Orman Ekosistemleri ve Biyoçeşitlilik: Goodall'ın Doğa Koruma Çalışmaları, dünya çapında koruma çalışmalarına öncülük eden Jane Goodall'ın orman ekolojisi ve biyoçeşitlilik üzerine araştırmalarını öne çıkarıyor Ormanların ve biyoçeşitliliğin korunması için neler yapabileceğimiz hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için harika bir kaynak
Ormanlar, dünya ekosistemi için hayati bir öneme sahip olup, birçok canlı türüne ev sahipliği yapar. Fakat günümüzde ormansızlaşma, çölleşme, tarım ve madencilik faaliyetleri gibi nedenlerle ormanların büyük bir kısmı yok olmaya yüz tutmuştur. Bu nedenle ormanların korunması ve biyoçeşitliliğin sürdürülebilmesi için önemli adımlar atılması gerekmektedir.
Bu noktada, ünlü primatolog Jane Goodall, ormanların biyoçeşitliliğinin korunması için çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Goodall'ın doğa koruma çalışmaları, ormanların korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacına yöneliktir. Bu yazıda, Goodall'ın ormanlara yönelik koruma çalışmaları hakkında detaylı bilgi sahibi olacaksınız.
Goodall'ın Hayatı ve Çalışmaları
Jane Goodall, 3 Nisan 1934'te İngiltere'de doğdu. Kendi ifadesiyle, köpeğiyle yaşayan maceracı bir çocuktu. Çok genç yaşta doğayı sevmeye ve hayvanlarla ilgilenmeye başladı.
1960'larda, Goodall Afrika'da şempanzeleri incelemeye başladı. Gombe Stream Ulusal Parkı'nda bir grup şempanzeyle çalışırken, bu türün hayatında daha önce belgelenmemiş davranışlar keşfetti. Örneğin, şempanzelerin araçlar yapabildiklerini ve aletleri kullandıklarını tespit etti.
O zamandan beri, Goodall ormanları, türleri ve ekosistemleri korumak için dünya çapında bir aktivist oldu. Aynı zamanda insanların doğayla ne kadar bağlantılı olduğunu anlamalarına yardımcı olmak için eğitim programları başlattı. 1986 yılında, Goodall "Jane Goodall Enstitüsü"nü kurdu ve örgüt, hayvanların korunması ve insanların doğal çevresi hakkında daha iyi bir anlayışa sahip olmaları için çalışmalarını sürdürmektedir.
Ormanların Önemi ve Tehditleri
Ormanlar doğal bir kaynak olarak dünya ekosistemi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bunun ana sebeplerinden biri, ormanların biyoçeşitliliği sağlaması ve birçok canlı türünün yaşayabilmesine olanak tanımasıdır. Ayrıca, ormanlar doğal kaynaklar için çok önemli bir kaynaktır ve pek çok insanın geçim kaynağına da katkı sağlamaktadır.
Ormanların karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri ormansızlaşmadır. Ormansızlaşma, mevcut ormanların yok edilmesi, azaltılması veya çürük olmasıyla ortaya çıkmaktadır. Ormansızlaşmanın ardındaki sebeplerden bazıları tarım, hayvancılık, kağıt endüstrisi, ağaç kesme ve çevre kirliliğidir. Ormanların yok edilmesi, büyük ölçüde birçok canlının yaşam alanlarından mahrum kalmalarına ve nesillerinin tükenmesine neden olduğu için doğal dengeyi bozmaktadır.
Ormanlar, doğal kaynaklar açısından zengin bir kaynak olduğu için, yer altı su kaynaklarına, toprağa ve hava kalitesine de katkı sağlarlar. Ormanların varlığı, yağışların tutularak yeraltı sularının beslenmesine yardımcı olurken, ağaçların emdiği karbondioksit atmosferdeki kirliliği azaltır ve hava kalitesini düzenler. Ormanların önemi ve tehditleri bu kadar büyük olduğu için, doğal kaynakların korunması için herkesin ortak çabalar göstermesi gerekmektedir.
