En iyi uygulama, sektörünüzdeki diğer işletmelerin borçluluk oranlarını karşılaştırmak ve rakiplere kıyasla nasıl bir performans sergilediğinizi değerlendirmektir.


Borçluluk Oranı

Borçluluk oranı, işletmeler için oldukça önemli bir finansal orandır ve işletmenin borçlarının varlıklarına oranını gösterir. Bu oranın hesaplanması için işletmenin toplam borcu, özkaynaklarına bölünür ve sonuç bir oran olarak ifade edilir. Borçluluk oranı, işletmenin finansal gücünü ölçmek için kullanılır ve oranın düşük olması finansal sağlığın iyi olduğunu gösterir.

Borçluluk Oranı Hesaplama Formülü
Borçluluk Oranı = Toplam Borç / Özkaynaklar

Örneğin, bir işletmenin toplam borcu 10.000 TL ve özkaynakları 20.000 TL ise borçluluk oranı şu şekilde hesaplanabilir:

Borçluluk Oranı Örneği
Borçluluk Oranı = 10.000 TL / 20.000 TL = 0.5

Bu durumda işletmenin borçları, özkaynaklarının yarısı kadardır ve borçluluk oranı 0.5 olarak ifade edilir. Bu oranın düşük olması işletmenin finansal sağlığının iyi olduğunu gösterir ve uzun vadeli borçlarının ödemesini rahatlıkla yapabileceği anlamına gelir. Ancak, borçluluk oranı yüksek olan işletmeler, özellikle de borçlarının geri ödemelerinde sorun yaşayanlar, finansal sıkıntıya düşebilirler.

Borçluluk oranı, işletmelerin kredi başvurularında, yatırımcı ilişkilerinde ve işletme performansının izlenmesinde sıkça kullanılır. Ayrıca, özellikle yeni girişimlerde, borçluluk oranı yüksek olabilir, ancak bu oranın düşürülmesi için çeşitli finansal stratejiler uygulanabilir. Örneğin, varlıkların satışı veya öz sermaye arttırımı gibi adımlarla borçluluk oranı düşürülebilir.


Faiz Korumalı Kapsam

Faiz korumalı kapsam, işletmelerin borçlarının faiz ödemelerini karşılamak için yeterli gelir elde edip edemeyeceklerini ölçmek için kullanılan bir orandır. Bu oran, işletmenin faiz ödemelerini karşılamak için ne kadar nakit akışı gerektirdiğini belirler. Örneğin, bir işletme güçlü bir faiz korumalı kapsam oranına sahipse, faiz ödemelerini yapmak için yeterince nakit akışına sahip demektir.

Faiz korumalı kapsam oranı, işletmenin faiz ödemelerini karşılamak için elde ettiği gelirin borçların faiz tutarlarına oranını gösterir. Bu oran ne kadar yüksekse, işletmenin faiz ödemelerini karşılamak için o kadar fazla gelire sahip olduğu anlamına gelir. Öte yandan, bu oranın düşük olması, işletmenin borçlarını ve faiz ödemelerini karşılamak için yeterli gelir elde edemediğini ifade eder.

Faiz korumalı kapsam oranı, işletmeler açısından oldukça önemli bir finansal orandır. İşletmelerin faiz ödemelerini karşılayabilmesi, finansal durumunu güçlendirmesi ve borçlarını ödeyebilmesi için yeterli gelire sahip olmasını gerektirir. İşletmelerin faiz korumalı kapsam oranlarını sıkı bir şekilde takip etmesi ve gerektiğinde müdahale etmesi gerekmektedir.


Faaliyet Analizi

İşletmeler, finansal durumlarını değerlendirmek için faaliyet analizi yoluyla finansal verilerini analiz ederler. Faaliyet analizi, hem dikey hem de yatay analiz yöntemleri kullanılarak yapılabilir.

Dikey analiz, bir işletmenin finansal durumunu belirli bir dönem içinde incelemek için kullanılır. Gelir tablosu ve bilanço gibi raporların verileri analiz edilerek işletmenin finansal yapısı incelenir. Örneğin, bir işletmenin satışlarındaki artış veya azalış, faaliyet giderleri, vergi giderleri gibi detaylar üzerinde önemle durulur.

Yatay analiz ise, bir işletmenin finansal durumunu bir yılın diğer bir yılına göre karşılaştırmak için kullanılır. Bu yöntem, kısa vadeli eğilimleri ölçmek için uygun olabilir. Dikey analizle aynı şekilde, gelir tablosu ve bilanço verileri analiz edilerek işletmenin finansal yapısı incelenir.