Ormanların Ekonomik ve Ekolojik Faydaları
Ormanlar dünya ekosistemi açısından büyük bir öneme sahiptir. Sadece insanların değil diğer canlıların da yaşam alanı olan ormanlar ekonomik ve ekolojik faydalar sağlar. İnsanlar için sağladığı en büyük fayda ise ahşap, yakacak, gıda, ilaç ve diğer birçok ürünün kaynağı olmasıdır. Aynı zamanda ormanlar turizm gelirleri için de önemlidir. Ormanların turistik açıdan ziyaret edilmesi, konaklama ve yeme-içme sektörlerine katkı sağlar.
Ormanlar, ekolojik açıdan da büyük bir öneme sahiptir. Ormanlar, atmosferin oksijen açısından zenginleştirilmesine katkı sağlar. Ormanlar ayrıca, karbon emisyonlarının azaltılmasına da yardımcı olur. Ormanlardaki bitkilerin fotosentezi yoluyla emdikleri karbon, ağaçların ölümü ve çürümesi sonucu toprağa karbon olarak geri döner. Bu da ormanların karbon döngüsü açısından önemini gösterir.
Ormanlar, yağmur miktarını ve su döngüsünü de etkiler. Ağaçlar ve diğer bitkiler yağmurun suyu tutar ve yavaş salar, bu da sellerin oluşmasını engeller. Bununla birlikte, ormanlar yer altı su kaynaklarını da korur ve su kaynaklarının yeniden şarj olmasına yardımcı olur.
Sonuç olarak, ormanların ekonomik ve ekolojik faydaları oldukça fazladır ve dünya ekosistemi için büyük bir öneme sahiptir. Bu yüzden ormanların korunması için bugünden harekete geçmemiz gerekmektedir.
Ormanların Su Döngüsündeki Rolü
Ormanların su döngüsündeki rolü oldukça kritiktir. Ormanlar, su buharlaşmasını azaltarak atmosferde nem oranını düzenlerler. Bu nem, su buharı şeklinde bulutları oluşturur ve yağmur olarak toprağa geri düşer. Bu sayede, ormanlar yağış miktarını düzenleyerek yeraltı su kaynaklarının yenilenmesine yardımcı olurlar.
Ormanlar aynı zamanda toprağı tutarlar ve erozyonu engellerler. Yağışlı dönemlerde ormanların kökleri yeraltı sularını emerken, suyun akışını azaltır ve sellerin önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, suyu doğrudan tutarak yeraltı su kaynaklarına beslenmesini sağlarlar.
Ormanların su döngüsündeki bu önemi, birçok canlının yaşamını sürdürmesi için de elzemdir. Ormandaki bitki ve hayvan türleri suya ihtiyaç duyarlar ve ormanların sağladığı su kaynakları, birçok canlı için hayati öneme sahiptir. Ormanların korunması, su döngüsünün devamlılığı açısından da son derece önemlidir.
Sonuç olarak, ormanların su döngüsündeki rolü oldukça fazladır ve ormanların korunması bu su kaynaklarının devamlılığı açısından da vazgeçilmezdir. Ormanların korunması sadece doğal yaşamın devamlılığı için değil, aynı zamanda insanların hayatı için de yaşamsal önem taşımaktadır.
Ormanların İklim Değişikliği ile İlişkisi
Ormanlar, atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltarak iklimin değişmesine karşı mücadele etmek için özel bir rol oynarlar. Ormanlar, fotosentez süreci sırasında karbondioksiti kullanarak oksijen salınımı yaparlar. Bu sayede atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltırlar. Ancak ormansızlaşma, bölgesel iklim değişikliklerine neden olabilir. Ormansızlaşmanın neden olduğu artan karbondioksit miktarı, sera etkisi yaratarak dünya çapında sıcaklık artışına neden olur.
Ormanların yok olması, iklim değişikliğinde doğrudan etkilidir. Aynı zamanda, iklim değişikliği, ormanların sağlığını da tehdit eder. Yüksek sıcaklıklar ve küresel ısınma, orman yangınları, zararlı organizmalar ve kuraklık gibi ormanları olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Bu faktörler, ormanların biyoçeşitliliğini azaltarak ekosisteme zarar verir. Ormanların sağlığına zarar veren iklim değişikliği ile mücadele etmek için, dünyanın liderleri, çevre politikalarına uygun olarak ormansızlaşmanın önlenmesine yönelik adımlar atmalıdırlar.
Ormanların Tehditleri
Ormanlar dünya ekosisteminin en önemli parçalarından biridir. Ancak, günümüzde ormanların yok edilmesi ve tehdit altında olması birçok sebebe bağlıdır. İnsan faaliyetleri sonucu, ormansızlaşma, çölleşme, doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi, tarım ve madencilik faaliyetleri, ormanların karşı karşıya olduğu bazı tehditlerdir. Bu tehditlerin tümü, çevreye verilen zararın yanı sıra, ormanların biyoçeşitliliği açısından da büyük bir tehlike oluşturmaktadır.
Ormansızlaşma, ormanların tahrip edilmesi ve ülkelerin ihtiyaçları doğrultusunda kullanım alanının daraltılması sonucu ortaya çıkar. Ayrıca, yanlış zamanda yapılan ve yanlış yapılan kesimler, ormanların yok edilmesine sebep olmaktadır. Bu durum, toprak erozyonuna, hava kirliliğine ve su kaynaklarının azalmasına neden olurken, ekolojik dengenin bozulmasına ve yerel halkın yaşam kalitesinin düşmesine yol açar.
Çölleşme, aşırı otlatma, ağaç kesme ve insanların otomatik sulama sistemleri nedeniyle ortaya çıkar. Bu durum, toprağın verimliliğini azaltarak, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin durmasına ve sürdürülemez kalkınma koşullarına yol açabilir. Ormanların yok edilmesi nedeniyle kaybolan yaşam alanları, aynı zamanda ormanda yaşayan hayvan türlerinin yok olmasına da neden olur.
Tarım, ormanların yok edilmesine neden olabilen en önemli faktörlerden biridir. Özellikle tropik bölgelerde, palmiye yağı, kağıt hamuru ve diğer tarımsal ürünler için ormanların kesilmesi sıkça görülen bir durumdur. Bu durum, ormanların biyoçeşitliliğinin azalmasına, toprak erozyonuna, su kaynaklarının azalmasına neden olurken, sürdürülebilir yaşam koşullarının kaybolmasına sebep olabilir.
Madencilik de, ormanların tahrip edilmesine neden olan faaliyetlerdendir. Madencilik faaliyetleri nedeniyle, doğal yaşam alanları yok olurken, yerel halkın sağlık koşulları, su kaynakları ve biyoçeşitlilik ciddi şekilde etkilenebilir. Ayrıca, madencilik faaliyetleri doğal kaynakların tükenmesine ve ormanların sürekli olarak tahrip edilmesine neden olabilir.
Ormanlar, biyoçeşitlilik açısından çok önemlidir ve dünyanın ekosistemine yapabilecekleri katkılar, onları korumak için daha da önemli hale getirir. Bu nedenle, ormanlarla ilgili tehditlere karşı alınabilecek önlemler hakkında daha fazla farkındalık yaratılması gerekiyor.
Ormansızlaşmanın Nedenleri
Ormansızlaşma, dünya genelinde büyük bir çevre sorunu haline gelmiştir. Ormanların kaybedilmesinin birçok nedeni vardır. Bu nedenler arasında insan kaynaklı faktörler, iklim değişikliği, ormansızlaşma ve toprak erozyonu yer almaktadır.
İnsanlar ormanları tarım veya yerleşim alanları için tahrip ettiğinde, ormanlar yok edilir ve yaban hayatının doğal yaşam alanları kaybolur. Tarım veya madencilik, ormanların yok olmasına ve bunun sonucunda toprak erozyonuna neden olabilir. Ormanların yok edilmesinin diğer bir nedeni de ormansızlaşma, yani ormanların kesilmesi ve yıkılmasıdır. Bu durum, güney Amerika ve Afrika gibi yerlerde yoğun bir şekilde yaşanmaktadır.
Ormansızlaşmanın çevresel etkileri oldukça ciddidir. Ormanlar, karbondioksiti emer ve atmosferdeki oksijen seviyesini dengeler. Ormansızlaşma, dünya genelindeki küresel ısınmaya neden olan sera gazlarındaki artışa neden olur. Ayrıca, eriyen buzulların aksine, ormanlar sürekli büyür ve genişler, bu nedenle, ormansızlaşma, yeryüzündeki su döngüsünü ve su kaynaklarını da etkileyebilir.