Faaliyet analizi, bir işletmenin performansını belirlemek için önemlidir. İşletmeler, finansal verilerini analiz ederek, işletmenin avantajlı yönlerini ve geliştirilmesi gereken alanları tespit edebilirler. İşletmenin finansal yapısını doğru bir şekilde analiz etmek, gelecekte daha iyi kararlar almak için gereklidir.


Dikey Analiz

Dikey analiz, işletmelerin finansal durumlarını değerlendirmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde, işletmenin gelir tablosu ve bilançosu gibi finansal raporların verileri dikey olarak analiz edilir. Yani, aynı raporun farklı dönemlerdeki verileri karşılaştırılır.

Bu yöntemle, işletmenin finansal durumunun geçmiş dönemlere göre nasıl değiştiği ve hangi alanlarda iyileşme gerektiği gibi bilgiler elde edilebilir. Dikey analiz, işletme yöneticilerine gelecekteki finansal planlarını yapmalarına da yardımcı olur.

Dikey analiz için kullanılan en yaygın finansal oranlar, işletmenin gelir tablosundaki verileri analiz ederek belirlenir. Örneğin, brüt kar marjı oranı, işletmenin üretim maliyetleri ve satış fiyatları arasındaki ilişkiyi gösterir. Net kar marjı oranı ise, işletmenin faaliyetlerinden sonra elde edilen kârın yüzdesini ifade eder.

Bilanço analizi de dikey analizin bir parçasıdır. Bilanço, işletmenin finansal durumunu belirlemede önemli bir araçtır. Bilanço analizinde, işletmenin varlıkları ve borçları dikkate alınarak, işletmenin finansal sağlığı hakkında bilgi edinilir.

Dikey analiz, işletmeler için önemli bir finansal yönetim aracıdır. İşletme yöneticileri, bu analiz yöntemini kullanarak işletmenin finansal durumunu doğru bir şekilde takip edebilirler ve gelecekteki finansal planlarını yapabilirler.


Yatay Analiz

Yatay analiz, işletmelerin finansal durumlarının bir yılın diğer bir yılına göre nasıl değiştiğini ölçmek için kullanılan bir analiz yöntemidir. Bu yöntem, işletmelerin performanslarını değerlendirebilmesi için kritik bir araçtır. Yatay analiz, finansal raporlardaki verileri kullanarak işletmenin gelir tablosu, bilanço ve nakit akış tablosu gibi raporlarını yıllar arasında karşılaştırır.

Bu analiz, öncelikle işletmenin kısa vadeli eğilimlerini ölçmek için kullanılır. Yatay analiz, işletmenin zaman içindeki performansını izler ve bir yıldan diğerine nasıl değiştiğini gösterir. Bu analiz ayrıca, işletmenin önceki yıla göre ne kadar büyüdüğünü veya küçüldüğünü de gösterir.

Yatay analiz tabloları genellikle yüzde veya oran olarak sunulur ve genellikle dikey analizle birlikte kullanılır. İşletmeler, yatay analizdeki eğilimleri incelerken, önceki yılların verilerini mevcut yılın verileriyle karşılaştırarak işletmenin finansal performansındaki değişiklikleri belirleyebilirler.

  • Yatay analiz, işletmelere finansal durumlarını düzenli olarak takip etme ve değerlendirme imkanı sağlar.
  • Bu analiz yöntemi, işletmelerin kısa vadeli eğilimlerini ölçer ve önceki yıla göre performanslarını karşılaştırabilir.
  • Yatay analiz tabloları genellikle yüzde veya oran olarak sunulur ve dikey analizle birlikte kullanılır.

İşletmelerin yatay analiz yaparken dikkat etmeleri gereken birkaç nokta vardır. Öncelikle, aynı dönemlerin karşılaştırılması önemlidir. Ayrıca, yalnızca mali tablolardaki sayıları değil, aynı zamanda işletmenin faaliyetlerini, stratejilerini ve diğer faktörlerini de dikkate almak önemlidir.

Sonuç olarak, yatay analiz işletmelerin finansal performansını ölçmek için önemli bir araçtır. İşletmeler, yıllar arasındaki değişiklikleri gözlemleyerek, gelecekteki faaliyetlerini ve iş stratejilerini planlayabilirler.