Ormansızlaşmanın önlenmesi için insanlar, ormansızlaşmanın nedenleri üzerinde çalışmalıdır. Çiftlikler, madenler ve tarım alanları, ormanların daha sürdürülebilir bir şekilde kullanımına izin veren daha ileri arazi kullanımı ve yönetimi teknikleri ile desteklenmelidir. Yeniden ormanlandırma projeleri, yok edilmiş orman alanlarının yeniden oluşturulmasına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, ormansızlaşmanın nedenleri ve etkileri, dünya genelindeki insanları ve yaban hayatını etkiler. Ormanların koruma altına alınması, doğal yaşam alanlarının korunması ve daha sürdürülebilir bir dünya yaratılması için önemlidir.
Ormansızlaşmanın Çözüm Yolları
Ormanların yok olması, insanlar ve diğer canlılar için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, ormansızlaşmanın önüne geçmek için çeşitli önlemler alınması gerekmektedir. İlk olarak, ormansızlaşmanın nedenleri belirlenmeli ve ona göre bir strateji oluşturulmalıdır. Ormansızlaşmanın temel nedenleri arasında tarım, madencilik, aşırı otlatma, ağaçların yakılması, şehirleşme, yakacak odun elde etmek için kesim ve ormansızlaşmanın önlenmesi için yeterli politikaların olmaması yer almaktadır.
Ormanların korunması için yapılacak çalışmalar arasında koruma bölgeleri oluşturmak, tarım yapmak için orman alanlarını kullanmak yerine alternatif alanlar bulmak, yöresel halkı ormanların korunmasına dahil etmek, doğaya zarar veren faaliyetlerin durdurulması, ağaçlandırma çalışmaları yapmak, rehabilitasyon çalışmaları yaparak doğal bitki örtüsünü geri kazandırmak yer almaktadır.
Ormanları korumak için ağaçlandırma projeleri özellikle büyük önem taşımaktadır. Ağaçlandırma çalışmaları ile boş kalan alanlar yeniden ağaçlandırılabilir, ağaçlar zarar gören doğal bitki örtüsünün yerini alarak çevre için oldukça faydalı bir kaynak haline gelebilirler. Bu aynı zamanda su kaynaklarının korunması ve toprak erozyonunun önlenmesi için de büyük bir fayda sağlamaktadır.
Ayrıca, ormansızlaşmanın önüne geçmek için toplumda farkındalık yaratmak da önemlidir. Çevre eğitimi vermek, yerel halkın doğal kaynakları nasıl koruyabileceği konusunda bilinçlendirmek, ormansızlaşmanın çevremiz için neden önemli olduğu konusunda bilgilendirmek, ormansızlaşmanın çözüm yolları hakkında eğitimler vermek, toplumda daha fazla duyarlılık oluşturacak önlemlerdir.
Sonuç olarak, ormanların korunması ve biyoçeşitliliğin sürdürülmesi, doğal kaynakların korunması, insan ve diğer canlılar için büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, ormansızlaşmanın önüne geçmek için çeşitli önlemler alınması gerekmektedir. Toplumda farkındalık yaratmak, ağaçlandırma çalışmaları yapmak, tarım faaliyetleri ve yerleşim bölgelerinin orman alanlarına ilerlemesinin önüne geçmek, ormansızlaşmayı önlemek için atılacak önlemler arasında yer almaktadır.
Goodall'ın Koruma Çalışmaları
Jane Goodall'ın ormanların korunması konusundaki çalışmaları oldukça başarılıdır. Goodall, doğanın korunması için sadece araştırmalar yapmamış, aynı zamanda yerel topluluklar, turistler ve gençler arasında farkındalık yaratmak için de çalışmalar yürütmüştür.
Goodall, kökleri ağaç dikme programının da kurucusudur. Bu program sayesinde birçok yerel topluluk ormanların korunması ve canlıların yaşam ortamının iyileştirilmesi için ağaçlandırma çalışmaları yapmaktadır. Goodall aynı zamanda Gombe Ulusal Parkı'ndaki primat popülasyonunun araştırılması ve korunması için çalışmalar yapan bir ekibin lideridir.
Ayrıca Tanzanya Ormanlarına Yeniden Ağaç Dikme Projesi'ni de başlatmıştır. Proje, ormansızlaşmanın ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için Tanzanya'da boş arazilere yeni ağaçların dikilmesini amaçlamaktadır. Bu sayede ormanlardaki biyoçeşitliliğin korunması ve ekosistemin dengeye kavuşması hedeflenmektedir.
Jane Goodall'ın yaptığı çalışmalar, doğanın korunması konusunda farkındalık yaratmış ve birçok insana ilham vermiştir. Kendi yaşamı ve araştırmalarıyla da bir örnek teşkil etmektedir.
Roots and Shoots Programı
Jane Goodall, ormanların korunması konusunda farkındalık yaratmak ve gençleri bu konuda bilinçlendirmek için Roots and Shoots programını başlattı. Bu program, dünya çapında birçok ülkede gençlerin doğa koruma çalışmalarına katılmasına olanak sağlıyor.
Roots and Shoots programı, öğrencilerin çevre sorunlarını araştırmalarını, projeler geliştirmelerini ve uygulamalarını teşvik ediyor. Gençler, yaşadıkları çevredeki sorunları tespit ederek, ormanların korunması ve biyoçeşitliliğin artırılması için projeler geliştiriyorlar. Bu projeler arasında çevre kirliliğiyle mücadele, atık yönetimi, yenilenebilir enerji kaynakları ve orman ağaçlandırma gibi konular yer alıyor.
Roots and Shoots programı, gençlerin gelecekte doğanın korunması konusunda sorumlu birer birey olmalarına yardımcı oluyor. Programın hedefi, genç nesillerin doğa sevgisi ve koruma bilincinin artırılmasıdır. Jane Goodall'ın bu girişimi, özellikle gençlerin doğa koruma konusunda söz sahibi olmasını ve doğaya karşı sorumluluklarını üstlenmelerini hedeflemektedir.
Gombe National Park'ı Koruma Çalışmaları
Jane Goodall ve ekibi, Tanzanya'daki Gombe Ulusal Parkı'nda yıllardır araştırmalar yapmaktadır. Bu park, Afrika'nın en uzun süredir korunan yağmur ormanlarından biridir. Goodall ve ekibi, ormanın biyoçeşitliliğini korumak için çeşitli çalışmalar yürütmektedir.
Gombe Ulusal Parkı, şempanzelerin en bilinen yaşam alanlarından biridir ve Jane Goodall, burada şempanzeler üzerine yaptığı çalışmalarla ünlüdür. Goodall ve ekibi, şempanzelerin yaşam alanlarını korumak için parktaki öğrencilere ve yerel halka eğitimler vermektedir.
Bunun yanı sıra, parkta yapılan araştırmalar doğa koruma çalışmalarına da katkıda bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar sayesinde, endemik türlerin belgelenmesi ve korunması konusunda bilgi elde edilmekte, parkın biyoçeşitliliği takip edilmektedir. Ayrıca, ormanın sağlığı ve korunması konusunda yöntemler geliştirilmekte ve uygulanmaktadır.
Goodall ve ekibinin yürüttüğü çalışmalar sayesinde, Gombe Ulusal Parkı'nda şempanzelerin sayısı artmış, parktaki ormanların tahrip edilmesi önlenmiş ve biyoçeşitlilik korunmuştur. Bu çalışmalar, sadece parktaki ormanları korumakla kalmayarak, doğa koruma çalışmalarına da örnek teşkil etmektedir.
Tanzanya Ormanlarına Yeniden Ağaç Dikme Projesi
Tanzanya, Afrika kıtasının doğal güzellikleriyle ünlü ülkelerinden biridir. Ormanları, yaban hayatı ve biyoçeşitliliğiyle dikkat çeken Tanzanya, son yıllarda ormansızlaşmanın da etkisi altında kalıyor. Ancak Jane Goodall Vakfı, Tanzanya ormanlarını yeniden canlandırmak için bir projeye imza attı.
Tanzanya Ormanlarına Yeniden Ağaç Dikme Projesi, orman alanlarının genişletilmesini, korunmasını ve yeniden canlandırılmasını hedefliyor. Proje kapsamında, ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştiriliyor ve ormanların toprak yapısının iyileştirilmesi için bölgede faaliyet gösteren çiftçilere orman yönetimi eğitimi veriliyor.
Projede ayrıca, ormanların korunması için yerel halkın da bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Yerel halk, ormanların ekonomik ve ekolojik faydalarını öğrenerek ormanların korunmasına katkıda bulunuyor.
Tanzanya Ormanlarına Yeniden Ağaç Dikme Projesi, aynı zamanda toprak erozyonu, su kaynaklarının azalması ve iklim değişikliği gibi sorunlara da çözüm sunuyor. Ormanlar, toprak erozyonunu önleyerek tarım alanlarına zarar vermesini engelliyor ve su kaynaklarının korunmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, ormanlar atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltarak iklim değişikliğine olumlu etki yapıyor.
Tanzanya Ormanlarına Yeniden Ağaç Dikme Projesi, Jane Goodall'ın ormanların biyoçeşitliliği koruma çalışmalarının önemli bir parçasını oluşturuyor. Ormanların korunması ve yeniden canlandırılması için yapılan bu çalışmalar, doğal yaşamın devam etmesini ve gelecek kuşakların da ormanların güzelliklerini keşfetmelerini sağlıyor.
Sık Sorulan Sorular
Ormanların korunması ve biyoçeşitlilik konusunda bazı sıkça sorulan sorular şu şekildedir:
- Ormanların korunması neden önemlidir?
- Ormanların yok olması hangi çevresel sorunlara neden olur?
- Ormanların korunması hangi yararları sağlar?
- Ormanların kaybolması nasıl önlenebilir?
- Biyoçeşitlilik nedir ve neden önemlidir?
- Ormansızlaşma biyoçeşitliliği nasıl etkiler?
Ormanlar, sağladıkları oksijen, temiz hava, temiz su ve habitatlar için önemlidir. Ayrıca, dünya ekonomisi için de önemlidirler; kereste, kağıt, veya ilaç gibi birçok endüstri ormanlarla ilgilidir. Ancak ormanlar, ormansızlaşma, çölleşme ve tarım faaliyetleri gibi nedenlerle yok olmaktadırlar.
Ormanların kaybolması, atmosferdeki karbondioksit seviyesinin artmasına ve iklim değişikliğine neden olabilir. Ormansızlaşma, aynı zamanda biyoçeşitliliği de tehlikeye atar. Biyoçeşitlilik, ekosistemlerdeki canlı türlerinin çeşitliliğidir. Sadece ormanların yok olması, binlerce canlı türünün kaybolmasına neden olabilir.
Ormanların korunması, insanların sağlık ve ekonomik refahı için önemlidir. Ormanlar, temiz havanın ve suyun kaynaklarıdır ve aynı zamanda gıda, ilaç ve diğer malzemelerin sağlanması için önemlidir. Ormanların kaybolması, aynı zamanda doğal afetlerin sayısını artırabilir.
Ormansızlaşmanın önüne geçmek için, ormansızlaşmanın nedenlerini anlamak önemlidir. Ayrıca, ormansızlaşmayı durdurmak için ağaç dikimi ve ormansızlaşmayla mücadele projeleri geliştirilmelidir. Sürdürülebilir ormancılık uygulamaları, ormanların korunması ve yenilenebilir kaynakların kullanılması da ormansızlaşmanın önüne geçmek için önemlidir.
Biyolojik çeşitlilik, ekosistemlerin sağlığı ve insanların refahı için önemlidir. Biyoçeşitlilik korumak, doğal yaşamın sürmesine yardımcı olabilir. Ancak, ormansızlaşma ve diğer nedenlerle biyoçeşitlilik tehlikeye girmektedir.
Ormansızlaşmanın biyoçeşitliliği olumsuz etkilediği kanıtlanmıştır. Biyoçeşitliliğin korunması için, biyolojik kaynaklar etkin bir şekilde korunmalı ve yönetilmelidir. Ayrıca, ormansızlaşmanın olumsuz etkileri hakkında farkındalık yaratmak da önemlidir. Bu amaçla, birçok doğa koruma grubu ve sivil toplum örgütü çalışmalar yapmaktadır.